Tumgik
#haysiyetsizlik
musfika-hanim · 1 year
Text
çevremde yakın tanıdığım üç tane yeni evli gencecik insanların boşanma davası açtığını öğrendim. içimde bir şeyler koptu. hele de birine çok üzüldüm. daha yeni bir evladı var, diğerine farklı üzüldüm. erkeklerin para kazanınca, yokluklarında, en zor zamanlarında yanlarında olan, onları her haliyle destekleyen kadınları bırakmaları vicdansızlık, haysiyetsizlik, şeref yoksunluğu değil de nedir? yazıklar olsun gerçekten.
15 notes · View notes
menemennpastirma · 1 year
Text
Tumblr media
Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak marifet değil, kimliksizlik, haysiyetsizlik alametidir.
- Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
2 notes · View notes
ruhsuz-hayalet · 2 years
Text
İki yüzlülük nedir?
İki yüzlülük nedir? Kimlerde görülür?Neden insanlar arasında iki yüzlü karakterler vardır?Neden 2 insan arasında geçen sıradan eleştirel bir konuşma bir başkası tarafından yanlış algılanıp saçma sapan dedikodulara dönüşür?İki yüzlü olma belritileri nelerdir?Haysiyetsizlik,korkaklık,birini sürekli taklit etme isteği iki yüzlü olmanın gerekçesi midir?İki yüzlü kişiler yıllarca süren dostlukları güvenleri bir anda yok edebilir mi?Peki bir anda yok olan arkadaşlıklar gerçek arkadaşlıklar mıdır?Gerçek arkadaşlıklar ne kadar sürede oluşabilir?1 ay 1 hafta 1 yıl gerçek arkadaşlıklar için yeterli bir süre midir? Ve daha sayabileceğim yüzlerce sorum varken hayata,ben yine ve yine susmaya karar veriyorum.Her sesimi yükselttiğimde hayatın bana olan acımasızlığı görevinin başında olucağını her zaman belli ediyordu. Taa ki şu zamana kadar...
6 notes · View notes
benimpencerelerim · 3 months
Text
HAYSIYETIN SOSYOLOJISI
Haysiyetin Sosyolojisi
Tumblr media
BESİM F. DELLALOĞLU
21 Nisan 2022
Otoriter rejimler haysiyet celladıdır. İnsanda haysiyet de, şahsiyet de bırakmaz. Çünkü herkes otoriteye benzemek zorundadır. Her şeyin, herkesin yekpare bir otorite etrafında, neredeyse onun klonları olarak vücuda geldiği ortama artık toplum demek bile mümkün değildir. İşte en vahimi de budur: Herkesin birbirinin neredeyse aynı olduğu yerde aslında kimse kalmamıştır. Elbette haysiyet de.
Haysiyetin insanlar arasında en eşit paylaşılmış şey olmadığı kesindir. Bu yazının ilk cümlesi de Descartes’a nazire olsun. Özellikle de onun Yöntem Üzerine Konuşma’sının ilk cümlesine. Bazı insanlar haysiyetlidir. Bazı insanlar haysiyetsizdir. Aradaki fark emektir, ilkedir, sürekli üstüne koymadır. Haysiyet bazen istikrardır, tutarlılıktır. Bazen ise vazgeçebilmektir, kapıyı çekip çıkmayı bilmektir. Ancak bütün bunların böyle olması haysiyetin doğal, organik bir şey olduğu anlamına gelmez. Haysiyet doğuştan elde edilmez. Ya da doğuştan kaybedilmez. Haysiyet, tarihseldir, kültüreldir, sosyolojiktir, hatta sınıfsaldır, ilişkiseldir. Vakumda haysiyet olmaz. Tercihin olmadığı yerde haysiyet olmaz. Haysiyet ya da haysiyetsizlik kişinin kendisiyle ve tüm dünyayla olan ilişkisinden dolayımlanır.
