Tumgik
#nikâh
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
nebez · 5 months
Text
Bu ülkede gevşeklik ne zaman başladı biliyor musunuz? Ümit Besen'in eski sevgilisine nikâh şahitliği yaptığı zaman. 🤪
197 notes · View notes
ruhumdasavas · 7 months
Text
Büyük konuşmak istemiyorum ama Allah beni 4-5 elbise değiştirmeli kınadan, kadın erkek karışık düğünde oynamaktan (zaten toptan düğün konseptinden) ve evini gereksiz pahalı eşyalarla düzen insanlara benzemekten korusun. Kızlarımla normal bir şekilde bol bol eğleneceğim bir kına; sade, ağırlık yapmayan, hareket etmemi engellemeyen ve tesettüre uygun olan bir gelinlikle nikâh ve ihtiyacımı karşılayacak ve aidiyet hissettirecek seviyede yeterli, temiz ve kaliteli eşyalarla ev kurmak. Bunlar bana yeter.
60 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 20 days
Text
Tumblr media
Resûl-i Ekremin (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzük taşında üç satır yazılıydı: Muhammed, Resûl, Allah
“Resûlullah Efendimiz, gümüş bir hâtem edindi. O, ömrü boyunca mübarek elinde idi.” Abdullah bin Ömer (radıyallahü anh)
“Fahr-i âlem, Habeşî bir yüzük takınmıştı. Yüzüğün kaşını avucu tarafına alırdı. Sağ eline takardı.” Enes bin Mâlik’den (radıyallahü anh) Sahihayn Habeşî’den murad, akik yahut cez’ denilen alaca taştır. İkisinin de menşei Habeş diyarından.
Yüzük, küçük parmağa veya yanındaki parmağa takılır. Üzerinde yazı bulunan yüzüğü, halâya girerken sol elden sağ ele geçirmek müstehabdır.
Nu’mân bin Beşîr, Resûlullahın yanına gelir. Parmağında altın yüzük vardır. “Cennete girmeden, niçin Cennet ziyneti kullandın” buyururlar.
Demir yüzük takmaya başlar “Niçin Cehennem eşyası taşıyorsun” derler bu defa.
Onu da çıkarıp tunçtan yüzük takar. “Senden neden put kokusu geliyor?”
Bu defa o sorar: Nasıl bir yüzük takayım, yâ Resûlallah?
- Gümüş yüzük kullanabilirsin. Ağırlığı bir miskali geçmesin, sağ eline tak!
1 miskal (= 1,5 dirhem = 24 kırat = 96 buğday), günümüz hesabıyla 4,8 gram civarında.
Bazıları diyor ki: Eshâb-ı kiram fakirdi de altın ondan yasaklandı.
Hayır; fakire zengine herkese yasak, içlerinde büyük tüccarlar vardır istisna tutulmazlar. Hanımlar fakir de olsa takar.
Efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” yüzük taşında üç satır yazılıdır. Aşağıdan yukarıya doğru Muhammed, Resûl, Allah.
Müminler arasında zikrolunan mührü yüzüğüne işletmek isteyenler olur. Efendimiz izin vermez neyhederler. İslâm devletinin alâmetidir zira. (İbn-i Hanbel)
Server-i Kâinat Hakka yürüyünce o yüzük Hazreti Ebû Bekr’e verilir, sonra Hazreti Ömer’e. Hazreti Osmân halife olunca yüzüğü takma şerefine nail olur ancaak.
Ancaak kutlu emanet kazaen Erîs Kuyusuna düşer, kaybolur.
Osman-ı Zinnureyn aratır, taratır, hayli mal sarf eder bu uğurda. Lakin bulunamaz, çok üzülür bu hususta.
Hazreti Ebû Bekrin yüzüğünde, “Ni’mel kādir Allah” (Allahın gücü her şeye yeter) yazılıdır.
Hazreti Ömerin yüzüğünde “Kefâ bi’l-mevt vâ’ızan yâ Ömer” (sana vaiz olarak ölüm yetişir)
Hazreti Osmânın yüzüğünde “Le-nasbirenne” (elbette sabredeceğiz)
Hazreti Alî’nin yüzüğünde “El-mülkü lillah” (Mülk Allahındır) Celle celalüh
Hazreti Hasenin yüzüğünde, “El-izzetü lillah” (Şan şeref Allahü teâlâya mahsustur)
Hazreti Mu’âviyenin yüzüğünde “Rabbiğfir-lî” (Beni bağışla günahlarımı ört)
İmam-ı Ali Rıza’nın yüzüğünde, “Hasbiyallah” (Allahü teala bana kâfidir).
İbni Ebî Leylâ’nın yüzüğünde “Ed-dünyâ garûrün” (Dünya aldatıcıdır)
İmâm-ı a‘zam Ebû Hanîfenin yüzüğünde “Kuli’l-hayr ve illâ feskût” (ya hayr söyle ya sus).
İmâm-ı Ebû Yûsüfün yüzüğünde “Men amile bi-re’yihî nedime” (danışmadan- kendi reyi ile- hareket eden pişman olur)
İmâm-ı Muhammedin yüzüğünde “Men sabere zafire”(sabreden muradına erer)
İmâm-ı Şâfi’înin yüzüğünde “El-Bereketü fil kanâ’a” (bereket kanaattedir) yazılıdır.
O devirde nişan nikâh yüzüğü yoktur. Yüzüğü daha ziyade hâkimler, melikler ve ulema takar. Fermanları, fetvaları, mühürler bir nevi imza atarlar.
Yani? Yani üzerindeki yazılar terstir, filmin negatifi gibi âdeta.
Bayramlarda herkes yüzük takabilir, müstehabdır hatta.
