#hayvanat bahçeleri | Explore Tumblr Posts and Blogs

nevzatboyraz44 · 9 months

Text

O bir Afrikalı’ydı,

Kongo'lu bir gençti.

Boyu 1.49,

46 kiloydu..

23 yaşında, evli, bir çocukluydu.

Güler yüzlü, hayat dolu bir insandı.

Adı Oto Benga’ydı..

Kendi dilinde manasi “Dost” demekti.

Bir gün nehirde balık avlarken yakaladılar onu. Yakalayan Amerikalı Samuel P. Verner’di. Boynundan ve ayaklarından zincire vuruldu. Yük taşısın diye sadece ellerini özgür bıraktılar.

Kırbaçlar altında saatlerce yol yürüttüler. Sonra onlarca soydaşıyla birlikte bir geminin makina bölümüne konuldu. Zifiri karanlıkta, haftalar süren bir yolculuk sonrası New York’ta gün ışığıyla buluştu. Soydaşlarından ayırıp bir kafese koydular kendisini. Bir depoya hapsettiler. Günlerce orada tutuldu. Hergün önüne bir kuru somun attılar. Tarih 9 Eylül 1906’ydı.

Oto Benga, Amerika kıtasına ayak basan ve adına 'insan' dedikleri bu mahlukun bu kadar gaddar, bu kadar acımasız, bu kadar zalim olduğunu bilmiyordu. Onun vatanında aslanlar, aç timsahlar ve yırtıcı hayvanlar bile bu derece vahşi değildi.

New York Bronx Hayvanat Bahçesi’nde o gün görülmemiş bir kalabalık vardı. Hayvanat Bahçesi hasılat rekoru kırıyordu. Nedeni New York Times Gazetesi’nde çıkan bir haberdi. Şöyle yazıyordu. “Vahşi adam Bronx’da maymunlarla aynı kafesi paylaşıyor. İnsanın ilk ataları ile bir arada. Bakıcısı bazen serbest bırakıyor. Eylül ayı boyunca akşamüstleri ziyaret edilebilir.”Gazete haberine bir de not eklemişti. “Bazı kesimler bu olaya tepki gösterse de, bilim adamları Benga’nın insan olarak değerlendirilemeyeceği kanaatindedir."

Oto Benga’yı önce hortumla yıkadılar. Sonra hayvanat bahçesinde içinde ağaçlar olan geniş bir kafesin içine koydular. Kucağına Dohong adlı yavru orangutanı verdiler. Gazeteciler fotoğraflarını çekerken, binlerce insan merakla kendisini izledi. Oto Benga da onları. Yüzünde garip bir ifade vardı. Hüzün ve kin. Yavru orangutan korkudan sımsıkı ona sarılmıştı..

Hergün saatlerce poz verdiler. Bir hafta içinde ziyaret edenlerin sayısı 250 bini geçti. Bazıları kafese kemik atıyordu. Oto Benga sinirlenip, sivri dişlerini gösterince, “Cannibal, cannibal” (Yamyam yamyam) diye tempo tutuyorlardı. Gazeteler “Benga bir yamyamdır” diye yazıyordu.

Oto Benga’ya yapılan bu zulme, çoğu Hıristiyan olan New York halkından kimse ses çıkarmadı. Ne politikacılar, ne bilim adamları, ne gazeteciler, ne aydınlar. Yüreklerin kulakları sağırdı. Bronx Hayvanat Bahçesi Oto Benga’yı serbest bıraktı. Pantalon, ceket giydirdiler. Ayak işlerinde çalıştırdılar. Tarih 20 Mart 1916 idi..

Eşinden, çocuğundan, soydaşlarından binlerce kilometre uzakla olan Oto Benga, çaldığı bir silahla kendisini kalbinden vurarak intihar etti. Çünkü ölüm onun için özgürlüktü. Öldüğünde henüz 32 yaşındaydı. Bronx Hayvanat Bahçesi zamanla Oto Benga ile ilgili tüm kayıtları sildi. Ancak gazete haberleri ve fotoğraflar gerçeği gizleyemiyordu. Hayvanat Bahçesi yetkilileri, tepkiler artınca “Dünyanın her yerinde yapılıyor, biz niye yapmayalım?” dediler..

Söyledikleri doğruydu. O yıllarda uygar medeni denilen Avrupa’nın bir çok yerinde aynı vahşet sergileniyordu, Londra, Paris, Berlin, Brüksel, Stuttgard, Barcelona, Milan, Hamburg gibi metropollerde kafes içinde Afrikadan kaçırılan insanlar sergileniyoru, diğer insanların eğlencesiydi. Bu vahşet öylesine bir gelir kapısı olmuştu ki, “Hayvanat Bahçeleri”nin yerini, “İnsan Bahçeleri” almıştı. 1960’lara kadar binlerce insan kafeslerde hayvanlar gibi sergilendi. Çığlıkları yeri, göğü inletti. Ama modern insanlar. kör ve sağırdı..

Bugün dünyaya ÇAĞDAŞLIK, MEDENİYET ve İNSAN HAKLARI NUTUKLARI ATAN ALÇAKLAR, DÜN İNSANLARI KÖLE DİYE SATANLARIN, BUGÜN PETROL İÇİN IRAK ve SURİYELİLERİN ÜZERİNE BOMBA YAĞDIRANLARIN TA KENDİLERİ...

Mehmet Akif ne güzel demiş,"MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR"

Batılılar bugünkü Şatafatlı hayatı sömürdükleri mazlumların kanlarına, ALTIN ve ELMAS madenlerini çalıp açlıktan öldürdükleri, KÖLE YAPIP sattıkları AFRİKALI ÇOCUKLARA BORÇLULAR...

Alıntı

İyiki cehhennem var ve zalimler için yaşasın cehennem...

Gökhan Karaman

...........

He was an African,

He was a young man from Congo.

