Tumgik
#elifdenizer
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 27
16 notes · View notes
httpsmelx · 2 years
Text
#iki gün önce keşfettim bu şarkıyı hoşuma gitti o yüzden sizle de paylaşmak istedim#umarım gününüz kötü geçmemiştir. geçtiyse de yarın kötü geçmez umarım#bugün güven üzerine bir podcast dinledim aslında daha önce dinlemiştim ama o zamandan bu yana birçok şey değişti bu yüzden tekrar dinledim#o zamanlar sadece başkasının yaşadığı şeyler gözüyle bakıyordum ama hepsini yaşamış ve mahvolmuşum elifden sonra#anlayacağınız bugün de saatlerce elifi düşündüm. düşünmek yorunca da tokyo ghoul bitirdim#ikinci sezonunu işte#bir de konuşma bozukluklarıyla alakalı bir podcast dinledim. asıl teması kekemelik ve pelteklikmiş. diksiyon için dinlemiştim. olsun#eğer bir gün kekemesi ve/veya peltekliği olan bir arkadaşım olursa ona karşı nasıl davranmam gerektiği hakkında bilgilendim#bugün annem yemekten sonra azcık konuşalım mı dedi ben de tekrar oturdum yerime#babam dün bir psikoloğun narsizimle alakalı videosunu dinliyormuş annem de kulak misafiri olmuş. bende de babamda da olduğunu düşünüyormuş#sen de dinle o psikoloğun videolarını dedi işte. sonra bugün dinlediğim podcast ve elif üzerinden konuştum. bana etkilerinden bahsettim.#bir ara ağlayacak gibi oldum hatta. destek almak istediğimi söyledim annem de yakın zamanda randevu alırız psikologdan dedi#umarım ertelemeyiz. o zamana kadar bir şeyler için çabalamaya devam edeceğim#babanneme de anlatmış herhalde. babamın da benim de depresif oluşumuz hakkında#levi'ı seviyordum o sırada. bu kedi iyi geldi çocuklara dedi annem. onayladım ben de#ama kedi bile bir yere kadar unutturuyor.#sıkıntılı bir aileyiz. hepimizin ayrı ayrı sorunları var ve destek çıkacağımıza kendi içimizde boğulmayı seçiyoruz#zaten yeterince derdi var onunda gibisinden#babamın bir şeyler izlemesi beni mutlu etti#düzelmeye çalışıyor#daha farklı eskisine göre#hala depresyonda tüm günü televizyon başında geçiyor ama kolay kolay sinirlenip sinirini de bizden çıkarmıyor ve şiddeti bıraktı#umarım böyle devam eder. düzeleceğine inanıyorum demek istiyorum ama ciddi bir konuşmaya girmek istemiyorum da..#her neyse#bunları neden anlattım ki#:') iyi geceler#umarım şarkıyı seversiniz#uyumadıysanız bir tane daha önereyim?
7 notes · View notes
tubabuyukustun · 4 years
Text
Gracias @queenhepburn por el icon de Tubis 😍😍😍😍😍 #TubaBüyüküstün #ElifDenizer ♥♥♥♥♥♥★
Tumblr media
1 note · View note
selenamariegomezco · 5 years
Video
Kara Para Aşk 💎💕😍 #KaraParaAşk #ElifDenizer #OmarDemir #Turkey #Series #EnginAkyürek #TubaBüyüküstün https://www.instagram.com/p/BuJ70BHDU8_/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1cbddbtjohogi
0 notes
hdelacruzo · 7 years
Photo
Tumblr media
#tubabüyüküstün #tubabuyukustun #tuba_buyukustun #tuba_büyüküstun #tubabuykustun #tubabuyukustunforever #tubabuyukustunlove #tubabuyukustunfans #tubabuyukustunfanpages #tubabuyukustunfans #tubabüyüküstünfan #1tubabustun #tuba#tbustun #tbt#tb_love #tubalove #tubalovers #buyukustuners #bestactress #beautiful #karaparaaşk #elifdenizer #elif_omer #elomer #tubabustunfans #tubabustunofficial #tubabustunalbania @RepostIt_app
0 notes
Sahiden İyimi Geceler (-13-)
(Karakter ismi soniydi değişiklik oldu oyuzden yadirgamayin yappprakk seven KELEBEĞİ) **evet beyler sayılı saatler sonra nasıl siklerin altına yatacagımı bilemediğim bir yıllık daha askerliğim vardı deli gibi sevdiğim kızın bana nefretle bakan gözleri bitmişmiydi lan herşey bu muydu amk yemediğimiz bir yarraktan dolayı götümüze mi kaçacaktı ayrılık siki ben köz kös otururken ebru da yüklendikçe yükleniyordu -bana tutamayağın sözler neden verdin dedi -tuttum ben sözümü ebru dedim daha çok kızdı -başkasının koynuna yatarak mı tutuluyor artık sözler artık dedi bişey demedim ona da bakmıyordum -tamam kelebek haklısın sende haklısın demekki ben sana yeterince iyi sevgili olmadım. sende hata aramıyorum artık.her istediğini yaptım ama demekki yeterli değilmiş. ne istediysen verdim. hatta istemediklerini bile verdim.tek elif olduguna da inandıramazsın artık beni. tek bir sorum var neyi eksik yaptım onu söyle bari lütfen dedi kafamı hafifçe ona çevirdiğimde gözlerinin yaşlı oldugunu gördüm böyle bir acı böyle bir çaresizliğin tarifi yok birazdan asılmayı bekleyen idam mahkumu gibiydim sevdiğim onsuz yaşayamayacagımı bildiğim kız muhtemelen siktir git diyecekti bana yine diyecek birşey bulamadım ne dersem diyeyim inanmayacagı belliydi kafasında ben ile elifi aynı yataga koymuş yapılabilecek çok fazla şey yoktu ben konuşmayınca daha da ağlaması arttı -konuşsana sinir etme adamı dedi -o gece o eve gittim deli gibi seviştik sen hiç aklıma bile gelmedin. onun yanındayken sana yazdığım mesajlarıda sen şüphelenme diye yazdım bunca yıl sana hep yalan söyledim.tek elif değil onlarca kızla seni aldattım. seni hiç sevmedim. hiçte sevmeyeceğim dedim aptal aptal bana baktı ne diyecegini şaşırdı o şaşkınlıkla bana bakarken -tüm gücümü toplayıp sana bir kere vuracaktım acım azalsın diye ama onu bile haketmiyorsun. erkek olsam bildiğim tüm küfürleri hakedecek durumdasın şu an gözümde. yazıklar olsun sana dedi -ben duymak istediklerini anlattım ebru anlatacağım başka hiçbirşeye inanmayacaktın. böyle olması gerekiyormuş kusura bakma dedim cebimden istanbul biletini çıkarıp yırttım gözünün önünde çevreye saygısızlık ederek yere attım bütün parçalarını -artık gidecek yerim bile yok dedim -istedigin yere git bundan sonra beni ilgilendirmiyor dedi kalktı parmağındaki yüzükleri çıkardı oturdugum yere bıraktı yürümeye başladı **ben oturdum kaldım gidiyordu resmen -son birşey rica edebilir miyim senden dedim durdu -son ricam olacak söz dedim gitmekle gitmemek arasında gidip geliyordu ama çaresiz bir şekilde sevdiğini bildiğim için en azından dinleyeceğini biliyordum ricamı -ne var dedi -bir arkadaşa telefon açmam lazım telefonunu kullanabilir miyim dedim -al senin olsun bana bundan sonra lazım olmayacak zaten diye götüme bir iğne daha batırdı -hayır otur lütfen dedim oturmadı -lütfen dedim hiç konuşmadan oturdu biladere mesaj attım ebrunun telefonundan -bilader elif diye bir kız nosu olcak mesajları silmediysen vardır orda bu numaraya acil bir yolla dedim bir dakika sonra bilader numarayı gönderdi -bak ebru şimdi elifi arıyorum hiç sesini çıkarma ve sadece dinle dedim -sizin aşk konuşmalarınızı dinlemek istemiyorum dedi ama meraklıydı acaba ne konuşcaz diye belliydi gönlünün üzerine bir su serpilmesine ihtiyacı oldugu o kadar yılın hatrı vardı en azından elifi aradım cevap verince megafonu da açtım konuşmaları aynen yazıyorum -alo buyrun -merhaba elif ben kelebek nasılsın -iyiyim kelebek aramazsın sanıyordum sen nasılsın -bende iyiyim sağol. -bu telefon kimin -benim yeni numaram elif askeriyeye sokmaya çalışacagım mesaj atarsın sokamazsam da istanbula gidinceye kadar mesajlaşırız olur mu dedim -tamam sağol dedi -ben kapatıyorum kendine iyi bak dedim -bişey sorcaktım sana dedi vay amk sonra sor başka zaman sor elife güvenip iş yaptık amk.ama sike