Ama gösteriş için, övünmek için takmak asla.
“Peygamber Efendimiz, Rum, Acem ve Habeş padişahlarına mektuplar yazdırdı. Sahabeler “Ya Resûlallah” dediler, “Onlar mühürsüz mektuplara itibar etmezler.”
Onun üzerine gümüş bir yüzük edinip kaşına “Muhammed Resûl Allah” nakşını kazıttılar.
Hemen birer yüzük yaptırıp takınmaya başladık. Hatta taşının akik olmasına dikkat ettik bilhassa.
Sonra baktık ki Efendimiz sürekli parmaklarında tutmuyor, biz de çıkardık. Belki de şer’an gerekli bir şey olduğu sanılmasın diye öyle yaptılar. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)
Zaman zaman müzayedelere düşen Emevi, Abbasi ve sonraki dönemlere ait yüzük başları hep mühür şeklinde. Kâğıda basılınca düz okunsun diye yazılar ters kazınmış.
وقد كتب على حجر خاتم النبي محمد (صلى الله عليه وسلم) ثلاثة أسطر: محمد، رسول، الله.
"لقد حصل نبينا على حاقد من فضة. "وكان بين يديه المباركة طوال حياته". عبدالله بن عمر (رضي الله عنه)
«كان فهر العالم يرتدي خاتمًا حبشيًا. وكان يضع حاجب الخاتم على جهة الكف. وكان يلبسه في يده اليمنى». والمراد بالصحيحين الحبشي عن أنس بن مالك رضي الله عنه: حجر متعدد الألوان يسمى العقيق أو الجاز. وكلاهما أصلهما من أرض الحبشة.
يتم ارتداء الخاتم على الإصبع الصغير أو الإصبع المجاور له. ويستحب تمرير الخاتم المكتوب عليه من اليد اليسرى إلى اليد اليمنى عند دخول الصلاة الحلال.
يأتي النعمان بن بشير إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم. هناك خاتم ذهبي في إصبعه. فيقولون: لماذا كنت تستخدم زينة الجنة قبل دخول الجنة؟
يبدأ بارتداء خاتم حديدي، هذه المرة يسألونه: "لماذا تحمل أشياء الجحيم؟"
يخلعها ويضع خاتمًا من البرونز. "لماذا رائحتك مثل المعبود؟"
فيسأل هذه المرة: أي خاتم ألبس يا رسول الله؟
- يمكنك استخدام خاتم من الفضة. ولا يزن أكثر من مثقال، واحمله في يدك اليمنى!
1 المشكال (= 1.5 درهم = 24 قيراط = 96 قمح) يساوي حوالي 4.8 جرام بحساب اليوم.
ويقول البعض: كان الصحابة فقراء ومنعوا عنهم الذهب.
لا؛ فهو محرم على الجميع، فقيرا أو غنيا، لكن بينهم تجار كبار، لا يستثنى منهم. ترتديه السيدات حتى لو كن فقراء.
ثلاثة أسطر مكتوبة على حجر خاتم نبينا صلى الله عليه وسلم. من الأسفل إلى الأعلى محمد رسول الله.
وهناك من المؤمنين من يريد أن يضع الختم المذكور على خاتمه. ربنا لن يسمح بذلك مهما قالوا. لأنه من علامات الدولة الإسلامية. (ابن حنبل)
عندما يمشي خادم الكون نحو الله، يُعطى هذا الخاتم لأبي بكر، ثم لحضرة عمر. فقط عندما يصبح حضرة عثمان خليفة سيكون له شرف ارتداء الخاتم.
ومع ذلك، فإن الآثار المقدسة تقع بطريق الخطأ في بئر إيريس وتضيع.
يقوم عثمان زينورين بالبحث والمسح الضوئي وإنفاق الكثير من المال لهذه القضية. ولكن لا يمكن العثور عليه، ويشعر بحزن شديد بسبب ذلك.
""نمل قادر الله"" (قدرة الله كافية لكل شيء) مكتوب على خاتم حضرة أبي بكر.
"Kefâ bi'l-mevt vâ'ızan yâ Ömer" (سيكفيك الموت كواعظ) على خاتم حضرة عمر.
"النصبيرين" (طبعا سنصبر) على خاتم حضرة عثمان
"الملك لله" على خاتم حضرة علي Celle celalüh
"العزَّة لله" مكتوبة على خاتم حضرة الحسن.
"Rabbiğfir-lî" (اغفر لي واستر ذنوبي) على خاتم حضرة معاوية.
"حسبي الله" (حسبي الله تعالى) مكتوبة على خاتم الإمام علي رضا.
"الدنيا غرور" على خاتم ابن أبي ليلى
""Kuli'l-hair ve illa feskût"" (إما أن تقول خيرًا أو تصمت) على خاتم الإمام الأعظم أبو حنيفة.
خاتم الإمام أبو يوسف مكتوب عليه "Men amile bi-re'yihi nedime" (من عمل برأيه دون استشارة فسوف يندم).
خاتم الإمام محمد مكتوب عليه "أنا صابر زافير" (من صبر سيحقق هدفه).
"البركة في الرضا" مكتوبة على خاتم الإمام الشافعي.
ولم تكن هناك خواتم خطوبة في تلك الحقبة. الخاتم يرتديه في الغالب القضاة والملوك والعلماء. الفتاوى والفتاوى والأختام هي نوع من التوقيع.
حسنًا؟ بمعنى آخر، الكتابات الموجودة عليه معكوسة، تقريبًا مثل الصورة السلبية للفيلم.
يمكن لأي شخص ارتداء الخاتم أثناء العطلات، بل يوصى به.