His height is 1.49,

It was 46 kilos.

He was 23 years old, married, with one child.

He was a smiling and lively person.

His name was Oto Benga.

In his native language, it meant "Friend".

One day they caught him fishing in the river. The catcher was the American Samuel P. Verner. He was chained around his neck and feet. They just left their hands free to carry the load.

They walked for hours under the whips. Then he was put in the engine compartment of a ship with dozens of his kinsmen. After weeks of travel in total darkness, he met the light of day in New York. They separated him from his kin and put him in a cage. They were imprisoned in a warehouse. He was held there for days. They threw a dry loaf in front of him every day. The date was September 9, 1906.

Oto Benga did not know that this creature that set foot on the American continent and called 'human' was so cruel, so cruel, so cruel. In his homeland, even lions, hungry crocodiles, and predators were not so wild.

There was an unprecedented crowd that day at the New York Bronx Zoo. The Zoo was breaking records. The reason was an article in the New York Times Newspaper. It read like this. “The wild man shares a cage with the monkeys in the Bronx. together with the first ancestors of man. The caregiver sometimes lets it loose. It can be visited in the afternoons throughout September.” He added a note to the newspaper article. "Although some groups reacted to this event, scientists are of the opinion that Benga cannot be considered as a human."

They first washed Oto Benga with a hose. Then they put them in a large cage with trees in the zoo. They gave him a baby orangutan named Dohong. Thousands of people watched him curiously as the journalists took their pictures. Oto Benga also has them. He had a strange expression on his face. Sadness and hatred. The baby orangutan hugged him tightly in fear.

They posed for hours every day. Within a week, the number of visitors exceeded 250 thousand. Some were throwing bones into the cage. When Oto Benga got angry and showed his fangs, they were chanting "Cannibal, cannibal" (Cannibal cannibal). “Benga is a cannibal,” the newspapers wrote.

The people of New York, most of whom are Christians, did not speak out against this persecution of Oto Benga. Neither politicians, nor scientists, nor journalists, nor intellectuals. Hearts were deaf. The Bronx Zoo has released Auto Benga. They wore pants and jackets. They did legwork. The date was March 20, 1916.

Oto Benga, who was thousands of kilometers away from his wife, children and relatives, committed suicide by shooting himself in the heart with a stolen gun. Because death was freedom for him. He was only 32 when he died. Over time, the Bronx Zoo deleted all records related to Auto Benga. But newspaper reports and photographs could not hide the truth. When the reactions increased, the zoo officials said, "It is done all over the world, why shouldn't we do it?" they said..

What they said was true. In those years, the same brutality was exhibited in many parts of Europe, which was called civilized, in metropolitan cities such as London, Paris, Berlin, Brussels, Stuttgard, Barcelona, Milan, Hamburg, people smuggled out of Africa in cages were exhibited, it was other people's entertainment. This brutality became such a source of income that the "Zoos" were replaced by "Human Gardens". Until the 1960s, thousands of people were displayed as animals in cages. His screams made the sky and earth groan. But modern people. was blind and deaf.

Today, the scoundrels who are lecturing the world on CONTEMPORARY, CIVILIZATION and HUMAN RIGHTS, THEY ARE THEY THINGS WHO SELL PEOPLE AS SLAVE IN THE YEARS, AND TODAY TAKE A BOM ON IRAQ AND SYRIANS FOR OIL FOR OIL...

How well Mehmet Akif said, "CIVILIZATION IS THE ONE TOO LEFT MONSTER"

Westerners owe today's pompous life to the blood of the oppressed, to the blood of the oppressed, to the AFRICAN CHILDREN they stole the GOLD and DIAMOND mines, killed them with hunger, made them slaves and sold them...

Quotation

Good thing there is hell and long live hell for the oppressors...

Gokhan Karaman

#türkiye #doğa #travel photography #travel destinations #travel #manzara #view #natural #europe #africa

17 notes · View notes

kukagunluk · 2 months

Text

Senden bahsediyoruz, gemiler, aşureler, hayvanat bahçeleri vaatleri geçiyor.

3 notes · View notes

piyasahaberleri · 3 months

Link

Bir hamamböceği görüntüsü. —UnsplashSevgililer Günü yaklaşıyor, sadece bazı insanoğlu için gün, sıcak ve bulanık aşk düşünceleri yaşamak yerine eski sevgililerini düşünerek geçiyor. Eğer bu şekilde bir gruba aitseniz, artık eski partnerinize bir hamamböceği yada bir fare adayarak bu günü kutlayabilirsiniz.Teksas ve New York'taki hayvanat bahçeleri kendinizi daha hafifçe hissetmenizi sağlayacak olağan dışı hediyeler satıyor. Aşk böceği tarafınca ısırılanlar, Bronx Hayvanat Bahçesi tarafınca Madagaskar'da tıslayan hamamböceğine sevgililerinin adını vermeye çağrı ediliyor. Bronx Hayvanat Bahçesi'nin sunmuş olduğu "Bir Roach'a Ad Ver" programının bir parçası olarak, eski sevgilinize üstünde hamamböceği resmi olan bir taşıma çantası yada bardak verebilir ve ona kendi adını verdiğinizi söyleyebilirsiniz.Öte taraftan, San Antonio Hayvanat Bahçesi geçmiş ilişkilere dair daha azca şefkatli anılara haiz olanlara hitap ediyor.San Antonio Hayvanat Bahçesi'ne ulaşınca, bireyler "Bana Hamamböceği Ağla" bağış kampanyası vesilesiyle bir hamamböceğine, fareye yada sebzeye eski sevgililerinin adını verebiliyor.Bu yaratıklar isimlendirildikten sonrasında hayvanat bahçesindeki hayvanlardan birine veriliyor ve simgesel olarak bağışçıların kalp kırıklıklarından kurtulmasına destek oluyor.Hippo-Love Mumu, San Antonio Hayvanat Bahçesi'nden gelen bir başka eşi olmayan Sevgililer Günü hediyesidir. Hayvanat bahçesindeki adam su aygırı Timothy'den esin alan bu ürün, su aygırı kakasının kokusuyla aşılanmıştır ve su aygırlarının organik olarak partnerlerini baştan çıkarma biçimine benzeyecek şekilde tasarlanmıştır. Stinky Candle Company tarafınca hazırlanan bu hediyenin hem unutulmaz hem de türünün tek örneği olacağı kati.Cenup Carolina'daki Berkeley Hayvan Merkezi ek olarak eski sevgilinizin adını bir çöp kutusuna yazdırabilmeniz için benzersiz bir fırsat daha sunuyor.El Paso Hayvanat Bahçesi'nde eski sevgilinizin adını verdiğiniz hamamböcekleri, hayvanat bahçesindeki iguanalar, deriler ve fundalıklar benzer biçimde hayvanlarla beslenecek.