sike -buyur elif dedim -o geceden sonra bir daha aramadın beni neden şimdi numaranı veriyorsun. dedi -otobüsüm kalkacak o geceyi de sebebini de mesajlaşarak konuşuruz dedim -tamam iyi yolculuklar dedi -sağol deyip kapattım **elimi valize attım eş dost arkadaşların telefon numaralarının kayıtlı oldugu not defterini de ona verdim telefonu ebruya uzattım. -artık kelebek sensin. istedigin soruları ona sen sor kelebekmişsin gibi. dedim -ben konuşmam dedi -bana inanmak hiçbirşey olmadıgını duymak istiyorsan sana birinci ağızdan şans verdim. istersen ona yazma ben günlerce sana tekrar tekrar onu dokunmadığımı bile anlatayım ama inanacaksan.ha korkma benim ezberimde tek bir telefon numarası var o da seninkisi onu arayıpda kendimi sana affetirecek sekilde konuşmasını rica etmem nasıl olsa biletimi de yırttım istedigin kadar beklerim sen bana inanıncaya kadar dedim hiç birşey diyemedi.ne yapsam düşüncelerindeydi -gel beni otobüse bindir istanbula uğurla otobüste telefon kullanamam zaten telefonum da yok.5 saat gibi bir zamanın var şimdiden başla mesajlaşmaya istediğini sor. istersen fikir vereyim. ona blöfler yap acaba öpüşmesek miydi diye. -bilmiyorum dedi biraz olsun inanmıştı ama şüpheyi kendisi geçirebilir di ancak bende ona bu şansı verdim -tamam hadi gidiyoruz dedim -nereye dedi tuttum kolundan taksi cevirdim bir tane otogar dedim taksiciye -kelebek sen başla elifinle yazışmaya istersen dedim hiçbirşey bilmiyora benziyordu ben yanındayken yazmadı otogarda taksiden inerken -ben vereyim senin paran yoktur askersin sen dedi -ben veririm dedim herşey hala sevdiğine işaretti otogara gittim 10 dakika içinde kalkacak bir otobüs denk geldi bileti aldım otobüse valizi teslim ettim -bu yüzükler sende kalsın yaptığıma inandığın cevaplar alırsan eliften, çöpe atarsın benim başka verecek kimsem olmaz çünkü. dedim söyleyecek çok seyim vardı ama en lazımlarını söyledim sadece -çok şanslısın beni unutmak istersen sadece numaranı değiştirmen yeterli olacak. yoksa hep arar dururum seni her boş vaktimde. kendine iyi bak ebru dedim ve henüz 5 dakika olmasına rağmen otobüse bindim ***sarılmadık öpüşmedik güle güle bile demedi camdan ona bakmak istiyordum ama tutmakta zorlandığım gözyaşlarım dökülür de üzülür diye bakmadım el sallamak bekle beni sevdiğim senin için geri geleceğim demek isterdim ama kısmet olmadı sarılıp bir kez öpmek isterdim üzülme herşey geçecek buda bitecek demek isterdim ama otobüs kalktı gidiyordum artık sadece o eve gitmek beni bu kadar ağır cezalandırdı işin en kötü tarafı aşkımı elifin ellerine teslim etmiştim ben ne kadar anlatsamda ebru inanmayacaktı ama en azından şeytan da olsa elifden medet bekledim o yolculuk acaba mesajlaştılar mı? elif aptalca birşeyler yazdı mı diye düşünerek geçti en önemli soru ebru bana inanacak mıydı yolda bir kez mola verdik elifi aramak aklımdan geçti ama ararsam gerçekten bir orospuluk yapıp beni ebrudan ayırma fırsatını ona vermemi degerlendirebilir diye yapmadım zaten inanın telefon numarasını da hatırlamıyordum ancak tekrar bilader numarasını almam gerekiyordu istanbula geldim e 5 üzerinden küçükyalıda indim biraz yokuş tırmandıktan sonra kenan evren kışlasına girdim gerekli belgeler teslim edildikten sonra beni tabura götürdüler diger biriken askerlerle tabura adım attım daha önce hiç görmediğim denizci kıyafetli askerler mi dersiniz mavi kamuflajlı havacılar mı dersiniz siyah bereli tankçılar mı dersiniz komando bereli askerler mi dersiniz sivil kıyafetlisi takım elbiselisi kirli sakallısı normal piyadesi ne ararsan var ne oluyor burda nasıl bir yer derken kayıt işlemi yapıldı bir koğuş gösterdiler birini yakalayıp -nasıl bir yer burası dedim -siktir git devrelerine sor dedi devre kim amk sanki hepsiyle 10 yıldır arkadaşım söylesene işte pezevenk bilmiyoz üst devre ne demek öğrendikten sonra diş ağrısı dayanılmaz bir hal aldı bi kaç askere sordum ne yapabilirim diye nöbetçi çavuşu bul nöbetçi komutana götürsün ondan izin alıp revire gidin dedi bi tanesi dediklerini yaptım ***nöbetçi başçavusu bulduk nöbetçi çavuş komutana -bu askerin bir maruzatı varmış komutanım dedi -gelsin dedi tekmil verip yanına yaklaştım -dişim ağrıyor komutanım dedim bir tokat attı -geçti mi dedi -geçmedi komutanım dedim bir tane daha vurdu -geçti mi dedi baktım adam deli amk -geçti komutanım. dedim -siktir git o zaman dedi -emredersiniz dedim dışarı çıktık nöbetçi çavuşla eh amk askeriyede yediğim ilk dayağa mı yanayım. nerde ne bok yediğimi bilemediğime mi yanayım kızdan ayrılmanın keskin virajındayım ona mı yanayım dişim ağrıyor işte orospu evladı komutan geçmedi ona mı yanayım akşam iştiması öncesi beni zorla tutup mıntıka yaptırdıklarına mı yanayım iştimada en az 200 tane çök kalk yaptırdıklarına mı yanayım yemekten sonra mutfaga gönderilip bulaşık yıkadığıma mı yanayım geri gelip duş bile alamadan yattıktan sonra gece ikide kaldırılıp diğer yeni gelmişlerle er erbaş gazinosu yıkadığıma mı yanayım birisini öldüresiye dövmek istediğim halde kimseye dokunamadığıma mı yanayım yoksa sabaha kadar uyuyamayıp saatlerce ağladığıma mı? ***bu defa kaldıramadılar üstdevreler zaten uyumamıştım kendi kendime boku yedin olm kelebek bitmez bu askerlik demeye başladım rutin askeri işleri artık benden bir kaç ay önce askere gelmiş askerler yaptıyordu benden yaşça küçük olanlar bile emir verme hakkına sahipti amam benim onu yap bunu yap burayı temizleye üzülecek kızacak duygularım kalmamıştı artık ben tüm duygumu ebrudan gelecek habere bağlamıştım bazen yerdeki bir izmariti faraş a süpürmek için dakikalarca zaman kaybediyordum aklımda hep ne oldu ne olcak sorusu vardı her boşlukta telefon kulubesine gidiyor ebruyu aramaya yelteniyordum ama tek bir şüphe her seferinde aramama engel oldu ya numarasını değiştirdiyse?? değiştirmemiş olma umuduydu beni ayakta tutan bu umudu bir kaç numaraya bastıktan sonra duyabilme ihtimalim olan aradığınız kişiye... yapamadım aradığım kişinin bulmuş olduğum tek kişi olması umudu ile arayamadım gel dediler geldim git dediler gittim bir iş oldugu zaman el kaldırdım gönüllü yaptım boş boş oturup kara kara düşünmektense sikilmek daha hızlı geçiriyordu zamanı bu durum böyle fazla sürmedi insanlar benim gayri ihtiyari de olsa işten kaçmayacak birisi oldugumu farkettiği için bana fazla yüklenmediler daha çok isyan eden diger tertiplere iş buyurmaya başladılar ama dikkat ettikleri başka bir konu benim ilerde çavuş olup tüm bunların acısını çıkarabilme ihtimalim olmasıydı tüm devreler geldikten sonra taburdaki tüm yeni gelmiş askerleri topladıktan sonra bölüklere dagıtım seçmesi başladı **terziler, berberler,eli klavye tutanlar kim ne yeteneği varsa sıraladı bazı amk denyoları ben kantinciyim komutanım bile dedi kantine gecebilmek için ama bu seçmelerde en önemli olan şey ehliyetti ehliyet sahiblerine özel ilgi gösterdiler boru değil adamların emekli paşa şoförü olma ihtimalleri var ben barmen oldugumu söylemedim çünkü subay astsubay gazinosunda komutanların dinlenme vakitlerinde onlara sürekli çay kahve doldurup hazır kıta