Tumgik
gzem · 13 hours
Text
Yok mu hakkikaten saf ve temiz bir sevgi? Ben de inacımı yitirmek üzereyim çünkü. Bi noktada inanmıştım biraz da olsa 'sevgi' ye. Benim bile pembe gözlükleri çıkardığım bi dünya burası. Belli ki kapkara herkesin yüreği. Sadece ihtiyaçlar önemli olan. Ne saygı, ne sevgi, ne de güven kaldı artık. Yalnız kalmaksa bu güvensizliği bin kat daha da arttırıyor. Hoş geldin siyah gözlüklerim. Biraz seninle takılayım pembeler yanlış gösteriyor.
1 note · View note
gzem · 4 days
Text
Anlayamam ki seni. Bilmiyorum çünkü sevdiğin bir insanın gözünün önünde ölme hissini. Seni anlayacak biriyle karşılaşırsın umarım. Yine özledim. Bu kelime yüzünden çıktı sorun. Özledim dedim diye. Belki de bundan değildi. Neyse sana diyemiyorum zaten artık. Senin istediğin gibi. Sana demek isterdim ne kadar özlediğimi, sevdiğimi. Hep duymak istemedin. Bahanelerinle gittin. Niye geldin niye gittin hiç anlamadım. İnanmadın bana, seni sevdiğimi özlediğimi görmedin. Sana küfür ettim diye ahlaksız dedin. Peki bi insanı kısa sürede kendine bağlayıp hiç denemeden öylece ortada bırakmak, saçma sapan bahaneler üretip kaçıp gitmek çok mu iyi bir insanlık örneği. Madem bu kadar emin değildin neden sarıldın, elimi tuttun, iltifat ettin. Bunları yaparken emindin de, ben özledim deyince mi sıkıntı oldu. Hiç anlamıyorum. Kendimi de anlamıyorum. Ne ara sevdim, ne ara bağlandım bu kadar. Bu kadar duygusallık bu dünyaya fazla. Burada duygusuz bir hödük olursan iş görür. Gerçi ona sorsak ben duygusuz bir insanım sırf babasının ölümünü anlayamadım diye. Anlayamadım evet bilmiyorum nasıl birşey olduğunu. Destek olmaya çalışırken duygusuz oldum senin gözünde. Sevmeye çalışırken de yapay oldum. Hep bir şeydim senin gözünde. İçin rahat etmiştir umarım. Şimdi yokum. Hiç olmadım zaten de. Bende kendini neden var ettin sende ben yoksam? Bu kadar kolay gideceksen neden geldin. Hep böyle oluyor. Sevdiğimde sevilemiyorum. Sevmesem çok kıymetli olurum.
0 notes
gzem · 6 days
Text
İnsanları tanımaya ve anlamaya çalıştığım bir evredeyim. Geç ya da erken bilemem ama bildiğim şey herhangi bir şey için geç ya da erken değil. Bu hayat yolculuğunda sürekli olarak yapacağım şey bir şeyler keşfetmek. Buna insanlar da dahil. Peki bu keşfimle ne yapacağım tam bilmiyorum. Neye dönüştürmem gerek. Yazıya, söze? Kendime? Büyüyünce ne olacaksın sorusunun cevabı yoktu ben de hiç. Büyüdüm ne oldum hala yok ben de o cevap. Hep şunu istedim ama hep öğreneyim, keşfedeyim. Bi bakıma bunu yapıyorum şuan. Önüme çıkan yer olayı, her insanı, her işi öğrenmeye çalışıyorum. Ve bunların hepsinde kendimi de öğreniyorum. Meğerse ben kendimi arıyorum. Kendimi öğreniyorum. Kendimi buluyorum. Lütfen pes etme. Ben yapabileceğime inanıyorum. Kendimle arkadaş oldukça daha güçlü biri haline gelicem. Barışıcam kendimlr ve destek olucam. Ben bir hata yapıyoorsam vardır bir nedeni dicem. Başkaları ne derse ne düşünürse düşünsün dicem. Ben hep yanındayım be gizem. Hep başkalarından duymak istediğin bu sözü buraya bırakıyorum snein için. Tüm dünya karşında bile olsa sne kendş doğrularınla ve başarılarınla buradasın ve ben yanındayım. Hata yapabilirsin. Sen de insansın. 'insan mısın sen, nasıl insansın sen' diyenlerin aksine sen bir insansın. Sinirlenebilir, hata yapabilir, sevebilirsin. Bırak onlar seni insan yerine koymasın. Önemli de değil. Kendilerini insan yerine koymadıklarındandır. Bu yol senin yolun. Senin doğruların. Kendin belirle. Kendin çiz. Kendin karala. Kayboldum sandığında tekrar yolunu bulduğunu hatırla.
