Tumgik
#sevdiğin işi yapmak
trcoffeebyefe · 8 months
Text
Motivasyonu kıran 5 alışkanlık
Motivasyonun kaybolmasına sebep olan 5 kötü alışkanlık #motivasyon #disiplin #motivasyonukaybetmek #çokfazladüşünmek #çokfazlayenihedef #sevmediğinişiyapmak #eğiticipodcast #türkçepodcast
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoş geldiniz. Bugün motivasyonu kıran en temel 5 alışkanlığını ve bu kötü alışkanlıklardan nasıl kurtulabileceğimizi inceleyeceğiz. İsterseniz buyrun hemen yayına geçelim. Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya [patreon] üzerinden bana…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
hcagla · 2 years
Text
Hayattaki Tutkunuzu Nasıl Takip Edebilirsiniz?
Hayattaki Tutkunuzu Nasıl Takip Edebilirsiniz?
Sıklıkla profesyonel ve özel hayatımızda tutkularımızın peşinden gitmemiz söylenir. Hepimiz “Sevdiğin bir iş bul ve hayatında bir gün bile çalışmayacaksın” sözünü duymuşuzdur. Ama bunu söylemek yapmaktan daha kolay. Tutku gerçekten bu şekilde çalışmıyor. Tutkularınızın peşinden gitmeden önce tutkularınızın ne olduğunu keşfetmeniz gerekir. Tutkunuza hitap eden işi keşfetmek için muhtemelen birçok…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dusunenkelebek · 4 months
Text
Bazen yapmak istediğin işi yapamazsın,çok istediğin kitabı alamazsın,belkide çok sevdiğin bardağın kırılır,şans kolyen kaybolabilir,yıllardır hayal ettiğin hedeflerine ulaşamayabilrsin,hayatında bazen böyle olumzusklar olabilir evet ama bu tekrar başka iş sevemeyeceğin,yeni bardak alamyacağın, ya da yeni şans koylen olmayacağı anlamına gelmez. Evet biliyorum nasipten öte yol yok.! Ama ne kadar yavaş olursan ol hiç başlamayan birinden öndesin.şimdi ayağa kalk aynanın karşısına geç gözlerinin içine bakarak şunları tekrarla “başarabilirim”.
VESSELAM !!
35 notes · View notes
ahmetmisinnesin · 2 months
Note
Mutluysan iyidir her zaman sevdiğin işi yapmak. (Kolaysa daha güzel)
Kolay kolay
3 notes · View notes
gullsayilir · 11 months
Text
Güzel yürekli oğlum Bir çocuğa davrandığın gibi davran kendine: Seçenekler sun, emretme, baskı uygulama! Hoş görülü ol kendine! Yapmak zorunda olduğun bir işi bitirirsen , bir ödül , bir hediye ver kendine. Hata yaptığın zaman sabırlı ol kendinle. Kızma öfkelenme! Kendini sakın yargılama! Hevesini kırma! Başını okşa, "olsun",de ve tekrar dene! Merhametli ol kendine! Kendini cesaretlendir. İyi yapabildiğin yeteneklerini hatırlat kendine! Kendini görmezden gelme. Aferin demeyi unutma! Kendini sevindir! Zaman ayır kendine. Küçük molalar ver , konuş kendinle, çok sevdiğin bir dostla sohbet eder gibi keyf al kendinden. Sık sık halini hatırını sor, kulak ver dertlerine. Bol bol kucakla kendini ! Yalnız olmadığını hatırlat kendine. Küstürme içindeki çocuğu. Ne olursa olsun kendini asla terk etme! Kendine yüz çevirme. Herşeyinle olduğun gibi sev kendini. (Anneni’de unutma) Seni çok seviyorum ❤️💙
8 notes · View notes
ahmet-34 · 1 year
Text
Kilise tarafından yakılarak öldürülen Giordano Bruno (1548- 1600) Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri olup, evrensel ve zaman mefhumundan uzak "iki şey" öğretisi kulağa küpe olacak cinsten.
İki şey "Kalitesiz İnsan"ın özelliğidir:
1- Şikayetçilik.
2- Dedikodu.
İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek.
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek.
İki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek.
2- Hak yememek.
İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı).
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek).
İki şey insanı "Nitelikli İnsa'' yapar:
1- İradeye hakim olmak.
