Tumgik
#babam ve oğlum
babamdan-sonra · 2 months
Text
03 03.2019 ARAMIZDAN AYRILIŞININ 5 ci senesi rabbim mekânı cennet etsin rabbim peygamber efendimize komşu etsin.Senin bize merhamet ettiğin gibi rabbim de sana merhamet etsin
57 notes · View notes
dideberah · 3 months
Text
İnsan büyüyünce hayalleri küçülür mü?
Tumblr media Tumblr media
32 notes · View notes
usersh · 7 months
Text
“İnsan böyüdükdə xəyalları kiçilərmi, ata?”
37 notes · View notes
Text
Seni babama benzetiyorum. O da herkese iyi bana kötüydü :)
38 notes · View notes
cemyafilmarsiv · 8 months
Text
Tumblr media
My Father and My Son directed by Cagan Irmak
2 notes · View notes
madelineimyourlight · 9 months
Text
Aynı evde büyümek ama aynı şartlarla büyümemek.
16 notes · View notes
tipitip213 · 9 days
Text
Yasak sırlar 5
mutfağın önünden geçerken teyzem le karşılaştık bana pis pis sırıtıp güldü anlamışmıydı bence anlamıştı çünkü oda bir kadın ve boşalan bir kadının surat ifadesini çok rahat anlayabilirdi gece neler olacaktı annem ne konuşacaktı çok merak ediyordum.
Ellerimi yıkayıp odaya geri dönmüştüm annem kaçamak bakışlarla bana bakıyordu teyzemle hala bir şeyler anlatıyordu kaynanası ölmüş kadın kına yakacak neredeyse annem de onu dinliyordu battaniyenin altında tekrardan annemin yanına sokulmaya cesaret edemedim tabii ki Tv’de bir şeylere bakıyordum teyzem anneme akşama ne yapalım vs gibi bir şeyler söyleyip hadi gel mutfağa gidelim de yemeklil ne var bakalım ona göre bir şeyler yaparız akşama şöyle ailece güzel bir yemek yiyelim dedi ve annemi Alarak mutfağa gittiler, Size daha önceki hikayem de teyzemden de bahsetmiştim ama şimdi biraz daha detaylı bahsedeyim teyzem şu an 63 yaşında o zaman 43 yaşındaydı Teyzem anneme göre biraz daha Fırınlık kendini harika avcı’ya benzetenAjda Pekkan o zaman gözü hep yükseklerde bir kadın da fındık gibi burnu kumral buğday tenli sarı saçları beline uzanan kısa boylu kalın götlü dik göğüslü tamamen bir sex makinası tanrıça gibi bir kadındı Teyzemle de ilişkim oldu onu daha sonraki hikayelerimde anlatacağım çünkü gerçekten Gerçekten konular birbirine karışsın istemiyorum her şey sırayla bu akşam kuzenler geldi yemekler yenildi sohbetler edildi artık uyuma vakti gelmişti benim başıma gelecekler artık dananın kuyruğu kapacak ya o gece yaklaşıyordu annemle hala aramda değişik bir bağı vardı bana yakın mıydı uzak mıydı bugün ona yaşattığın şeylerden bana kızgın mıydı sinirli miydi yoksa çok mu zevk almıştı bunları gerçekten bilmiyordum her şey gece belli olacaktı ya ben tüm emellerine ulaşacaktım ya da bu süreç uzayıp gidecekti yıllardır olduğu gibi sıra yatmaya geldi teyzem odaları ayarlarken sen Gökhan’la yat tülay gece soğuk oluyor birlikte daha iyi ısınırsınız Anne oğul birinize sarılırsınız ben de Sedef’in yanına geçerim siz benim yatak odasında yatın dedi Teyzem resmen annemle beni gerdeğe sokuyordu suratında sinir bozucu bir gülümseme ifade vardı annem hiç bana bakmadan Kısık bir sesle tamam abla olur daha iyi gece soğuk oluyor dedi ben sevinçten dört köşe içim kıpır kıpır fırça yesem de annem bağırsa Çağırsa da bu zamana kadar ona yaptıklarından sonra ben bu savaştan galip gelip anneme bu gece sahip olacaktım ondan emindim çünkü annem benim her şeyim di beni gerçekten çok seviyor koruyor kolluyor benim üzülmemi asla istemiyordu belki oda ona yakınlaşmamdan hoşlanıyordu ama günahada girmek istemiyordu Çünkü ama o yola bir kere girince oda biliyordu ki dönüşü yoktur yataklar hazırlandı ben üstüme pijamalarımı giydim teyzemin yatak odasında kocaman yatak vardı yatağa yattım annem lavaboya girdi Lavabodan çıkıp teyzemlere iyi geceler deyip odaya geldi kalbim küt küt atıyordu Kapıyı kapattı ışığı söndürdü yanıma doğru yaklaşıp yatağa oturdu gökhan kalk bakayım sen ne yaptın bugün oğlum ben senin annenim anneler ellenmez Anneyle böyle şeyler düşünülmez sen bugün benim amıma elini soktun Gökhan baban duysa bizi ne yapar haberin varmı
Ben-ne yapacak anne babam demedi mi Gökhan da sana kaysın diye
Annem-Oğlum sen manyak mısın sen bizi mi dinliyorsun baban onu şakasına söyledi
Ben-Ne yapayaım anne seni çok seviyorum bende böyleyim hep seni düşünüyorum senle ilişkiye girmek istiyorum
Annem şaşırmış ağzı açık kalmıştı bana hala kızmıyordu teyzemlerdeyiz diyemi bağırmıyordu bilmiyorum ama surat ifadesi çok soğuktu
Annem-Oğlum Gökhanım ben de seni çok seviyorum ama anneyle ilişkiye giremez günah bunu yapmamalıyız sen yakışıklısın gençsin ilerde daha güzel kızla birlikte olacaksın
Ben-bikere seni istiyorum anne bikere diyip sikiş benimle başka istemicem söz veriyorum
Annem iki üç Dakika sessizce bekledi seni çok seviyorum ama bunu benden isteme yavrum yavrucum benim deyip beni göğsüne çekti sıkıca sarıldı ben de seni çok seviyorum annem babamdan daha çok seviyorum lütfen lütfen bir kere kimseye söylemem söz veriyorum aramızda kalacak söz veriyorum babamın ruhu duymaz aramızda sır kalır dedim annem yavaş yavaş yumuşamıştı babası kılıklı niye şaşırıyorumki benim sizden çektiğim nedir diye söylendi tamam sadece bikere ama kendi evimize gittiğimiz de yapıcaz orospu teyzen bugün bana yaptığını anladı sanırım bizi bilerek sikişelim diye burada yatırdı belkide şuan kapı arkasındadır diye sessizce kullağıma fısıldadı yemin ederim milli piyango vursa bukadar sevinmezdim avazım çıktığı kadar bağırmamak için kendimi zor tuttum anneme sarıldım yanaklarından öptümm öptüm oğlum dur oğlum dur ben sana az önce ne dedim teyzen diyorum dedi tamam annem dedim hadi şimdi yatalım üç dört güne eve gideriz baban işe gittimi yaparız dedi sözmü annem beni kandırmıyorsun dimi dedim yaşım 17 hala safım kafam sexten başka bişeye çalışmıyor vazgeçmesinden korkuyordum o üç gün nasıl geçicek bilemiyorum annemle yattık anneme sarılarak anne bugün amını elledimya zevk aldınmı annem oğlum utanıyorum ama anne hadi ya üç gün sonra sikişicez hala utanıyorum diyon annem yanağımı öperek aldım aldım hemde nasıl biz bu konuşmaları sesizce yapıyorduk annem gerçekten teyzemden şüphelenmişti neyse annem hiç beklemediğim bişey yaparak elini sikime attı pijamamın üstünden okşayıp sıkıp ileri geri yaptı ben şaşırmıştım anne şimdimi sikişicez dedim hayır merak ettim babanınki kadar büyükmü diye büyükmü peki anne dedim yaşına göre çok iyi sosis gibi dedi gülerek bende cesaretle elimi amına attım Oğlum şimdi olmaz dedi annem annem okuyacağım sadece öğlen yaptığım gibi olur mu Annem isteyerek ama istemiyerek tamam ama İleri gitmek yok sadece Okşa tamam annem seni çok seviyorum bebeğim ben de seni seviyorum yavru şu an annemin amını sulanmıştır o benim sikimi okşuyorken ben de onun amını okşuyordu annem 5 dakika sonra yine aynı kasılmaları kıvranmaları yapmaya başladı iyi misin dedim iyiyim devam et oğlum Annen sağ eli ile benim sikimi okşarken Sol eli ile elimin üstünden amına bastırıyordu ikimizde o gece birbirimizi okşayarak boşaltıp uyuduk devamı gelecek...
72 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Üç Kuşak Bir Yarak! (Hülya 24 Y., Berlin / Almanya)
Selam, Ben Almanya'dan Hülya. 24 yaşında, evli ve 2 çocuk annesi, güzel ve sexy bir kadınım. Annem 46 yaşında ve yaşına göre çok alımlı bir kadın. Babam 52 yaşında, sırf çalışmasını bilen, birde kahvede saatlerce kağıt oynayan biri. Komşumuz Ahmet amca ise 47 yaşında ama daha genç gösteren yakışıklı bir adam. Ahmet amca bundan yaklaşık 10 sene önce eşinden boşanınca bizim oturduğumuz apartmana taşındı. Annem Ahmet amcanın okul arkadaşı ve eski komşusu idi, yani eski dostlar. Ahmet amcanın kendine ait bir oto tamirhanesi var. Ben 5 sene önce evlenip annemlere yakın bir eve taşındım, çalışmıyorum ve evimde çocuklarıma bakıyordum.
Bir gün çocukları kreşe götürüp eve dönerken (annem raporlu, evde kalıyor) geçmiş olsun demek için anneme gittim. Anahtarım olduğu için zili çalmadım, anahtarımla açıp içeri girdim. Yatakodasından sesler geliyordu. Babam işteydi ama, belli ki annem içeride birisi ile sikişiyordu. Kim bu annemin sikiştiği adam diye merak ettim ve sessizce yatakodasının kapısına geldim. İçeriye baktığımda Ahmet amca annemi domaltmış, arkadan amına sokmuş pompalıyordu. Dikkatimi çeken şey Ahmet amcanın yarağı idi. Oldukça büyük ve kalındı. Ben hayatımda sadece kocamın yarağını (ve bir keresinde de yanlışlıkla banyoda babamın yarağını) görmüştüm. Ama onların ikisinin de yarağı bukadar yoktu. Hatta kocamın 13-14 cm ve orta parmaktan biraz kalın siki, bunun yanında çocuk çükü sayılırdı.
Annem Ahmet amcanın altında, "Hadi erkeğim hızlan, geliyorum!" diyerek inim inim inliyordu. O sırada Ahmet amca beni kapıda fark etti, ama sanki birşey yokmuş gibi annemi sikmeye devam etti. Kapının ağzında donup kalmıştım. Ahmet amca yarağının neredeyse tümünü annemin amından çıkartıp yeniden sokup, bana bakıyordu. Ben de büyülenmiş gibi onun o kocaman yarağını seyrediyordum. Ahmet amca iyice hızlanıp, döllerini annemin amına boşalttı. Boşaldıktan sonra bir kaç git gel daha yapıp yarağını annemin amından çıkartıp, yarağını (sanki bunu sanada sokacağım dercesine) sallaya sallaya yanımdan geçip banyoya gitti. O an annem de beni fark etti. "Anne? Ne yaptığını sanıyorsun?" dedim. Annem gayet rahat bir şekilde, "Sikişiyorum kızım! Sen kocanla sikişmiyorsun?" diye, hiç beklemediğim bir cevap verdi.
