Tumgik
#deyişle
freudunsonkizi · 2 months
Text
Hükmetmek için yetişmişken, hizmet etmeyi öğrenmen ne acı!'
16 notes · View notes
zodiac-tr · 4 months
Text
Biri Azerbaycan dediğinde kalbim...
Tarif edilemez! 😍
🇦🇿-💙❤️🤍💚
🇹🇷-❤️🤍
Tumblr media Tumblr media
-geçmişten günümüze kadar gelen ve kullanılmaya devam eden deyişler, deyimler ve atasözleri-
Yabancı dillerde Türkler için söylenmiş deyişler;
“Anneciğim, Türkler geliyor!” (“Mamma, li Turchi!”): Türkleri korkunç olarak gösteren İtalyanca bir deyiş.
“Neden ters bakıyorsun, Türk’ün domuz etine baktığı gibi?” (“Ի՞նչ ես թարս նայում, ոնց որ թուրքը խոզի մսին նայի?”): Kötü kötü bakan kişiyi betimlemek için kullanılan Ermenice bir deyiş.
“(Öfkesinden) Türk oldu.” (“Εγινε Τούρκος.”): Aşırı öfkelenen birini tanımlamak için kullanılan yaygın Yunanca bir deyiş.
“Türk.” (“Tork.”): Malta’da “Türk” kelimesi, doğası gereği korkulan ve istenmeyen kişiyi betimlemek için kullanılır.
“Türk gibi güçlü.” (“Fort comme un Turc.”): Fransızca bir deyiş.
“Türk gibi sinirli olmak.” (“Sint som en tyrker.”): Türklere yönelik Norveç'çe bir deyim.
“Türk ile dostluk yap, ama sopayı elinden bırakma, her an ısırabilir.” (“Թուրքի հետ ընկերություն արա, բայց փայտը ձեռքիցդ բաց մի թող.”): Ermenice bir deyiş.
“Türk müyüm?” (“Mela jien xi Tork, jew?”): Malta’da, bir gruptan dışlanıldığı zaman kullanılan bir deyiş.
“Türk, Türk kalıyor.” (“Թուրքը թուրք է մնում”): “Türk değişmez, hep barbar kalır.” anlamında kullanılan Ermenice bir deyiş.
“Türkler geliyor!” (“Die Türken kommen!”): Yakın bir tehlikeye işaret etmek için Avusturya’da kullanılan bir deyiş. Tarihi yüzyılları bulan bu ayrımcı deyişin özgün versiyonu: “Hava çoktan karardı, Türkler geliyor, Türkler geliyor!” (“Es ist schon dunkel. Türken kommen, Türken kommen!”) şeklindedir.
Herhalde Ermenilerin neden bu kadar kudurmuş olduklarını açıklamaya gerek yoktur diye düşünüyorum lakin Ermenice bir deyiş daha vardır ki onu da başka bir blog'da açıklamasını yaptıktan sonra video ile yayınlayacağım.
Tumblr media
7 notes · View notes
sayendeyirmiki · 13 days
Text
dersler kafama girmiyor napıcam
3 notes · View notes
ahmetcadirci · 3 months
Photo
Tumblr media
Latince, birçok disiplinde temel bir dil olmuştur ve günümüzde bile hala etkisini sürdürmektedir. 📚 Latince sözlük ve deyişler, dil tutkunları, tarih meraklıları ve bilgi arayışındaki herkes için bir başvuru kaynağıdır. Dil tutkunları, tarih meraklıları ve bilgi arayışındaki herkes için kaynak, bu antik dilin sırlarını açığa çıkarıyor. 🧐 Burada, Latince kelimelerin anlamlarını öğrenmek ve deyişlerin derinliğine inmek mümkün. Sözlük, dil tarihine yolculuk yapmak isteyenler için adeta bir hazine niteliğinde. 🗝️ Latince, hukuk, tıp, bilim ve daha birçok alanda kullanıldığı için, sözlük aracılığıyla bu alanlardaki terimleri anlamak, uzmanlık alanınızı genişletmenize yardımcı olabilir. Bu dilin kökenlerine inmek, aynı zamanda kişisel gelişimimize katkı sağlar. 🌱 Latince, düşünce yapımızı zenginleştirecek ve farklı kültürleri daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Siz de dilin bu köklü geçmişine bir adım atmak istiyorsanız, latince.ahmetcadirci.com u ziyaret edebilirsiniz. 🌐 Belki de yeni bir kelime öğrenmek veya antik bir deyimi keşfetmek, işinizde veya günlük yaşamınızda size ilham verebilir. Yazar: Ahmet Çadırcı
0 notes
farmasiuyelikkatalog · 11 months
Text
ALEVİ DEYİŞLERİ
Alevi deyişleri, Türkiye’nin zengin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu deyişler, Alevi inancının temel prensiplerini ve felsefesini yansıtan şiirsel ifadelerdir.