1 note · View note
gzem · 7 days
Text
Bi yaştan sonra gelen boşvermişlik hissini şimdi anladım. Ağız dolusu küfür eden teyzelerdeki boşvermişlik, umursamazlık. Bi noktada ben de mi böyle olurum?
1 note · View note
gzem · 7 days
Text
Gittiğin iyi oldu, geldiğin gibi... Bittiği iyi oldu, başladığı gibi... Şimdi sevdiğim günlerin hatırına devam ederim kaldığım yerden. Sevebilmek diye bir eylemi gerçekleştirebilmenin gururuyla. En azından ben sevebiliyorum. Onun için daha yazık bir durum, sevgi denen şeyin ne olduğunu bile bilmiyor.
3 notes · View notes
gzem · 7 days
Text
'bana elvedayı sen öğrettin, ölsem dönmem yok' #novanorda
1 note · View note
gzem · 10 days
Text
Kavga edince rahatlıyormuşum meğer. Depresyonun asıl nedeni öfkeymiş. Biraz önce okudum ve yüzde yüz hak verdim. Dışarıya yönelmeyen öfke içimde patlıyormuş meğer. Evet sinirlliyim, agresifim ama mfö nün dediği gibi mazeretim var. Ve ilginç bi şekilde sandığım kadar da yıkıcı sonuçları yok bu durumun. Zannediyordum ki içimdeki öfkeyi saklamalıyım. Ağzımızın tadı bozulmasın sendromu. Yoo, tam tersi bozulsun ki, düzelsin. İnsanlar ben sessiz kldıığımda herşeyi yapabileceklerini sanıyor, nasııl olsa gizem tepki vermiyor, ona soruun dpeil zannediyorlar. Yok artık o gizem, bişeyler bozulmasın diye iç huzurumu bozmuycam. İç huzurumu dışarıdaki kavgama borçluyum, teşekkürler. Çizdiğim her türlü sınırın da arkasındayım. Yanlış da olsa doğru da olsa. Ben kendimin arkasındayım. O kadar rahatladım ki. Motor sürerken tanımadığım bir arabadan gelen 'helal olsun sanaağğ' cümlesi ladar rahatlattı beni bu durum.evet bu cümle banaydı. Sanki kç gündür nelerle uğraştığımı biliyormuşcasına bi yerlerden gelen bir sesti. Motor sürmeme yapılan iltifatı, genel anlamda bi kaç gündür yaptıklarıma da yapılmış bir iltifat olarak da görüyorum. Sesin sahibini tanımıyorum ama bıradan sonsuz teşekkürler. Demekki ihtiyacım olan şey buymuş. Koca bir helal olsun. Bundan sonra kendime demeye çalışıcam bunu. Helal olsun gizem sana. Bravo. İyi yaptım. İyi ki yaptım.
3 notes · View notes
gzem · 11 days
Text
Önümü görmeden kapkaranlık bir tünelde yürüyor gibiyim. Nereye gittiğim belli değil. Beni dayanıksız ve duygusal olarak görenlere bu ara derin bir öfkem var. Çünkü biliyorum çoğunuzdan daha dayanıklıyım. Ne işime yarıyor derseniz. Pek bilemedim. Dayanıklı kalıcam diye kendimi çok zorlamaya ve sonunda da ya öfke patlamasına ya da ağlama krizlerine yarıyor. Halbuki herkes gibi kendimi hiç üzmesem ozaman daha dayanıklı olur muyum herkesin gözünde.