2- Uyumlu olmak.
İki şey "Ekstra Değer" katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak.
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek.
İki şey geri bırakır:
1- Kararsızlık.
2- Cesaretsizlik.
İki şey kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre.
2- Biraz delilik.
İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak.
2- Sevdiğin işi yapmak.
İki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek.
2- Kendini güncellemek.
İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması.
2- Ruhsal farkındalık.
İki şey milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak.
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek.
İki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat).
2- Felakete odaklanmış olmak.
İki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme).
2- Sükut (susmak).
İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne.
2- Baba.
İki şey geri alınmaz:
1- Geçen zaman.
2- Söylenen söz.
İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi.
2- Bilgi.
İki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
1- Nefes alabilmek.
2- Nefes verebilmek.
Giordano Bruno (1548- 1600)
Tumblr media
8 notes · View notes
aycayalcinn · 1 year
Photo
Tumblr media
Güzel yürekli oğlum Bir çocuğa davrandığın gibi davran kendine: Seçenekler sun, emretme, baskı uygulama! Hoş görülü ol kendine! Yapmak zorunda olduğun bir işi bitirirsen , bir ödül , bir hediye ver kendine. Hata yaptığın zaman sabırlı ol kendinle. Kızma öfkelenme! Kendini sakın yargılama! Hevesini kırma! Başını okşa, "olsun",de ve tekrar dene! Merhametli ol kendine! Kendini cesaretlendir. İyi yapabildiğin yeteneklerini hatırlat kendine! Kendini görmezden gelme. Aferin demeyi unutma! Kendini sevindir! Zaman ayır kendine. Küçük molalar ver , konuş kendinle, çok sevdiğin bir dostla sohbet eder gibi keyf al kendinden. Sık sık halini hatırını sor, kulak ver dertlerine. Bol bol kucakla kendini ! Yalnız olmadığını hatırlat kendine. Küstürme içindeki çocuğu. Ne olursa olsun kendini asla terk etme! Kendine yüz çevirme. Herşeyinle olduğun gibi sev kendini. (Anneni’de unutma) Seni çok seviyorum ❤️💙 #doğumgünü #aşkım #seni #çok #seviyorum #omertahaylcnn #aycayalcin_ #ömrüm #99 #istanbul #yeniyıl #hoşgeldin #oğlum #sağlık #huzur #seninle #olsun https://www.instagram.com/p/Cm96-B7sPc4/?igshid=NGJjMDIxMWI=
11 notes · View notes
benmisim · 11 months
Text
şu sıralar meslek üzerine düşünüyorum. meslek, iş, para kazanma, çalışma... meslek bugünkü konumuna nasıl geldi? insanlar kendilerini meslekleri üzerinden, profesyonel kimlikleri üzerinden tanımlamaya nasıl başladı? nasıl oldu da “hayatını kazanmak” için mecburi olarak yaptığın/yapman gereken “iş”, seni aşarak seni tanımlayan, varlığına anlam katan şey oldu? marx mesela günde 4 saat çalışacağımız, geri kalan vakitte şarap içip balık tutacağımız arkadaşlarımızla sohbet edeceğimiz bir yaşantı öngörüyor, bunu arzuluyordu. “mecburen yapmamız gereken bir şey” noktasından çıkıp, bir arzu nesnesine nasıl dönüştü bu “profesyonellik”, “meslek” mefhumu? “sevdiğin işi yaparsan bir gün bile çalışmış olmazsın”, okey. bu "sevdiğin işi yapma” meselesinin iki yönü var. ben işini seven, sevdiği işten para kazanan insanlara asla gıcık değilim :D sadece o insanların ayrıcalıklı olduklarının farkına varmalarını isterim. birinci yönü bu: “iş” tamamen bireysel kapasite ve tercihe bağlı olarak icra edilen bir şeymiş gibi herkese “sevdiğin işi yap” tavsiyesi verilmez. herkese