0 notes

makaleajans · 1 year

Text

Romantik Kaçamak İçin En İyi 20 Yurt Dışı Balayı Önerisi

Yurt dışı balayı önerisi; evliliğin en mutlu anlarından biridir ve çiftler yaşamlarındaki bu özel anı birlikte geçirmek için farklı tatil seçenekleri arasından bir karar verirler. Eğer siz de balayı tatilinizi düşünüyorsanız bu yazımız tam size göre. Dünyanın en romantik ve egzotik noktalarını sizler için derledik. Kanada'nın muhteşem manzaralarında doğayla iç içe romantik bir tatil, Tayland'daki egzotik coğrafyaların cazibesi, Maldivler'de beyaz kumsalların huzuru, İtalya'da tarihi öğelerle romantizm ve Japonya'nın zen ruhu, keşfedebileceğiniz farklı seçeneklerimizden sadece birkaçı. Bu yazımızı okuyarak siz de hayallerinizdeki balayı tatilini planlayabilirsiniz. Aynı zamanda "Avrupa’da Henüz Keşfedilmemiş 10 Doğa Harikası" başlıklı makalemizi de okuyarak balayı tercihleriniz arasında seçenek olarak koyabilirsiniz.

Doğayla İç İçe Romantizm: Kanada'nın Muhteşem Manzaraları

Doğa severler için Kanada, muhteşem manzaralarıyla unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Bu ülkenin eşsiz coğrafyası, doğayla iç içe romantik bir tatil yapmak isteyenlere pek çok seçenek sunuyor. İster doğa yürüyüşleri yaparak keşfe çıkın, ister kayak yapın, Kanada'nın mistik güzelliklerinde romantizmin tadını çıkarın. Kanada'nın en bilinen doğal güzelliklerinden biri Rocky Dağları'dır. Burada yapacağınız doğa yürüyüşleri, nefes kesici manzaralar eşliğinde gerçekleşir. Ayrıca ülkenin göl ve ormanları da keşfedilmeye değer. Kanada'nın doğa harikası Ulusal Parkları, doğaseverler için vazgeçilmez bir rotadır. Kanada'nın Keşfedilecek Ulusal ParklarıKonumBanff Ulusal ParkıAlbertaJasper Ulusal ParkıAlbertaGlacier Ulusal ParkıBritish ColumbiaYoho Ulusal ParkıBritish Columbia Kanada'nın doğal güzelliklerini yakından görmek isteyenler, zirve deneyimini yaşayabilirler. Zirve deneyimi, dağlar arasında romantizmin tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Bunların yanı sıra, ülkenin deniz kıyısında muhteşem manzaralar ve aktiviteler de mevcuttur. British Columbia'daki Vancouver Adası, balina izleme ve deniz kayağı yapmak için popüler bir yerdir. Niagara Şelaleleri de romantik bir tatil için sık tercih edilen bir bölgedir.

Egzotik Coğrafyaların Cazibesi: Tayland'da Yurt Dışı Balayı Önerisi

Tayland, çarpıcı mimarisi, lezzetli mutfağı, tropik iklimi, masajları ve coşkulu gece hayatıyla egzotik bir balayı mekanıdır. Tayland'ın birçok güzel kumsalları, büyüleyici adaları ve manzaraları bulunmaktadır. Bebek mavisi okyanusu ve yeşil ormanları ile Phuket, Tayland'ın en iyi kumsallarından biridir. Koh Samui adası, sıcak havası, huzurlu ortamı ve egzotik lezzetleri ile en uygun balayı destinasyonlarından biridir. Tayland tatilinizi doğal yaşam tarzı, yemyeşil yeşil alanları, karides çiftlikleri ve balık çiftlikleri ile takdir edebilirsiniz. Bununla birlikte, Tayland tarihi mimarisi ve kültürel özellikleriyle de tanınıyor. Tayland'ın en ünlü yerleri arasında, turistlerin vazgeçilmez durak yerlerinden biri olan Büyük Saray'ı göstermektedir. Chiang Mai'deki Budist tapınakları da ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır. Tayland ayrıca egzotik hayvanat bahçeleri, botanik bahçeleri ve kaplıcaları ile de ünlüdür. Tayland'a yapılacak aktivitelerİncelemePhang Nga Körfezi'nde James Bond Adası TuruJames Bond'un "The Man with the Golden Gun" filminin çekim yerleri ile ilgilenen turistler için önerilir.Chiang Mai'deki Maetaeng Nehir TuruMaetaeng Nehir turu, rafting, treking ve tayland öküzü sırtında yolculuğu gibi birçok aktiviteyi bir arada sunar.Phuket Adası'ndaki Thai Spa MasajıTayland masajları tüm dünyada ün kazanmıştır ve Phuket adası bu masajlar için en iyi yerlerden biridir. Tayland'ı ziyaret ettiğinizde, Tayland mutfağının lezzet yelpazesini keşfetmeyi unutmayın. Tom Yam Goong, Pad Thai, Khao Pad, Mango Sticky Rice ve Kanom Krok dahildir. Tayland'da yemekler genellikle sokak satıcıları, geleneksel restoranlar ve lüks otellerde bulunur. Sokak satıcıları, Tayland mutfağına uygun ürünleri ucuza sunuyorlar. Tayland'da yılın her zamanı balayı yapmak uygun olsa da, en uygun zamanı Aralık ve Şubat ayları arasıdır. Bu dönemde Tayland, yağmur sezonunun bitmesi ve turizmin en yoğun olduğu dönemdir.