Alevi Deyişleri Hareketli Dinle
Toplumsal adalet, hoşgörü, sevgi ve saygı gibi evrensel değerleri vurgular ve insanlığın ortak geleceği için önemli birer rehberdir. Bu makalede, Türkiye’deki Alevi deyişleri hakkında detaylı bilgi bulabilir ve Alevi inancının temel felsefesini keşfedebilirsiniz. Ayrıca, Alevi deyişlerinin önemini ve güncelliğini anlatarak, bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
0 notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
fecir · 1 year
Text
Birini ezip geçtiğinizde sadece hayatta kaldı diye güçlenmiş sayılmıyor. Diğer bir deyişle, öldürmeyen şey her zaman güçlendirmiyor. Alınan yaranın, ömür boyu farklı durumlarda sızlamaya devam ettiği bir şekli de var. Kesildikten sonra yanlış dikilmiş bir kol gibi.
779 notes · View notes
lanausee44 · 11 hours
Text
Meydan saatlerini belli noktalara yerleştiren bilirkişiler, bu­nu yaparken, kent sakinlerinin yaşamlarını kolaylaştırmak amacını gütmüyorlardı kanımızca. Söz konusu olan, daha çok, zamansal sapmaları denetim altına almak; ya da başka bir deyişle, insanlara “zaman” diye bir şey olduğunu kanıksatmaktır. Tıpkı sözcükler gibi, saatler de duyurmaktan çok buyurmaya yöneliktirler.
Ulus Baker....
29 notes · View notes
endergelisenataklar · 9 months
Note
Anlatır mısınız anlamını
”aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci” diye başlıyor şiir. "yüz kiloluk bir zenci" ifadesi ile tezat yapılmıştır. bilindiği üzere tarihte zenciler köle olarak çalıştırılmışlardır ve bir zencinin yüz kilo olması mümkün değildir. "aman" ifadesi ile durum sıradanlaştırılmıştır ve şiire umursamazlık havası verilmiştir. yani bu trajik olay onun için bu bölümde komik gibi gösterilmektedir. bunun yanında toplumun genelinde “zenci" dışlanmışlığı ifade eder. "kendini asmış" ifadesi önce söylenerek, eyleme vurgu yapılmış ve aslında bir zencinin intihar etmeye dahi hakkı olmayacağı vurgulanmıştır. ”üstelik gece inmiş ses gelmiyor kümesten” diye devam ediyor şiir. bu dizede "üstelik" ifadesi esasen bağdaşıklık unsurudur. zenci zaten karanlıkta görünmeyecektir ve üstelik kendini gece asmıştır. burada gece-zenci ifadesi ile tenasüp yapılmıştır. kümesten ses dahi gelmemesi kör geceyi ifade eder. tavuklar dahi uyumaktadır. dizeye bir başka perspektiften bakmak gerekirse şayet; kümeste sesin kesildiği tek zaman dilimi ya bütün tavukların aynı anda uykuya daldığı an ya da kümese tilki gibi yırtıcıların dalıp ortalığı silip süpürdüğü andır. şairin burada kümesten kastı kendi yaşadığı evidir. şair burada evini bir kafes olarak görüyor ve gece indiği için herkes uyuyor ve ebeveynleri oğullarını(şairi) ölü halde henüz bulmadıklarını vurguluyor. ”ben olsam utanırım bu ne biçim öğrenci / hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten” öğrencinin görevi ders çalışmak, bilmek, öğrenmektir. ama dersini bilmiyor yani görevlerini yerine getirmiyor. sen zencisin senin görevin çalışmak, kendini asamazsın, bu senin için lüks demektir diyor. ardından “iyi nişan alırdı kendini asan zenci” şeklinde devam ediyor şiir. şair burada sistemin bireyleri yeteneklerinden ziyade alakasız işlere yönlendirmesine atıfta bulunuyor. bir başka deyişle; zencinin iyi