2 notes · View notes
gzem · 12 days
Text
Mutsuzken yazmak iyi geliyordu. İlk defa ne yazacağımı bilmiyorum. Artık tarifi mümkün değil. Artık bi önemi de yok.
2 notes · View notes
gzem · 13 days
Text
Garip bir devir, ruhu leş gibi olan dengesizler güzel şeyler yaşamayı arzularken, güzel şeyleri yaşatabilecek o özel insanlar inatla uzak duruyor bu tiplerden. Herkes güzeli ve yakışıklıyı ararkan insanda ki güzelliği bulmayı bilen birinin diğerleriyle aynı olacağını mı sandın ? Şimdi bu ahmakların gözleri açık ama zihinleri kör, istedikleri her yere gidebilirler, bazılarınınsa gözleri bağlı ama kalp gözü açık, onlar sadece hissedebildiklerine gidecekler.
40 notes · View notes
gzem · 14 days
Text
Sana not:
Bir hoşcakal demeyi bile beceremiyorsun. İyi bir insansın seni üzmek istemiyorumdan, bu kadar önemsiz ve değersiz hissettirecek vedaya nasıl geldik. Ne yapacağımı bilmiyorum ne cevap vereceğimi. Öylece havada asılı kaldı veda cümlesi ve de benim duygularım. Bi anda düştüler yine. Sana daha önce demiştim. Çok yüksektrn düşünce can acıtıcı oluyor diye. Bu kadar yükseklere çıkarıp bir anda neden bıraktın ki. Hiç mi canın acımadı. Hiç mi insafıın yoktu. Bilemedim. Ne diyeceğimi bilemedim. Bazı şeylerin izahı ve cevabı yoktur. Bulamadım cevabını bulamadım bu duyguyla ne yapacağımı henüz. Çok kırıcı ve aşağılayıcı. Kendi mutsuzluğunu başkasını mutsuz ederek örtemezsin. Söyleyecek çok şey ve hiçbirşey yok.
2 notes · View notes
gzem · 17 days
Text
Herkes kendi çıkarı için yaşıyor bu hayatta. Yine kafamın kaos olduğu bir gün. Bu gece 2 kere yazma gereği duymuşsam buradan da anlaşılır. Bana kalsa sabaha kadar yazmak istiyorum şuan. Beni ancak bu rahatlatır. İnsan nasıl hem zamanı durdurmak istediği bi an yaşadığını zannedip hem de olmasa mıydı o an der. Bunu ben dedirtmedim aslında. Dur gizem dur. Dur bir sakin. Geçecek. Biliyorum geçecek. Daha önce de geçti bu kaos. Toparlandı kafanın içi ve buldun kendin başardın o huzuru. Yine bulucam. Kendim tek başıma o huzuru bulucam. Kendim inşa edicem iç huzurumu. Ve dış etkilerdrn daha az etkilenmeyi öğrenicem. Kendime haksızlık etmemeyi öğrenicem. Kendimi değerli görmeyi, kendimi sevmeyi öğrenicem. Biliyorum yapabilirim ya da deneyebilirim. Sabaha kadar ağlasam da boş. Bom boş bir dert bu. Kim ki o kadar önemseyesin. Senden daha önemli değil. Kendinden daha fazla kimseyi sevmemeyi öğren. Bu yolun sonu yalnızlık biliyorum. Ve yalnız kalmak hiç istemiyorum. Yalnızlığın tam tersi ne peki omı da bilmiyorum. Ne olunca yalnız olunmuyor.
O da bi acının içinde. Belki de iyi hissetmek, yaşamaya devam ediyor olmak canını sıkıyor. En sevdiği kişi yokken o var ve yaşamaya devam ediyor. Belki de hakketmediğini düşünüyor iyi hissetmeyi. Bu kadar acı hepimize çok fazla. Ama bilmiyorlar mı insan insana iyi gelebilir. Hatta belki de bu işin tek çıkış yolu budur. Ben de bilmiyorum. İnsanlar iyi mi geliyor kötü mü geliyor. Neyse fevri davranmicam 24 saat vericem tekrar düşünücem bu meseleyi. Akışına bırak. Bıraka bıraka buralara geldik de neyse.
