Tumgik
#papatyalar ölüyor
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
şuan tek istediğim koca bir bardak buzlu kahve ve sabaha kadar sizinle yüz yüze bir evin içinde sohbet edip vakit geçirmek.
biraz güzel satırlara ve sohbetlere ihtiyacım var.
belki nefessiz kalana kadar gülmeye veya hıçkıra hıçkıra ağlamaya ihtiyacım var.
bir omuza, bir kalbe yada bir parmak ucuna sığınmama izin verilmesine ihtiyacım var.
saatlerce yürüyüp, en güzel yerinden güneşin doğuşunu izlemeye ihtiyacım var.
biraz reçelli kızarmış ekmek ve süt yeter kahvaltım için.
ama yalnızlığımı üzerimden atmam lazım.
ağır gelen şeyleri omuzlarımdan,
geride bırakıp sizlerle ilerlemem lazım.
bana bir geceler lazım,
bir de sizin varlığınız.
dokunamadıkça özler insan, mesafeler sevmeye engel değil. ancak geceli özlemden akan gözyaşları da mesafelere lanet okur.
4 notes · View notes
donmemeyeminlikadin · 3 years
Text
Hiç okumayacagını bile bile sana mektup yazdım. Bendeki kıymetini sorgulama
20 notes · View notes
Text
Tumblr media
Papatyalar ölüyor, gözlerden anlaşılmayan hisler uğruna,
Ümitler tükeniyor, sevmeyi bilmeyen kalpler uğruna...
1 note · View note
mucizemasal-blog · 7 years
Text
Eğer yazmasaydım, muhakkak intihara meyilli olurdum.
Bu sefer saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Sessizdim. Aklımdan hayatıma girişi dahil çok şey geçiyordu. Dışarıda süzülen bir yığın ışık, ve gece tam da ortasından kesiliyordu. Gittikçe hızlı ilerliyordu dünya saatleri ve ben öylece bekliyordum. Ne kadar zamandır hayal kurmuyorduk, ne kadar zamandır üşüyorduk, bilmiyordum ama hayal kurarsak olmayacağını, elinde duranların bile kaybolacağını biliyorduk. Şimdi uzaklara bakıp düşünmüyor sadece gülümsüyordum. Mahvetmemek için düzelttiğin hayatımı, kendi kendime konuşup söz geçiriyordum.
iyi düşün,
karamsar olma.
hayal kurma,
bırak oluruna.
kaybetmezsin,
korkma.
Hayatımın tam yıkıldığı yerden düzeliyordu. ve ben kırıldığım yerden, birinin ellerinin sıcaklığına bağlanıyordum. Nasıl oluyorsa her saat başı ölüyor ama birkaç cümleyle yeniden diriliyordum.  Yaralarımın üzerinde gezen parmaklar bu sefer acıtmıyordu, dokunduğu yerden iyileştiriyordu ve ben sevginin getirdiklerine inanabiliyordum.  
Ben.. diyordum susuyordum,
sen.. diyordum sesini çıkaramıyordum ama bu sefer anlaşılıyordum. Dinleniyor ve seviliyordum. Daha çok anlatmak istiyor, beni isteyerek ve severek dinleyen gözleri bir daha görmek istiyordum.
Kış diyorum şimdi, bitti.Sadece etrafta değil, içimde de bembeyaz papatyalar var artık.Hissettiğim bu sıcaklık yazın gelişi değil.ve gördüklerim artık rüya da değil.yetişmeseydin diyorum, o kış hiç gitmeyecekti içimden.eğer gelmeseydin diyorum, kendimi hiç göremezdim senin gözlerinden.
11 notes · View notes
aklimdakaldi · 7 years
Text
Mor papatyalar ölüyor sevgilim. Sen ölme olur mu?
1 note · View note
selcanulkc · 7 years
Text
Masalımsı düşler kopup gidiyor Ovalar dolu papatyalar... Her biri can çekişiyor Sevginin acısı olurmu? Bir çölün suya küsüşü Suyun terkedişi İnsan oluyor İnsan ölüyor...
2 notes · View notes
fezaneverd · 7 years
Text
içimde ki dünyanın mevsimi senin burda olup olmamana bağlı. ya papatyalar açıyor içimde, ya da ölüyor tüm kelebekler.
5 notes · View notes
anlatmamgerekli · 7 years
Text
Papatyalar ölünce kokar
Papatyalar diyorum. Papatyalar.
Solarken hiç izledin mi? Vazodaki papatyanın soluşunu?
Sapsarı oluyor sanıyorsun değil mi!  Olmuyor!
Önce tüm damarlarına çekiyor suyu. Son kez nefes almak ister gibi. Sonra sırılsıklam ölüyor. 
Kokusunu dört bir yana savurarak... Sevdalısı dolu her hücresi. 
Düşün ki böyle bir ölüm sebebisin. Düşün ki her papatya....
Neyse düşünme.