Beyaz Kumsalların Huzuru: Maldivler'e Yolculuk

Maldivler, turkuaz renkli denizi, beyaz kumsalları ve keyifli tatil aktiviteleri ile balayı seçenekleri arasında öne çıkan bir destinasyondur. Uzun süredir hayalini kurduğunuz romantik balayı için Maldivler, harika bir seçim olabilir. Huzurun ve sakinliğin hakim olduğu adalarda yapabileceğiniz aktiviteler arasında deniz kayağı, rüzgar sörfü, dalış, yüzme, şnorkelle yüzme gibi etkinlikler bulunmaktadır. Ayrıca, Maldivler'in muhteşem plajları sizin için keyifli bir görsel şölen sunacaktır. Beyaz kumsallar, turkuaz renkli denizle buluştuğunda muhteşem bir manzara ortaya çıkar. Denizin çağlayan sesleri ve hafif rüzgarın esintisi eşliğinde sevdiğinizle birlikte uzun yürüyüşler yapabilirsiniz. MaldivlerBilmeniz GerekenlerMaldivler, 26 atoll ve 1.200 adadan oluşmaktadır.İklimi tropikal olup, yıl boyunca ziyaretçi kabul etmektedir.Yemekleri pirinç, balık, hindistan cevizi sütü ve baharat ağırlıklıdır.En uygun seyahat zamanı ise aralık ile nisan ayları arasındadır. Maldivler'in büyüleyici sualtı dünyası da mutlaka keşfedilmesi gereken yerler arasındadır. Dünya mirası listesinde yer alan kayalıkları, mercan resifleri ve balıkları ile Maldivler, dalış meraklıları için de oldukça ilgi çekici bir destinasyondur.

Tarihi Öğelerle Romantizm: İtalya'da Yurt Dışı Balayı Önerisi

İtalya, tarihi ve romantizm ile dolu olan bir ülkedir. Ülkenin çeşitli şehirleri, turistlerin hayatında unutulmaz anılar bırakabilecek çok çeşitli tarihi yapıları ve muhteşem manzaraları sunar. İtalya, her seyahat severin görmesi gereken bir yer. Bu ülkeye seyahat etmek isteyen çiftler, romantik bir tatil planı yaparken birkaç seçenekle karşılaşabilirler. Bu yazıda, İtalya'daki tarihi dokusuyla romantizm arayan çiftler için en iyi tatil seçeneklerinden bazılarını paylaşacağız. İtalya'da romantik tatil geçirmek isteyen çiftlerin tercih edebileceği ilk yer Floransa'dır. Bu şehir, İtalya'nın farklı bölgelerindeki mimari stilleri ile öne çıkan birçok tarihi esere ev sahipliği yapar. Ayrıca, Arno Nehri boyunca yürüyüş yapmak veya Ponte Vecchio köprüsünden geçmek, romantik bir tatili tamamlamanın en güzel yollarından biridir. Roma, İtalya'da romantik bir tatil planı yapmak isteyen çiftlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken şehirlerden biridir. Şehir, binlerce yıllık tarihi dokusunu modern hayatla birleştirerek, unutulmaz bir deneyim sunar. Roma'da romantizm arayan çiftler, Colosseum, Vatikan Müzeleri ve Pantheon gibi tarihi mekanları ziyaret edebilirler. İtalya'da Gezilecek Diğer ŞehirlerVenedik: Kanallarıyla aşkın şehriCapri: Akdeniz'in eşsiz güzellikleriAmalfi: Rüya gibi manzaralar İtalya'da romantik tatil planı yapmak isteyen çiftler, ülke genelinde restoranlarda yerel lezzetlerin tadını çıkarabilirler. Özellikle, İtalyan şarapları ve makarnaları, romantik bir akşam yemeği deneyimi için harika bir tercih olabilir. İtalya, romantizmin resmi adresi olmakla birlikte, unutulmaz bir tatil için doğru tercih olacaktır.

