Tumgik
#46 yok olan
murat-o41 · 10 months
Text
Üç Kuşak Bir Yarak! (Hülya 24 Y., Berlin / Almanya)
Selam, Ben Almanya'dan Hülya. 24 yaşında, evli ve 2 çocuk annesi, güzel ve sexy bir kadınım. Annem 46 yaşında ve yaşına göre çok alımlı bir kadın. Babam 52 yaşında, sırf çalışmasını bilen, birde kahvede saatlerce kağıt oynayan biri. Komşumuz Ahmet amca ise 47 yaşında ama daha genç gösteren yakışıklı bir adam. Ahmet amca bundan yaklaşık 10 sene önce eşinden boşanınca bizim oturduğumuz apartmana taşındı. Annem Ahmet amcanın okul arkadaşı ve eski komşusu idi, yani eski dostlar. Ahmet amcanın kendine ait bir oto tamirhanesi var. Ben 5 sene önce evlenip annemlere yakın bir eve taşındım, çalışmıyorum ve evimde çocuklarıma bakıyordum.
Bir gün çocukları kreşe götürüp eve dönerken (annem raporlu, evde kalıyor) geçmiş olsun demek için anneme gittim. Anahtarım olduğu için zili çalmadım, anahtarımla açıp içeri girdim. Yatakodasından sesler geliyordu. Babam işteydi ama, belli ki annem içeride birisi ile sikişiyordu. Kim bu annemin sikiştiği adam diye merak ettim ve sessizce yatakodasının kapısına geldim. İçeriye baktığımda Ahmet amca annemi domaltmış, arkadan amına sokmuş pompalıyordu. Dikkatimi çeken şey Ahmet amcanın yarağı idi. Oldukça büyük ve kalındı. Ben hayatımda sadece kocamın yarağını (ve bir keresinde de yanlışlıkla banyoda babamın yarağını) görmüştüm. Ama onların ikisinin de yarağı bukadar yoktu. Hatta kocamın 13-14 cm ve orta parmaktan biraz kalın siki, bunun yanında çocuk çükü sayılırdı.
Annem Ahmet amcanın altında, "Hadi erkeğim hızlan, geliyorum!" diyerek inim inim inliyordu. O sırada Ahmet amca beni kapıda fark etti, ama sanki birşey yokmuş gibi annemi sikmeye devam etti. Kapının ağzında donup kalmıştım. Ahmet amca yarağının neredeyse tümünü annemin amından çıkartıp yeniden sokup, bana bakıyordu. Ben de büyülenmiş gibi onun o kocaman yarağını seyrediyordum. Ahmet amca iyice hızlanıp, döllerini annemin amına boşalttı. Boşaldıktan sonra bir kaç git gel daha yapıp yarağını annemin amından çıkartıp, yarağını (sanki bunu sanada sokacağım dercesine) sallaya sallaya yanımdan geçip banyoya gitti. O an annem de beni fark etti. "Anne? Ne yaptığını sanıyorsun?" dedim. Annem gayet rahat bir şekilde, "Sikişiyorum kızım! Sen kocanla sikişmiyorsun?" diye, hiç beklemediğim bir cevap verdi.
"Ama Ahmet amca ile sikişiyordun!" dedim. Annem, "Ne var bunda kızım, baban sikmiyor, ben de Ahmete veriyorum!" dedi. O sırada Ahmet amca banyodan çıkıp yanımıza geldi. Daha çıplaktı ve yarı inik yarağı müthiş görünüyordu. Giyinirken bana bakıp, "Rezalet çıkarmanın hiç gereği yok, kocan annenin başkası ile sikiştiğini duyarsa, senin hakkında ne düşünür, düşün bir kere! Hem belli olmaz, belki bir gün senin de benim yardımıma ihtiyacın olur!" dedi. Yanımdan geçerken yanağımdan öpüp, götüme elledi ve gitti. Ahmet amca gidince annem de kalkıp duş aldı geldi ve oturup anlatmaya başladı. Annem Ahmet amca ile daha okul yıllarından beri sikişiyorlarmış. Hatta annem de annesini Ahmet amca ile sikişirken yakalamış. Dedem o zamanlar Türkiyede yaşıyormuş, anneannem de komşu oğlu olan Ahmet amcaya kendini siktiriyormuş. Sonra annem de kendini Ahmet amcaya siktirmeye başlamış.
Bu olaydan sonra ben ne zaman anneme gitsem önce telefon eder öyle gider olmuştum. Anemle sohbet ederken, her seferinde konu dönüp dolaşıp Ahmet amcanın yarağına geliyordu. Annem Ahmet amcanın yarağına çok hakim olduğunu ve hemen boşalmadığını anlatıyordu. Bir keresinde anneme sordum, "Ya o kocaman yarağı nasıl alıyorsun?" diye. Annem de, "O yarak seni sikse, taşaklarını da almak istersin!" demişti.
Bir gün kocam işe giderken arabasının motoru arıza yapınca, beni arayıp Ahmet amcanın kendisine yardım edip edemeyeceğini sordu. Ben de Ahmet amcayı bulup, kocamın yolda kaldığını, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledim ve kocamın telefon numrasını verdim. Ahmet amca kocama ulaşıp arabasını tamirhanesine çekmişler. Arabanın motoru yatak sarmış (her ne demekse). Motoru değiştirmek gerekiyormuş. Ahmet amca kocama, "Bak oğlum, sen önce araştır başkası kaça yapacak, ondan sonra bana gel, eğer daha ucuza yaptırabilirsen onlara yaptır, ben kızmam. Ben sana bu arabayı 1.600 Euroya adam ederim." demiş.
Kocam sağa sola telefon edip fiyat almaya çalıştı, ama daha ucuza yapacak yer bulamadı. Sonuçta Ahmet amcanın arabaya çıkma bir motor bulup değiştirmesine karar verdi. Motor değiştiğinde günlerden Cuma idi, kocam işte olduğu için arabayı benim teslim almam gerekiyordu. Çocukları kaynanama bırakıp tamirhaneye gittim. Ama gitmeden önce çok kısa bir elbise giydim, altıma külot giymedim. Bunu neden yaptım bilmiyorum, ama içimde bir his, bu gün kendini Ahmet amcaya siktirmelisin diyordu.
Tamirhaneye vardığımda Ahmet amca yalnızdı ve bizim araba ile ilgileniyordu. "Son ayarları yapıyorum, biraz sonra biter, sen büroya çık otur." dedi. Ben yukarı büroya çıkarken Ahmet amca kesin arkamdan bakıyordu, biraz kıvırtarak ve yavaş yavaş çıktım ki götümü görmesini sağladım. Büroda otururken kocam cepten aradı, "Araba bitti mi?" diye sordu. Ben de, "Ahmet amcayı çağırayım, ona sor." dedim ve Ahmet amcaya seslendim, kocamın daha nekadar süreceğini sorduğunu söyledim. Ahmet amca yanıma gelip telefonu aldı ve kocamla konuşmaya başladı, "Bir saate kadar biter, ama sen beni telefonda tutarsan daha uzun sürer." dedi. Telefonu kapattıktan sonra bana, "Ayağa kalk bakayım..." dedi. Ayağa kalktığımda eteğimi yukarı kaldırıp, "Doğru görmüşüm!" dedi, güldü. Sonra beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı...
Delicesine öpüşüyorduk. Elini amıma atıp okşamaya başladı, bunu çok güzel yapıyordu. Beni masanın kenarına oturtup bacaklarımı ayırdı, önümde diz çöküp amımı yalamaya başladı. Anında orgazm oldum. Ben böyle bir şeyi ilk olarak yaşıyordum. Sonra ben onun önüne diz çöktüm, yarağını pantolonundan çıkartıp sıvazlarken, "Kaç santim bu canavar?" dedim. O da, "24 cm, en son anneannen ölçtü!" deyip güldü. Yarağının alabildiğim kadarını ağzıma alıp emmeye başladım. Biraz sakso çektikten sonra Ahmet amca kemerini çözüp pantolonunu ve külotunu indirdi, bürodaki üçlü koltuğa oturup, "Gel bakalım, otur üstüne!" dedi. Yarağı elime aldım, amımın dudaklarına sürtüp yavaş yavaş amıma sokmaya başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra büyük bir kısmını içime aldım ve inip kalkmaya başladım...
Daha sonra Ahmet amca beni altına alıp ritmik bir şekilde sikmeye başladı. Ama ne sikme, her sokuşunda sanki bayılacak gibi oluyordum. Kaç kere orgazm oldum bilmiyorum. Yaklaşık yarım saat siktikten sonra, "İçime boşalma!" dememe rağmen, döllerini amımın derinliklerine boşalttı. Yarağını amımdan çıkarıp tekrar ağzıma verdi. Yarağını yalayıp temizledikten sonra, "Anneme söylemezsin değil mi?" diye sordum. "Merak etme sen söylemezsen ben kimseye söylemem, ama bundan sonra arada sırada gelirsin ve sikişiriz!" dedi. "Tamam!" dedim. Uzun uzun öpüştük. Sonra arabayı tamamlayıp teslim etti.
Şimdi haftada iki defa düzenli olarak tamirhaneye uğruyorum. Kocama da, (Çocukları kreşe bırakıp anneme gidiyorum.) diyorum, gidip Ahmet amcaya kendimi siktiriyorum. Tabii annem de halen Ahmet amca ile sikişiyor :)
[Hülya]
224 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 2 months
Text
Bayram neye vesile olmalı?
Ramazan ayı boyunca siyasi nedenler ve seçim sebepleri ile Müslüman kardeşinizi hain, satılık, ajan, şerefsiz, utanmaz, trol, uşak deyip kırdınız.
Ve bol iftiralar atılıp, yalanlar konuşuldu.
Kin ve öfke ile bölündükçe bölünüldü.
Zihinsel, siyasi, fikirsel bölünme daha da arttı.
Bu bir faciaydı.
Kardeşlik bilinci ile "kardeşim" diyerek konuşmayıp derdini anlatmadı kimse.
Müslüman kardeşi ile sağlıklı bir diyalog kuramayan Müslümanların, Filistin başta olmak üzere kurtaracağı hiçbir yer yoktur. Vallahi yoktur!
Bu bayramda sadece BİRLİK için, kırdığımız insanlardan helallik alalım.
