Tumgik
#kaçak çay
mehmettsabri · 1 year
Text
Tumblr media
Devri Daim Olsun Tüm Hayallerin 🌼
133 notes · View notes
mehmettsabri · 1 year
Text
Tumblr media
Kendi Kendinize Yetmeyi Öğrenin 🌼
83 notes · View notes
siirtnet · 6 months
Text
Siirt'e kaçak yollarla sokulan çay, saat ve cep telefonu ele geçirildi
Siirt Valiliği İl Jandarma Komutanlığı Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince 16 Kasım 2023 tarihinde Eruh – Siirt karayolunda icra edilen Yol Emniyet ve Kontrol Devriyesi Faaliyeti esnasında durdurulan bir araçta yapılan kontrolde gümrük kaçağı olduğu tespit edilen; (11) Adet Cep Telefonu, (14) Adet Şarj Kablosu ve Adaptörü, (5) Adet Akıllı Saat, (4) Adet Akıllı Saat Şarj Aleti, (5) Adet…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
websitecim · 2 years
Photo
Tumblr media
Hatay'da evlerinde kaçak ürünler bulunduran 2 zanlı yakalandı #Hatay'ın #Hassa ilçesinde #kaçak 20 litre #içki, 510 paket #sigara ve 28 paket #çay ele geçirildi. (Hatay) https://www.instagram.com/p/Ci9xA97ql7M/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
mehmettsabri · 1 year
Text
Tumblr media
Mutlu Bayramlar Cümleten ❤️
71 notes · View notes
uyumakonusalimm · 9 months
Text
Evlenelim mi? sana kaçak çay demler, kitap okurumm.
170 notes · View notes
murat-o41 · 9 months
Text
Yengemi Siktim "Bu ilk ve son olsun!" dedi! (2) (Özgür 34 Y., Ankara)
Yengemin, "Bu ilk ve son olsun!" dediği sikişmemizin ardından 15 gün geçmişti ki, yengem beni cepten aradı. Abimin birkaç güne kadar taburcu olacağını ve abim yokken benimle birkez daha sikişmek istediğini söyleyerek beni evine çağırdı. Ben de artık o işin olamayacağını söyledim. Yengem bana küfürler savurup, "Mecbur geleceksin!" deyince, telefonu yüzüne kapadım. Yengem birkaç defa daha aradı, ama ben telefonu açmadım...
Bu konuşmanın ardından bir hafta falan geçmişti, evdeydim, ev telefonu çaldı. Telefona karım baktı. Arayan abimdi. Biraz konuştular. Hal hatırdan sonra, karım, abimin beni istediğini söyleyip, telefonu bana verdi. Abim bana, "Ulan hayırsız, neden gelmiyorsun?" diye sitem etti. "Gelirim abi, biraz işlerim var..." falan dedim. Abim de, "Yarın akşam mutlaka gel!" dedi. Ben, "Olur, tamam!" deyip telefonu kapadım, ama içime kurt düştü, acaba yengem abime birşey mi anlattı diye.
Sabah karıma, "Akşam abimlere uğrayacağım, geç gelirim, beni beklemeyin, siz yemeğinizi yeyin." dedim çıktım. Akşam iş çıkışı abimlere gittim. Kapının ziline tereddütle bastım. Kapıyı yengem açtı. Üzerinde yakası açık, boyu diz üstü, eteği pileli bol bir elbise vardı. "Oooo kaçak, sonunda geldin!" dedi. Ben ses çıkarmadım. Abim içerden seslendi, "Kim geldi?" diye. Yengem abime, "Özgür!" diye seslendikten sonra bana da sessizce, "Neredesin sen?" dedi. Yengeme cevap vermeden abimin bulunduğu odaya yürüdüm. Abimle hoş beşten ve biraz muhabbetten sonra anladım ki yengem birşey anlatmamıştı. Yengem çay yapmış, benim gelmemi bekliyorlarmış. Abim yengeme çay getirmesini söyleyince, yengem kalkıp mutfağa giderken öyle kıvırarak gitti ki, sanki beni delirtmek istiyordu. İçim bir hoş oldu, kendimi frenlemeye çalışıyordum.
Yengem çayları getirdi, karşıma oturdu, ayağında çorap da yoktu. Biz abimle konuşuyorken yengem de bazende sohbete karışıp, gözlerimin içine bakıp davetkar gülümsüyordu. Çay faslı bittikten sonra yengem mutfağa bardakları yıkamaya gitti. Bir müddet sonra mutfaktan, "Özgür gelirmisin, meyva hazırlıyorum, şunu bir ver bana!" diye seslendi. "Geliyorum yenge." dedim kalkıp mutfağa gittim. "Buyur yenge, neyi istiyorsun?" diye sordum. Yengem, "Şunu istiyorum!" diyerek yarağıma elini attı. Sessizce, "Yenge yapma ne olur!" dedim. Yengem, "Sus ulan! Beni ilk sikerken öyle demiyordun ama!" dedi. Ben cevap vermeden meyva tepsisini alarak mutfaktan çıkıp abimin yanına gittim, oturdum...
Az sonra yengem de yanımıza geldi ve abime, "Evde birşey kalmadı, markete gitsem iyi olur, ama hava karardı, hemde tek getiremiyorum!" dedi. Abim de, "Özgürle gidin gelin işte!" dedi. Yengemin gözlerinin içi gülüyoru. Abime itiraz edemedim, "Olur gidelim!" dedim. Meyvaları yedikten sonra yengemle markete gitmek için evden çıktık. Marketle evin mesafesi 1 km falandı. "Arabayla gidelim." dedim. "Yok, hava güzel, yürüyelim!" dedi. Biraz yürüdükten sonra yengem, "Eee, konuşsana!" dedi. "Ne konuşayım?" dedim. Yengem, "O gün memnun kalmadın mı benden?" dedi. Ben ses çıkarmadım. Yengem, "Bana bak! Ben nikahlı kocama götten siktirmedim sana siktirdim. Alıştırdın beni götten, o gün bu gündür de canım çok istiyor, bak eğer sen sikmezsen başkasına siktiririm, ona göre!" dedi. "Yenge yaa, söz vermedik mi, birdaha olmayacak diye?" dedim. "Sözden falan anlamam ben, canım sikilmek istiyor!" dedi.
Bu arada markete gelmiştik. Alışveriş arabasını yengem aldı, sürüyor, hemde birşeyler alıp arabaya atıyordu. Ben arkadan gidiyordum. Tekrar durup birşey alırken, sessizce, "Ne o? Niye yanımda yürümüyorsun? Arkadan götüme mi bakıyorsun?" dedi. Yürümeye devam ettik. Gerçekten de yengemin götü çok güzeldi, dikti ve çıktılıydı. Bazen etek götünün arasına giriyordu, eliyle düzeltirken bana bakıp gülümsüyordu. Benim yarrak ister istemez yine ayaklanmaya başlamıştı. Alış veriş bitti marketten çıktık. Poşetlerin bir kısmı yengemde, bir kısmı da bende, yolda yürüyorduk, ama çok yavaş yürüyorduk. Yengem, "Eee, senin yarak ne alemde, götümü özledin mi, kalktı mı şu an?" dedi önüme bakarak. Ben yine cevap vermedim. Yengem, Var ya, şurada yolun ortasında yatırıp siksen yok demem valla! O kadar yanıyorum! Lan alıştırdın beni, bir daha da gelmedin!" dedi. "Söz vermiştik ya yenge!" dedim. "Lan sıçarım sözüne, bu işin sözü mü olur?" dedi.