ولكن لا ترتديه أبدًا للتباهي أو التباهي.
"كان لنبينا رسائل كتبها إلى سلاطين اليونان والفارس والحبشة. فقال الصحابة: يا رسول الله، لا يعظمون الكتاب المختوم.
واشتروا له خاتماً من فضة ونقش على حاجبه نقش "محمد رسول الله".
لقد صنعنا خاتمًا على الفور وبدأنا في ارتدائه. لقد أولينا اهتمامًا خاصًا لحقيقة أن الحجر كان عقيقًا.
ثم أدركنا أن نبينا لم يكن يمسكه في أصابعه طوال الوقت فخلعناه. وربما فعلوا ذلك حتى لا يعتقد أنه أمر ضروري في الشريعة. أنس بن مالك (رضي الله عنه)
الرؤوس الدائرية من العصر الأموي والعباسي والفترات اللاحقة التي تظهر أحيانًا في المزادات تكون دائمًا على شكل ختم. تم نقش الكتابات رأسًا على عقب بحيث يمكن قراءتها بشكل مسطح عند طباعتها على الورق.
Three lines were written on the ring stone of the Prophet Muhammad (peace be upon him): Muhammad, Messenger, Allah.
“Our Prophet acquired a silver hatem. "He was in his blessed hands throughout his life." Abdullah bin Omar (radiyallahu anh)
“Fahr-i alem was wearing an Abyssinian ring. He would place the eyebrow of the ring on the palm side. He wore it on his right hand.” What is meant by Sahihayn Habeshî from Enes bin Malik (radıyallahu anh) is a multicolored stone called agate or jaz'. Both of them originate from the land of Abyssinia.
The ring is worn on the little finger or the finger next to it. It is recommended to pass the ring with writing on it from the left hand to the right hand while entering the halal prayer.
Nu'man bin Bashir comes to the Messenger of Allah. There is a gold ring on his finger. They say, "Why did you use the ornaments of Heaven before entering Heaven?"
He starts wearing an iron ring. This time they ask, "Why are you carrying Hell's items?"
He takes it off and puts on a bronze ring. “Why do you smell like an idol?”
This time he asks: What kind of ring should I wear, O Messenger of Allah?
- You can use a silver ring. Let it not weigh more than a miskal, wear it in your right hand!
1 miskal (= 1.5 dirham = 24 carats = 96 wheat) is around 4.8 grams in today's calculation.
Some say: The Companions were poor and gold was banned from them.
No; It is forbidden to everyone, poor or rich, but there are great merchants among them, they are not excluded. Ladies wear it even if they are poor.
Three lines are written on the ring stone of our Prophet "sall-Allâhu 'alaihi wa sallam'. From bottom to top, Muhammad, Messenger, Allah.
There are some believers who want to put the mentioned seal on their ring. Our Lord will not allow it, whatever they say. Because it is a sign of the Islamic state. (Ibn Hanbel)
When the Server of the Universe walks towards God, that ring is given to Hazrat Abu Bakr, then to Hazrat Omar. Only when Hazrat Osman becomes caliph will he have the honor of wearing the ring.
However, the sacred relic accidentally falls into the Well of Eris and is lost.
Osman-ı Zinnureyn searches and scans and spends a lot of money for this cause. But he cannot be found, and he becomes very sad about this.
"Ni'mel kadir Allah" (Allah's power is sufficient for everything) is written on the ring of Hazrat Abu Bakr.
"Kefâ bi'l-mevt vâ'ızan yâ Ömer" (Death will be enough for you as a preacher) on Hazrat Ömer's ring.
"Le-nasbirenne" (of course we will be patient) on the ring of Hazrat Osman
"Al-mulku lillah" (Property belongs to Allah) on Hazrat Ali's ring Celle celalüh
"El-izzetu lillah" (Glory and honor belong to Allahu ta'ala) is written on Hazrat Hasan's ring.
"Rabbiğfir-lî" (Forgive me and cover my sins) on Hazrat Mu'aviye's ring.
"Hasbiyallah" (Allahu ta'ala is sufficient for me) is written on Imam-i Ali Rıza's ring.
"Ed-dunya garurun" (The world is deceptive) on the ring of Ibn Abi Layla
"Kuli'l-hayr ve illa feskût" (either speak good or remain silent) on the ring of Imam-i azam Abu Hanifa.
Imam-i Abu Yusuf's ring reads "Men amile bi-re'yihi nedime" (He who acts with his own opinion without consulting will regret it).
Imam Muhammad's ring reads "I am sabere zafire" (He who is patient will achieve his goal).
"El-Bereketü fil kanâ'a" (Blessings are in contentment) is written on Imam-ı Şâfi'î's ring.
There were no engagement rings in that era. The ring is mostly worn by judges, kings and scholars. Edicts, fatwas and seals are a kind of signature.
Well? In other words, the writings on it are reversed, almost like the negative of the film.
Everyone can wear a ring during holidays, it is even recommended.
But never wear it to show off or to boast.
“Our Prophet had letters written to the Greek, Persian and Abyssinian sultans. The companions said, “O Messenger of Allah,” “They do not respect unsealed letters.”
They bought a silver ring for him and had the inscription "Muhammad, Messenger of Allah" engraved on his eyebrow.
We immediately had a ring made and started wearing them. We even paid special attention to the fact that the stone was agate.
Then we realized that our Prophet was not holding it in his fingers all the time, so we took it off. Maybe they did so so that it would not be thought that it was a necessary thing in Sharia. Enes bin Malik (radiyallahu anh)
Ring heads from the Umayyad, Abbasid and later periods that occasionally appear at auctions are always in the shape of a seal. The writings are engraved upside down so that they can be read flat when printed on paper.
