Tumgik
#bi de şey de çok komik:
otuzsekizinciparalel · 5 months
Text
yüz sene sonra falan (dünya hala olmaya devam ederse -umarım etmez-) türk evlerini inceleyen insanlar burada türklerin değil norveçlilerin iskandinavların falan yaşadığını düşünecek
14 notes · View notes
kimmkitsuragi · 2 years
Text
the fact that this album would absolutely wreck and fuck my spotify wrapped stats if only i listened to it when it first came out <3 well there's always last.fm
0 notes
oluruvar · 9 months
Text
Çok awkward bi an yaşandı az önce. Ben iş arıyorum ve iş ilanlarının çoğunda nitelik olarak "görünüşüne önem veren" yazıyor. Ben bu konuda kendime güvenmiyorum. Görünüşüme, özellikle kıyafetlerime hayatım boyunca pek önem vermedim. Ne giymem gerekir vs sorun yapıyorum. Eşofman, şalvar falan giyilmez malsf halkla ilişkiler çalışanı olarak. Üzüyor bu beni. Nys bunları dert ettiğimden bahsediyordum anne ve babama. Babam bi şekilde konuyu güzel olduğuma getirdi. Ben göz devirdim. "Senin gibi görünmek için insanlar neler yapıyor, benim kaç arkadaşım böyle çocuğum olacak olsa hemen evlenirdim dedi" falan diye iyice abarttı, utandım ve konuyu kapatmak için "saçmalama, abartma" falan dedim. O sırada annem "sokakta birlikte yürürken sana kaç kişi bakıyor, nası bakıyorlar sana görmüyor musun" dedi... Olm... Babamın o an verdiği eror iwmdiwöciwöcşwş aşırı saçma sapan bi konuşma bu neden böyle bi şey yaşanıyor şu an wşdşwşg bi sessizlik oldu, ben anneme bakıyorum, babam yere bakıyor, annem bana bakıyor... Sonra sıvama bölümü olarak "kadınlar, kızlar yani. Kız çocukları bile nasıl bakıyor, ilgi çekiyorsun" diyor. Ben "anne yeter tamam" diyorum, annem sıvamaya devam ediyor iwöxşwlfşwlv o kadar saçma sapan ve komik bi andı ki iwödşeş babam "babaannen de çok güzeldi, ona çekmişsin" dedi en son. Ben de "ben onu hiç göremedim" dedim. Bi şekilde konu kapandı şükür ölülerden falan bahsetmeye başladık.
18 notes · View notes
geceninisigi07 · 11 months
Text
Neden en yakınlarımız bizi kırıp döküyor…
ne yaptık Allah aşkına normal yaşayıp gidelim diyoruz olmuyor
o okul bi bitireme görüşüceğiz seninle
o ehliyet izine gitmeden alınacak
telefonda elinden düşmüyor
ben senin ablanım doğru konuş bana ben bağırırım sen bağıramazsın
bir kere de bir işi sen yap
elbise giymezsin çok kilo aldın hiç yakışmıyor biraz zayıfla
siz benim hayatıma sadece stres siniz ya bir salın abi iyiliğimi böyle yaparak düşünmeyin bende insanım bunaldım yeter siz böyle yapa yapa benim bir şey yapasım gelmiyor
okulu kırdığım günlerde uçuruma gidiyorum bundan bile haberiniz yok düşünüyorum
Kızınız uçurumdan atlasam ne olur diye düşündü
Ama bazen ise çok mutluyum sizinle ama em çok mutsuz hep ağlamak istiyorum ama önünüzde yapmıyorum
aile üyeleri büyüdüm ben
karşınızda size dikbaşlılık yapan kızınız var asi kızınız var ve bu sizin yünüzden
ama teşekkür ederim asi olduğum sayenizde başka bir yerde birisi bana bir şey deyince lafımı da sokuyorum Allah var hakkınızı yiyemem bu konuda
komik ama gerçek
bir gün hayatıma girecek kişi sana söylüyorum paramparça bir kız var iyileştirebileceksen beni gir hayatıma ama yok ben yapamam bu kızı bırakırım diyorsan kapı orda👉🏻
çok mu drama yaptım acaba içimi dökmem lazımdı iyi geldi vallaha :)
28 notes · View notes
ruhumbogazicii · 7 months
Text