"Ama Ahmet amca ile sikişiyordun!" dedim. Annem, "Ne var bunda kızım, baban sikmiyor, ben de Ahmete veriyorum!" dedi. O sırada Ahmet amca banyodan çıkıp yanımıza geldi. Daha çıplaktı ve yarı inik yarağı müthiş görünüyordu. Giyinirken bana bakıp, "Rezalet çıkarmanın hiç gereği yok, kocan annenin başkası ile sikiştiğini duyarsa, senin hakkında ne düşünür, düşün bir kere! Hem belli olmaz, belki bir gün senin de benim yardımıma ihtiyacın olur!" dedi. Yanımdan geçerken yanağımdan öpüp, götüme elledi ve gitti. Ahmet amca gidince annem de kalkıp duş aldı geldi ve oturup anlatmaya başladı. Annem Ahmet amca ile daha okul yıllarından beri sikişiyorlarmış. Hatta annem de annesini Ahmet amca ile sikişirken yakalamış. Dedem o zamanlar Türkiyede yaşıyormuş, anneannem de komşu oğlu olan Ahmet amcaya kendini siktiriyormuş. Sonra annem de kendini Ahmet amcaya siktirmeye başlamış.
Bu olaydan sonra ben ne zaman anneme gitsem önce telefon eder öyle gider olmuştum. Anemle sohbet ederken, her seferinde konu dönüp dolaşıp Ahmet amcanın yarağına geliyordu. Annem Ahmet amcanın yarağına çok hakim olduğunu ve hemen boşalmadığını anlatıyordu. Bir keresinde anneme sordum, "Ya o kocaman yarağı nasıl alıyorsun?" diye. Annem de, "O yarak seni sikse, taşaklarını da almak istersin!" demişti.
Bir gün kocam işe giderken arabasının motoru arıza yapınca, beni arayıp Ahmet amcanın kendisine yardım edip edemeyeceğini sordu. Ben de Ahmet amcayı bulup, kocamın yolda kaldığını, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledim ve kocamın telefon numrasını verdim. Ahmet amca kocama ulaşıp arabasını tamirhanesine çekmişler. Arabanın motoru yatak sarmış (her ne demekse). Motoru değiştirmek gerekiyormuş. Ahmet amca kocama, "Bak oğlum, sen önce araştır başkası kaça yapacak, ondan sonra bana gel, eğer daha ucuza yaptırabilirsen onlara yaptır, ben kızmam. Ben sana bu arabayı 1.600 Euroya adam ederim." demiş.
Kocam sağa sola telefon edip fiyat almaya çalıştı, ama daha ucuza yapacak yer bulamadı. Sonuçta Ahmet amcanın arabaya çıkma bir motor bulup değiştirmesine karar verdi. Motor değiştiğinde günlerden Cuma idi, kocam işte olduğu için arabayı benim teslim almam gerekiyordu. Çocukları kaynanama bırakıp tamirhaneye gittim. Ama gitmeden önce çok kısa bir elbise giydim, altıma külot giymedim. Bunu neden yaptım bilmiyorum, ama içimde bir his, bu gün kendini Ahmet amcaya siktirmelisin diyordu.
Tamirhaneye vardığımda Ahmet amca yalnızdı ve bizim araba ile ilgileniyordu. "Son ayarları yapıyorum, biraz sonra biter, sen büroya çık otur." dedi. Ben yukarı büroya çıkarken Ahmet amca kesin arkamdan bakıyordu, biraz kıvırtarak ve yavaş yavaş çıktım ki götümü görmesini sağladım. Büroda otururken kocam cepten aradı, "Araba bitti mi?" diye sordu. Ben de, "Ahmet amcayı çağırayım, ona sor." dedim ve Ahmet amcaya seslendim, kocamın daha nekadar süreceğini sorduğunu söyledim. Ahmet amca yanıma gelip telefonu aldı ve kocamla konuşmaya başladı, "Bir saate kadar biter, ama sen beni telefonda tutarsan daha uzun sürer." dedi. Telefonu kapattıktan sonra bana, "Ayağa kalk bakayım..." dedi. Ayağa kalktığımda eteğimi yukarı kaldırıp, "Doğru görmüşüm!" dedi, güldü. Sonra beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı...
Delicesine öpüşüyorduk. Elini amıma atıp okşamaya başladı, bunu çok güzel yapıyordu. Beni masanın kenarına oturtup bacaklarımı ayırdı, önümde diz çöküp amımı yalamaya başladı. Anında orgazm oldum. Ben böyle bir şeyi ilk olarak yaşıyordum. Sonra ben onun önüne diz çöktüm, yarağını pantolonundan çıkartıp sıvazlarken, "Kaç santim bu canavar?" dedim. O da, "24 cm, en son anneannen ölçtü!" deyip güldü. Yarağının alabildiğim kadarını ağzıma alıp emmeye başladım. Biraz sakso çektikten sonra Ahmet amca kemerini çözüp pantolonunu ve külotunu indirdi, bürodaki üçlü koltuğa oturup, "Gel bakalım, otur üstüne!" dedi. Yarağı elime aldım, amımın dudaklarına sürtüp yavaş yavaş amıma sokmaya başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra büyük bir kısmını içime aldım ve inip kalkmaya başladım...
Daha sonra Ahmet amca beni altına alıp ritmik bir şekilde sikmeye başladı. Ama ne sikme, her sokuşunda sanki bayılacak gibi oluyordum. Kaç kere orgazm oldum bilmiyorum. Yaklaşık yarım saat siktikten sonra, "İçime boşalma!" dememe rağmen, döllerini amımın derinliklerine boşalttı. Yarağını amımdan çıkarıp tekrar ağzıma verdi. Yarağını yalayıp temizledikten sonra, "Anneme söylemezsin değil mi?" diye sordum. "Merak etme sen söylemezsen ben kimseye söylemem, ama bundan sonra arada sırada gelirsin ve sikişiriz!" dedi. "Tamam!" dedim. Uzun uzun öpüştük. Sonra arabayı tamamlayıp teslim etti.
Şimdi haftada iki defa düzenli olarak tamirhaneye uğruyorum. Kocama da, (Çocukları kreşe bırakıp anneme gidiyorum.) diyorum, gidip Ahmet amcaya kendimi siktiriyorum. Tabii annem de halen Ahmet amca ile sikişiyor :)
[Hülya]
221 notes · View notes
Text
Flörtöz Üvey Annemle Sikişmelerimiz! (1) (Umut 27 Y., İstanbul)
Üvey annem çok tatlı bir kadın. Tanınmış bir şirkette arsa satışı uzmanı. Normal her erkeğin görür görmez aklına sevişmek fikrini sokacak kadar tatlı ve işveli. Kahkahası boldur. Flörtöz bir kadın olup, erkeklerle konuşurken başını arkaya doğru atıp kahkahalar patlatır. Birşeyler anlatırken eli boynunda, saçlarında dolaşır. Konuşurken yeşil gözlerinin içi güler ve sexy halleri insanı hipnotize eder. Giyim tarzı çok sexydir. Dekoltesiz elbisesi olmayıp, genelde etek giyer. Bulunduğu ortamlarda kadın erkek herkesin ilgisi üzerindedir. Trilyonluk arsaları abazan iş adamlarına kolaylıkla satar cazibesiyle. Teşhirci sayılabilecek kadar açık ve sexy giyindiği halde, bakışlardan asla rahatsız olmaz ve açıkçası erkekleri azdırmak hoşuna gider. Balık etli, biçimli vücudu, iri memeleri, tombul ve çıkık kalçalarıyla tam bir afettir. Teni bembeyaz, pürüzsüz ve kaymak gibidir. Çocukluğumdan bu güne kadar, kadın denince aklıma en iyi örneğiyle annem gelir.
Cinsel dünyamın oluşumundan beridir en önemli cinsel figür hep annem olmuştur. Mastürbasyonlarımın çoğunluğunda hep o vardır hayallerimde. Bunun böyle olmasında en büyük pay annemin kışkırtıcı kadınlığı idi. Kendimi bildim bileli ona dokunmaktan çok hoşlanır, yakın olabilmek için her şeyi denerdim. O da her zaman bana karşı sıcak ve anlayışlı olmuştur. Ama standart bir anneden daha toleranslı, geniş ve nerdeyse kur yapmak sayılabilecek birçok hareketimi hep görmezden gelmiş, anlayışla karşılamış ve hatta bundan hoşlanmıştı.
Üniversiteye giriş sınavlarında istediğim bir bölümü kazanamıyordum. Durumum çok iç açıcı değildi ve üniversite okumayıp, çalışmaya karar verdim. Bunun için de bir an önce askere gidip gelecektim. Evden bir ay sonra ayrılacaktım ve annemin uzağında kalmak fikri beni biraz sıkıntıya sokuyordu. Ona bu konuda açılabilmem söz konusu değildi. Kendimi çıkmazda hissediyordum. Günlerim gecelerim onu düşünerek mastürbasyon yapmakla geçiyordu. Her fırsatta ona dokunuyor, sarılıyor, öpüyor ve onu düşünerek mastürbasyon yapıyordum. Annem de bunu büyük ihtimalle hissediyor ve asla engellemiyordu beni. Ne zaman hareketlerim ve konuşmamda kur yapmaya kaysam ve seksi çağrıştıran şeyleri ima etsem, hemen usta bir manevrayla konuyu değiştirip, şakaya vuruyordu. Beni tahrik ettiğinin kendisi de farkındaydı, fakat her zaman bunu geçiştiriyordu. Ama ben de ısrarla hissettiklerimi ona belli etmek için elimden geleni yapıyordum ve bu beni çok heyecanlandırıyordu.
Derken ayrılık günü gelip çattı, o gün askere gönderiyorlardı beni. Valizler hazırlandı, babam arabayı hazırladı, amcamlar geldi, herkes aşağıda beni bekliyordu. Asansöre bindik annemle. Annemden ayrılırken paniğim iyice artmıştı ve saçma bir umutla zemin kat değil de bodrum katının düğmesine bastım. İndik ve kapı açıldığında karşımızda bodrum katının tenha koridorunu görünce annem şaşırdı.
Bu belki de son fırsat diye düşünerek, asansörün kapısını açtım ve annemi belinden kavrayarak dışarı doğru çıkardım. Annem çok şaşırmıştı. (Neler oluyor?) der gibi şaşkınlıkla bana bakarken, tüm cesaretimi toplayarak karşısına geçtim, sımsıkı sarıldım, elimi kalçasına attım, avuçlayarak sıktım ve gözlerinin tam içine bakarak dudaklarına yapıştım. Annem şok olmuştu. Önce iter gibi olduysa da, yaşadığı şokun etkisiyle kala kaldı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sonra iki avcumla iki kalçasından kavradığım gibi ayaklarını yerden kestim, bacaklarının arasına girerek koridor duvarına yasladım. Yaklaşık 15 saniye kadar deli gibi öptüm dudaklarından. Kasıklarımı kasıklarına sımsıkı bastırmıştım. Üzerindeki incecik etekten tenini çok güzel hissediyordum. En sonunda, "Oğlum delirdin mi? Ne yapıyorsun?" diyerek kucağımdan indi.