beklemeyi götüm yemedi zaten sürekli aptal aptal geziyorum bi komutan bişey ister duymam yada dalgınlığıma gelir boşu boşuna dayak yerim diye sustum sadece sonra bölük komutanları yakın koruma ikamet koruma ve karargah bölüğü asker taksimi yaptılar herkes işine yarayacağı secti beni ilk önce fiziğimden ve göz rengimden dolayı yakın korumaya seçtiler üst devreler anlatmaya başladı olm seçilirseniz köşesiniz paşa bodruma tatile mi gidiyor 3 ay yanındasınız paşa istanbulda alışverişe mi gidiyor yada gezmeye yanındasınız kısacası paşa nereye siz oraya dediler herkes bi mutlu direk telefona koştu o kadar uyarılmış olmalarına rağmen ailerine anlatmaya başladılar onları öyle görünce bende annemi aradım bir sürü kızdı bana annen yok mu senin insan bir haber vermez mi öldün mü kaldın mı hergün haberleri izlerken adını duyarım diye fenalık geliyor ne varsa saydı bana haklıda **ben ona nasılsın anne derken bile aklımda ebru vardı bir şekilde konusunu açmaya çalışıyordum ebru sizi aradı mı diye ama annemin bile aramadı demesinden korkuyordum telefonu kapattım iç bahçeye geçip oturdum bir banka o geldi ekşın karargah bölük komutanı herkes kaçacak yer arıyordu ama adam sadece kantine baskın yapmaya gelmiş o kantine girince iç bahçe boşaldı ama ben farkına varamadım olayın ayakta beklemeye devam ettim esas duruşta baktı yerde bir tane çöp var ona bakan tek kişi de ben -amına çakim arkadaşım gel şunu al burdan dedi -emredersiniz diye koştum aldım sonra gitti iç bahçe eski formunu aldı görevi olmayanlar oturmaya başladı her bir köşeden namı ve yaptıkları duyulmaya başlandı ben tek başıma oturuyordum bankta sonra karargah bölüğünün yazıcı tayfası geldi yanıma oturdular konuştular bende kalktım biraz yandaki merdiven basamağına oturdum bi tanesi benden iki devre üst olan -şurdan bi su alır mısın bana dedi en son benden kim ne rica etmişti onu bile unutmuştum koşarak gittim amk getirdim bana nerelisin nerden geldin diye sorular sormaya başladılar daha soracakları var gibiydi ama ben konuşmak istemiyordum üzülme geçer dediler teselli bile ettiler beni -zaman zaten geçiyor benim teselliye ihtiyacım onsuz geçecekse olacak dedim. cümlenin açılımını yaptırdılar bana biraz daha konuşturarak. **öğlenden sonra yakın koruma komutanı tanışma faslı için bizi yanına çağırdı tek tek sebebini o an bilemedim ama en sona bırakıldım sıra bana gelince tekmil verdim -kelebek sen karargaha geçeceksin dedi. -emredersiniz dedim çıktım odadan karargah yazıcılarının yanına gittim dedim böyle böyle olmuş biliyoruz dediler 15 dakika sonra bizim komutan toplayacak askerleri sende geleceksin dediler gittim 15 dakika sonra geldim ekşın herkesi içeri alıp tek tek konuştu bana sıra gelince tekmil verip içeri girdim -gel amına çakim arkadaşım otur dedi masasındaki kagıttan herkes hakkında notlar aldığı belliydi eğitim durumu. ehliyet.ana babanın hayatta olup olmadığı elimden ne iş geldiğini sordu -hiç bi iş gelmez komutanım dedim -amına çakim arkadaşım senin neden bana gönderdiler o zaman dedi -bilmiyorum komutanım dedim -ne iş yapıyordun sivilde dedi -turizm dedim -niye geç geldin askere dedi -askerliği uzatmak için okuyormuş gibi yaptım dedim -vay amına çakim neden devam etmedin okula o zaman dedi -düzenli bir hayata geçmek için dedim -tamam siktir git amına çakim arkadaşım dedi -emredersiniz dedim ben aşşagı indim götümü banka koymadan ismimi bagıran birisi geldi -benim dedim -ekşın seni çağırıyor koş dedi gittim kapıyı çaldım tekmilden sonra emredin dedim -habercimsin amına çakim arkadaşım dedi -emredersiniz başka bir emriniz var mı dedim cevap vermedi çıktım **aşşagı indim herkesde bir merak neden çağırmış diye -ekşının postasıymışım dedim her duyan üst devreden aldığım ilk yorum -yarragı yedin olm bitmez senin askerlik oldu herkes bişey demeye başlayınca bende şaşırdım nasıl olacağını zaman gösterecekti ebruyu aramayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum korkumdan dolayı ama telefon kulubesine hep yakın bir yerde bekliyordum bir askerin telefon numarasını çevirdikten sonra gözlerindeki ışıltıyla dudaklarından dökülen nasılsın aşkım lafı beni bitirdi önce annemi aradım tekrar lafı çevirip dolaştırdım ebruya getirdim annemi aramış nasılsınız diye -beni sordu mu dedim -görüşüp görüşmediğimizi sordu sadece dedi -eee anne çatlatma anlatsana başka ne dedi dedim -kendin konuşmuyor musun bana neden soruyon ne bilim ne dedi aklımda mı kaldı sanki dedi bir umut dogdu içime acaba dedim -tamam anne görüşürüz selam söyle dedim cevabını bile beklemeden kapattım numarasını çevirdim ebrunun son rakama basmak çok uzun sürdü lütfen çalsın numarası diye bir milyon sure geçti aklımdan çaldı değiştirmemiş sonra cevap verir mi acaba sıkıntısı başladı verdi -aloo kim konuşabilir ki ilk söz ne olur şimdi burda ne denir -alo dedim bende -kimsiniz dedi bir süre sesimi çıkaramadım -kapatıyorum dedi kapattı da evet lan evet değiştirmemiş amk numarasını bu kadar mutluluk yeterdi ama ihtimaller hala yüksekti ya iş boka sardıysada benim ağzıma tekrar sıçabilmek için tek iletişim kalan telefon nosunu da o amaçla değiştirmediyse biraz kendimi toparlayıp tekrar aradım -aloo dedi yine yine ses çıkaramadım halbuki öyle planlamamıştım konuşacaktım -kimsiniz dedi -benim dedim -sen kimsin dedi.ama tanıdıgı belli idi heyecanlandı çünkü sesi -hala bir elin diğer elinden ağır mı ebru dedim? ---kelebek dedi -efendim dedim kem küm ederek nasılsın dedi -sana bağlı dedim ama beklediğim cevap gelmedi beyler. hatta ağzıma sıcan bir cevap geldi -hayır herşey sana bağlı neden gittin o kızın evine dedi içinden en çıkılmaz bir soru neden girdiğimi ben bilsem de söylesem hemen lafı değiştirmem lazımdı o sorudan kurtulmak için -mesajlaştın mı onunla dedim -soruma cevap ver kelebek dedi -parmağımda yüzükle gittim. seni deli gibi sevdiğimi bildiği halde gittim. ne o yüzüğü parmağımda taşımaya ne de senin sevgini kalbimde taşımaya hiç ihanet etmedim ebru dedim. -gitme kelebek her çağırana gidilseydi her gece bir bi kaç yere gitmem gerekirdi benimde. dedi -haklısın dedim -hep bana hak verip durma çok kırdın kalbimi dedi -askerine nefret indirimi yapamaz mısın çok özledim seni dedim -numaramı değiştircem kelebek dedi -değiştirmene gerek yok ben aramam istersen dedim -seninle alakası yok elifin sana yazmasını istemiyorum artık dedi -peki bana verir misin yeni numaranı dedim -daha almadım ama şu an vermeyi düşünmüyorum dedi -haklısın benim yaptıgımı sen yapsaydın şu an seninle konuşmazdım bile dedim -aşkı tek başına yaşama kelebek dedi -elifden hiç bir çıkarım olmamasına rağmen seni üzeceğini bile bile egoistlik yaptım ne diyeceğimi bilmiyorum dedim -bende bilmiyorum dedi sonra ağlamaya başladı -ben seni gece gündüz düşünürken sen gidip elin kızları ile film izliyorsun hemde kendi evinde yapma bunları kelebek lütfen dedi -özür dilerim dedim -anca özür dilersin zaten kendine iyi bak dedi ama kapatmadı telefonu -ebruu dedim -ne var dedi -şu batan güneşlere sevinmemi sağla lütfen yoksa gerçekten hiçbir anlamı kalmıyor dedim ---kendine iyi bak kelebek kapatıyorum dedi -tekrar araya bilir miyim seni dedim -bilmiyorum dedi kapattı telefonu işin iyi tarafından bakınca ebrunun sesini duymuştum kötü tarafı henüz affetmiş olmamasıydı. ekşın çağırıyor koş dediler beyler her odaya girdiğimde hep tekmil verdim çıkarken girerken gerekli selamı verdim -emredin komutanım dedim -nerdesim amına çakim arkadaşım dedi -telefonla konuşuyordum dedim -eğitim timine sende katıl seni siktir edersem en azından bi boklar öğrenmiş ol dedi -emredersiniz dedim çıktım *eğitim timi yeni gelen askerlere koruma görevleri nasıl yapılır. kullanacakları silahları öğretmek genel askeri bilgiler bir de spor bölümünde komando eğitimi eğitim timi 6 hafta civarı ve bitince mavi bere takma töreni görevim fixlendi her sabah erkenden kalk traş ol üstünü değiştir diğer askerler mıntıka yaparken ben komutanın odasını sil süpür o gelince bi ihtiyacı var mı çay şeker poğaca neyse onları hallet sonra izin alıp sabah iştimasına katıl ve eğitim timi ile sabahtan akşama kadar yardır komutanın nöbetçi oldugu günler gece 1 e kadar uyanık ol yani o uyuyuncaya kadar bişey isterse getir istemezse o nerdeyse kapısında bekle şanslıysan subay astsubay gazinosunda oturur sende televizyon izlersin arasıra koğuşları ve diger yerlerde askerler ne yapıyor onu denetlerken askerlerin ondan nasıl tırstıgını izle zevk al olaylar böyle gelişirken artık geceleri koğuş yıkamaya kaldırılmadım kantine gittiğim zaman ufak tefek sudur kektir onlardan para almadılar benden üst devreler benden çekindiler komutan sayesinde ama belli de etmediler alt devre herzaman alt devredir kafama takılan bir olay vardı elif ** biladeri arayıp numarasını tekrar istedim -yaz amk şunu doğru düzgün bi yere sorup durma bana dedi -tamam artislik yapma ver dedim aldım noyu aradım elifi çaktırmadan sinsice daldım muhabbete -nasılsın iyimisin falan o da bi isyan amk -neden bana sevgilinin numarasını kendi numaran gibi veriyorsun dedi bana gider yapmasına çok kızdım ama karıya mahkumum amk onda var cevaplar o yüzden sabrettim -öyle olması gerekti kusura bakma dedim -bende şey sandım dedi o şeyin ne oldugunu bilmeye gerek yoktu -mesajlaştınız mı onunla dedim -hayır aradı beni dedi vay amk vay neler olmuş haberimiz yok -ne konuştunuz dedim -boşver dedi -anlat lütfen benim için çok önemli dedim -seviyor musun bu kadar ebruyu dedi -evet dedim -o seni daha çok seviyor bence dedi -nasıl? anlat hadi dedim -aradı beni kim oldugunu tanıttı. o gece hakkında bildiklerini söyledi. ne yaptıgınızı hiç sormuyacagım dedi. sonra bana seni sevip sevmediğimi sordu. arkadaş olarak evet seviyorum dedim o zaman sadece arkadaş olarak davrandığını umuyorum dedi. evet öyle davrandım dedim. sonra bak elif eğer ondan vazgeçemeyeceksen aradan çekilirim çünkü benim sevenlere saygım var dedi. çekilecek bir durum yok dedim o zaman sen saygı duy bir daha evine davet etme dedi. sonra telefonu kapattı ebru dedi. -başka görüştünüz mü dedim. -hayır dedi -emin misin dedim -evet dedi -tamam o zaman elif aşka saygı duy dedim. bende kapattım telefonu ** elifi ordayken sikmedim ama ebrunun taktiği ile de olasa manevi bir şekilde siktikten sonra keyfim yerine geldi orgazm sigarasını iç bahçede yaktım artık çevremde daha fazla insan oturuyordu bunda ekşın reyizin payı büyük olsada benim de yavaş yavaş insanlarla tanışmaya başlamış olmam ve can sıkıntımı gidermek için abazan askerleri toplayıp alanyadaki kelebek am peşinde uydurma hikayelerini anlatmam da etkili oldu ben anlattıkça çevre çoğaldı piçliğimiz ayyuka çıktı vay amk anlat hele derken beni dinleyenlerden azmışın kudurmuşa dönmüş olanları wc ye koşup şafalarını yazıyorlardı wc duvarlarına beyaz beyaz anlatabilme yeteneğini vücut diline yansıtabilirsen kaçarın yok dinlenirsin yine heyacanlı heyecanlı anlatırken birikmiş kalabalığın arasında tahmin edin kimi gördüm ekşın tam bana bakıyor hatta yarısını bile dinlemiş tepkisi aynen şu oldu -vay amına çakim arkadaşım ne oluyor burda herkes esas duruş tabi bende kulağımda bir çift parmak -ne anlatıyom amına çakim benim bile sikim kalktı deyip enseye tokadı da patlattı ben bişey diyemeden -cezan şu asker yarın çarşıya çıkıyorsun ferre dergi alıyorsun kışlaya yakalanmadan sokuyorsun bu seni dinleyen abazalara dağıtıyorsun. ben yakalarsam cezan askeri hukuka göre olur dedi. enseye bi tane daha patlatıp gitti o gider gitmez askerler yerde iptal gülmekten ben ense ağrısından gülemiyorum bile vay amk. çarşıya çık götün yiyorsa kışla nizamiyesinden içeri o dergileri sok sonra yakalanmadan askerlere dagıt göt lazım ama bi dakika lan çarşıya çıkıyorum amk dayanamadım beyler **ebru telefonu degiştirir ve ben onun numarasını alamam diye tekrar aradım merhabalaşma faslı bittikten sonra yine o siktir boktan cümleyi kurdu -ne var seviyoruz amk daha ne olsun -numaran aynı mı hala diye aramıştım dedim -demek ki aynıymış dedi -kapatayım o zaman dedim -sen bilirsin dedi -bana verecek misin numaranı dedim -hayır dedi -tamam rahatsız ettim o zaman pardon kendine iyi bakarsın dedim -dur bişey sorcaktım dedi -buyur dedim ama aklım hala o hayır da ağladım ağlayacam -arkadaş kalmak ister misin dedi -hayır dedim -neden dedi -bana kurduğun her cümlede tekrar ilanı aşkını beklemektense. delikanlı ayrılığımla oturum kendi kendime konuşurum. dedim -biraz delikanlı olsaydın arkadaş değil sevgilin olmaya devam ederdim zaten dedi -hiç kızmadım sonuna kadar haklısın. ben o eve girdim delikanlılıktan çıktım sen girseydin kalbimi tek verdiğim kişiyi orospu olarak anacaktım. dedim -arkadaş da olamayacağız öyle mi dedi -seni bu kadar severken arkadaş olamam git benim yaptıgımın aynısı sen yap bende senin benden nefret ettiğin kadar nefret edeyim sonra yaşanan yıllar hatrına arkadaşlığa bende katlanayım dedim -ben sen değilim kelebek dedi -biliyorum ebru özür mü? istiyorsun bir milyon kere en içten dileklerimle. pişmanlık mı duymak istiyorsun? allah binbir türlü belamı versin. bana cesurca git de giderim ama beni uzakta tutup kalbimi kendine çekme dayanamam arkadaşlık aşkına dedim -kapatmam lazım dedi kaçmak istiyordu çünkü ne istediğini o da bilmiyordu onu arayacak olan kişi yine ben olmak zorundaydım -tamam dedim -sonra arayayım mı yine dedim -sen bilirsin dedi -ben aradığımda arkadaşın olarak konuşmam haberin olsun bir rahatsız olursan aşkımdan sıkılmadan yüzüme kapat çünkü kızacak bir sevgilim olmaz artık dedim ---tamam dedi -o zaman görüşürüz kapatmam lazım dedim kapattım onu tekrar aramak için kaybettiğim tek zaman tekrar numaraları çevirip onun cevap vermesini beklemek oldu -efendim dedi -merhaba aşkım seni çok seviyorum nasılsın dedim hiçbirşey diyemedi bende zaten beni bir anda affetmesini bekleyip iyiyim aşkım sen nasılsın bende seni çok seviyorum demesini beklemiyordum eğer öyle yapsaydı götüm iyice kalkacak ve ona karşı ne hata yaparsam yapayım onu kaybetmeyeceğimi düşünecektim ama onsuz da yapamıyordum özledim onun aşkım demesini seviyorum demesini onu kırdığım için mantıklı olarak dememek hakkıydı ama hangi aynştayn aşıkken