kendinize iyi bakın arkadaşlar dilediğiniz gibi yaşayın şu hayatı bi saniye sonrasını bile tahmin etmek zor kimseyi üzmeyin kendinizi de başkaları için üzmeyin üzdürtmeyin şimdi bi şey söylicem ama çok komik olcam biliyorum boşuna demiyolar "dediğimi yap yaptığımı yapma" diye ama kendi değerinizi bilin belki de benim değerimi bu zamana kadar çok kişi bilmiştir ama bi ben kendi değerimi farkedemedim belki de yaşadığım şeyler bunun içindi ben aynada gördüğüm kişiden çok özür diliyorum keşke ona bambaşka bi hayat verebilseydim her şey elimdeyken, şu an kendimi hissetmiyorum damarımda akan kanı bile hissetmiyorum, içimdeki kişiyle bile değil kişilerle baş etmeye çok çalışıyorum ama yapamıyorum, galiba yoruldum, ruhum dizlerinin üstüne düştü yarabandı olamadı kimse, en çok koyan şey de ben kendi kendime yarabandı olamadım. olduğum yerdeyken hep bi şeyleri düzeltmek istedim yapamadım, her şeyden uzakta tek başıma yaşamak istedim başaramadım. kısacası ne bu deveyi güdebildim ne bu diyardan gidebildim her şey tam düzeldi derken boka sarmaya devam etti her zaman "her şey düzelicek" diyerek kendimi kandırmaktan başka bi şey yapmamışım, başkaları hep gelip bana her yaptığımın hesabını sormuş; sonra ben yalancı olmuşum, hiç tek kişi olamamışım, hiç kendi doğrularımın neler olduğunu düşünmemişim, hiç kendi çizgilerimi koyamamışım, başarmak zorundaymışım başka çarem yokmuş, insanların bana olan saygısını bırak benim kendime saygım kalmamış. yazık etmişim kendime, başkalarının yanlış gördüğü şeyleri yapmamak uğruna mutluluğumu kaybetmişim, insanların doğrusuna kendime öyle inandırmışım ki en sonunda kendi benliğimi kaybetmişim, sırf tepki almamak için dilimden dökülenlerle gönlümden dökülenler farklıymış, sürekli böyle davrandığım için de içimde benden başka kişiler de varmış, söylediklerimle yaptıklarım aynı olmamış hiç, kimseyi sevmemeliymişim, arkadaşımla dertleşmemeliymişim annem yetermiş bana öyle diyolarmış insanlar, çok şanslıymışım ama hep nankörmüşüm, kısacası ben bu dünyaya hiç gelmemeliymişim de elimde değilmiş.
7 notes · View notes
cuy-i-ruh · 17 days
Text
Pazar günü göl kenarında saatlerce oturdum. balık tutmaya çalışan çocuklarla arkadaş olduk (: beraber kek yedik, balığa yem diye getirdikleri ekmek bitince simit verdik ama balıklar akıllıymış simite bile gelmediler. neyse sonuç olarak Ankara'da bu mevsimde bu kadar yanmak benim başarım oldu. Eve geldiğimde pancara dönmüştüm. evet biz beyazların kaderi yanamamak. çok komik görünüyorum artık 🤦🏻‍♀️🤦🏻‍♀️ açıkta kalan kısımlar kızarmayla esmer olma konusunda kararsızken güneş görmeyen kısımlar beyazlığını koruyor. multi-colored bi yüzüm var artık.😕🥺
dün dermatoloji randevum vardı. bitmeyen ergenlik sivilcelerim için ilaç vermemek için 4 ay direnen doktorum sonunda ilaç tedavisine başlattı. hemen etki etti mübarek, dudak çatlamalarım ilacı aldıktan bi kaç saat sonra başladı. ciddi manada cildi kurutan bi ilaç. neyse 3 ay dayanalım bakalım.
dün arapça grubu Ankara olarak bende toplandık. İlk defa eksiksizdik. çok bişey hazırlayamadım ama yine de çok güzeldi hep bir arada olmak. Bu manada hep müsait olmayı seviyorum (: toplaşılacak mı ooo tamam haydi bana 😂 mutfağı süpürmem lazım canım istemiyor. son 2 haftanın notlarını ancak deftere geçtim. Ki bu haftanınki hala duruyor. akşama kadar onu bitirmem lazım. bugün havuza gitmeyi çok istiyordum ama yine vakit kalmadı. çünkü canım kendim sabah 11 de uyandım. Yani yine bayramın tadını çocuklar çıkardı agfahahjaha 😂🤭 akşam terapi var. kendim için bişeyler yapmamı istemişti hoca. yaptım da gibi. bakalım.
şimdi kalkıp kendime yemek hazırlamam lazım çok geç olmadan. geç saatte yemeyi sevmiyorum. midem karşı atağa geçiyor sonra. dün kasapta kuzu şiş buldum sdsdsdd 😅 belki onu denerim. Bu kasaptan al gel eve pişir işini ben çok sevdim. Ay bi de şey dünkü mercimek köftem çok güzel olduydu sdsdsdd 😅 kendini beğenmekte benim gibi ol.🤪 şaka şaka kendimi beğenen bi tip değilim ama kendimi takdir etmeyi yavaş yavaş öğreniyorum diyelim. öyleyse uy canım kendim.
güzel günler sevgili dünya.