Birkaç adım daha yürüdük ve yengem park duvarını gösterek, "Şurada biraz oturup dinlenelim." dedi. Duvara yan yana oturduk. Yengem başladı, "Canım, beni bugün sikecekmisin?" diye sormaya. "Nasıl ocak ki yenge, abim evde!" dedim. "Onu bana bırak!" dedi. "Nasıl olacak peki?" dedim. "Karşı komşumuz ailece yurt dışında, evin anahtarı da bende, anahtarı sana vereyim, bizden çıkınca, git oraya beni bekle!" dedi. Ben yine ses çıkarmadım. Bu arada yengemlere geldik...
Biraz daha sohbet ettik. Saat 23:30 olmuştu, abim de uzandığı yerde uyukluyordu. Yengem abime, "Kalk yatağa yat, Ögür yabancı mı?" dedi. Ben de, "Yengem doğru söylüyor, kalk abi git yat, geç oldu, ben de gideyim artık." dedim. Abim kalktı, bana, "İyi geceler!" dedikten sonra ekledi, "Sıkça gel, bak yengenin de ihtiyacı oluyor sana!" dedi ve yatmaya gitti. Ben biraz daha oturdum. Sonra yengem abime ilaçlarını götürdü içirdi. 10 dakika sonra ben de kalktım eve gideyim diyerek. Yengem beni uğurlarken karşı daireyi işaret ederek anahtarı verdi. Yengem daha arkamdan kapıyı kapamadan ben karşı dairenin kapısını açtım, anahtarı geri yengeme verdim, gelirken anahtarla kapıyı açsın diye.
Karşı evin içi karanlıktı, ışıklarını yakmadım, sadece perdeyi açtım. Salon ay ışığıyla biraz aydınlanmıştı. Bir sigara yakıp oturdum, yengemin gelmesini bekledim. O arada karımı arayarak çalıştığım fabrikada problem çıktığını, bu gece eve gelmeyeceğimi söyledim. 35-40 dakika sonra kapını açıldığını ve arkadan kilitlendiğini duyunca yengemin geldiğini anlamıştım. Ben salonda koltukta oturuyordum. Yengem de ışığı yakmadan geldi, "Kocacağım seni beklettim mi? Ama abinin uykuya iyice dalmasını bekledim!" deyip, kucağıma ata biner gibi oturup dudağımı öpmeye başladı. Kollarını da boynuma sardı, öyle sıkıyor, dudaklarımı emiyordu ki, artık ben de karşılık vermeye başlamıştım. Yengemin memelerini okşuyordum. Dudaklarımız ayrılınca da boğazını emiyor, yalıyordum...
Yengem, "Em aşkım em, seni çok özledim!" diyordu. "Ben de çok özledim yenge, ama böyle ne olacak halimiz?" deyince, "Lan yenge deme bana! Aşkım de, karıcığım de, oruspum de, kahpe de, ama yenge deme!" dedi. Ben de, "Kız orospu, azgın kahpe, ne olacak halimiz böyle?" dedim. "Boşver canım, ne olacaksa olur, şimdi sikişmeye bakalım!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. O anda yengemle konuşmanın anlamı yoktu, karşılık vermeye başladım, boynunu boğazını emerken, elimi de kalçalarına attım, götünün yanaklarını avuçluyor okşuyordum. Elbisesinin düğmelerini tek tek göbeğine kadar açtım. Yengem de benim gömleğimi çıkarmıştı. Südyeninin üstünden memelerini çıkardım, uçlarında dilimi gezdirip, yanlarını emiyor, uçlarını ağzıma alıp emiyor, hafif hafif ısırıyordum...
Yengem kafasını geriye atmış, ellerini de boynuma, bacaklarını da belime dolamış, ben de yengemin beline ellerimi dolamış, kucağımdan düşmesini engelliyordum. Etekleri toplanmış, külotunun kenarlarından amının dudakları taşmıştı. Yengem elimi tutarak amına götürdü. Amını okşuyor, sıkıca avuçluyordum. Parmaklamaya başladım, önce bir parmağımı, sonra üc parmağımı da amına soktum, ileri geri yapıp parmağımla sikiyordum. Yengem, "Çok güzel, aahhhh, ooohhh, harikasın canııııııım!" diye inliyor, kalçalarını sağa sola kıvırıyordu. Titremeye başlamıştı. Kısa sürede orgazm oldu. Elim amından akan sıvılarla yapış yapış olmuştu. Yengem derin bir oohhh çekerek, "Çok güzeldi!" dedi, kucağımdan kalkıp dudağımdan öptü...
Yengeme, "Ne o? Niye indin orospu? Yoksa işin bitti diye gidecekmisin kahpe?" dedim. "Yok kocacığım, gidermiyim hiç..." diyerek külotunu çıkarıp attı, "Daha sabaha kadar beni sikmeni, doyurmanı istiyorum!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. Kemerimi ve fermuarımı açtı. Yarağımı çıkarıp eline aldı, "Yerim bunu ben, ne kadarda güzel olmuş!" deyip biraz sakso çektikten sonra, yarağımı amının dudaklarına sürtüp, başını amının deliğine yerleştirdi ve üzerine yavaş yavaş oturdu. Kalçalarını ileri geri kıvırıyor, "Sok canım, kökle yarağını!" diyordu. Ben de kalçalarından tuttum, kıvırmasına yardımcı oluyordum...
Yengem azgın azgın konuştukça ben dahada tahrik oluyordum, "Seni daha götünden de sikeceğim, orospum benim!" diyordum. Yengem de, "Sik canım, götümü de sik, amımı da sik, sok köküne kadar canım!" diyordu. Yengemi o pozisyonda 15-20 dakika siktikten sonra ikimiz de aynı anda boşaldık. Biraz öylece bekledikten sonra yengem ayağa kalkıp elbisesini de çıkarıp attı. Arkasını bana dönüp, "Götüme bakman hoşuma gidiyor!" diyerek kalçalarını kıvıra kıvıra WC'ye gitti. İşeme sesi ta salona geliyordu. Sonra suyu açtı, zannedersem amını yıkıyordu. İşi bitince tekrar yanıma geldi. Yengem gelmeden ben de pantolonumla külotumu çıkarmıştım. Yanıma oturdu, birer sigara yaktık...
