Tumgik
#kar yürüyüşü
triptoartsworld · 1 year
Text
Anneli çocuklu
Tumblr media
139 notes · View notes
aynodndr · 3 months
Text
Tumblr media
--BİLMEDİLER---
Senin için ne demediler ki,
Zor dediler,
Uçurumlar da açan bir zambak o,
Ulaşılmaz dediler,
Gülüşleri umarsız,
Biraz çingene,
Az deli dolu dediler,
Ferhat aklıma geldi,
Bilmediler..
Çok da güzel değilmişsin,
Boyunda kısaymış,
O çölde bir serap dediler,
Gitsen ulaşamaz,
Bulsan sevemezsin dediler.
Cennet kapıları onunla açılır dedim,
Güldüler,
Seni benim gözümle görmediler,
Mecnun geldi aklıma,
Bilmediler,
O olmaz dediler,
Yürüyüşü ceylan,
Bakışı mevsim değiştirir,
Cemre gibi düşer yüreğine bilemezsin,
Kar gibi eritir dediler.
Oysa ben,
Baharı bekleyen kardelendim,
Biliyordum onun güneş olduğunu,
Biliyordum yanacağımı,
Yusuf geldi aklıma,
Sormadılar.
Yangın yeri o dediler,
Etme yanarsın,
Her külün altında saklanan ateş var dediler,
Senin ateş olduğunu biliyordum zaten.
Hücrelerimde beni sana çeken bir şey vardı,
Belki bu senin ateşin di,
Belki sevgin.
Ateşe su taşıyan karınca geldi aklıma,
Oysa ben yanmaya hazır Kerem'dim,
Sormadılar...
____Cengiz Yılmaz/Şiir Baba...
#ɖɛཞı̇ŋ
4 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Yıllarca şöyle kötü böyle kötü diye algı oluşturuldu. Şu Kemal Kılıçdaroğlu'nu bi tanıyalım bakalım. Kemal Kılıçdaroğlu, Alevi bir ailede tapu memuru Kamer Beyin yedi çocuğundan dördüncüsü olarak 1948′de Tunceli'nin Nazımiye ilçesine bağlı Ballıca köyünde dünyaya geldi.
Tumblr media
1967 yılında 163 numarayla okuduğu  Elazığ Ticaret Lisesi'ni "birincilikle" bitirdi.
Tumblr media
1971'de ise yükseköğrenimini tamamlamak için girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinin Ekonomi-Maliye Bölümü'nden (günümüzdeki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü) lisans mezunu oldu. Lisans öğrenimini tamamladığı 1971 yılında girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığında göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa'ya gitti. Hesap uzmanlığını 1983'e kadar sürdürdü. Aldığı diğer görevleri kısaca yazayım. Gelirler Genel Müdürlüğünde daire başkanı, genel müdür yardımcılığı, 1991 yılında Bağ-Kur'da genel müdürlük, 1992 yılında ise SSK'da Genel Müdürü oldu. Daha sonra kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından  kamuda en başarılı bürokrat ödülünü alarak "Yılın Bürokratı" seçildi. Daha sonra kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından  kamuda en başarılı bürokrat ödülünü alarak "Yılın Bürokratı" seçildi. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi grup başkanvekili görevini üstlendi. Parti içinde daha görünür oldu ve yolsuzluk dosyaları üzerine gitmesi, kitaba uygun konuşması ve söz düellolarındaki galibiyeti sebebiyle dikkat çekti. İBB başkan adayı oldu ve oyların %36,80'ini aldı  CHP Genel Başkanı seçildi. Seçildiği günden beri partiyi kendi stratejik hamleleri ile değiştirmeye başladı önünde uzun bir yol vardı. Hatalar yapmadı mı yaptı ama sadece belirli bir kesime değil de tüm Türkiye'nin oy verebileceği bir parti haline çevirmeye çalıştı. Arada kaybedilen seçimler, gezi parkı, adalet yürüyüşü ve bir sürü kronolojik olay var fakat yavaştan kendi siyaset tarzının değiştiği yıllara, günümüze gelelim. 2018'de parti içindeki en büyük adayını Cumhurbaşkanı olarak gösterdi. Kimilerine göre 0 ego kimilerine göre tuzaktı. - 2019 Partinin yarısı diğer yarısına tv önünde sövüyordu. Kendi istediği isimler Ataşehir Maltepe Bakırköyde aday yapılmadı diye il başkanı Canan K. istifa etmişti. Kimse oy vermeye gitmeyecekti. İmamoğlu’nun 100k takipçisi vardı. Ankara'dan Mansur Yavaş'ı, İstanbul'dan kimsenin tanımadığı Ekrem İmamoğlu'nu aday gösterdi ve kazandı. Şimdi önünde büyük bir seçim var. Aday olur ya da olmaz. Belki olur, belki bildiğimiz ya da yine bilmediğimiz birini çıkarır. Ben Kılıçdaroğlu'nu bir figür olarak üç dönemde inceliyorum. İlk dönem çok parlak. Sonra bir çöküş. Son dönemde ise en iyi dönemi. Sonuç olarak; Kemal Kılıçdaroğlu, 30 yılını devlette geçirmiş bir bürokrat. Farklı parti başkanları ile çalışmış. Özal'ın üç yıl bütçesini hazırlamış. Devletin en gizli ödemelerini görmüş, görüşmelerine katılmış biri. Bir gün siyaseti bırakır. Ben onu her zaman efendiliğini hiçbir zaman bozmayan(belki de sırf bu yüzden çok eleştirilen), hep sakin bir güç kalan, harama el uzatmayacağından çoğu kişinin emin olduğu nadir siyasetçilerden biri, bir "devlet adamı" olarak hatırlayacağım.
