#Öteki Sinema

[haberivarmisblog00]

Scarlett Johansson kariyerinin ilk günlerini anlattı: Gençken arzu nesnesi kadın rollerini oynamam için eğitildim

O kadar güzel ki onu her gören dönüp bir daha bakıyor. Üstelik gişe rekortmeni süper kahraman filmlerinde de sanat filmlerinde de aranan bir yüz. Genç yaşına rağmen uzun bir kariyer yolu yürüyen ve sayısız başarıya imza atarak büyük bir servet ve üne kavuşan güzel yıldız yürüdüğü bu yolun nasıl zorluklarla dolu olduğunu açık açık anlattı.

ONU DAHA 18 YAŞINDA TÜM DÜNYA TANIDI

Bir Konuşabilse ve İnci Küpeli Kız gibi iki şahane filmde ilk kez karşımıza çıktığında daha 18-19 yaşlarındaydı Scarlett Johansson. Hâlâ kendinden söz ettiren bu iki filmin üzerinden 20 yıl geçti. Scarlett Johansson da artık Hollywood’un en saygın ve en çok kazanan oyuncularından bir oldu. Gencecikken şöhretlendiğinde ise onun kadar güzel kadın oyuncuların başına gelen şeyi yaşamıştı: Güzelliği yeteneğinin, oyunculuğunun önüne geçti. Herkesin aklına ‘seksi sarışın’ olarak kazındı. Hollywood’un en sevdiği tanımlamaların hepsine uyuyordu: Dolgun hatları, sıcacık bir gülümsemesi ve dolgun dudaklarıyla bir anda herkesin hayallerini süsleyen ‘o kız’ olacaktı.

Şimdi 38 yaşında, iki çocuk annesi olgun bir kadına dönüşen Scarlett, 17 yaşındayken başrol oynadığı ve 18 yaşında onu dünya yıldızı yapan filmini çekerken yaşadığı zorlukları unutamıyor. O tarihten beri Maç Sayısı, Barselona Barselona, Prestij, Lucy, Evlilik Hikâyesi ve sayısız Marvel filminde yer alan yıldız oyuncu bir aktris olarak kendini çok geliştirdi. Şansını Broadway’de de deneyip tiyatro sahnesine çıktı ve Oscar adaylığına uzandı. Son olarak Marvel Sinema Evreni’ne dahil olan Black Widow (Kara Dul) filmiyle izlediğimiz oyuncu bu filmin sinemada hiç gösterilmeyip direkt olarak dijital platformda vizyona sokulmasından dolayı Disney’le davalık oldu. Bu davadan beri de onu herhangi bir yapımda izlemedik

SOSYAL MEDYA HESABI BİLE YOK

Sonra Johansson’ın "Just Cause" adındaki bir diziyle televizyon dünyasına adım attığını öğrendik. Burada bir gazeteciyi canlandıracak yıldızın projeyle özel bir bağı da var. Çünkü Scarlett Johansson, daha 10 yaşındayken bu dizinin uyarlandığı 1995 yılındaki sinema filminde efsane oyuncu Sean Connery'nin kızını canlandırmıştı. Kendilerine ‘ScarJo’ diyen yıldızın hayranları perdeden uzak kalan oyuncuyu bu projede görmek için gün sayıyor desek yeridir. Çünkü hiçbir sosyal medya hesabı olmayan ve “Hayatımı sergilemek için bir platforma ihtiyacım yok” diyerek ortalarda çok görünmekten kaçınan Scarlett’imiz ancak galalarda, Film festivallerinde ve kırmızı halılarda görebiliyoruz…

Scarlett Johansson, 2017’de yaptığı benzer bir açıklamada kadınlara hem Hollywood’da hem de genel anlamda uygulanan çifte standarttan bahsetmiş, “Kadınlar cinsel ilişkiden keyif alması hakkında konuşması neredeyse yasak. Sağlıklı bir cinsel hayata sahip olmak kötü kadın olarak adlandırılmana yol açar. Bu da tüm ilişkilerini etkileyen bir şeye dönüşür” demişti.

ERKEKLERİN ARZU NESNESİ YAPILDIM"

Sinema endüstrisindeki diğer yıldızların gücüne erişmeye çalıştığı eski günleri ise böyle güllük gülistanlık olmamış Johansson’ın elbette. O günlerde kendini hep bir şekilde ‘erkek arzusunun nesnesi’ olarak bulduğu anlatıyor. ''Lost in Translation' ve Girl With the Pearl Earring filmlerinde oynadım ve o noktada 18 - 19 yaşlarındaydım. O günlerde kendi kadınlığımı keşfediyor ve kendi cinselliğimle ilgili şeyleri keşfediyordum. Aslında bir bakıma ‘bomba sarışın’ denen tarzda bir oyuncu olmam için eğitildiğimi ve yetiştirildiğimi anladım.” diyor başarılı aktris. Hep ‘öteki kadın’ı oynamaya başladığını fark etmiş Scarlett Johansson. Ve orada köşeye sıkıştığını ve bu etiketten kurtulamadığını anlamış. “Gençken kışkırtıcı roller oynamak için 'eğitildim'” diyen yıldız oyuncu bunun için o dönemki menajerlik ekibini sorumlu tutuyor. “Bir nevi saflıktı” benimki derken kariyerinin başlangıcında eski ekibinin onu 'bomba' rolleri üstlenmesi için 'eğittiğini' iddia ediyor.

[papatyasizbahar]

Öksürerek boğazıma tıkanan yumrudan kurtulmaya çalıştım ama pek işe yaramadı. Boğazımda bir yumruyla konuşmak zorunda kalacaktım. "Sen benim sadece erkek arkadaşım değildin Nate. Arkadaşımdın da. Yani ben öyle sanmıştım. Sonra da birbirimizin bir şeyi değilmişiz gibi benimle konuşmayı kestin." Gözlerim yeniden dolmasın diye yanağımın içini ısırmak zorunda kaldım.

"Farkındayım. Yaptığım şey... Tanrım, açıklaması bile yok Bronwyn. Sen benim başıma gelen en güzel şeydin ve bu beni çok korkuttu. Seni mahvedeceğimi düşündüm. Ya da senin beni mahvedeceğini. Macauley hanesinde işler genelde böyle yürür. Ama sen böyle biri değilsin." Aniden nefesini vererek sesini alçalttı. "Sen başkaları gibi değilsin. Seni çocukluğumuzdan beri tanıyorum, ben sadece... sıçtım batırdım. Sonunda seninle birlikte olma şansı yakaladım ve içine sıçtım."