Yengem sikimin üstüne kafasını koyarak uzandı. Hem sigara içiyor, hem de ellerini göğsümde gezdirip, meme uçlarımı çimdikliyordu. Ben de onun memelerini okşuyor, parmak uçlarımı tüy gibi kullanıp vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Amına indim, parmaklarımı klitorisinde gezdiriyordum. Yengem yine hareketlenmeye başlamıştı, o da benim göbeğimi emiyor, kasıklarımda dilini gezdiriyordu. Benim yarak yine hareketlenmeye başlamıştı. Yarağımı ağzına aldı, emmeye başladı. Gırtlağına kadar alıyordu. Yarağım ağzındayken arkasını bana döndü. 69 olmuştu üstümde. Götünün yanakları öyle ayrılmıştı ki, göt deliği ve amı iyice ortaya çıkmıştı. Götünün deliğini okşamaya ve amını yalamaya başladım...
Yengem bir müddet öyle yarağımı emdikten sonra üstümden kalktı, "Hadi yatakodasına gidelim canım! Yatakta rahat şikişiriz!" dedi. Ben de kalktım. Yatakodasına doğru giderken koridorda durup ayakta birbirimize sarılıp dudak dudağa öpüştük. Yarağımı tutup amının dudakları arasına sıkıştırdı, ben de ileri geri yapıyordum. Kulağıma, "Yapma öyle, acelesi yok, daha çok sikeceksin!" dedi. İleri geri yapmayı bıraktım ve yatakodasına gittik...
Yengem odanın aydınlanması için perdeyi açtı, sonra yatağa yüzüstü uzandı, bacaklarını yana doğru açtı, ben de götünün yanakları arasına yarrağımı yerleştirip yengemin üzerine uzandım. Yengemin ensesini öpüyor, kulak memelerini emiyordum. Yengem saçlarını yana attı, boynunu emmeye yalamaya başladım. Ben bunu yaparken de yengem göt yanaklarını sıkıyor, sağa sola oynatıyordu. Boynunu yalayarak omuzuna indiğimde yengem inlemeye başladı, "Isır kocacığım, canımın yanmasını istiyorum!" deyince, omuzbaşlarını ısırmaya başladım. Ordan da sırtını yalayarak ısırarark belinin çukuruna indim. Dilimi vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Götünün etli yanaklarını ısırıyordum, büzüğüne ve amının deliğine dilimi sokuyordum. Yengem yine yalvarıyor, "Sok artık! Yarrağını sok amıma, sik beni, geçir artık, orospu çocuğu!" gibisinden küfürler ediyordu...
"Acele etme kaltak!" diyerek yengemi dönderdim ve yatakta diz çöktürdüm, ben de ayağa kalkıp yarağımı ağzına verdim. Yarrağımı öyle emiyordu ki, sanki yarağımı yutacak gibiydi. Yengeme, "Yala ağzını siktiğimin kaltağı seni!" diye küfür ediyordum, o da, "Hııı hıı!" diye onaylıyordu. Yengemi ayağa kaldırdım, yatağın başlık tarafında duvara yasladım, ben de arkasına yanaştım. Yine sırtını yalıyordum. Aşağılara indikçe yengem belini büküyor benim işimi kolaylaştırıyordu. Yegem yatağın başlığından tutarak ayakta domaldı, ben de arkasında diz çökerek, bir müddet daha amını göt deliğini dilledim. Yengem, "Ooohhh canım, aklımı alıyorsun, hadiii yarağını istiyorum götüme, sik götümü sikicim! Hadiii sok güzel yarağını göt deliğime!" diye inledi. Yarağımı götünün deliğine denk getirip aniden köküne kadar soktum. Yengem boğukça feryat etti, "Yırttın götümü şerefsiz, biraz yavaş soksana!" diye.
"Sus kahpe, yırtacağım tabi!" dedim. Biraz bekledikten sonra yavaş yavaş ileri geri oynatmaya başladım. Bir müddet sonra yengem zevk almaya başlamış, 'Ooohhh!, Aaahhh!' diye inliyordu. "Nasıl, güzel mi canım orospum?" deyince, "Çoook, hemde çooook güzel, böyle devam et, sakın çıkarma!" dedi. Götünün yanaklarını kavrayıp iyice açtım, git gellerim sıklaştı. Şak şak şak sesleri çıkıyordu. Parmaklarımın üçünü de amına soktum, hızlandım. Ben kökledikçe yengemin inlemesi de artıyordu. Yengem titremeye başlamıştı, orgazm oluyordu. Ben de yengemle birlikte orgazm oldum ve götünün içine boşaldım. Öylece yığılıp kaldık.
Ne kadar yattık bilmiyorum, ama yengemin sesiyle kendime geldim, "Hadi gidelim artık, sabah olacak nerdeyse!" dedi. Kalktık giyindik. Yengem elbisesini giyince marketteki hali aklıma geldi, "Arkanı dön bakayım orospu!" dedim, döndü. Gerçektende elbiseyle götü harikaydı, beni yine heyecanlandırmıştı, dayanamadım götünü okşamaya başladım. Benim yarak kazık gibi oldu tabii. Yengemi koltuğa domaltıp eteğini kaldırdım, külotunu yana çekerek, yarağımı çıkardım ve götüne soktum. Gider ayak yengemi 5-10 dakika böyle götten siktikten sonra boşaldım. Sonra toparlanıp, evden önce ben çıktım ve gittim.
Şu anda yengemin canı istedikçe gidip amdan götten sikiyorum. Ne yapayım, bir nevi beni tehdit ediyor, "Eğer sen sikmezsen başka birine siktiririm!" diyor. Ben de tabi buna asla razı olmam, çünkü yengemi ben sikmezsem, illa ki bir siken çıkar!
[Özgür]
149 notes · View notes
tipitip213 · 16 days
Text
Kaynımın hanımı Şengül
Merhaba. Kaynım geçen yıl kaçak olarak hollanda'ya gitti kaçak olduğu için uzun zaman oldu gelmiyor. Kaynımın hanımı şengül kaynanam ile birlikte kalıyor.ara sıra gider ihtihaçları olup olmadığını sorarım.yine böyle bir günde gittiğimde kaynanam köye gitmiş vasıta bulamadığından orda kalacağını söylemiş.
Şengül içeriye davet etti ilkbaşta girmek istemedim ancak çok sıkıldığını söyleyince girdim.biraz sohbetten sonra çay koymak için mutfağa gitti şengül bense kültablası almak için arkasından gittim ancak mutfak dar olduğundan arkasından geçerken götüne sürtünmek zorunda kaldım o anfa fark ettim ki taş gibi ve ateş saçıyordu götü.odaya geçerken yavaşça bastırarak geçtim hiçbir tepki göstermedi.bir ara odaya girdiğinde göz göze geldik giderken hafif gülümsedi ve başa cesaret vermiş oldu tekrar mutfağa gittim ve kapı önünde konuşmaya devam ettik bu arada sigaradan bir nefes istedi bu tamam demekti yavaşça yanına sokuldum buzdolabına doğru çekildi ama ben devam ettim ve ka! çacak yeri kalmayınca dudaklarına doğru hamle yaptım biraz nazlandı ve karşılık vermeye başladı o kadar ateşli öpüyordu ki dudaklarım kopacaktı sanki.
yatak odasına doğru giderken şengül dudaklarımı hala bırakmamıştı acele ile pantolonumu indirdim ve yarrağımı ağzına verdim muhteşem birşekilde yalıyordu nerdeyse hepsi girmişti ağzına dayanamadım ve bütün spermlerimi ağzına boşalttım inanmıyorum hepsini yuttu olmaz böyle birşey ne kadar azmıştı anlatamam.ir müddet yattık ve yine yarrağımı yalamaya başladı taşgibi göğüsleri vardı arasına sürdükçe yarrağım tam formuna gelmişti.