Haysiyet performatiftir. Kendinizi ve diğerlerini nasıl değerlendirdiğinizle ilgilidir. Haysiyetli insanlar kendilerine de, tüm ötekilere de saygı duyarlar. Daha önemlisi haysiyetli insanlar diğerlerinden saygı görürler. Dolayısıyla haysiyet, kişinin kendine biçtiği değer değildir sadece. Ötekilerin ona biçtiği bir değerdir de. Örneğin “Ben çok haysiyetli biriyim” demenin pek bir anlamı yoktur. Falanca kişi “Çok haysiyetsiz” demenin de pek bir değeri yoktur. Ama biri diğeri hakkında “O gerçekten çok haysiyetli biri” diyorsa bunun sahiden bir anlamı vardır. Üstelik bu konuda aynı fikirde olanlar da çoğalınca o kişinin haysiyeti daha da garanti olur.
Şöyle düşünün: Sürekli “Ben çok müdanasız biriyim” diyen birini ciddiye alır mısınız? Gerçekten müdanası olmayan biri asla “Benim müdanam yoktur” demez. Aklına bile gelmez. Sürekli bunu tekrar eden biri aslında çok fazla hesap kitap içindedir. Kafasında pek fazla tilki dolaşır bu tiplerin. Kendilerine pek düşkünlerdir. Ama aslında pek değerli de değillerdir. Oscar Wilde’ın dediği gibi, her şeyin fiyatını bilirler ama hiçbir şeyin değerini bilmezler. Haysiyet de buna benzer. Haysiyet, onu zat-ı şahanelerinin bir sıfatı olarak sürekli dile getirenlerde birikmez genellikle. Çevrelerinde sürekli haysiyet açığı arayan detektör zihinliler de haysiyet açısından çok zengin insanlar olmazlar çoğunlukla.
Haysiyetliler ve Haysiyetçiler
Geçen hafta Perspektif’te yazdığım “Ahlakın Sosyolojisi” yazısında ahlaktan en çok söz edenlerin en ahlaklı olanlar değil genellikle en ahlakçı olanlar olduğunu ileri sürmüştüm. Haysiyet konusunda da durum aslında çok farklı değildir. Sürekli haysiyetten dem vuranlar genellikle en haysiyetli olanlar değildir, haysiyetçi olanlardır. Bir bakıma haysiyet tüccarları. Onlar haysiyeti nakde çevirmeyi çok iyi bilirler. Kimilerinin en büyük sermayesi budur.
Bir dine, mezhebe ait olmanız sizi otomatikman haysiyetli yapmaz. Kendinize göre çok doğru bir ideolojiye inanıyor olmanız da. Sizi haysiyetli kılan eğitiminiz, diplomalarınız değildir. Cüzdan da bir insana genellikle haysiyet katmaz. Çok ünlü bir film yıldızı ya da futbolcu olmanız sizi otomatikman haysiyetli kılmaz. Milyonlarca oy alan bir siyasetçi olmanız da. Haysiyet bütün bunlarla ne yaptığınız, yaptıklarınızı nasıl yaptığınızla ilgilidir. Yaptıklarınız kadar yapmadıklarınız da elbette.
Müslüman olmanız sizi Hıristiyan veya Yahudiye göre daha haysiyetli kılmaz. Sünni olmanız da sizi bu açıdan bir Aleviye göre daha iyi bir duruma koymaz. Türk olmanız sizin bir Almana göre daha haysiyetli olmanız anlamına gelmez. Doğulular Batılılara göre daha haysiyetli değildir. Ne demekse? Erkekler kadınlardan daha haysiyetli değildir. Hatta bunun tersinin geçerli olma ihtimali çok daha yüksektir. Bunu böyle söylememin nedeni ise bu konuda bir araştırma yapmış olmam değil. İnsanlık tarihi erkek egemenliğinin tarihidir de. Bunun hâlâ böyle sürüyor olması aynı zamanda erkekler için bir haysiyet sorunudur. Yoksa haysiyetsizlik mi demeliydim?
