Tumgik
#deneyler
felsefeyapmaulan · 2 years
Text
Gerçek bir hikaye
Tumblr media
1950'de, bir üniversite profesörü olan Curt Richter, boğulmadan önce ne kadar süre hayatta kalabileceklerini araştırmak için fareler üzerinde tüyleri diken diken eden bir deney yaptı. Önce bir düzine fare aldı, onları cam kavanozlara koydu, suyla doldurdu ve boğulmalarını izledi. Kavanozlar çok büyüktü, bu yüzden kenarlardan tutamaz ya da atlayamazlardı. Ortalama olarak, yaklaşık 15 dakika sonra direnmeyi bıraktılar. Ama sonra Richter deneyini tersine çevirdi. Yorgunluktan ölmeden hemen önce, araştırmacılar fareleri kavanozlardan çıkardılar, kuruttular ve ikinci bir tur için tekrar koymadan önce birkaç dakika dinlenmelerine izin verdiler. Sizce fareler ikinci deneme de ne kadar direndi ? 15 dakika daha mı ? 10 dakika ? 5 ? Hayır, 60 saat. Bu bir hata değil, fareler 60 saat yüzdü. Sonuçlar, fareleri boğulmadan hemen önce "kurtarmanın", kavanoza geri koyduklarında yaklaşık 240 kat daha uzun yüzmelerini sağladığını gösterdi. 81 saat yüzen bir fare bile varmış. Sonuç olarak, fareler kurtarılacaklarına inandılar ve böylece daha önce imkansız olduğu düşünülen bir seviyede yüzmeye devam ettiler. Bu hikaye genellikle pozitif psikolojide "umut ve iyimserliğin" önemine bir örnek olarak anlatılır. Çoğu insanın cesaretlendirildiklerinde ya da teşvik edildiklerinde daha fazlasını yapabilecekleri ve umutları ya da yeterli takdirleri olmadığında durabilecekleri ya da vazgeçebilecekleri açıktır..
Umudu küçümsemeyin..
@dusuncevadisi
38 notes · View notes
dokumtek · 18 days
Text
Mohs Sertlik Ölçeği Nedir?
Tumblr media
Mohs sertlik ölçeği, mineral sertliğini ölçmek için kullanılan bir ölçektir. Bu ölçek, 1'den 10'a kadar olan bir sıralamayı temsil eder ve her bir numara, bir mineralin diğer bir minerali çizmesiyle tanınmasını sağlar. 1812 yılında Alman mineralog Karl Friedrich Mohs tarafından tasarlanan ölçek, saf bir sırasal bir ölçektir. Yani, Mohs sertlik numarası sadece bir mineralin diğer bir minerali çizmesiyle belirlenir. Örneğin, tırnaklarımızın sertliği 2.5, bakırın sertliği 3, çelik çivinin sertliği 5-6, elmasın sertliği ise 10'dur. Sertlik ölçeği, değerli taşlar ve minerallerin sertliğini belirlemek için kullanılır. Bu ölçek, bir mineralin çizilmeye karşı direncini belirlemek için kullanılır. Örneğin, bir elmas, tüm diğer mineralleri çizebilirken, tırnaklarımız sadece 2.5 sertliğe kadar olan mineralleri çizebilir. Sertlik ölçeği, döküm endüstrisinde de kullanılır. Özellikle, dökümde kullanılan malzemelerin sertliği, dökümün kalitesini etkileyebilir. Bu nedenle, döküm endüstrisinde, malzemelerin sertliği ve bu sertlik ölçeği hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Sertlik ölçeği, mineral sertliğinin yanı sıra, malzemelerin dayanıklılığı, aşınma direnci ve çizilme direnci gibi özelliklerini de belirlemek için kullanılabilir. Bu özellikler, malzemelerin kullanım alanlarını belirlemek için önemlidir. Döküm sektöründe, malzemelerin sertliği, dökümün kalitesini etkileyebilir. Örneğin, malzeme çok sertse, döküm kalıplarının aşınmasına ve hasar görmesine neden olabilir. Ayrıca, malzeme çok yumuşaksa, döküm kalıplarının şeklini koruyamayabilir ve dökümün kalitesi düşebilir. Döküm sektöründe