önüme domaltıp amını yalamaya başladım iç çekmeler bitmiş ağlamaya başladı sok artık diye ağlıyordu ben yavaş yavaş sürterken birden bir hamle yaptı ve yarrağım ıslanmış amına girdiğinde tir tir titriyordu 1.5 yıl aradan sonra ilk defa yarak girmişti amına az sonra felaket bir şekilde boşaldı şengül benimki hala taş gibiydi ve niyetim götünü sikmekti amını peçeteyle temizledi gitmek üzereyken ben tekrar do! maltıp göt deliğini yalamaya başladım çok hoşuna gitmişti kaynım hiç yalamamış göt deliğini (o göt yalanmazmı ibne) diye geçirdim bir ara içimden derken orta parmağımla alıştırmaya başladım götünü evet zamanı gelmişti yarrağımı bolca ıslattım ve götüne dayadım önce yapma dedi acıyor dedi ama ben kafa koymuştum ve kafası girdiğinde ince bir inilti çıktı şengülden biraz daha girince gidip gelmeye başladım muhteşem bir götü vardı sım sıkı yarrağım zor gidip geliyordu tekrar boşalmak üzere iken şengülü önüme aldım gögüslerine boşalmak isterken hemen ağzına aldı yarrağım nerden çıktı ve naraya girdi ne miğde varmış diye düşünürken bütün gücümle attırdım ağzına yine hepsini yutmuştu tek damla bile ziyan olmadı .. bu ilişki yaklaşık bir yıldır devam ediyor şimdi şengülün bekar kızkardeşi var gçözümü ona diktim hadi hayırlısı
33 notes · View notes
navinarjinnn · 7 days
Text
Tumblr media
Bir şiir yaz bana... Öyle herkesin değil,senin olsun... Mısralarında gözlerin olsun, Her hecesi, her sözü baksın bana... Sen yaz lakin ,her satırını sen yaz... Bir şiirim olsun benimde, tekrar tekrar okuyayım, içim ısınsın okudukça... Seni anayım... Sana yanayım... Bir şiir yaz bana,içinde gül olsun, bahar olsun uçsuz bucaksız, özgürlük koksun zirvesi göğe ulaşan Ararat dağlarınıda unutma... Her mısrası kaçak çay tadında, demlensin buram buram aşka... Yaz hadi, ne usan ne utan... Şiirdir mesafeleri aşan, zamana mekana kafa tutan... Bir şiir yaz bana... Sakın kolaya kaçma, öyle ustalardan da alıntı yapma.... Senin yürek sesin olsun, ruhum sana doysun.... Ölmeden benimde bir şiirim olsun..
37 notes · View notes
ceremir · 1 month
Text
DUR LENSİMİ ÇIKARAYIM DA DAHA RAHAT AĞLAYAYIM..
Trajikomik değil mi? Lellow aradı beni, müsait misin diye sordu aslında müsaittim ama kimseyle görüşmek istemiyordum. Ama buna ihtiyacı olduğunu bildiğim için gelme demedim. Telefonu kapattıktan yaklaşık 20 dakika sonra kapı çaldı ve açtığım gibi sarılıp ağlamaya başladı. Gözlerindeki şişliği ve morluğu gördüm. Dayak yemiş gibiydi ama bundan daha beter olduğunu biliyordum. Hiçbir şey sormadım ve sarıldığı süre boyunca bekledim. Sonra bırakınca birazcık rahatladığını hissettiğim gibi oturma odasına getirip bilgisayar koltuğuna oturttum. Hiçbir şey sormadım ve konuşmadım sadece dökülmesini istiyordum. Şarkı açabilir miyim diye sordu ve aç dedim. Gün bitene kadar hiç hayır demedim çünkü bu durumlardaki psikolojisini biliyorum. Üstelik Regl döneminde olduğu için ekstra hassastı. Bağzıları Gitme Soğukta şarkısını açtı öncelikle. Bu şarkının benim için de özel olduğunu bildiği için bu şarkıyı açtı ama Bağzıları grubunun delisidir zaten. Biliyor musun ay sonunda buraya geliyorlar, konser var beraber gidelim mi diye sordu ve bu tarz şeylere karşı duruşumu bildiği için tamam yalnız gideceksin anladım dedi. Sürekli konuşuyordu, dalıyordu ve bu durumdan korkuyordum. Çünkü ona bakarken aslında kendimi görüyordum bir yerlerde. Eski hâlimi görüyordum ve elimden hiçbir şey gelmeyeceği gerçeği beni daha fazla üzüyordu. Sonra dökmeye başladı şarkılarını. Bağzıları'ndan Leyla, Zaten Kırılmış Bir Kızsın, Evleniyormuşsun Bugün, Kaçak şarkılarını açtı. Sadece dinliyordum ve odaklanmaya çalışıyordum. Biliyorum teselli istiyor, bekliyor ama bunu yapamayacağımı o da çok iyi biliyordu. Çok büyük bir hayal gücüyle yaşayıp, sürekli hayal kurup yanında bir de büyük bir realizm'le yaşamak bir çeşit sıkışmak gibi. Bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama anlamını bildiği halde Can Ozan'dan Ağlama Ben Ağlarım ve Toprak Yağmura şarkılarını açtı. Buraya kadar kendimi çok zor tutmuştum ama bu tınıları duyunca ben de göz yaşlarına karşılık vermeye başladım. Günüm sikilsin hiç istemiyordum ama olmuştu bir kere. Ağladığımı görünce ayağa kalkıp bana doğru geldi ve sarılıp başımı göğsüne yasladı sonra başıma bir öpücük kondurup merak etme geçicek dedi. Bunu niye yaptığını zerre anlamadım çünkü buna ihtiyacı olan ben değildim. Ama dengesizliğini çok iyi anlıyordum biraz da suçluluk psikolojisi işte. O hâldeyken dur bekle lensimi çıkarayım da daha rahat ağlayayım sözü ikimizi de çok fazla güldürdü. Acının tatlı tebessümüydü. Hadi bir çay yap balkona geçip oturalım bahar havası yiyelim dedi. Son demlerdi, bu sondu. Çay yaptım ve çayları alıp sigaralarla beraber balkona geçtik. İkimiz de oturduktan sonra derin bir sessizlik oluştu ve hiç beklemediğim en nefret ettiğim şeyi istedi. Telefonunu alabilir miyim diyince şoka girdim ve neden diye sorduğumda merak ettim sadece nefretini biliyorum ama bir şeye bakmak istiyorum dedi. Verdim ve direkt Tumblra girdi. Daha önce farklı hesaplarımda yaptığım bazı paylaşımları görmüştü ama görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Girdiği gibi direkt Maybelek ne demek diye sordu. Hayatımdaki herkes bilir, benim için her şeyin bir anlamı olur ve klâsik şeyler olmaz bunlar ama bu belki 20 farklı kişiden aldığım bir soru ama sadece Andromeda biliyor. Yani Lellow'a cevabını söylemedim ama ısrar etmedi. En sevdiğim huylarından bir tanesi/ydi. Sonra M'r'c'e' ne demek, sanki bunu biliyorum kestiğin bir kelime mi diye sorunca evet dedim. Aslında hayatımdaki herkes bu kelimenin bende ki anlamını bilir çünkü en olumsuz durumda bile en çok kullandığım kelime, en büyük inanç, en büyük gerçeğim. MUCİZE...