2 notes · View notes
gzem · 17 days
Text
İnsanların ki de garip bir nankörlük... Kediye yüklediğimiz bu sıfatı en çok hakkeden insan galiba. İnsan yerine kediyle yaşayıp arkadaşlık kurmak daha az kırıcı bile olabilir. Zatrn bu gidişle de kedili yalnız bir insana mı dönüşücem? Ya da bu düşünce beni neden mutauz ediyor. Okadar da kötü dğeildir belki de. Neyse deniyorum. DENİYORUM. Ve ben söylüyorum. Kendimi kötülemekten vazgeçersem kendim için seçtiğim o kötü sıfatlar bana geri dönmez belki. Bunu da deniyorum. Umarım bir gün başarıcam bunu. Umarım...
2 notes · View notes
gzem · 21 days
Text
7 nisan
Bazı günler var düşüncelerim kafamın içine sığmıyor. Anlatsam kime anlatabilirim ki diyorum. Sonra yazmaya başladım. Biraz olsun dinginleşti kafamın içi zamanla. Ama tam olmadı ara ara geliyor o kafamın içindeki kaos geriye. Bugün iyi mesela. İyiyken yazıyorum uzun zaman sonra. Genelde hep o kaosun içinden kurtulmaya çalışırken aklıma geliyor burası. Bu kaosların olduğu zamanların bir ortak noktasını keşfettim. Pms dönemi benim gerginlik ve düşünceler arşa çıkıyor. Nasıl engel olabilirim hiç bir fikrim yok. Halbuki şu dinginlik, huzur ne kadar güzel. Hep böyle olsa keşke. Olan bitene eyvallah deyip kendi yoluma kendi işime odaklanıp kimseyi takmadan hayatı sürdürmek çok zor olmamalı ya. Bu kadar zor olmamalı en azından. Kendi dünyamda sessiz sakin yaşamak her zaman mümkün olmuyor. Dış etkenleri de her zaman boşvermem mümkün olmuyor. Yine kendimle ilgili keşiflerimden biri de bu.
He bu arada bu flört ve sevgililik olaylarını neden hiç beceremiyormuşum gibi hissediyorum bilmiyorum. Onu da akışına bırakayım en iyisi. Ne yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yok. Tek bildiğim anlık bi mutluluk veriyor. Sonra diyorum bir dur bakalım ya... Aman ya çok karışık işler. Hele benim kafamın içi için daha da karışık işler. Neyse du bakalım... (: üzülmekten korkmuycam. Her üzüldüğüm şeyden bir şey öğreniyorum. Üzülmekten kaçma..
3 notes · View notes
gzem · 1 month
Text
26mart salı
Bugün dünya ölmeme günü imiş. Çok şükür bugün de ölmedik sözünü alışkanlık edinen bir insan için anlamlı bir gün. Ne oldu peki. Bugün bişey farkettim kendim hakkında. Ne kadar çok tepkisizliğe alıştırılmışım. Dur, yapma, sus, sinirlenme. Bunları normal kabul etmişim bu tepkisizliği. Meğerse bu duygular insan olan herkesin içinde olan şeyler. Ben sinirlendiğim için susmadığım için kendimi kötü hissediyormuşum. Dedim ki bugün. Ben tepki gösterdim diye suçlu hissediyorum. Çünkü buna alıştırıldım. Terapilerden en az verimi alan insanlar farkındalığı yüksek olanlarmış. Çünkü kendilerinin eksikliklerinin neyi neden yaptığını farkeden insanlar bu durumu normalleştirip duygularını bastırıyormuş gibi bişey. Farkındasın çünkü denmişti bi terapide bana. Farketmek iyi mi kötü mü anlayamıyorum ki bazen. Mesela bu tepki meselesinde ayydınlanma yaşadım. Şimdi her veerdiğim tepkiyi haklı göremem ki bazen de fazla tepki veriyorum ben. Ortasını bulmak lazım bunların. Neye ne kadar tepki vereceğimi tepki meselesini sonradan öğrendiğim için belirleyemiyorum. Sonradan görmeyim bu konuda yani. Ama şunu biliyorum artık. Sinirlendiğim için kendimi kötü hissetmiycem. Susmadığım için de. Çünkü içime attığım şeyler bana daha kötü hissettiriyor.