"Aşığım sana!" diyebildim ve son anda tatsız bir şey olmaması için işi uzatmadım ve yukarı çıkmak için merdivene yöneldim. Annem ses çıkarmadan üstünü başını toparlayarak nefes nefese beni takip ediyordu. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Kapıya çıktık, arabalara binip otogara gittik. Zamanı geldiğinde otobüse binmek için herkesle vedalaştım. Sıra anneme gelince elini öptüm, kucaklaşırken kulağıma, "Seni yaramaz çocuk seni!" deyip, tatlı tatlı gülüyordu. Açıkçası bu şefkatli yaklaşımı beni çok rahatlatmış ve umutlandırmıştı. Belli ki, bu son olmayacaktı. Otobüste, Ankara'ya varana kadar aralıksız bir şekilde yaşadıklarımı düşünüp durdum. Soluğumdan dudaklarının tadı ve kokusu geliyordu. Kalçalarını avuçladığım için ellerimi bambaşka hissediyordum.
Askerde annemle sık sık telefonla konuşuyorduk. İlk başta ben biraz çekinsem de, annemin hiçbir şey olmamış gibi davranması beni rahatlatıyordu. Yaşadığımız o ana dair hiçbir şey söylememesinin ve kızmamasının, bunu kabullendiği anlamına geldiğini düşünerek mutlu oluyordum. Zamanla konuşmalar eski halini aldı. Ama benim hayallerim bunun çok ötesiydi.
Günler aylar derken, 5 ay sonra Şeker bayramı için izin alarak eve geldim. Tam arife gecesi gelmiştim, ertesi gün bayramdı. Gece bilgisayarı açarak arkadaşlarla sohbet ederek ve tabii ki seks sitelerinde seks hikayeleri okuyarak, pørnø videolar seyrederek, neredeyse sabahladım. Bayram sabahı babamın Bayram namazına çağıran sesi ile uyandım. Of ya yapılır mı bu. Babamın namaz niyaz işlerinde pek gözü olmasa da, Cuma ve Bayram namazlarını kaçırmıyordu. Neyse kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Banyoda birisi vardı galiba, duş sesi geliyordu. Salona geçtim, kanepeye eşofmanlarımla uzandım. Babamlar giyiniyor olmalılardı. Kardeşim hazırlanmıştı bile, ortalıkta dolanıyordu. Benim gözlerimden ise uyku akıyordu.
Babamın sesi ile kanepeden doğruldum. "Hadi acele edin biraz, geç kalacağız!" diyordu. Salona gelip, "Hadi Umut, sen daha giyinmemişsin!" dedi. Ben tam kem küm edecekken, arkadan yetişen annem vaziyeti kurtardı, "Aman yaa, Umut'u rahat bırak, çocuk yorgun, o buraya Bayram yapmaya geldi!" dedi ve gülerek üzerime eğilip beni yanağımdan öptü. Bu kesinlikle bir işaretti ve olacakları düşününce hiç uykum kalmadı ve heyecanla beklemeye başladım. Kendisine olan ilgimi bildiği halde bana bir kapı aralamış ve bir şekilde beni ödüllendirmeye çalışıyordu. Üzerindeki bornozuyla göğsü hafiften açık ve saçları nemliyken, göz ucuyla bana bakarak, "Hadi siz gecikmeyin!" diye seslendi kapıya doğru.
Kapının kapanma sesi geldiğinde hemen yerimden kalktım, kapıyı dinledim. Ayak sesleri kesilince, hem alt kilidi hem de üst kilidi kapadım ve salona geçtim oturdum. Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ve heyecandan geberiyordum. Derken annem üzerinde bornozu ve elinde saç kurutma makinasıyla salona girdi. Gayet sakin bir şekilde odanın içinde geziniyordu. Uyanmış olduğumu gördüğü halde, hiçbir şey söylemiyor, hiçbir konuşma geçmiyordu aramızda. Heyecandan boğazım kupkuru olmuştu. Ayağa kalktım. İlk adımı atmak gerçekten çok zordu ve zamanım kısıtlıydı. Arkası bana dönüktü. Nemli saçlarını, başını yana eğerek elleriyle topladı, tam topuz yapmak üzereyken arkadan yaklaştım ve yumuşak bir şekilde sarıldım. Önce irkildi hafiften, ama bunu bekliyor olduğu için çok şaşırmadı. Belli ki bu, onun için de bir beklenen andı. dudaklarımı boynuna sürerek, "Çok özledim seni!" dedim. O da gülümseyerek, "Bak seeeen! Eskiden bu kadar özlemezdin beni!" dedi. Omzundan boynundan öperken, hafifçe sıyırdım bornozunu ve ayaklarından aşağı süzüldü. Çırılçıplak kollarımın arasındaydı ve hiçbir olumsuz tepkisi yoktu.
Arkadan sarılarak, kocaman memelerini avuçlayıp sıktım. Bu zaman dilimini bana ayırdığı ve kendini bana teslim ettiği çok belliydi. Güneş vurmuş yüzü bembeyaz ve parlak, yeşil gözleri kapalıydı. Gülümseyen pembe ve dolgun dudakları deli ediyordu beni. Çabucak tişörtümü ve şortumu çıkardım. Çırılçıplaktık ve sıcacık sarılıyordum. Bütün vücudumu bastırdım ona. Banyodan yeni çıkmış, teni mis gibi kokuyordu. Yaklaşıp sarıldıkça daha bir tatlı ve azdırıcı kokuyordu. Yavaşça bana döndü ve kollarını açıp boynuma sarıldı. Gözlerini gözlerime dikip gülerek, "Annene bunları yapmaya utanmıyor musun?" dedi ve kahkaha attı. Gülmesini bitirmemiş olduğu halde, başının arkasından tutup dudaklarına çok sert bir şekilde yapıştım ve deli gibi emmeye başladım. Gözlerini kapatıp bana karşılık verdi. İlk defa dillerimiz tanışıyordu. Dilinin, dudağının ıslaklığını ve tadını almak çok tuhaf ve delicesine zevkli bir şeydi. Bir yandan dudaklarını, dilini, deli gibi emerken, her iki kalçasını da avuçlarımla kavradım ve ayaklarını yerden kestim. O da bacaklarını belime sıkıca doladı. Dudakları ve dili ağzımdayken, gözleriyle gülerek, "Immmm!" diye mırıldandı.
Kucağımdayken, yürüyerek yatağımın başına geldim ve sırt üstü düşürdüm onu yatağa. Düşünce kocaman tombul memeleri sallandı birkaç kez. Üzerine çıkıp uzandım. Kazık gibi sikim bacaklarının arasındaydı ve gülümseyerek birbirimize bakıyorduk. Gözlerini hafiften aşağıya indirip, sikimi kastederek, "Bana değen bir şeyler var orda!" dedi gülerek. Ben de sikimi bacaklarının arasına bastırıp, iyice daldırarak, "Bu mu?" dedim. Gıdıklanır gibi, "Hi hi hi!" diye güldü ve yüzünü elleriyle kapadı. Ellerini araladım ve tekrar dudaklarına yapıştım. İnanılmaz şehvetli ıslak ve sert bir şekilde öpüşüyorduk. Dilini emiyor, ağzının suyunu yutuyordum. O da benim dudaklarımı ısırıyor ve kalçalarımı, sırtımı mıncıklıyordu. Annem resmen tadına bakmama izin veriyordu. Bacaklarını ayırıp beni arasına aldı ve belime sardı, sonra biraz yan yattı ve uzun bir süre de öyle öpüşüp, birbirimizi yedik.
Amı iyice ıslanmıştı ve sikim o ıslaklığa sürtünüp duruyordu. Memelerine doğru indim, hem avuçlayıp, sert bir şekilde sıkıyor, hem de ısırıp emiyordum. Gözlerini kapamış, boynunu kastırarak zevkten zevke uçuyordu. Göbeğini yalayarak aşağıya doğru indim ve kasıklarına yüzümü yapıştırdım. Amı kaymak gibi ve tombuldu. Yeni tıraşlamıştı belli ki. Kasıklarını yalayıp emerek amına ulaştım. Nefes nefeseydi ve kıpkırmızı olmuştu yüzü. Önce küçücük bir öptüm amının dudaklarından. Çok irkildi. Sonra daha büyük bir öpücük ve amını emmeye, içine dilimi sokmaya başladım. Klitorisini deli gibi yalıyordum. Kesik kesik hırlıyor ve başımı amına doğru bastırıyordu. İkimiz de zevkten geberiyorduk. Sonra dizlerimin üzerine kalkarak kalçalarını kavrayıp kasıklarımı kasıklarına dayadım. O da kıçını havaya kaldırarak, amını iyice çıkarttı. Gözlerinin içine bakarak, "Yıllarca bunu hayal ettim hep!" dedim. Titreyen dudakları ve gözleriyle, heyecandan mahvolmuş bir halde, "Aşkımmmm!" diyebildi.
Sikimin başını amının sulanmış dudaklarına değdirdiğimde, kıçını iyice kaldırıp, sikimi amının içine almaya çalıştı. "Gözlerime bak!" dedim. Kapalı gözlerini açınca, gözlerimi gözlerine dikip, çok sert bir şekilde, kazık gibi soktum yarrağımı. Yeşil gözleri baygın bir şekilde kaydı ve deli gibi inlemeye başladı. Sikimi amına soktukça altımda kıvranıyor, daha fazla sokmam için amını bana doğru ittiriyordu. Yaklaşık bir saat boyunca birbirimizi deli gibi öpüp, sevişip yiyişerek sikiştik. En sonunda benim avuçlarımda onun kalçaları, onun elleri arasında benim yüzüm, dili ağzımın içindeyken deli gibi kasılarak ve titreyerek aynı anda boşaldık.
Hayatımda yaşadığım ve yaşayabileceğim en heyecanlı azdırıcı ve yasak şeydi. Boşalmış, dünyadan bağlantımız kesilmiş bir şekilde yatakta uzanmış, kendimize gelmeye çalışıyorduk. Sonra hızlıca kalkıp banyoya girdi yıkandı. Arkasından da ben yıkanıp çıktım, giyindim. Gidip daire kapısının kilidini açtım ve bir sigara yakıp, pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Babamlar geldi, kahvaltı edildi, günlük rutin sohbetler ve saire... Annemle hiç göz teması bile kuramıyorduk. Yaşadıklarımız inanılır gibi değildi. Kafamda ürettiğim hayal ve fantazilerin beni buralara sürükleyeceğini tahmin bile edemezdim.
Birkaç gün kendime gelemedim. Evin içinde dolaşırken göz göze gelemiyorduk. Bakışlarımız kesiştiğinde hemen gözlerimizi kaçırıyorduk. Ama artık birbirimize bakışımızın eskisi gibi olmadığı kesindi. Yaşadıklarımızı konuşmak, dile getirmek çok kolay değildi ve zaten bunu yapabilmek için de baş başa kalabileceğimiz bir fırsat da yoktu.