Kısacık bir an, bir şey söylememi bekledi ama henüz olmazdı. "Özür dilerim," dedi ve tekrar ağırlığını öteki bacağına verdi. "Buraya gelmemeliydim. Öyle bir anda ortaya çıkıp bunlan söylememeliydim. Büyük geceni mahvetmek istememiştim."

Kalabalık dağıldı, hava serinledi. Babam birazdan burada olurdu. Sonunda başımı kaldırınca tam tahmin ettiğim gibi sinirlerim iyice bozuldu. "Beni gerçekten kırdın Nate. Motosikletine atlayıp..." Yüzünü işaret ettim, "bunlarla buraya gelerek, her şeyin yoluna girmesini bekleyemezsin. Böyle olmaz."

"Biliyorum." Nate'in gözleri gözlerimi arıyordu. "Ama umuyordum ki... Yani, daha önce demiştin ya. Arkadaştık diye. Ben de sana sormak istedim, yaşananlardan sonra aptalca gelecek belki ama Clarendon'daki Porter sinema salonunu bilir misin? Eski filmleri veren hani? Orada Uyumsuz'un ikinci filmi oynuyor. Acaba bir ara gitmek ister misin diye soracaktım."

Uzunca bir sessizlik oldu. Düşüncelerim bir karmaşa yumağıydı ama bir şeyden emindim: Hayır dersem, istemediğim için değil, sırf gururumdan ve kendimi koruma içgüdümden hayır demiş olacaktım. "Arkadaş olarak mı?"

"Sen nasıl istersen. Yani, evet. Arkadaşlar iyidir."

"Sen o filmlerden nefret edersin," diye hatırlattım.

"Gerçekten de öyle." Sesinde bir pişmanlık duyunca neredeyse gülecektim. "Ama senden daha çok hoşlanıyorum. Seni deliler gibi özledim." Kaşlarımı çatınca, "Arkadaş olarak," diye hızlıca ekledi. Birkaç dakika birbirimize bakınca, Nate'in çenesi seğirmeye başladı. "Tamam. Mademki dürüst davranıyorum, benim için arkadaşlıktan fazlası var ama senin kafanda öyle bir şey olmadığını da anlıyorum. Yine de seninle o boktan filme gidip birkaç saat geçirmek isterim. Eğer izin verirsen."

Yanaklarım yanıyor, ağzımın kenarları da yukarı kıvrılmaya çalışıp duruyordu. Yüzüm bir hain gibi ele veriyordu beni. Bunu görünce, Nate'in yüzü aydınlandı ama ben bir şey söylemeyince, tişörtünün yakasını çekiştirip onu geri çevirmişim gibi başını öne eğdi. "Peki. En azından bir düşün, olur mu?"

Derin bir nefes aldım. Nate'in beni terk etmesi kalbimi kırmıştı, o yüzden kendimi yeniden böyle bir acıya maruz bırakma düşüncesi beni korkutuyordu. Ama Nate için bir kez riske girip ona hislerimi açmıştım. Sonra bir riske daha girip hapisten çıkmasına yardım etmiştim. Hiç değilse bir üçüncü seferi hak ediyordu. "Eğer Kuralsız'ın bir sinema şöleni olduğunu ve o filmi görmek için yanıp tutuştuğunu itiraf edersen teklifini düşünebilirim."

Nate aniden kafasını kaldırıp bana gülümseyince güneş doğmuş gibi hissettim. "Kuralsız bir sinema şölenidir, görmek için yanıp tutuşuyorum."

İçimde mutluluk baloncukları uçmaya başlayınca yüzümdeki ifadesizliği korumam zorlaştı. Ama yine de başardım, işini o kadar da kolaylaştıracak değildim. Arkadaşlıktan bir adım öteye geçene kadar, Nate bütün seriyi seyredebilirdi. "Çok hızlı oldu," dedim. "Biraz direniş bekliyordum."

"Zaten yeterince vakit kaybettim."

Hafifçe başımı salladım. "Pekala, öyleyse. Seni ararım." Nate'in gülümsemesi biraz sönükleşti. "Ama telefon numaralanmız hiç almadık, öyle değil mi?"

"Kullan-at telefonun duruyor mu?" diye sordum. Benimki üç aydır dolabımda şarjda duruyordu. Her ihtimale karşı. Yüzü yeniden aydınlandı. "Evet. Duruyor."

Nazik ama ısrarlı bir korna sesi beynime nüfuz etti. Babamın BMW'si hemen arkamızdaydı, ön koltuktaki annem dışarı bakmak için camı indirdi. Annemin yüzündeki ifadeyi iki sözcükle tanımlamam gerekseydi pes etmiş derdim. "Beni almaya geldiler." dedim Nate'e.

Tuttuğu elimi hızlıca sıkıp bırakınca, yemin ederim tenimde gerçekten kıvılcımlar çaktı. "Beni kovmadığın için teşekkürler. Senden haber bekleyeceğim, tamam mı? Kendini hazır hissedince ararsın."

"Tamam." Yanından geçip babamlarım arabasına giderken, Nate'in dönüp beni izlediğini hissettim. Sonunda kendimi bırakıp gülümsedim, bir kere başlayınca da gerisi geldi, ağzım kulaklarıma varıyordu. Sorun değildi gerçi. Arabanın arka ca- minda Nate'in yansımasını görüyordum, onun da ağzı kulaklarındaydı.

#karen m mcmanus #birimiz yalan söylüyor #i one of us is lying

[dilaraaksoykaleminden]

Unutulmalısın mesela; ihtimal dahilinde bile bir sevda olamazsın. Üstüm o kadar çok açık kaldı ki aşka, bu hastalığı yeni bir hastalıkla iyileştiremem; yorgunum... Kalbimin namus bekçisi öldü, elalemin dilinde hiç susmayan acılı bir dedikodu oldu kalbim.