Tumblr media
"Ben ne ağzımda gümüş kaşıkla doğdum ne de saraylara yerleşip sefa içinde yaşadım" - diyen Kemal Kılıçdaroğlu
Not: SGK yı batırdı söylemi- 
1-Hiç bir sosyal devlette sosyal sigortalar kar elde etmez - kar amaçlı bir kurum değildir- sgk ya ilk darbe sgk yı özelleştirmeye çalışan Özal dönemi hükümetlerinin sgk nın mallarını kamulaştırıp nakdi kıymetlerini bankalarda değerlendirmesini engelleyenlerdi
2-sgk kurumu tarihin en büyük kayıplarını bu dönemde yaşamıştır Sayıştay raporlarını okuyunuz
3-hakkında karınca kadar yolsuzluk dosyası olsaydı günümüzde savcılar vb nasıl hareket ederdi sorunun cevabını siz verin
Bu söylemle istanbul seçimlerinin tekrarına neden olan ancak tekrar edildikten sonra bir tane dava dahi açılmayan ‘’oylar çalındı’’ söylemiyle veya gezi parkı taksim bacısı söylemiyle aynıdır... 
16 notes · View notes
fisiltihaberleri · 2 months
Text
Tumblr media
Yaylaları kar yürüyüşü ile keşfettiler İşte O Anların Fotoğrafları SUBÜ’de 2023-2024 Akademik Yılı Bahar Yarıyılı’nın ilk yürüyüşü Karagöl Yaylası, Çardacık Yaylası ve Acelle Yaylası’nda gerçekleştirildi. Kar yürüyüşü olarak planlanan yürüyüşte 100’e yakın katılımcı yer aldı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı; Karagöl Yaylası, Çardacık Yaylası ve Acelle Yaylası’na kar yürüyüşü etkinliği düzenledi. Rota, 2023-2024 Akademik Yılı Bahar Yarıyılı’nın ilk güzergâhı oldu. SUBÜ Dağcılık ve Doğa Sporları Topluluğu’nun da destek verdiği yürüyüşe öğrenci, akademisyen ve idari personellerden oluşan yaklaşık 100 kişi katıldı. Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Murat Şen rehberliğindeki ekip, 9 kilometre uzunluğundaki parkuru kar manzaraları eşliğinde keşfetti. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Orhan Yılmaz yaptığı açıklamada; öğrenciler ile akademik ve idari personellere yönelik sportif aktivite ve kültür gezisi etkinliklerinin planlanan takvim doğrultusunda Eskişehir Kültür Gezisi, Samandere ve Güzeldere Doğa Yürüyüşü, Melen Çayı Rafting Etkinliği, Dikmen Yaylası Doğa Yürüyüşü ve Gölcük Tabiat Parkı Kültür Gezisi etkinlikleri ile Bahar Yarıyılı boyunca devam edeceğini ifade etti. Yılmaz; söz konusu sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerin duyuru ve detaylarının, üniversitenin resmi web sayfası ve sosyal medya hesaplarında paylaşılacağı bilgisini verdi. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/yaylalari-kar-yuruyusu-ile-kesfettiler-iste-o-anlarin-fotograflari-10589.html
0 notes
canelarsel · 11 months
Video
CANEL ARSEL - PENCEREDEN KAR GELİYOR.... İlkokul Yıllarımın Geçtiği Köy. Afyon Yorgalar Köyü.(Bu Arada Yorga,Rahvana Yakın Bir At Yürüyüşü Anlamına Gelir)Yeni Adıyla Altınova.. Sonrasında İzmir'de Üniversite Yılları, Ardından Almanya'da Justus Liebeg üniversitat de İkinci Üniversite Yılları. Stüdyolarda Demo Şarkılar Kaydetmeler, Sonrasında Gelen Albümler, Televizyon Programları. Yayınlanan Kitaplar,Gazete Haberleri, Velhasıl Hayat Dediğin Bir Telaş. Bazen Yorucu,Bazen Mutluluk Verici.Bu Anonim Eseri Nürnberg'de Kayda Aldık ve Emre Plak Etiketiyle Çıkan SEVSEM ÖLDÜRÜRLER Adlı Albümde Yayınladık. Daha Fazlası Youtube Kanalımıza Abone Olun... https://lnkd.in/dk8Fpb3H
0 notes
ordupress · 1 year
Photo
Tumblr media
KEYFALAN YAYLASI EĞLENCELİ ANLARA ŞAHİTLİK ETTİ Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Mesudiye Belediyesi iş birliğinde doğal güzellikleri ile kendine hayran bırakan Keyfalan Yaylası’nda 7’inci Kar Festivali düzenlendi. En güzel köpek, kızak ve traktör yarışmaları, konser ve ikramlarla dolu dolu geçen festival renkli görüntülere sahne oldu. Ordu’nun Mesudiye ilçesine bağlı Keyfalan Yaylasında Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Mesudiye Belediyesi tarafından bu yıl 7’incisi düzenlenen kar festivaline yöre halkının yanı sıra çevre il ve ilçelerden çok sayıda vatandaş katıldı. Soğuğa aldırış