İki gece sonraydı, yatakta uyumaya çalışıyordum, fakat uyku tutmuyordu. İkide bir pencereye çıkıp sigara içip dönüyordum. Gece saat 03:00 sularıydı, annemin odasınının kapısının sesini duydum, mutfağa (herhalde su içmeye) gidiyordu. Hemen kalkıp mutfağa doğru yürüdüm, koridorda karşılaştık. Üzerindeki saten gecelik omuzundan sıyrılmış, yuvarlak omuz başı bembeyaz duruyordu. Sol göğsünün büyük kısmı açıktaydı. Göz göze gelince çok heyecanlandık. İkimiz de aynı şekilde sağa sola bakarak herkesin uyuyor olduğundan emin olmak istedik. Ve hiç konuşmadan sıkıca sarıldık birbirimize. Elimi sıyrılmış geceliğinden içeri soktum. Teni sımsıcaktı. Diğer elimle çenesinin altından tutup yüzünü kaldırdım, dolgun dudakları iyice kabardı.
Önce küçük bir öpücük, daha sonra daha sert ve ıslak bir öpücük. Sırtını duvara dayayıp, sağ memesini avuçlayıp çıkardım. İştahla emip öptüm. Birkaç dakika ayaküstü öpüşüp yiyiştikten sonra, kulağıma ağzını dayayıp, çok kısık bir sesle, "Zamanı değil!" dedi. Ben de ona hak verip bıraktım. Son olarak önünde diz çöküp geceliğinin eteğini sıyırdım, kafamı içeri soktum, küçücük külotunu sıyırıp amına ulaştım. Birkaç kez öpüp ısırdıktan sonra ayağa kalkıp ateşli bir veda öpücüğü verip, "İyi geceler!" dedim. Hızlıca odasına döndü. Ben de yatağıma girip mastürbasyon yaptım.
Gitmeme bir gün kalmıştı. Amcamlar bizi Polonezköy'e pikniğe davet etmişlerdi. Sabah 10:00 gibi hazırlandık, arabaya bindik. Önde babam ve kardeşim, arkada ben ve annem vardık. Sol arkada oturan anneme daha yakın olmak için, ortaya kayıp, ön koltukların arasından kardeşimle konuşmaya başladım. Önden gözükmeyen elimi, sola doğru, annemin bacaklarına kaydırdım. Annem elime çimdik attı. Hafiften dönüp baktığımda hınzırca gülümsüyordu. Sonra elimi kendisi alıp dizinin üstüne koydu. Ben de eteğinden içeri sokup, elimin ulaşabildiği kadar ileriye götürdüm. İnce naylon çoraplarının üstünden tatlı tatlı okşuyordum. Birkaç dakika süren bu gizli ve çok tatlı oynaşmadan sonra arkama yaslandığımda göz göze geldiğimizde, bana, "Dün gece rahat uyudun mu tatlım?" dedi. "Evet anneciğim, çok rahat uyudum!" dedim. Annem de benim gibi, yaşadığımız bu yasak aşktan çok büyük haz duruyordu. Konuşmadan, bakışıp gülümsedik. Bana göz kırptı.
Piknik yapacağımız yere amcamlardan biraz sonra ulaştık. Arabalardan inildi, malzemeler taşındı, mangal kuruldu, salatalar falan, herkes bir şeyler için koşturuyordu. Amcam, "Soğuk su almayı unutmuşuz!" diye söylendi. Ben de anneme bakarak, "Yakınlarda bir market bulabilirim belki!" dedim. Babamdan arabanın anahtarını aldığımda anneme bakıyordum. Annem isteğimi anlayıp, "Ben de geleyim, sana yardımcı olurum. Hem pet bardak falan da almamız gerek!" dedi. Birlikte arabaya yürüdük ve bindik.
Yanımda oturuyordu ve sevişmeye başladığımızdan beridir ilk defa baş başa konuşma ortamı bulmuştuk. İkimiz de çok heyecanlıydık. Sesi titreyerek lafa girdi, "Oğlum, bu yaptığımızın çok yanlış bir şey olduğunu biliyorsun, değil mi?" dedi. "Evet biliyorum. Ama çok tatlı!" dedim. "Tadımı çıkardığının farkındayım, kaç gündür mahvettin beni!" dedi kahkaha atarak. Market bulmak bahanesiyle giderek uzaklaşıyorduk piknik alanından. Yeterince tenha olduğuna karar verdiğim bir yerde, arabayı yolun dışında, ormana doğru çevirerek park ettim. Araba durunca annem şaşırdı ve biraz gülerek biraz da kızarak, "Burada olmaz, saçmalama!" dedi. Ben hiç cevap bile vermeden hınzırca gülümsedim ve fermuarımı açarak, arabaya bindiğimizden beridir kazık gibi olan sikimi çıkardım. İlk defa yarrağımı net olarak görüyordu. Gözlerini fal taşı gibi açarak, ellerini yanaklarına koyup, "Ooooo, bu ne böyle? Neden bu hale geldi şimdi bu?" diyerek gülmeye başladı. "Senin yüzünden!" deyip, elimi başının arkasına götürdüm, saçlarına elimi dolayıp kendime çektim ve sıkı bir öpücük kondurdum pembe dudaklarına...
Gözler kapandı, diller buluştu. Birkaç dakika süren ateşli bir öpüşmeden sonra, dudaklarımdan ayrılıp yüzünü sikime getirdi. Eliyle gövdesinden kavrayarak, başına küçük bir öpücük kondurdu. Sikime değen nefesi beni mahvediyordu. Gövdesini yukarı aşağı okşuyor, sıkıca kavrayıp öpüyordu. Sonra sikimin başında önce dilinin, sonra ağzının içinin ıslaklığını hissetmeye başladım. Resmen annemin ağzına vermiştim. Hem yaptığı yumuşak saksonun, hem de annemin ağzına veriyor olmanın deli hazzıyla koltukta kıvranıyordum zevkten. Ağzının içinin her yerinde gezdiriyor, diliyle okşuyor ve bütün gücüyle emiyordu. Ben de alttan alttan sikimi ağzına doğru sokup, annemin ağzını sikmenin tadını çıkarıyordum. Artık dayanamaz hale gelince sikimi iyice bastırıp gırtlağına kadar soktum ve başını sikime bastırırken fışkırmaya başladım ağzının içine. Ben boşaldıkça annem döllerimi emdi ve yuttu. Kendime geldiğimde, annem yan tarafta oturmuş, gülerek bana bakıyordu. "Yeter mi?" dedi ve o şuh kahkahalarından birini attı. Ben de, "Ölüyorum sana!" deyip, eğildim ve dudaklarına uzun ve ateşli bir öpücük verdim. Dudakları halen ıslaktı.
Sonra marşa bastım, market aradık, bulduk, soğuk su ve pet bardak alıp piknik yerine geri döndük. Toplu halde yapılan bir piknik, konuşmalar, kahkahalar... Kısacası çok keyifli bir gündü.
Ertesi gün uyandım, yola çıkacaktım. Gidene kadar hiç baş başa kalamadık. Sonra bütün aile olarak otogarda vedalaştık. Otobüsün penceresinden birbirimize el sallarken, annemle benim bakışlarımız bambaşka tatlıydı.
Askerlik, artık olduğundan çok daha çekilmez hale gelmişti. Herkes gün sayarken, ben bir yandan da anneme tekrar kavuşacağım günü sayıyordum. Annemi cep telefonundan aradığımda, yalnız yakaladığım anlarda, çok uzun ve sıcak konuşmalar yapıyorduk. Onu ne kadar özlediğimi ve hayaliyle mutlu olduğumu anlatıyordum. O ise çoğu zaman duygusallığımla dalga geçip gülüyor ve beni kızdırıyordu. Bir keresinde yine beni böyle kızdırdığı bir konuşmada, ona, "Bak bunun cezasını çok kötü ödeyeceksin!" dedim. "Neymiş cezam?" dedi. Ben de, "Seni elime geçirdiğim ilk yerde, çok sert, döver gibi sikeceğim!" dedim. Nasıl büyük bir kahkaha attı anlatamam. "Böyle cezaya can kurban!" dedi. Annemin de sikilmek için yanıp tutuştuğu çok belliydi.
Teskereme 3 ay kala bir gün annem beni aradı, "Oğlum haftaya babanın Ankara'da bir işi varmış. Ben de geleceğim onunla beraber!" dedi. Ben heyecandan deli oldum, çok sevindim. Ben ne kadar sevindiğimi uzun uzun anlatırken, annem, "Ama babanla geliyoruz, sakın saçma sapan hareketler yapma!" dedi gülerek. "Tamam anneciğim, seni sadece görmek bile beni çok çok mutlu edecek!" dedim...
[Umut]
125 notes · View notes
master1wayne · 7 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B12.1
BÖLÜM 12.1 [İŞE KOYULMAK]
Annemin yatak odasından çıktıktan sonra, hemen kendi odama geçtim ve birazcık film izlemek istediğimden dolayı, bilgisayarı açtım.
Biraz uğraştıktan sonra eski ama güzel bir film buldum. Açmadan önce, aklıma mutfaktan bir kaç atıştırmalık almak geldi.
Koltuktan kalktım ve mutfağa inmek için, merdiven basamaklarından aşağı doğru indim. Mutfaktan içeri girdiğimde, hemen dipteki dolabı açtım ve bir kaç bir şey aldım.
Mutfaktan çıkınca kapıyı da kapattığım gibi, tekrar kendi odama döndüm ve koltuğa oturup, filmi başlattım.
[Saat 1.30 olmuştu]
Tamam bu kadar film izlemek yeter de artar "esneme sesi" biraz kalkayım da ayaklarım açılsın. Biraz ayağa kalktım ve yürümeye başladım.
Odanın içinde yürürken, koridordan topuklu ayakkabı sesleri gelmeye başlamıştı. Kapıyı açtığımda, ikisi de durdu ve suratıma avel gibi baktı.
An: O-oğlum nasılsın?
Ay: Aynen Aras nasılsın?
“Ben iyiyim siz nasılsınız?”
An/Ay: Biz de iyiyiz!
“Tamam. Çekilmek gibi bir niyetiniz var mı acaba?”
İkisi de çekildi ve aralarından geçerek aşağa indim ve mutfağa girdim. Odadan çıkmadan önce aldığım çöpleri, hemen çöp kutusuna attım. Biraz boğazım rahatlasın diye de dolabı açtım ve portakal aldım.
Soğuk bir portakal suyu içtikten sonra, diğer dolapta duran vitamin haplarımı da yutup odama çıktım.
Odama girmeden önce, içimden planı devreye sokmak için iyi bir vakit olduğunu düşündüm ve Ayla'nın kapısının önüne, sessizce yürüdüm.
Kapının önüne geldiğimde içeriden şarkı sesi geliyordu fakat zamanında babam evi yaptırırken ses yalıtımına çok önem verdiği için, iç kısmı iyiydi.
[Yavaşça kapıyı açtım]
Odanın kapısını açtığımda, içeride "I wanna be yours" isimli parça son ses çalıyordu. En azından şarkı zevki güzelmiş, iyi seçimin varmış ablam.
Yavaşça arkasından yaklaştığımda, kendisi camdan dışarıyı izliyordu. Elimi omzuna attım ve diğer elimle de saçını okşamaya başladım.
Omzuna attığım elimin üstüne elini attı ve kafasını bana doğru çevirip, gözlerimin içine içten ve sıcak bir şekilde baktı.
Ay: (Heyecanla) Araasss!