Mohs sertlik ölçeği hangi amaçlarla kullanılır? Döküm Kalıplarının Malzemesinin Seçimi: Döküm kalıplarının malzemesi, dökümün kalitesini etkileyebilir. Malzeme çok sertse, döküm kalıplarının aşınmasına ve hasar görmesine neden olabilir. Ayrıca, malzeme çok yumuşaksa, döküm kalıplarının şeklini koruyamayabilir ve dökümün kalitesi düşebilir. Bu nedenle, döküm kalıplarının malzemesinin seçiminde, malzemenin sertliği ve Mohs sertlik ölçeği hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Döküm Kumunun Seçimi: Döküm kumu, döküm endüstrisinde önemli bir rol oynar. Döküm kumu, dökümün kalitesini etkileyebilir. Özellikle, olivin gibi sert bir mineralin kullanımı, döküm firmalarına hem maddi anlamda hem de kalite anlamında önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Olivin'in sertliği, bu sertlik ölçeği ile ölçülebilir. Olivin, döküm kumu olarak kullanıldığında, döküm kalıplarının ömrünü uzatabilir ve döküm kalitesini artırabilir. Olivin, yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır ve ergimiş metalin kalıplara daha iyi akmasını sağlar. Ayrıca, olivin, çevre dostu bir malzemedir ve geri dönüştürülebilir Mohs sertlik ölçeği, döküm sektöründe malzemelerin sertliğini belirlemek için kullanılan önemli bir araçtır. Olivin gibi sert malzemelerin kullanımı, döküm kalıplarının aşınmasını ve hasar görmesini önleyebilir. Bu nedenle, döküm sektöründe, malzemelerin sertliği ve Mohs sertlik ölçeği hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Olivin, döküm kumu olarak kullanıldığında, döküm kalıplarının ömrünü uzatabilir ve döküm kalitesini artırabilir. Olivin'in sertliği, Mohs sertlik ölçeği ile ölçülebilir ve döküm sektöründe malzemelerin sertliği ve Mohs sertlik ölçeği hakkında bilgi sahibi olmak, döküm kalitesini artırmak için önemlidir. Bu nedenle, döküm kumunun seçiminde, malzemenin sertliği ve Mohs sertlik ölçeği hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Çıkışların Dizaynı: Çıkışların dizaynı, döküm kalitesini etkileyen bir faktördür. Çıkışların toplam kesit alanları, yatay yolluktan daha küçük olduğu zaman ergimiş metal, yatay yolluğu çabuk ve muntazam doldurur ve böylelikle her bir çıkışın eşit miktarda metal alması sağlanır. Bu nedenle, çıkışların dizaynı, doğru bir çıkış kesit alanı hesaplaması yaparak, döküm kalitesini artırmak için önemlidir.   Read the full article
0 notes
sezeninhikayesi · 1 year
Text
Tumblr media
Çok düştüm bu kez, bazen insanın kendini bile kaldıracak gücü olmaz ya işte öyleyim..
0 notes
bunedycom · 1 year
Text
Neuralink Deneylerinde 1500 Hayvanın Öldüğü Ortaya Çıktı
Neuralink Deneylerinde 1500 Hayvanın Öldüğü Ortaya Çıktı
Elon Musk’ın kurucu ortağı olduğu beyin-makine arayüzü geliştiren Neuralink, geçtiğimiz günlerde büyük bir haberlerle gündeme gelmişti. İnsan beynine çip yerleştirilmesini ve özellikle bir yetisini kaybedenlere yardımcı olmayı amaçlayan kuruluş, hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerin sonuçlarını paylaştı. Fakat Neuralink, insan deneylerine başlamadan önce tüm deneylerini hayvanlar üzerinde…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
teknobist · 1 year
Link
0 notes
aklingolgesi · 7 months
Text
STANFORD HAPİSHANE DENEYİ | SINIRSIZ GÜÇ İNSANLARI YOZLAŞTIRABİLİR Mİ?