nişan almasına rağmen kendini silahla değil de asarak intihar etmeye çalışmasından dem vurmuş. “bu ne biçim öğrenci?” derken, şikayetlerini üstü kapalı belirtmiş. ”bira içmez ağlardı babası değirmenci” bundan sonrasında şiirde duygu değişiyor. geçmiş zaman ifadeleri ile tıpkı sevdiğimiz bir cenazenin arkasından iyi özelliklerini söylediğimiz gibi o zencinin güzel özelliklerini anıyor. mesela iyi nişan alırdı, diyor. içmeden de ağlardı, duygulanırdı, duygularını ifade edebilirdi. babası değirmenci olmasına rağmen içmezdi çünkü ihtiyacı yoktu, hisli birisiydi demek istiyor. “sizden iyi olmasın boşanmada birinci” bireyin samimi ilişkilerinin bulunmasının mümkün olmadığını, yaşadığı ilişkilerin menfaat çevresinde geliştiğinden, kısa süreli olduğunu belirtiyor. “sizden iyi olmasın” ifadesi ile o dönem artan boşanma davalarına bir iğneleme yapıyor. “çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen” derken ise tüm bu hengame ortasında canı sıkılan şair, “iyi nişan alan zenci"nin intiharından arta kalan boşluğun verdiği hevesle istekleniyor ve intihar eden zenciye olan özlemiyle, son pişmanlığın fayda etmeyeceğini bile bile, kuş vuralım istersen diyerek, kendine ve zenciye yıkıcı bir teklifte bulunuyor. ve şairin, şiirdeki zenci imgesinin aslında bizzat şairin kendisi olduğunu, bu ne biçim öğrenci derken ait olamamayı, şişmanlık ile toplumdaki dışlanmışlığı, zenci imgesi ile hayata uyum sağlamamayı anlatmak amacıyla kullanmış olduğu bir motif olduğunu son dize ile rahatlıkla anlamış oluyoruz. buraya kadar okuduysanız müteşekkir olurum, eksik olmayınız. :))
77 notes · View notes
mesut-sems · 1 year
Text
24 yıldır yol kenarında sevdiği kadını bekliyor..Boyabat'in Gökçeağaçsakızı köyünde 1975 yılında dünyaya gelmiş. Beş kardeşin en büyüğü olan Ecevit'in anne adı Cemile, baba adı Alidir. 1974'te Kibrıs BarışHarektâında gösterdiği başarıdan dolayı kendisine Bülent Ecevit'in adı verilmiştir. Ecevit, doğduktan sonra ateşli bir hastalık geçirmiş ve âmâ olmuştur. Daha sonra köylünün yardımlarıyla tedavi olmuş ve görme yetisinin az da olsa kazanabilmiştir.Boyabatlı Ecevit, gençliğinde bir kiza âşık olur, fakat kızı ona vermezler. Daha sonra kız, Ayancık'ın Çangal tarafınagelin gider. Bunun üzerine aklını yitiren Ecevit, Sakız'daki Ayancık yol ayrımında yaz, kış, yağmur, kar, çamur demedayakta sevdiğinin döneceği günü bekler. Ecevit, Çangal yolundan gelen geçenlerin zamanla ilgisini çeker ve sevgisini kazanır. Geçenler boş geçmez, ona yiyecek içecek verir. Kamyoncuların yöresel deyişle 'gardaşluğu' olur.Sicaklığı, samimiyeti, fotoğraflara da yansımış olan güler yüzüyle hem yörede yaşayanların hem de yoldan geçenlerin kalbini kazanmiştır. Kimi zaman yoldan geçen vatandaşlar kendisiyle iletişim kurmak isterler. Ecevit'inaşk hikâyesi yöre halkı tarafından çok bilindiği için bazıları 'Artik bekleme, Ayşe gelmez.' şeklinde cümlelerleEcevit'e laf atmalarına karşın adeta halk edebiyatındaki umudunu ve sabrını asla yitirmeyen kahramanlar gibi 'Gelecek, gelecek! ' şeklinde kızarak cevap verir.Ecevit'in en çok bulunduğu mevki 'Âşık Ecevit'in Yeri' olarak anılmakta ve tanınmaktadır. Yolunuz düşerse kendisine sevgiyle selam ediniz..