3 notes · View notes
yantekerlek · 11 months
Text
Tumblr media
şunu yazan bendim. benim doğum günüm hayatım boyunca okul dışı döneme denk geldi. inanamıyorum bu sene de haziran 24'e denk geldi. okulda son hafta bi toplanmaya gezmeye ısrarla çabaladı arkadaşlarım. fakat toplanmamız işten güçten mümkün olmadı. ben öyle sene sonu vedalaşması diye düşünmüştüm. meğer o çabalar da benim doğum günüm içinmiş. okul bitti. oh eyvallah kutlama yok dedim. abim, eşi hanımefendiyle ilk zamanlarında bizim ailede doğum günü için özel kutlama yapılmaz güzel şeyler söylenir yenir ama öyle avrupalı değiliz biz tarzı konuşmuş. valla öyle sevgili gelinimiz. di
yor
dumm
dün kapıya araba çekmeli, araba hoparlöründen komik happy birthday şarkılı tebrik operasyonu yapıldı eve. esma ile yapılan işbirliğinden haberim olmuştu ama bu derece bir baskın olacağını düşünmemiştim. eeen fazla çiçek filan gelir eve filan dedim. sürpriz şaşırtmaca olsun diye de bi gün önceden yapacaklar sizi gidi sizii demiştim. aman Allah'ım. fjfkşsşalfkf. lan. djjrkrş. kapıdalar. ellerinde pasta. mumları yakmaya çalışıyorlar sönüyor. yaa shdkfklfş eve gelin diyorum gelsenize geliiin diyorum yok gelmiyorlar. başıma bir şal aldım üstümü giydim çıktım koştum sarıldık sıkı sıkı. gerçekten büyük bi çaba var. her şey düşünülmüş. işleri güçleri olduğu halde zaman ayırmışlar gelmişler. bizim dar arnavut kaldırımı sokaklara arabayı sokup LAN HAYIR PARK YERİ NASIL BULDUNUZ BİZİM SOKAKTA? BABAM OTOPARKA BIRAKMAK ZORUNDA KALIYOR ARABAMIZI, ABİM PUSUYA YATIP KOŞA KOŞA EVDEN ÇIKIYOR ARABASINA YER BULMAK İÇİN. SİZ NASIL YA FKKFGŞ öhm ne diyorduk arabayı park etmişler. gerçekten büyük başarı. akrabalar kaybolup fatih'i bi turluyorlar, siz tekte nasıl vurdunuz. maşallah.
ne diyordum çıktık sarıldık. bunlar heyecanla apartmandan inişimi de çekmişler. sonradan izlerken dedim ki gelin olarak şu kapıdan çıkıp merdivenlerden inmek nasip olmadı ama şu an görüyorum ki olsa böyle olurmuş dkfkgkg.
aslında kuduruk bi insanım ama kudurukluğumun, eğlence anlayışımın diğer insanlar tarafından fiillerimle sezilmesinden hazzetmem. ele güne karşı sincap sevdiklerime karşı komodo ejderi olmak çok daha eğlenceli.
yine ahlakıma ters bi kutlamanın bu kez öznesi oldum. Allah razı olsun hepsinden. hayır bi de en önemseyen üç kişininkinde bir araya gelmemiz hiç kolay olmamışken tatil günü gelmeleri en eğlenceli olanın benim tebrik olması bir miktar şaşırttı onları da. evde pastalanıp kahvelendikten sonra dışarı çıkarıldım. hayatımın ilk shawarmasını yedim. gruptan geriye iki kişi kaldığımız için boş olarak yalnızca dört kişilik masa bulunan bir yere bir adet suriyeli bir adet filistinliyle arapça türkçe ingilizce konuşarak kardeş olduk. sıradan müşteri kabul eden görevliye biz dört olduk dedik. görevli kırık türkçeyle tanışık olup olmadığımızı sordu. müminler kardeştir dedik oturduk. ben böyle bir şey yemedim. yemek boyunca kültürel, sanatsal, filolojik, sosyolojik, islami birçok şey konuştuk. bi yerinde ağzıma dürümün içinden sos gibi bi şey fışkırdı. offfff dedim. susabilir miyiz dedim. sustuk. özümsedim. maşallah dedim. tekbir getirdim. çok güzeldi ya elhamdülillah. durağa gittim otobüs gelmiyor. gelmez tabii saate bak. mutlu midemdeki shawarma ile zıplaya zıplaya eve döndüm. bu arada araplar bizimle yaşıtlar ancak bizi üniversiteli sanmışlar. yani yaş filan almadım. yallah habibi.
