Tumgik
prensesariel · 2 years
Text
Yalnızlık
Bazen insan etrafında birileri bile olsa yalnız hisseder. Her zaman minik bir burukluk olur böyle hisseden insanların içinde. Başlarını yastığa koyduklarında kafalarında uğuldayan o huzursuz ses hep hatırlatır yalnızlığı. Etrafındaki kişi sayısı ile ölçülmez bu his. Günün sonunda tek başına kaldığında, o serin yatağa kafanda bir ton düşünce ile girdiğinde fark edersin bir şeyleri. Bir süre sonra yorar tüm bu düşünceler insanı. Adeta oksijen zehirli bir gazmışçasına ciğerlerini yaka yaka girer vücuduna. Durduk yere gelen durgunluklar, bi’ anda dalması gözlerin. Üzerinden aylarca, hatta yıllarca zaman geçmiş olayları sanki düşünmek  her şeyi daha iyi yapacakmış gibi hiçbir şey kazanamamana rağmen sürekli düşünmek. Hepsi, ama hepsi öyle çok yorar ki insanı. Tutunacak bir şeyin, kimsen yoksa hele. Çaresizliğini paylaşabileceğin kimsen yoktur ve o yük tamamen sana aittir. Çok istersin aslında. Çığlık atarak yardım istemeyi, birinin seni duyup, anlamasını. Lakin insanlar seni sürekli maskelerinle tanıdıkları için kimse içindeki gerçek sana ulaşamaz, anlayamaz. Bu böyle aptal bir kısır döngüye girer. Ne sen anlatabilirsin, ne de onlar anlayabilirler. Artık o kadar acı çekmişsindir ki alışmışsındır. Buna alışmak her ne kadar imkansız olsa da. Ve en sonunda, o kadar alışırsın ki hiçbir şey hissedemezsin artık. Ne kadar bundan nefret etsen de.
3 notes · View notes