32 notes · View notes
sizenebayim · 15 days
Note
Merhaba herkes bir şey sormus. Bende bir kapınızı çalayım belki bir faydası olur dedim. Olmazsa da içimi döker bir hayır duası almış olurum belki. 😇
Evlenmek isteyen ama tam da bu konuda harekete geçemeyen birine ne tavsiyede bulunursunuz ?
Helale harama dikkat etmeye çalışan 4 yıldır da iyi rahat bir işe sahip olan bir kadınım. Ekonomik özgürlüğüm var bu nedenle bu detayı verdim. Huyum suyum da kötü değildir. Bolca okuyan ve kibar biriyim de. Evlilik için gücü yetenlerdenim ama nasip faktörü var tabi.
Velhasıl evlenmek istememe rağmen oldum olası bu evlilik görüşmelerine sıcak bakmıyordum. Ta geçen seneye kadar. Şu an 29 yaşındayım. Bu yaşımda sadece 2 evlilik görüşmesinde bulundum. Hata ettim galiba. Ama bu durumlara hep romantik ruhum izin vermedi. Şimdi de sanki doğru insanı bulamayacakmisim gibi hissediyorum.
Oysa o kadar ihtiyacım var ki helal dairede sevmeye sevilmeye. Bunu söylerken hep utanıyorum aslında ama durum bu. Ama beceriksizim galiba ben nasıl bu işler olur doğru nasıl bulunur hiç bilmiyorum. Yaşım da küçük değil ama sınav degil ki çalışayım moduna geldim. Bolca dua da ediyorum ama acaba bi şeyleri eksik mi yapıyorum diye düşünmekten de geri duramıyorum. Bana bir tavsiyeniz var mıdır acaba?
Selâmünaleyküm, Bayramınız mübarek olsun 🕊️
Bunlar ne güzel dertler, Allah haram peşinde koşanlardan değil de rızası için helal ile rızıklanmayı bekleyen kullarını biiznillah en güzelleriyle rızıklandırır. Bu tertemiz zümreden olmak da çok güzel.
Evlilik babında aracılık müessesini çok önemsiyorum. Bu işler biraz da boşlanmış gibi ama harama bulaşmak istemeyen, sağda solda aranmadan edeple bekleyip çekindiği için isteğini dile getiremeyen o kadar çok kaliteli insan var ki. Evlilik hususunda aracı olmak Rabbimizin ayetinde buyurduğu önerisi ve efendimiz aleyhisselam’ın sünnetlerindendir. Ama çoğumuz faziletinden habersisiz. Oysa buyruluyor ki ; “En üstün sadaka-i câriye, evliliğe vesîle olmaktır. Zîrâ onların neslinden gelen kimselerin yaptıkları her iyilikten, vesîle olana da bir ecir vardır.”
En fazîletli şefaatlerden (teşvik edilen amellerden) biri, evlilik husûsunda iki kişiye aracı ve yardımcı olmaktır.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 49)
Bu yüzden öncelikle yakın çevrenizi bu isteğinizden haberdar etmeniz de mühim. Anneniz ablanız arkadaşınız vesilesiyle de söyleyebilirsiniz. Bu asla utanılacak bir durum değil Allahın fıtratımıza koyduğu bir ihtiyaç bunu dillendirirken utanmayın bir ibadeti ister gibi isteyin söyleyin. Çünkü duanın yanında fiili destek olarak bunları da işlemek gerekiyor.
Mesele çok kişiyle görüşmek de değil bence, ben de evliliklikle ilgili her istek, durum ve talibi direk reddeden biriydim sonra kararımı değiştirdiğim anda evlilik niyetli ilk görüştüğüm kişiyle evlenmiş biriyim. Çünkü duamda andığım nerdeyse tüm detayların somut hali gibiydi 🙊
Her dua nasibe, her nasip de vaktine esirdir denildiği gibi bir de nasibin vakti vardır. Allah hayırla o vakte eriştirsin.
Dua için önerim ise kendim de ediyordum evlendikten sonra da hala devam ediyorum namazlardan sonra okumaya. Furkan suresi 74.ayet ve İbrahim suresi 40,41.ayet bunları ezberleyip düzenli olarak okursanız çok faydasını görürsünüz. Bir de her akşam cuma suresi okuyabilirseniz bu da çok güzel olur.
Bir diğer önerim de 21 taha suresi okumak. Bunun dışında bu maksatla ve niyetle sadakalar verip evlenenlere yardımcı olun. Hususen bu konuda anne duası da alın.
Sabır ve dua ile de beklemeye devam edin. Çünkü evlilik çok mühim ve sonraki hayatınızı şekillendiren bir mesele acele edip yanlış bir evlilik yapıp sıkıntısını çekeceğinize hayırlı bir evliliğin yolunu gözlemek çok daha hayırlı bir durumdur zannımca.