Enerjisi Yüksek Huzur: Japonya'nın Zen Ruhu

Japonya, dünyanın en ilgi çekici ülkelerinden biridir. Binlerce yıllık tarihi, muhteşem doğası ve zengin kültürüyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu ülke, doğasıyla da kendine hayran bıraktırmaktadır. Japonya'nın Zen Ruhu, turistlerin akıllarını başlarından alacak güzellikte bir deneyim sunuyor. Enerjisi yüksek huzuruyla Japonya, zihninizi boşaltmanıza ve sakinleşmenize yardımcı olacak. Bu yazımızda Japonya'nın Zen Ruhu hakkında tüm detayları sizler için ele alacağız. Ne Kadar Süre Gezmeliyim?Hangi Yerleri Gezmeliyim?Nasıl Gitmeliyim?Japonya'nın Zen Ruhu'nun keyfini çıkarmak için en az 10 günlük bir plan yapmak gerekiyor. Bu süre boyunca hem Zen bahçelerinin keyfini çıkarabilir, hem de Japonya’nın diğer tarihi yerlerini keşfedebilirsiniz.Japonya'nın Zen Ruhu'nun deneyimini yaşamak için Kyoto’yu ziyaret etmeniz gerekiyor. Kyoto’nun doğal güzellikleri sizi etkileyecek ve 17. yüzyıldan kalma Onin War izlerini taşıyan tapınaklarını ziyaret edebilirsiniz. Uzak doğu mimarisinin en güzel örneklerini göreceksiniz.Uzak mesafe seyahatleri için havayolu en kolay ve hızlı seçenek olacaktır. Tokyo veya Osaka'ya varış noktanız olabilir. Japonya'nın Zen Ruhu'nun tadını çıkarmak için en uygun seyahat dönemi ise bahar aylarıdır. Japonya'nın Zen Ruhu turu yaparken, şehirlerin hareketli atmosferinden koparak, doğanın dinginliğini içselleştireceksiniz. Zen bahçeleri ve Budizm tapınakları, turistlerin zihninde kalıcı izler bırakıyor. Japonya'nın ünlü bahçelerinde yapay zeka kullanılarak yaratılan müthiş peyzajlar, Japonya'nın Zen Ruhu deneyiminde önemli bir yere sahip. Ayrıca Zazen meditasyonu, Japonya'nın Zen Ruhu deneyiminde mutlaka yapılması gereken bir aktivitedir. Bu, Japonya'nın Zen Ruhu'nun zirvesidir. - Japonya'nın doğası ile tanışmak, - Doğa ve Budizm’in uyumuna şahit olmak, - Zen bahçelerinin güzelliğini keşfetmek, - Uzak doğu mimarisine hayran kalmak, - Samurayların izlerini takip etmek, - Japon geleneklerini deneyimlemek, - En iyi fotoğrafları çekmek, - Kısa bir süreliğine bile olsa kaosun dış dünyasından kurtulmak. Japonya'nın Zen Ruhu, enerjisi yüksek huzuru sayesinde turistlerin zihnini boşaltmalarına yardımcı oluyor. Zen bahçeleri ve Budizm tapınakları, turistlerin zihninde kalıcı izler bırakıyor. Japonya'nın Zen Ruhu deneyimini yaşayanlar, uzun bir süre boyunca zihnindeki gürültünün yerini sükunetin almasını deneyimliyorlar. Japonya'nın Zen Ruhu deneyimi, turistler için unutulmaz bir sayfa açıyor. Bu deneyimi yaşamanızı öneriyoruz.

Duvarları Tarihi Hikayelerle Dolu: Fransa'nın Şehirleri

Fransa, tarihi, kültürü, sanatı, mimarisi ve romantizmiyle dünya genelinde en çok ziyaret edilen turistik destinasyonlardan biridir. Fransa, yüzyıllardır tarihi ve dünyaca ünlü mimari yapılarıyla, turistlerin ilgisini çeken birçok şehri barındırmaktadır. Her biri ayrı güzellikte olan Fransa'nın şehirleri, ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil imkanı sunmaktadır. Fransa'nın hemen hemen tüm şehirleri, tarihi öğelerle doludur. Özellikle, duvarları tarihi hikayelerle dolu olan şehirleri, turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerdendir. Strazburg, Amiens, Lyon, Normandiya, Rouen ve Nice gibi şehirler, tarihi dokuları, müzeleri ve sanat galerileriyle ziyaretçilerini büyülemektedir. ŞehirTarihi YapılarÖne Çıkan EtkinliklerStrazburgNotre Dame Katedrali, Petite France, Strazburg KaleNoel Pazarı, Le Vaisseau Bilim Merkezi, Botanik BahçesiAmiensAmiens Katedrali, Jules Verne Evi, Saint-Leu BölgesiHortillonagesdeki Kanallar, Flottant Tiyatrosu, Samara ParkıLyonFourvière Bazilikası, Saint Jean Kilisesi, Roma TiyatrosuFestival of Lights, Beaujolais Festival, Biennale of Contemporary Art Fransa'nın tarihi şehirleri, sıradışı tatil fırsatları sunarak, ziyaretçilerini eşsiz bir zaman dilimi içinde yaşamalarını sağlar. Tarihi müzeler, galeriler ve mimari yapılar, ziyaretçilerin tarihle iç içe geçmelerini sağlar. Aynı zamanda, öne çıkan etkinlikler, turistlerin birçok kültürü deneyimlemesine olanak sağlar. Lyon'da gerçekleşen Festival of Lights, Rouen'daki Viking Festivali ve Nice'deki Karnaval, ziyaretçilerin unutulmaz bir tatil geçirmelerini sağlar. Fransa'nın tarihi şehirleri, turistlerin ruhunu besleyen, romantizm ve huzur dolu bir tatil imkanı sunar. Tarihi yapıların yanı sıra doğal güzellikleri, çevredeki restoran, kafe ve butikler, ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmelerini sağlar. Fransa'nın tarihi şehirleri, duvarları tarihi hikayelerle dolu, sadece bir tatilden çok daha fazlasını sunar.