Devamlı birlik için "sağlıklı bir diyalog zemini" oluşturalım.
Derdimizi anlatmak için illa hain, ajan, satılık, şerefsiz dememiz mi lazım?
Ramazan ayı dünyanın en büyük okulu, en iyi eğitim sistemidir.
Bu okulun müfredatı Rabbimiz tarafından yazıldı. Müfredata uymuşsak birlik olmamız zor değil.
Bu bayram, birlik için çalışacağımıza, birlik için yeni bir diyalog ve yöntem oluşturacağımıza dair kendinize söz verelim.
Gelecek yıllar, birliğe en çok ihtiyaç olacak dönemler olacak.
Bu coğrafyada tehlikler daha da artacak. Çoğunun haberi yok.
Emperyalist güçler ve İsrail, bu coğrafyadaki gücünü Müslümanların bölünmüşlüğünden alır.
Birlik, birlik, birlik... Allah için birlik vakti.
Bu bayramın en önemli kazancı "BİRLİK" olsun.
Bayramın mübarek olsun;
Savaşta ailesiz kalan Suriyeli çocuk.
Anne babasını İsrail saldırısında kaybeden Filistinli çocuk.
Yaşamları Batı tarafından her yönden sömürülen Afrikalı çocuk.
Bayramı bile yasak olan Doğu Türkistanlı çocuk.
Yaşamın acılarıyla erken tanışan çocuk.
Yahu hiç olmazsa bu çocuklar için BİRLİK olalım.
Ve şu ayet pusulamız olsun:
"Birbirinizle çekişmeyin. Yoksa korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz elden gider." (Enfal 46)
Şifremiz 3 B:
BAYRAM 👉 BİRLİK 👉 BAŞARI
Birlik için bize bayramı veren Allah'a hamdolsun.
-- Mustafa Güldağı --
ماذا يجب أن تكون العطلة؟
في شهر رمضان، ولأسباب سياسية وانتخابية، تؤذي أخاك المسلم من خلال وصفه بالخائن، والخائن، والجاسوس، والخائن، والوقح، والمتصيد، والخادم.
وقيل الكثير من الافتراءات والأكاذيب.
وقد انقسمت كذلك بسبب الكراهية والغضب.
وتزايدت الانقسامات العقلية والسياسية والفكرية أكثر.
لقد كانت كارثة.
ومع وعي الأخوة، لم يتحدث أحد أو يشرح مشاكلهم بمناداته بـ"الأخ".
إن المسلمين الذين لا يستطيعون إقامة حوار صحي مع إخوانهم المسلمين ليس لديهم مكان ينقذونه، وخاصة فلسطين. أقسم أنه لا يوجد!
في هذه العطلة، دعونا نطلب المغفرة من الأشخاص الذين أذيناهم، فقط من أجل الوحدة.
دعونا نخلق "أرضية حوار صحية" من أجل الوحدة الدائمة.
هل يجب أن نقول خائن، عميل، للبيع، غير شريفة لشرح مشكلتنا؟
رمضان أكبر مدرسة وأفضل نظام تعليمي في العالم.
منهج هذه المدرسة كتبه ربنا. ليس من الصعب علينا أن نكون متحدين إذا اتبعنا المنهج.
في هذا العيد، لنعاهد أنفسنا بأننا سنعمل من أجل الوحدة ونخلق حوارًا وأسلوبًا جديدًا للوحدة.
وستكون السنوات المقبلة هي الفترات التي ستكون فيها الوحدة في أمس الحاجة إليها.
وسوف تزداد المخاطر أكثر في هذه الجغرافيا. معظمهم لا يعرفون.
وتستمد القوى الإمبريالية وإسرائيل قوتها في هذه الجغرافيا من انقسام المسلمين.
الوحدة، الوحدة، الوحدة... حان وقت الوحدة في سبيل الله.
دع أهم مكسب في هذه العطلة هو "الوحدة".
عيدكم مبارك؛
طفل سوري بقي بلا عائلة خلال الحرب.
طفل فلسطيني فقد والديه في العدوان الإسرائيلي.
طفل أفريقي يستغل الغرب حياته بكل الطرق.
طفل من تركستان الشرقية تم حظر إجازته.
الطفل الذي واجه آلام الحياة مبكراً.
حسنًا، دعونا على الأقل نتحد من أجل هؤلاء الأطفال.
ولتكن هذه الآية بوصلتنا:
"لا تتجادلوا مع بعضكم البعض، وإلا فسوف تخافون وتفقدون قوتكم". (الأنفال 46)
كلمة المرور الخاصة بنا هي 3 ب:
العيد 👉 الوحدة 👉 النجاح
الحمد لله الذي أعطانا عيد الوحدة.
-- مصطفى جولداجي --
What should the holiday be about?
During the month of Ramadan, for political and electoral reasons, you hurt your Muslim brother by calling him a traitor, a sellout, a spy, a dishonorable, shameless, a troll, a servant.
And many slanders and lies were told.
It was further divided by hatred and anger.
Mental, political and intellectual divisions have increased even more.
It was a disaster.
With the awareness of brotherhood, no one spoke or explained their problems by calling him "brother".
Muslims who cannot establish a healthy dialogue with their Muslim brothers have nowhere to save, especially Palestine. I swear there is no!
This holiday, let's seek forgiveness from the people we have hurt, just for UNITY.
Let's create a "healthy dialogue ground" for permanent unity.
Do we have to say traitor, agent, for sale, dishonorable to explain our problem?
Ramadan is the biggest school, the best education system in the world.
The curriculum of this school was written by our Lord. It is not difficult for us to be united if we follow the curriculum.
This holiday, let's promise ourselves that we will work for unity and create a new dialogue and method for unity.
The coming years will be the periods when unity will be needed the most.
Dangers will increase even more in this geography. Most of them don't know.
Imperialist powers and Israel derive their power in this geography from the division of Muslims.
Unity, unity, unity... It's time for unity for God.
Let the most important gain of this holiday be "UNITY".
Have a blessed Eid;
A Syrian child who was left without a family during the war.
Palestinian child who lost his parents in the Israeli attack.
African child whose life is exploited in every way by the West.
A child from East Turkestan whose holiday is even banned.
The child who met the pains of life early.
Well, let's at least UNITE for these children.
And let this verse be our compass:
"Do not argue with each other. Otherwise, you will become afraid and lose your strength." (Anfal 46)
Our password is 3 B:
EID 👉 UNITY 👉 SUCCESS
Praise be to Allah who gave us the holiday for unity.
-- Mustafa Güldağı --
46 notes · View notes
kaybolankaos · 1 year
Text
Arkadaşlar işi gücü olan gidip uyusun net olarak ikinci tura kaldı. Kendinizi kandırmaya gerek yok. Rte 48,5 Kk 46 civarında bitecek ikinci turda da Rte 51-52 arası kazanacak boş yere düşünmeyin alın bunu burda bırakıyorum..
66 notes · View notes
derdiderun · 1 year
Text
Tumblr media
İslam coğrafyalarındaki zulme nasıl engel olabiliriz?
Yeryüzünde Müslümanların hükmü ve sözü geçmiyor. Dünya işlerinde güç ve hakimiyet zalimlerin elindedir. İslam’a ve Müslümanlara nefes aldırmıyorlar. Doğu Türkistan, Arakan, Suriye, Filistin, Irak ve diğer İslam beldeleri... Ne zulümler yapıldı ve yapılıyor! 
İslam’ın şerefi ve izzeti ayaklar altına almaya çalıştılar.
Bizler ise hiç bir şey yapamadık.
Dua etmekten, sosyal medyada paylaşım yapmaktan veya slogan atmaktan başka bir şey yapmaya gücümüz yetmiyor. Onu da zaten gündem olduğunda yapıyor, diğer günlerde çoğunlukla unutuyoruz.
Peki yapmamız gereken başka bir şey yok mu?
Aslında Sevgili Allah’ımız bize Kuran’ı Kerim’de neden bu hale geldiğimizi ve ne yaparsak düzeleceğimizi bildiriyor. O halde dikkatlice okuyalım.
Ey iman etmiş olan kimseler! Sizi çok acı verici büyük bir azaptan kurtaracak olan pek değerli bir ticareti size göstereyim mi? (Saff 10)
Şu an Ehli İslam’ın içinde bulunduğu bu zulüm büyük bir azabı elimdir. Dünyadaki azaptır. Bizim de bir şey yapamıyor olmamız ayrı bir azabı elimdir. Dünyada nerede bir zulüm zalim varsa Allah onların karşısına Türk milletini çıkarmıştır. Bu Millet İslamiyete girmeden önce bile zulme engel olmayı kendisine vazife saymıştır. Şimdi ise bizim gücümüz zayıfladığı için zalimin zulmüne engel olamıyoruz. Müslümanların acısını yüreğinde hissedenler için bu durumda ayrı bir azaptır.
Buyur Allah’ım ne yaparsak kurtuluruz?
Allah’a ve Resul’üne (hakiki manada) iman edeceksiniz, mallarınızla ve canlarınızla da Allah yolunda cihatta bulunacaksınız! (Saff 11)
İlk yazdığımız Ayeti Kerimede “Ey iman etmiş olan kimseler!” diye seslenen Rabbimiz, peşinden gelen ayette “İman edin” buyurdu. “İman ettim” diyenlere “hakiki iman edin” buyuruyor. “Surete iman etmek sizi kurtarmaz” buyurmuş oluyor.
Allah yolunda cihatta bulunacaksınız!
En büyük cihat nefsimizle olan cihattır.
Nefsimizle cihat edip sabah namazına ve diğer namazlara cemaate gidemiyorsak, nefsimizle cihat edip tesettürümüze dikkat edemiyorsak zaten düşmana karşıda cihat etmeye muvaffak olamayız.
 Peki Allah’ım başka ne yapalım?
 Allah’a ve Resul’üne itaat edin! (Enfal Süresi 46)
Peygamber Efendimize (s.a.v) tabi olmadan onun emirlerini yerine getirmeden dünyada ve ahirette kurtuluşa ermemiz mümkün değildir.