11 notes · View notes
aynodndr · 1 month
Text
BEN HİÇ MÜKEMMEL DEĞİLİM
Belki de sıradan biriyim de onu demeyeceğim...
Yıllar önce ilk kez başımı örtmeye başladığımda hissetmiştim bu absürtlüğü... Ben gayet dini bütün doğru yolda mikemmel bi insandım ve keşkem herkes de benim gibi olabilseydi...
Bunun çok komik olduğu zamanla anlaşılıyor nafile...
İnsan olmak müthiş büyük bir yolculuk, müthiş imtihan takdir edersiniz ki...
Fakat alnı secdeye gelip şükür ki iki rekat namaz kılan , beheyt şu insanlar niye bu kadar kâfir diyor içinden...
Dedesinin halası hacı olan seccade olayında fetva veriyor, güncel meselelere dair kıyas yapıyor...
Yengesi mimar olan , şehircilik konusunda eleştirel bir bakış koyuyor ortaya...
Sivil toplum kuruluşunda iki kediyi doyuran, bencil pinti hasis insanlar iki lokmanızı paylaşsanız ölür müsünüz diyor...
Hasbelkader bi hocanın rahle - i tedrisine girenler , diğerlerine cahil cühelâ...
Hakezâ az biraz mürekkep yalayanlar el âleme benim bildiğim kadar unuttuğum da var halbukise diyor...
Hele hele sosyal medyada sütte leke var bizde yok yani o kadar...
Yok aslında birbirimizden farkımız...
Kimi ayakkabıya düşkün, kimi boğazına, kimi kendini övmeye, kimi kendini aşşalatmaya, kimi mal mülke, kimi cins - i lâtiflere , kimi kumara, kimi kafa bulmaya...
Aczini fakrını bilmeyen , bilmiyor aslında hiçbir şey ve başkasına dudak bükmekten yaşayamıyor kendi hayatını...
Öğretmen, diğer öğretmenlerin anlattığına yapayanlış der... Hocam sizden önceki hocamız böyle dedi yoooo ne haddine ? Hababam Sınıfı 'ndaki gibi biri eski edebiyatı diğeri yeni edebiyatı mühimseyen hocalar gibi...
Halbuki ennnn mühimi eski edebiyattır :)))
Doktor , size bakan diğer doktor bunu nasıl görmedi hayret atlamış galiba sanırsam herkes ben gibi mükemmelliyetçi ve titiz mi ki diyor...
Mühendis, kasap , manav , imam...
En iyisi benem diyor...
Hani tasavvufta tevazu ve incelik şöyle anlatılır:
" Haram yollardan bir miktar para kazanan adam bari iyi bir şey yapmak niyetiyle parayı bir dergaha bağışlamak ister...
Hacı Bektaş- ı Veli 'ye gider , kabul edilmez. Mevlâna 'ya gider , onlar kabul eder...
Adam olanlara bir anlam veremeyip Mevlâna ' ya sorar :
Hacı Bektaş 'ın kabul etmediğini siz neden kabul ettiniz ?
Mevlâna şöyle der:
- Biz bir karga isek Hacı Bektâş-i Veli şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektâş-i Veli dergâhına gider ve Hacı Bektâş-i Veli'ye Mevlâna’nın hediyeyi kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektâş-i Veli'ye sorar.
Hacı Bektâş-i Veli de şöyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlâna’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten o senin hediyeni kabul etmiştir. "
Keşke böyle olabilsek...
Konuylan ilgili dinlenilesi şarkı:
"Öyle dudak büküp hor gözle bakma...
Bırak küçük dağlar yerinde dursun...
..........
Bir gülüşün var ki kaş çatar gibi...