Olmazken hiç olmayacakmış gibi geliyor ama vakti geldiğinde de sular seller gibi kolaycacık akıp oluveriyor önceki beklemek sıkıntıları unutuluyor yaş yahut başka meseleler sizi korkutmasın hiçbir yere grç kaldığınız yok :) Allah tez vakitte hayır ve bereketle nasibinize kavuştursun sizi ve bu durumdaki tüm kardeşlerimizi. Yine bu durumdaki kardeşlerimizin evliliği için dualar edin devamlı ki melekler de aynını sizin için etsin ✨🌙🕊️
19 notes · View notes
bi-perva · 2 months
Text
Tumblr media
🌊 "Şükür ki hayattalarmış. Onlar için ölüm bir son, bir bitiş değlidi zaten. Vuslat bilirler şehadeti. Herşeye rağmen helaline doyamamış gönüllerin şehit olmalarına hüzünleniyor insan. Mahmut ve Şeyma; Rabb'im evliliğinizin bereketi, nikâh akdinizin kerametiyle, zalimlere karşı üstünlüğü, zaferi ve özgürlüğü cümlen/mize nasip etsin..."🤲
36 notes · View notes
fatomahperi · 4 months
Text
Derler ki büyük aşklar kavgayla başlarmış... O kadar doğru ki 😌 Bakın polis ne hikmetse her daim kadının yanında bitiyor ki kişi sevdiceğini takip eder 🙂
Demedi demeyin bunlar ceza protokollerini hallettikten sonra nikâh salonunda imza da atarlar 😅
25 notes · View notes
naftalin2027 · 2 months
Text
Onlar evliliğin dinin yarısı olduğuna iman ettiği için bir ibadet şuuruyla hareket ediyorlar. Tıpkı Allah'ın huzuruna bekar gitmemek için ölüm döşeğinde nikâh kıyan Sahabe-i Kirâm gibi.Gazze bize çok şey öğretiyor lâkin okumasını bilene.
Tumblr media
9 notes · View notes
ziyanolanzilam · 11 months
Text
Dengbej söyleyen erkeğe nikâh basılır
26 notes · View notes
hatiragulzaman · 7 months
Text
🌺🌺🌺
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Sâliha kadın, kocası yüzüne baktığı zaman onu sevindirir, kocasının meşrû isteklerini yerine getirir ve onun olmadığı yerde hem malını, hem de nâmusunu muhafaza eder.”
(İbn-i Mâce, Nikâh, 5/1857)
14 notes · View notes
mnsrykt · 8 months
Text
"Devlet sırrına dönüşmüş düşüncelerin sahibi gibi kapalı erkeklerden beyefendilik beklemek zordur. Gerek nikâh öncesinde gerekse evlilik süresinde düşünceleri, amaçları konusunda açık ve net konuşmalıdır mü'min erkek. Ne yapacağı bilinmeli, ne düşündüğü anlaşılmalıdır. Sevdiğinde sevdiğini, anlamadığında anlamadığını, rahatsız olduğunda rahatsızlğını beyan eder. Gizli saklı düşünceler beyefendiliğe uygun değildir. Elbette eşinden de aynı şeyleri bekler. Bunu da ona izah eder. Konuşur, istişare eder. İkna eder, ikna olur ama küsüp bir kenara çekilmez. Allah'ın ona takdir buyurduğu nasibine razı olur. Dünya hayatının, her emele sahip olunma yeri olmadığını bilir."
16 notes · View notes
musstuffsworld · 5 months
Text
RESMİ NİKÂH YAPILMADAN DİNİ NİKAH YAPMAK?
Yazar: Avukat Ahmet Hilmi Durak
Resmi nikah eşlerin evlilik birliğinin içinde yer aldığının göstergesidir. Bu tür bir nikah kıyıldığında hukuki sonuçları da tarafları ilgilendirir. Hukuki açıdan evliliğin onaylanması resmi nikahla mümkündür.
İslamiyet inancı gereği evlilik birliği temin edileceği zaman dini nikah kıyılması gerekir. Dini nikahın hukuki bir geçerliliği olmazken taraflar resmi nikahta olduğu gibi dini nikahta da birbirlerini eş olarak kabul etmektedir.
Dini nikah hukuki bir değer taşımaz. Kişiler bu nikaha bağlı olarak kanun önünde hiçbir hak iddia edemez. Dini nikahın geçerliliği manevi olarak ve inanç gereğidir. İslamiyet inancında aile kurmak isteyen bireylerin dini nikah kıyarak bir arada yaşamasında sakınca görülmez.
Dini nikahı imam kıyar. Bu nedenle toplum nezdinde dini nikah imam nikahı olarak da kabul edilmektedir. Dini nikah resmi nikahla birlikte de kıyılabilmektedir. Bir evliliğin hukuki açıdan geçerli olduğunun tek göstergesi ise resmi nikahtır. Devletin kurumlarında yapılan resmi nikah hukuki değer taşır ve bağlayıcılığı bulunur.
Dini nikahın bağlayıcılığı bulunmazken tarafları manevi olarak bağlar. Resmi nikahın sonlanması için devlet kurumlarına başvurularak mahkeme kararı alınması gerekir. Dini nikahın sonlanması ise dini şartların sağlanması ve sözle boş ol kelimesinin kullanılması yolu ile olur.
Türk toplumunda resmi nikahla birlikte kıyılan dini nikah uygulaması genellikle karşılaşılan bir durumdur. Bunun yanı sıra dini nikah olmasa da resmi nikahın evlilik birliği kurulabilmesi yönünde zorunlu olduğu görülmektedir.
RESMİ NİKÂH NASIL KIYILIR?
Evlilik birliği oluşturulacağı zaman hukuki yönden geçerli olabilmesi için resmi nikah kıyılır. Aile birliği toplumun en temel yapı taşıdır. Ailenin toplum açısından taşıdığı öneme binaen hukuki açıdan korunması gerekir.
Aile sosyal açıdan da toplum tarafından korunur. Aile bireylerinin hak ve yükümlülükleri, yasalar karşısındaki hakları resmi nikahla sağlanabilir. Resmi nikah kıyılacağı zaman ilgili makamlara müracaat edilir.
Taraflara verilen gün ve saatte nikah işlemleri nikah memuru tarafından gerçekleştirilir. Nikah kıyıldığında ise bir evlilik cüzdanı verilir. Bu cüzdanın yasal niteliği bulunur. Kanun önünde evlilik cüzdanı yasal bir belgedir.