Demokrasi tüm siyasi rejimler içinde en haysiyetli olanıdır çünkü haysiyetli olmayı teşvik eder. Cumhuriyet ve demokrasinin ünitesi yurttaştır. Hukuki ve siyasi eşitlik, fırsat eşitliği aynı zamanda yurttaşa potansiyel haysiyet yüklemesidir. Asgari demokrasi, asgari haklarla donanmış yurttaşların rejimidir. Ama örneğin asgari bir ekonomik eşitliğin daha önce saydıklarıma katılmadığı bir toplumda haysiyet vasatını yükseltebilmek de zordur. Geçen haftaki yazımda ayrıntılı bazı rakamlarla belirtmiştim. Burada sadece değineyim. Nüfusun yaklaşık yarısının açlık sınırının altında yaşadığı bir toplumdan yüksek haysiyet beklemek de pek insaflı olmaz. Aynı şey hukuk için de geçerlidir. Hukukun gücünün etkin olduğu toplumlar daha haysiyetli toplumlardır. Gücün hukukunun egemen olduğunu toplumlar ise göreli olarak daha haysiyetsizdirler.
Hakkın Ne Kadarsa Haysiyetin O Kadardır
Otoriter, totaliter rejimler ise toplumda haysiyet bırakmaz. Lider, tüm haysiyetleri ezer, geçer. Çevresindekilerin haysiyetlerini emer ve onları haysiyetsizleştirir. Güç temerküzüne çok yakın olmak haysiyetini korumanın en iyi yöntemi değildir. Mesafe iyidir. Hatta mesafe haysiyettir. Güçten ve nimetlerinden mesafelenmekten söz ediyorum. Daha geniş çerçevede ise, tüm toplumsal öznelerin asgari gelir garantisinin olmadığı toplumlarda haysiyetin kurumlaşması mümkün değildir. İnsanların sürekli yardıma ihtiyaç duymaları onları daha haysiyetli yapmaz. Bu nedenle demokrasi daha haysiyetli insanların rejimidir. Bunun içinse güç temerküzlerinin etrafında biriken servetin topluma temel, doğal haklar çerçevesinde dağıtılması gerekir. Sosyal yardım olarak değil ama hak olarak. Hakkın ne kadarsa haysiyetin de o kadardır.
Otoriter rejimler haysiyet celladıdır. İnsanda haysiyet de, şahsiyet de bırakmaz. Çünkü herkes otoriteye benzemek zorundadır. Herkes otoriteden farklı olmadığını kanıtlamak zorundadır. Üstelik bu kanıtlama çabası hiç bitmez. Güneşin doğuşuyla daha önceki kanıtlama çabalarınız kadükleşir. Tekrar ve tekrar bağlılığınızı kanıtlamanız gerekir. Bana eğer insanda en haysiyet bırakmayan davranış nedir diye sorsaydınız size şöyle cevap verirdim: Masum olduğunuzu her gün yeniden kanıtlamak zorunda olmak. Hukuki olan elbette suçluluğun kanıtlanmasıdır. Yani hukukun en temel ilkesi olan masumiyet karinesi. Suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda olmanın kendisi zaten mahkûmiyettir, ezeli ve ebedi bir hükümlülüktür. Otoriter toplumlarda aslında herkes hükümlüdür. Hayat bir hapishane değilse bile bir nezarethanedir.
İşin en trajik yanı ise otoriter toplumların ürettiği haysiyetsizliğin bir anlamda iyiliğin ve kötülüğün bile ötesine geçebilmesidir. Yani bu noktada iyilik, kötülük, doğruluk, yanlışlık, güzellik, çirkinlik anlamsızdır artık. Her şeyin, herkesin yekpare bir otorite etrafında, neredeyse onun klonları olarak vücuda geldiği ortama artık toplum demek bile mümkün değildir. İşte en vahimi de budur: Herkesin birbirinin neredeyse aynı olduğu yerde aslında kimse kalmamıştır. Elbette haysiyet de.
Haysiyet en zor elde edilen ve en kolay harcanabilendir.
0 notes
turkudostu61 · 1 year
Text
İlber Ortaylı, Uygurların geri gönderilmesini edepsizlik ve haysiyetsizlik diyerek eleştirdi. “Çin baskı yapıyor diye gönderecek miyiz? Biz Pakistan mıyız? Çok ayıp bir şey” dedi.