 

Hayallerin arabasından çoktan indim ben, gözüm yaşlı. Kimi sevdiysem ve kim tarafından hiç sevilmediysem ona açtım şemsiyemi; o ıslanmadan ben sele kapıldım. Yine ağlıyorum işte, eski acıların rüzgarı vuruyor kalbime. Amansız şarkıların parodi  kirpikleri ıslanıyor benden önce, hızlıca iniyor sol gözümden aşağı. Meğer birmişiz.

 

Kime tamam dese kalbim, onda noksan kaldım. Tam değildi ama hiç yok da değildi bence sevda. Olmamışların rüya kelebekleri gibi kondum alnıma, bir çırpıda alın yazım silindi aşka. Bu gece de duvarlar eşlik ediyor, sol bacağımdan öpüyor biri; öteki omzumu ovuyor. Biliyor, her yalnızlığın boynu bükülür tutulur. Duvarlar bu gece de anlıyor beni.

 

Yapamam, artık bu duraklarda hangi yolculuğu tamamlamaya kalkarsa aşk bende; kabul edip ön koltuğuna oturamam. Yaralı var, kırık kalbinin lekeli camından gözyaşları buhar olup etrafa kör ediyor.

 

Ben... Sevilmeyi bilmeyen...

Ötekiler... Sevilip sevmeyenler...

Bir denizin kucağına otursam teknesi batar.

Kimse yok ki bana ağlayan...

 

Hayaller bulutundan düşüp öldüm ben; birinin yastığında kaldı umudum, Ötekinin nefretinden örgü ördü sevda. İki ters bir düz ayrıldım mutluluktan. Kimse yok ki bana ağlayan...

 

Mutluluk zifiri şimdi, korkuyorum. Yutkunma sesim duyuluyor yakından, boğazımın hadsiz sessizliği bozuluyor. Burada olduğumu yine anlamadı sevda.

Kaç teneke bal çaldım, kaç arıya kondu acım; iğnesi benden merhametliydi öyle dedi falcım. Hissetmedim hiçbir sancı.

Buket çiçek gibi sevgi gönlü kabaran bir avare dört döndü başımda, sevilmeyen o kız bendim denize karşı.

 

Yokum, mısır patlatıp sessiz sinema oynatmasın aşk. Konuşarak gidebilirim ben.

Hiç olmadığım o yabancılardan.

Yaban treni 02 18’de kalkıyor işte şimdi tam vakti.

Güzelliğime hicran dolu günleri bir müziğin kısık sesi gibi tattırdı, yolculuk yapmak bile namümkün.

Yarın da bulutlu. Gökyüzüne gözüm değmesin, güneşin olmadığı yerde doğmaz umutlar. Yakamoz misafirliğe gitmiş bulutlarımdan. Ay, dolunun boşluğunda bir dolunay olmuş.

Sevmeyin peki tamam, harflerime değmesin kolunuz bacağınız. Namuslu, çok Namuslu. Gözyaşım gibi çabuk kurur, tükenir kalemde bile tükenmez bir başkalığı vardır. Ruh eşim parkesinde mutluluk pozu veriyor, saatiyle beni arıyor. Ben güz dönümü o, yazda ayaz mirasyedisi... Buluşamadık. Efkar modu açık kalmış aşkın ıstırabına içirdi bir sigara, oysa kalbim kaça sattıysa kendini orada bir ayyaş orada bir süt çocuğu karmaşası... Denge istasyonlarında hemşiresi tansiyon ölçer.

Demem o ki; sevilmeyenin muhabbeti uzadı. Kes gitsin tıraşı. Yapamam.

Sevmek bir bahaneyle uğrasa ben bir daha “merhaba ömrüm” diyemem.

 

Dilara AKSOY

#keşfet #deneme #blog #tumblr #edebiyat #aşk #yazar #yalnızlık #geceyebirsozbirak

[bilaldemirkr]

Alman Pastası

New Post has been published on https://bilaldemirkr.com.tr/alman-pastasi-3/

Alman Pastası

Alman Pastası Tanımı İçin Malzemeler

2 yumurta

1.5 çay bardağı şeker

1 çay bardağı süt

1 çay bardağı sıvı yağ

3 çay bardağı un

Kabartma tozu

Kreması ;

3 su bardağı süt

2 yemek kaşığı un

2 yemek kaşığı nişasta

1 yumurta sarısı

5 yemek kaşığı şeker

Vanilya

1 paket kremşanti

Alman Pastası Tanımı Nasıl Yapılır?

Not EkleTarifi Yazdır

Yumurta ve şekeri çırpalım.

Diğer materyalleri ekleyelim. 26 cm lik kek kalıbında yahut küçük yuvarlak borcama koyalım.

Önceden ısıtılmış 160derece fırında 25 30 dk pişirelim.

Kreması için kremşanti vanilya hariç hepsini tencereye alalım.

Koyulaşan kremaya vanilya ekleyelim.

Ardından üzerine streç sinema ile örtelim soğumaya bırakalım.

Soğuyan kremaya toz kremşanti döküp 2 -3 dk çırpalım.

Kekimiz pişip soğuyunca dikkatli biçimde ortadan ikiye keselim.

Süt ile kekimizi ıslayalım ortasına kremayı koyalım.

Üzerine çilek doğrayalım (isteğe bağlı)

Kekimizin öteki yarısını da üstüne kapayalım.

Pudra şekeri serpelim. 😉 afiyet olsun şimdiden.

Alman Pastası Tanımı Fotoğraflı Yapılışı

[cointahmin]