“Şşh”
Ayağa kalktı ve hemen bana sarıldı.
Ben de, ellerimi direk yumuşacık olan kalçasına attım ve koca götünü elimle, sıkıca okşamaya başladım.
Ayla kafasını geri çekti ve dudağımı öpmeye başladı. Etli dudakları, dudaklarıma değerken dilini ağzıma sokuyordu. Ben de dilimi dolaştırdım.
Yavaşça ellerimi dar ve meme uçlarını gösteren, kırmızı tişörtün kenarlarına attım ve çekerek çıkarmaya başladım.
Tişörtü çıkarttığım esnada. Dar tişörtün altından memeleri, güzelce özgürlüğüne kavuşmuş bir biçimde sallanarak kendini aşağı bıraktı.
Orospu ablamın dudaklarını öperken, elimi koca memelerine attım. Yavaşça uçlarını sıkarak avuçlarıma aldım.
Bu esnada, kendisi ellerimin üstüne elini attı ve beni yatağa doğru iktirdi.
Ne olacak diye beklerken, önümde eğildi. Elini eşoftmanımın kenarına attı, çıkardı ve arka tarafa fırlattı.
Elini boxerımın üstüne uzattı ve sikimi ilk baş uzun tırnaklı elleriyle okşadı. Okşarken yutkunuyor, sikimi kavrayıp boxerın üstünden öpücükler konduruyordu.
Kafasını yaklaştırdı ve burnunu sikime sürterek, aynı köpekler gibi koklamaya başladı.
Ay: Mmh! Müthiş kokuyor, kokusu kadar tadı güzel mi acaba?
“Öğrenmek istiyorsan eğer, ne yapman gerektiğini biliyorsundur umarım! Değil mi ablacığım?”
Ay: Evet Aşkım!
Elini boxerımın kenarına attı ve dizlerime kadar sıyırdı. Sikim mızrak gibi dik ve demir gibi de sertti.
Kırmızı etli dudakları, sikimin kafasını güzelce öpmeye başladı ve eliyle de sikimi tamamen kavradığı gibi sıcak elleri. Bir aşağı, bir yukarı hareket etmeye başladı.
Sonra dudaklarını açtı ve beyaz dişleri aralandı, ıslak dilinin ucu sikimin kafasına değmeye başladı.
“İşte bu, benim kaliteli kaşarım!”
Yavaş yavaş kafasını emerken, dişlerini de sikimin kafasına ve etrafına sürterek emiyordu.
Elimi saçına attım ve güzelce okşamaya başladım. Gözlerini yukarı kaldırmıştı ve sikimi arzuyla yalayıp, boğazına kadar alıyordu.
Bir göz kırptı ve boğazının en derin noktasına kadar sikimi aldı. Ağzının kenarından tükürcükler, baloncuklu şekilde akıyordu ama nefessiz kalmasına rağmen sikimi çıkarmadı.
Biraz daha bekledikten sonra sikimi "kroağğk" sesiyle çıkardı ve derin nefesler aldıktan sonra kaşarımsı bir gülüş attı ve taşaklarımı yalamaya başladı.
Sıcacık elleriyle taşaklarımı tutarken, ağzını kocaman açtı ve temizlediğim taşaklarımı ağzına alıp güzelce emdi.
[2 dakika sonra]
Saçlarından tuttuğum gibi kafasını çektim, taşağım ağzından çıktı ve yerlere damla damla tükürcükleri aktı.
Yavaşça kaldırdım ve onu yatağın üstüne uzattığım gibi, altındak şortu çıkardım ve bakmadan fırlattım.
Bu esnada, ellerini üstüme attı. Giydiğim tişörtü çıkarmış ve boynumu emmeye başlamıştı. Dilini mızrak gibi kullanıyor boynumu ve göğüs kafesime mükemmel bir şekilde yalıyordu.
Bir hareketle beni altına aldı ve üstüme çıkıp, vücudunu bir dansöz gibi kullanarak, güzelce kendisini sergiledi.
Sonra, elini amına atıp işaret ve orta parmağıyla am dudaklarını ayırdı ve bana “seni burada daha çok istiyorum aşkım” dedi.
Bu sefer aynı hamle ile ben onu altıma aldım ve biraz geri çekildim.
Yavaşça ayak bileğini tuttum, ayak parmaklarını güzelce yalamaya başladım. Ayak parmakları küçük bir tatlı gibiydi, 5 parmağını bile aynı anda rahatlıkla emebilirdim.
Ayak parmaklarından sonra, ayağının altını öpmeye ve oradanda ayak bileğine geçtim. Bileğini öperek, öpücüklerimi yavaşça bacaklarına ilerleterek asıl yere yaklaşıyordum.
En sonunda amına yaklaştım ve aynı bana yaptığı gibi, ben de onun amını koklamaya başladım.
Müthiş kokusu ciğerlerime kadar işlerken, dilimi am dudaklarına sürterek yalamaya başladım, amının etrafını yalarken, hafif ısırıklarımı atmaktan da hiç çekinmiyordum.
Yalarken, işaret ve orta parmaklarımı am dudaklarına uzattım ve etli dudakları hafifçe araladım.
Dilimi amının iç duvarlarına dilimi sokarak yalarken, klitorisini de emerek onu daha da çıldırtıyordum.
Elleri saçlarımı çevreledi ve bana "e-evet ablacığım işte öylee, eveet müthişsin ablam! Ağğh müthişsin!"
[5 dakika sonra]
Ayla titreye titreye nefes alıyor ve yüzünde tatlı bir gülümsemeyle birlikte bana kısık gözlerle bakıyordu.
“Benden bu kadar, zevk bile almıyorum bunları yaparken. Gram zevk vermiyorsun Ayla”
Ay: N-ne?
“Daha sikimi sokmadan bu kadar harap düştüysen, seni sikmekle kendimi yormuş olurum.
“Hem gelmiş bir de bana şaşkın şaşkın "Ne?" diyorsun kaşar!”
Ay: Ama... Ama be-...
“Ayla harcayacağım vakte değmezsin gerçekten. Ben gidiyorum iyi geceler sana!”
Böyle yapma nedenim Ayla'nın daha istekli olup kendisini ezdirmek için yalvarmasını sağlamaktı. Bu sayede, onu sikerken, sesleri daha fazla çıkacak ve annem etkilenecekti.
Yavaştan kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Tam bu esnada kapıyı açtığım gibi, Ayla arkamdan geldi.
Ay: Ha-Hayır bunu yapma Aras! Karşındayım, hazırım bak. İstediğin neyse onu yaparım. Kullan beni!
Dinlememezlik yapıp, daha ne kadar ileri gidebilir diye kapıdan tam çıktığım esnada bildiğin sol ayağıma kapanıp yalvarmaya başladı.
Ay: Lütfen, sana yalvarırım! Bu sefer zevk alacaksın! Altında bir çöp yığını gibi olmayacağım, kadının olacağım.
Beklediğim cevap geldiğinde, istifimi bozmadan ve tavrımdan ödün vermeden onu kucağıma aldım.
Yavaş adımlarla, yatağa doğru onu kucağımda götürdüm.
Sikim, amının önüne gelecek şekile yatağa oturdum ve memelerini avuçladığım gibi, sertçe sıktım. Dişlerinin arasından "ığm" sesi kaçtı.
Dilimi uzattım ve meme ucunun etrafını önce güzelce yalamaya başladım. Bir çocuk gibi, adeta somura somura sertçe emiyordum.
Sonra da ,hafifçe ısırarak dişlerimle meme ucunu ezmeye başladım. Isırırken, ezilen meme uçlarını dilimle güzelce ıslatıyordum.
Ay: Daha sert ısır! Kopar onları hadi!
Bütün duyguları kopup gidiyor. Sadece öfke ve nefret duygusuyla kendisini siktirmek isteyen sürtük bir canavara dönüşüyordu.
Aşağıdan elini sikime attı ve bacaklarını biraz kaldırıp, kendi eliyle sikimi ait olduğu yere yerleştirdi.
Yavaş yavaş otururken, sikim santim santim ilerleyerek içine giriyor ve gözleri yavaştan fal taşı gibi açılıyordu.
Ay: Aağğh, ooohh, sonunda içime aldım bak!
“Ne bekliyorsun alkış falan mı amına koyduğumun esnek orospusu seni!”
(Aras tokat atar)
“Ağlayacak mısın ha? Dayanamayacak mısın?”
Ay: Da-dayanabilirim!
“Siktir oradan!”
Ay: Haayır! Dayanabilirim!
Bunu söyledikten sonra bir. Özgüven geldi ve köküne kadar aldığı gibi çığlık attı.
Ay: AAAĞĞĞĞĞĞHH
Ellerimi kalçasına attım ve sertçe sikimin üstünde, onu kanguru gibi zıplatmaya başladım.
Sikim, amının duvarlarına sürte sürte girerek onu mest ediyordum. Her sikime onu sertçe oturttuğumda, amının sıcaklığı sikimi kavrıyordu.
Adeta yanan yangına, itfaiye hortumuyla giren bir itfaiyeci gibiydim.
Amının sikimi kavraması ve bazen kendisini sıkarak amını darlaştırması sikimin girişlerini zorladığı için, sanki onun kızlığını bozduğum zamanı hatırlatıyordu bana.
Ay: A-Araass be-beni mahvediyorsun kardeşim oğğhh.
Arkadan gelen "şak şak şak" amının taşaklarıma çarpma sesiyle inleme sesleri birbirine karışıyordu.
“Orospuluğunun hakkını veriyorsun, amına koyduğumun kaşarı seni!”
Kafasını şakağıma yasladı, ellerini sırtıma atarak destek adı. Sikimi her soktuğumda, koca memeleri onunla birlikte zıplıyor, göğüs kafesime çarparak sesler çıkartıyordu.
Ayağa kalktım ve yumuşacık kalçalarından tuttuğum gibi sırtını duvara yasladım.
Sikimi her soktuğumda gözlerime mazlumca bakarken, ağzı kocaman açılıyor ve "Daha sert! Çıkartma o sikini, acıma banaaa! Köklee" diyerek hem kendini ezdiriyor, hem de beni müthiş bir şekilde azdırıyordu.
“Al sana Yarak o zaman!”
Sikim alttan amına ekstra bir hızla sokarken, kasıklarım tenine çarpıyor hem göt yanakları şiddetten dolayı birbirine vuruyor, hem de inlemeleri böğürmelere dönüşmüş taşaklarım da, am dudaklarını kapı tokmağına vururcasına darbeler indiriyordu.
Ablamın omuzlarını, boynunu morartırcasına emerken amına çaka çaka onu param parça ayırıyordum.
Ay: AAAAAĞĞH ARAAASSS OOOĞĞH E-EVEETT IIĞĞĞĞMMMM, Sİ-SİK BENİĞĞ! KARDEŞİMİN YARRAĞI AMIMI PARÇALIYOR OOOH!
“Orospular gibi bağırıyorsun Ayla! İşte benim kaltağım, daha yüksek bağır! Daha yüksek!”
Ay: LÜTFEN HİÇ ÇIKARTMAA, SABAHA KADAR Sİ-SİK, AMCIĞIMI MAHVET KARDEŞİM! MAHVEEEETT!
Ayla'nın sesini daha iyi duyabilsin diye, odanın kapısını açmak için aklıma koridora çıkmak gelmişti.
