iz the concept of identity-affirming activitiez like… a thing, outside plural spaces?
like “doing things you like” is, “having something important that you do” is, but what about “things that strengthen your sense of self and identity as an individual and that are necessary to be grounded in ur selfhood”?
i think plural ppl focus more on it becuz affirming individual identities iz. much more of a Thing We Do, but i also think itz just a basic need
İstanbul'un denizinin kokusundan sonra, minnak kitaplığımı mı özlüyorum en çok? Odamın kokusu da dahil mi buna? Aslında çocukluğumun kokusu mu o? (Hem neden istisnai biçimde göğsümde atan özlem duygusunun, mutlaka bir koku ile örtüşmüşlüğü var? Ve özlem gidermek neden sıkı sıkıya sarılmak bir kokuya? Ve ben neden yine Sabahattin Ali gibi bütün bunları "yeis içinde" betimlemelerle yazıyorum?)
Varlığını unutup ansızın aradan çektiğim bir kitabımın sayfalarına iliştirdiklerimin, notlarımın; sanki asırlar ötesinden ve başka birindenmiş gibi, beni şaşırtmaları falanlar filanlar... (İlk gençlik yıllarım ile flörtleşiyoruz.:)
Neyse, bugünün teması şu ki: Dizginlenemez serseriliğim ve ben, yıllar sonra açtık şu kitabı. Onunla da aramıza asırlar girmiş sanki. Mesela İstanbul'a küskünüm ya ben aslen, artık. Dönüş yollarını kendime doğru kilitleyen kaç tane kırgınlığı üstlendiysem, yıllara varacak ayrılıkların kabulüyle vedalaşıyorum ya onunla: Yine de Üvercinka’yı ve zamanını sevgiyle anmak için araladım kitabı, boynuna doladığı ip ile. Kitabın bütünüyle, kaç tren yolculuğunda ve kaç şiirle saatlerime eşlik ettiğini unutmuşum. Unuttuğum pek çok minik imge de iliştirmişim sayfalarının arasına. Ki en çok sonbaharı anlatanların ve gelinciklerin tutkunuyum lakin neden, gelinciklerim yokmuş o zaman? Baharım yokmuymuş? Kalbim sonbaharda mıymış? Şimdi hangi mevsimdeymiş?
İyi ki diri kalmış o sonbahar. İyi ki eskimemiş. Ve bu metinde anlatılmak istenen neymiş? (Keşke İlayda yine mektup yazsaymış, girişi - gelişmesi - sonucu falan olsaymış.)
Allah Kur'an-ı Kerim‘i bizim için indirmiştir. Ama biz onu kendi aklımıza ve kalbimize indirmek yerine bir duvarda ya da kütüphanemizin en ulaşılmaz rafında tozlar içinde tutuyoruz.
“İndirdiğimiz bu Kuran feyz kaynağı, mübarek bir kitaptır. Ona uyun, emirlerine bağlanın ve Allah’tan korkun. Tâ ki merhamet olunasınız.” (En’am Suresi: 155)
Cenab-ı Hakk *Bu gece, yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbeti ile müşerref kıldığı Habîbi Resûl-i Zîşân Efendimiz hürmetine,* biz âciz kulunu afv-ı İlâhî’sine, feyz-i İlâhî’sine ve rızâ-yı İlâhî’sine mazhar eylediği *Kullarından* ve *Bu gecenin feyzinden, bereketinden* hakkıyla istifade eden kullarından Eylesin İnşaAllah.