etmeyen vatandaşlar beyaz örtüyü eğlenceye çevirdi. YARIŞMALAR İLGİ GÖRDÜ Festival ateşinin yakılması ile başlayan etkinliklerde en güzel köpek, traktör ve kızak yarışları yapılırken vatandaşlara ise yöresel ürünler ve hamsi ikram edildi. Yarışmalarda dereceye girenlere ise katılım belgesi ve çeşitli hediyeler verildi. Renkli görüntülerin yaşandığı festivalde vatandaşlar kent orkestrası ve yöresel sanatçıların şarkılarına eşlik ederken davul zurna eşliğinde horonlar oynadı ve el yapımı kızaklarla kayak yaptı. ŞEHİTLER UNUTULMADI Festivalde ayrıca askerler ve vatandaşlar Türk Bayrağı eşliğinde şehitlere saygı yürüyüşü de gerçekleştirdi. https://www.instagram.com/p/Cnw3zmxsTzb/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
turkeytraveltours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/isikla-suyun-bulustugu-zirve-artabel-golleri-tabiat-parki.html
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tumblr media
Dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve olarak nitelendirilen Gümüşhane’deki Artabel Gölleri Tabiat Parkı ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor.
Gümüşhane’nin çatısı olarak da bilinen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, bünyesinde barındırdığı 20’nin üzerindeki buzul gölü, endemik bitki ve canlıları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası ve eşsiz manzarası ile Türkiye’nin dört bir yanından misafirin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Şehrin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesi ve çok sayıda zirveyi bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı, alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru açan birçok çiçeğin hem görüntüsü hem de kokusuyla bölgeye gidenlere huzur veriyor.
Tumblr media
58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na, yılın ilk doğa yürüyüşü ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ortaklığında gerçekleştirildi. Sporcular 9 kilometrelik parkurda 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.
Tumblr media
81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe Yaylası’na kadar araçla ulaştıktan sonra buradan başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük Göl’e ulaştı. Sporcular daha sonra Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölü’ne ulaştı. Soğuk havanın etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı Göl’de yemek molası verdi.
Tumblr media
Haziran ayının son günleri olmasına rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
“BİNBİR RENK ÇİÇEK, KAR, SU, GÖLLER HARİKA”
Bölgeye ilk kez giden sporculardan Didem Kars, “İlk defa gittim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var.  Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine giderim” dedi.
Tumblr media
Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika” diye konuştu. (İHA)
0 notes
gallipolidaytours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/isikla-suyun-bulustugu-zirve-artabel-golleri-tabiat-parki.html
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tumblr media
Dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve olarak nitelendirilen Gümüşhane’deki Artabel Gölleri Tabiat Parkı ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor.
Gümüşhane’nin çatısı olarak da bilinen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, bünyesinde barındırdığı 20’nin üzerindeki buzul gölü, endemik bitki ve canlıları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası ve eşsiz manzarası ile Türkiye’nin dört bir yanından misafirin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Şehrin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesi ve çok sayıda zirveyi bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı, alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru açan birçok çiçeğin hem görüntüsü hem de kokusuyla bölgeye gidenlere huzur veriyor.