Bugün iş görüşmesine gittim ama olmaz herhalde. Bir de çocukluk aşkı gerçek midir acaba? Olmalı mı böyle şeyler. Bir balık burcu olarak 3sn de aşık olmamalıyım. Çok mu kolay böylle şeyler hissediyorum. Neyse zamana bırak... Korkulaırnın üstüne git. Bu yıl ki mottom bu. Korkuyorsan daha çok üstüne git. Orada bir şeyller var demekki çözülmesi gereken. Üzülmekten korkma. Hiç bişey yapmamaktan ve hiç denememiş olmaktan kork. Bugünlük bu kadar ölmeme günü iyi geldi.
2 notes · View notes
gzem · 1 month
Text
Ölmeme günü güzelmiş...
Tumblr media
26 Mart Dünya Ölmeme Günü:
Masada bulunanlar: Can Yücel, Salim Şengil, Edip Cansever, Tomris Uyar, Muhteşem Sünter, İsa Çelik, Mehmetcan Köksal, Turgut Uyar, Dürnev Tanseli, Nezihe Meriç, Ömer Uluç, Tunga Uyar.
📷: İsa Çelik Arşivi, 26 Mart 1981
26 Mart 1981’de, Can Yücel, Salim Şengil, Nezihe Meriç, Edip Cansever, Tomris Uyar, Turgut Uyar, Tunga Uyar, Muhteşem Sunter, Mehmetcan Köksal, Dürnev Tunaseli, Pertev Tunaseli, Ömer Uluç ve İsa Çelik‘in bir araya geldiği ve Dünya Ölmeme Günü’nün adının konduğu ilk sofrada oturan isimlerden önemli bir kısmı hem kendi kuşağını hem de takip eden kuşakları kelimeleri üzerinden hüzünle, bireysel varoluşun efkarı bol sorunlarıyla, yalnızlıkla, rakı sofralarıyla ve şiirin yepyeni bir haliyle tanıştıran İkinci Yeni şairlerinden oluşuyordu.
Hikayesiyse; 1981 yılının 26 Mart gecesi bahsi geçen ustalar Rumelihisarı'nda bir meyhanede oturup dertleşmişler. Konu ölümden açılınca Turgut Uyar masaya bir şişe rakı daha söylemiş ve rakı gelince o an orada bulunan herkese isimlerini şişenin üstüne yazmalarını istemiş.
Ardından,
“Bakın, seneye tekrar 26 mart gecesinde burada buluşacağız. Bu şişeyi içeceğiz. Öyle ölmek, eksilmek falan yok.” demiş.
Ardından bu bir geleneğe dönüşmüş. Tüm o şairler nerede olurlarsa olsunlar her 26 Mart akşamında aynı meyhaneye gidip, senede bir kez de olsa dostlarının hala hayatta olduğunu görmeye devam etmişler.
Ta ki Turgut Uyar’ın ölümüne dek. Turgut Uyar gittikten sonra bu geleneği sürdürmeyi bırakmışlar. Aralarında oynadıkları bu tatlı ve hüzünlü oyunun ismi ise “Ölmeme Günü” olarak kalmış.
65 notes · View notes
gzem · 1 month
Text
Anneme dedim ki bugün 'ben hiç bi yere sığdıramıyorum kendimi.' SIĞDIRAMIYORUM. küçücük odasından dıları çıkmayan ben çıktığımda görsüğüm sünya karşısında hiç bi yere sığdıramadım kendimi. Giremedim de tekrar o odaya. Duramıyorum eskiden saatlerce durduğum odamda. Sığamıyorum ne dışarıya ne içeriye. Teşekkürler dünya. Bi kabul edemedin beni içine.
3 notes · View notes