0 notes
morkedisblog · 1 year
Text
Yeniçağ✔Devlet Bahçeliden sonra içişleri de fikrimi çaldı bari bana telif ödeyin yolumu bulayım😠Akp-Erdoğan deprem bölgesinde 100/80 oy çıkarınca(ki alışığız mahsus sorunlu bölgelerde oylar yüksek çıkarılır bu bir stratejidir insanlar söylenmeye başlayınca onlar azınlık gösterilip korkutulur aba altından sopa gösterilir oysa halka ayaklanma fırsatı verilmez ki bir cemaâtten diğerine badem şekeri verdikleri için fetö-15 temmuzda olduğu gibi gine o oluşumlar ayaklanırlar sakın şikayet polis yapmayın uğraşamam bir dahaki seçimlerde bu saçmalığı oy kaydırmayı bıraksınlar o bölgelerin şaibeli olduğunu herkes biliyor ve konuşuyor halk aptal değil kazanmak için herşey de mübâh değil😈)her kadına suriyeli afgan paki koca verdim sonra suriyeliyi çıkardım arap kadını azgın ve tatminsiz olduğundan valla kimse kimseyi kandırmasın Yusuf Hallaçoğlu Osmanlı sınıra hiç bir zaman arap yerleştirmedi demiş peki gardaşım onca arap kökenli nereden geldi haaa onların oğulları kızları bu pisliklerle evlenirler bir de karı/koca bulamayan yoksul-itibarsız-insaniyetsiz/toplum hayatı bilmeyen birkaç piç ve kaltak evlenir yoksa titsinmeden hiç bir temiz kadın erkek o embesillerle yatağa girip yavrulamaz yavrulatmaz eminim Adıge-Kafkas evlenmez de yatmaz da beter olun zaten şerefi olan bir ülkenin oluşumu bu kampanyayı hazırlayıp arap veya herhangi bir yabancıya ülkenin kızını karısını pazarlamaz Rus da var Ukraynalı da bu ülkede onlara da kadın sunumu yapın hiç değilse onlar güzel ve medeni ırklar doğacak melez piçler insan olur katarlılara da satın kadınları paraları çok suriye afgan paki gibi meteliksiz değiller toprak satan insanını da satar YAZIKLAR OLSUN TUUUUHHHH YUUUUUHHH YETMEZ BİR DAHA TUUUUUUUUUUUUUHHH KIZLARIN AYAKLARINI DA TUTUN OLDU OLACAK HADİ POLİS Mİ JANDARMA MI AŞÇI MI ŞOFÖR MÜ GELİR BEKLİYORUM ÜLKEMİN NAMUSU SATILIĞA ÇIKMIŞ YALAN MI HANGİ UYGAR ONURLU ÜLKENİN BİR BAKANLIĞI BÖYLE REZİL BİR AFİŞ BASTIRIR? AZEROĞLU SİNAN OĞAN TÜRKMEN BEYİ DEVLET BAHÇELİ ASENA MERÂL AKŞENER TÜRKÇÜ MUSTAFA DESTİCİ ÜLKÜ OCAKLARI OSMANLI BUCAKLARI ŞEREF MADALYANIZ OLSUN BU KAMPANYA DAHA NE KADAR SUSACAKSINIZ BU MUDUR TÜRKÇÜLÜK SİZLERE DE YAZIKLAR OLSUN TUUUUUUHHHH HADİ ŞİKAYET EDİN BENİ😤YAZDIKLARIMDAN ALINAN VARSA ANASINI KARISINI BACISINI KIZINI VERSİN araplara OLMAZSA KENDİ KIÇ DELİĞİNİ AÇSIN BÖYLE HAYSİYETSİZLİK OLMAZ TUUUUUHHHH bugün cumartesi yazmam dedim yok param yok ki ne tatili en fazla pazara gidip kahvaltılık da dahil 1000 tl harcayıp dönerim herşey ucuz ya ama kafamı bozdular bunun sorumlularının işlerine son verilsin eğer tutuklanmazsam aklıma esince gine uğrarım ulan kerhane reklamı gibi utanç verici💔
Tumblr media
0 notes
ayaceyrekala · 1 year
Text
Öncelikle ben keyfim ve psikoloğumuz bunları hak etmemiştik. Yaşatanlar utansın kardeşim ben daha fazla konuşmak istemiyorum kendimi yiye yiye hain kim diye düşünmeye gidiyorum. Ya ama bu kadar da olmaz valla ya vicdansızlık, haysiyetsizlik, merhametsizlik yani hocamm olmadı bu beee.