Kültür Ve Lezzetin Buluştuğu Nokta: Yunan Adaları

Yunanistan, tarihi, denizi, güneşi ve lezzetleri ile turistlerin en çok tercih ettiği ülkeler arasındadır. Kendine has mimarisi, masmavi denizi ve doğal güzellikleri ile Yunan Adaları, turistlerin adeta büyüsü altına almaktadır. Ege ve İyonya Denizleri'nde yer alan toplam 6.000'den fazla Yunan Adası arasından en meşhurları; Mykonos, Santorini, Rodos, Siros ve Corfu gibi adalardır. Burada tatil yapmak, insanın içini huzur ile doldururken, aynı zamanda lezzetli yemeklerin tadına varmak da mümkündür. Geleneksel Yunan Yemekleri: Yunan mutfağı, Akdeniz tarzının etkileriyle hazırlanmış sağlıklı ve leziz yemekleriyle ünlüdür. Geleneksel yemekler arasında; Souvlaki (şiş kebab), Gyros (döner), Saganaki (kızarmış peynir), Tzatziki (yoğurt soslu salatalık) ve piteni (pizza benzeri hamur işleri) gibi lezzetler yer alır. Yemek AdıAçıklamaSouvlakiGenellikle sığır veya tavuk eti parçalarının pişirildiği bir çeşit şiş kebabıGyrosTavuk, kuzu, dana gibi etlerin dönerde pişirilerek hazırlanan bir lezzetSaganakiKızartılmış beyaz peynirTzatzikiYoğurt, salatalık, sarımsak ve dereotunun karışımından yapılan bir dip sosuPiteniPeynirli veya sebzeli pizza benzeri hamur işleri Yunan mutfağına olan düşkünlüğünüz için balık restoranları bile geleneksel yemeklere sahiptirler. Yemekleri, Ege ve İyonya Denizi'nde yakalanan taze deniz ürünleri ile hazırlanır ve balık severlere özel lezzetler sunulur. Yunan tarzı bir balık yemeği ile güneşin ve denizin keyfine varmak, tam bir balayı kaçamağıdır. Kültürel Geziler: Geleneksel ve modern mimarisi, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile Yunan Adaları turistlerin ilgisini çekmektedir. Adalarda yapılan yürüyüşler, kültürel geziler sırasında tarihi duvarlara asılan eserleri görme fırsatı bulacaksınız. Ayrıca bu adalarda tarihi kalıntılar da turistlerin ilgisini çekmektedir. Eski Yunan mitolojisi ve mimarisi hakkında önemli bilgilere sahip olmak, tatilinizi daha keyifli hale getirecektir. Yunan Adaları, tarihi, kültürel ve gastronomik zenginliği ile her turistin hayalinin gerçekleşeceği bir yerdir. Unutulmaz lezzetlerin tadına bakmak, harika mimarinin tadını çıkarmak, güneşin ve denizin keyfini yaşamak, turistlerin her zaman aradığı tatil paketidir.

Tarihi Nefes Kesen Güzellikler: Portekiz'in Gizli Hazineleri

Portekiz, Avrupa'nın güneybatısında yer alan tarihi ve güzel bir ülkedir. Ülkenin zengin kültürel mirası, doğal güzellikleri ve tarihi yapıları ile birçok turist için bir cazibe merkezi olmuştur. Portekiz'in gizli hazineleri arasında tarihi nefes kesen güzellikleri var. Bu gemi şeklindeki ülke, turistlerin keşfetmek için birçok yer sunuyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında tamamen yıkılan Lizbon yakınlarındaki Sintra da kuzeybatıda yer almaktadır. Bu yer, ziyaret edenleri çarpıcı tarihi yapıları ile etkilemektedir. Palacio Nacional de Sintra, Pena Sarayı, Sintra Ulusal Sarayı ve Quinta da Regaleira gibi birçok tarihi yapı da burada yer alır. Tarihi dokuyu korumak adına yapılmış olan restorasyon çalışmaları ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Sintra, Portekiz'in gizli güzellikleri arasında yer almaktadır. Portekiz, tarihi açıdan oldukça zengin bir ülkedir. Guimaraes şehri, Portekiz'in önceki krallarının doğduğu yerdir. Bu şehir oldukça iyi korunmuş bir Orta Çağ bölgesidir ve ziyaretçilerine tarihi bir atmosfer sunmaktadır. Şehrin tarihi dokusu, ziyaretçilerin etkilendiği bir durumdur. Guimaraes ayrıca, Unesco tarafından dünya mirası olarak kabul edilen önemli bir bölgedir. MirasTarihi YapılarDoğal GüzellikleriSintraPalacio Nacional de Sintra, Pena Sarayı, Sintra Ulusal Sarayı, Quinta da Regaleira-GuimaraesGuimaraes Kalesi, Kraliyet Sarayı, Dük Sarayı-Peneda-Geres National-Yüzmek için su kaynakları, yürüyüş yapmak için manzaralı rotalar Portekiz'in gizli hazineleri arasında yer alan Peneda-Geres National Park, güzel doğal manzaraları ile ünlüdür. Bu milli park, turistlerin yeşil ormanların ve güzel manzaraların tadını çıkarmalarına olanak tanır. Yüzmek için su kaynakları ve yürüyüş yapmak için manzaralı rotalar da bu bölgede yer almaktadır. Portekiz, tarihi dokusunu korumaya devam eden bir ülke olarak, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu yazıda, ülkenin gizli hazineleri arasında yer alan Sintra, Guimaraes ve Peneda-Geres National Park'tan bahsettik. Bu yerler, tarihi nefes kesen güzellikleri ile sizi şaşırtacak ve Portekiz'deki tatilinizden unutulmaz bir deneyim sunacaktır.

Sessizliğin Şehri: Norveç Fiyortları

Norveç, muhteşem doğası ve tarihi zenginlikleriyle romantizme davet ediyor. Özellikle Norveç'in fiyortları, sessizliğin şehri olarak bilinen bu ülke için önemli bir cazibe merkezi oluşturuyor. Fiyortları keşfetmek ve doğanın güzelliğiyle iç içe olmak için Norveç, balayı çiftleri için mükemmel bir seçenek sunuyor. Norveç, doğal güzellikleriyle ünlüdür ve fiyortlar da bunların en güzel örneklerinden biridir. Norveç fiyortları, sık ormanlar, yüksek dağlar ve derin suların oluşturduğu engebeli bir arazide uzanır. Balayı çiftleri, fiyortların sessiz sularında tekne turu yapabilir veya yürüyüş turlarıyla doğayı keşfedebilir. Ayrıca, Norveç'in tarihi kasabalarını ziyaret ederek, tarihi mirası keşfedebilirsiniz. AktiviteAçıklamaTekne turlarıNorveç'in fiyortlarında sessiz suların keyfini çıkarınYürüyüş turlarıNorveç'in doğal güzelliklerini yakından görmek için en iyi seçenekTarihi kasaba ziyaretleriNorveç'in zengin tarihi mirasını keşfetmek için harika bir seçenek Norveç'in fiyortları, sessizliğin şehrine karşılık gelen güzellikleriyle sizi bekliyor. Balayı çiftleri için harika bir seçenek olan bu ülke, doğayla iç içe vakit geçirmek ve tarihi mirasını keşfetmek isteyenler için de ideal bir yer.