En güzel sözlerin azarlar gibi... "
Nüket Belsan Taşören
3 notes · View notes
darwinisback · 2 months
Text
yıllardır instagramdaki en yakın arkadaşım, benim. evet yanlış okumadınız. iki hesabım var ve düzenli olarak kendi kendime hesaplarım arasında sürekli reels, post vs atıyorum. her zaman dmimdeki ilk kişi benim. kendi kendimin en yakın arkadaşıyım. çift hesabımın olmasının çok basit bi sebebi de var bu arada. asla fake, priv hesap gibi değil. bi hesabımdan arkadaşlar��mı takip ediyorum, diğer hesabımdan influencerlar, bilimsel hesaplar, sanatsal hesaplar, komik hesaplar vs. takip ediyorum. böylece anasayfam kirlenmeden arkadaşlarımı rahatça görebiliyorum. yani rutinde hayatımı ikiye bölme kolaylığı sağlıyorum kendime. cidden yıllardır böyle. insanın kendiyle mesajlaşması mütiş bir şey ama. uyuyo mu, uyandırır mıyım derdin yok. bir şeyi kaybetmek istemediğinde rahatça mesajlardan bulabiliyosun ve sadece önemli şeyleri kaydedebiliyosun. bilmiyorum, baya hoşuma gidiyo tuhaf bi şekilde bu durum
4 notes · View notes
kalopcia · 9 months
Note
ilgili biri değilsin aşırı umursamaz çok kötü birisin değerden anlamayan kıymet bilmeyen birisin kimseyi dinlediğin yanında olduğun yok yalancının tekisin. bi ruh hastalığı bölümüne görün kendini farkında değilsin. şöyleyim böyleyim diyorsun, değilsin. senin gibiler kendinin farkında olmadığında bir de üstüne kendini övdüğünde insan ne diyeceğini bilemiyor ne desem boş kendini övmeye insanların ağzına sıçmaya devam et
abla bence sen bi görün doktora takıntılı manyak gibi sürekli bana sövüyorsun, hayatımdan çıktıktan sonra bi anda benden nefret ediyor olman çok komik çünkü bu şekilde davranmanı gerektirecek hiçbir şey yapmadım, kendi kafanda kurup üzerime saldırma. Neden iletiden normal bir şekilde yazmadığını da anlamış değilim kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsun, senin bu yazdıkların kimin fikrini değiştirebilir hani inanıyor musun sen buna gerçekten? ayrıca gayet kıymet bilen insanların yanında olan birisiyim buna kendini övmek diyemezsin. Lütfen bir derdin varsa direkt olarak bana yaz, senin çocukça anonim oyununa daha fazla katlanamayacağım.
6 notes · View notes
sadecesenisevdimbe · 4 months
Text
Bişey diyim mi abi çok sevmiştim Bi çocuğu. 4 yıl önce mahalleye yeni gelmişti tam da evimin karşısina taşınmışlardı ilk göz göze geldiğimizde benden hoşlanır gibi bakıyordu dışarıdayken gözü sürekli bendeydi o öyle bakınca bende erkilendim çocuktan Bi ara kuzeniyle kavga ettim kuzenini değil de beni savunmuştu o zmn da baya etkilendim sonra birbirimize alıştık beraber takılmaya başladık flört gibi biseydik 2 yıl geçti okullarla ilgileniyorduk ikimizde takılıyorduk konuşmuyorduk ikimizde utangaçtik baya ben buna tabi hala asığım bırakamıyorum daha sonra dayanamayıp kendime instagram hesabı açtım ve oradan yazdım senden ters Bi tepki vermedi eskilerden bahsettik çok utangaç geçtiğini söylüyordu beni çok beğendiğini benden hoşlandığını söylüyordu ama utangaçlığından çıkma teklifi etmiyordu ben ona açıldım ilk adımı attım çıkma teklifini de onun etmesi gerekiyordu Bi erkek olarak tabi 2 Ay normal Bi şekilde konuştuk artık dayanamadım arkadaşıma söyledim oda seviyorsan çıkma teklifi et fln gibisinden konuştu onunla o da 1 2 gün sonra bana çıkma teklifi etti ama telefondan yazışarak teklifini kabul ettim 2 hafta sonra benden ayrılmak istedi ben istemedim çok kötüydüm benim başka erkeklerle konuştuğumu söylüyordu ama hesabımda ondaydı kimseyle konuşmuyordum bütün erkek takipçileri takip ettiklerimi hepsini çıkarttım o istedi sie bende ondan kızları çıkarttırdım ama yinede ayrılmak istedi bende bende zorladım bırakma beni die oda engelledi beni yapacak bisi yok daha napim yani 2 hafta sonra ln engelimi kaldırdı birbirinize komik reelsler atıyorduk daha sonra ben dedim seni hala seviyorum die sevgili olduk ben ailevi meseleler yüzünden başka Bi semte gittik uzak kaldık 1 2 hafta kadar o sırada sürekli arıyordu babasıyla konuşuyordum beni teselli ediyordu ben mahalleye geri döndüm onu bırakmak ondan uzak kalmak istemediğim için ne olursa olsun bana soğuk davranmaya başladı tekrar ayrılmak istedi oyun mu oynuyoruz dedim ben senin babanla konuştum ailen beni biliyor ne bu bana yaptıkların gibi birsuru şey söyledim arkadaşlarima yazdırdım o da ben den küçük sevmiyorum istemiyorum dedi o beni engelledi bende onu engelledim o olaydan yaklaşık 1 Ay sonra kız kuzeni bana yazdı ne istiyorsun bu çocuktan die bende anlattım bütün olanları sende kızsın beni anlarsın dedim o da evet seni anlıyorum yanına gelcem yakın zamanda konuşuruz dedi bende tamam abla dedim kapattım...