0 notes
Text
şeref ve haysiyet..?
Şeref ve haysiyet…günümüzde nerdeyse unutulmuş, şerefsizlik ve haysiyetsizlik olağan hale hatta şeref ve haysiyetin yerini almış gibi bi anlayış insan kılıklıların önemli bi göstergesi haline gelmiş gibi… Biliyorsunuz özellikle haysiyet, (değer, saygınlık, itibar, özsaygı….TDK..) kişinin kendine özsaygısını da içermektedir…Haysiyetsiz iseniz, önemli bi kişilik bozukluğu içindesiniz…
View On WordPress
0 notes
ehilal · 6 years
Text
Sitem
Saniyordum ki en cok can yakan vedalar. Sandim ki birakıp gittiginde, vazgectiginde hissettigimden kotusunu hissedemem bu askta.
Yanilmisim.
Beni sevdiğinden emin oldugum bir veda teskine en musait yalnizlikmis meger. Simdi yeni acılar uretti benim icin. Herkeslesmek.. Bunun manasinin ne oldugunu tam olarak kavrayabiliyor musun? Ben yine de aciklamak isterim;
Bana olan aşkını silip atmis icinden. Sevginin esamesi kalmamis. Ama bunu dile getirmekten aciz. Yalnizlastigi ilk firsatta ismimin, ruhumun ve duygularimin hicbir onemi kalmadan yanima kosmus. Ben hicbir umut kalmadigi, bize hicbir hayalde yer olmadigini bilerek sadece sevgiye guvenip sefkatle acmisim kucagimi. Kucagimda sakinlesip, dinginlesmis. Yalnizligini teskin edip kendini iyi hissetmis. Ben aşktan sevgiden soz ederken tebessum ve korku ile eslik etmis. Daha bir kiyamamisim. Sonra mi? Tesadufi bir konusma sirasinda beni nasil onemsemedigi, nasil sevmedigi ile yuzlesivermisim. Bunu alalade, bilinen bir gercek gibi dile getirmis.
Inanamiyorum. Tekrar tekrar konusulanlari dusunuyor, yaşananları animsiyorum. Bu haysiyetsiz tavir nasil olur da aşık birinin karsisina cikar, ben cevap bulamiyorum.
Aci mi? Fazlasiyla. Gurur? Tabi ki onarmasi güç sekilde kirildi. Insanliga, aşka inanc? Bir deprem oldu icimde, her sey yikildi. Nazım'in dedigi gibi; icimde sana kinim bile yok artik. Simdi sen de herkes gibisin.
4 notes · View notes
sarhosum · 3 years
Text
haysiyetsizlik abidesi rezil kepaze biri
43 notes · View notes
birininhezeyanlari · 2 years
Text
insanlar yalnızlık ile tek başına olmak arasındaki ayrımı birazcık karıştırıyorlar olsa gerek. hatta ikisininde aynı şey olduğunu düşünenlerde olabilir, oysa değildir. öncelikle yalnız olmak için sizin daha önceden kalabalık olmanız gerekir. yani? yanisi şu; siz zaten kalabalıksınızdır... ve etrafınızdakiler zamanla ya da bir anda çekilir giderler, siz de boşta kalır ve yalnızlığı yaşarsınız. yani başkaları tarafından sebepli ya da sebepsiz terk edilerek yalnız bırakılırsınız. yalnız olmak biraz depresif bir konudur. biraz içine kapanmaktır, biraz çaresiz olmaktır, çaresiz bırakıldığınızı hissetmektir. şimdi dikkat buyurursanız burada bir cümle kuracağım- yalnızlık; size başkaları tarafından biçilen bir konumdur. tek başına olmak ise bir tercih meselesidir- kendi tercihiniz. bu tercih genel ekseriyetle bir çoğula ve bu çoğulun yaratmış olduğu tuhaflıklar, saçmalıklar, yalan dolan, riya, şahsiyetsizlik, haysiyetsizlik, abuk subuk ilişkiler, kötülükler, haksızlıklar... ve tüm bunların birer norm haline dönüştüğü dejenere olmuş yaşam tarzlarına karşı alınmış bir tutumun gereğini yapmaktır tek başınalık. tek başına olmak verilecek her hesabın, atılacak her adımın, alınacak her kararın sorumluluğunu üstlenebilmektir... to be continued.