Tumblr media
58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na, yılın ilk doğa yürüyüşü ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ortaklığında gerçekleştirildi. Sporcular 9 kilometrelik parkurda 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.
Tumblr media
81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe Yaylası’na kadar araçla ulaştıktan sonra buradan başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük Göl’e ulaştı. Sporcular daha sonra Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölü’ne ulaştı. Soğuk havanın etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı Göl’de yemek molası verdi.
Tumblr media
Haziran ayının son günleri olmasına rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
“BİNBİR RENK ÇİÇEK, KAR, SU, GÖLLER HARİKA”
Bölgeye ilk kez giden sporculardan Didem Kars, “İlk defa gittim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var.  Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine giderim” dedi.
Tumblr media
Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika” diye konuştu. (İHA)
0 notes
anzacdaygallipoli · 2 years
Text
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/isikla-suyun-bulustugu-zirve-artabel-golleri-tabiat-parki.html
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tumblr media
Dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve olarak nitelendirilen Gümüşhane’deki Artabel Gölleri Tabiat Parkı ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor.
Gümüşhane’nin çatısı olarak da bilinen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, bünyesinde barındırdığı 20’nin üzerindeki buzul gölü, endemik bitki ve canlıları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası ve eşsiz manzarası ile Türkiye’nin dört bir yanından misafirin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Şehrin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesi ve çok sayıda zirveyi bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı, alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru açan birçok çiçeğin hem görüntüsü hem de kokusuyla bölgeye gidenlere huzur veriyor.
Tumblr media
58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na, yılın ilk doğa yürüyüşü ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ortaklığında gerçekleştirildi. Sporcular 9 kilometrelik parkurda 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.
Tumblr media
81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe Yaylası’na kadar araçla ulaştıktan sonra buradan başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük Göl’e ulaştı. Sporcular daha sonra Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölü’ne ulaştı. Soğuk havanın etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı Göl’de yemek molası verdi.
Tumblr media
Haziran ayının son günleri olmasına rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
“BİNBİR RENK ÇİÇEK, KAR, SU, GÖLLER HARİKA”
Bölgeye ilk kez giden sporculardan Didem Kars, “İlk defa gittim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var.  Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine giderim” dedi.
Tumblr media
Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika” diye konuştu. (İHA)
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/isikla-suyun-bulustugu-zirve-artabel-golleri-tabiat-parki.html
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tumblr media
Dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve olarak nitelendirilen Gümüşhane’deki Artabel Gölleri Tabiat Parkı ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor.
Gümüşhane’nin çatısı olarak da bilinen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, bünyesinde barındırdığı 20’nin üzerindeki buzul gölü, endemik bitki ve canlıları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası ve eşsiz manzarası ile Türkiye’nin dört bir yanından misafirin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Şehrin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesi ve çok sayıda zirveyi bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı, alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru açan birçok çiçeğin hem görüntüsü hem de kokusuyla bölgeye gidenlere huzur veriyor.
Tumblr media
58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na, yılın ilk doğa yürüyüşü ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ortaklığında gerçekleştirildi. Sporcular 9 kilometrelik parkurda 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.
Tumblr media
81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe Yaylası’na kadar araçla ulaştıktan sonra buradan başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük Göl’e ulaştı. Sporcular daha sonra Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölü’ne ulaştı. Soğuk havanın etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı Göl’de yemek molası verdi.
Tumblr media
Haziran ayının son günleri olmasına rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
“BİNBİR RENK ÇİÇEK, KAR, SU, GÖLLER HARİKA”
Bölgeye ilk kez giden sporculardan Didem Kars, “İlk defa gittim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var.  Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine giderim” dedi.
Tumblr media
Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika” diye konuştu. (İHA)
0 notes
traveltourstrips · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/isikla-suyun-bulustugu-zirve-artabel-golleri-tabiat-parki.html
Işıkla suyun buluştuğu zirve: Artabel Gölleri Tabiat Parkı
Tumblr media
Dereleri, şelaleleri ve 20’den fazla buzul gölüyle ışıkla suyun buluştuğu zirve olarak nitelendirilen Gümüşhane’deki Artabel Gölleri Tabiat Parkı ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunuyor.
Gümüşhane’nin çatısı olarak da bilinen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, bünyesinde barındırdığı 20’nin üzerindeki buzul gölü, endemik bitki ve canlıları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası ve eşsiz manzarası ile Türkiye’nin dört bir yanından misafirin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Şehrin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesi ve çok sayıda zirveyi bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı, alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru açan birçok çiçeğin hem görüntüsü hem de kokusuyla bölgeye gidenlere huzur veriyor.