Efendimiz (s.a.v) hakimiyetin ilacınının onun sünnetine uymakta olduğunu bildiriyor;
"Benim sünnetime yapışıcılıkta daim olduğunuz müddetçe düşmanlarınızın üzerine galip olucusunuz. Eğer benim sünnetimden çıkarsanız Allahu Teâlâ sizi korkutanları sizin üzerinize musallat eder. Ta ki benim sünnetime dönünceye kadar, bu korku kalbinizden çıkarılmaz."
Hadisi Şerifin başında müjde var. Nedir o? "Benim sünnetime yapışıcılıkta daim olduğunuz müddetçe dünyaya hakim olursunuz" buyurulmasıdır. Sonunda da müjde var. O da “sünnetime dönerseniz düşmanlarınızdan kurtulursunuz” denilmesidir.
Efendimizi (s.a.v),sünnetini ve hadis-i şeriflerini bu milletin nazarında itibarsızlaştırmaya çalışmalarının asıl sebebi ona uyduğumuz takdirde gücün yeniden bizim elimize geçeceğini bilmelerindendir. Onlar bunu bizden daha iyi biliyorlar.
Bakınız Resüllah’a (s.a.v) uymanın önemi hakkında mühim bir misal verelim.
Uhud muharebesi...
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Abdullah bin Cübeyr'in kumandasında elli kişilik okçu bölüğünü bir tepeye yerleştirdi. Sonra da tembihte bulundu: "Düşman atlıları arkamızdan dolaşıp bizi kuşatabilirler. Sizin vazifeniz onların buradan geçme teşebbüslerine ok atarak mani olmanız. Biz galip de gelsek, mağlup da olsak siz benden emir gelmedikçe sakın yerlerinizden ayrılmayın. Söz veriyorum size bu emrime itaat ederseniz onları yeneceğiz."
Harp başladı. Savaşın daha ilk safhasında Kureyş bozguna uğradı. Müşrikler kaçmaya başladı. Bunu gören mücahidler savaş alanına dağılarak ganimet mallarını toplamaya koyuldular. Ayneyn Tepesi'nde durumu seyreden okçular da birbirlerine: "Burada ne bekliyoruz? Savaş bitti, zafer kazanıldı, biz de gidip ganimet toplayalım" dediler. Abdullah bin Cübeyr (Radıyallâhu Anh): "Arkadaşlar! Rasulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve sellem) emrini unuttunuz mu? Ondan emir gelmedikçe yerimizden ayrılamayız" diye onları uyardı. Fakat elli kişiden kırk üçü: "Durum belli. Savaş kazanıldı, beklemeye gerek yok" dediler, mevziiyi terk ettiler.
O zaman düşman Okçuların dağıldığını fark edince iki yüz elli kişilik birlikle, okçuların yerleştirildiği tepeye girdi. Abdullah bin Cübeyr'i (Radıyallâhu Anh) ve orada bulunan yedi sekiz arkadaşını şehit ederek ganimeti toplamakta olan İslam askerlerine hücum etti. Kaçmak için yollara düşen müşrikler de geri dönüp saldırıya geçtiler. Savaşın seyri bir anda değişti. Müslümanlar önden ve arkadan iki hücum arasında mecalsiz kaldılar. Daha fazla dayanamayıp dağıldılar. Yetmiş kişi şehit oldu. Az kaldı bu iş, İslam'ın tamamıyla yeryüzünden silinmesine sebeb olacaktı. Rasulullah’ın emrini kırdılar. Orada Allah'a muhalefet etmiş oldular. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Mevla'dan söz almasaydı kendi başına der miydi: "Sözümü tutarsanız harbi kazanacağız." Bunu unutmayın! Bu nerede anlatılıyor? Âl-i İmrân Suresi'nde:
"Andolsun ki siz O'nun izniyle, onları (müşrikleri) kırıp geçirdiğiniz sırada Allah size olan vaadini yerine getirmişti. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun ki (yine de) sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır." (Âl-i İmrân,152)
Bakın bir söze itaat etmemek nelere sebeb oldu. Efendimizin (s.a.v) mübarek dişi kırıldı ve zırhından kopan iki halka yanağına saplandı. Bir taşla dudağı yarıldı. İbni Kamile adlı bir kafirin kılıç darbesiyle yere yıkıldı. İslam ordusu darmadağın oldu.
Sadece bir emir! Peki bugün biz kaç emir yerine getirebiliyoruz?
Başka ne yapalım?
Çekişmeyin, sonra korkuya kapılırsınız ve (kuvvetinizi temin etmek üzere arkanızdan esen) rüzgârınız (kaybolup) gider.
Gitti de zaten hiçbir kuvvetimiz kalmadı.
Şu an zulüm altında olmamızın en büyük sebeplerinden birisi de bölünmemiz parçalanmamızdır. Endülüs’teki Müslümanları önce birbirine düşürdüler sonra ülkeyi perişan ettiler.
Osmanlı’yı da aynı şekilde parçaladılar sonra yuttular. Tarihte birçok örnekleri var daha.
Ümmet birliğini sağlamadan nasıl zalimin önünde durabiliriz?
Daha kendi içimizde aynı mahallede aynı beldede hizmetlerde bile birbirimizle çekişiyorken nasıl ümmet birliğini sağlayabiliriz?
Bir olacağız. Kardeş olacağız tefrikaya düşmeyeceğiz. Bizi bölmeye başaranların oyunlarına daha fazla aldanmayacağız.
Son olarak Nur suresinin şu ayetini okuyalım.
“Allâh, o iman (şartlarını şeksiz şüphesiz tasdik) etmiş olan ve (namaz, oruç, hac, zekât gibi) salih ameller işlemiş bulunan sizlere (şöyle) vaad(ler)de bulunmuştur ki; kasem olsun; elbette onlardan önceki (imanlı ve itaatli) kimseleri (yeryüzünde hükümrân kılarak) halîfe kıldığı gibi (düşmanları olan kâfirleri helâk ettikten sonra onların) yerlerine geçirdiği gibi/kesinlikle onları da yerin tamamında (diledikleri gibi yönetimi ele geçiren) halîfe(ler) yapacaktır (düşmanlarını helâk edip) yerlerine geçirecektir, yine andolsun ki; elbette onlar için seçip beğendiği (İslâm) dinlerini mutlaka kendileri için (yüceltip tüm dinlere gâlip kılarak ve düşmanlarının onun aleyhindeki gayretlerini boşa çıkararak, o dini her konuda hükümleriyle sürekli amel edebilecekleri şekilde) iyice sâbit kılacaktır ve yine yemin olsun ki; elbette (düşmanlarından) korkularının ardından onları(n durumlarını) gerçekten mükemmel bir güvenceyle değiştirecektir. Çünkü onlar (sadece) Bana ibadet etmektedirler, Bana hiçbir şeyi ortak koşmamaktadırlar! İşte her kim bu (müjdenin zuhuru)ndan sonra (dinden dönerek) kâfir olursa/ (bu mûcizeyi gördüğü halde iman etmeyerek) kâfir kalırsa/, işte (kâfirlik ve azgınlıkta haddi aşan) fâsıkların ta kendileri ancak onlardır./ İşte her kim bundan sonra nankörlük yaparsa, işte (isyanda sınır tanımayan) fâsıkların ta kendileri ancak onlardır.” (Nur suresi 55)
Bakınız bu ayeti kerimede Rabbimiz bize müjde veriyor. Yemin ediyor galip geleceğiz. Yeniden zalime engel olacağız. Ama iki şartla iman ve ameli salih.
Ey Benim Müslüman kardeşim, yetmez mi artık bunca zülüm, mağlubiyet ve perişanlık. Artık Rabbimize dönelim, Habibine tabi olalım da tekrardan eski gücümüze ulaşalım.
Daha fazla uzatmak istemiyorum.
Hulâsa yapmamız gerekenleri tekrar sıralayalım.
1. Allah’a ve Rasülü’ne hakiki manada iman edeceğiz.
2. Allah önce nefsimizle cihatta bulunacağız. Sonra zalimlerle
3. Peygamber Efendimizin (s.a.v) tüm emirlerini öğrenip yerine getireceğiz.
4. Allah’ın bize emri olan ameli salihi işleyeceğiz.
Zulme uğrayan din kardeşlerimize en güzel yardımı İslamı yaşamakla yapabiliriz.
“Elimizden bir şey gelmiyor” demeyelim. Rabbimize ve Habibine itaat edelim. Ve Kuran’a dönelim. Göreceksiniz Rabbim İslam’ı dünyaya hakim kılacak ve bizler zulme engel olabileceğiz.
| Mustafa Burak
26 notes · View notes
musekkinseyyah · 15 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Eyüp sabrım yok benim,
Yusuf değilim kuyuda,
Yinede umudum var,
Rahim olan adına 🌹
ÖÖ 12:46 · 12 Oca 2024
·
102 Görün
4 notes · View notes
zuqan · 1 year
Note
1- Hayatında bir erkek / kız var mı?
1,5 - Sence neden sevgilin yok, eksik olan ne?
2- Sana en son zarar veren kişiyi bağışladın mi?
2,5 -Sevmediğin birini kendinden uzaklaştırmak için ne yaparsın?
3-Şuan gerçekten istediğin şey nedir?
3,5 - Son zamanlarda en çok kime küfür ettin?
4- Aşık olmaktan korkuyor musun?
5- Hiç başka biriyle bir kanepede uyudun mu?
6-  Bu zamana kadar en çok neye üzüldün
7- Dürüst olmak gerekirse, işler planladığın gibi gidiyor mu?
8- En son kimin numarasını telefonuna kaydettin?
9- Hangisi daha çok acı verir Duygusal acı mı Fiziksel acı mı?
9.5 : Whatsapp durumun? 
10- Yorgun musun?
11- Telefon defterindeki kişileri ne kadar tanıyorsun?
12- Bağlı mısın?
13- Eski sevgilinle tekrar birlikte olmayı düşündün mü?
14- Seni öpen biriyle en son ne zaman konuştun?
15- Doğru kişi olduğunu bildiğin biriyle bugün evlenir misin?
16- Seni öpen son kişiyi tekrar öper miydin?
17- Peki ya mutluluk, mutluluk ne sence
18- Birlikte yaşamak istediğin biri var mı?
19- Aklında ne var?
20- En anlamlı bulduğun söz veya sözler
21- Dünyada bundan saçma şey olamaz deseydin ‘şey’ ne ya da neler olurdu
22- Bir daha ki sefere dudaklarından öpeceğin kişi kim?