Stanford Üniversitesinde fahri profesör olan Philip Zimbardo 1971 yılında kendi oluşturduğu ve liderliğini yürüttüğü araştırmacı ekibiyle rastgele tayin edilmiş mahkûm veya gardiyan olma görevlerinin psikolojik etkileriyle ilgili Stanford Hapishane Deneyi adıyla bilinen bir psikoloji deneyi gerçekleştirdi. Bu deney aslında bize başkalarının bizim için tayin ettiği görevleri ne kadar…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cilginfizikcilervbi · 2 years
Text
Domuzdan İnsana Organ Nakli
Domuzdan İnsana Organ Nakli
Domuzdan İnsana Organ Nakli  New York’lu araştırmacılar, geçen ay beyin ölümü gerçekleşen iki kişiye domuz kalpleri naklettiler. Açıklanan deneyler, bu yılın başlarında Maryland’de ölmekte olan bir adamı kurtarmak için bir domuzun kalbini kullanmaya yönelik tarihi ama başarısız bir girişimin ardından geldi. Bilim insanları bu çalışmanın yaşayan birisine bu nakli yapmadan önce iyi bir deneyim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bungoustraydogs-tr · 10 days
Note
Chuuyanın 5 yaşında kaçırılıp denek olduğu söyleniyor neden demek oldu neden kaçırıldı niçin deney yapıldı Verlaine ile olayı ne Rimbaud ile olayı ne ve en önemlisi arabahaki (yanlış yazdım kusura bakmayın) ile bağlantısı ne 😭😭lütfen beni aydınlatın
Önceki soruda da cevap verdiğim gibi bu konu STORM BRINGER romanında ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Spoiler// Kısaca Chuuya insan yapımı yetenekli bir silah hazırlamak için laboratuvarda üzerinde deneyler yapıldı. Verlaine ile Rimbaud Avrupa ajanı, Verlaine de Chuuya gibi bir denek. Görevleri Japon Hükümetinden yetenekli silahını(Chuuya'yı) çalmakken Verlaine Rimbaud'a ihanet ediyor ve Chuuya'yı kendisi gibi benliğini ararken acı çekmemesi için tek başına yetiştirmek istediğini söylüyor. Bu yüzden ortağına ihanet ediyor ve Chuuya'yı kaçırmaya çalışıyor. Aralarında kavga çıkınca Arahabaki kaynaklı bir patlama yaşanıyor. Arthur hafızasını yitiriyor, Verlaine kaçıyor, Chuuya'nın ise patlamadan sonra hayatı başlıyor. patlamadan önceki anıları denek olduğu için yok.
22 notes · View notes
ekip · 9 months
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Android uygulamasında, yeni kullanıcılara gösterdiğimiz karşılama ekranını kaldırdık. Bu sayede güzel içeriklere en hızlı şekilde ulaşabilmelerini amaçlıyoruz.
Tumblr üzerinden özel bir alan adı satın aldıysan, bundan böyle başka bir kayıt operatörüne de transfer yapabileceksin.
Kötü amaçlı içeriklerle ilgili olarak en hızlı biçimde harekete geçebilmemiz için rapor etme formlarına artık gönderinin, resmin ya da yorumun bağlantısını da eklemen gerekecek.
Yeni bir blogu takip ettiğinde, panonun "Takip edilenler" sekmesinde gösterilen söz konusu bloga ait gönderilerin üst bilgi kısmından "Son takip edilenler" yazısını kaldırdık.
Blog ayarlarında yer alan ve "blogunu arama sonuçlarından saklamana" yarayan düğmenin metnini değiştirdik. Ne yazık ki standart yöntemler olan robots.txt ve noindex önleme biçimlerine uymayan ve crawler adı verilen arama tarayıcıları, arama motorlarında içeriğini gizleme konusunda her zaman için iş birliğinde hareket etmiyordu. Bunu göz önünde bulundurarak, ilgili ayara ait açıklama metnini düzelttik: Bundan böyle bu doğrultuda caydırıcı davransak da bunun garantisini veremediğimizi belirtiyoruz. Blogunu tüm internetten gizleyip yalnızca oturum açmış kullanıcıların görüntüleyebilmesini istiyorsan, bunun için "[blog ismi] hesabı olmayan kullanıcılardan gizlensin" düğmesini kullanman gerekiyor. Bu düğme arama motorlarında görüntülenmeni tam olarak önlüyor.
Artık masaüstünden anket oluşturduğunda, 10 yerine 12 adet seçenek ekleyebileceksin. Mük.
Android uygulamasını kullananlar, abone oldukları bir blog yeni bir gönderi yayımladığında anlık bildirim alıyorlarsa, bu anlık bildirim bundan böyle blog önizlemesi yerine söz konusu gönderiye yönlendirme yapacak.