12.28 :Solmuş papatyalarım sizi değiştirmek gerekli.
8 notes · View notes
Text
Nerdesin? Beni anlamazsan duyulmaz sesim… Masallar öldü, o sevilen yüzler de. Benim ömrüm ölü yüzlerle arkadaş; yaslı sözlerle, yitik güzlerle, benim ömrüm infazlarda o güllerle arkadaş…
Hey güller, martıları bilir misiniz? Kaç metre küp ter, kaç milyon megavat keder yüklenir otobüsler: Sorsam… Sorsam anlatabilir misiniz?
O uzak göçebeler epeydir göçebeler…
Masallar öldü, öpülesi yüzler de! Biz şu dağların buzulundayız. El vurup yüz sürdükçe zamanın aynasına, gördük ki tufanlar ortasındayız…
Masallar öldü, yaralıdır düşler de; biz aynı notalardayız, köhne rüyalardayız…
İlkyazlar yağma, esriktir gülüşler de, hangi anılarla avunmadayız?
O uzak göçebeler epeydir göçebeler…
Daha aşklarımız kuruyor, dağlar kuruyor; hızla ölüyor her şey, hızla soluyor. Bu yüzden kahrını dağlara salan uzak bir yıldız gibi, yıldızını uzaklara salan kahırlı dağlar gibi, yıldızsız dağ, dağsız yıldızlar gibi, yaşamak bile bile: Üstelik kuşlar gibi. Üstelik kuşlar gibi…
Yine geceyi bir kurşun sesi vurdu; kimse görmedi, kimse! Fail de beraat, meçhûl de. Ölüm oyununda duraklardayız. Artık kimse gecikmiş telaşlarla koşmaz sevişmelere…
Şu yıkımlarda savrulan ömrümüzdür, savruldukça küçülen, çürüyen ömrümüzdür; biz külü, kül de bizi tanımlar, ağlar…
Büyük sevgiler büyük ölürler. Papatyalar, akarsular ölürler. Kan sıçrar, seherin göğsüne vurur: masallar ölür, düşler ölürler!
Oysa kim bilir ki yanağımda yangınlardan çok önce o yârin bıraktığı öpüş izi var; yüreğimde oralardan kalan bir düş izi var…
Kaç ömür eskittik şunca yaşamışlıkta. Nerdesin? Nerdesin? Beni anlamazsan duyulmaz sesim…
Daha bizi soracak olursan, burada her şey hiç bilmediğin gibi. Daha beni soracak olursan, faili belli meçhûl bir cinayetim şimdi…
-Yılmaz Odabaşı-
1 note · View note
justmooncake · 5 years
Text
papatyalar topraktan koparıldığı an 
yani
tam olarak ölmeye başladığı an kokmaya başlar
ve ben
senin yavaş yavaş papatya kokmanı 
anlayamıyorum
ne oluyor j,
ölüyor musun sen de?
0 notes
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Ellerimle çiçekler yetiştirdim. Ellerimde çiçekler yetiştirdim.
5 notes · View notes
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Yazık! Hem inkâr ediyorsun birini sevebilmeyi,
Hem de gönlünden geçmiyor bir sevgiye yeltenmek.
Çok âşığın var lâkin orası belli,
Yine de senin gönlünde değil hiçbiri.
Ölüm saçan bir nefret mesken tutmuş içini,
Kendi kuyunu kazsan umurunda değil,
Bir can can evi arıyorsun viran edecek,
Onarıp iyi etmen gerektiği yerde.
Sen düşünceni değiştir ki, fikrimi değiştireyim ben de!
Nefret mi galip gelmeli, sevgiye şefkate?
Nasılsan öyle ol, cömert ve nazik ol,
Hiç değilse kendine karşı yumuşak yürekli ol:
Yeni bir sen zuhur etsin içindeki aşkım uğruna,
O güzellik yaşayacaktır ya sende ya da onda.
4 notes · View notes
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Uzaklaşmam gerek. Her gece gözlerimi dikip baktığım duvarlardan, uzaklaşmam gerek.
Dinlenmem gerek. Her gün mutluymuş, yaşıyormuş gibi yapmaktan vazgeçmem gerek.
Uzaklaşmam gerek. Hissetmediğim halde hissediyormuş gibi yapmaktan, uzaklaşmam gerek.
Dinlenmem gerek. Hissizliğimi gizlemekten vazgeçmem gerek.
4 notes · View notes
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Kan ağladı toprak, ama bir damla yağmur düşmedi..
1 note · View note
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Önceden sessizce dinler öylece dururdu orada. Ama artık öyle değil. Bakışları değişti. Gözlerinde hüzün ve acıma duygusu var bana karşı. Ve bunu saklamıyor. Artık tavan bile bana katlanamıyor.
1 note · View note
ihlamur-cicegi · 2 years
Text
Dalgalar vuruyor yüreğime, deniz alev alev..
1 note · View note