23- En son kimle mesaşlaştın?
24- Kötü bir şey hissettin ve oldu mu?
25- Konuşabileceğin karşı cinsten arkadaşın var mı?
26- Herkes senin hakkında ne düşünüyor?
27- Hiç kimse güzel gözlerin olduğunu söyledi mi?
28- Seni öpen kişiyi başka birini öperken gördün mü?
29- Sevgililer günün yalnız geçti mi?
30- Seni öpen kişiyle arkadaş oldun mu?
31- Arkadaşlarını aradığında ne konuşuyorsun
32- Hiç bir metin yazısı yüzünden ağladın mı?
33- Mükemmel bir buluşma nasıl olur sence fikir ver
34- Ülken neresi?
35- Şuan olduğun yerden uzakta olmak istedin mi?
36- Telefonda konuştuğun en son kişi kim?
37- Favori ayakkabı markan?
38- Saçın kötü olduğunda şapka taktın mı?
39- Tarz için kel olur muydun?
40- Ailen için akşam yemeği yaptın mı?
41- Yatak odanda kapı var mı?
42- Favori 3 websiten?
43- Alışverişten nefret ediyor musun?
44- Vücuduna zarar verdin mi?
45- Vedalar senin için zor mu?
46- Üzerine dökülen son içecek neydi?
47- Saçın nasıl?
48- Genellikle sabah ilk ne yaparsın?
49- İlk kişi sonsuza kadar sürer mi?
50- Ocak 2007'de yalnız mıydın?
51- Yeşil veya mor üzüm?
52- Bir sonraki kucaklaşmayı garantileyen kişi kim?
53- Şuan başka bir yerde olmak ister miydin?
54- Bir sonraki sevgilin ne zaman olacak?
55- Bu sabah 8 de ne yapıyordun?
56- Geçen yıl kimden hoşlanıyordun?
57- Hayatında yanındayken her zaman gülümseyeceğin biri var mı?
58- Bugün birini öptün/sarıldın mı?
59- Dün gece yatağa gitmeden önce ki son düşüncen neydi?
60- Hiç çok çabalayıp sonunda hayal kırıklığına uğradın mı?
61- Şuan bilgisayarında kaç sekme açık?
62- Kaç parmağın var?
63- Zil sesin ne?
64- 5 ay sonra kaç yaşında olacaksın?
65- Neden seni seven ilk kişiyle şuan birlikte değilsin?
66- 3 gün içinde birinin elini tuttun mu?
67- Şuan arkadaş olduğun kişilerle 2 yıl önce arkadaş mıydı?
68- 7 yıl içinde aptalca aşk yaşadığın birini hatırlıyor musun?
69- Hiç birinin kollarında uykuya daldın mı?
1. Yox
1,5. Eksik olan menem , tamamlayanım yoxdu
2. Yox Allaha tapşırmışam.
3. Öz heyatımı qurub yaşamaq, buna aile de daxil,.
3,5. Söyüşü tergideli çox oldu
4. Aşiq olmaqdan qorxmuram, yanlış insana aşiq olmaqdan qorxuram.
5. Heç kesle yatmamişam
6. Lazımsız insanlara heddinden cox deyer verdiyime göre
7. çetinde olsa gedir şukur Allaha.
8. Yas yerine getmişdim, orda taniş çixmişdi onun nomresini
9. Diş ağrısı
9,5. Boşdu
10.fiziki yorğunam
11. İlk defe tanidiğim kimi qaliblarsa hamisini taniyiram
12. Baxır neye
13. He :d
14. Her gün danışıram
15. Evlilikden qorxuram
16. Hee
17. Xebersiz gelen anonim, ileti :d
18. hee
19. İşlerim
20. Aşko kuşko sözler wkdnwkdnmw
21.bu barede heçne düşünmemişem
22. Kişi kişini dodağından öper?
23. Atamla.
24. Hiss ediremse nedense baş verir. Bunun sirrini hele de tapa bilmemişem.
25. Yazsa he
26. Uzüme hami deyir yaxşi insansan. Ama arxamca deye bilmerem ne quşduyurlar.
27. Çox deyibler
28. Yoo
29. Bütün sevgililer günüm evde keçib 😔
30. Dost dostu öpmez. Ferqi yoxdu yanag alın, el qol ayaq falan. Öpürse bu dostluq deyil. Yeni men normal baxmıram. İsteyirsiz qınayin, isteyirsiz qınayin. Vecime de deyil.
31. Çayxanaya gedey?
32. O qederr.
33. o buluşma başima gelsin. Yazacam sndnwjjd
34.Azerbaycan
35. Hemişe istemişem.
36. Tb istifade etmir.
37. Krasofka. Hansı marka olur olsun
38. Hee
39. Başım böyük olduğu uçun yox :d.
40. Yox ama restarana aparmişam.
41. Yo damdan girirem.
42. Tumblr, tiktok, instagram
43. Pulum olmayanda he
44. yox
45. Yoox
46. Su
47. Salam deyir soruşanlara.
48. Oyanıb el uzumu yuyuram.
49. Sonsuz deye bir şey yoxdu. Her şeyin sonu var. Sonsuz olan tekce ölümden sonraki axiret heyatıdı.
50. 9 yaşımda bilmirem neceydim deye.
Neyseye bu qeder besdi. Yoruldumeeee
11 notes · View notes
yalnzardc · 6 months
Text
El-Mü' min sr. : Mekkede inmiştir. 58 ayettir. Yalnız 35,3 ve 57. Ayetlerin Medinede nazil olduğu rivayet olunmuştur.
Maamafih bir adı da "Elgafir Süresidir. Diğer bir ismi de "Ettavl Süresi"dir. Çünkü bu sürenin üçüncü âyetinde Cenab-ı Hakkın "gafir" yani: Günahları bağışlayıcı olduğu ve "zittavl" yani, fazl, lütuf, ihsan ve kudret sahibi bulunduğunu bildirdiği için bu mübarek süreye bu isimler de verilmiştir.
Bir de bu süre ile bunu takibeden altı sûre-i celile, "Hà Mim" harfleriyle başladıkları için bunların yedisine da "Ha Mim Süresi" adı verilmiştir.
Bu yedi sûre, birbirinin ardından ve Mushaf-ı Şerifteki tertip üzere nazil olmuştur. Faziletleri hakkında birçok rivayetler vardır. Bunlara "Lübabülkur'an Kur'an'ın seçkin, halis süreleri ve "Dibacülkur'an Kur'an'ın pek kıymetli atlası ve "Araisülkur'an" Kur'an'ın çiçekleri adı da verilmiştir.
§ Azife: Yakın olan şey demektir. Kıyamet de nispeten yakın olduğu için kendi sine Azife adı verilmiştir
46. Ateş ki, onun üzerine sabahleyin ve akşamleyin arz olunurlar ve kıyamet kopacağı günde Firavun'un ailesini azabın en şiddetlisine girdiriniz -denilir-
46 - Bu ayet-i kerime, kabir azabının vuku bulacağına, bir delil mahiyetinde bulunmaktadır.
Fussilet sr. : Mekkede nazil olmuştur. 54 ayeti kerimedir.
Bir adı da "Secde Suresi" dir. Diğer bir adı "Mesabih suresi" dir.
8. Şüphe yok o kimseler ki, îman etmişlerdir ve sâlih sâlih amellerde bulunmuşlardır, onlar için minnetsiz bir mükafat vardır.
8 - Deniliyor ki: Bu âyet-i kerime, hasta ve yaşlı olan mü'minler hakkında nazil ol- muştur. Onlar öyle bir arızadan dolayı dini vazifelerini yerine getirmekten aciz bulun- salar yine amel defterlerine sıhhatli zamanlarında yaptıkları güzel amellerin mükafatı gibi mükafatlar yazılır. Onlar, güzel niyetlerine, itikatlarına göre böyle sürekli sevap- lara nail olurlar. Ne büyük bir ilāhī lütuf!.
30. Şüphe yok, o kimseler ki, Rabbimiz Allah'tır dediler, sonra da dosdoğru yolda yürüdüler, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. Korkmayın, ve mahzun olmayın ve size våd olunmuş olan cennet ile müjdelenin diyeceklerdir.
30 - Ata'nın İbn-i Abbas'tan rivayetine göre bu ayet-i kerime, Ebu Bekrıssıddık Radiyillähü Anh hakkında nazil olmuştur.
34. Ve iyilik de kötülük de denk olamaz. -kötülüğü- bertaraf et, o şey ile ki, o, en güzeldir. Artık o zaman seninle kendi arasında düşmanlık olan kimse, sanki candan bir dosttur.
34 - Mukatil diyor ki: Bu âyet-i kerime Ebu Süfyan Bin-i Harb hakkında nazil olmuştur. Vaktiyle Peygambere düşmanlığı var idi. Sonra İslamiyeti kabul ederek Resûl-i Ekrem'in dostu oldu ve akrabalık itibariyle o Yüce Peygamberin sedakatli bir dostu bulundu.
Kısacası: bir takım düşmanların eza ve celasına karşı sabretmek, onların hoş olmayan lakırdılarına kıymet vermeyip sükût eylemek, onların kötülüklerine karşı iyilik ile karşılıkta bulunmak, büyük bir ahlaki fazilet eseridir.
3 notes · View notes
dinvekuran · 8 months
Text
KURAN'A NEDEN Mİ İNANMIYORUZ?
1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221), (Nisa: 24-25-36-92), (Maide: 89), (Tevbe: 60), (Nahl: 71-75), (Muminun: 5-6), (Nur: 33-58), (Ahzab: 26-50-52-55), (Mucadele: 3), (Mearic: 29-30), (İnsan: 8 ), (Beled: 12-13), (Rum: 28)
2. Kadını dövmeyi emrediyor. (Nisa: 34)
3. Dünyayı düz olarak tasvir ediyor. (Hicr: 15), (Ra’d: 3), (Kaf: 7), (Gâşiye: 20), (Şems: 6), (Naziat: 30), (İnşikak: 3), (Bakara: 22), (Nede: 6-7), (Zariyat: 48)
4. Ayetlerde konuşanın kim olduğu belli değil. 3 ayrı özne var; Ben (Muhammed), O (Allah), Biz. (Hud: 2), (Zariyat: 51), (En’am: 114), (Hicr: 9), (Tekvir: 19-20), (Ahzab: 56) ???