Masaüstünde yeni yerleşimi gören kullanıcılar için sütunlar arasındaki mesafeyi hafifçe artırdık; artık sıkış tıkış görünmediğini düşünüyoruz. Bu konuda geri bildirim gönderen herkese teşekkürler! Deneyimiz sürerken gelen diğer geri bildirimleri de sırayla gözden geçiriyoruz.
🛠 Düzeltmeler
Yengeçler, changes blogumuzun tiklerini çalmıştı; geri getirdiler.
Masaüstünde hesap açılır menüsünden baktığında etkinlik sayfasında yeni öğelerin vurgulanmasını önleyen bir hatayı düzelttik.
Yine masaüstünde, Hesap menüsünden ulaşabildiğin changes blogumuzun bağlantısını kaldırdık. O bağlantının yeri orası değildi; bir yandan bloglarını daha rahat yönetebilmen adına o menüyü de toparlamaya devam ediyoruz.
Yeni pano sekme yapılandırmasına ait seçeneklerde ufak deneyler yaparken Blog Abonelikleri gibi Tumblr Labs üzerinden etkinleştirilen pano sekmelerini bozmuşuz. Sekmeleri düzeltecek şekilde değişiklikleri geri aldık.
Bloglara ait RSS akışlarına hangi içeriğin gönderileceğini seçme biçimimize ilişkin bazı sorunları çözdük. Bu sefer cevap gönderilerinin RSS öğesi biçiminde nasıl gösterileceği üzerinde durduk.
Yeni masaüstü menüsüne ait yerleşim sorunlarından bazılarını çözdük. Özellikle de tarayıcı penceresini boyutlandırırken oluşan cızırtıları giderdik.
Yeni etkinlik sekmesi yeniden tasarım deneyi kapsamında, okunmamış etkinlik öğelerinin bazı renk paletlerinde zor okunmasına yol açan görsel bir sorunu çözdük.
Safari'de yetişkinlere yönelik içeriğin doğru şekilde bulanıklaştırılmasını önleyen bir hatayı giderdik.
Tumblr'a mobil cihazının tarayıcısından girdiğinde, bundan böyle üç çizgili menü simgesinde bundan böyle okunmamış soru ya da gönderim bulunduğunda gösterge belirecek.
🚧 Üzerinde çalıştıklarımız
Eski gönderi düzenleyiciyi bir seçenek olarak sunmaya devam ettiğimiz kullanıcı sayısı azalmaya devam ediyor.
iOS uygulamasında videoların oynatılmasını önleyen bir sorun bulunduğunun farkındayız ve en kısa sürede çözmek için uğraşıyoruz.
🌱 Yakında sunulacaklar
İkincil (yan) bloglarından da yanıt verebilmen için çalışmalara başladık! Bu özelliği getirmemiz biraz vakit alabilir; sabrın için teşekkürler.
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde de takip etmek için diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
18 notes · View notes
fatomahperi · 1 year
Text
Tumblr media
Kimya dogru olduğunda tüm deneyler işe yarar.
Gregory Benford
21 notes · View notes
epifizz · 6 months
Note
"Önce ne olduysa yine olacak, önce ne yapıldıysa, yine o yapılacak. Güneşin altında yeni bir şey yok.''
Hume'dan gideyim ben de: Şimdiye kadar her gün güneşin doğmuş olması, yarın da doğacağı anlamına gelmez. Şimdiye kadarki tüm deneylerimizin bize doğruladığı şey, geleceğin şeklini kesin bir netlikte veremez. Çünkü tüm bu deneyler koca bir yan etkinin belirli bir zaman içerisindeki tesiri olabilir. Biz sadece şimdiye kadar olduğu için bunu kabul ederiz ama aslında sonucu asla bilmeyiz sadece daha önce böyle olmasına güveniriz ama sonuç her zaman değişebilir hatta tüm mekanizma bile değişebilir.
Yani önce ne olduysa yalnız olmuş olanı bilebiliriz, olacak olan ise bir gizemdir. Yapılmış olan yapılacakların teminatı değildir. Ve Güneşin kendisi bile gelecekte bir muammadan ibarettir.