83 notes · View notes
felsefebilim · 4 months
Text
Kalvinizm Mezhebi ve Kapitalizme Etkileri
Tumblr media
John Calvin, Papa'nın otoritesini red ederek, kul ve Tanrı arasında hiçbir aracının bulunamayacağına inanmıştır. Ona göre kanunları koyan ve anlatan tek bir kaynak vardır; o da İncil'dir.
John Calvin'in bu temelle ortaya çıkan görüşleri, detayları ile Kalvinizm adı altında bir mezhep haline gelmiş; tüm Avrupa'ya yayılmış hatta farklı toplumsal-ekonomik süreçleri de etkilemiştir.
Peki Bu detaylar Nelerdir ?
Kalvinizm, tek kaynak olarak İncil'i aldığı için Hristiyanlığın özüne dönmeyi ve özündeki kural ve dogmaları benimsemeyi amaçlar. Toplumsal ve ahlaki açıdan insanların dürüst ve çalışkan olmasına çok önem verir. John Calvin, çalışkan ve dürüst insanların Tanrı'nın gözünde bir din adamı kadar değerli olduğunu söyler. Aynı zamanda bu dünyada mütevazi bir hayat sürmek gerekir der. Çünkü lüks mallar, lüks hayat, eğlence ve sarhoşluk insanı amacından saptırır ayrıca tembelleştirir. Tembellik de başlı başına bir günahtır.
Kalvinizm, ayrıca insanları ikiye ayırır. Seçilmişler ve seçilmemişler... Seçilmiş olanlar, yaşamlarında doğru kararlar alırlar, başarı olurlar. Bir diğer deyişle seçilmiş ya da seçilmemiş olduklarını hayatlarındaki başarılarına göre anlayabilirler. Seçilmiş olan insanlar hem dünyadaki yaşamlarında hem de ahlaki yönden sürekli gelişirler. Çünkü aynı zamanda çalışkan ve dürüst insanlardır. Seçilmemiş olanlar ise doğuştan lanetlenmiş, tembelliğe düşkün kişilerdir. (Özellikle inançsızlardan ve kutsal kitaba inanmayanlardan oluşurlardı.) Kalvinizm'e göre seçilmiş ya da seçilmemiş olmak doğuştan gelir çünkü Tanrı, var etmeden önce bazı insanları kurtulmak bazılarını da cezaya çarptırılmak üzere (Adem'in işlediği büyük günah için) seçmiştir. Bu durum zamanla değiştirilebilecek bir şey değildir... Yani bu insanın kaderidir ve kader de Tanrı tarafından belirlenmiştir, özgür iradeden bağımsızdır...
Kalvinizm Diğer Alanları Nasıl Etkilemiştir?