Şuan engelimi kaldırmış ama ben kaldırmam artık daha gururum ayaklar altına alınmış artık iyice rezil duruma düşemem hala evet seviyorum ama eskisi gibi değil dönmek istese dönmem.....
3 notes · View notes
oluruvar · 5 months
Text
Dinsiz bireyleri hala öcü gibi görmeleri, sabah akşam suç işleyen büyük günahkarlar sanmaları çok komik geliyo bana wşdşwşg çizgifilm karakteri gibi olmuş her şey kafalarında. İyiler var, kötüler var. Dinsizler ne yaparlarsa yapsın asla iyi olamıyo, dinliler korkunç insanlar olsa da Allah dediği için sonunda bi yerde mutlu sona, iyiliğe bağlanıyo her şey ve buna çok okayler. Kullanıldıkları gün gibi ortada ama görmek de istemiyorlar :') birazcık buna dertlenicem galiba ama belki de sıkılırım aman bana ne derim. Genelde öyle olur
9 notes · View notes
lotustk · 1 year
Text
Farkettim ki bu görüntü çok ama çok güzel. Kuşların birbirini takip etmesi, arkadaki rüzgar, gökyüzünün güzelliği. Videdaki her bir detay çok hoş değil mi sizcede ? Bu videoyu cumartesi günü çektim. Dünyanın en güzel gününü @zamaninotesinde11 güzelimle geçirdim. Ciddi manada dünyanın en güzel günüydü. Bi sürü şey yedik, birbirimizi besledik diyebilirim. Mandala boyadık, azmettik ve resmi tamamladık. Çok ama çok hoş olduuu. Sonra ben 3 tane kitap aldım ciddi anlamda hepsini çok merak ediyordum. Beraber dergilere baktık, sonra eski kitap gibi şeylerin sergilendiği yer vardı. Her adımınızda başka bir kitap. İşte adının ne olduğu, kimin yazdığı yazıyordu. Hepsini sesli sesli aynı anda okuduk, çok eğlenceliydi. Beraber komik videolar çektik, alıntı yazdık (aşığız bu aktiviteye) ondan sonra kaç kez gülme krizine girdik sayamam bile. Şükrediyorum biliyor musunuz her güzel bir şey yaşadığımda. İnsanın kahkaha atması, içten gülmesi ne hoş olay. Çok seviyorum güzelimi. Onla kafa yapımız aynı. Bana çok benziyor. Umarım sizin de böyle güzel arkadaşlarınız olur, bol bol gülersiniz. ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️😭😭😭😭❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹🥺🥺🥺
Her dinlediğimde aklıma piknik yapmamız gelecek. Ve mandala boyamamız. :")
7 notes · View notes
mevsimsizcicek · 2 years
Text
Ekim'22
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bu yıl farkında olmadan bir yerlerde leylek görmüşüm sanırım. Afyon-Denizli-Muğla-Datça-İzmir-Manisa-Akhisar-Bursa-İnegöl güzergahında araba kampı yaparak gezmeyi de hatıra sayfalarıma eklemiş oldum. Ankara'ya sevgim hep ayrıdır, ama bu bozkır nedir ya! Pandeminin araya girmesiyle bir yere çıkamadığımdan, bizim ODTÜ ormanının yanılgısıyla kendimi yeşilin kızı mevsimsizçiçek sanıyordum. Yollarda ara verip durdukça öylece baktım durdum doğaya, ara ara içlenip ağaçlara bakıp ağladım; yeşil ve maviyle iyice ruhumu doldurdum ki bozkırda nefes almama yetsin.
Buraya aydan aya yazdığım için, içimde nolur beni yaz beni yaz diye haykıran onlarca anı birikti.
Çok değişmişim. Bu kadar değiştiğimi bilmiyordum, yol boyunca anladım. İşin tuhafı hala yürünecek çok yol var. Geçen terapide aniden "kendini ve çevresini yeni keşfeden bir bebek gibi hissediyorum" cümlesi çıktı ağzımdan. Evet tam olarak bu. Kendimi yeni keşfediyorum. Fakat şaşırılacak şey şu ben yıllardır kendimle ilgili farkındalığımın yüksek olmasıyla övünürdüm, hatta kendimde sevdiğim tek şey buydu. Komik.
Sevdiğimi bilmediğim ya da seviyormuş gibi yaptığım ne çok şey var/mış. Aklımdan hiç ama hiç gitmeyen sorulardan birisi "benim bu hayattaki amacım ne". Geçen defterlerimi düzenlerken ilkokul ve ortaokul yıllarımda tuttuğum günlüğümü baştan okumak hatasında bulundum. Aynı soruları o zaman da sorduğumu görmek beni hem mutlu etti hem de ağlattı. Çizgi film seyredip, dergilerden fanı olduklarımın posterlerini toplayacak yaşta hayat niye zor temalı günlükler/şiirler yazmak pek sağlıklı gelmiyor şu anki bana.