hitap etmez bu. ikincisi yönü de şu: benim sevdiğim iş neden “kârlı” bir şey olmalı :D bu şekilde “zevk”e makbul sınırlar belirliyor bu laf. “beş para etmez” şeklinde bir deyiş var mesela. sana para kazandırmayacak bir şeyle ilgileniyorsan ziyanda sayılıyorsun. ama ben bundan ziyade birinci yönüne takılıyorum bu meselenin. sevdiğin ya da sevmediğin, herhangi bir iş, senin dışında birçok faktöre bağlı olarak şekillenir. kişisel çabayı asssla yadsımıyorum, demek istediğim kişisel çabaya yüzde yüz bağlı olmadığı. işin içinde sadece aileden devraldığın ekonomik sermaye yok. bunun kültürel sermayesi, sembolik sermayesi, sosyal sermayesi var. bu hayatta herkes sizin gibi ekonomik özgürlük içerisinde “meslek seçimi” yapma ayrıcalığına erişemiyor. herkes sizin gibi kültürel olarak avantajlı konumda da değil, herkes “istanbul türkçeli beyoğlu beyefendisi” değil yani; “tehlikeli mahalle” olarak damgalanan, devletin elini ayağını çektiği dezavantajlı bölgelerde yaşayan dezavantajlı çocuklar var. gittikleri okullarda öğretmenleri bu çocuklara “okusa ne okumasa ne” diye bakıyor. kimsenin kendisinden -yasadışı yollara sapmak dışında- bir şey beklemediği bu çocuklara da kalkıp “sevdiğin işi yap” demek göstereni boş bir laf. herkes sizinle aynı düzeyde sosyal sermayeye de sahip değil. sadece networkü olmadığından, “doğru kişileri” tanımadığından dolayı yapmak istediği işi yapamayan tonla insan var.  neyse, öyle işte, ben bu konuyu daha çok düşünürüm. neticede işsizim, kılıf bulmam lazım di mi :D haha. iyi geceler........
4 notes · View notes
kafkaslordu · 2 years
Text
Sebzelerin ve meyvelerin tadının olduğu zamanlardı. Somun ekmeğin güzel koktuğu yıllar, hatta ekmeği çaya batırırdık. Sobanın üstünde kestane yapardık, çay demlerdik, yerlere minder serer otururduk, zaman daha boldu, hayat daha basitti, biz daha mutluyduk.
Her şey çok yapay, insanlar yapmacık, yaşadığımız hayat plastik yoğurt kabı gibi. Sürekli ne yöne olduğu belli olmayan bir koşturmaca içindeyiz. Yoruluyoruz ve yıpranıyoruz birer haftalık tatillerle dinlenmeye çalışıyoruz. Herkes mutsuz, kimse işinden memnun değil, hakiki aşk desen teknolojinin gelişmesine tekabül eden bu ahir zamanda buraları terk etmiş. Üç metrekare çimlik görmek için bir buçuk saat yol gidiyoruz, deniz var ama vapura ayda yılda bir binebiliyoruz çünkü çok yoğunuz ziyadesiyle atomu parçalıyoruz.
İşte ben de sıkışıp kaldığım böyle zamanlarda geçmişi özlerim. Çocukken sokakta koşup oynamalarım aklıma gelir. Biriktirdiğim gazoz kapakları, oynadığım yakan toplar, çıkıp meyvesini topladığım ağaçlar hepsi ne büyük mutlulukmuş. Sebzelerin ve meyvelerin tadının olduğu zamanlardı. Somun ekmeğin güzel koktuğu yıllar, hatta ekmeği çaya batırırdık. Bir kültürümüz vardı ne bileyim annelerimiz örgü örerdi, bu kadar eşyamız yoktu, komşularımız çoktu. Bir sıkıntımız olsa komşuya giderdik, şimdi herkes sıkıntıda kimseye gidemiyoruz. Sobanın üstünde kestane yapardık, çay demlerdik, yerlere minder serer otururduk, zaman daha boldu, hayat daha basitti, biz daha mutluyduk.
Şimdi mutlu olmak adına pahalı düğünler yapıyoruz, bir örnek yurt dışı seyahatlerine gidiyoruz, sürekli yenisi çıkan cep telefonları alıyoruz yine de olmuyor. Derinlerde bir yerlerde bir boşluk var, kara delik gibi mutluluğumuzu yutuyor. Çoğu şeyi eksik kalmamak için,  başkasına gösteriş olsun diye yapıyoruz. Yaparsak mutluymuşuz gibi olacak belki de. Ne büyük evler, ne pahalı arabalar ne de markalı giysiler mutluluk getirmiyor.