İste tam olarak orada konuştum. Mucize dedim. Biliyorum kafanı duvarlara vuracaksın belli bir süre daha, iştahsızlığın devam edecek ve belli bir süre daha isteksiz yemek yiyeceksin ama her şey normale dönecek. Ama bu da yetmeyecek. Her şeyi bitirecek tek bir an var, tek bir şey var o da MUCİZE. Hayatımın en büyük gerçeği. En büyük inancım, en büyük hayalim. Uçurumun kıyısında bile inancımdan asla geri dönmediğim o MUCİZE...
Lellow'la bu yaşanan anlar beni direkt Ekim ayına götürdü. Çalıştığım otelde ingiliz bir kızla tanışmıştım. (ELLİE) ve bana ruhen unuttuğum bazı şeyleri hatırlatmıştı.
BELİEVE İN THE MİRACLES EMİR. MAY MİRACLES BE WİTH YOU. MAY THERE BE NO HELL FOR THE GENTLENESS OF YOUR SOUL.
MUCİZELERE İNAN, MUCİZELER SENİNLE OLSUN. RUHUNUN NAZİKLİĞİ CEHENNEMİN OLMASIN.
İNAN! MUCİZELER HER ZAMAN VARDIR. 💙🩵
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
42 notes · View notes
Text
Tumblr media
""KADIN sordu ADAMA Bana bir şiir yazarmısın ADAM sustu KADIN tekrar Sordu ADAM tekrar sustu ve Baktı KADININ Gözlerine Hadi Sen bir ÇAY koy kaçak olsun KADIN demledi ÇAYI sevgisini Katarak Ve bir heyecanla bekledi Kendisine yazılacak olan şiiri Oturdu ADAMIN karşısına ADAM tuttu KADININ Ellerini Önce Alnında ÖPTÜ Sonra Avuç İçlerini Ve KADINA dediki ŞİİİR Zaten sensin Yazmaya kıyamadığım Ben yazarsam Başkası okur diye korktuğum.....""
97 notes · View notes
eylences-blog · 10 months
Text
Yengemi Siktim "Bu ilk ve son olsun!" dedi! (2) (Özgür 34 Y., Ankara)
(Yengemi Ben Sikmesem, İlla ki Bir Siken Çıkar!)
Yengemin, "Bu ilk ve son olsun!" dediği sikişmemizin ardından 15 gün geçmişti ki, yengem beni cepten aradı. Abimin birkaç güne kadar taburcu olacağını ve abim yokken benimle birkez daha sikişmek istediğini söyleyerek beni evine çağırdı. Ben de artık o işin olamayacağını söyledim. Yengem bana küfürler savurup, "Mecbur geleceksin!" deyince, telefonu yüzüne kapadım. Yengem birkaç defa daha aradı, ama ben telefonu açmadım...
Bu konuşmanın ardından bir hafta falan geçmişti, evdeydim, ev telefonu çaldı. Telefona karım baktı. Arayan abimdi. Biraz konuştular. Hal hatırdan sonra, karım, abimin beni istediğini söyleyip, telefonu bana verdi. Abim bana, "Ulan hayırsız, neden gelmiyorsun?" diye sitem etti. "Gelirim abi, biraz işlerim var..." falan dedim. Abim de, "Yarın akşam mutlaka gel!" dedi. Ben, "Olur, tamam!" deyip telefonu kapadım, ama içime kurt düştü, acaba yengem abime birşey mi anlattı diye.
Sabah karıma, "Akşam abimlere uğrayacağım, geç gelirim, beni beklemeyin, siz yemeğinizi yeyin." dedim çıktım. Akşam iş çıkışı abimlere gittim. Kapının ziline tereddütle bastım. Kapıyı yengem açtı. Üzerinde yakası açık, boyu diz üstü, eteği pileli bol bir elbise vardı. "Oooo kaçak, sonunda geldin!" dedi. Ben ses çıkarmadım. Abim içerden seslendi, "Kim geldi?" diye. Yengem abime, "Özgür!" diye seslendikten sonra bana da sessizce, "Neredesin sen?" dedi. Yengeme cevap vermeden abimin bulunduğu odaya yürüdüm. Abimle hoş beşten ve biraz muhabbetten sonra anladım ki yengem birşey anlatmamıştı. Yengem çay yapmış, benim gelmemi bekliyorlarmış. Abim yengeme çay getirmesini söyleyince, yengem kalkıp mutfağa giderken öyle kıvırarak gitti ki, sanki beni delirtmek istiyordu. İçim bir hoş oldu, kendimi frenlemeye çalışıyordum.
Yengem çayları getirdi, karşıma oturdu, ayağında çorap da yoktu. Biz abimle konuşuyorken yengem de bazende sohbete karışıp, gözlerimin içine bakıp davetkar gülümsüyordu. Çay faslı bittikten sonra yengem mutfağa bardakları yıkamaya gitti. Bir müddet sonra mutfaktan, "Özgür gelirmisin, meyva hazırlıyorum, şunu bir ver bana!" diye seslendi. "Geliyorum yenge." dedim kalkıp mutfağa gittim. "Buyur yenge, neyi istiyorsun?" diye sordum. Yengem, "Şunu istiyorum!" diyerek yarağıma elini attı. Sessizce, "Yenge yapma ne olur!" dedim. Yengem, "Sus ulan! Beni ilk sikerken öyle demiyordun ama!" dedi. Ben cevap vermeden meyva tepsisini alarak mutfaktan çıkıp abimin yanına gittim, oturdum...
Az sonra yengem de yanımıza geldi ve abime, "Evde birşey kalmadı, markete gitsem iyi olur, ama hava karardı, hemde tek getiremiyorum!" dedi. Abim de, "Özgürle gidin gelin işte!" dedi. Yengemin gözlerinin içi gülüyoru. Abime itiraz edemedim, "Olur gidelim!" dedim. Meyvaları yedikten sonra yengemle markete gitmek için evden çıktık. Marketle evin mesafesi 1 km falandı. "Arabayla gidelim." dedim. "Yok, hava güzel, yürüyelim!" dedi. Biraz yürüdükten sonra yengem, "Eee, konuşsana!" dedi. "Ne konuşayım?" dedim. Yengem, "O gün memnun kalmadın mı benden?" dedi. Ben ses çıkarmadım. Yengem, "Bana bak! Ben nikahlı kocama götten siktirmedim sana siktirdim. Alıştırdın beni götten, o gün bu gündür de canım çok istiyor, bak eğer sen sikmezsen başkasına siktiririm, ona göre!" dedi. "Yenge yaa, söz vermedik mi, birdaha olmayacak diye?" dedim. "Sözden falan anlamam ben, canım sikilmek istiyor!" dedi.