kalbine söz geçirebilmiş ki ben gecireyim ama istiyordum lan işte amk seviyorum demesini -orda mısın aşkım dedim -burdayım kelebek dedi -en çok neye dua ediyorum biliyor musun dedim -bilmiyorum dedi -allahın bana verdiği yeteneğe dedim -anlamadım dedi -kalbim mesaj gönderiyor beynim yorumluyor dilim dönüp sana seni seviyorum diyor. bunları derken gözlerim ışıldıyor ve kulaklarım tekrar duymayı bekliyor neyse tamam bu kadar risk aldığım yeter en azından sen suratıma kapatmadan ben kapatayım ki şansım devam etsin bir dahaki aramalarımda haa bu arada unutmadan seni seviyorum dedim. biraz bekledim hani bende der mi diye ama demedi sonra yavaşça telefonu kapattım halimden bi haber olan asker panpalarım olayı tüm tabura yaymış ekşın reyiz kelebeği nasıl siker diye onun makarasını yapıyorlar olm ne bok yicen sokabilcen o dergileri diye bana takıldılar ---yardımınız lazım tek başıma sokamam dedim -anlat amk ne yapacaz dediler planımı anlattım riskli ama ok verdiler yukarı bölük yazanesine çıktım yazıcılarla makara yaparken yan odadaki ekşın -amına çakim arkadaşım burda mısın gel yanıma dedi sesimi duyunca girdim emredin komutanım dedim -sen ne yaptıgının farkında mısın amına çakim arkadaşım dedi -emredin komutanım dedim -böyle hikayeler anlatıyon sonra birbirlerini sikecekler amk başımı belaya sokacaksın benim cezanı kestim kışla giriş nizamiyesine haber verdim seni baştan sona arayacaklar getirir ve yakalanırsan askerlik boyu çarşı yasağı o dergileri getiremezsen emre itaatsizlikten askeri disko cezaevi getirir ve bana yakalanırsan da dayak yiyeceksin haberin olsun arkadaşım dedi -emredersiniz dedim -şu imzalanacak defterleri getir dedi -emredersiniz dedim gittim getirdim imzalarken odada bekledim çıkabilirsin demediği için imza atarken -kitap okur musun dedi kitaplığa baktım kütüphane amk hepsini bana özet çıkar der bi de onunla uğraşmayayım diye -hayır komutanım dedim -amına çakim kusura bakma arkadaşım senin için ferre kitaplar koyamadım kitaplığıma dedi gülümseyerek -kitaptan okumam genelde komutanım dedim -vay amına çakim gel buraya dedi o askeriyede ki kısa saçın dezavantajını tekrar yaşadım enseye inen tokatla biraz ensede saç olsa en azından şiddeti azalırdı imzaların bitmesini bekledim hepsini kapattı defterlerin imza işi bittiği için -başka bir emriniz var mı komutanım dedim açtı klasik müziği kulaklığını takmak üzereyken -rahatsız etme dedi -emredersiniz dedim **loreena mckennitt hastasıydı bende çok severim çıktım akşam iştiması komutanlık saati derken yat iştimasından sonra sızmış kalmışım ertesi gün yine kalk odasını temizle derken o da geldi -bir emriniz var mı komutanım dedim -yok canım sağol dedi bana canım diyorya akşam çarşı dönüşü canım benim diyerek sikecek adam ben ise hala ne bok yiyeceğime tam olarak karar veremedim sabah iştimasından sonra -defterini al gel amına çakim arkadaşım dedi daha çarşı defteri bile yok bende acemilikteki çarşı defteri geçerli olmuyor kantinden aldım yazıcılar gerekli şeyleri yazdılar tabur komutanına götürüp mühürlendi imzalandı artık çarşıya çıkma işlemi hazırdı üstümü değiştirdim bölük komutanı imzasını aldıktan sonra da -inşallah başına iş açarsın arkadaşım ben çok sevmem artisleri dedi -emredersiniz dedim çarşıya çıktım akşama kadar gezdim küçükyalıda fazla bilmediğim için götüm yemedi kadıköy veya başka bir yere gitmeye adaların karşısında bir yere oturdum yattım yemek yedim gazete okudum çay içtim derken akşamı ettim dönüş vakti geldi ben nasıl çıktıysam öyle nizamiyeye geldim nizamiyede kilodu açıp onun içine bile baktılar ama bi bok yok ki bulsunlar amk tabura döndüm saat 5 e 10 filan vardı en geç dönüş saati 5 ti ve saat 5 aynı zamanda komutanların lojmanlara dönüş saatiydi 5 e gelmesine yakın ekşın beni gördü servise binecekken -amına çakim gel arkadaşım buraya dedi deli gibi koşarak yanına gidip emredin komutanım dedim çok yüksek sesle -soktun mu içeri dedi -emrettiğiniz gibi komutanım dedim -nerde amına çakim dergiler dedi -askerlere dağıttım komutanım dedim -vay amına çakim servis kalkıyor şimdi yarın sabah hatırlat sabah ereksiyonu ile sikecem seni dedi -emredersiniz komutanım dedim **iştimaya katıldım akşam iştimasına iştima bitimi ile akşam yemeğinden sonra ki boşlukta askerlerle toplandık olayı anlattım böyle böyle yaptım diye onlar zaten görevlerini biliyorlardı anlaşma sağladık bunun şerefine bir hikaye daha anlattım ve koştum telefona kimi aradım ? önce can beyler annemi hayır dualarını sözlü olarak duyup ellerinden manevi bir şekilde öptükten sonra sıra geldi canan'a çevirdim numarayı cevap yok tekrar denedim yok gittim iç bahçede biraz oturdum sonra redial ama yine yok o gece o telefona cevap alamazsam yatamayacağımı biliyordum alamadım cünkü yat iştiması için koğuslara gittik yatamadım yattığıma uyku denmez kimileri sınırlarda düşmandan gelecek kahpe kurşun korkusu ile nöbet tutarken o gece ben sevdiğimden gelebilecek ayrılık kurşunu korkusu ile sabaha kadar nöbetini tuttum hala bir umudu olan aşkımın bu kadar dert arasında ekşın reyizin ereksiyonu ile de uğraşacaktım sabah odasını itina ile silip süpürdüm paspasladım masasını düzelttim benim yapmamdan nefret ettiği halde botlarını boyadım ve geldi hemde ben botları boyarken -amına çakim arkadaşım sana boyama demedim mi dedi -zaman kaybetmeyin bu sabah daha önemli işleriniz var diye boyadım komutanım dedi -vay amına çakim hatırladım arkadaşım iştimadan sonra topla gel o arkadaşlarını dedi -emredersiniz dedim iştimadan sonra cesur oldugunu düşündüğüm bi kaç tanesini alıp odasına gittik tek tek sordu herkese dergi nerde diye hepsi okuduk göreceğimizi gördük sonra yırttık attık komutanım dedi -tamam sizde suç yok siktirin gidin amsalaklar dedi ***onlar dağıldı odadan bende kaçmaya teşebbüs edercesine -bir emriniz var mı komutanım dedim kapı eşiğine yaklaşarak hafifte bir gülümseme ile -gel amına çakim dedi -emredin komutanım dedim önce surata bir tane vurdu -sokmamışsın içeri hiç bişey götüne kadar arattırdım neden yalan söyletiyorsun askerlere dedi canımdan bezdim amk.ne bok yicektim amk başka yol mu vardı -emredersiniz komutanım dedim. konu ile çok alakasız bir şekilde -niye yalan söylüyorsun diye bir tane daha vurdu benim gözümden yaşlar akmaya başladı beyler ağlıyordum ama zaten alışkın oldugum tokattan dolayı değil ebrusuzluğa alışamadığım içindi göz yaşlarım -emredersiniz dedim yaşlı gözlerle yine vurdu -emredersiniz dedim -siktir git elimde kalacaksın amına çakim dedi beni yediğim tokatlar sikimde olmadığı için ona -başka bir emriniz var mı dedim tekrar ama boynumu hafif yana kırıp yüzümü tokat yemeye hazır hale getirerek tekrar vurmak istiyorsan vur sikimde degil dercesine -yok dedi çıktım eğitim timi için diğer tertiplerin yanına katılmak zorunda idim ama telefona koştum yine çevirdiğim numara bu defa cevap verdi artık kendimde neden dün gece cevap vermedin diye hesap soracak erkeklik kalmamıştı ekşın reyiz sağolsun dayağın etkisi ile zaten doluydum -efendim dedi -merhaba aşkım dedim ağlamaklı bir sesle -ne oldu dedi. -bişey