Max Weber'e göre Kalvinizm, iktisat ve ekonomi tarihini etkilemiş ve özellikle kapitalizmin doğuşunda önemli bir rol oynamıştır. Çünkü söylemleriyle; insanları son derece disiplinli ve tutarlı bir şekilde çalışmaya teşvik eder, zenginliği, eğlenceyi, lüksü neredeyse yasaklar ve günah olarak belirler. Bu durum da sömürü modelini güçlendirir; fakirlerin, dürüst ve çalışkanlıkla övünüp, zenginliği arzulamamasına neden olur. Hatta bu kişiler, dürüst ve çalışkanlıkları nedeniyle gerçek seçilmişlerin kendileri olduğuna inanır...
19 notes · View notes
doriangray1789 · 1 month
Text
Geçen yıl NASS vardı, faiz haramdı. Faiz %8,5 idi ve bugün faiz %50 oldu!
Eee Nass orada duruyor….
arada “faiz helaldir” diyen yeni bir ayet geldi de biz mi duymadık?
Biz yazınca çekirge gibi zıplıyordunuz 3. faiz artışında önce zıplamanız durdu.. sonra ne yapacağınızı nasıl savunacağınızı bilemediniz…”faiz sebep enflasyon sonuç”du öyle mi? Faiz indi indi indi enflasyon çıktı çıktı çıktı ortada TL değeri kalmadı sonra da mecbur kalındı bu sefer faiz arttırmaya… Bu Bilgi, şıpsevdi sakızında yazıyor…bazılarınız üniversite de ekonomi hocasıydı
ekonomi rayına oturacak enflasyon düşecek döviz düşecek diyordunuz
Bizleri dezenformasyon yapmakla suçluyordunuz hedef gösteriyordunuz
Yalama yavşak herifler
Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler pazarda 2 limon satamaz be…
Yalakalık ayrı şey bilim ayrı şey Yavşaklık ayrı şey gerçeklerle yüzleşmek ayrı…
Gerçek çıkınca ortaya elinizde de karakteriniz kaldı
Madem faiz arttırılabiliyordu da 3 sene memleketin dövizi neden satıldı neden KKM ye dönüldü…ondan bundan swaplandık?
YETKİ - ETKİ PARADOKSU
Şubat 2015 Mart 2024 Dolar : 2,40 ₺ 32,20 ₺ Euro : 2,80 ₺ 35,50 ₺ Enflasyon: %8,77 %67,07(TÜİK) Faiz : %7,25 %50,00(TCMB) Benzin. :3 ₺. 44₺ (Reel Faiz = [(1 + Net Nominal Faiz) / (1 + Beklenen Enflasyon)] – 1) dir..
Linkedin’ e uygun bankacı bilgimle ciddi ciddi yazıyorum….
Merkez Bankası anketine katılanların Şubat 2024 itibarıyla bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 37,78 olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Net nominal faizi % 40,74 olarak alır ve anket sonucunu da beklenen enflasyon olarak alırsak reel faiz hesabını şöyle yapabiliriz:
Reel Faiz = [(1 + 0,4074) / (1 + 0,3778)] - 1 = 0, 02148, yani yaklaşık olarak % 2,15.
Buna göre reel faiz yüzde 2,15 olarak hesaplanır. Bu durumda pozitif reel faiz söz konusu demektir, bir başka deyişle enflasyondan arındırıldığında bile mevduat faizinden para kazanılmış olur.