Bu arada markete gelmiştik. Alışveriş arabasını yengem aldı, sürüyor, hemde birşeyler alıp arabaya atıyordu. Ben arkadan gidiyordum. Tekrar durup birşey alırken, sessizce, "Ne o? Niye yanımda yürümüyorsun? Arkadan götüme mi bakıyorsun?" dedi. Yürümeye devam ettik. Gerçekten de yengemin götü çok güzeldi, dikti ve çıktılıydı. Bazen etek götünün arasına giriyordu, eliyle düzeltirken bana bakıp gülümsüyordu. Benim yarrak ister istemez yine ayaklanmaya başlamıştı. Alış veriş bitti marketten çıktık. Poşetlerin bir kısmı yengemde, bir kısmı da bende, yolda yürüyorduk, ama çok yavaş yürüyorduk. Yengem, "Eee, senin yarak ne alemde, götümü özledin mi, kalktı mı şu an?" dedi önüme bakarak. Ben yine cevap vermedim. Yengem, Var ya, şurada yolun ortasında yatırıp siksen yok demem valla! O kadar yanıyorum! Lan alıştırdın beni, bir daha da gelmedin!" dedi. "Söz vermiştik ya yenge!" dedim. "Lan sıçarım sözüne, bu işin sözü mü olur?" dedi.
Birkaç adım daha yürüdük ve yengem park duvarını gösterek, "Şurada biraz oturup dinlenelim." dedi. Duvara yan yana oturduk. Yengem başladı, "Canım, beni bugün sikecekmisin?" diye sormaya. "Nasıl ocak ki yenge, abim evde!" dedim. "Onu bana bırak!" dedi. "Nasıl olacak peki?" dedim. "Karşı komşumuz ailece yurt dışında, evin anahtarı da bende, anahtarı sana vereyim, bizden çıkınca, git oraya beni bekle!" dedi. Ben yine ses çıkarmadım. Bu arada yengemlere geldik...
Biraz daha sohbet ettik. Saat 23:30 olmuştu, abim de uzandığı yerde uyukluyordu. Yengem abime, "Kalk yatağa yat, Ögür yabancı mı?" dedi. Ben de, "Yengem doğru söylüyor, kalk abi git yat, geç oldu, ben de gideyim artık." dedim. Abim kalktı, bana, "İyi geceler!" dedikten sonra ekledi, "Sıkça gel, bak yengenin de ihtiyacı oluyor sana!" dedi ve yatmaya gitti. Ben biraz daha oturdum. Sonra yengem abime ilaçlarını götürdü içirdi. 10 dakika sonra ben de kalktım eve gideyim diyerek. Yengem beni uğurlarken karşı daireyi işaret ederek anahtarı verdi. Yengem daha arkamdan kapıyı kapamadan ben karşı dairenin kapısını açtım, anahtarı geri yengeme verdim, gelirken anahtarla kapıyı açsın diye.
Karşı evin içi karanlıktı, ışıklarını yakmadım, sadece perdeyi açtım. Salon ay ışığıyla biraz aydınlanmıştı. Bir sigara yakıp oturdum, yengemin gelmesini bekledim. O arada karımı arayarak çalıştığım fabrikada problem çıktığını, bu gece eve gelmeyeceğimi söyledim. 35-40 dakika sonra kapını açıldığını ve arkadan kilitlendiğini duyunca yengemin geldiğini anlamıştım. Ben salonda koltukta oturuyordum. Yengem de ışığı yakmadan geldi, "Kocacağım seni beklettim mi? Ama abinin uykuya iyice dalmasını bekledim!" deyip, kucağıma ata biner gibi oturup dudağımı öpmeye başladı. Kollarını da boynuma sardı, öyle sıkıyor, dudaklarımı emiyordu ki, artık ben de karşılık vermeye başlamıştım. Yengemin memelerini okşuyordum. Dudaklarımız ayrılınca da boğazını emiyor, yalıyordum...
Yengem, "Em aşkım em, seni çok özledim!" diyordu. "Ben de çok özledim yenge, ama böyle ne olacak halimiz?" deyince, "Lan yenge deme bana! Aşkım de, karıcığım de, oruspum de, kahpe de, ama yenge deme!" dedi. Ben de, "Kız orospu, azgın kahpe, ne olacak halimiz böyle?" dedim. "Boşver canım, ne olacaksa olur, şimdi sikişmeye bakalım!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. O anda yengemle konuşmanın anlamı yoktu, karşılık vermeye başladım, boynunu boğazını emerken, elimi de kalçalarına attım, götünün yanaklarını avuçluyor okşuyordum. Elbisesinin düğmelerini tek tek göbeğine kadar açtım. Yengem de benim gömleğimi çıkarmıştı. Südyeninin üstünden memelerini çıkardım, uçlarında dilimi gezdirip, yanlarını emiyor, uçlarını ağzıma alıp emiyor, hafif hafif ısırıyordum...
Yengem kafasını geriye atmış, ellerini de boynuma, bacaklarını da belime dolamış, ben de yengemin beline ellerimi dolamış, kucağımdan düşmesini engelliyordum. Etekleri toplanmış, külotunun kenarlarından amının dudakları taşmıştı. Yengem elimi tutarak amına götürdü. Amını okşuyor, sıkıca avuçluyordum. Parmaklamaya başladım, önce bir parmağımı, sonra üc parmağımı da amına soktum, ileri geri yapıp parmağımla sikiyordum. Yengem, "Çok güzel, aahhhh, ooohhh, harikasın canııııııım!" diye inliyor, kalçalarını sağa sola kıvırıyordu. Titremeye başlamıştı. Kısa sürede orgazm oldu. Elim amından akan sıvılarla yapış yapış olmuştu. Yengem derin bir oohhh çekerek, "Çok güzeldi!" dedi, kucağımdan kalkıp dudağımdan öptü...
Yengeme, "Ne o? Niye indin orospu? Yoksa işin bitti diye gidecekmisin kahpe?" dedim. "Yok kocacığım, gidermiyim hiç..." diyerek külotunu çıkarıp attı, "Daha sabaha kadar beni sikmeni, doyurmanı istiyorum!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. Kemerimi ve fermuarımı açtı. Yarağımı çıkarıp eline aldı, "Yerim bunu ben, ne kadarda güzel olmuş!" deyip biraz sakso çektikten sonra, yarağımı amının dudaklarına sürtüp, başını amının deliğine yerleştirdi ve üzerine yavaş yavaş oturdu. Kalçalarını ileri geri kıvırıyor, "Sok canım, kökle yarağını!" diyordu. Ben de kalçalarından tuttum, kıvırmasına yardımcı oluyordum...