Ellerimi kalçasına atıp ağırlığını üstüme verdiğim gibi sikim amında yürüyerek, kapıyı açtım ve çıktım.
Ellerini sırtıma ve tırnaklarını da derime geçirerek, yüksek sesle inliyordu kaltak ablacığım.
Koridorda onu yere indirdim, sonra da saçından tuttuğum gibi domalmasını emrettim. Hemen dediğimi yaptı ve yüzüme bakıp, bir elini de götüne atıp “hadii sok!” diyerek, tekrardan sikimi içine istedi.
Yavaşça çömeldim ve sikimi göt yanaklarının üstünde, önce gezdirdim. Bazen de dibinden tuttum ve sikimi sertçe vurdurarak zorladım.
Nihâyet, sikim göt deliğinin önüne değdiğinde hemen götünü sikime doğru sertçe iktirdi ve başı girdi.
Ay: Iğğm evettt, Aras hadi ablacığım iktir içine doğru lütfen aşkım benim!
Önce ellerimi kalçalarına attım ve göt yanaklarını biraz sıkarak, daha da ayırdım. Sonra da sikimi belimden destek alarak içine komple soktum.
BÖLÜM 12.1 SONU
63 notes · View notes
babamdan-sonra · 3 months
Text
59 notes · View notes
sexcxsblog · 1 year
Text
NASIL BAŞLADIM -5
Birkaç saat uyuduktan sonra kalktım kahvaltı hazırladım babamla fikre abiyi uyandırdım. Sofraya geçtiler. Babam Fikret abiye
-oğlum nasıl uykunu alabildin mi rahat mıydı yerin
-saoalsın Muhsin amca yerim rahattı Gül de çok ilgilendi benle diyip bana bakarak güldü.
Babam da gülerek
-işi ne amk orospusunun hizmet edecek tabi dedi. Yemekler yendi ben sofrayı kaldırıp. Bulaşıkları yıkıyordum. Fikret abi mutfağa geldi.
-kız çok özledim seni diyip arkama dayandı
-abi yapma babam içerde
-sikerim babanı da seni de
-abi babam evdeyken olmaz bende hafta içi okula gidiyorum onu geçtim abimde evde olur nasıl sikişcez dedim. Fikret abi oturup düşünmeye başladı. Bende o sıra bulaşıkları bitirdim yanına oturdum.
-geldi mi aklına bşr şey abi
-geldi Gül geldi
-neymiş
-şimdi dün akşam sen benim üstüme çayı döktün ya bundan ilerleyebiliriz
-Nası yani abi
-bu sefer sen benim üzerime kaynar su dökeceksin işte kollarım bacaklarım yanacak e halde Muhsin amca beni bırakmaz burda kalırım.
-sıcak su mu dökücem üstüne
-he amına koduğum orospusu yak beni. Baban evde olmadığı bir vakit öylr olmuş gibi davranacaz gelince zaten ben söylerim o inanır zaten illa gözünün önünde yapmamıza gerek yok.
-anlamadım ben abi ya
-anlasaydın şaşardım amk. Bak şimdi sen beni yakmışsın yanlışlıkla sonra hastaneye gitmişiz doktor ciddi bir şey yok ama bir hafta dinlemesi gerektiğini ve ilaç içmesi gerektiğini melfem falan kullanmasını söylemiş. Aynı zamanda kollarımı bacaklarımı sargı bezi ile sardığı için hareket halinde olmamam gerektiğini söyleriz Muhsin amcaya o da zaten mecbur burda kalmamı ister. O evde olmayınca bende seni çatır çatır sikerim. Nasıl fikir
-oha Fikret abi şeytanın aklına gelmez
-bu amı şeytan görse onunda aklına gelir. Evde sargı bezi var mı
-var abi
-tamamdır. Muhsin amca bir saatliğine dışarı çeker planı devreye sokarız
-Fikret abi atladığım bir şey var ama
-neymiş
-Semih abim evde hadi kardeşim okulda. Ama abim sınava hazırlanıyor evden çıkmaz ki
-onu ben bir şekilde ayarlıcam. O iş bende sen rahat ol amına girecek yarrak için heyecanlan diyerek güldü.
Biz babamın yanına geçtik oturuyoruz benim dünden kalan giysilerim üstünde oturuyorum yine Fikret abinin karşsında tahrik edici şekilde. Babam lafa girdi
-ya gece bir çığlık sesi duydum sanki bir kızın amını götünü sikiyorlardı. Sen de duydun mu Fikret
-ya abi pc den porno izliyordum onun sesi gelmiştir kusura bakma
-ne kusuru olum sende haklısın 12 ay karısız kalmak zor iş. Çevremde olsa bi eli yüzü düzgün kız evlendirirdik seni de yok işte. Bi bu bizim kız var o da hem küçük hem de beceriksiz bir işine yaramaz deyip iç çekti
-yok amca ya bu kız hiç benim tipim değil ben namuslu eli yüzü düzgün bir kız bulup evlenirim. Senin kız Allah korusun amca ya
Babam güldü.
-evde kalmasa bari orospu. İsteyen biri olursa 18 olsun vericem valla.
-kim o şansız kişi diye kahkaha attı Fikret abi
Moralim bozulmamış değildi sikerken iyi hoş ama evlilik gelince namuslu arıyordu pezevenk. Hem beni kendisi sikip hem de babamın yanında sözde beğenmiyordu. O sırada babamın telefonu çaldı bi hararetle kalktı gitti. Fikret abi hemen yanıma sokuldu.
-Gül plana geçmeden önce bir kez bakayım tadına
-az önce istemem diyordun noldu Fikret abi
-ama sen de bana hak ver bi orospuyla niye evleneyim godoş muyum ben
-namusumu kirleten sensin hatırlatayım
-amına koyduğum gel altıma yat sonra kirlettin de orospu. Beni baştan çıkarmadan önce düşünecektin bunları.
-senin altına yatmasaydım evlenir miydin benimle peki
-sende sikilmelik bir tip var Gül ya yine de evlenmezdim. Neyse odaya geçelim de orda alayım ifadeni.
Beni kucaklayarak odama götürdü yatağın üstüne fırlattı
-uf tam bir orospusun amk al şunu da gireceği yere hazırla. Yarrağını uzattı bende yalamaya sömürmeye başladım. Fikret abi bş Tokat attı
-yavaş lan orospu yarrağımı koparacan.
Biraz daha yaladıktan sonra taytımı çıkarıp lop diye soktun yarrağını amıma. Bende çığlığı bastım yine. Fikret abi ağzımı kapayıp
-komşular duyacak orospu bağırma. Bunları derken de hızlı hızlı pompalıyor
-oh Gül amın sıcacık ve hala dar ımhhh
O an kendimi bir orospu gibi hissetim. Babamın en yakın arkadaşının oğlunun altında inliyordum. Aramızda duygusal bir şey yoktu. Askerdeki azgınlığını bende dindirmeye çalışıyordu. 16 yaşındaydım ve 22 yaşında adamın altında inliyordum. Adamın nerdeyse bacak boyuna gelen bedenimle onu yarrağına hizmet ediyordum. Bu düşünceler her ne kadar beni üzse de aldığım zevk daha ağır basıyordu. Fikret abi
-geliyom orospu amını dölleyeceğim ohhhh. Diye boşalmaya başladı. Yine nerdeyse bütün amımı doldurdu dölleriyle. Peçete alıp üstümü sildim. Fikret abi de kalktı. Planı uygulayamadan Ardından babam geldi yemek yedik falan.
-babam ayağı kalktı
-fikretim iş için ben şehir dışına çıkıyorum ne zaman gelirim bilmem ama uzun sürecek 1.5 hafta gibi anca işim biter. Planı babama değil abime uygulayacaktık anlaşılan.
Fikret abi bir taşla iki kuş vurmuştu geriye sadece abim kalmıştı kardeşim desen hep okulda yüzünü gören cennetlik. Babam bavulunu hazırlayıp evden çıktı. Bizde abimin gelmesine yakın her şeyi hazırladık. Fikret abiyi sargı beziyle bir güzel sardık abimi beklemeye başladık. Bir iki saat sonra abim geldi. geçti duş almaya. Çıktıktan sonra giyindi geldi. Fikret abi durumu anlattı. Abimde kalktı küfürler savurdu. Fikret abi sakinleştirdi. Sonra yemek yedik. Saat geç olmaya başlayınca Fikret abi
-ben nerde yatıcam dedi. Bende
- benim odamda yatarsın dedim. Abimde
-yok sende Fikret abinin yanında yat adamın gece bir isteği olur yanında ol dedi. Fikret abinin işleri tıkırındaydı.
-valla çok iyi olur dedi ben geceleri sık sık tuvalete çıkıyorum Gül de bana yardım eder.
-amk orospusu dağ gibi adamı ne hale getirdin şimdi köpek gibi bakacaksın. Tuvalete de götüreceksin duşa da. Fikret abi duş kelimesini duyunca gözleri parladı.
-tam abi ben yardımcı olurum
Abim odasına geçince Fikret abi ile bizim odaya geçtik benim yatak tek kişilikti. Beraber anca sığdık. Gece olunca Fikret abi oynaşmaya başladı.
-çok özledim orospu seni
-abi dur yapma
-sus kız özledim diyorum. Güzelce sikeyim seni dur
-abim duyar Fikret abi o koca yarrağını amıma sokarsan çığlığı basarım abimde anlar.
Onu doğru dedin fındık gibi amın var benim yarrağı sokunca amına basıyorsun çığlığı. Neyse ben ona bir çözüm bulucam yarın. Bari ağzına al da rahatlat.
Fikret abinin yarrağını susamış köpek gibi yalayıp yuttum. Sonra oynaşa oynaşa uyuduk. Birkaç bu şekilde devam ettik abim evde olunca sadece oynaştık. Sonra Fikret abinin aklına bir fikir geldi. Semih abimle Fikret abi konuşurlarken bende kapının ordan onları dinlemeye başladım.
-Semih senden bir şey isticem ama nasıl söylicem bilmiyorum.
-noldu Fikret abi sorun ne
-şu amk ilaçları beni feci şekilde azdırıyor amk. Zaten askerden geldim geleli karı gözü görmedim üstüne bu olaylar olunca dayanamıyorum Semih
-abi seni çok iyi anlıyorum da benim elimden ne gelir ki. Karı tutayım desem de param yok hem bizim kız evde hem laf söz olur.
-ya biliyorum da ben ellerimi bile kullanamıyorum hoş kullansam da bu taşaklarımdaki ağrı da geçmez. Senden ricam sen bi el atsan.
-abi sen beni ibne mi sandın amk ne diyon
-dur olum sakinleş öylesin demiyorum. Sadece elinle yardımcı ol.
-abimsin arkadaşımsın ama açıcam ağzımı yumucam gözümü
-amk sanki can atıyorum ihtiyaç işte sizin yüzünüzden bu haldeyim amk
-amk ben mi yaptım Fikret abi kim yaptıysa ondan iste bunları
-gideyim sikeyim mi kardeşini amk
-ne bok yerseniz yesin o orospu yaptı o orospu ilgililensin
-bak olum ben ciddi bir şey konuşuyorum burda nasıl sikeyim kardeşini benimde kardeşim o
-abi öz kardeşmisiniz amk git ne bok yerseniz yiyin o orospu da yaptıklarının sonuçlarına katlansın sakın bir daha bana böyle bir şekilde isteme biliyorsun ayar oluyorum.