Eğer bizim beklentimiz enflasyonun bugünkü düzeyinde (% 65) kalacağı şeklindeyse o zaman reel faiz % - 14,7 olarak bulunur. Bu durumda negatif reel faiz söz konusu demektir, bir başka deyişle enflasyondan arındırıldığında mevduat faizi bize para kaybettirmiş olur. Yani Reel faiz denkleminde yer alan faiz bugün geçerli olan faiz oranı, beklenen enflasyon ise gelecekte olması beklenen enflasyon düzeyini ifade eder. Bununla birlikte bir yıl önceki net nominal faizi ve bugünkü enflasyonu alırsak bugün için gerçekleşmiş reel faizi hesaplayabiliriz. Bir yıl önce nominal mevduat faizi yüzde 20 dolayındaydı. Bunun yüzde 3 gelir verisi stopajı sonrasındaki net oranı (net nominal faiz oranı) % 19,4 olur. Yılbaşında elindeki 1.000.000 milyon TL’siyle alabileceği mal ve hizmeti almayıp parasını % 19,4 net nominal faizle bankaya yatıran bir kişinin bugün elinde (anapara + faiz olarak) 1.194.000 TL var demektir. Yılbaşında 1.000.000 TL’ye alabileceği mal ve hizmeti enflasyon nedeniyle bugün % 65 enflasyon nedeniyle 1.650.00 TL’ye satın alabileceğini düşünürsek bu kişinin (1.650.000 – 1.194.000 =) 456.000 TL zararda olduğunu hesaplayabiliriz. Bir başka ifadeyle bu kişi, faiz geliri elde etmiş olmasına karşılık yılbaşındaki satın alma gücünün neredeyse yarısına gerilemiş durumdadır.
Yerel seçimlerin birinde muhteşem muhtar adayı kobranın sloganı. yetkiyi verdiğiniz an, etkiyi içinizde hissedebilirsiniz.. muhtar kobranın seçmeni bşr sonraki seçimlerde kısmetse oyunu leyleğe verdi..
Bir hikaye anlatayım: “Muhtar köye gelen bir milletvekiline: -İki büyük problemimiz var, der.
Milletvekili: -Lafı mı olur muhtar, söyle halledelim.
Birinci sorun, der muhtar. Köyde sağlık ocağı var ama doktor yok.
Hemen sağlık bakanı'nı arayıp hallediyorum, der milletvekili.
Cep telefonunu çıkarıp birisiyle konuşur. -Tamam, doktor yarın sabah burada olacak. İkinci soru ne?
Muhtar: Köyümüzde hiç bir telefon çekmiyor.”
Ben olsam CV lerin başına yazardım “Ver yetkiyi gör etkiyi”
youtube
8 notes · View notes
etheromanie · 2 months
Text
"melankolinin mevcudiyetini saran ve onu dünyadan ve başkalarından ayıran sınırlar, sadece koşullara bağlı olarak geçirgen ya da geçişsiz olur: yakınlık, ancak hastanın onu tehdit ya da ölümcül bir tehlike olarak algıladığı ve yaşadığı ölçüde dayanılmaz ve kaygı verici olur, bir diğer deyişle, yakınlık, hayatın her durumunda kendimizi koruduğumuz görünmez duvarın, yaşam mesafesinin aşıldığı ve çiğnendiği ölçüde dayanılmaz ve kaygı verici olur."
8 notes · View notes
milchoro · 4 months
Text
Birçok ruh içindeki duyguları ve düşüncelerini paylaşmak için sanatı kullanır.Bazen bu sanat,bir baş kaldırmadır veya bir destektir.Bir ruhun bunları kullanması içindeki o sesin daha anlamlı ve daha duygulu çıkmasını sağlar. Ancak ön yargılar ve kavrayamayıp derinleştirememe duygusu bu sanatı ve sanatçıyı kötü bir biçimde etkiler.Bu da bir ruhun kendi içinde çöküşünü başlatır.Aslında sanatçının bu düşüncesi her şeyi değiştirebilirdi,her şeyi sürüklerdi.Fakat bu kavrayamayıp derinleştireme ya da başka bir deyişle farklı düşünmeyip yüzeysel geçme işi tüm kapıları kapatır ve umutları,hayalleri hatta bir ruhun yok olmasına sebep olur...
12 notes · View notes
fatomahperi · 8 months
Text
Tumblr media
Aristo'ya göre MUTLULUK ;
Tüm insanların en yüksek arzusu ve hevesidir.
-Mutluluğa giden yol, erdemden geçer.
-Başka bir deyişle, insan kendinde en yüksek değerleri var ettiği takdirde MUTLULUĞA erişecektir....
⁣“Gerçek mutluluk mal mülke sahip olmak
ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür.”
MUTLULUK bırakmasın peşinizi...
🌼💞
34 notes · View notes