Tumblr media
58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na, yılın ilk doğa yürüyüşü ise Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ortaklığında gerçekleştirildi. Sporcular 9 kilometrelik parkurda 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.
Tumblr media
81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe Yaylası’na kadar araçla ulaştıktan sonra buradan başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük Göl’e ulaştı. Sporcular daha sonra Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölü’ne ulaştı. Soğuk havanın etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı Göl’de yemek molası verdi.
Tumblr media
Haziran ayının son günleri olmasına rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
“BİNBİR RENK ÇİÇEK, KAR, SU, GÖLLER HARİKA”
Bölgeye ilk kez giden sporculardan Didem Kars, “İlk defa gittim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var.  Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine giderim” dedi.
Tumblr media
Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika” diye konuştu. (İHA)
0 notes
hotpotoss · 2 years
Text
AAPI gruplarıyla Birlik Yürüyüşü, Asya karşıtı şiddetin sona ermesini talep ediyor
AAPI gruplarıyla Birlik Yürüyüşü, Asya karşıtı şiddetin sona ermesini talep ediyor
WASHINGTON – Asyalı Amerikalılardan oluşan büyük bir kalabalık Cumartesi günü bunaltıcı sıcakta National Mall’da ırksal adalet ve üreme sağlığı haklarını desteklemek için çok kültürlü bir yürüyüş için toplandı. Unity March, 50’den fazla Asyalı Amerikalı kar amacı gütmeyen kuruluşu ve Queens’in YWCA’sı, Flushing’deki Asyalı Amerikalı kadınları güçlendiren bir grup, OCA Greater Houston ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cejna · 2 years
Text
Munzur Dağı'nda haziran ayında kışı yaşadılar
Munzur Dağı’nda haziran ayında kışı yaşadılar
Erzincan ve Tunceli’nin ortasında bulunan 3300 rakımlı Munzur Dağları, bugünlerde adeta gizli cennete döndü. Zirvesinde kar, yazla birlikte açan rengarenk çiçekler ve şırıl şırıl akan derelerle dört mevsimin bir ortada yaşandığı Munzur’da tabiat yürüyüşü (trekking) yapan yerli turistler, kent merkezinde hava sıcaklığı 33 dereceyi bulurken kızak yapmanın keyfini sürdü, yüzeyi hala buzla kaplı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
burdur-haberleri · 4 years
Photo
Tumblr media
BURDOSK kar yürüyüşü sezonunu bitirdi Burdur Doğa Sporları Kulübü (BURDOSK) Niyazlar-Salda Kayak Merkezi parkurunu yürüyerek karda yürüyüş sezonunu kapattı. 43 doğaseverin katıldığı yürüyüş Niyazlar köyü 1340 rakımdan başladı.
0 notes
maho0326 · 3 years
Text
106 yıl önce donarak öldüler! SARIKAMIŞ DRAMI
Sinan MEYDAN-Sözcü
Tumblr media
“Gelecek kuşaklara ibret olsun ki, biz, tüm millet, yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 239)
Aralık 1914'e götüreceğim. 106 yıl önce bugünlerde donarak ölen kahraman evlatlarımızın yürek burkan gerçek hikâyesini; “ölüme yürüyüşü”, Sarıkamış dramını anlatacağım.
TOPRAK DONMUŞTU
Tarih: 25 Aralık 1914.
Yer: Sarıkamış.
Askerler eksi 30 derecede dinmek bilmeyen tipiden korunmaya çalışarak bellerine kadar gelen yeni yağmış kara bata çıka tek sıra halinde yürüyorlar. Uzayıp giden asker sırasında birbiri ardına düşen askerler görülüyor. Önce ayakları donuyor. Düşenlerin çoğu bir daha kalkamıyor. O anın tanıklarından Köprülülü Şerif (İlden) şöyle diyor: “Biz belki on bin kişiden çok insanı bir günde karların altında bıraktık ve geçtik.” (Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış, s. 213.)
Tumblr media
Bir köy evinin önünde yatan, üstleri karla örtülmüş cesetler görülüyor. Hilmi Bey, evin kapısını açtırıyor. İçeride, odun tomrukları gibi üst üste dizilmiş cesetler var. Soğuktan bronz heykeller gibi duruyorlar, hiç bozulmamışlar. Yarbay Aziz, duygularını gizleyerek “Bunları niçin defnetmediniz?” diye soruyor. Hilmi Bey, çaresizce başını öne eğiyor, “Toprak donmuştur. Kazma işlemez” diyor. (Alptekin Müderrisoğlu, Sarıkamış Dramı, s. 196.)