5. Spermin testiste oluştuğunu bilmiyor. (Tarık: 7)
6. Her canlıyı çift yarattık diyor, bakterilerden haberi yok. (Zariyat: 49)
7. Güneşin çamura battığını iddia ediyor. (Kehf: 86)
8. Yıldızlar şeytanın atış tanesi diyor. (Mulk: 5)
9. Kutuplar yok. En kuzey ve en güneyde oruç nasıl tutulabilir, bir malumat yok. (Bakara: 187)
10. Milyonlarca yıl hüküm sürmüş dinozorlar yok ama deveden bahsediyor! (Gaşiye: 17)
11. İnsansı canlılar olan Neanderthal yok ama olmayan melekler, şeytanlar ve cinler var. (Bakara: 102), (En’am: 8-9), (A’raf: 20)
12. Beyin kelimesi yok. Beyin yerine düşünme organı olarak kalp anlatılıyor. (Muhammed: 24), (A’raf: 179), (Hacc 46), (Ali İmran: 119)
13. Mirasta adaletsiz. (Nisa:11-12)
14. Şahitlikte kadın ve erkeği bir tutmuyor. (Bakara: 228-282)
15. Sadece Arap kavmi için yazılmıştır. (Fussilet: 44), (Yusuf: 2), (Şuara: 198-199), (Enam: 92)
16. Peygamberin seks sırası anlatılıyor. (Ahzab: 51)
17. Birçok ayet birbirini yalanlıyor. İlk müslümanın Muhammed, Musa ve İbrahim olduğuna dair ayrı ayrı ayetler var. Hangisi belli değil. (A’raf: 143), (En’am: 163), (Ali İmran: 67)
18. El, ayak kesme, sopayla dövme gibi akıl almaz ceza yöntemleri öneriyor. (Maide: 33-38)
19. Kelle kesmeyi emrediyor. (Muhammed: 4)
20. Nerede bulursanız öldürün diyor. (Bakara: 191)
21. Sadece Muhammed'e özel kadınlar listesi var. Müminlere 4 kadın, Muhammed'e sınır yok. (Ahzab: 50)
22. Kadının cariye olmasına onay veriyor. (Mearic: 30), (Nisa: 24-25), (Muminun: 6), (Nur: 33)
23. Ayetlerin bazılarında anlatım bozuklukları var. Haram davranışları sayarken "anne babaya iyilik edin" gibi pozitif cümleler var. ???
24. Anlayasınız diye Arapça indirdik deniliyor. Arapça evrensel değil. (Yusuf: 2)
25. "Mekke ve civarı için indirdik" diyen ayet de var evrensel diyen de... Kuran evrensel değil KAVİMSELDİR. (En’am: 92)
26. Peygamberin öz amcası Ebu Leheb'e beddua ve hakaretler var ve bu namaz suresi... (Tebbet: 1-5)
27. Peygamberin evinden misafir kovma ayeti var. (Ahzab: 53)
28. Peygamber evlatlığı Zeyd'in karısını koynuna alabilsin diye ayet var. (Ahzab: 37)
29. Evlenme yaşı için sınır yok. ???
30. Sınırsız cariye helal. (Muminun: 6), (Nur: 32-33), (Ahzab: 50-52-55), (Mearic: 30)
31. Ayetleri sorgulamayın diye ayet var. (Maide: 101)
32. Dünyada haram ettiği zina ve içkiyi ahirette ödül olarak anlatıyor. (Bakara: 219), (Maide: 90-91), (Yunus: 4), (Nahl: 67), (Bakara: 25), (Ali İmran: 15), (Duhan: 54), (Tur: 20), (Rahman: 72), (Vakıa: 23), (Nebe: 33-34)
33. Eşcinselleri lanetliyor. (Nisa: 15-16), (Araf: 80-81), (Hicr: 71), (Şuara: 165), (Neml: 55)
34. Gayrimüslimlerin cennete girebileceği de söylenirken, başka ayette tam zıttı söyleniyor. (Bakara: 62), (Maide: 69), (Nur: 39), Hu: 15-16), (Tevbe: 17)
35. Namazın nasıl kılınacağı anlatılmıyor. ???
36. Tarihi bir olay anlatırken Meryem'leri karıştırıyor. Kur’an’da “Ey Harun’un kız kardeşi” diye hitap etmişlerdir. Halbuki bu iki Meryem birbirinden tamamen bağımsızdır. İsa’nın annesi olan Meryem’in Harun isminde bir kardeşi olmadığı gibi, bu iki Meryem’den ilki, diğerinden yaklaşık 1700 yıl önce yaşamıştır. (Meryem: 28)
37. Lat, Menat ve Uzza isimli putları övüyor. (Necm: 19-20)
38. Savaşa teşvik eden ayetler var. (Bakara: 190-193-216-244), (Ali İmran: 166), (Nisa: 71-72-76-84), (Enfal: 17-39-65), (Tevbe: 14-15-46-111-123), (Hac: 39), (Ahzab: 18-19), (Muhammed: 20), (Fetih: 11-16)
39. Bir savaşta kaç müslümanın kaç kafire denk geldiğini anlatan ayeti hemen bir sonraki ayet yalanlıyor. (Enfal: 65-66)
40. Kadına savaşta "ganimet" diyor. (Nisa: 4)
41. "Cahiliye dönemindeki gibi açılıp saçılmayın" diye kadının özgürlüğünü kısıtlıyor. (Ahzab: 33)
42. Ayın yarıldığını iddia ediyor. (Kamer: 1)
43. Galaksiler yok. ???
44. Evrenin nasıl oluştuğu tamamen yanlış anlatılıyor. ???
45. Dünyanın oluşumu bilime taban tabana zıt…
46. Güneş dünyanın etrafında döner diyor. (Enbiya/33)
47. Allah pek çok ayette beddua ediyor, hatta bazılarında kendi kendine "Allah onları kahretsin" diyor. (Munafikun: 4), (Tevbe: 30)
48. Kuran'da kadınlara hitap hiç yok. ???
49. Bazı hayvanları hâkir görüyor ve kafirler için "aşağılık maymunlar" gibi çocukça hakaretler kullanıyor. (Bakara: 65), (Maide: 60)
50. Muhammed tanrılaştırılıyor. (Ahzab: 56)
51. Bir ayette ganimetlerin tamamı peygamberin diyor, cihatçılar savaşı reddedince "ganimetlerin 5'te 1'i peygamberin" ayeti geliyor. (Enfal: 1-41)
52. Peygamberin küçük karısı Ayşe'nin zina yapıp yapmadığına dair ayetler var. Entrikalar ve dedikodular da unutulmamış. (Nur: 11-12-13-14-15)
53. Evrim hiç yok. ???
54. İçki konusunda önce olumlu sonra olumsuz ayet geliyor. (Nahl: 67), (Bakara: 219), (Maide: 90-91)
55. Yahudi ve hristiyanları dost edinmemeyi emrediyor. (Maide: 51)
56. Kadınlara "TARLA" diyor. (Bakara: 223)
57. Peygamberler arasında fark olmadığını söyleyen ayet ve Muhammed'in en değerli peygamber olduğunu söyleyen başka bir ayet var.
58. İyilik ve kötülüğün Allah'tan geldiğini söylüyor, sonra iyilik Allah'tan kötülük senden diyor.
59. Uzaya çıkmayı imkansız görüyor. (Rahman: 33)
60. Ay'ı nur kaynağı olarak nitelendiriyor, güneşin ışığını yansıttığını bilmiyor. (Yunus: 5), (Nuh: 16)
61. Büyük patlama ile ilgili hiçbir bilgi geçmiyor. ???
62. Köleyle hür bir tutulur mu, diye insanları ayrıştırıyor. (Nahl: 75)
63. Konuşan karınca, ejderha, vs masalsı anlatımları var. (Neml: 18), (Araf: 107)
64. İblis için bir ayette melek, diğerinde cin diyor. (Kehf: 50), (Bakara: 34)
65. Mahşerde Allah şefaat etmez diyen ayet de var, eder diyen de. (Bakara: 48), (Zuhruf: 86), (Necm: 26), (Zümer: 43)
66. Hayvan, bitki, coğrafi şekil ve besinler Ortadoğu’ya özgü. ???
67. Bir ayette vasiyet şart, diğerinde değil. (Bakara: 180),
68. Allah, Muhammed'e salat ediyor. (Ahzab: 56)
69. Kıble önce Kudüs'ken Yahudiler itiraz ettikten sonra Kabe oluyor. (Bakara: 144)
70. Cehennemde Ebu Cehil'e düello teklif ediliyor. (Alak: 13-19)
71. Rahman suresinin 31 ayeti plak takılmış gibi aynı cümleyi yazıyor. (Özellikle bakınız..)
72. Her şeyi bilen Allah kıyamet saatini meleklerden öğreniyor.
73. Cennette kadınlar için vadedilen hiçbir şey yok. ???
74. Hayvanları yük taşıma, öldürüp yeme ve ulaşım aracı olarak görüyor, evrimden alakasız.
75. Bazı ayetler daha Muhammed zamanında hükmünü yitiriyor ama hala duruyor.
76. Peygambere soru sormak için sadaka vermek emrediliyor. (Mücadele: 12)
77. Cennetin genişliği ayetlerde farklı anlatılıyor. (Hadid: 21), (Ali İmran: 133)
78. Dünya kainattan daha önce yaratıldı diyor. (Fussilet: 9-12)
79. Rüzgar olmasa gemiler durur diyor. (Şura: 33)
80. Boşanma konusunda kadını 3 kez boşayıp başkasıyla evlendirip boşarsan tekrar sana helaldir gibi garip bir mantığa sahip. (Bakara: 230)
81. Göklerle yer bitişikken onları ayırdığını iddia ediyor. (Enbiya: 30)
82. Diğer kitaplar gibi varlığına kanıt olmayan Nuh'un gemisi efsanesini anlatıyor. (Muminun: 27), (Hud: 37-38-42-44), (Araf: 64), (Yunus: 73), (Şuara: 119), (Ankebut: 15-65)
83. Mekke'de ayetler barışçılken Medine'de Muhammed güçlenince vahşi ayetler geliyor. (Kafirun: 6), (Tevbe: 29)
84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)