Her ihtiyacın olduğunda omuzunda bir elin sıcaklığını hissedebilmek belki de mutluluk, güvenebilmek birine sonuna kadar, çok yorgunsun diye eşinin ayaklarını ovması mutluluk, babanın sana en sevdiğin kurabiyeyi yapması, bebeğinin gözlerinin içine bakarak gülümsemesi mutluluk. Bunların hepsi sevgiyle ilgili. Sevmek ve sevilmek mutluluk…
Peki neden bize ancak çok paramız olduğunda mutlu olabilecekmişiz gibi geliyor? Bu fikri kafamıza kim soktu? Birileri çok kazanıyor ve biz de öyle olabilmek için sabahtan akşama kadar koşturuyoruz. Yaptığı işi ruhuyla yapan, işini çok seven, insanlık için bir gayesi olanları tenzi ediyorum. Onlar güzel ve bilinçli bir azınlık. Ben hep şikayet eden yüzde 80’imizden bahsediyorum. Çok şikayetçiyiz ama kılımızı kıpırdatacak da halimiz yok. Hep yorgunuz. Mutlu olmak için bile yorgunuz. Ama bir yolu olmalı, bir şeyler yapmalıyız.
Her şeyden önce büyük şehirlerde yaşamak mutluluk getirmiyor, daha çok zamanımızı çalıyor. Çok yoğun olmak, çok çalışmak, hep koşturmak, sevmediğimiz işlerde çalışmak, çok para kazanmak için doğmadık. Biz mutlu olmak için doğduk. Sevgiyi hissetmek ve yaymak için doğduk. İyi insan olmak için doğduk. Doğayla bir olmak için doğduk. İnsanlığa nasıl yararlı olacağımızı bulmak için doğduk. O yüce güç ile bir olmak için doğduk. Hepimiz çok başarılı, çok ünlü ve ya çok zengin olmak için doğmuş olamayız. Çiçek seviyorsan git en güzel çiçeği yetiştir, pasta yapmak istiyorsan pasta yap, hayal ettiğin minicik bir şey yap. Minicik de olsa sevdiğin ve mutlu olduğun bir şey bulup başlarsan senin sevgin bana kadar ulaşacak biliyorum. Biliyorum çünkü ben sevdiğim şeyi yaparak sana ulaşabiliyorum.
13 notes · View notes
akinci · 2 years
Text
Tumblr media
"iki şey" öğretisi;
Kilise tarafından yakılarak öldürülen Giordano Bruno Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerindendi.."iki şey" öğretisi kulağa küpe olacak nasihatlerden..
İki şey "Kalitesiz İnsan"ın özelliğidir:
1- Şikayetçilik.
2- Dedikodu.
İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek.
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek.
İki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek.
2- Hak yememek.
İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı).
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek).
İki şey insanı "Nitelikli İnsan'' yapar:
1- İradeye hakim olmak.
2- Uyumlu olmak.
İki şey "Ekstra Değer" katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak.
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek.
İki şey geri bırakır:
1- Kararsızlık.
2- Cesaretsizlik.
İki şey kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre.
2- Biraz delilik.
İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak.
2- Sevdiğin işi yapmak.
İki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek.
2- Kendini güncellemek.
İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması.
2- Ruhsal farkındalık.
İki şey milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak.
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek.
İki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat).
2- Felakete odaklanmış olmak.
İki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme).
2- Sükut (susmak).
İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne.
2- Baba.
İki şey geri alınmaz:
1- Geçen zaman.
2- Söylenen söz.
İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi.
2- Bilgi.
İki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
1- Nefes alabilmek.
2- Nefes verebilmek.