2 notes · View notes
emretekinresmi · 3 years
Text
Tumblr media
Bu ülkede;
Her türlü kimyasal, sentetik serbest,
Zararı ispatlanmış kolalar, trans yağlı cipsler serbest,
Kanserojen etkisi sabit ve her yıl binlerce kişinin ölümüne sebep olan sigara serbest,
Alkol serbest,
Hatta DOMUZ ETİ SATIŞI serbest!
AMA BUGÜN PEYGAMBER EFENDIMIZIN HADISI ILE TAVSIYE EDILMIZ UDI HINDI SATISI YASAK!
ZULUM ARŞA DAYANDI EFENDİLER!
Yeter artık!
Milyonlarca Müslüman bundan istifade etti, ediyor.
Bu mübarek nedeniyle bağışıklıkları güçlendi!
Sizin necis aşı ve ilaçlarınıza mahkum olmadıkları icin mi tutuştu etekleriniz.
Böyle haysiyetsizlik olmaz.
YAĞMUR İBİÇ
15 notes · View notes
hmsbrmrdmgrz · 4 years
Text
°Türkçe konuşurken yarı ingilizce laflar sokuşturmak marifet değil,kimliksizlik haysiyetsizlik alâmetidir.
#prf.dr.oktaysinanoglu
6 notes · View notes
xnightcrime · 4 years
Text
Ya senin yaptığın haysiyetsizlik ve şerefsizlik yüzünden ben niye "sevdiğime" kavuşamıyorum amına koduğum
6 notes · View notes
frjunior · 5 years
Text
KİŞİSEL MARKALAŞMA '' PART 2''
Tumblr media
Namus, Şeref, Haysiyet, Onur ve Duruşun Senin Kırmızı Çizgilerin Olsun!
Namus
Namus denilen kavram ülkemizde iki bacak arasında olan bir olgu olarak gözüküyor. Erkekler için ne yaparsa yapsın erkektir denilen, kadınlar için başına gelmişse hak etmiştir denilen bir olgu olarak kafamızın ücra köşelerinde yer edinmiştir.
Markalaşma kavramının içinde bahsetmek istediğim namus kavramı, insani namustur.
Sizlere daha öncelerde sunduğum KİŞİSEL MARKALAŞMA ve KİŞİSEL MARKALAŞMA PART 1 yazılarımda üstüne basa basa bahsettiğim ve yeni dönem dünyasında klasikleşmiş olan insan eksiltme ve insan psikolojisini bozma tekniğinden bahsedeceğim.
Çalıştığımız şirketlerde veya en uçtan bir örnek verirsem temizlik işçiği yapan bir insanın iş verenlerinden yada çalışma arkadaşları tarafından uğradığı Mobbing'in haddi hesabı yoktur. Bunun tam nedeni kişisel ego tatmini ve toplumu fotokopi makinasından çıkmış duygusuz varlıklara dönüştürmek istenmesidir...
Okullarımızda öğrencilere uygulanan psikolojik yıpratma teknikleri de bunun içerisine girer. Bildiğiniz üzere artık okullarımızda sivri dilli, durmadan araştırıp okuyan ve okullar içerisinde yaşanan haksızlıklara baş kaldıran öğrenciler istenmeyen adam konumuna sokuluyor...
Bu verdiğim iki örnekte hep çok şiddetli şekillerde baskı altında kalan insanları size bir nebze göstermek istedim. Şimdi sayın okurlar ve sevgili takipçilerim, bana soracaksınız. Bu işin içinde namus denilen olgu nerede?