85. Gece ve gündüz bilimsellikten çok uzak anlatılıyor.
86. Mikail'in meteorolojiden sorumlu olduğu söyleniyor ama trilyonlarca gezegen var.
87. Tatlı suda mercan ve inci yetişebileceği anlatılıyor. (Rahman: 19-22)
88. Tevrat'tan alıntılar yapılırken hata yapılmış, Zebur kitap zannediliyor. (Kuran/Maide: 45 - Tevrat/Mısırdan çıkış: 21:23.25), (Kuran/Enbiya: 105 – Tevrat/Mezmurlar: 37:29), (Kuran/Araf: 40 – İncil/ Matta 19:24–Markos 10:25–Luka 18:25), (Kuran/Ali İmran: 93 – Tevrat/Yaratılış Bölümü 32:22.31), (Kuran/Hicr: 9 – Tevrat/Yeşaya: 40/8 – İncil/Matta: 5-18)
89. Cennet sadece erkeklere özgü bir harem gibi anlatılıyor.
90. Allah'ın bazı insanlara hidayet vermediği ve onları yakacağı söyleniyor.
91. Göğün yere düşmemesi için tutulduğu yazıyor. (Hacc: 65)
92. Nisa 11-12 ayetlerinde matematik hesap hatası yapılıyor.
93. Güneşin sıradan bir yıldız olduğu bilinmiyor.
94. Bilimselliğe ters olarak her şey insan için yaratıldı mantığı var.
95. Cinlerden bahsediyor, varlıklarına dair hiçbir bilimsel delil yok.
96. Allah bazı ayetlerde pazarlık yapıyor.
97. Hırsızlık haram ama savaşta ele geçirilenlerin yağmalanması helal. (Maide: 38), (Nisa: 24)
98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.
99. Kuran'da "AŞK" kelimesi hiç geçmiyor.
Kaynak: KURAN
2 notes · View notes
cninzihni · 1 year
Note
46 geç oldu ama merak ettim
Bildirimde 46'yı okuyunca aklıma ilk 46 Yok Olan dizisi geldi, gerilim önerisi isteyen anonime yazıyosun sandım, devamını okuyunca anladım jdfgkdfgjf daha fazla saçmalamadaan 46. 'Konusu açılsa, saatlerce bıkmadan konuşurum' diyebileceğin bir mesele? Kitaplar, filmler, oyunlar, müzikler, tarih gibi çok sayıda konuda uzun uzun konuşabilirim ya rahat bir ortamda. Anlatmayı birazcık fazla seven biri olabilirim..
4 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
CHAPTER ONE ( uzun sürecek bir özet olacak)  ____ DORIAN GRAY’İN PORTRESİ ____BİR NARSİST TÜKENİŞ’İN ANALİZİ Yazıldığı yıl 1891’den beri okuyan herkes yaşlandı, bir tek bu roman ilk yazıldığı zamanki gibi hep genç kaldı. Her gelen yeni neslin hayranlıkla okuduğu roman – Dorian Gray’in Portresi. Oscar Wilde’ın 1891 yılında yayımlanan felsefi romanıdır. An itibari ile tam 132 yıl geçmiş. Öyle bir roman okudum ki kitabın kapağını kapattıktan sonra bana “vay be ne yazmış” dedirtti. ve sosyal platformlarındaki adımı belirledi... İçinde neler yok ki…Narsizm, Mitoloji, Sanat Felsefesi, Ahlâk (Etik) Felsefesi, Estetik, Psikanalitik, Hedonizm, Hristiyanlıktaki Dualizm, Sembolik/Gotik roman özellikleri…vs. İçine girince adeta bir derya deniz sizi bekliyor olacak. Daha önce bu kadar adını duyduğum halde bu kadar derin bir eser okuyacağımı beklemiyordum açıkçası. Kitabın kapağını derin bir nefes alarak kapattım. Everest Yayınları adeta bitirme tezi titizliğiyle kitabın başından sonuna kadar detaylı ve özel bir şekilde Dorian Gray’in Portesi’ni işlemiş olduğunu öğrendim. Hem de sansürsüz hali ile. Kesinlikle özel bir çalışma yapılmayı hakeden bir roman. Konusu basit bir ifadeyle; Kendisi yerine tuvaldeki portresinin yaşlanması dileyen ve bu dileği gerçekleşince yoldan çıkıp yozlaşan haz ve güzellik tutkunu çok yakışıklı bir adamı konu alır. Bu çok yakışıklı genç adam, Basil isminde ünlü bir ressamı dost edinir. Basil de kendisini portresini yapmak üzere evine davet eder. Dorian, tuvalin karşısına geçer ve poz verir. Ancak o anda evde başka bir misafir daha vardır; Lord Henry Wotton. Misafirliğin kısa olanı makbul olsa da Lord Henry, Dorian’ı tanımak için misafirliğini kastiyen uzatıkça uzatır. Lord Henry’nin baldan tatlı sohbeti esnasında Dorian gençlik adına ondan çok etkileyici bir söz duyar. O sözü duyana kadar tertemiz saf, gerçek bir beyefendi gibi yaşayan, dünyanın çarpık düzeninden habersiz, mütevazı bir hayat süren Dorian’ın kimyasını bir söz aniden değiştiriverir; ‘’yaşamaya değer tek şey; gençliktir.’’ Portresi tamamlanan Dorian Gray, portresini gördüğünde kafasında şimşek gibi bir düşünce çakar; ben yaşlanırken portrem aynı kalacak bunun tam tersi olsa ne olur diye temenni eder; ‘’Ne kadar acı!’’... diye mırıldandı Dorian Gray, gözlerini portresinden ayırmadan. ‘’Ne kadar acı ! Yaşlanacağım...İğrenç ve korkunç bir yaratık haline geleceğim ama bu resimdeki kişi her zaman genç kalacak. Şu haziran gününde olduğundan bir gün bile daha yaşlı olmayacak o...Keşke bunun tersi olsaydı! Keşke sonsuza dek genç kalacak olan kişi ben olsaydım da bu portre yaşlansaydı! Her şeyimi verirdim bunun için! Evet, bütün dünyada bunun için vermeyeceğim tek bir şey bile yok! Ruhumu bile verirdim!’’ - sy 46 …ve bu dileği gerçekleşir… Romanın kurgusu, Dorian’ın fiziksel güzelliği, her geçen gün daha da güzelleşirken; ruhunun tam tersi şekilde çirkinleşmesini konu edinir. Kötülüğü yayan, ruhu bir bataklığa dönüşen bir adamın hikâyesini/portresini okursunuz
Tumblr media
CHAPTER TWO ____ DORIAN GRAY’İN PORTRESİ ____BİR NARSİST TÜKENİŞ’İN ANALİZİ Her şekilde zaten büyük kült eserlerinin okunması gerekir. Sonunun veya bir bölümünün önceden bilinmesi o eseri değersizleştirmez/okumaktan soğutmaz. Teknik bir analiz için bazı yerlerin kitaptan analiz yapılarak aktarılması okuyucunun zihninde kalmasına yardımcı oluyor.. kitaba dönersek: Narsizm, Estetik, Psikanalitik, Hristiyanlıktaki Dualizm, Sembolik/Gotik roman özellikleri, Sanat Felsefesi, Etik Felsefe…vs. bunlar bilinmeden yapılacak olan bir Dorian Gray’in Portresinin okuması sığ ve eksik kalacaktır. NARSİZM EKSENİNDE DORIAN GRAY İNCELEMESİ: Narsizm kavramını anlamak için, kökenine yani mitolojiye yüzümüzü çevirmemiz gerekir; ‘’Narkissos’’ (narsizmin çıkış noktası olan güzellik tanrısı) Narkissos hikâyesinde üç ana karakter vardır: Narkissos, Ekho ve cezalandırıcı tanrılar. Narkissos, nehir tanrısı ile su perisinin oğludur. Narkissos'a kendisine hiç bakmaması halinde uzun bir hayat süreceği söylenir. İkinci ana karakter olan Echo, su ve orman perisidir. Ormanlarda dağlarda gezinen bir peri kızıdır. Echo, günlerden birinde yine kırlarda gezinirken aniden hayatının aşkı olan Narkissos ile karşılaşır. Echo, Narkissos’u görür görmez aşık olur. Aşktan gözü kör olan bu prenses hemen etrafa haber gönderir ve Narkissos hakkında bilgi edinmeye başlar. Diğer su perileri Echo'nun Narkissos'tan bahsettiklerini anladıklarında prensesi bir konuda uyarmak isterler. Lakin Narkissos, ölümlü prenslerin en yakışıklısıdır. Tüm tanrılar, tanrıçalar ve faniler onun peşinde koşarlar ancak o kimseye bakmaz. Sen de bu umutsuz aşk ile sakın ha vaktini kaybetmeyesin diye tembihlerler. Narkissos’un Echo’ya olan tavırları ise Aşk Tanrısı Afrodit’in hiç hoşuna gitmemiş ve Narkissos ‘un kendine olan hayranlığından hiç hoşlanmamıştır. Afrodit en sonunda karşısına çıkan her kıza aynı tavırla karşılık veren Narkissos’ı cezalandırmak ister. Bu cezayı ise oğlu Eros kesecektir. Narkissos’u en çirkin ölümlüye aşık edecek şekilde okunu atmasını ister. Ancak Narkissos bir av sonrası gölde suyunu içerken ok yanlışlıkla fırlar ve tam da sudaki kendi aksine/yansımasına bakarken Eros’un oku Ona isabet eder. Bundan sonra Narkissos suda yansıyan kendi görüntüsüne aşık olur. Başkasına aşık olamaz, başkasını sevemez. Tek sevdiği, tek aşkı kendisidir. Gözü kendinden başka kimseyi görmez. Obsesif bir vaka halini alır, kendi aksini izler durur. Bu takıntı sonucu yine bir gün sudaki aksine bakarken suyun içine düşer ve boğularak ölür. Narkissos’u sevenler bu ölüme çok üzülür ve Afrodit’e Onu ölümsüz yapması için yalvarırlar. Afrodit, suya düşüp boğulduğu yerde onun bedeninden nergis çiçeklerini yaratır. Hem Narsizm hem de nergis çiçeklerinin ortaya çıkış hikayesi budur.