9 notes · View notes
baybaykus · 3 months
Text
Bana sen neden gurur duymuyorsun diyorlar…
Eğer gerçekten söz verdikleri yerli hibrit roketi yapsalardı….Eğer gerçekten söz verdikleri uzay mekiğini yapsalardı…
Eğer gerçekten bilime önem verip üniversiteler arası çalışmalar yapıp bir proje hazırlasalardı …
Eğer gerçekten söz verdikleri gibi 2023 yılı sonunda Ay seyahati yapabilselerdi gurur duyardım…
Şimdi yaptıkları Yerel seçim öncesi 55 milyon dolara bileti bu fakir halkın vergileri ile alınmış birini göstermelik ABD üzerinden uzaya göndermek ve bundan siyasi çıkar sağlamak.
Zamanında yazdığımda yine inanan olmamıştı şimdi yazıyorum yine halkın büyük bölümü alkışlar…
Uzaya giden bu vatandaş ne gibi deneyler yapacak nereden uzaya gidiyor vergilerden ne kadar harcandı kimse sormaz soramaz.
Ama Türkiye’de kahvehanelerde oturan dayılar televizyondan seyredip bak Recep sayesinde uzaya gittik adama oy ve destek vermeye devam edecek.
O kahvede oturan emekli dayılar 10 bin lira emeklilik alıyor sürünüyor ama olsun.
Şimdi parayı öder Turist astronotumuz uzaya giderse bir hafta yeni uzay filmi seyredeceğiz.
Uzayda Türk bayrağı açacak… Erdoğan ile görüntülü telefon ile konuşacak.
Erdoğan bakın nereden nereye geldi Türkiye biz getirdik diyecek…
Ve maalesef bu çok pahalı algı operasyonunu sorgulamadan halkın büyük bölümü alkışlayacak.
Ve aklı başında okumuş anlayan sorgulayan kesim yine fetöcü vatan haini ilan edilecek…Türkiye Cumhuriyeti Algı operasyonları ile tek bir kişinin çıkarları için günü kurtarıyor…
Halka bak uzaya astronotumuz uçuyor denirken arka planda tüm tersaneleri, hastaneleri satılmaya iflasa doğru emin adım gidiyor…
Emeklinin 10 bin lira alıp açlık sınır altında hayatta kalma savaşı verdiği bir ülkede Amerika’ya show yapmak için 55 milyon dolar ödeyip turist göndermenin neresi ile gurur duyacağım?
Özet budur….
4 notes · View notes
afterpartylover · 25 days
Text
hic bi seyden anlamadıgım biseyi yapmaya calisiyorum diye bagırıcam butuunn girdigim is tecrübelerimde ikinci haftam o kadar zor gecşyo ki ikinci hafta üzerine arastırmalar yapılsın sosyal deneyler yapılsın bunun sebebi ne ikinci hafta sendromundayım ben
4 notes · View notes
pdfkitaplik · 3 months
Text
Fay Kirby - Türkiye'de Köy Enstütüleri
Fay Kirby - Türkiye'de köy enstütüleri pdf indir.
LİNK:
https://opendisk.net/tr/Y2xm0a9o3RO1/file
İÇERİK
- Köy Enstitülerine Doğru Geliş - Türkiye'de Eğitim Sorununun Başlangıçları - Tanzimat - Meşrutiyet - Cumhuriyetin İlk On Yılı - Cumhuriyet'in Başlangıç Yıllarında Genel - Eğitim Durumu - Eğitim Bütçeleri ve Ekonomik Koşullar - Yönetim - Eğitim Bakanlığı - İlköğretim ve İlkokul Öğretmenlerinin Eğitimi - Orta ve Yükseköğretim Sorunları - Uzmanlar ve Önerilen - Cumhuriyet Eğitimini Kurma Çabaları - Hükümet ve Eğitim Politikası - Eğitim Bakanları - Talim ve Terbiye Kurulu - Gazi Eğitim Enstitüsü - İki Görüşün Belirişi - Toplumsal ve Eğitimsel Kalkınmanın Ekonomik Koşullan - Devrim ve Köy Sorunu - Ulusal Değerler Tartışması - Kemalizmin Devletçilik ve Ulusçuluk Anlayışı - Köy Enstitülerinin Temeli Olan Düşünceler ve Deneyler - Eğitmen Projesi ve Deneyler - Kızılçullu ve Çifteler Deneyleri - Kuruluş ve Hareket Olarak Enstitüler - Köy Enstitüleri'nin Yasal Temeli
#Fay Kirby #Türkiye #Köy Enstütüleri#PDF kitap#PDF Kitap indir#Fay Kirby - Türkiye'de Köy Enstütüleri
2 notes · View notes
krizler · 1 year
Text
Sarah Sartjie Baartman Afrika'da doğmuş bir kız çocuğudur. Annesi onu doğururken ölünce Sarah'ı babası büyütür. İngiliz sömürgecileri ile girdiği çatışmada babasını da kaybedince onu siyahi bir tüccar kendisine köle yapar.