Giordano Bruno (1548- 1600)
19 notes · View notes
trcoffeebyefe · 9 months
Text
Kolay yaşam için zor şeyler yap
Daha kolay bir yaşam için neden zor şeyler yapmalıyız? #hayatıkolaylaştırmak #sevdiğinişiyapmak #başarılıkariyer #zorzamanlardaçalışmak #özdisiplinesahipolmak #hedefidoğrubelirlemek #başarıgarantilenebilirmi #eğiticipodcast #türkçepodcast
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoş geldiniz. Bugün kolay bir yaşama ulaşabilmek için neden zor şeyler yapmamız gerektiğini konuşacağız. İsterseniz buyrun hemen yayına geçelim. Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya [patreon] üzerinden bana destek olabilirsiniz. Şu…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
canbeniyak · 2 years
Text
kapıları kapattığında, melodiye düştüğünde ve hatta kendini her an yargılarken bulduğunda ilk önce ne yapmalı, bunu bilmeden yazıyorum. sanırım yazmak denebilir bu sorunun cevabına. elbette çünkü şu an tam olarak bu fiili sürdürmüyor muyum? ve tabi sürdürürken kendimi rahat bırakmıyorum. iç savaşımın en büyük mağduru sanırım şu an gri k380 klavyem. ve tabii buckethead’in etkisi duygu durumumda pek büyük.
her neyse. soruyorum, kimseye değil tamamen kendime. içine sürüklendiğim duyguların sebebi gerçekten yaşadığım olaylar mı yoksa buna koşan ben miyim? bilmiyorum. en çok kullandığım kelime şu günlerde bilmiyorum olsa gerek. bilsem değişecek mi, hahah bilmiyorum.
öngördüğüm birkaç şey var tabii ki. dilerseniz değil, dilersem bunları maddeler halinde belirtebilirim. ve evet diliyorum.
madde 1: insanların duygularını, tavırlarını kendi düşüncelerimle harmanlayıp iç sesimle kendime sunmak.
madde bire uymayan insanları gamsız adıyla tanımlayanlar var, oysa ben onları biraz robotik biraz bencil ve tabii şanslı görüyorum. öyle olmak ister miydim, sanırım bazen evet. bazen hayır. bu insanların gerçekten sevebileceğine inanmıyorum çünkü onların en sevdikleri kendileridir. derken beynim soruyor, senin en sevdiğin de kendin değil misin? cevap veremiyorum çünkü insan en sevdiği şeye neden bu kadar negatif yükler. sevgi kavramımla çelişiyor sanırım. belki de sevgi kavramım hakkında yeterince haklı değilimdir. her neyse maddemize dönersek, galiba bu maddeye uyan insanlara hassas diyebilirler. bunu sürdürmediğim gün yalnızlık cazip gelecek diye umup, bu hem ürkütüyor hem de bağımsızlığın huzuru ile heyecanlanıyorum.
madde 2 : irade-özveri, sürdürülebilirlik
farkettim ki şu rayda kalabilme işi oldukça zor. bir çıkıp bir raya oturma işi ise çok daha zor. yıpratıcı olarak tanımlanabilir. hatta yıkıcı. raydan çıkıp, o raya hiç dönmemek üzere bunu sürdürmek bile bir başarı. çünkü bunu yapmışsam kafam yine de rahat demektir. işte bu yüzden zikzaklarla ilerlemeye çalışmak, adeta bir boomerang olmak ruhuma en büyük zararı veriyor. keşke aman ne olursa olsun deyip bunu uygulama yetisinin kontrolü bende olacak şekilde, bazı konular için aman ne olursa olsun demeyi başarabilseydim.
madde 3 : yarınları düşünüp, şu anı kaçırmak
buna kaygı demek en doğrusu. halbuki kaygı çekmek yerine kaygıları def etmek için çabalar rasyonel insanlar. çabalayacak güce sahip olduğumu hissedemediğim anlarda dibe sürüklenmek kadar beter bir şey var mı, galiba yok. şu ana odaklanıp çabalamak gücü olmasaydı, yapmak istediklerim için bir adım dahi atmazdım, atmazdım değil mi? ve evet atmayı hala sürdürdüğüme göre ki bu minik bir adım dahi olsa, yarınlar için hala güzel hayaller kurmayı sürdürebilirim.
madde 4 : kabullenmek
arkaya atmak istediğim her şey, kabul ettiğimde arkada kalmıyor mu? o halde bir şeyleri sorgulamadan evet bu böyle demeliyim. arkada kalması yaşanmışlığı değiştirir mi, elbette hayır. olumsuz tarafı yıpranmışlık, olumlu tarafına tecrübe demeli. çünkü bu hayatta her zor durum için ilk çıkış kabullenmekle oluyor.