Nikahın resmi nitelik taşımadığı durumlarda tarafların evli olduğunun kanıtlanabilmesi mümkün değildir. Maddi ve manevi zararlara yol açabilen bu durum özellikle dolandırıcılık işlemleri sırasında sıklıkla başvurulan bir yoldur.
RESMİ NİKÂH-DİNİ NİKÂH:
Resmi nikahın hukuki bir değeri vardır. Bu tür bir nikah kıyıldığında taraflar kanun önünde evli kabul edilir. Dini nikah ise gelenekler açısından önemsenir. Dini açıdan gerekli görülen dini nikah resmi nikahla birlikte kıyılabilir.
Dini nikahın tek başına hiçbir hükmü bulunmaz. Resmi nikah ise yasalar önünde kişilerin evli olduğunun göstergesidir. Hukuk devletlerinde eşlerin evliliği resmi makamlarca yapılır. Kişinin dini nikahı olmasa da resmi nikahı ile evli olduğu ispatlanabilir.
Resmi nikah olmadığında dini nikah tek başına geçerli olmamaktadır. Dini nikaha Türk Medeni Kanunu’nda da yer verilmemektedir. Türk Ceza Kanunu 237. Madde uyarınca resmi nikah yapılmadan kıyılan dini nikahı suç olarak kabul edilmektedir.
TEK BAŞINA DİNİ NİKÂHIN SAKINCALARI?
Tek başına dini nikahın sakıncaları bulunur. Kişilerin hukuki açıdan dini nikah aracılığı ile ispatlayabileceği hiçbir şey bulunmaz. Özellikle dolandırıcılık suçlarında dini nikahın araç olarak kullanıldığı sıklıkla görülmektedir.
Bu tür dolandırıcılık vakalarında yetkin ve deneyimli bir ceza avukatı yardımına başvurmak, telafisi imkansız hak ve menfaat kayıpları yaşamamak adına önem taşır.
Kişilerin kandırılarak maddi ve manevi zarara uğratılmasında bir araç olması nedeni ile dini nikahın tek başına tercih edilmemesi kadınları ilgilendiren önemli bir sosyal problemdir.
Resmi nikah kıyılmadan dini nikahın kıyılması TCK 237. Kapsamında da yasak olarak kabul edilmektedir. Bu kanun maddesinin uygulanmasının çeşitli nedenleri vardır. Kanun kapsamında dini nikahın resmi nikahtan önce yapılmasının yasaklanmasının gerekçeleri aşağıdaki gibidir:
KADIN HAKLARINI KORUMAK,
AİLE HAYATINI KORUMAK,
KADINLARIN HUKUKİ HAKLARINDAN YARARLANABİLMESİ,
ÇOCUKLARIN HAKLARININ KORUNMASI.
Aile toplumun en temel yapı taşıdır. Ailenin korunması toplumun korunmasıdır. Kamu düzeninin sağlanabilmesi için toplumun sağlıklı bir işleyişe sahip olması gerekir. Toplumu meydana getiren en küçük birim aile olması sebebi ile ailenin korunması öncelikler arasında yer alır.
Ailenin korunabilmesi ise kadının ve çocukların hukuki haklara sahip olması ile mümkündür. Dini nikahın varlığı kadına hiçbir hukuki hak vermez. Bu nikahın kanun önünde hiçbir bağlayıcılığı bulunmaz.
Tarafların evlilik cüzdanı olmadan ve resmi nikahları kıyılmadan yapacakları dini nikaha bağlı beraberlikleri kanun tarafından cezalandırılmaktadır. Resmi nikahları olmadan imam nikahı ile evlenen çiftler 2-6 ay aralığında hapis cezasına çarptırılır.
DİNİ NİKÂH RESMİ NİKÂH FARKI NEDİR?
Dini nikah hukuki bağlayıcılığı olmayan bir nikah türüdür. İslamiyet inancında yer bulan dini nikah aile kurmak için dini açıdan gerekli görülür. Hukuk devletlerinde resmi nikah geçerli olur. Kişinin aile birliği kurduğunun göstergesi resmi nikahtır.
Dini nikah tek başına kişinin evli olduğunun ispatını sağlamamaktadır.
DINİ NİKÂH KANUN GEREĞİ YASAK MIDIR?
Resmi nikah olmadan yapılan dini nikah kanunda suç olarak kabul edilir. Bu kapsamda da TCK 237 uyarınca taraflara 2-6 ay aralığında hapis cezası verilebilir. Bununla birlikte toplum genelinde resmi nikaha ek olarak dini nikah da kıyılır.
RESMİ NİKÂH OLMADAN DİNİ NİKÂH YAPILIR Mİ?
Dini nikahın resmi nikahla birlikte yapılması genellikle tercih edilir. Resmi nikah yapılmadan dini nikahla eşlerin bir araya gelmesi kanunda suç olarak kabul edilir. Dini nikah, resmi nikah olmadan kıyılırsa TCK 237 kapsamında cezası vardır.