yok aşkım merak etme sen beni sadece sesini duymak için aradım. kendine iyi bak dedim.ama onun beni hala düşünerek ne oldu demesi ben üzgün oldugumda tesellim olan kişinin hala destekçim oldugunun hissine kapılmam daha çok ağlamama sebeb oldu -üzme kendini geçiyor günler ne kaldı ki bitmesine dedi o hala askerlik derdinde ben onsuz ölüyorum haberi yok -gitmem lazım tosbiş kalbime emanetsin dedim -tamam dedi. kapattım telefonu **yardırarak eğitim time gittim eğitim timinde ekşın reyize bir çözüm bulmam lazımdı böyle sabah akşam dayak olmazdı amk aynı akşam ekşıın nöbeti vardı zaten uykusuzum dayak yemişim bi ton eğitim timinde yat sürün sevgili ile aramız hala muallak eh be ebecim sende haklısın bu kadar derdin hepsini sana bu yaştan sonra yaşattı hayat akşam ekşın subay astsubay gazinosundayken zap yapıyordu kanallar arası tek bir sahne gördüm rahmetli sunaldan kovmirim la puşto kovmirim ben kendimi kovdurabilir miydim?? kovdururdum ama yapmadım çünkü birden bir cep telefonu sesi duyuldu ekşın yerinden kalkarak -amına çakim yakaladım seni arkadaşım dedi koştu subay ast subay gazinosundaki çaycılık yapan askerin yanına telefon hala çalıyor ben ve çaycı da ne bok yiyor lan bu diye ona bakarken o da her tarafı arıyordu telefon nerde diye -bi telefon çalıyor ama sizin telefonunuz galiba komutanım dedim -nerde amına çakim dedi -masanın üzerinde komutanım dedim -vay amına çakim melodiyi değiştirmiştim unutmuşum dedi bu adam bırakılır mı amk. biz hafiften gülümserken tehdit geldi -bu olay duyulursa siktiğim asker sayısı populasyonunda(nüfus)iki tane artış olur haberiniz olsun dedi ---hangi olayı komutanım dedim. -aferim arkadaşım dedi aferim duyunca sağol demek farzdır askerde bana sen yatabilirsin dedi ekşın -bi telefon açabilir miyim komutanım dedim -tamam görüşme bitince bana tekmil vermeden gitme dedi -emredersiniz dedim koştum telefona ebruyu aradım. öyle kolayda değil beyler kart dayanmıyor amk. masraflı iş sürekli cep tel nosu aramak -merhaba ebru nasılsın dedim -iyiyim sağol dedi -bende iyiyim sende sağol dedim -iyi dedi -sınavların nasıl geçiyor dedim -bitti alanyaya gideceğim dedi vay amk yaz tatili geliyor ebru alanyada olacak ama vatan bana mı emanet ben mi ekşına emanetim yardırıp duruyoruz -iyi yolcular dedim -aşkım demiyorsun artık dedi -anlamadım dedim -aşkım diyorum demiyorsun artık dedi -lütfen tekrar et ebru sesin gelmiyor dedim çok iyi duyuyorum aslında ne dediğini aşkım diyor eskiden sürekli dediği gibi başka anlamda kullanıyor ama yine de diyor duymak da acayip ediyor beni offf çekip yedi tepesini sallayasım geliyour istanbulun -yok bişey neyse dedi -ne demiyorum sana dedim anladı amacımı tekrar tekrar duymak istediğimi -sen ne demek istersen onu dersin sorun yok benim için dedi -platonilerle bile olsa seni sevmek hala çok güzel dedim bunu derken ilk günler kadar heyecanlanlıydım durum nerden nereye gelmişti **elifi bulsam askerlik boyunca geneleve dahi gitmemiş askerlerin arasına atmak istiyordum ben yine ebruya aşk durumumu itiraf edince utandı mı sıkıldı mı yoksa duymak mi istemedi bilinmez telefonu kapatmak istedi -neyse görüşürüz az bir işim var dedi -tamam kendine iyi bak dedim kapattım telefonu iç bahçeye gidip kimse yokken bir sigara yaktım ekşın sıkılmış aşşagı inmiş beni telefon kulubelerinin orda görmeyince saga sola bakmış silahlıktakine sormuş sonra o da dışarı gelmiş ama ben boynum önde alnım bir avucumun içinde kara kara yere bakarken onu farketmemişim bile sigara bitinceye kadar izlemiş dalg��nlıktan izmariti yere atınca -amına çakim arkadaşım yakaladım seni dedi işin gücün yok mu amk ekşın yaa -emredin komutanım dedim -mıntıka zamanı gelmiş şu iç bahçeyi bi elden geçir dedi bi izmarit attım diye koca bahçedeki tüm izmaritleri yarı aydınlıkta topladım gittim mıntıkayı yaptığıma dair tekmil verdim hiç üşenmedi iyice her köşesine baktı var mı diye ama bulamadı git yat veya tamam demeden çekti gitti yine odasına odasına gidip bir emriniz var mı komutanım dedim olmadıgını söyledi bende gittim yatağa biraz uzandım ama içimdeki sıkıntıyı gidermek için arka arkaya sigara yakmam gerekiyordu uyumak inanın mümkün değildi herşey bu haldeyken aşşağı inmek yasak wc de sigara içmek yasak ekşının nerden çıkacağı belli değil ama yine de yakalanmadan hızlı hızlı wc de bir tane içtim biraz debelendikten sonra uykuyu da becerdim günler eğitim timinde hızla geçti artık ebruyu aramaya korkar olmuştum çünkü o kadar uğraşıma rağmen bana karşı hiçbir yumuşaması en azından bir kez daha konuşalım demesi yoktu öyle ki konuşmalarımızda benimle mecburen konuşuyor gibi geliyordu yılların hatrına bir askeri üzmemek için gibiydi herşey denemedim mi denedim unutmayı **ben denedikçe daha çok acı çektim beni tek mutlu eden şey tekrar beni sevebileceği ihtimali kalmıştı anladım ki ne kadar üstüne gidersen unutmaya çalışmanın o kadar götüne giriyor herşey boş zamanlarda askerlerin eğlenmek için yaptığı makaralar bile sıkıcı geliyordu lan kelebek bişey anlat da gülelim diyenlere ana avrat sövesim geliyordu nasılsın diye hal hatır soranlar bile herşeyi tekrar hatırlamama sebeb oluyor çektiğim acılar tazeleniyordu demekki neymiş aşk acısı ile askerlik aynı hayatını birleştirirsen doğan çocuğun ismi ''hayat'' olurmuş ama en ızdıraplısından tek ekşın değil diğer komtanlarda bir acayip bana kalırsa hepsi bir acayip hepsi otorite kurmak komutan olduğunu farkettirmek rütbelerine saygı duyulmasını isteme derdinde onlarda haklı askerler çok fena çünkü biraz yumuşayan askerlerin kötülüğünü istemeyen komutanların burnundan getiriyorlar yavşaklıklarıyla askerlere karşı iyi tutumlu olan komutanların nöbetlerinde inanın daha uzun iştimada bekliyoruz herkes nasıl olsa x komutan bişey demez ceza vermez diye ne sıraya geçiyor ne laf dinliyor ne de esas duruşu esas duruş gibi yapıyorlar bir kaç uyarılma sonrası anca kendilerine geliyorlar artık askerlerden bıkmış bazı komutanlar psikopat ayağına yatıyor bazı komutanlar hiç bir askeri sikine takmıyor hiç biri ile muhattap olmuyor yanlışını gördüğü askeri direk mahkemeye veriyor veya hakkında yazılı işlem başlatıp kendi bölük komutanına teslim ediyor bazı genç komutanlar kimi örnek alacagını ve ne yapacağını tam olarak tecrube azlıgından dolayı bilemediği için daha tehlikeli olabiliyorlar kolay değil 500 tane 20li yaşlarda hepsinin muhtemelen en az bir tane sorunu olan ve bu sorunlardan kurtulabilmek için piçlik peşinde olan askerleri idare ve komuta etmek geçmiyordu beyler günler geçiyordu ama geçmiyordu işler yeni gelmiş olmak çevrede neler olup bittiğini izlemek aslında benim için bir avantajdı askerleri ve komutanları ve düzeni yeni tanıyordum yani tam alışmadığım için herşeye sıradan ve rutinleşmemişti henüz askerlik ama o yoktu onun olmamasına da alışamamıştım henüz kalbim sıradanlaşamadı rutinleşmedi henüz ayrılık çatır çatır birini sikerken yakalansam bu kadar üzülmezdim bu kadar dert olmazdı bana ** hafta sonu nizamiyeden telefon geldi benim ziyaretçim gelmişti istanbulda bir dönem alanyada beraber