Yengem azgın azgın konuştukça ben dahada tahrik oluyordum, "Seni daha götünden de sikeceğim, orospum benim!" diyordum. Yengem de, "Sik canım, götümü de sik, amımı da sik, sok köküne kadar canım!" diyordu. Yengemi o pozisyonda 15-20 dakika siktikten sonra ikimiz de aynı anda boşaldık. Biraz öylece bekledikten sonra yengem ayağa kalkıp elbisesini de çıkarıp attı. Arkasını bana dönüp, "Götüme bakman hoşuma gidiyor!" diyerek kalçalarını kıvıra kıvıra WC'ye gitti. İşeme sesi ta salona geliyordu. Sonra suyu açtı, zannedersem amını yıkıyordu. İşi bitince tekrar yanıma geldi. Yengem gelmeden ben de pantolonumla külotumu çıkarmıştım. Yanıma oturdu, birer sigara yaktık...
Yengem sikimin üstüne kafasını koyarak uzandı. Hem sigara içiyor, hem de ellerini göğsümde gezdirip, meme uçlarımı çimdikliyordu. Ben de onun memelerini okşuyor, parmak uçlarımı tüy gibi kullanıp vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Amına indim, parmaklarımı klitorisinde gezdiriyordum. Yengem yine hareketlenmeye başlamıştı, o da benim göbeğimi emiyor, kasıklarımda dilini gezdiriyordu. Benim yarak yine hareketlenmeye başlamıştı. Yarağımı ağzına aldı, emmeye başladı. Gırtlağına kadar alıyordu. Yarağım ağzındayken arkasını bana döndü. 69 olmuştu üstümde. Götünün yanakları öyle ayrılmıştı ki, göt deliği ve amı iyice ortaya çıkmıştı. Götünün deliğini okşamaya ve amını yalamaya başladım...
Yengem bir müddet öyle yarağımı emdikten sonra üstümden kalktı, "Hadi yatakodasına gidelim canım! Yatakta rahat şikişiriz!" dedi. Ben de kalktım. Yatakodasına doğru giderken koridorda durup ayakta birbirimize sarılıp dudak dudağa öpüştük. Yarağımı tutup amının dudakları arasına sıkıştırdı, ben de ileri geri yapıyordum. Kulağıma, "Yapma öyle, acelesi yok, daha çok sikeceksin!" dedi. İleri geri yapmayı bıraktım ve yatakodasına gittik...
Yengem odanın aydınlanması için perdeyi açtı, sonra yatağa yüzüstü uzandı, bacaklarını yana doğru açtı, ben de götünün yanakları arasına yarrağımı yerleştirip yengemin üzerine uzandım. Yengemin ensesini öpüyor, kulak memelerini emiyordum. Yengem saçlarını yana attı, boynunu emmeye yalamaya başladım. Ben bunu yaparken de yengem göt yanaklarını sıkıyor, sağa sola oynatıyordu. Boynunu yalayarak omuzuna indiğimde yengem inlemeye başladı, "Isır kocacığım, canımın yanmasını istiyorum!" deyince, omuzbaşlarını ısırmaya başladım. Ordan da sırtını yalayarak ısırarark belinin çukuruna indim. Dilimi vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Götünün etli yanaklarını ısırıyordum, büzüğüne ve amının deliğine dilimi sokuyordum. Yengem yine yalvarıyor, "Sok artık! Yarrağını sok amıma, sik beni, geçir artık, orospu çocuğu!" gibisinden küfürler ediyordu...
"Acele etme kaltak!" diyerek yengemi dönderdim ve yatakta diz çöktürdüm, ben de ayağa kalkıp yarağımı ağzına verdim. Yarrağımı öyle emiyordu ki, sanki yarağımı yutacak gibiydi. Yengeme, "Yala ağzını siktiğimin kaltağı seni!" diye küfür ediyordum, o da, "Hııı hıı!" diye onaylıyordu. Yengemi ayağa kaldırdım, yatağın başlık tarafında duvara yasladım, ben de arkasına yanaştım. Yine sırtını yalıyordum. Aşağılara indikçe yengem belini büküyor benim işimi kolaylaştırıyordu. Yegem yatağın başlığından tutarak ayakta domaldı, ben de arkasında diz çökerek, bir müddet daha amını göt deliğini dilledim. Yengem, "Ooohhh canım, aklımı alıyorsun, hadiii yarağını istiyorum götüme, sik götümü sikicim! Hadiii sok güzel yarağını göt deliğime!" diye inledi. Yarağımı götünün deliğine denk getirip aniden köküne kadar soktum. Yengem boğukça feryat etti, "Yırttın götümü şerefsiz, biraz yavaş soksana!" diye.
"Sus kahpe, yırtacağım tabi!" dedim. Biraz bekledikten sonra yavaş yavaş ileri geri oynatmaya başladım. Bir müddet sonra yengem zevk almaya başlamış, 'Ooohhh!, Aaahhh!' diye inliyordu. "Nasıl, güzel mi canım orospum?" deyince, "Çoook, hemde çooook güzel, böyle devam et, sakın çıkarma!" dedi. Götünün yanaklarını kavrayıp iyice açtım, git gellerim sıklaştı. Şak şak şak sesleri çıkıyordu. Parmaklarımın üçünü de amına soktum, hızlandım. Ben kökledikçe yengemin inlemesi de artıyordu. Yengem titremeye başlamıştı, orgazm oluyordu. Ben de yengemle birlikte orgazm oldum ve götünün içine boşaldım. Öylece yığılıp kaldık.
Ne kadar yattık bilmiyorum, ama yengemin sesiyle kendime geldim, "Hadi gidelim artık, sabah olacak nerdeyse!" dedi. Kalktık giyindik. Yengem elbisesini giyince marketteki hali aklıma geldi, "Arkanı dön bakayım orospu!" dedim, döndü. Gerçektende elbiseyle götü harikaydı, beni yine heyecanlandırmıştı, dayanamadım götünü okşamaya başladım. Benim yarak kazık gibi oldu tabii. Yengemi koltuğa domaltıp eteğini kaldırdım, külotunu yana çekerek, yarağımı çıkardım ve götüne soktum. Gider ayak yengemi 5-10 dakika böyle götten siktikten sonra boşaldım. Sonra toparlanıp, evden önce ben çıktım ve gittim.
Şu anda yengemin canı istedikçe gidip amdan götten sikiyorum. Ne yapayım, bir nevi beni tehdit ediyor, "Eğer sen sikmezsen başka birine siktiririm!" diyor. Ben de tabi buna asla razı olmam, çünkü yengemi ben sikmezsem, illa ki bir siken çıkar!
