Veeee her ne olursa olsun şunu aklınızdan çıkarmayın :
Hayat ta tüm zorluklara rağmen göğüs germeye çalışmak bile bir insanın gücünü gösterir, pes etmeyin umudunuzu kaybetmeyin.
Size değer veren , önemseyen, seven o kadar çok insan var sizin bile farkında olmadığınız. Kendinize yıkılmadım diyebileceğiniz sürece kimse sizi yıkamaz. Seviliyorsunuz ve bu en büyük destekçiniz :)
Oldukça dipteydim,oldukça zorlandım, oldukça ezildim, oldukça sorguladım kendimi ve birgün oldu oluverdi değermiydi tüm bunlara dedirtti, sonunda dedirtti, yıkılmadım dedirtti,şimdi iyileşicem dedirtti,diyebilmek istiyorum.
Şu 2 haftada o kadar çok bursaya gidip geldim ki perşembe sabah istanbula gittim cuma sabah yine bursadaydım babam diyor ki komşu komşuya bu kadar sık gidip gelmiyor djfkdkd yine istanbula gidip yine bursaya gelicem yine istanbula gidicem bu sefer 5 falan oldu saymayı unuttum😮💨
Ayağa kalktığında şayet kalkabilirsen neden ölmediğini iyi anlayacaksın. Sen her bir sonu ölüm sanıyorsun. Yanıldığını, seni bir yalana inandırdıklarını anlayacaksın. Zemin her zamanki gibi belki sen biraz değişeceksin, bastığın toprak ayağının altından kaymayacak. Çirkin şeyler olacak, çirkin. Aklın ermeyecek kadar. Değişeceksin, kan yuttuğunda asla yüzünü buruşturmayacaksın. Biri gözünün önünde senin gibi ölüyor sandığında dönüp yüzüne bakamayacaksın. İnsan olacaksın. Sonra kalktığını hiç kimse bilmeyecek. Nitekim düştüğünü de hiç bilmemişlerdi. Sonları iyi tanıyacak, sonsuzluklar yazacaksın özenerek buna. Her bir ayrıntısına kadar özendiğin sonsuzluklarda yazdığına yakın bir şeyler yaşarken sonsuzlukta boğulacaksın. İnsanlaşacaksın oğlum. Adi bir canavara dönüşeceksin. İhtiraslarını, şehvetlerini ve tüm iyilikle sevmiş olduğun her bir şeyi kaybedeceksin. Sen, oğlum en çok sen kaybedeceksin. Önceden ölmüştün değil mi? Hayır. Üzerinde daima toprak kokusu olacak delireceksin. Ben bugün hiç yıkılmadım diye delireceksin. Yıkıldın oğlum. Sen bir kere yıkıldın mı bin kere yıkansan çıkmayacak o koku senin üzerinden. Hadi şimdi geç. Çok sığındığın limanları kontrol et. Çok sevdiğin insanların yanına var, huzur ara. Bulamayacaksın. Ben seni göreceğim ama bu zahmetsiz bir eylem olacakken, sen beni arasanda bulamayacaksın.
Hiç tadın yok. Gözlerinin içi gülerdi eskiden. Eskiler ne sert bir yumruk değil mi? Şu baktığın boşluğu nelerle dolduruyorsun kim bilir? Bir boşluğun altında ezilmenin fizikte belki yeri yok ama sende fazlasıyla var. Kaç gündür hiçbir şey yememişsin. Yıkılmadım ama ama'lar diyorsun kendi kendine. Yoruldun da epey. Attığın kulaçları görenler seni karaya ulaştıracak sanıyorlar. Ama sen boğulmanı biraz daha özümsüyorsun o kadar. Bilmiyorlar, hiç bilmediler ki dimi? Şu köşeye kıvrılsam biraz diye geçiriyorsun içinden ama biliyorsun, insan nereye kıvrılmak istese oradan da taşarken buluyor kendini. Bir fotoğrafı birkaç parçaya ayırmışsın. Tüm dağınıklıkların yerli yerinde. Senin de artık düzenin bu. Bir mektup yazmışsın şu tükenmez kalemle ama biliyorsun yazmak tekrar canlandırmaz. Üstelik tükenen başka bir şey daha var. Bi yanık kokusu sarmış etrafı, yazıp yazıp yakmışsın bir şeyleri. Her şey aksi, küllerinden birkaç defa daha ölmüşsün sanki. Boş boş tavanı izliyorsun kaç gündür. Kaybettiğin bir şey mi var? Ama biliyorsun; bir yıldız kaybedenler, bir yıldız arayanlardan daha yorgundur.
Her şeye sıfırdan başlamak bile eskisi kadar cazip gelmiyor artık. sana ne yaptılar?
ilaçların uykusuzluk yaptığı günlerde, öylece bekledim. bir şey yapmadım. anlatmadım, konuşmadım, anlasınlar diye kendimi parçalamadım, ağlamadım. her geçen gün kararan göz altlarımı kapatmaktan vazgeçtim. titreyen ellerimi durdurmaya çalışmayı bıraktım. ben böyleyim diyerek sustum. bir köşeye oturdum. çok kaybettim. kardeşim dediğim insanlar gitti. ölümle tanıştım. verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. ben de tutmayı bıraktım. her gün o sokakları gezdim. ama yıkılmadım. çok kez öldüm. ama bağırmadım. görmediniz, bilmediniz. canınız sağ olsun diyerek geçtim. şimdi ölüyorum. ama canınız sağ olsun.