Piyasa uzmanı Jason Brink, Gala’nın bâtın sosunun Web3 topluluğuna gerçek oyunlar sunma yeteneğinde yattığını söylüyor. Gala’nın Blockchain Lideri ayrıyeten metaverse coin projesinin öbür cümbüş alanlarına gerçek genişlediğini de kaydediyor.Bu metaverse coin birinci 25 listesine girecek!Gala Games Blockchain Lideri Jason Brink, dün bir röportaj verdi. Burada Gala’yı rakiplerinden ayıran şeyin ne olduğunu açıkladı. Ona nazaran Gala’nın “gizli sosu”, takımın Web3 topluluğuna gerçek oyunlar sunma hünerinde yatıyor. Brink’e nazaran, en büyük yanılgılardan biri GALA’nın sırf bir metaverse coin olduğu. GALA, sanal gerçeklik ve metaverse projelerinin yükselişi sırasında ortaya çıktı. Bununla birlikte, bundan daha fazlası. Projenin öncelikli odak noktası, kullanıcılara sürükleyici ve ilgi cazibeli tecrübeler sunan gerçek oyunlar vermek.Brink, Gala’nın kullanıcı tecrübesine olan bağlılığının bir diğer ayırt edici faktör olduğunu söylüyor. Ayrıyeten, takımın kullanıcı dostu arayüzlerin ve keyifli oyunun kitlesel benimseme için gerekli olduğunu anladığını da kelamlarına ekliyor. Brink, kullanıcı tecrübesine öncelik vererek, Gala’nın yarar ve yaratıcı çıktı açısından birinci 25 proje ortasında yer almayı hedeflediğini belirtiyor. Uzman, oyunlara odaklanmalarının yanı sıra Gala’nın öteki cümbüş dallarında de kıymetli adımlar attığını söylüyor. Zira Gala, sinema ve müzik alanlarına da girdi. Hatta, birkaç uzun metrajlı sinema projesi üzerinde çalışılıyor. Bu ortada, Gala müzik ekosisteminde de heyecan verici gelişmeler var.GALA’nın teknik fotoğrafında neler var?cointahmin.com’dan takip ettiğiniz üzere GALA, gün içinde %6,98 üzere etkileyici bir artış gösterdi. Sonuç olarak, altcoin’in fiyatı 0,0252 dolara ulaştı. Buna ek olarak, kripto para son 24 saat içinde iki piyasa başkanı Bitcoin (BTC) ve Ethereum’dan (ETH) daha âlâ performans göstermeyi başardı. Sonuç olarak metaverse coin, BTC karşısında %5,56 ve ETH karşısında %5,66 kıymet kazandı.GALA fiyatı günlük grafik / Kaynak: TradingViewAnalist Steven Walgenbach, GALA’nın teknik görünümüne bakıyor. Teknik açıdan, altcoin’in fiyatı son 12 saat içinde 9 günlük ve 20 günlük EMA çizgilerinin üzerine çıkmayı başardı. Ayrıyeten, basın vaktinde iki teknik göstergenin üzerinde süreç görmeye devam etti. GALA’nın, önümüzdeki 24-48 saat içinde 0,02685 dolarlık dirence meydan okuması mümkün. Lakin, bunun için bugünkü günlük mumunu 0,02483 doların üzerinde kapatması gerekiyor.Tersine, bugün 0,02685 doların altında bir günlük kapanış, altcoin’i önümüzdeki birkaç gün içinde değerli bir takviye düzeyini tekrar test etme riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu senaryoda, GALA’nın fiyatının önümüzdeki 48 saat içinde 0,02305 dolara kadar düşmesi olası.

[kurtlukiraz]

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenenca 40.İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma filmleri, 1–13 Temmuz tarihlerinde seyircilerle buluşuyor. Yarışmada yapımı 2020-2021 yılı tamamlanan 13 film yer alıyor. 34. kez Anadolu Efes'in katkılarıyla ortaya çıkan geleneksel Sinema kısmı kapsamındaki Ulusal Yarışma filmlerinin gösterimleri, film üyelerinin katılımıyla Maximum UNIQ Açıkhava'da yapılacak. Ulusal Yarışma'da mükafat kazanan filmler, festivalin 14 Temmuz Çarşamba akşamı düzenlenecek mükafat töreninde açıklanacak. Festival 29 Haziran Salı günü saat 10.30'dan itibaren passo.com.tr/tr adresinde başlayacak. Ulusal Yarışma Jürisi ve senenin direktörlüğü Tolga Karaçelik başkanlığında toplanıyor. Öteki jüri üyelerinin sanatçısı Ece Dizdarsanat yönetmeni ve yapımının sürdürülmesi Naz Erayda Kurdoğluyapımcı ender Öperli ve yazar Şebnem İşigüzel. Ulusal Yarışma Jürisi En İyi Film, En İyi Direktör, seçme kurul hususi Ödülü, En İyi Hanım Sanatçısı, En İyi Adam Sanatçısı, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Örneksiz Müzik oluşumundan oluşacak toplam 9 dalda mükafat edecek . En İyi Film'e 200.000 TL, Onat Kutlar'a seçilecek kurulda ödül kazanan film ticaretina İKSV adına 50.000 TL verilecek. En İyi Direktör'e Anadolu Efes tarafına 50.000 TL verilecek. En İyi Hanım ve En İyi Adam Sanatçıya 10.000'er TL ödül verilecek. Kaybettiğimiz Hasan Saltık anısına verilecek En İyi Örneksiz Müzik Ödülü, LU Records tarafında 5.000 TL, En İyi Senaryo Ödülü ise Alamet Holistic tarafında 10.000 TL ödül ile desteklenecek. 2012 yılında kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verilen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'Nü kazanan filmin yönetmenine bir sonraki çalışmalarını teşvik etmek eylemek yapmak Lale Kart ödülüyle 30.000 TL mükafat verilecek. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'nü kazanan yönetmenlere para ödülü 5 yıl boyunca yıllanabilecek, 2002'den bu yana, festival ve etkinlikleri destekleyen “İKSV Lale Kart Üyelik Programı” partisine verilecek. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü jürisinde yönetmenler Zeynep Dadak, Leyla Yılmaz ve Orçun Behram yer ediniyorsun. 40. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri – Av/AV: Av/Buyruğa Akay – 9,75 / Uluç Bayraktar – Sardunya / Sardunya / Çağıl Bocut – Bir Soluk Daha / Ölmeyi Bitirdiğimde / Nisan Dağ – Beni Sevenler Sıralaması / Beni Sevenlerin Listesi / buyruğa Erdoğdu – Tekrardan Leyla / Bir Kez Daha Leyla / Sulh Hancıoğulları – Zîn ve Ali'nin Hikâyesi / Govenda Ali û Dayka Zîn / Ali ile Zin'in Dansı / Mehmet Ali Konar – Af / Affetmek / Cem Özay – Çatlak / Kırık / Fikret Reyhan – Cemil Şov / Cemil Gösterisi / Sulh Sarhan – İnsanlar İkiye Ayrılır / İki Tip İnsan / Tunç Şahin – Dirlik Düzenlik / Her Şey Barış ve Uyumdur / Nesimi Yetik – Sen Ben Lenin / Sen Ben Lenin / Tufan Taştan Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü adayları – 9,75 / Uluç Bayraktar – Sardunya / Çağıl Bocut – Tekrardan Leyla / Sulh Hancıoğulları – Af / Cem Özay – Cemil Şov / Sulh Sarhan – Sen Ben Lenin / Tufan Taştan