-olum nasıl olur öyle bakire kız ya istemezse
-aman amk siktiret babam bana emanet etti istemezse vermesin dayağı yer öyle verir hem babam seni ne kadar seviyor sen biliyorsun duysaydı bunları öldürürdü onu bir şey demez zaten 18 olunca kakalarız birine
-bilemedim şimdi ya sen bi konuşsan gülle
-tamam abi sen bekle ben konuşup geliyorum.
Hemen odama doğru koştum. Duyduklarıma inanamıyordum. Abim benden mal gibi bahsediyordu. Arkadaşı beni sikecekti olur demişti. Ama bş konu da haklıydı babam çok severdi önümde Fikret abi bana tecavüz etse sen ayarttın derdi. Abim odama geldi
-bak Gül senle çok önemli bir şey konuşçam
-noldu abi
-bak gerizekalı kardeşim adamı tam zamanında yaktın
-nasıl yani
-adam 12 ay askerdeydi karı görmemiş azgın boğa gibi dolanıyor etrafta sende gittin kolunu kanadını kırdın.
-anlamıyorum abi
-saf kardeşim benim. Erkeklerin bazı ihtiyaçları olur ve bunları kadınlardan karşılarlar. Yani karı sikmeleri gerekir. Karıya bu haliyle gidemez hoş parası da yok bende karşılayamam. Bu yüzden bunun cezasını sen çekeceksin
-ama abi ben ne anlarım hem bakireyim ben sonra ne derler bana
-sus amına koyduğum adamı yakmadan önce düşünecektin. Bak güzel kardeşim aramızda kalacak. Fikret abi iyileşene kadar ona karılık yapacaksın. Bu senin ona borcun. O da sana bayılmıyor başka çaremiz yok. Sonrasında seni zaten biriyle evlendiririz kapanır konu biter.
-abi korkuyorum
-hışş bir şey olmayacak başta bşraz acıyacak sonra sende zevk alacaksın eğer Fikret abi erken iyileşirse zarını diktiririz her şey hallolur.
-ya babam öğrenirse
-bir şey olmaz babam çok sever Fikret abiyi öz oğlu gibi görür biraz kızar o kadar zaten saklayacak ondan sonra adamın başını da yakmayalım. He tamam mı
-tamam abi
Ben yalancıktan ağlamaya başladım ki oyunumuz gerçekçi olsun. Abim sarıldı bana.
-tamam ağlama geçecek hepsi. Sonra odadan çıkarken Fikret abi girdi aynı anda.
-noldu Semih
-tamamdır Fikret abi yaptığının cezasını çekecek. Eti senin kemiği bizim. Hiç açıma orospuya hepsini hak etti.
-sen odanda mı olacaksın Semih
-benden çekinme abi sen işini gör yeterki bu bizim sana boyun borcumuz dedi sırtına vurdu gerdekte sizi yalnız bırakayım dedi ve kapıdan çıktı. Fikret abi gülerek
-şimdi hiçbir engel kalmadı benimsin
-valla öyle oldu çok güzel oynadık.
-özlemişim diye yumuldu dudaklarıma.
Çok şehvetli öpüyordu. Memelerime indi hem yalıyor hem de ısırıyordu. Bazen de tokatlıyordu. Sonra o aşık olduğum yarrağı uzattı bana ve yalamaya başladım. Direk gibi dikildi. Amıma indi ve başladı yalamaya. Ben uçuyordum.
-oh iyiki sikmişim bu amı ama hala dar amına koyduğum amı
-genişletirsin Fikret abi
-ohhh parçalayacağm bu amı
Yarrağını amıma vurmaya başladı. Am dudaklarımın arasında gidip geliyordu.
-hazır mısın çığlık atmaya orospu diyip geçirdi. Yine yüksek bir çığlık attım.
-bağır orospu bağır istediğin kadar bağır
-ah Fikret abiiii
Hızlı hızlı pompalıyordu içime. 10 dk öyle siktikten sonra kucağına aldı. Bu sefer ben ata biner gibi bindim yarrağına zıplamaya başladım.
-oh Gül bitirdin beni orospu 40 siksem de doymam bu ama ohh harika
Sonra kükreyerek boşaldı. Ondan sonra iki posta daha sikti. Sonra duş aldık ve Fikret abiyi yatırdım yatağa sargıları sardım
169 notes · View notes
Text
yazıp yazıp siliyorum. bazen değil, çoğunlukla bu hayatın benimle alıp veremediğinin ne olduğunu düşünüyorum. tam bir sene önce. yaşadıklarıma karşı acıyla yakındığım bir yazı yazmıştım. şöyle anlatmıştım kendimi; ‘ben küçüktüm, çocuktum anne. neden büyüyen insanlar çocuklarını dövüyor ki? hatırlarsın anneciğim. bir gün okuldan gelmiştim. ödevlerimi yapıyordum, mutluydum çünkü babam yok, mutluydun çünkü babam yok. geç gelecek ve onun azarını işitmeyeceğim için çok mutluydum. geç gelecek ve sana vurmayacağı için çok mutluydum. ama o çocuğun ne kadar saf bir düşüncesi varmış. ya da korkunun yarattığı bir düşüncenin içindeymiş. her neyse. babam düşündüğümüz gibi eve geç gelmedi. sonra beni yanına çağırdı 'gel oğlum otur ayağımın ucuna.' dedi. sen öylece korkuyla yüzüme baktın. bilirdin her zaman böyle yapacağını, bilirdin beni mahvedeceğini. bilirdin, beni hep böyle köpek gibi ayağının ucuna çağırıp otutturacağını. işleri doğru düzgün yapmazsam dayak yiyeceğimi. bilirdin. ödevlerim de bir yanlış görürse ağlatmaktan bile beter edeceğini bilirdin.. üzülme anne, bedenindeki morluklarla bile ayakta zor duruyordun. nasıl yardım edecektin bana? üzülme anne.. anne onun babalığını hiç görmedim. gerçi sana bile veremediği o sevginin gramını, bana nasıl verecekti ki anne? baba olmak onun için neydi ki? babalık nedir söylesene anne? babalık, saatlerce fiziksel şiddete veyahut psikolojik şiddete maruz bırakmak mıdır? nedir ki babalık? ben bilmiyorum anne.. ben baba olmaktan korkuyorum anne. bazen babası olan çocukları görüyorum, onları sevmediğini düşünen ama elinden geleni yapmak için didinen babaları görüyorum. belki o çocuklar babaları daha iyi olsun isterlerdi. hayalleri, en büyük hayalleri bu olsun. yani belki böyle isterlerdi. ama benim en büyük hayalim bir babam olmamasıydı. anne. çünkü saatlerce sana vuran bir babayı neden isteyesin ki? ama evet. bende bir baba istedim beni kucak dolusu sevgisiyle saracak. fakat gerçekleşmeyecek bir hayal kurmak bana daha çok acı vereceğinden kurmadım. sana kızmıyorum anne, bana iyi bir baba, kendine iyi bir eş seçemediğin için kızmıyorum. kızmıyorum anne. çünkü nereden bilebilirdin? doyasıya aşkla sevdiğin adamın canavarlaşacağını. anne ben, fiziksel olarak büyüdüm. ama ruhen. ben hala babasının ayak ucuna oturan o küçük erkek çocuğuyum.’ artık korkmuyorum anne. baba olmaktan, korkmuyorum. senin eskiden, saçlarımı severken ellerinin titrediğini. gözlerimin içine bakarken, bakışlarına korkunun yerleştiğini. elimi tutarken bile, çekindiğini. hepsini görüyordum. ama yine de sen bir anneydin. ne kadar babama dış görünüş olarak benzesem bile, o şefkat kokan ellerini benden hiç esirgememiştin. o sevgi dolu bakışlarını hiç üzerimden çekmemiştin. o yaralarla çevrili bedenini defalarca beni korumak için, siper etmekten çekinmemiştin. asıl korunması gereken senken anne, beni defalarca korumuştun. sevginin bile seni korkuttuğu zaman, o güzel sözlerini, acıyla biten masallarını. benden esirgememiştin. o güzel yüreğinden öpüyorum anneciğim. üstüne örtülen toprak, seni üşütmesin güçlü kadın.
118 notes · View notes
cemyafilmarsiv · 8 months
Text
Babam Ve Oğlum - Ona Bir Oda Ver Baba (Çağan Irmak)
0 notes
ertan2618 · 6 months
Text
Tumblr media
BABAM “BUNLARI ALIŞTIRMA” DEMİŞTİ!..
Ne zaman havalar soğusa rahmetli babamla yaşadığım o hatıram akla geliyor... Şimdi o insanlar da gitti o komşuluklar da kalmadı…
Soğuk karlı bir kış günüydü… Babam o yıllarda odun kömür satan bir tüccardı. Kömürcü Fahri derlerdi. Çevrede herkes bilirdi…
Ben de babamın yanında hafta sonları ve tatillerde takılırdım. Yine bir soğuk kış günüydü… Kar yağmıştı ama sabahleyin de yağmur çiseliyor ayaz insanın iliklerine işliyordu…
Bir kadın geldi kapıdan… Sıcak yazıhaneden içeri de girmeye çekiniyordu. Kırklı yaşlarda bir teyzeydi… Kararsızlığı üzerine ben seslendim:
-Buyur abla, ne istediniz.
Abla konuşmaya çekiniyor gibiydi. Belli ki hâli vakti yerinde değildi. Hiç üstelemeden sordum:
- Odun kömür mü lazım?
- Yalnız param yok. Kocam işsiz. Çocuklarım çok üşüdü de, bilmem bir torba kömür verebilir misiniz?
O ablanın ezik hâli yaktı kavurdu beni. Yerimden fırladım:
- Ne demek abla, ne zaman istersen gel. Kömür al. Bir çuval da odun vereyim.
- Allah sizden razı olsun...
Kadıncağız dualar ederek, gözlerinde süzülen sevinç yaşlarını silerek odun ve kömür torbasını alıp giderken ardından seslendim:
-Abla samimi söylüyorum, ne zaman ihtiyaç olursa gel çekinme… Komşuyuz biz…
Abla ihtiyacını alıp gitti. Akşama doğru babam geldiğinde kendisine ne kadar satış yaptığımızı bildirirken bu durumu da anlattım.
- Bir torba kömür ile bir çuval odun verdim, dedim.
- Parası, dedi babam.
- Ya kadın kocası çalışmıyormuş. İşsizmiş. Çocukları evde üşümüş.
- Oğlum ben ne yapayım? Her param yok diyene kömür verirsek kapatıp gideriz bu dükkânı. Yanlış yapmışsın!
- Ya baba bir torba kömürden ne çıkacak? Sevap ya…
- Ah oğlum sen bunları bilmezsin. Alıştırdığın zaman başını alamazsın...
Babamın öyle demesi çok şaşırttı beni. Gerçekten dediği doğru muydu? Doğru olamazdı. Çünkü alıştırırsan demek yanlıştı. O zaten mağdur olduğu için geliyordu. Sen izin verdiğin için de sürekli gelecekti. O zaman alıştırmış mı oluyordun?
Babama bir şey demedim ama o gece bayağı canım sıkıldı. Babam ki ibadetini de yapan bir kimseydi, dürüst bir adamdı. Ama ticaret mantığı ile olaylara bakıyordu...