4 notes · View notes
yakazakalb · 1 year
Text
Cabir b. Abdullah (ra) aktarıyor. Diyor ki: “Bir sabah vakti bizler Resulullah’ın etrafından halka olmuş otururken, Efendimiz (sas) buyurdular ki: “Bugün ben bir rüya gördüm. Rüyamda Cennetteyim. Dolaşırken birden Ebû Talha’nın hanımı Rümeysa ile karşılaştım. Biraz daha yürüdüm, arkadan bir hışırtı, bir ayak sesi duydum! Bu kimin ayak sesleri dedim. Bilal’in dediler. Biraz daha dolaştım. Avlusunda bir cariye bulunan muhteşem bir köşk gördüm. “Bu kime ait?” dedim. “Ömer İbnu’l-Hattab’ındır” dediler, içine girip bakmayı arzu ettim. Ancak Ömer’in kıskanç olduğunu hatırladım ve geri döndüm.” Bunlar anlatılırken gözlerinden yaşlar boşandı Hz. Ömer’in ve dedi ki: “Sana karşı da mı kıskanç olacağım ey Allah’ın Resulü!” (Buhari, Ta’bir, 31, 32, Bed’ü’l-Halk, 9, Fezailu’l-Ashab, 19, Nikâh, 107; Müslim, Fezailu’s-Sahabe, 21
15 notes · View notes
leyya1453 · 2 months
Text
HAYIRLI CUMALAR
Hz. Âişe"den nakledildiğine göre,
Tumblr media
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“... (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim…”
(İM1846 İbn Mâce, Nikâh, 1)
6 notes · View notes
avalonunezgisi · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
nikâh, köyevleri, yoroz, boztepe ve dahası. bir güne sığanlar. biraz ağladım, her şeyi üst üste koyarak insan yığılıyormuş. farkında da değilim üstelik bunların, geçip giderken izliyorum. ehemmiyet vermeyişimden değil bu, su akar yolunu bulur daha çok. her şey o kadar hızlı ve sıkışık olma durumunda kalıyor ki, e mecburen ayak uyduruyoruz. şikayetçi değilim, bazen başka türlü nefes alamıyorum çünkü.
6 notes · View notes
baybaykus · 6 months
Text
MATURİDİLİK:
Horasan da İmam Maturidinin akıl, fen, bilim, teknik ile nakli bilgileri bir araya getirerek, felsefi olarak birleştirip, Türk milletinin töresine uygun oluşturduğu itikadi yoldur...
Hoca Ahmet Yesevi tarafından hayata geçirilip, Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevi Ocağında yetişen Alperenleri vasıtası ile Türk ile Anadoluyu buluşturmasıdır...
Anadolu da Türklük gurur ve şuurunu, İslam ahlak ve fazileti ile tanıştırmasıdır...
TÜRK LAİKLİĞİNİ MATURİDİ İLE SAVUNMAK...
Mustafa Kemal Atatürk iddia edildiği gibi Cumhuriyetin Laiklik ilkesini Fransa dan değil Selçuklu devletin den almıştır. Bizzat kendi sesinden 10. Yıl kutlama konuşmasında "lâiklik Türkün kültüründe vardır." Demektedir.
Çoğumuz biliriz, duymusuzdur. Çünkü, bize öyle öğretmişlerdir, deriz ki: “Amelde mezhep imamımız İmam-ı Âzâm Ebu Hanife’dir, itikatta İmam Matûrîdi”.
Peki, kim bu Matûrîdi, nedir bu Matûrîdilik?
Kendi kendimize sormayız. Sormadığımız gibi ilgilenmeyiz de. Hacısı, hocası, âlimi de dahil, üç beş cümle edemeyiz çoğumuz...
Çünkü bu konuda kimse bir arastirma yapmamış bilgi aktarma zahmetine bilenlerde girmemiştir.
Ancak sorulduğunda ben de dahil Kem-küm ederiz...
O kadar...
Merak edip araştırmak zahmet edip okumak zor gelir bize. Hatta bu makaleyi de zahmet edip sonuna kadar okumayacaktir çoğunuz...
Okuyan da kafasina takılan basit de olsa bir soru sormayacaktır. Sorun ki bizde araştırıp kendi bilgimizi araştıralım bari buna katkınız olsun...
İlahiyatçı, İslam Tarihi ve İslam Mezhepleri Tarihi uzmanı Ahmet Vehbi Ecer’in mükemmel bir Matûrîdi incelemesi var. Yesevi Yayıncılık tarafından kitap haline getirilen bu incelemeden sizlere oncelikle ilginç bir iki bölüm aktaracağım...
Daha sonra yargımız, son tahlilimiz, iletimiz değerlendirmemizi yapacağız.
***Matûrîdi’ye göre din ve şeriat ayrıdır.
“Din’de nasih-mensuh cereyan etmez, ama şeriatlarda nesh yani hükümsüz kılma mümkündür”.
Yani, Kur’an-ı Kerim’in ibadet, iman ve ahlâk ayetleri dışındaki, muamelat (ticaret, borçlanma, miras...), münakehat (evlenme-nikâh) ve ukubat (ceza) hükümleri çağın gereklerine ya da maslahata (kamu yararına) göre hükümden düşürülebilir ya da hükmü başka bir zamana ertelenebilir.
(Arapça ve Farsça kelimeler alıntı yaptığımız kaynakta olduğu için vardır. Bu konu dan dolayi özür dilerim.)
Matûrîdi diyor ki:
“Şeriat din olsaydı, her bir Müslüman hemen bütün davranışlarında dinini değiştiren konumuna düşerdi. (...) Din’in kaynağı akıl, şeriatın kaynağı ise duyma-işitme (nakildir).
***Amel imana dahil değildir. İman etmek mutlaka ibadet etmeyi gerektirmez.
***Anadilde ibadet olabilir. Allah sözcüğünün başka dildeki karşılıkları (Tanrı, Çalap, Hüda) kullanılabilir.
***Matûrîdi’nin tefsir yöntemi, ayeti ayetle yorumlama ve nüzul (indirilme) sebeplerine yer vermedir. Dinî problemlere felsefi açıdan da yaklaşır. Bilime ve deneye önem verir.
***Türk Müslümanlığı’na damgasını vuran akımlar:
Matûrîdilik, Hanefilik, Yesevilik.