[gundemburadadedim]

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenenca 40.İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma filmleri, 1–13 Temmuz tarihlerinde seyircilerle buluşuyor. Yarışmada yapımı 2020-2021 yılı tamamlanan 13 film yer alıyor. 34. kez Anadolu Efes'in katkılarıyla ortaya çıkan geleneksel Sinema kısmı kapsamındaki Ulusal Yarışma filmlerinin gösterimleri, film üyelerinin katılımıyla Maximum UNIQ Açıkhava'da yapılacak. Ulusal Yarışma'da mükafat kazanan filmler, festivalin 14 Temmuz Çarşamba akşamı düzenlenecek mükafat töreninde açıklanacak. Festival 29 Haziran Salı günü saat 10.30'dan itibaren passo.com.tr/tr adresinde başlayacak. Ulusal Yarışma Jürisi ve senenin direktörlüğü Tolga Karaçelik başkanlığında toplanıyor. Öteki jüri üyelerinin sanatçısı Ece Dizdarsanat yönetmeni ve yapımının sürdürülmesi Naz Erayda Kurdoğluyapımcı ender Öperli ve yazar Şebnem İşigüzel. Ulusal Yarışma Jürisi En İyi Film, En İyi Direktör, seçme kurul hususi Ödülü, En İyi Hanım Sanatçısı, En İyi Adam Sanatçısı, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Örneksiz Müzik oluşumundan oluşacak toplam 9 dalda mükafat edecek . En İyi Film'e 200.000 TL, Onat Kutlar'a seçilecek kurulda ödül kazanan film ticaretina İKSV adına 50.000 TL verilecek. En İyi Direktör'e Anadolu Efes tarafına 50.000 TL verilecek. En İyi Hanım ve En İyi Adam Sanatçıya 10.000'er TL ödül verilecek. Kaybettiğimiz Hasan Saltık anısına verilecek En İyi Örneksiz Müzik Ödülü, LU Records tarafında 5.000 TL, En İyi Senaryo Ödülü ise Alamet Holistic tarafında 10.000 TL ödül ile desteklenecek. 2012 yılında kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verilen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'Nü kazanan filmin yönetmenine bir sonraki çalışmalarını teşvik etmek eylemek yapmak Lale Kart ödülüyle 30.000 TL mükafat verilecek. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'nü kazanan yönetmenlere para ödülü 5 yıl boyunca yıllanabilecek, 2002'den bu yana, festival ve etkinlikleri destekleyen “İKSV Lale Kart Üyelik Programı” partisine verilecek. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü jürisinde yönetmenler Zeynep Dadak, Leyla Yılmaz ve Orçun Behram yer ediniyorsun. 40. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri – Av/AV: Av/Buyruğa Akay – 9,75 / Uluç Bayraktar – Sardunya / Sardunya / Çağıl Bocut – Bir Soluk Daha / Ölmeyi Bitirdiğimde / Nisan Dağ – Beni Sevenler Sıralaması / Beni Sevenlerin Listesi / buyruğa Erdoğdu – Tekrardan Leyla / Bir Kez Daha Leyla / Sulh Hancıoğulları – Zîn ve Ali'nin Hikâyesi / Govenda Ali û Dayka Zîn / Ali ile Zin'in Dansı / Mehmet Ali Konar – Af / Affetmek / Cem Özay – Çatlak / Kırık / Fikret Reyhan – Cemil Şov / Cemil Gösterisi / Sulh Sarhan – İnsanlar İkiye Ayrılır / İki Tip İnsan / Tunç Şahin – Dirlik Düzenlik / Her Şey Barış ve Uyumdur / Nesimi Yetik – Sen Ben Lenin / Sen Ben Lenin / Tufan Taştan Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü adayları – 9,75 / Uluç Bayraktar – Sardunya / Çağıl Bocut – Tekrardan Leyla / Sulh Hancıoğulları – Af / Cem Özay – Cemil Şov / Sulh Sarhan – Sen Ben Lenin / Tufan Taştan

[soxyencadi]

"Hobbit" Serisinin İzleyiciye Kendini Sevdirmiş Birbirinden Yürekli Karakterleri

“Hobbit” Serisinin İzleyiciye Kendini Sevdirmiş Birbirinden Yürekli Karakterleri

‘Yüzüklerin Efendisi: Beklenmedik Yolculuk’ isimli kitap 2001’de direktör Peter Jackson tarafından  tıpkı adla beyaz perdeye uyarlanmış ve oldukça beğeni toplamıştı. Öteki iki kitap için de sinema çeken Jackson, son ‘Yüzüklerin Efendisi’ sinemasından 9 sene sonra ‘Hobbit’ yapıtlarını de sinemaya uyarladı lakin birinci sinemalar kadar beğenilmedi. Lakin bu sinemaların beğenilen bir yanı vardı ki…

View On WordPress

[gundem-haberleri]

Böylesi görülmedi… Dünyanın en büyük yolcu gemisi, sahipleri iflas edince suya inmeden hurdaya çıktı!

Böylesi görülmedi… Dünyanın en büyük yolcu gemisi, sahipleri iflas edince suya inmeden hurdaya çıktı!

Global Dream II, Alman-Hong Kong iştirakindeki gemi inşa firması MV Werften tarafından inşa edildi. 342 metrelik Küresel Dream II’de bir sinema ve bir açık hava su parkı vardı ve gemi dünyadaki öteki bütün yolcu gemilerinden fazla yolcu kapasitesine sahipti. Örneğin Küresel Dream II’den evvel bu unvana sahip olan, boyut olarak en büyük gemi, Royal Caribbean International’ın sahibi olduğu ve…

View On WordPress

[goksoymedyacom]

Apple'ın sır arabası Apple Car'da hiç bir pencere olmayabilir. Bunun yerine ise...

Göksoy Medya

Apple'ın sır arabası Apple Car'da hiç bir pencere olmayabilir. Bunun yerine ise...