Denizle Buluşan Doğanın Güzelliği: Yeni Zelanda'da Balayı Macerası

Yeni Zelanda, doğal güzellikleri ve nefes kesen manzaraları ile dünyanın en gözde balayı destinasyonlarından biri olmaya devam ediyor. Bu eşsiz ada ülkesinin güneyinde bulunan Te Waipounamu bölgesi, yemyeşil ormanları, kristal gibi pırıl pırıl akan nehirleri ve elbette masmavi deniziyle adeta bir doğa harikası. Denizle buluşan doğanın güzelliği, burada tatil yapan çiftleri büyülüyor. Yeni Zelanda'nın bu bölgesi, aynı zamanda Avustralya'nın en yakın komşusu olarak da biliniyor. Kuzey ve güney adaları arasında gerçekleşen feribot yolculuğu sırasında, çiftler muhteşem manzaraların tadını çıkarıyorlar. Ülkenin en ünlü koylarından biri olan Milford Sound'da tekne turu, romantik saatlerin geçirilmesine olanak tanıyor. Papatya gibi açan Vega koyu çiçekleri, buharlı tren yolculuğu sırasında geçilen tüneller, Bungy Jumping ve balonla uçuş yapma fırsatı da çiftlere unutulmaz anlar yaşatıyor. KonaklamaAktivitelerMutfakBirçok villa ve tatil evi seçeneği mevcutBungy Jumping, jet ski, tekne turları, ATV safariTaze deniz ürünleri, leziz et yemekleri ve Yeni Zelanda şaraplarıLüks oteller ve butik oteller de alternatif olarak sunuluyorBalonla uçuş turu, nehir kayağı, su altı dalışıBarbekü etleri, yerli peynirler, tatlılar ve dondurmalarÇiftler için özel tasarlanmış balayı paketleri mevcutYamaç paraşütü, yelkenli turu, bisiklet gezintisiOrganik meyveler, turunçgiller, taze ekmeğe bonus olarak geliyor Yeni Zelanda aynı zamanda, dünyanın en romantik gezi rotalarından biri olan Great Ocean Road'un da son durağı. Denizin masmavi rengi, güneşin batışında muhteşem bir kırmızıya dönüşüyor ve bu romantik manzara eşliğinde yüzlerce kuşun uçuşu, günün stresini atmanıza yardımcı oluyor. Read the full article

0 notes

kolaykaravan · 2 years

Photo

İstanbul İçin Karavan Kiralama Rotanız

İstanbul için 5 günlük karavan kiralama rotanız;

Kısa tatillerinizi karavan yolculuğu ile taçlandırmaya ve hayatınıza yeni bir renk katmaya ne dersiniz? Hayallerinizi gerçekleştirecek, yaşamayı beklediğiniz deneyimleri yakalama fırsatı bulacaksınız. Doğa hayatını yakından tanık olmak, denizin sesiyle birlikte huzurlu sabahlara uyanmak karavan yolculuğunuz ile mümkün olacak. KolayKaravan ailesi olarak sizlere seyahat rotanızda da yardımcı olmaktan çok mutlu oluyoruz. Sizlerin doğaya ulaşan en kısa yolunuz olmak amacıyla, en güncel içerikleri sizler için derliyoruz.

İstanbul’dan başlayan kiralık karavan ile tatil rotanız (5 günlük) : İstanbul- Balıkesir- İzmir- Bursa

İstanbul’un kasvetli şehir yaşantısından bunalmadınız mı? Karavan kiralamak için yüzlerce sebepten birisi de işte bu!

Doğanın güzelliklerini görmek, yeni yerler keşfetmek ve karavan yaşamı deneyimlemek size iyi gelecek. Türkiye’de iki farklı denize kıyısı olan Balıkesir’e gitmeye ne dersiniz?

Balıkesir ili sizlere Ege kıyılarında masmavi deniz manzarasıyla uyanma ve Marmara denizine karşı esen rüzgarla dinlenme fırsatı sunuyor. Sevilen doğa gezilerine ev sahipliği yapan Erdek Körfezi’nden feribotla Marmara Denizi’ndeki turistik adalar olan Marmara Adası ve Avşa Adası’nı ziyaret etmelisiniz. Marmara Denizi’ne kıyısı olan Bandırma ilçesine de uğramalısınız. Bandırma’da bulunan yaklaşık olarak 266 çeşit kuşun gözlemlenebildiği bir yer olan Manyas Gölü Kuş Cenneti’nde düzenlenen doğa yürüyüşlerine ve kuş gözlem turlarına mutlaka katılın. Bandırma Arkeoloji Müzesi ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz yerler arasındadır.

Ege kıyılarında bulunan Edremit; doğal güzellikleri ile adeta sizi kendine hayran bırakacak. Şifalı kaplıcaları, Kaz Dağlarının yemyeşil manzaraları, etkileyici şelaleleri ve huzur veren denizi ile mavinin her tonunu görebileceğiniz bir ortam sağlar size Edremit. Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinden olan Ayvalık’ta konaklamak ruhunuza iyi gelecek. Ayvalık sizlere sahilleri, çam ormanları ve tarihi mekanları eşsiz bir deneyim sunacak. Sessiz ve huzurlu bir tatil geçirmek istiyorsanız Cunda adasında bulunan Ada Camping’te konaklayabilirsiniz. Ada Camping özel kumsal plajıyla Ayvalık Adaları Tabiat parkının ve yeşilliklerin içinde doğayla ve denizle bütünleşmiş havasıyla huzurlu bir tatil geçirmenizi sağlayacaktır.