Tüccarı ziyarete gelen bir İngiliz subayı Sarah'ı satın alır. Çünkü Sarah'ın bir özelliği vardır, kalçası ve vajinası çok büyüktür. Bu onun kabilesine has bir özelliktir. İngiliz subay bu özelliğinin Avrupadaki eğlence mekanlarında ilgi çekeceğini düşünür. Onu alıp Londra'ya götürür. Kabus böylece başlamış olur.
Sarah Londra'ya getirildiğinde 21 yaşındadır. Subay onu bir sirke satar. Yüzünü boyarlar, dar kıyafetler giydirip başına tüyler takarlar. Sirkte bir kafes içinde sergilenen Sarah Avrupalıları hayrete düşürür. Bir süre burada kaldıktan sonra müzeye götürülür. Camdan bir bölme içinde sergilenir. Avrupalı erkeklerin iştahı kabarır. Ona dokunmak isteyenlerin sayısı artınca camı kaldırırlar. Taciz edilir, vücuduna çöpler dürtülür. Kalçasının gerçek olduğunu anlamak isteyenler iğne batırıp bıçakla keserler. Acıdan bayılınca dinlenmeye alırlar. İngiliz burjuvasının eğlence kaynağı olur. Ayakta duramayacak kadar halsiz düşünce Paris'teki bir sirke satarlar. Hayvan terbiyecileri onun üzerinde deneyler yaparlar. İşleri bitince onu satın almak isteyen bir bilim adamına verirler. Bilim adamı canlı canlı vücudundan parçalar alır. Onun vücudu üzerinden değerlendirmelerle Avrupa ırklarının üstünlüğünü öven bilimsel makalaler yazar. İşi bitince sokağa atar. Sokakta onu bulanlar uzun bir süre fahişe olarak çalıştırır.
Bedeni daha fazla işkenceye dayanamaz; 1816 yılında Paris'te ölür.
Ölümünün üzerinden 24 saat geçmeden cerrah George Cuvier tarafından vücudu yarılır. Beyni ve cinsel organı çıkarılarak İnsanlık Müzesi'ne konur. Doldurulan vücudu ise 1974 yılına kadar halka açık bir sergide sergilenir.
İşte insanlığı var eden bir kadının yaşamda var olma mücadelesi.
Kadın Haklarına olan sonsuz saygımı ve gerekli değerin verilmediğini dile getirdiğim bir konuşmanın 10,7 bin gecesinde, önce insanlığımdan sonra erkekliğimden utanarak kaleme aldığım bir yazımdır.
Bekir Yıldız.
10 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
TANRIYI TANIMLAMAK...VAHYE GÖRE YORUMLAMAK
kavram üzerine tartışmalar 
Tanrı, "Işık hızından daha hızlı gitmeyeceksiniz!" deseydi mesela. Halk da, bu buyruğun ne hakkında olduğunu bilmiyoruz ama tüm diğer buyruklar gibi ona da uyuyoruz mu diyecekti? Anlamadan körü körüne bir şeye bağlanmak bağnazlıktır.