Yeni bir patente bakılırsa, Apple’ın yılan öyküsüne dönen otonom arabası Apple Car gerçeğe dönüşürse şeffaf pencerelere sahip olmayabilir; bunun yerine araç, içerideki sanal ekranlarla kullanılabilir. Teknoloji devi, bir otomobilin hareket halindeki fizikî hareketiyle ‘sanal görünümleri’ eşleştiren bir sanal gerçeklik (VR) araç sistemi için patent müracaatında bulundu.

Örneğin, otomobil bir zirveden aşağı iniyorsa, sistem bir lunapark treninin sanal bir imgesini pencerelere yansıtabilir.

Ayrıyeten bu patent, “4DX” sinema tecrübelerinde olduğu üzere arabadaki koltukların görsellerle eşleşmek üzere hareket edeceğini de söylüyor. Doğal ki bunun bir öteki manası da araç içerisindeyken dışarıda olabilecek hoş görüntüleri göremememiz oluyor.

Yeni patent ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi tarafından verildi ve 3 Mayıs tarihinde listelendi.

Apple, patentte “VR sistemi, görsel ipuçlarıyla bir yolcunun yaşadığı fizikî hareketlerle eşleşen sanal görünümler sağlayabilir” diyor ve devam ediyor: “VR sistemi, gerçek dünyanın görünümünü sanal ortamlarla değiştirerek sürükleyici VR tecrübeleri sağlayabilir. Etkin araç sistemleri ve/veya araç denetim sistemleri, sanal tecrübelerle fizikî efektler sağlamak için VR sistemi ile entegre edilebilir. Sanal ortamlar, yolcunun hareket hastalığına yatkın olduğu yahut belirtileri gösterdiğinin belirlenmesi üzerine bir yolcuyu barındıracak formda değiştirilebilir.”

Apple, yolculara 3D sanal görünümler sağlamak için arabanın “sanal kareleri aracın en az bir penceresine yansıtma yahut görüntüleme” yeteneğine sahip olacağını söylüyor.

Natürel ki bu patentin çalışması için aracın büsbütün otonom olması ve evvelden programlanmış bir rota boyunca kendini sürmesi gerekiyor.

Bu patentle bir arada Apple’ın kendi aracı üzerindeki çalışmalarının devam ettiğine bir defa daha emin olsak da, bilhassa araç tutması ihtimalinden endişelenen internet kullanıcıları bu konsept için pek heyecanlı gözükmüyor.

Aracın nasıl görünebileceğine dair konsept görseller toplumsal medyada dolaşırken, kimi kullanıcılar aracı bir tabuta bile benzeterek kendi fikirlerini sunmaya devam ediyor. Patentten daha eski tarihli olan üstteki konsept manzaraları ise, eğimli bir çatıya sahip ve pek camı olmayan siyah bir otomobil gösteriyor. Lakin bu görsellerin Concept Creator ve LetsGoDigital tarafından oluşturulduğunu ve Apple’ın kendi tasarımı olmadığını belirtmekte yarar var.

#Apple #Araç #Patent #Sanal #Sistem

[aydinrehberi]

TRT bandrol fiyatları ile ilgili karar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara nazaran cep telefonlarında yüzde 10 olan TRT bandrol oranı yüzde 12'ye, akıllı kol skent aydın haberleritlerinde yüzde 8 olan oran yüzde 14'e, bilgisayar ve tablette ise yüzde 2 olan oran yüzde 4'e çıkarıldı. Bandrol oranlarındaki değişiklik cep telefonları fiyatlarının da artmasına neden olacak. "Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu Uyarınca Radyo, Televizyon, Görüntü ve Birleşik Crehberaydin.comzlar ile Hali Hazırda Görülenin Dışında Kalan Radyo ve Televizyon Yayınlarını Almaya Yarayan Her Türlü Crehberaydin.comzdan Alınacak Bandrol Fiyatlarına Ait Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar" Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna nazaran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bandrole tabi eşyanın cins ve gümrük tarife istatistik konumlarının (GTİP) yer aldığı liste değiştirildi.BANDROL ORANLARI YENİLENDİBandrole tabi crehberaydin.comzlar ve bandrol oranlarının yer aldığı listeye nazaran, ek bir yazılım yahut donanım takviyesi olsun yahut olmasın direkt, internet üzerinden yahut öteki bir yolla her türlü görsel yahut işitsel yayınları alabilen crehberaydin.comzların bandrol oranları yenilendi.BİLGİSAYAR VE TABLETTE ORAN YÜZDE 4'E YÜKSELDİTelevizyon, görüntü kameralar ve radyolarda yüzde 16 olan bu oran sabit bırakılırken, cep telefonlarında yüzde 10 olan oran yüzde 12'ye, akıllı kol skent aydın haberleritlerinde yüzde 8 olan oran yüzde 14'e, bilgisayar ve tablette ise yüzde 2 olan oran yüzde 4'e çıkartıldı.YÜZDE 8'DEN YÜZDE 14'E ÇIKARILDIBaşka crehberaydin.comzlarda ise (Radyolu ve/veya TV'li ışıldak, radyolu kulaklık, radyolu fotoğraf makinesi, radyolu adım sayar, radyolu kalemler, radyo ve/veya TV'li banyo sistemleri, navigasyon crehberaydin.comzları, radyo ve/veya TV eklentili koşu bantları, radyo ve/veya TV eklentili buzdolapları, DVD-VCD player ve benzerleri, cep tipi MP3/MP4 çalar ve benzerleri, konut sinema sistemleri, taşıtlarda kullanılmaya mahsus navigasyonlu multimedya crehberaydin.comzları) yüzde 8 olan TRT bandrol hissesi yüzde 14'e çıkarıldı.Radyo,Oran,Bandrol,Crehberaydin.comzlar,4'E ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için İktisat sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/cep-telefonu-alacaklara-kotu-haber-resmi-gazetede-yayimlanan-kararla-trt-bandrol-ucretleri-artirildi/?_unique_id=628f4356df0e6

[filmkafa]

Masum Türk Dizilerinin Miladı mı?