GİZLENEN DRAM
Enver Paşa, basına sansür uygulayarak Sarıkamış dramını tam 7 yıl gizlemeyi başardı. Kamuoyu Sarıkamış dramını, ancak harekâta katılmış olan 9. Kolordu Kurmay Başkanı Emekli Yarbay Köprülülü Şerif (İlden)'in 1922'de, önce Akşam Gazetesi'nde çıkan, daha sonra da kitap olarak basılan “Sarıkamış” adlı eserinden öğrenebildi.
Peki, ama Sarıkamış dramı nasıl yaşandı? Bu dramın sorumluları kimlerdi?
KÖPRÜKÖY VE AZAP MUHAREBELERİ
29 Ekim 1914'te Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın isteğiyle Osmanlı donanması Rus limanlarını bombaladı. Böylece Osmanlı, I. Dünya Savaşı'na girdi.
Kafkas Cephesi'nde Hasan İzzet Paşa'nın komutasında 9. 10. ve 11. kolordular ile bir süvari tümeninden oluşan 3. Ordu vardı. Resmi belgelere göre bu ordu -Jandarma ve menzil birlikleri hariç- 97 bin kişi kadardı. (ATASE Arşivi, Kls.2, Dos. 8-B, F. 4, 4-2.) Bazı kaynaklar bu sayının 190 bin kişi olduğunu yazıyor. (İlden, s.43.)
1 Kasım 1914'te Ruslar, Sarıkamış üzerinden Erzurum Köprüköy'e saldırdılar.
Kasımın başlarındaki Köprüköy ve Azap muharebelerinde 3. Ordumuz Rusları geri çekilmeye zorladı. Bunda başarılı da oldu. Ancak Rusları söküp atmak mümkün olmadı…
Kar yağmaya başlamış, dağlar karla kaplanmıştı. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, o karda kışta, yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla düşmanın üzerine daha fazla gitmeyi uygun bulmadı. Harekatı durdurdu. 3. Ordu Köprüköy'de beklemeye başladı.
HAREKAT KARARI
Enver Paşa, bir kuşatma harekatıyla Rus ordusunun yok edilmesini, böylece 40 yıldır düşman elindeki Kars'ın, Sarıkamış'ın kurtarılmasını istiyordu. Osmanlı Orduları Genelkurmay Birinci Başkanı Fridrich Bronsart von Schellendorf ve müttefik Alman subayları da bu düşüncedeydi.
Enver Paşa, Genelkurmay İkinci Başkanı Hafız Hakkı Bey'i durumu incelemesi için Kafkas Cephesi'ne gönderdi. Hafız Hakkı Bey 2 Aralık'ta Erzurum Köprüköy'e geldi. Burada Hasan İzzet Paşa ve kurmaylarıyla görüştü. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa ile 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa o koşullarda bir harekata karşı çıktılar. (Ali İhsan Sabis, Harp Hatıralarım, II, s.268.)
Enver Paşa, Alman Bronzard Paşa ile birlikte 13 Aralık'ta 3. Ordu Karargahı'nın bulunduğu Erzurum Köprüköy'e geldi.
15 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı için bir toplantı yaptı. O toplantıda Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın gözlerinin içine bakarak –mealen- şunları söyledi:
“3. Ordu, Sarıkamış'ta Ruslara karşı bir harekata hazır değildir. Ordu zayıftır, eksikleri çoktur. Yiyeceği yoktur. Askerlerin çoğu yazlık elbiselidir. Her yer karla kaplıdır. Soğuk sıfırın altında 40 dereceyi buluyor. Askeri mahvederiz.”
Enver Paşa öfkeyle konuştu:
“Köprüköy ve Azap'ta Rusları yenenler bu askerler değil mi? Kimse ‘giyeceğimiz, yiyeceğimiz yok' demiyor! Hepsi ‘saldıralım' diyor. İşte buradaki herkes ‘saldıralım' demiyor mu?”
Hasan İzzet Paşa, Enver Paşa'nın sözünü keserek “Senden korkuyorlar da ondan!” dedi.
Bunun üzerine çok sinirlenen Enver Paşa, “Dua edin Harbiye'den hocamsınız! Yoksa sizi Divan-ı Harbe verirdim!” diyerek toplantıyı bitirdi.
Enver Paşa İstanbul'dan hareket ederken 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa'yı emekli etmişti. Onun yerine Hafız Hakkı Bey'i “Paşa” yapıp bu göreve atamıştı. O bölgeleri çok iyi tanıyan 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'yı da emekli etmiş, onun yerine de Ali İhsan Paşa'yı getirmişti. 11. Kolordu Komutanlığı'na ise Abdülkerim Paşa'yı atamıştı.