çalıştığımız bir arkadaşım vardı mecidiyeköyde oturduğu için karşılaşamadık ben anadolu yakasında oldugum için ama bir iki kere telefon açıp çarşıya çıkınca haber vermemi yanıma geleceğini vakti olursada ziyarete geleceğini söylemişti demekki gelmişti kamuflajları giyip gittim yasaktı çünkü askeri eşofmanla gitmek biz henüz kep takıyorduk mavi bereyi eğitim timi bitmediği için haketmemiştik bi tane üst devre al olm havan olsun amk giy şunu öyle git dedi neyse aldım bereyi gittim görevli asker sizinle görüşmek isteyen kişi nin ismi ebru ... görüşmek istiyor musun tanıyor musun dedi ebru mu?? istanbula mı gelmiş beni ziyarete hemde düzeltecek saç yokki söyle bir yana alsam elim ayağım nereye gitti lan benim neden heyecanlıyım bu kadar gözlerim neden sürekli ufuktan belirecek kişiyi gözlüyor ve çıktı beyler belirdi ilerden yavaş yavaş geliyor bi kaç adım sonra beni gördü hadi gül bi kere ebru bir gülümseme lütfen içim ısınsın da korkmayayım artık yüzükleri elime teslim etmeye geldiğinden gülmedi beyler -merhaba dedi sadece sarılmadı bile oturduk kamelyaya -ben bişey içer misin diye sordum -hayır içmeyecem dedi -bişey yer misin dedim -hayır dedi -borç tahsil etmeye gelmiş gibisin dedim konuşmadı ---kiminle geldin dedim -okuldan bir kız arkadaşım burda kalıyor ama yanında kalmayacağım gece dönüyorum dedi -gezmeye mi geldin dedim -evet istanbulu görmeye geldim dedi -bende istanbulun bir parçası olduguma sevindim dedim -sana birşey vermeye geldim dedi yüzükleri verecek sandım beyler herşey bitti diyecek sandım hani birden ağlama hissi duyarsınız da yaşlar nerden çıkacağını bilemez genzinizde kalırya bir kaç damla o modla ne vereceksin dedim cüzdanından şimdinin parası ile 10 lira çıkardı -bunu al dedi şaşkın şaşkın baktım hiç bişey anlamadım -karnın mı acıktı bişey mi istiyorsun kantinden ben alırım var param dedim -hayır dedi. içeriye sokmaya çalıştım ama almadılar seneler geçirdik seninle .her anını çok sevdim seninle olmanın dün gibi her saniyesi ezberimde. hiç sana yanlış bişey yapmadım hep sana ait kaldım. hergün benim seni sevdiğim kadar sende beni seviyor musundur diye merak ettim.ama hiç ikna olmadım hep kendim seni daha çok sevdiğimi hissettim. beni sevdiğini biliyorum. yada belki de sadece inanmak istiyorum sevdiğime burda mutlaka satıyorlardır.bu parayı al git bir kalem bir defter al sonra ne kadar dolu aşk yaşadığını hatıralarımızı yazarak anlat dedi -anlamadım ki dedim -laf olsun diye mi sevdin beni bu güne kadar dedi -hayır dedim -kalbin beni sevmeye alıştı diye mi seviyorsun dedi -hayır dedim -hayatında sırf biri olsun diye mi sevdin beni dedi -hayır dedim -o zaman ispatla kelebek dedi -ne yapmamı istiyorsun anlamadım dedim -beni sevdiğine inanmak istiyorum. sensizlik ne kadar zor oluyor bilemezsin kelebek. uykular girmiyor her hatıra saniye saniye gözümün önüne geliyor. sensizken bunlarla boğuşuyorum en az benim kadar beni seviyorsan her anımızı hatırlarsın o zaman inanırım sana dedi. anladım ne demek istedigini ama boku yemiştim amk. tamamen bir zaman karmaşası geldi gözümün önüne zaman dizini beynimle ön sevişme yaptı oraya gittik buraya gittik onu konuştuk bunu konuştuk şunu dedim bunu dedi vay amk ne bok yicem lan ben -bu mu affetme sebebin olacak dedim -evet dedi ---hala seni sevdiğime inandıramadım demek dedim -inandıklarıma tezat şeyler yaptın kelebek dedi baktım konu yine elife kayıyor kabul ettim tamam dedim -uçağım kalkacak gitmem lazım dedi -bir kere sarılabilir miyim dedim elini elimin üzerine koydu. -seni sevdiğime pişman etme. boşuna sevmişim dedirtme lütfen dedi bu nasıl bi istek amk. yazarak olur mu. -tamam dedim. ayağa kalktık ben sarıldım o da mecburen sarıldı ama mecburiyet gitti bir süre sonra ne kadar özlediğini ima eden bir sarılma oldu gözleri dolu dolu mu desem yoksa umutlu mu desem. yoksa yalvarır bir şekilde mi desem -kendine iyi bak dedi döndü gitti peki nasıl yazacaktım her hatırayı bölüğe döndüm biladeri aradım şu verdiğim adrese acil olarak şurda duran defterleri gönder dedim (ebruya yazdığım mesajlar)bana hediye ettiği istanbuldaki arkadaşın evinin adresini verdim pazartesi ekşın reyize sordum onları içeri sokmamda bir sakınca var mı diye ne kadar dedi bi kaç defter dedim gözü korkmasın diye -amına çakim hepsini okumam lazım arkadaşım. gizli birlik burası dedi -okuyun komutanım dedim -begenmezsem acısı çıkarırım arkadaşım dedi. -emredersiniz komutanım dedim -tamam getir amına çakim dedi. nizamiyeye ben haber veririm dedi plan şuydu beyler.ben ne yazmışım mesaja o ne cevap vermiş olabilir. mesajlardaki ipuçları ile nerde buluştuk ne zaman ne hissettim onları bulup ebruya istediğini vermek ** **gittim önce bir defter aldım deftere benim için ön hazırlık oldu ilk önce tüm ilklerimizi hatırladığım kadarıyla yazdım tarih dizini olmadan çünkü ilk defa denize gittik nasıldı onu hatırlıyorum ama tarihini veya neden önce veya sonra oldugunu bilmiyordum düşündüm düşündüm o böyleydi bu böyleydi ne hatırladıysam yazdım ekşın reyize defterler gelinceye kadar mükemmel ötesi askeri disiplinle yaklaştım onun çok sevdiği emir tekrarını yaptım hep yüksek sesle tekmiller verdim nizami bir asker oldum hiç kimseye bulaşmadım mıntıkalarda arazi olmadım ebruyu da arasıra arayıp nasılsın iyi misin dedim bunun ötesinde hiç bir konu açmadım sadece olagan günlük şeylerden bahsettim ona gereksiz gereksiz şunu yaptım bunu yaptım iştimaya gittik koştuk süründük yattık kalktık aşkım demedim hiç bir cümlemde veya herhangi bir sevgi belirtisi defterler geldi ekşın reyiz e getirdim -amına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi -alabilir miyim o zaman komutanım dedim -hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi 4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile hergün alabilir miyim komutanım dedim -daha okumadım amına çakim arkadaşım dedi 4üncü gün bana acımış olacak ki -al tamam gerek yok okumama dedi tarihli ilk mesajdan başladım okumaya hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi 45 gün civarında sürdü yazmam cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım bu sürede eğitim timi bitti **berelerimizi taktık eğitim timinde ikinci oldum avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık yapmak sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile ödüllendirmek oldu ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım hep mutlu görünmeye çalıştım ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar yaptık hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti -beni hala seviyor musun kelebek dedi elime düştü mü düştü şu soru müstahak oldu ona -sen beni seviyor musun? -önce ben sordum dedi -artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim -tamam dedi -sen seviyor musun dedim -bilmiyorum dedi bir aşık için en son duymak isteyeceği laf amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek -öğrenince haber verirsin dedim -tamam dedi kapattık yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi en azından küfür yoktu genelde şiirsel bir yazım dili vardı kısaca örnek vermek gerekirse *****saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın uyandığımda yanımda olmadığına isyanım telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın gülcülerle muhattap olma sebebim yüzüme giden damarların açıcısı bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin haylazlığımın kulağından tutan avuçlarıma sıcaklık katan gönlümdeki tatmin yüreğimdeki yaşam azmimdin **diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri her satıra dayanan bir anı vardı. 