Polat Öziş’in Öteki Sinema’da yayınlanan Masum’la ilgili yazısı sizlerle… Türkiye’nin yeni online dizi-film platformu BluTv’nin, merak uyandıran dizisi Masum, nihayet izleyicileriyle buluştu. En baştan uyarmakta yarar var; bu diziyi izlemeden önce kemerlerinizi sıkı sıkıya bağlayınız. Çünkü karşılaşacağınız şey, eşine az rastlanan türden, muazzam bir kaliteyi temsil ediyor. Ee durum böyle olunca…

View On WordPress

#öteki sinema #cinema #director #dizi #film #filmkafası #haluk bilginer #masum #turkish tv series #tv series

[yurekbali]

Şiir, insanın yalnızlığına tutunma çırpınışının öteki adıdır. Bir itiraz, bir mutsuzluk bilinci hâlinde yaşadığı dünyaya, sözcüklerle, katlanma gerekçeleri yaratmasıdır. Dünyayı yaşanır kılma eylemidir. Varlığına ilişkin, başkalarının yaptığı tanımları reddedip, insanın kendi anlamını oluşturmasıdır. Sığındığı her şeyin, mezarı olduğunu görmüştür. Çok özel bir ürperme hâli olan aşk bile, ikinci gün, bütün ağızlarda aynı cümleyi kurmaktadır. Bu aşağılanmaya teslim olmamak için, insanın kendi kalbinin bile dışına çıkma girişimidir şiir. Zamanın kuşatmasına karşı, bir özgürlük tasarımı oluşturma güzelliğidir. Kendi uzaklığı için, insanın insanlara sunduğu bir özürdür. Kalabalığa gönderilen bir yalnızlık elçisidir. Tamamlanmış her şeye karşı geliştirilen bir yetmezlik bilincidir. O ‘uzun denklem’dir, kirpiklerle kalpler, eşiklerle ufuklar arasına çekilen. İnsanın kendi hayatını, başkalarının mürekkebi ile temize çekmesidir. Benzer kaderleri yaşayanlara sunulan bir güven duygusudur. Hayal anahtarlarıyla gerçeğin kapısını açma büyüsüdür. Şiir, harflerden taşan ikinci hayattır. Gelecek hayatlardan pay isteme doyumsuzluğudur. Bir tedirginlik sanatıdır şiir, yakınlıktan da uzaklıktan da aynı pişmanlığı duyar. Kenar mahallelerin geri dönüş saatleridir şiir. Kasaba kahvehanelerinde, dışarıya hiç bakılmayan pencerelerdir. Önüne bakan insanların kat ettiği yollardır. Bir çocuk bakkaldan çıkıyor, avcunda küçücük bir güneş; şiir, çocuğun bakkala girişidir. Yoksulluğun, arka cebinde taşıdığı aynadır. Kalbinin insana o bağışıdır ki, sinema afişlerinin yalana döndüğü yerde, insanın elinden tutar. Işıkların değil, gölgelerin türküsüdür. Bir kadının kirpikleriyle çizdiği gözyaşı haritasına, adamın kuramadığı cümledir şiir. Annelerin güneşe serdiği kış yataklarıdır. Tenha evlerin, sokaklardan hıncını almasıdır. Bir halkın, silahlara çocuklarını sürdüğü o varlık savaşıdır. Askerlerin otobüsten indirdiği kızın götürüldüğü yerden çok ötesidir. Okul önlerindeki çocukların, aynaların karşısında ezberlediği noktasız sözlerdir. Yolu her gün biraz daha kısalan bir ihtiyarın, bahçesini sevmesindeki hazırlıktır şiir. Hapishane camlarından içeriye dolan seslerdir. Aşkın, kendisini hem bulduğu hem yitirdiği tek çaresizliğidir. Zamanın kalbe açtığı kesiklere, yine zamanın bastığı tütündür. Bir uzaklaşma sanatıdır şiir; herkesi yanına alarak uzaklaşma... - Şükrü Erbaş, Bir Tedirginlik Sanatı: Şiir (Sarkacın Kalbi) (Çekilme Suları, Bütün Yazıları-2) - Görsel: Aki

#Şükrü Erbaş #Bir Tedirginlik Sanatı: Şiir #Şiir #İnsan #Hayat #Yalnızlık #Hüzün #Yaşam #Yürekbalı #Sarkacın Kalbi #Aki

[artmusicchannel]

Sinema Özeti, Öteki Taraf - Kıskançlık ve İhtiraslar Arasında Kalan Bir Aşkın Hikayesi, Romantik Dram ve Gerilim Filmleri

https://www.artmusicchannel.com/2019/08/sinema-ozeti-oteki-taraf-ask-dram-ve.html

#Öteki Taraf #Öteki Taraf konusu #Öteki Taraf özeti #Öteki Taraf film #Öteki Taraf sinema #Öteki Taraf cinema #Öteki Taraf türk filmi #türk filmleri #Öteki Taraf film konusu #Öteki Taraf hikayesi #Öteki Taraf film özeti #özcan deniz #meryem uzerli #Öteki Taraf afişler #Öteki Taraf posters

[bilaldemirkr]

Türk oyunu en çok kazanan oyun oldu! Candy Crush tacını kaybetti!

New Post has been published on https://bilaldemirkr.com.tr/turk-oyunu-en-cok-kazanan-oyun-oldu-candy-crush-tacini-kaybetti/

Türk oyunu en çok kazanan oyun oldu! Candy Crush tacını kaybetti!

İstanbul’da Dream Games tarafından geliştirilen bulmaca oyunu Royal Match, Microsoft’un sahibi olduğu Candy Crush Saga’dan dünyanın en yararlı taşınabilir oyunu unvanını alarak cansız geçen 12 ay boyunca öbür akıllı telefon oyunlarını geride bıraktı. 10 yılı aşkın müddettir piyasa başkanı olan Candy Crush, bir Türk oyununa bu unvanı kaybetti.

Royal Match 55 milyon etkin kullanıcı sayısını gördü

Apple ve Android uygulama mağazalarındaki tüketici harcamalarını izleyen Data.ai’ye nazaran Royal Match, temmuz ayında dünya çapında aylık gelir bakımından en büyük taşınabilir oyun oldu. O vakitten bu yana en üst sırada yer aldı. 2021’de piyasaya sürülen bu oyun, geçen yılın başında 2,75 milyar dolar pahasındaki Türk start-up’ı Dream Games’in birinci oyunu.