Tumblr media
Harekâta karşı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 18 Aralık gecesi istifa etti. 19 Aralık'ta Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığı'nı bizzat üzerine aldı.
Bile bile ölüme yürüyüş
3. Ordu'ya acil erzak lazımdı. Taarruz halinde asker aç kalabilirdi. Askerin kışlık giysisi de yoktu. 100 bin takım kışlık giyecek taşıyan gemiler Karadeniz'de Ruslar tarafından batırılmıştı.
Enver Paşa, cepheyi ziyaret ettiğinde ordunun perişan halini gördü. Ertesi gün orduya yayımladığı bir bildiriyle askerlere şöyle seslendi: “Askerler! Hepinizi ziyaret ettim. Ayağınızda çarığınız, sırtınızda paltonuz olmadığını da gördüm. Fakat karşınızdaki düşman sizden korkuyor. Yakın zamanda saldırarak Kafkasya'ya gireceğiz!” (İlden, s. 146, 147.)
Görülen o ki, Enver Paşa -Hafız Hakkı Paşa'nın da desteğiyle– on binlerce vatan evladının canı, kanı pahasına, bilerek isteyerek büyük bir kumar oynadı.
Taarruz planına göre 9. 10. ve 11. kolordular 25 Aralık'ta Sarıkamış'ta buluşup hep birlikte Ruslara saldıracaktı.
22 Aralık'ta Sarıkamış Harekatı başladı. 11. Kolordu Aras Vadisi'ndeki asıl Rus kuvvetlerine saldırdı. 9. Kolordu Bardız, 10. Kolordu Oltu yönünde güçlükle ilerledi. Enver Paşa da 9. Kolordu'yla birlikteydi. Askerimiz büyük fedakarlıklarla Oltu'ya ve Bardız'a girdi.
Enver Paşa'nın kuşatma kollarını 15 kilometre doğuya kaydırması, birlikler arasında haberleşmenin iyi olmaması, yorgun askerin dondurucu soğukta hiç dinlendirilmeden yürütülmesi, yıpratıcı gece taarruzları ve kötü hava koşuları, ordunun saldırı gücünü azalttı.
En önemlisi de Hafız Hakkı Paşa'nın komutasındaki 10. Kolordu planlandığı gibi 25 Aralık'ta Sarıkamış'a ulaşmayı başaramadı.
Hafız Hakkı Paşa -Rusların eline geçtiği düşüncesiyle- harekat planını değiştirdi. Elinde Ruslardan kalan ve dağları, tepeleri değil, sadece yolları gösteren bir harita vardı. O haritaya bakıp 15 km daha kuzeyden, Kotor-Kars yönünden Sarıkamış'a gitmeye karar verdi. Yolu uzatmıştı. Ayrıca haritada görünmeyen Allahuekber Dağları'nı aşması gerekecekti. (İlden, s. 159.)
Zavallı askerler güçlükle yürüyorlardı. Bazılarının üzerinde köyden getirdikleri kıyafetleri vardı. Bazıları üşüyor, titriyor, bazıları ise donup öylece kalıyordu.
Tumblr media
Dahası var: Yanlış hesaplar, iletişimsizlik, kötü yönetim yüzünden 31. ve 32. tümenler yanlışlıkla tam dört saat birbirine kurşun sıktılar. 2000 askerimizi bu şekilde kaybettik. (İlden, s. 168.)
25 Aralık'ta Enver Paşa, az bir kuvvetle de olsa Sarıkamış önlerindeydi. Eşi Naciye Sultan'a “Cici Sultanım” diye başlayan son bir mektup yazdı: “Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz savaştılar. Ayaklarında çarık, sırtlarında palto bile yok… Sarıkamış önlerine çok az kayıpla geldik! Allah nasip ederse başarı kesin gözüküyor. Her şey biraz da Hafız'a bağlı… Eğer başarılı olmazsam ben de en son askerimle birlikte öleceğim…”
Hafız Hakkı Paşa ortalarda yoktu. Enver Paşa, gece karanlığında, iki alay askerle Sarıkamış'a saldırdı. Fakat 9. Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa'nın, “Bu soğukta, gece karanlığında taarruz olmaz” ısrarıyla taarruzu durdurdu. O gece eksi 30 derecede ormanda kalan askerlerin çoğu donarak can verdi. Türk taarruzuyla şaşıran Ruslar önce çekildiler, ancak taarruz durunca toparlanıp geri döndüler.