Defter, yazmak vs derken yeni yıl ajandalarına şimdiden bakayım demiştim. Fiyatları gördükten sonra 2016 yılında ilk ajandamı alırken D&R'da yaşadığım bir ajandaya bu kadar verilir mi ikilemini hatırladım. Ne minnoş bir kızmışım.
Okuduklarım:
Nietzsche Ağladığında (Irvin D. Yalom)
Badem (Won-Pyung Sohn)
Yaşama Sanatı (Alfred Adler)
Dinlediklerim:
Son zamanlarda öyle güzel şarkılar keşfettim ki bunun için ayrı bi yazı yazmak lazım. Şimdilik şu ara hayatınızın arka planında çalan şarkı nedir sorusuna vereceğim cevabı yazacağım.
Prove - One Ok Rock
25 notes · View notes
yantekerlek · 5 months
Note
Yante şimdi özel bi okulda öğretmenim. Çok fazla diğer meslektaşlarımla iletişim kurmuyorum. Kendi odam var oradan çıkmıyorum denilebilir. Öğretmenler odasına sadece işim oldukça gidiyorum. Neyse bir hoca vardı tarihçi komik bi tip onuda daha yeni öğretmenler günü yemeğinde anladım neyse bi gün otobüste denk geldik sıcak kanlı bi insan anladığım kadarıyla sanki uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi muhabbet ettik ertesi hafta da odama falan geldi bölümümle alakalı bi şeyler sordu falan oturdu konuştu sonraki teneffüslerde de geldi 2 kere ahaha anlatınca ne komik diyorum kendime. Neyse demek ki şuan duygusal boşluktayım sanırım onun yakın davranışlarını ilgi zannettim bi beklentiye falan girdim okula giderken ne giydiğime dikkat etmem dikkat etmeye falan başladım işte böyle bi şey yaşadım yorumunu bekliyorum
öncelikle bir odanızın oluşu beni çatlattı. ortadan ikiye yarıldım. dilerseniz yarımımı alabilirsiniz. daha işime yaramaz o. napim ben onu daha yani. benim odam yok ama öğretmenler odasında takılmıyorum ben de. sınıflarda takılıyorum. bi kere hocalardan biri şok oldu hocam siz mi geldiniz dedi. lan? nerdeydim ki ben dedim kendi kendime. hocam ben bu hafta hep okuldaydım dedim. heheh yok öğretmenler odasına gelmişsiniz şaşırdım dedi. odam yok yani benim. sizin ne güzel odanız varmış maşallah. neyse konuya geçelim.
ilişki uzmanı asla değilim. insanları incelemeyi severim. uzanın sizi inceleyeyim hanımefendi. tamamen sallıyorum. akıl vermek, duygu tespiti yapmak gibi bir iddiam asla yok. let's go:
birine bi şey, bi yakınlık, bi sempati, bi merak hissetmek, ilgi duymak için ille de duygusal boşlukta olmak gerekmiyor bence. duygusal bir hazıroluş söz konusu da olabilir. karşınızdaki kişinin dili, tavrı, duruşu, hassasiyetleri aklınıza yatmış olabilir, hafiften kalbinize de yaklaştırmış olabilirsiniz. bunlar olabilir şeyler. daha önce karşı cinsten birileriyle iş dışında birebir iletişim kurmadıysanız, tekrarlayan bu birebir iletişimleri ilgi sanmanız da olası. benimle sohbet etti galiba bana aşık, vakaları görülebilir böyle durumlarda. eğer böyle bir durum varsa kalbinizi çok sıkmadan sakin olmasını tavsiye edebilirsiniz. çünkü karşınızdaki kişi sizin insanlarla etkileşim tipinize benzer bi etkileşim tipinde olmayabilir. bu tip konuşmaları gün içinde birçok kişiyle yapıyor olabilir. tanımadığı herhangi biriyle şakk diye iletişim kurabilen... ııığmmmm sosyal kelebek mi diyler ha oğa? ondan olabilir. onun için çok sıradan bir şey de olabilir size gelip alanınızla ilgili bir şeyler sorması. kişinin etkileşim tipini kabataslak yorumlayabilirseniz sizinle kurulan iletişimin ilgi olup olmadığını da tespit etme imkanı doğabilir. kesin sonuç verir demiyorum ama belirsizliği bir tık da olsa ortadan kaldırabilir.