[Özgür]
52 notes · View notes
rx-aysgl · 4 months
Note
trabzonsporlu Randy
KESİNLİKLE CANON
SAYFANIN TRABZON LORE U VAR GEÇENLERDE BİR HEMŞERİMLE HAMSİ HAMSİYE BUNU TARTIŞTIK HATTA (asteriks koyduğum yerler onun fikriydi)
memleket ve takım headcanonlarını saycam şimdi öhöhöh
randy angaralı ama tarbzonspor kitlesini aşırı benimsemiş durumda
sahalara atlıyor elinde sandalyeyle koşuyor
götünde fişek patlatıyor
61. dakikada çıldırıyor
yüz taşak kendini bordo maviye boyuyor*
hakemi dövüyor
aziz yıldırımdan nefret ediyor
trabzonspor müzesine gidip 2012 kupasının olası gereken boş büstün yanında foto çekiniyor tripli captionlar atıyor
fenerliler dni kjpfreojprvpohvrwpoj gidiyor kaleciye sövmek için karşı tarafın kalesinin arkasındaki koltuğu kapıyor*
tsli oyunculara topunuz olurum diye bağırıyor*
kanıt olarak bir tane beyzbol bölümü vardı orada zaten ne kadar agresif bir taraftar olduğunu görüyoruz
randynin stan e dans etmeyi öğrettiği bir bölüm vardı orada türk olsalar kolbastı öğretirdi stan e KESİNLİKLE ZORLA TS TUTTURURDU
randy öyle bir kaptırmış ki evde sürekli kazım koyuncu ve volkan konak çalıyor kyle stanin eve girince diyor ki amk ben ben bile bu kadar trabzonlu değilim
kyle da karadeniz müziklerinden mağdur çünkü kendisi trabzonlu ve ailecek geziye gittiklerinde aynı kazım koyuncu kasetini 6572657423657342 kere dinleme durumunda kalıyor
trt müzikçi sheila canon bu arada kendisi gidip karadenizli müzisyenlerin çıktığı programları kaydedip tekrar tekrar açıyor
evde sürekli hamsi pişiyor evde yedi yirmi dört çay demleniyor
ike çay sevmiyor sheila zorla çay içiriyor*
gerald marketlerdeki çayı sevmediği için kaçak kaliteli çay getirtiyor*
çay konusunda acayip seçiciler eve poşet çay sokamıyorsun o derece
kyle kaçak olarak papatya çayı içiyor kendisini ilaç kesmediği için
kyle da tam ben trabzonluyum diye ts tutmak zorunda değilim tmm mı diye geçinen gs taraftarı tipi var
CARTMAN FENERLİ BU ARADA
kyle fındık tarlasına üni parası çıksın diye gidiyor yanında kenny i de götürüyor*
kyle çok güzel istanbul türkçesi konuşuyor ama sinirlendiğinde sinir hastası doğu karadenizliliği tutuyor lazca küfretmeye başlıyor* (trabzon yöresinde çok laz yok biliyorum ama bunların uzaktan akrabaları artvinden trabzona göçmüş olabilir diye düşündüm)
kanıt olarak its a jersey thing bölümünü gösteriyorum eğer sp türk dizisi olsaydı bu bölüm kesinlikle trabzonu hedef alırdı
YA BİLDİĞİN BİZE HER YER TRABZONUN ABD PARALELİ YAŞANIYOR BÖLÜMDE ŞAKA GİBİ
kyle dönüşüm geçiriyor sarı yağmurluğu çizgili bereyi geçiriyor fjhhıeıajjjalfjjkdslldj
cartman kyle ı sinir etmek için ona arada temel diyor
doğum gününde hamsi kalem alıyor
kyle bunu dövüyor ama sonradan mürekkebi iyi diye o kalemi kullanıyor
içten içe uğurlu kalemi diye düşünüyor hatta*
bu arada alakasız ama kenny nin abisinin ösym kalemini tüm eğitim hayatı boyunca kullanması canon
kyle ıspanak yiycenni*
KYLE IN DOĞUM GÜNÜNDE MISIR EKMEĞİNE MUM DİKİP OKULA GETİRİYORLAR
cartmanın cartman finds love da kyle a mimoza çiçeğimi söylemesi fikri kabuslarıma giriyor ama buraya yine de yazacam
cartmanın memlekete gelelim bir de
şimdi liane izmirli ve cartman memleketim çok iyi diye herkesin memleketiyle istediği kadar dalga geçebileceğini düşünüyor
sonra jack tennormanin babası olduğunu öğreniyoruz
jack tennorman konyalı ngkrsşojvrsjoşre
(ya aslında yozgatlı da olabilir çünkü kızıl saçlı ve zamanında yozgata sürülmüş keltler de var ama neyse)
cartman o bölüme paralel bir şekilde babamı öldürdüm diye ağlamak yerine ben konyalı mıyım şimdi diye ağlıyor zırlıyor
kenny kesinlikle bjk li
çarşıcı kenny gerçek
kennynin memleketi tam kestiremiyorum tunceli olması komik geliyor ama ankara mamak headcanonu da çok sarıyor beni of
wendy sadece milli takımı tutuyor ve kendisi volaybol izlediği için kadın voleybol takımlarına daha ilgili
wendy ankaralı sürekli tren kullanan eryamanlı havası alıyorum
stan çankaya bebesi
craig ve tweek fenerli zaten fenerli logosu gibi geziyorlar amk
sivaslı craig gerçek
tweek istanbul fatihli
butters takım tutmuyor cartman ona soğan diyor bu yüzden
butters bursalı yüzde yüz eminim yemin ederim ama kanıtlayamam
bebe izmirli ve takım tutmuyor
tamam fikirlerim tükendi bu kadar
trabzonlu admine iyi denk geldin bütün bilgimi döktüm buraya anonsu inş beğenirsin
16 notes · View notes
mehmettsabri · 1 year
Text
Kana Kana İçtim Doyamadım Ama 🌼
68 notes · View notes
samraderlerr · 9 months
Text
Bugün çok zor ve yorucu bir gündü kaldırımın kenarında ağlarken karşı tarfta beni izleyen bi amca vardı. Baktı hem ağlıyor hem üst üste sıgara yakıyorum. Amca bana seslendi güzel kızım ben yemek yiyorum sanada dürüm yapayım mı o öyle dedi benim ağlamam dahada arttı valla bak sen böyle ağlıyorsun dedi neden ağlıyorsun açmısın dedi canın mı acıyor neyin var dedi para mı para vereyim dedi sonra sakinleştim bana çay doldurmuş çbak bu kaçak çay dedi kendi elimde sana doldurdum bana çay verdi sohbet etti peçete verdi sen böyle ağlama bana gel birlikte çözeriz kızım dedi senin yaşında çocuklarım var dedi eşinin numarasını kendi numarasını verdi .sonra beni Allah'a emanet etti iyi insanlar iyi ki var
45 notes · View notes
yantekerlek · 11 months
Text
Tumblr media
annem: ya tamam, şu küçük çayları anladık da şu büyük çay nasıl kaçtı demlikten?
kardeşim: çünkü o kaçak çay.
hâzirûn: PUAHAHHAHAHAHAHAHAHHA
28 notes · View notes