Eğer Tanrı fikrini tartışacak ve akıl çerçevesi içinde kalacaksak, o takdirde Tanrı dediğimiz zaman tanrı'dan ne kastettiğimizi anlamaya çalışmak muhtemelen yararlı olur. Bunun kolay olmadığını görüyorsunuz. Romalılar Hıristiyanlara tanrısız diyorlardı. Niçin? Hıristiyanlar bir çeşit tanrıya sahiptiler ama romalılara göre gerçek bir tanrı değildi. onlara göre hıristiyanlar, yüceltilmiş imparatorların tanrısallığına ve Olympos tanrılarına inanmıyorlardı. Hıristiyanlar değişik, tuhaf bir tanrı türüne sahipti. Bu durumda değişik türden bir tanrıya inananlar için insanları tanrısız saymak çok kolaydı. Ve bu genel anlamda ateist denilmesi günümüzde de süregelen bir davranış biçimidir, mademki benim gibi düşünmüyorsun sen tanrısızsın diye. _"Tanrı" başlığı altında ciddi bir şekilde yer verilen varsayımlar yelpazesi geniştir. antik zamana ait naif bir görüş uyarınca Tanrı, büyük beden diyebileceğimiz, açık renk tenli, uzun beyaz sakallı bir erkektir; gökyüzünde kocaman bir koltuğa oturmuş halde her bir serçenin düşüşünü bile sayar. Tanrı'yı tamamen değişik algılayan Spinoza ve Einstein tarafından öne sürülen şekliyle mukayese ediniz. Ve Tanrı'nın bu ikinci şeklini doğrudan doğruya ve açık bir şekilde Tanrı olarak nitelemişlerdir. Einstein, dünyayı, sürekli olarak Tanrı ne yapardı ya da ne yapmazdı değerlendirmeleriyle yorumlardı. ona göre tanrı evren Egemen Fizik Kanunları'nın toplamından başka bir şey değildi; yani genel çekim gücü, artı kuantum mekaniği, artı birleşik alan teorileri, artı birkaç başka şey daha Tanrı'ya eşitti. Ve tüm bunlarla kastettikleri, evrenin başkaca izahına imkân olmayan epey şeyi izah ediyor gözüken müthiş güçlü fizik kanunlarıdır.
Doğal Teoloji; akıl, deneyim ve deneyle sağlanmış teolojik bilgi anlamına gelmektedir. Vahiy ve mistik deneyim söz konusu değildir. Doğa kanunlarının varlığını inkâr etmek tamamen çılgınlıktır. Ve eğer konuştuğumuz bunlarsa Tanrı dediğimiz zaman, o takdirde hiç kimse ateist olamaz. Ateizm iddiası taşıyanlar, Doğa kanunlarının neden uygulanamaz olduklarını derli toplu biçimde açıklamak zorunda kalırdı..Kutsal kitapların Tanrı'sı, neden doğa hakkında bizden daha az bilgili? Tevrat'ın Dünya'yı tepsi gibi düz, altı bin yıllık geçmişi olan bir yer olarak niteleyişine aldırmazlık edilemez...Musevi- Hıristiyan-Islam geleneğinde Dünya'mızın yaşı için belirgin bir sayı veriliyor. Eski Ahit'teki olaylar dizisini izleyerek Dünya'mızın 10 bin yaşından daha yaşlı olmadığı sonucuna varabiliriz. 17. yüzyılda Armagh Başpiskoposu James Ussher cesur fakat temelden yanlış bir çaba harcayarak yılları tam olarak saydı. Tann'nın Dünya'yı yarattığı kesin tarihi buldu. MÖ 4004 yılının 25 Ekim Pazar günüydü. Musevilik-Hıristiyanlık-İslam arasındaki temel farklılıklar devede kulak kabilindendir, azdır, aralarındaki benzerliklere kıyasla.Bu inanaçlarla, Zihnimizde uyanan her yerde hazır ve nazır, her şeyi bilen, herkesten güçlü, müşfik, evrenin yaratıcısı bir varlıktır ki duayı karşılıksız bırakmaz ve insan ilişkilerine karışır. Varsayın ki evrenin yaratıcısı olan bir varlığın mevcudiyeti kanıtlanmış olsun davranışlarında değişecek olan şey nedir diye düşün...ya da  İnsanların varlığı karşısında duyarsız insansı duygulardan soyut bir tanrının var olduğunu düşünün...  davranışların nasıl değişecek - ki tanrı insana ait tüm duygulardan bağımsız olmalıdır ahlak, kızgınlık, üzüntü vb... neden? çünkü mutlak hakim olarak saydığın bir varlığın üzerine bu gibi duygular tahakküm kuramaz bu duyguların tamamı insana özgüdür.... Bu hemen hemen Aristo'nun tanrısının benzeridir. Alternatif çeşitlilikteki böylesi tanrılar akla pek getirilmiyor. O, tanrı olur muydu olmaz mıydı? başka bir düşünce Eğer yaratan bir Tanrı varsa, hiçbir şey bilmeden ve anlamadan tapan kalın kafalı birini tercih eder mi? Yoksa, taraftarlarının gerçek evrene bütün giriftliğiyle hayranlık duyanını mı tercih eder? Bence bilim, hiç olmazsa kısmen, bilgiye dayalı tapmadır. .
14 notes · View notes