Burada aradığımız namus ne bizlere bu şekilde Mobbing uygulayan insanlarda ne de düzende. Burada aradığımız namus insanlığımızda. Sevgili okurlar ve sayın takipçilerim, bu tip olaylarda sabırlı davranıp kendi kişisel yapınızı korumaya yönelik davranışlarda bulunun. Çünkü en başta size verdiğim örnek gibi, gözler iki bacak arasına kayar ve sözleri ile o namusa dahil olurlar. Ama kişisel varlığınızı namus başlığı altına alırsanız en büyük duvarı koyarak ulaşamayacakları bir insan haline gelirsiniz. Anca konuşur sizi düşürmeye çalışırlar...
Şeref
Oturmuş kimlikler, oturmuş yaşamlar...
Her ailenin en büyüğünden en küçüğüne kadar, yıllarca korunarak gelen bir olgudur.
Bazı insanlar için yine namus gibi iki bacak arasında aranan şeref kavramı, asıl anlamıyla insani kimlik-aile kurallarıdır.
Sevgili okurlar ve takipçilerim, benim size şeref olgusu ile markaşalma sentezi yapmak isteyeceğim konu budur.
Geçmişten gelen çok köklü bir aile düşünün. Gelenekleri, görenekleri ve insani kimlikleri... Size bir sır vermek istiyorum. Kim o ailenin içerisine girerse girsin, kim o aileye dışardan dahil olursa olsun bu asli kimliği bozamaz.
Hayatınızda olan bütün insanları düşünün. Onların size manevi olarak verdikleri zararları düşünün...
Sevgili okurlar ve takipçilerim özünüz, kimliğiniz, gelenekleriniz, düşünceleriniz ve aileniz sizin namusunuz olsun. Bu konuda çok katı olun. Çok katı olun ki artık sizin kırmızı çizginize adım atmaya kalkan o insanlar en iyi şekilde cevaplarını alarak yerlerinde sayıklamaya devam etsinler.
Haysiyet
Gurur ile haysiyet olguları çok benzerdir. Türk toplumu için uç noktalarda yaşanan Haysiyet veya Haysiyetsizlik insanları kişilik olarak ikiye bölmüş durumda. Konumuz bu değil...
Gururunuz var mı? Üzülür müsünüz? İçinizde kendinize olan saygınız hiç yıkıldı mı?
İşte sevgili okurlar ve takipçilerim Kişisel Markalaşma sürecinin en zor konularından ama uygulaması çok basit bir konudur.
Çevremde olan insanlardan sohbetlerimizde hep şu tarz sorular duymaktaydım; Ya arkadaşlar bıktım artık x kişilerinden durmadan bana karşı Mobbing uyguluyorlar veya Ya arkadaşlar durmadan arkamdan konuşuyorlar, sorduğumda daha beter şeyler söylüyorlar ne yapmam gerekiyor?
Hemen söylüyorum. Ne demiştim konu zor ama uygulama basit. KARŞILARINDA GÜLEREK DUR!
Sevgili okurlar ve takipçilerim, böyle gurur ve haysiyet yoksunu insanlara karşı kendinizi yüksek seviyede dinç tutmanızın en güzel yolu. Bu uyguladığım sistemi en zor anımda keşfetmiş ve artık hep müptelası haline gelmiş biri var karşınızda. Şimdi size bu sistemin getirilerini açmak istiyorum:
Gururunuzu ve haysiyetinizi yıkmaya çalışan insanları gerizekalı gibi hissettirirsiniz.
Kendini o durumlarda çok zinde ve çok enerjik hissedersiniz.
Kendinizi negativeden pozitif düşünceye geçirdiğiniz için sizin hata yapma şansınız sıfırdır. Karşınızda olan bu tip insanlar size karşı vurma eylemi içerisine bile girebilirler. ( Bırakın vursunlar)
Olay sonunda en güzel his olan oh be hissi uzun bir süre içinizde sizi rahat tutmaya yarayacaktır.
Sevgili okurlar ve takipçilerim, kişisel markalaşma zordur. Hele sinir harbi içerisinde bu markanın haysiyetini korumak zordur. Lakin gülüp gerçekten geç derseniz kazanan ve markasını sonuna kadar koruyan insan siz olacaksınız...
ONUR
Büyük insanlar onlar hep. Kademe kademe üste çıkmış insanlar. Bu insanlar onurlu oldukları için ve hep onurlarını sonuna kadar korudukları için ordalar. Büyük insan olmak zor iş, onurlu olmak daha zor...