Türkler İslam dinini bir kabile dini olmaktan çıkardılar. Matûridi’yi tanımak ve tanıtmak Türk kültürüne hizmettir.
***Tarikatlara Matûridi mesafelidir, bilgi kaynaklarına kuşkuyla bakar.
***Osmanlı’nın, Eş’ariliği benimseyerek, Mâtûrîdi’ye sırt çevirip medrese programlarında yer vermemesinin sonuçları vahim olmuştur. Matûrîdi’nin eserleri Eş’ari’ninkilerden üstündür. Eş’ari Arap olduğu için öne çıkarıldı. Matûrîdi, Türk olduğu için görmezlikten gelindi. Bunda Gazzali’nin parmağı ve etkisi var.
Gazali de Eş’ariye Mezhebi’ndendir. Said-i Nursî de öyle. Onun eserleri Türkler arasında Hanefi-Matûrîdi kimliğini zayıflattı."
Evet...
Ne diyordu bizim İslamcıların pek sevdiği Olivier Roy adlı o kefere: ”İslam ülkesinde laiklik olmaz, siz şeriata dönün, şeriat+elektrik (yani teknolojik ve sınai gelişme) sizi dünya devi yapar “.
Ne diyordu?
Heiner Bilefeldt adlı o teolog Alman: "İslam ülkelerinde (yani Türkiye’de) laiklik olmaz, siz şeriata dönün, inanca saygılı laiklik Almanya’da var, bu laiklik sizi, bize entegre edecek”.
Ne diyordu?
Şimdi ülkemize gelerek laiklik vurguları yapmaya çalışan Hillary Clinton’ın kocası Billy:
“Hilafet gereklidir. Türkiye’nin Hilafeti kaldırması yanlış olmuştur."
Bunların içerideki işbirlikçileri, yüzyıl önce bunlar Ingiliz muhipleri idi. Selefî-Milli Görüş çizgisinden ve Said-i Nursi Eş’ariliği’nden AB ve ABD muhipliğine doğru ”değişerek gelişen “ kesim ve kişilerdir bunlar.
Yani, İngiliz muhipligin den, AB ve ABD Muhipligi ne değişenler.
Türk laikliğini (Selçuklu Türkünden alınan laik anlayışı) silmek ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni köklerinden koparıp bir Batı sömürgesi etmek isteyen zihniyetlerdir bunlar.
Demokratik yollarla, fikri alanda bunlarla mücadele edecek gerçek Türk milliyetçilerinin, en büyük dayanağı İmam Matûridi olacaktır.
Araştırıp öğrenmek her Türk Milliyetçisinin görevidir.
MATURİDİLİK, DOĞU DAN GELEREK TÜRK İSLÂM MEDENİYETİNİ BATIYA ANLATMANIN EN DOĞRU YOLUDUR...
Osmanlı Türk Devletinin kuruluş felsefesinin manevi mimarları, Manevi kurucuları Hace Bektaşi Veli ve Şeh Edabalı, Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevinin Alperenlerinden Türk ulu kişileridir...
Maturidi itikadı ile egitilmiş Şeyh Edebali ve Hace Bektaşi Veli Osmanlı devletinin kuruluş felsefesinde akıl-nakil dengesini sağlam kurarak, devletimizin ilimde, fende, teknikte ve ekonomik alanda en güçlü olmasını sağlamışlardır...
Osmanlı kuruluş döneminde Horasan Erenleri ile Anadolu'ya Türkler Müslümanlığın damgasını vurarak insanlığı, Müslüman Türkün, Asrı Saadetine Dönemesi ni sağlamış ilimle bilimle gercek islamı Anadolu halkıyla tanıştırmışlardır...
Anadolu nun o dönemde huzur ve mutluluk içinde yaşamasını ve Hıristiyan halkın islâmı kabul ederek Müslüman olmasını sağlayan Hanefi ameli ve Maturidi itikadi yolu olmuştur...
Osmanlı Türk Devletinin çöküşü ise...
Yavuz Sultan Selimin Mısır seferinden sonra, 1517 yılından sonra Halifelik makamını almak için Arap ulemayı yanına almak amacı ile, Mısır'dan getirilen 2000'e yakin Arap kökenli geneli Emevi İslam anlayışının bir sonucu olan Eşari anlayışında yetişmiş, Türk ve İslâm düşmanı ulemaların Medreselerde, bilim ve Felsefeyi yasaklamaları ve Türklük aleyhine verdikleri akıl almaz fetvalar ile başlamıştır...
Bugün de Anadolu da bu Emevi Arap Kültürü ile yetişmiş, Selefi ve Eşari anlayışı ile islamı anlatan din adamları hakimdir...
Halbu ki bu din adamlarına sorsak Amelde Hanefi itikatde Maturidi yiz derler ancak, ne Imamı AZAMIN ne imam MATURİDİ nin yolunu izlemezler.
İzledikleri yol ise Arap Eşari anlayışlı Emevi Arap kültürüdur. Bunu da İslam dini zannederler...
TÜRK MİLLETİ en kısa zamanda kendisine en uygun olan akılı, bilimi, ilmi, fenni ve teknoloji ile nakli islami bilgileri özümseyen MATURİDİ FELSEFESİNE dönerek itikadi yaşam biçimi haline dönüştürmelidir...
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Anadolu İnsanının Kurtuluşunun tek adresi budur...
Not: Arap kültürünü geleneklerini din zanneden, Laikliği dinsizlik zanneden ve bunun üzerinden Atatürk'e türlü iftiralar atan, Osmanlıcılık oynayan dönme Devşirme Mankurt koyun sürülerine karşı bilgi amaçlı paylaşılmıştır bu açıklamalar...
Mevlüt Kaleli
Tumblr media
4 notes · View notes