Tumblr media
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 22 days
Text
Küresel rapor açıklandı... 10 riskin 5'i çevreyle ilgili
https://pazaryerigundem.com/haber/171717/kuresel-rapor-aciklandi-10-riskin-5i-cevreyle-ilgili/
Küresel rapor açıklandı... 10 riskin 5'i çevreyle ilgili
Tumblr media
Bin 400’den fazla küresel risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderinin görüşlerinden yararlanılarak hazırlanan 2024 Küresel Riskler Raporu’nun sonuçlar İstanbul’da düzenlenen toplantıda açıklandı.
İSTANBUL (İGFA) – 2024 Küresel Riskler Raporu’nda yapay zekâ ile ilişkili olarak dezenformasyon, aşırı hava olayları ve sosyal kutuplaşma, gelecek 2 yıldaki en önemli riskler olarak dikkat çekiyor.
Uzmanların üçte ikisinin gelecek 10 yıl içerisinde dünya genelinde kutuplaşmanın artacağına yönelik görüş bildirdiğinin altını çizen Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, “Her ne kadar çok kutuplu bir dünya var gibi gözükse de kısa ve orta vadede global sorunlara global çözümler bulmalıyız. İş birliği anlamında yeni anlayışlara ve çözümlere ihtiyaç var” dedi.
Devletlerarası silahlı çatışmalar önümüzdeki iki yılın en önemli beş riski arasında yer alıyor. Rusya- Ukrayna savaşının Avrupa güvenliği, İsrail- Filistin çatışmasının Ortadoğu dengeleri için çok önemli olduğunu hatırlatan Yıldız, “Çin tarafında ise özellikle Tayvan seçimleri sonrası izlenecek politika dünya açısından kritik. Tayvan dünyada yüksek teknolojili çip üretiminin yaklaşık %60’ını yapıyor. Aynı kapasiteyi dünyanın başka yerinde yaratmak için, eğer ki insan kaynağını bulabilirseniz yaklaşık 20 yıl ve 300 milyar dolarlık bir yatırım gerekiyor” dedi. Yeni dünya düzeni için önemli doğal kaynakların belli ülkelerde yoğunlaşmasının da çatışma riskini artırdığını ifade eden Yıldız şu bilgileri paylaştı: “Dünya platin kaynaklarının yüzde 90’ı Güney Afrika’da, kobaltın yüzde 46’sı Kongo’da, lityumum yüzde 42’si Şili’de. Tayvan çip üretiminde başı çekerken, çip üreten makinalar ise yüzde 60 ile Hollanda’da üretiliyor.”
“EN CİDDİ SORUNLARDAN BİRİ EKONOMİK EŞİTSİZLİK”
Rapora göre, önümüzdeki yıllara kalıcı ekonomik belirsizlik ve ekonomide fırsat eşitsizliği damgasını vuracak. Süregelen hayat pahalılığı krizi, etkisini sürdürecek. Dünyanın karşı karşıya olduğu en ciddi sorunlardan biri olarak eşitsizliğe işaret eden Yıldız: “Ülkeler arası ve ülkeler içi eşitsizlik; hayat pahalılığı, toplumsal kutuplaşma, istemsiz göç, bölgesel çatışmalar ve benzeri riskler yaratan, pek çok sorunun kaynağı olan çok ciddi ekonomik ve sosyal bir sorundur. Kolay bir çözüm de gözükmüyor.”
GELECEK 10 YILA YÖNELİK EN ÖNEMLİ 10 RİSKİN 5’İ ÇEVREYLE İLİŞKİLİ
Yakın ve uzun vadeli risk ortamında çevresel riskler öne çıkmayı sürdürüyor. Gelecek 10 yıla damga vuracağı düşünülen risklerin beşi, “olağanüstü hava olayları, dünya sisteminde kritik değişimler, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü, doğal kaynak kıtlığı ve hava kirliliği” olarak çevreyle ilişkili konulardan oluşuyor. Yıldız’ın konuyla ilgili yorumu şu şekilde: 
“GIDA TALEBİNİ KARŞILAMAK İÇİN HER YIL KANADA KADAR ALANA İHTİYAÇ VAR”
“İnsanlığın çevreye verdiği zarar artık geri dönülemez bir noktada. İklim değişikliğini gıda ve su enflasyonu, soluduğumuz kirli hava ve doğal afet olayları ile yaşıyoruz. Biyoçeşitlilik kaybı, çok konuşulmayan fakat bir o kadar da önemli bir konu. İnsanlık dünyadaki canlı türlerinin sadece yüzde 0,01’ini temsil ederken hayvan türlerinin yüzde 83’ünü, bitki türlerinin yüzde 50’sini, böcek türlerinin yüzde 40’ını şimdiden yok etmiş durumda. Biyoçeşitlilik olmadan, böcekler olmadan tarımın olması, gıda sanayinin olması mümkün değil. Diğer taraftan 2050 yılına kadar dünya gıda tüketimi yaklaşık iki kat artacak. Her yıl yaklaşık Kanada büyüklüğünde bir alana ihtiyaç var ki yeni gıda talebini karşılayalım. Bu anlamda, iyimser olmak zor” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 23 days
Video
youtube
Dönmelisin - Hakan Altun ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muhayyer Kürdi...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/AuOfSF9NbbM ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Dönmelisin - Hakan Altun ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muhayyer Kürdi Oryantal Fantezi Pop) Dönmelisin Hakan Altun Aşk Lütfen Gel Besteciler: Ercan Saatci / Ufuk Yıldırım "Dönmelisin"   Söz Güfte : Ercan Saatçi Müzik Beste : Ufuk Yıldırım Bm                               Bir kadeh ya da boş bir sigara                                  Em         Anlatırdı derdimi sana           Am                           Hüzün dolu sessiz geceler                                              Bm     Sen yokken dost olurdu bana        Em Yok istemem, sensiz geceyi                                    Bm Artık dönmelisin sen bana               Am Hissetmeyi, o sevgiyi Bm               Am       Bm Şimdi vermelisin sen bana Bm                               Dönmelisin, dönmelisin                                            Em     Artık seni sevdiğimi bilmelisin   Am                               Sevmelisin, sen bilmelisin                                              Bm Artık benim olduğunu bilmelisin   Bm Bir kağıt, ya da boş bir satıra                       Em Anlattım yalnızlığı sana Am Sevgi dolu sensiz geceler                            Bm Artık hatıra oldu bana Hakan Altun Madde Tartışma Oku Bekleyen değişiklikler Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Hakan Altun Doğum Hakan Recep Altun[1] 13 Ağustos 1972 (51 yaşında) İstanbul, Türkiye Başladığı yer Türk Tarzlar Arabesk, Fantazi, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği Meslekler Şarkıcı Çalgılar Ud, Cümbüş Etkin yıllar 1998-günümüz Hakan Recep Altun, (d. 13 Ağustos 1972, İstanbul), Türk şarkıcıdır. Hayatı Meral Altun ve Arap Hasan lakaplı eski futbolcu Hasan Altun’un oğlu, aslen Siirtli olan Hafız Zeki Altun'un torunudur. 1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'ndan mezun oldu.[2] Yine İstanbul Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisansı tamamladı. 1992-1996 yılları arasında Kültür Bakanlığı'na bağlı Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu'nda ud sanatçısı olarak görev yaptı. 1998 yılında askerlik vazifesini Ankara’da ifâ etti. Müzik hayatı Hakan Altun, 1998 yılında Hakan başlıklı ilk albümünü çıkardı. İlk albümünün çıkış şarkısı olan Hani Bekleyecektin ile üne kavuştu. Yine 1998 yılında, arkadaşları Ayşe ve Aykut ile birlikte Aykut Hakan Ayşe adıyla bir grup oluşturdu. Bu topluluk, 2 yıl sonra dağıldı. Hakan Altun, 2008 yılında beyin tümörü ameliyatı geçirdi. Teşhisten sonra yaklaşık 12 yıldır beyninde bir tümörle yaşadığı ortaya çıktı.[3] 2021 yılından itibaren Kanal D'de de Sibel Can ve Hüsnü Şenlendirici ile Şarkılar Bizi Söyler adlı televizyon programını sunmaya başladı. Albümleri Hakan, 1999 Ağlamak Yok Yüreğim, 2000 Nefesimsin, 2002 Yaralı Bir Aşkın Öyküsü, 2003 Hediye, 2004 Küstüm Aşklara, 2006 Aşk Ayrılık ve Adam, 2006 Aklın Bende Kalmasın, 2008 Tercihimdir, 2010 Senden Sonrası, 2012 Dedemin İlahileri, 2014 Aşk Lütfen Gel, 2015 Konu: Aşk, 2017 Usta Çırak, 2018, (Cengiz Kurtoğlu ile birlikte) Çok Ağlarız, 2022 Teklileri Ne Gelen Ne Soran Var, 2020 Erkeklik Başa Bela, 2020 Son Şarkım (feat. Tarık Sezer Orkestrası), 2020 Saklanacağım, 2023 Ödülleri Yıl Ödül veren organizasyon Kategori 2015 42. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Şarkıcı 2016 1. Müzikonair Ödülleri En İyi Erkek Arabesk-Fantezi Müzik Sanatçısı 7. Quality Of Magazine Dergisi Ödülleri En Quality Erkek Sanatçı 2017 4. Mersin Altın Palmiye Ödülleri Yılın Fantezi Müzik anatçısı 2018 Gelişim Üniversitesi Medya Ödülleri En İyi Fantezi ve Halk Müziği Erkek Sanatçısı 45. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Şarkıcı 2019 MGD 24. Altın Objektif Ödülleri Yılın Proje Albümü (Usta Çırak) Mood Ödülleri En İyi Fantezi Erkek Sanatçısı 46. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Şarkıcı En İyi Proje (Usta Çırak) 2020 10. Engelsiz Yaşam Vakfı Ödülleri Yılın En İyi Pop Fantezi Müzik Erkek Sanatçısı 2021 47. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Şarkıcı 2022 12. Engelsiz Yaşam Vakfı Ödülleri Yılın En İyi Türk Sanat Müziği Erkek Sanatçısı 2023 49. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Şarkıcı Kaynakça ^ "MÜYORBİR Asil Üye Listesi" (PDF). muyorbir.org. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017.