12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum 10 gün civarında hep eksik bişey yazdım mı diye düşündüm ekşın kitabı istedi çünkü biliyordu uğraştığımı özel komutanım desemde -amına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim mecbur okumam lazım dedi çaresiz getirdim bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde sonra yanına çağırdı -vay amına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi durumu anlattım en baştan sona kadar inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile cezalandırdı -amına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın sikmişsindir sen o kızı dedi yapmadım etmedim desemde inandıramadım herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi -komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim tek tek kendisi zımbaladı -adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi ekşın on numara adamdı beyler tanıdıkça çok sevilecek bir insan mükemmel ötesi komik ve zekiydi haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de götürürdü diğer göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber ama yarı yolda kalanları döverdi kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz olma komutu verir sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi **ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri -amına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım diye siktir ederken aynı anda döverdi de hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi -amına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi subay astsubay berberine -amına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz bir matemetik işlemine sokardı ebruyu aradım -nasılsın dedim -bilmiyorum dedi -neden ne oldu dedim -birisi kitap göndermiş dedi -beklediğin birisi mi göndermiş dedim -evet dedi -demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim -sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi -arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim -evet dedi taa amk o arkadaşlığın -tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim -bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi -belli olmaz dedim nasıl belli olsun amk ekşın var -tamam çıkarsan görüşürüz dedi -ne görüşecez dedim -sana bişey vercem dedi o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk -söyleyemez misin ne vereceğini dedim -hayır pazar çıkarsan görüşürüz -tamam dedim ekşına gittim -bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim -olmaz amına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi sesim soluğum kesildi amk **-haftaya çift çıkarsın dedi -komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim -amına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım amına çakim göndermiyorum dedi -ebru gelecek komutan��m dedim -ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için -emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim -yok amına çakim dedi akşam defterleri imzalamaya götürdüm bi kere daha sordum yine olmaz dedi ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla öğle yemeğinde yine sordum yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi akşam oldu ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim -çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi iyice sinirlendirdi amk -o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim beni bi güzel dövdü beyler -bana mı yapıyon amına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp sike sike yine yapacaksın dedi -razıyım komutanım dedim baktı dayaktan uslanacak gibi değilim git bana astsubayı çagır dedi o geldi bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni tehdit etti dedi astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı herşey hazırlandı en son yine ekşının imzasına kaldı iş ben götürdüm imzalatmaya imzaladı -başka bir emriniz var mı dedim -git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi emredersiniz dedim gittim aşşagı yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi bana koştu **-olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen biraz daha durdum yanına gittim tekmil verdim -amına çakim ben sana gelme demedim mi dedi -bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim -sen dans etmeyi biliyon mu amına çakim dedi -eh işte biraz komutanım dedim -hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim amına çakim dedi piçe bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk.şaka yaptıgını öğrenmesem ana avrat söverdim yok lan sövemezdim götüm yemezdi amk -isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım dedim -gerek yok amına çakim dedi -emredersiniz dedim gittim cuma geçti ses yok cumartesi zaten izin günü gelen yok pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için beni gördü -disco da neden degilsin amına çakim arkadaşım sen dedi -bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim -vay amına çakim beraber bekleriz o zaman dedi emredersiniz dedim 8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum gönderecek diye 9 oldu yine yok sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca her saniye ona küfür ettim birden kapıyı açtı -amına çakim arkadaşım gel buraya dedi -emredin komutanım dedim -çarşı defterini getir dedi -emredersiniz komutanım dedim getirdim imzalarken -ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi
0 notes
dancewithkoala · 7 years
Note
haha amınakodum tuğcemi gelcek veya şevvalmi gelcek güldürme beni tatlım dikkat edinde teyze olma elifden dolayı
TCP hakkında ne biliyosun?
0 notes
romancexdizis · 8 years
Quote
Incluso ahora, cuando estoy tan enfadada contigo no puedo permanecer lejos de ti. Quiero apoyarme en ti.
Elif Denizer, KPA
0 notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 20
21 notes · View notes
selenamariegomezco · 5 years
Video
Kara Para Aşk 💎💕😍 #KaraParaAşk #ElifDenizer #OmarDemir #Turkey #Series #EnginAkyürek #TubaBüyüküstün https://www.instagram.com/p/BuJ6xbSDJMe/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1dpashrwerkkg
0 notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 20
10 notes · View notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 25
8 notes · View notes
9in9 · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 12
14 notes · View notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 20
8 notes · View notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 20
8 notes · View notes
9in9 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kara Para Aşk episode 25
6 notes · View notes