Candy Crush Saga, on yılı aşkın müddettir rastgele bir platformda dünyanın en istikrarlı tanınan oyunlarından biri oldu ve bu yıl kümülatif geliri 20 milyar dolara ulaştı. Activision Blizzard’ı 75 milyar dolara satın aldıktan sonra artık Microsoft’un bir modülü olan Candy Crush, Veri.ai’ye nazaran piyasaya sürüldüğü 2012’den bu yana en yüksek gelir getiren 10 taşınabilir oyun ortasında sırf altı ay kaldı.

Dream Games kurucu ortağı ve CEO’su Soner Aydemir, Royal Match’e yapılan tüketici harcamalarının ekim ayına kadar iki kattan fazla arttığını ve oyunun yıllık brüt gelir oranının (uygulama mağazası fiyatları hariç tutularak) 2 milyar dolara çıktığını söyledi.

Güncel olarak baktığımızda Candy Crush Saga’nın 160 milyon aktif kullanıcıya sahipken Royal Match’in 55 milyon aktif kullanıcıya sahip olduğunu görüyoruz. Buna karşın Royal Match, Candy Crush Saga’dan Temmuz 2023’ten bu yana daha fazla gelir elde ediyor.

CEO Soner Aydemir, oyuncularının öteki bulmaca oyunlarına nazaran oyun içi öğelere daha sadık ve daha fazla harcama yapmaya istekli olduğunu söyledi. Oyunu bir yıl boyunca oynayan Royal Match kullanıcılarının yüzde 90’ından fazlasının ikinci yılda da oynamaya devam ettiğini ekledi.

“Tüm grup tertipli olarak sinema seyrediyor, akabinde saatlerce neyi âlâ neyi makus yaptıklarını tartışıyoruz. Ayrıyeten piyasada tutunamayan oyunları oynayıp, neden uygun olmadıklarını anlamaya çalışıyoruz.” açıklamalarını da yapan Türk CEO Aydemir, kalitenin en güzel iş planı olduğunu düşündüğünü de belirtti

Dream Games, 2020 yılında ABD’li rakibi Zynga tarafından satın alınan bir öteki Türk taşınabilir geliştirici olan Peak Games’in eski yöneticileri tarafından 2019 yılında kuruldu. Şu anda 200 kişiyi istihdam eden şirket, yakın vakitte dijital animasyon öncüsü Pixar’ın kurucu ortağı Ed Catmull’u stratejik danışman olarak işe aldı.

Soner Aydemir’e nazaran oyunda 5.000 seviyeyi geçen Catmull, “Royal Match oynamaya birinci başladığımda, oyunun görsel kalitesine gösterilen alışılmadık ilgi beni çok etkiledi” dedi. Peki siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz? Niyetlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.

#Candy Crush #Gelir #Oyun #Oyunu #Royal Match

[cointahmin]

Ünlü oyuncu Margot Robbie, kocasının Bitcoin’e (BTC) olan ilgisi hakkında değişik bir anekdot paylaştı. Robbie, kripto para dünyasında ilgi gören bir terim ortaya attı.Kripto para dünyası için yeni terim: ‘Büyük Ken Enerjisi’‘Barbie’ de dahil olmak üzere gişe rekorları kıran birçok sinemadaki rolleriyle tanınan Avustralyalı aktris, kocasının kripto para ünitesine olan ilgisinden şakacı bir biçimde “Büyük Ken Enerjisi” olarak bahsettiğini açıkladı. Ken teriminin Barbie sinemasından türetildiğini belirtmek gerekiyor. Sinemada Barbie ve Ken, Barbie Diyarı’nda canlı bir ömür sürerler. Fakat, gerçek dünyaya adım attıklarında sevinç ve zorluklarla karşılaşırlar.Ünlü aktris, Fandango ile 21 Haziran’da yaptığı bir röportaj sırasında farklı açıklamalar yaptı. Tıpkı vakitte Barbie sinemasının ortak imalcisi olan kocası Tom Ackerley’nin öteki üretimci David Heyman ile Bitcoin’i tartıştığını açıkladı. Tartışmalar sırasında kendisinin ve direktör Greta Gerwig’in kahkahalara boğulmaktan kendilerini alamadıklarını belirtti. Açıklamalar, röportajcının Robbie’ye “Ken” terimini ve bir “Ken “in nasıl fark edilebileceğini sormasının akabinde geldi. Bu bağlamda Margot Robbie, şu tabirleri kullandı:Bu tam bir Ken. Bu çok komik. Zira bu sinema için hazırlık yaparken, biri tıpkı vakitte kocam olan olağanüstü yapımcılarımızdan ikisi, David ve Tom, Bitcoin (BTC) ya da diğer bir şey hakkında konuşmaya başlamak istediklerinde, bu türlü Ken’ler oluyorlar.https://twitter.com/RobinSeyr/status/1685183116439171072 Robbie’nin açıklamasının Bitcoin üzerindeki etkisiBeklenmedik vahiy, hem hayranlar hem de kripto meraklıları ortasında merak uyandırdı. Örneğin, ünlü Bitcoin savunucusu ve MicroStrategy’nin eski CEO’su Michael Saylor’un dikkatini çekti. cointahmin.com’dan takip ettiğiniz üzere Saylor “Bitcoin Büyük Ken Enerjisidir” dedi. Robbie, röportaj sırasında teknik detaylara girmedi. Bununla birlikte, bu tabirin insanların Bitcoin’i ve finans dünyası üzerindeki potansiyel tesirini tartışırken hissettikleri coşku ve tutkuyu vurguladığı görülüyor.Bu fenomen birebir vakitte tanınan figürlerin kripto para algısını şekillendirmedeki artan tesirini de ortaya koyuyor. Uzmanlara nazaran, Margot Robbie üzere ünlülerin Bitcoin’i açıkça tartışması, potansiyel olarak bu yenilikçi teknolojinin daha geniş kitlelerce benimsenmesine ve anlaşılmasına yol açabilir. Bu öyküyü ilgi cazip kılan yalnızca Margot Robbie’nin kocası Tom Ackerley’nin Bitcoin’e olan ilgisi değil, birebir vakitte bu ilgiyi David Heyman ile paylaşıyor olması. Heyman, ünlü Harry Potter efsanesinin sekiz sinemasının de imalcisi. Yani, hayli ünlü bir İngiliz sinema imalcisi. Bu da olayın neden dikkat cazip olduğunu gösteriyor.