0 notes
nevzatboyraz44 · 2 months
Text
Bölünmüş Müslümanlar
Anlatacaklarım şu Kadir gecesinde alacağımız en büyük ders olsun. Okuyup paylaşalım.
Dikkatinizden kaçan birşeyi hatırlatayım.
ABD, 50 tane devletin birleşmesinden oluşmuştur. Yani 50 eyaleti de birer devlettir.
Birleşerek Amerika "Birleşik" Devletleri olmuş. Birleşerek güç kazanmıştır.
Avrupa Birliği ise 27 devletten oluşur.
27 devlet, birleşip Avrupa "Birliği" oluşturmuş. Güç kazanmıştır.
Onlar gücünü bu birliklerinden alır.
Onlar birleşip güç odağı olurken Müslümanları çeşitli araçlarla parçalıyorlardı.
En ürperten yeri de Müslümanları birleştirecek her şeyi de "gericilik, faşistlik" olarak bizlere aşılamışlardı. Ürpertici!
Fark etmiyoruz ama ABD ve AB gibi batılı güçler, bu coğrafyadaki gücünü Müslümanların bölünmüşlüğünden alır.
Asıl boykot etmeniz gereken bölücü fikirler ve zihniyetlerdir.
Meselenin düşünce ve fikir kısımı ile ilgilenen az. İsim ve olay magazini ile oyalanıyoruz.
Boykotu yanlış şeye ve yanlış yerde yapıyoruz.
Boykot edilmesi gereken şey direk zihinlerin içindeki çeşitli sebeplerden kaynaklı bölücü düşünce, fikir ve inançlardır.
Yani boykot edilmesi gereken direk KENDİMİZİZ. Neden mi? Dikkatle okuyun.
İsrail'e destek veren ABD, İngiliz, Fransız orduları var.
İsrail'e destek veren şirketler, firmalar, markalar var.
Fakat İsrail'e destek olan en büyük ordular bunlar değil. Peki ney?
İsrail'in en etkili ordusu bölünmüş Müslümanlardır. Bunlar İsrail'in en etkili ordusudur. Gizli ordusudur. Farkında değiller.
Bunu asla atlamayın.
Bir yere not edin. Emperyalist güçler ve İsrail, bu coğrafyadaki gücünü Müslümanların bölünmüşlüğünden alır.
Başka hiçbir şeyden değil!
Bu sebeple bugün İsrail veya Amerika, Mekke'yi ve Kabe'yi işgal etse bile yine etkili bir şey yapamayız.
Kıytırık yerel seçimler için bile birbirini hain, satılık, uşak, ajan, şerefsiz ilan edip bölünen Müslümanlar mı Filistin'i Gazze'yi kurtaracak?
Yapmayın Allah aşkına.
Gidin başka işlerle uğraşın. Bu sizin işiniz değil.
Birlik olmanın şuurundan ve "yönteminden" bile haberdar değiliz.
Dikkatli okuyun.
Bin yıl önce Hristiyan ordularının bu coğrafyada Haçlı Seferi yaparak her yeri kolayca işgal etmelerinin sebebi şunlardı:
Müslümanların beyliklere bölünmesi.
Dini sebeple bölünmeleri.
Siyasi olarak parçalanmaları.
Ve tüm bunların birbiriyle çatışmaları.
Bugün de aynı sebeplerle modern Haçlı seferini kolay yapıyorlar.
Değişen birşey yok.
Bugün şiddetli bir Haçlı seferi var görebilene. Kolayca, korkmadan yapabilmelerinin sebebi yine "Müslümanların bölünmüşlüğü."
Siyasi bölünmüşlük.
Dinsel bölünme.
İdeolojik bölünme.
Irksal bölünme.
Cemaatsel bölünme.
"Bölünmüşlük" en büyük boykot ürünü olmalı. Bu en önemli konu.
Bu sebeplerden kaynaklanan bölücü zihin ve kafa yapısı en büyük İSRAİL MALIDIR.
Boykota buradan başlamalı.
Bölünmüşlüğü bitirmek çok zordur.
Çünkü Müslümanlar birşeylere keskin bağlanmışlar. Ortak bir paydada bir araya getirmek zor.
İslami kesimden bile 6 farklı cemaatten, vakıftan Müslümanı bir odada oturtsan birbirini hain, sapık, ajan ilan edip kalkıyorlar.
Bir de koca koca laflarla İslam birliğinden bahsediyorlar. Bu durumda İslam ülkeleri nasıl birleşsin?
Halimize bakmadan öyle büyük şeyler istiyoruz ki... Devam...
Siyonizm, bu coğrafyadaki gücünü şunlardan alır:
Müslümanların bölünmüşlüğünden.
Müslümanların Yahudileşmesinden.
Müslümanların manipüle edilebilmesinden.
Müslümanların belleksizleşmesinden.
Asıl boykot ürünleri:
Bölünmüşlük
Yahudileşme
Manipülasyon
Belleksizleşme
İki ayet ile sonlandırayım.
"Birbirinizle çekişmeyin. Yoksa korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz elden gider." (Enfal 46)
"Ey iman edenler! Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin." (Ali İmran 103)
Bölücü Müslüman, en büyük ve etkili İsrail malıdır. McDonald's, Coca Cola'dan daha etkili.
NOT: Müslümanları bölen unsurlar iyi tahlil edilmelidir. Başkasını bırakın. Kendi zihnimizde bölücü unsurlar barınıyor mu onu tespit edelim.
-- Mustafa Güldağı --
29 notes · View notes
musispoedarsiv · 3 months
Text
19 Mart 2024 Pınar Karşıyaka Hapoel Bank Yahav Jerusalem Maçı
*Bosna Hersek'in Laktasi kentindeki Laktasi Spor Salonu'nda saat 20:30'da başlayacak olan Basketbol Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu K Grubu altıncı ve son maçı. Geçen haftaki sonuçlardan sonra iddiamızı kaybetmiştik. Bugün Avrupa sezonunu kapatıyor temsilcimiz. İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları nedeniyle tarafsız sahadayız. Prestij akşamında galibiyetle kapanış gelsin. Başarılar temsilcimize.
*Tivibu Spor 1'den naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk çeyrek sonucu 30-19 lehimize oldu. Harika başladık. İsrail ekibi sadece 10-10'da yakaladı ama oradan sonra yine vites büyüttük ve çift hanelere dahi ulaştık. Hepsi iyi bir veda için. Haydi!
*İçeriye 47-46'lık avantajla giriyoruz. Hapoel'den 27-17'lik çeyrek performansı gelince inşa ettiğimiz fark kayboldu ve maç ortaya geldi. Kopuşa izin vermememiz lazım.
*Üçüncü periyot 68-65 ile bizim. Genel hakimiyet bizdeydi ama periyodun ortasında Hapoel'den refleks geldi ve kısa bir an için öne geçtiler. Sonrasında farkı 7'ye çıkarmıştık ama son sayılar onlardan gelince yine tek topa dönüldü. Son bölümde çizgiyi bozmayalım. Telafisi yok çünkü.
*98-87 kazandık ve galibiyetle vedamızı yaptık. Son bölümde 30-22 oyunu ile çok rahat bir performans sergiledik ve yakışanı yaparak noktaladık. Temsilcimiz 2 galibiyet - 4 yenilgiyle 4. ve son sırayı alarak turnuvaya veda etti. Giderken Hapoel'i de aldık bir anlamda. Onlar da diğer maçta Peristeri'nin kazanması sebebiyle averajla üçüncü oldular ve elendiler. Bir sezon da yine burada noktalandı. Yeni ufuklar için bekleyeceğiz artık. Teşekkür ederiz Kaf-Kaf'a. Pınar Karşıyaka'da Errick McCollum 20, Vernon Carey Jr. 17 sayı attı. Hapoel Bank Yahav Jerusalem'de ise Zach Hankins 18 sayı - 11 ribaund ile ikili çifte yaptı. Khadeen Carrington 14 sayı ile oynadı. Speedy Smith de 13 sayı - 10 asistle ikili çifte sunan bir diğer isimdi.
0 notes
berkaslan834 · 3 months
Text
Tumblr media
Arnavutköy Beyaz Eşya Servisi
☎️ 444 28 46
☎️0535 570 61 87
Beyaz eşyalarınızın çalışmaması veya bozulması durumunda, endişelenmenize gerek yok. Arnavutköy Beyaz Eşya Servisi olarak, tecrübeli ve uzman ekibimizle birlikte her türlü beyaz eşya sorununuza çözüm bulabiliriz. Ayrıca, beyaz eşyalarınızın düzenli bakımını da yaparak, daha uzun süre kullanmalarını sağlayabiliriz.
#ArnavutköyBeyazEşyaServisi #ArnavutköyBuzdolabıTamircisi #ArnavutköyKombiServisi #ArnavutköyKlimaServisi #ArnavutköyTelevizyonTamiri #Arnavutköy7/24TeknikServis
0 notes
yakamozguzeliniz · 5 months
Text
Evet saat 22:40 biliyorum uzun zaman oldu takip edenim yok eğer bu yazıyı görücek olanlar veya karşısına çıkacak olanlar beni iyi dinlesin, başlıyorum. Bundan tam yarım saat önce hava almak için dışarı çıktım kulaklığımı taktım Batuhan Kordel'den Sıcak Şarabı açtım ve yürümeye başladı bir kaç volta attım şarjımın 3e geldiğini gördüm neyse ayrıntıları geçelim önemli olan düşünceler. Ben kendimi çok geç öğrendim neler yapabiliceğimi neler başarabiliceğimi aşık olabiliceğimi ve o aşkı bir hatayla mahvedebiliceğimi. Evet erkekler sonradan olgunlaşır elindeki en önemli veya en değer verdiği şeyi kaybedince. Bende kaybettim, hatalarımla kaybettim, bugün onunla konuştum sonra da kendimle hiç bir fark yokdu haklıydı hiç bir şeyin farkı yoktu ama neden niye bu kadar geç anladım sonra dakikalarca kendime sövüyorum ve devam ediyorum saat 22:46 ve ben yazmaya devam ediyorum 6dkka oldu acaba sıkılırmısınız bilmiyorum neyse şunu diyip sahneden çekiliyorum her şey için çok geç olabilir hata yapmayın dikkat edin...
1 note · View note