Allahuekber Dağları'nda kar bir metreyi aşıyordu. Asker saatte ancak bir kilometre ilerleyebiliyordu. Hafız Hakkı Paşa hızlı yürüsünler diye askerlerine sırt çantalarını attırdı. 10. Kolordu ancak 27 Aralık'ta Sarıkamış'a gelebildi. 13 bin kişiden geride sadece 3000 kişi kalmıştı.
Tumblr media
General Yudaniç, 1 Ocak 1915'te Bardız-Sarıkamış üzerinden bir kuşatma harekatı başlattı. Enver Paşa ise 9. ve 10. kolorduları birleştirip Hafız Hakkı Paşa'nın emrine verip cepheden ayrıldı.
4 Ocak'ta Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi. Ancak yine geç kalmıştı. 9. Kolordu ile Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa, Ruslara esir düştü. Sarıkamış'ta esir olmaktan son anda kurtulan Hafız Hakkı Paşa ise çok geçmeden tifüsten hayatını kaybetti.
8 Ocak'ta Enver Paşa, İstanbul'a döndü.
Peki, Sarıkamış'ta kaç şehit verdik? 90 bin mi? Hayır! Resmi belgelere ve bazı yerli yabancı tanıklara göre Sarıkamış'ta 30-35 bin şehit verdik. Bence bu sayı 40 binden az değil… General Yudaniç'in günlüğüne göre 20 bin civarında da esir verdik. Yine General Yudaniç'in günlüğüne göre Sarıkamış'ta Rus ordusu da -çoğu donarak- toplam 26 bin civarında kayıp verdi. (Tuncay Öğün, “Sarıkamış Harekatı”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. Ek-2 s. 479.)
Sorumlu kim?
Sarıkamış dramının bir numaralı sorumlusu hiç tartışmasız Enver Paşa'dır.
1- Sarıkamış Harekatı, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın kararıyla yapıldı.
2- Enver Paşa, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'nın ve 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'nın tüm itirazlarına rağmen, onları görevden alarak harekatı gerçekleştirdi.
3- Enver Paşa, hiçbir savaş tecrübesi olmayan Hafız Hakkı Paşa'ya fazla güvendi. Enver Paşa'nın 10. Kolordu'yu teslim ettiği Hafız Hakkı Paşa'nın çok ciddi askeri hataları oldu.
4- Enver Paşa, kendi ordusunun giyecek, yiyecek, top, tüfek bakımlarından Rus ordusundan daha zayıf olduğunun farkındaydı.
5- Enver Paşa, havaların bozduğunu, her yerin karla kaplandığını, eksi 30 derecede yarı aç yarı çıplak bir savunma ordusuyla kilometrelerce yürümenin “ölüme yürümek” olduğunu görüyordu.
6- Enver Paşa hayallerine, ihtiraslarına yenildi. Önce Batum'u, Ardahan'ı ve Kars'ı Ruslardan geri alacak, sonra Kafkas Müslümanlarını Rus boyunduruğundan kurtarıp Turan hayalini gerçekleştirecekti.
7- “Enver Paşa'yı, Osmanlı Genelkurmayı'ndaki Alman komutanlar etkiledi!” veya “Enver Paşa Hafız Hakkı Paşa'nın kurbanı oldu!” ya da “Komutanlar planları tam uygulayamadılar!” diyerek Enver Paşa'nın Sarıkamış dramındaki rolünü hafifletmek ise tarihçiye yakışmaz. Enver Paşa, o Alman komutanlara ve o Hafız Hakkı Paşa'ya çok güveniyordu.
Enver Paşa, büyük bir vatanseverdi. Ancak “akıl” değil, “duygu” adamıydı. Sarıkamış'ta aklıyla değil, duygularıyla hareket etti. Tecrübeli komutanların uyarılarına kulak asmadı. Enver Paşa, tecrübesizdi. Bu büyüklükte bir orduyu hiç yönetmemişti. Yeri gelince “durmayı”, yeri gelince “geri çekilmeyi” bilmiyordu. Askeri strateji bakımından bunlar büyük eksiklerdi.
Köprülülü Şerif İlden “Sarıkamış” adlı anılarını şöyle bitiriyor: “Gelecek kuşaklara ibret olsun ki biz, tüm millet yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.” (İlden, s. 239.)
Haksız mı?
Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/sinan-meydan/104-yil-once-donarak-olduler-sarikamis-drami-2925291/
Sarıkamış şehitlerini rahmet ve minnet içinde anıyoruz. Ruhları şadolsun...
10 notes · View notes
tasduvar · 3 years
Text
kar yürüyüşü yapcam şimdik canım sıkıldı nerede benim eldivenlerim
4 notes · View notes