Ertesi sabah kalktım muhtara gittim. "Mahallemizde kocası işsiz üç çocuklu bir hanım var. Adresini biliyor musun?" dedim.
Kömür yardımı yaptığım kadıncağızla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Muhtarla birlikte kadıncağızın evine gittik… Evde doğru dürüst hiçbir şey yoktu… Dışarı çıktığımda muhtara dedim ki:
-Abi siz burayı bildiğiniz hâlde niçin devletin yetkili kurumlarına gitmiyorsunuz. Bu aileyi devlete haber vermezsen kim haber verecek? Sen bu konuda önayak ol. Kaymakamlığa mı gidiyorsun belediye ye mi bilemiyorum. Bu çocuklar ne yiyip içecek? Nasıl okuyacak?
Muhtar önce “keşke ama ne yapabiliriz ki?” filan dedi. Sonra bendeki gayreti görünce “tamam ben de üzerime düşeni yapacağım” dedi.
Dükkâna geldim. Babama dedim ki:
“Baba sen normal bakıyorsun bu işlere ama bu işler senin bildiğin gibi değil… 'Allah rızası' diye bir şey var. Ve bu 'razı'ya talibiz hepimiz. Kadın iki sokak ötede komşumuz sayılır. Biz evde öyle rahat yaşarken o, çaresiz anneye ve çocuklarına nasıl yardım etmeyiz? Bu insanlık mı baba? Hiç kusura bakmayacaksın. Kocasını çağırıp iş bulma konusunda da yardımcı olalım. Ama önce o evi ev gibi donatmak lazım. O aileye yardımcı olmak lazım..."
Buna benzer sözler söyledim… Babamın yüreği yufkadır. “Tamam, ben bir bakayım” deyip çıkıp gitti… Ertesi gün de bir adres verdi;
“Seni bekliyorlar. Birlikte gidersiniz” dedi.
Vardım ki bir toptancı gıda şirketi… Güzel bir erzak ayarlamışlar. Mercimektir, peynirdir, salçadır, deterjandır aklınıza ne gelirse… O zamanın parasıyla şirket sahibi Ahmet Amca bir yıllık kira bedelini de üstlenmiş. Nasıl sevindim. Erzakı aldık gittik… Bir sonraki gün de babam bir mobilyacı dostuna söylemiş. Mobilyacılar da evi kendi aralarında anlaşmışlar. Kimi sandalye vermiş kimi çekyat derken evi donattı adamlar. Hatırı sayılır bir esnaftı babam. Onun sözü öteki esnaflar için de geçerli olmuştu...
Bir imece oldu… İki hafta içinde ablanın kocasına da bir iş ayarlandı… Çok şükür bir aile böyle kurtulmuştu… Aradan yıllar geçti… O ailenin çocukları okudu meslek sahibi oldular… Babaları rahmetli oldu ama anneleri emekli maaşıyla geçiniyor. Çocukları da annelerini yalnız bırakmıyorlar...
Diyeceğim o ki, hani "ahilik" dedikleri gelenek babam ve babamın esnaf arkadaşları ile birlikte vücut bulmuştu… Şimdi ne öyle komşular kaldı ne öyle komşuluklar...✍️
Alıntı
26 notes · View notes
tipitip213 · 9 days
Text
Yasak sırlar 3
dedi ben daha bişey demeden arkadaşım o benim elif teyzesi dedi yanağımdan ılsak bi öpücük aldı bende bi elif teyzeye baktım bi anneme napıyım elif teyze dünyam o benim dedim beline attığım elimi okşama hareketi yaptım elif teyzede bilmemmi tek çocuk olunca böyle oluyor ana oğul daha düşkün oluyor dedi bende yine bi hareketlenme oldu annemin üstünde ince beyaz v yaka tşört göğüslerinin büyüklüğünden badi gibi duruyor altında da siyah ince yazlık pantolon vardı annem tanga giymezdi hiç görmedim sadece bikeresinde kırmızı sexi iç çamaşırı önü dantelli olanlardan görmüştüm çekmecelerii karıştırırken dediğim gibi hareketlenme ve yarrağa kan pompalanmaya başlayınca o ıslak öpücükten sonra elimle belini okşamaya başladım ben belini sıkıp sıkıp okşayıpgöbeğine parmaklarımın ucu ile temas ediyordum 2 dakka böyle anneme belli ederek yaptığım okşamalara annem bişey demeyince cesaretlenip hafif dışarı bakmak için pozisyon değiştirir gibi yapıp anneme yan dönüp sikimi annemin bu sedef kalçasının sol tarafına değdirdim ileri geri yapmıyordum sikimin kalkıklığını hissettiriyordum ama pencerede hareket ettirmem biraz riskli olabilirdi annemde hala elif teyzeyle hararetli bişeyler konuşuyordu hatta annem hı hı hı heee gibi anlamsız moda geçmişti aklının benim neler yapıcağımı düşündüğünden emindi perdenin arkasından elimi kalçasına götürdüm ama heyecandan ölüyorum sikim kalp gibi atıyor anneme baktım yüzü kızarmıştı annemi 10 saniye kalçasını okşayınca tamam elif abla dedi sonra devam ederiz evde işlerim var dedi benim için orda yeni bir dönem başlayacaktı çünkü annem ya beni rezil edicekti yada yada hiç birşey yokmuş gibi davranacaktı tek hamlede doğruldu ben dondum kaldım sikim kalkık düzeltemedim bile annem sikime baksa görmemesi imkansız zaten anladıda direk gözlerime baktı ve çok şükür korktuğum olmadı ben oğlum ben pazara gidicem dedi bu karıda lafa tuttu beni dedi annem salak salakevde üç dört tur attı cüzdanını aldı evden çıktı bende odama geçip otuz bir çekip rahatladım düşünce deryasında annem gelene kadar boğuldum devam etmemişti hayırda dememişti kızmamıştıda bu sefer ilk temastaki gibi benimle konuşma gereği bile duymadı kafam çok karışmıştı çokta korkmuştum ama annemin bana olan düşkünlüğü beni cesaretlendiriyordu annem pazardan dönmeye yakın aşşağı indim evimiz 4.kat aşşağıda poşetleri alır yardım ederim diye bina önünde çocuklarla topa oynuyordum annem yolun başında hemen topu bırakıp annemmm diye üstüne koştum annem aman yavrum durr dur beni düşürücen dedi anne ver alayım dedim bana iki poşet verdi anne ver hepsini yoruldun dedim aldım çoğunu annem önden binaya girdi ben arkasından daha önce annemin kalçalarını seyrettim ama bu sefer farklı kıvırıyordu merdivenden çıkarken amının kabarııklığı belli oluyordu arkadan her adım attığında belkide bana öyle geliyordu sonuçta anneme farklı bakıyordum eve girdim annem ah uh diye oflaya oflaya salona attı kendini bende poştleri bıraktım mutfağa yanına gittim karşı kanepeye oturdum ozamanlar yaşım ufak 17 yaşındayım adım nasıl atılır ne gibi plan yapılır kafa çalışmıyor hani annem yorgu düşünemiyorum anne sana masaj yapayımmı demeyi bile neyse gün bitti öyle gel zaman git zaman annmelle pencereden sonra bişey yapamadım.
annemde bana en ufak bi tepki vermedi o olaydan sonra hala annemin ne düşündüğünü anlayamıyordum iki hafta sonra babam anneme bişeyler söylüyordu mutfakta sesleri duydum annemde gökhan vs dedi ama anlamadım anladığım tek şey babam azmıştı yine gece sikiş vardı babam erken yattı annemde yalandan oyalandı 1 saat sonra yavrum iyi geceeler dedi yattı bana hep yavruşum yyavrum diye severdi ama böyle tuhaf bi ifade vardı suratında ben heycanladım annem tualete gitti kapı sesini duydum 10 dakka sonra çıkıp yatak odasına geçti ben kendi kapımın deliğinden banyo kapısı direk gözküyor banyonun yanında da annemlerin odası var çıkarken benim kapıma baktı odasına geçti odasının kapısını kapatınca ben kapımı açtım biliyordum sikişicekleri uyumadan sessiz adımlarla kapının önünde yerimi aldım babam yatıyordu üstü çıplak beline kadar üzerinde pike vardı annem kapnın önündeydi ayakta açıdan dolayı dizlerine kadar görüyordum ne kadar kapıdan uzaklaşırsa açıdan dolayı daha net görüyordum annem ayakta sanırım üstünü soyucaktı annem babamkonuşmaya başladı
annem- ya ne kadar sabırsızsın herif çocuk içerde amımı götümü avuçluyorsun
babam- ya gel amk azdım napıyım tülay taş gibisin doyamıyorum sana götüne
annem-götümemi götten yokk bikereydi o amdan sikiceksen sik
babam- aşkım ama götten istiyorumm ne olur yaa söz birden köklemiyicem
annem-hayır olmaz dedim suat ayı gibi sikiyorsun iki gün götümün üstüne oturamadım
babam-söz yavaş sikicem gel yanıma aşkımmm
annem-bak suat gökhan büyüdü çocuk evdeyken mutfakta orda burda beni sıkıştırma çocuk görücek yaşı ufak abuk subuk şeylere meyillencek bu yaşta canı sikiş çekicek karı bulamaz yaşıtlarıylada sikişemez bu yaşta kötü olmasın yavrum tamammı suat.
babam-sen varsın sana kaysın*
annem-senin ağzına sıçıyım suat ne biçim konuşuyorsun hayvan herif oğlum o benim seni parçalarım.
babam-tamam tamam şaka yapıyorum kırarım bacaklarını zaten sana yan bakarsa gerçi senin gibi bi karıyada bakılmazmı he he*
annem-defol git suat oğlum o benim bidaha böyle konuşma
babam- tamam aşkım espiri yapıyım dedim gel yanıma gel artık.
ben şok olmuştum babamla annemin konuşmalarını dinlerken annem yatağa doğru yürüdü üstünü çıkardı siyah sütyenden göğüsleri fırlayacakmış gibiydi yataktan doğruldu bana yan şekilde pijamasını sıyırdı altında siyah kilot beyaz teninde kocaman kalçalarında mükmemmel duruyordu pijamayı sandalyeye bıraktı arkası bana döndü hala yatağın yanındababam pikeyi çekti üzerinden abaza herif çıplaktı sikiyle oynuyordu kocaman kafası 18 cm kadar kalın boyu ile elindeydi annem bana dönük şekilde kölodunu çıkarıp babamın yanına girdi acıtma tammı dediyatakta sevişmeye başladılar ben kapı altından bakarken annem yavaş yavaş babamın silkine doğru yöneldi sakso çekicekti ben kapının altından bakmaya çalışırken annemde yatağın ortasına babamın sikine doğru dudaklarını getirdi ağzın aaldı yalıyordu çok şaşırmıştım babamın daha önce sikini yalarken görmemiştim yanlarını dil darbesi atarken kapı altına bi bakış attı beni görmedi eminim ama içine kurt düştü sanki sonra sakso çekerken açıdan dolayı bidaha kapı altına doğru 5 saniye uzunca baktı beni o an gördü ben şok oldum oda sik ağzında dondu kaldı bişey diyemedi devam etme etmeme kararsızlığında kaldığı an ben korkudan odama kaçtım devamı gelecek......
60 notes · View notes