8 notes · View notes
akrepbeyy · 7 months
Text
Bu yapmaktan, bu iş üzerine kendimi geliştirmekten çok mutluyum, tutunabileceğim bir dalım var aslında.
Sıfırdan bu noktalara gelmek çok zor oldu çünkü siktimin parası olmadan sermayem olmuyordu, harcamadım her kazandığımı belli bir süre biriktirdim yeri geldi yemek yemeye param varken bile evde yerim yemeyim diyip tüm günü öyle geçirdim ama şuan meyvesini alıyorum.
Bir elin parmağını geçmez sayıda insan arkamda durdu bana güvendi, en fazla denemiş olursun diye bana güven verdiler.
Kendi paranı kendin kazanmak aileni tatile götürmek herşeyi karşılamak çok müthiş bir duygu kendi kazancınla sevdiğin kadına ömrüm dediğin kadına hediyeler alabilmek.
Onunla kuracağın hayata dair güzel birikimler yapmak.
Kimse bana inanmazken 750 lira ile başladığım bu işte şuan bir günde bin iki bin kazanmak çok güzel bir duygu mesele para asla olmadı hayatımda hatta paradan nefret ediyorum desem yalan olmaz.
Şuan bakıyorum da saat kaç olmuş ben halen çalışıyorum, ortağımın en yakın arkadaşımın dediği gibi insan sevdiğine işi yaparken zamanın nasıl geçtiğini bilmiyor evet doğru memur oldum ama zaman geçmiyor dayı demişti bana sonrasında ise bunlardan bahsetmişti
O kadar doğru ki.
1 note · View note
srdnm · 1 year
Text
İki Şey Öğretisi
Kilise tarafından yakılarak öldürülen Giordano Bruno (1548- 1600) Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri olup evrensel ve zaman mefhumundan uzak “iki şey ” öğretisi kulağa küpe olacak cinsten. İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer: 1- Bakış açısını değiştirmek 2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek İki şey yanlış yapmanı engeller: 1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek 2- Hak yememek İki şey kişiyi gözden düşürür : 1- Demagoji (Laf kalabalığı) 2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek) İki şey insanı ‘Nitelikli İnsan’ yapar: 1- İradeye hakim Olmak 2- Uyumlu Olmak İki şey ‘Ekstra Değer’ katar: 1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak 2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek İki şey geri bırakır: 1- Kararsızlık 2- Cesaretsizlik İki şey kaşif yapar: 1- Nitelikli çevre 2- Biraz delilik İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar: 1- Baskın yeteneği bulmak 2- Sevdiğin işi yapmak İki şey başarının sırrıdır: 1- Ustalardan ustalığı öğrenmek 2- Kendini güncellemek İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır: 1- Niyetin saf olması 2- Ruhsal farkındalık İki şey milyonlarca insandan ayırır: 1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak 2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek İki şey gelişmeyi engeller: 1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat) 2- Felakete odaklanmış olmak İki şey çözüm getirir: 1- Tebessüm (gülümseme) 2- Sükut (susmak) İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır: 1- Anne 2- Baba İki şey geri alınmaz: 1- Geçen zaman 2- Söylenen söz İki şey ulaşmaya değerdir: 1- Sevgi 2- Bilgi İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir: 1- Nefes alabilmek 2- Nefes verebilmek “Allah, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır” “Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah’ı kullanırlar. “ Giordano Bruno (1548- 1600)
0 notes
benmisim · 2 years
Text
hiçbir şey yapmak zorunda olmasam ne yapardım? diye soracakmışız, yeteneğimizi ilgimizi bulmak için. ne gereği var? bulunca zorunlulukların ortadan mı kalkacak? "sevdiğin işi yap", "sevdiğin işi yaparsan bir gün bile çalışmış olmazsın" zırvalarıyla milletin kafasını bulandırmayın artık. esas olan işini sevmek değil, yaptığın işi hakkını vererek yapmaktır. işten alınacak max verim "işimi hakkıyla yaptım" düşüncesinin vereceği gönül rahatlığı olmalı. "üstüme düşen vazifeyi yerine getirdim"in o özgeci tarafında vaziyet almamız lazım anlatabiliyo muyum. bu bireycilik kültürü insanları inanılmaz çocuklaştırdı. işini sev sevme önemi yok sadece İŞİNİ YAP.
5 notes · View notes