Ülkemizde son 20 yılda büyük işler başarmış ve kendi kişisel markalarlarını oluşturan insanların onursal kişilikleri hakkında hep yukarıda verdiğim örnek gibi cümleler kuruldu. Diğer başlıklarda verdiğim örnekler gibi, biz hep başkalarının namusu, şerefi ve haysiyetini konuşmaya odaklı hayatlar yaşamaya başlayalı çok oldu. Anlamamak için en çok çabaladığımız durumlar işte hep bunlar. Yüklerimizi bir bıraksak deliler gibi uçmaya başlayacağız. Lakin biz o yüklere aşığız.
Bu genel eleştirmenin sonunda artık onur konusunu iyice deşmenin zamanı geldi. Sevgili okurlar ve takipçilerim, yukarıda verdiğim ilk örnekte bulunan büyük zat-ı muhteremler yani bahsetmek istediğim son 20 yılda bir güce ulaşarak bir noktaya gelen bu büyük insanların hiç geçmiş deneyimlerini araştırıp, merak ettiniz mi?
Biri çok çalıştı ama kırmızı çizgileri yoktu. Biri çok onurlu durdu ama namus ve haysiyeti yoktu. Biri namusuna ve haysiyetine çok dikkat etti ama zerre aklı yoktu... İşte sevgili okurlar ve takipçilerim, bu tip insanlar bu dönemde öğretmen, televizyon sahibi, doktor, iş adamı, lokmacı ve sosyal medya fenomeni oldular. Özellikle öğretmen gibi bir noktadan başladım saymaya. Çünkü asıl eksik olan ve bizim bu gün bu yazıları yazmamıza, okumamıza sebep olan öğretmen ve eğitim sistemidir. Omurgasız duruşlardır. Onursuz hareketlerdir.
Sevgili okurlar ve takipçilerim, onur olgulsu diğer yazdığım olgular gibi çok sade ve işlenmesi basit bir konu değildir. Onur olgusu bir insanın bütünü ile birlikte var oluşunu simgeleyen bir olgudur. O yüzden sizlere verdiğim örnekleri çok net seçip, direkt konuya giriş yaptım...
Vursunlar size, psikolojinizle oynasınlar, en ağır hakaretleri duyun, sevgiliniz sizi hor görsün...
Baş dik ve omuz geride. Şu sözü söylemeyi unutmayın kendinize. Ben böyleyim işinize gelirse...
Onurlu insan vardı, adı sadece onur olan insanlar vardır...
Duruş
Bir dal sigarasından yakarken kadının veya erkeğin asaleti akar parmaklarından. Kitabının sayfasını çevirirken, beyin damarlarının içinden süzülen hayaller süsler oturduğumuz mekanın duvarlarını. Kahvesinin tekvesini dudaklarından silişi kazınır hafızamıza...
Bu kadar detaylıdır duruş işte. Yalandan karakterler uzaktan çabucak belli olur hemen. Yalandan gülüşler, yanaklarda kuruyan göz yaşlarını hemen belli eder. Duruş bu kadar detayldır işte...
Bir erkeğin kibarlığı ve bir kadının saçını atışı, uzaklardan geçen insanların dikkatleri çeker. Giydikleri kıyafetler onları sınıfa, harektleri onları basitlik-zorluk derecesine ve kullandıkları kelimeler onları saygıda sınıflara ayırır.
Sevgili okurlar ve takipçilerim, duruş olgusu Kişisel Markalaşma dediğimiz hareketin en zor ve en önemli noktasıdır. Kendi markanızı dışarıda gösterdiğiniz benliğinizdir.
Size bu konuda yukarıda aslında bir çok tavsiye verdim ama bunların arasında en önemlisi lütfen çok fazla kitap okuyarak çok fazla insan tanıyın...
18 notes · View notes
siyahgullerakguller · 4 years
Text
Elazığ'da kira fiyatları iki katına çıkmış deprem sonrası. Asıl ahlaksızlık fırsatçılık haysiyetsizlik ve onursuzluk budur işte.
2 notes · View notes