bence sizin çizginiz çok tatlı bi çizgi. öğretmenlerle sınırlı iletişim her zaman çok iyidir. ben de bunu sürdürüyorum Allah daim etsin. kafa rahat, ruh rahat. kadın erkek fark etmez topuklama kendi kendime kalma sistemi aktif bende de. işimize bakalım. siz de işinize bakın. islami hassasiyetiniz varsa kadın erkek arası mesafeyi zaten iyi bir şekilde ayarlarsınız. odanıza sohbet muhabbete geldiğinde derhal ay savaşçısı gibi dönüşerek yoğun insan görünümüne geçersiniz. hatta oda dışında bir şeyi halletmeniz gerektiğini hissettirirsiniz ve afdersiniz benim şu şu öğrencilere ulaşmam lazım filan dersiniz. okul sürekli öğrenciye ulaşmaya çalıştığımız bi yer zaten. böylelikle sizin kontrol edemediğiniz, sizin seçiminizi, kalbinizin kararını atıl bırakan, kafanızda soru işareti oluşturan, kafanızı bulandıran bir şekilde hayatınıza dahil olamaz. karşınızdaki kişinin de islami hassasiyeti varsa ve varsa size karşı gerçekten bi ilgisi, bunu netleştirir. bunun için hassasiyetinizi görünür kılmanız gerekiyor.
ya da direkt şey deyin ya evlenmeyeceksek konuşmayalım.
3 notes · View notes
elmakatili · 1 year
Text
Hergün evdeki gerginlik ve sorunlardan okula koşarak, evden okula kaçıyorum. O yüzden ilk ders okulu severim. Ama okuldaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimin bakışları ve yargılarından okul ilk teneffüs itibariyle okul işkenceye döner ve hiç bi derse odaklanamam. Okuldaki herkese görünmezim ama tüm okulu da tanırım. Hergün hepsinin sahte sırıtışlarıyla selamlaşırım. İyi misin sorularından nefret ederim. Gözlerimden yaş akmadığı sürece iyiyim cevabına onları inandırırım. Ağlarsam da kenara köşeye geçer sessiz bi şekilde ağlarım. Zaten sesli de ağlayamam. Dalgınlığım yüzünden hiç bi derse tam odaklanamam ve hiç bi sohbeti anlayamam. Sorarlar"İyi misin?" derim ki "Her zamanki halim". Hocalar konuşmaya çağırır "Derslere odaklanamıyorsun bi sorunun mu var?". Geçiştiririm. Herkes bana sorunlarını ve başına gelen güzel, komik şeyleri anlatır. Artık alıştılar. Ben sadece dinler ve akıl veririm, destek çıkarım. Onların yerinde olsam ne yaparım onu söylerim. İlk başlarda sorarlardı "Sen niye hiç bişey anlatmıyorsun?". Onlara öyle sıradan biri olduğumu ve anlatacak bi şeyim olmadığını söylerdim. Oysa anlatacak çok şey vardı. Ama benim sorunlarım onlara ağır gelir, içleri sıkılır diye anlatmazdım. Zaten başıma komik ve güzel bi şey de gelmezdi. Tüm bunları yaşarken artık eve gitmek için dua eder, son zili sabırsızlıkla beklerim. Eve koşar adımlarla giderim. Ev sessizdir annem dışında , ya annem yine saçma sapan bi şeye gülüyor ya da birileriyle telefondadır. En favorim ise onun uyuduğu ya da evde olmadığı zamanlar. Sonra günümü sormazlar çünkü bilirler onlarada kendimle ilgili bi şey anlatmam. Babam sorar bazen nasıl olduğu mu falan. O da ayrı bi kafa. Aynı evde yaşadığı insana, kızı olmamı geçtim, naber diye soran insan. Gerçi ya evde değildir ya da uyuyordur. Bizim nası olduğumuzu soracak kadar farkımızda değil. Ben benimle konuşmamasını seviyorum. Bizimle konuşuyorsa annem babama bizi şikayet etmiştir ya da ben bi şey başarmışımdır ve beni yalandan bi tebrik edip uzun uzun bunun benim içi hiç bi şey olduğunu, bundan daha fazlasını yapmam gerektiğini söylerler. Neyse. Evdeki kavgaları hiç açmayacağım. Çünkü hepsinin sebebi evdeki bütün insanların gergin olması ve en ufak şeyde sinirlenmesinden kaynaklı. Böyle günü bitiririm. Aaaa bir de gece uzun uzun ağlayıp yaptığım hatalardan pişman olup, hepsinin benim iyi bir evlat olamadığım için olduğunu düşünüp Allah'tandır af dilerim. Ağlarım, ağlarım, ağlarım. Ne kadar ağlasam da geceler günün en sevdiğim kısmı. Çünkü kimse yok. Her şeye rağmen şükrederim, elimdeki nimetlere. Ağladıkça rahatlarım, üzerimdeki yük iner ve uyurum. Benim günlerim böyle geçer. Kimse bu yazıyı baştan sona okumayacak. Yine de yazdım işte...
10 notes · View notes