Ege kıyılarının incisi olan İzmir’in atmosferini keşfetmek sizler için de inanılmaz bir deneyim olacak. Altın renkli plajları ile huzurun adresi olan İzmir; Seferihisar, Foça, Karaburun, Dikili, Çeşme ve Alaçatı kıyı beldeleri ile deniz, kum ve güneş doğa severlerin ilgisini çekiyor. Çandarlı ve İzmir Körfezi arasındaki bir yarımada üzerinde yer alan Foça; doğasıyla ve huzur veren havasıyla sizlere adeta cennetteymiş hissiyatı yaratacaktır. Mavi yeşil coğrafyasıyla sizlere doğanın tüm güzelliklerini hissettirebilecek bir şehir; İzmir. Dağ yamaçlarında çam ormanının kokusuyla sarmalanmış tarihi evleriyle Türkiye’nin en güzel köylerinden biri olan Şirince Köyü’nü gezmelisiniz. Osmanlı evlerini görmenizi ve Şirince şaraplarını tadına bakmanızı tavsiye ederiz. Medeniyetlerin beşiği olarak bilinen Efes Antik Kenti; UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi, Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi bölümlerden oluşmaktadır. Dünyanın bilinen ilk yerleşim yerlerinden biri olan Efes Antik Kenti’ne giderken ziyaret saatlerine bakmayı ihmal etmeyin

Zengin kültürü ile bütünleşmiş İzmir sembollerini görmeden İzmir’e veda etmeyin. 15 Mayıs 1919 yılında İzmir'in işgali sırasında öldürülen Hasan Tahsin anısına 1974 yılında Konak Meydanı'nda inşa edilen İlk Kurşun Anıtı, en ünlü simgesel yapısı olan İzmir Saat Kulesi, İzmir’in büyüleyici manzaralarınızı sunan İzmir Tarihi Asansör ve tarihimizin önemini hatırlatan bizlere vatan sevgisinin hissiyatını tattıracak olan Atatürk Evi Müzesi gitmeniz gereken yerler arasındadır. Hayvanat bahçesi, çiçek bahçeleri ve yapay göletleri ile doğa severlere hitap eden İzmir Doğal Yaşam Parkı sizler için diğer bir uğrak noktanız olabilir. Karavan seyahatinizi dans eden masmavi denizi ile Kordon Sahili’nde akşam yürüyüşü ile taçlandırabilirsiniz. İzmir’de konaklamak için çok fazla seçenek bulunmaktadır. İzmir'de deniz kenarında mı yoksa ormanın içinde mi kalmak istiyorsunuz siz karar vermelisiniz. İstediğiniz konaklama türüne göre rehberlik edebiliriz.

En İyi İzmir Karavan Kamp Alanları:

Hipo Camp

Delikli Koy

Kalemlik Orman Kampı

Caravan Camping

Teos Orman Kampı

Pamucak Motoclub

Acar Camping

Demircili Koyu Kamp Alanı

Mona Glamping

Dereli Camping

Karagöl Orman Kampı

Karavan seyahatinize tarihi mekanlarıyla sizi geçmişe yolculuğa çıkaracak şehir; Bursa’ya gitmeye ne dersiniz? Osmanlı’nın kuruluş döneminden itibaren tarihin izlerini taşıyan şehir sizlere farklı bir atmosferi solumanızı sağlayacak. Köklü geçmişi ile tarih ve kültür kentini gezmeye Uluabat Gölü çevresinden başlayabilirsiniz. Zengin kuş çeşitliliğine sahip olan bu göl aynı zamanda ringa, tatlı su kefali, yayın ve kerevit balıklarına da ev sahipliği yapmaktadır. Göl kıyısında doğa yürüyüşlerine çıkabilir ya da küçük sandallarla çıkılan balık avı turlarına katılabilirsiniz. Gölyazı adı verilen kartpostallık manzaralar sunan yerleşim yeri Uluabat Gölü’nün kıyısında bulunmaktadır. Osmanlı tarihinden izler taşıyan Gölyazı’ya mutlaka gidin ve eşsiz güzelliklerle dolu bu şehri yeniden keşfedin. Güney Marmara Bölgesi’nin en uzun mağarası olan Ayvaini Mağarası Uluabat Gölü’nün güney bölümünde yer almaktadır. Mağaraların oluşumuna ilginiz varsa ve yarasalar, yengeçler, çiyan ve kurbağa gibi hayvanların mağara yaşamını yakından gözlemlemek istiyorsanız Ayvaini Mağarası sizlerin ziyaret noktası olacağına eminiz.

Bursa ilimizin turizm alanında en gelişmiş ilçesi olarak bilenen Mudanya; tarihi zenginlikleri ve doğa güzellikleri ile ünlüdür. Osmanlı döneminde bölgede Rum azınlıklar sıklıkla yaşadığından birçok kilise ve manastır kalıntısı göreceksiniz. Mudanya’da bulunan kiliselere, Kemerli Kilise (Panagia Pantobasilissa Kilisesi), Mudanya Dereköy Kilisesi, Trilye Dündar Evi (Hagios Ioannes Rum Kilisesi) ve Mudanya Hagios Apostoloi Kilisesi, manastırlara ise, Aya Yani Manastırı ve Medikion Manastırı (Agios Sergios Manastırı) örnek olarak verebiliriz. Ayrıca 1922 yılında İtilaf Devletleri ve TBMM arasında yapılan Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı bina günümüzde Mudanya Mütareke Evi Müzesi olarak ziyarete açıktır. Tarihi ve mimari mekanları gezmeyi seviyorsanız Tahir Paşa Konağı, Girit Mahallesi Evleri, Mudanya Zeytinbağı Taş Mektep ve Myrleia Antik Kenti gitmenizi tavsiye ettiğimiz yerler arasındadır. Tarihi zenginliklerin yanı sıra altın renkli ince kumlu plajları ile denizin tadını çıkarabileceksiniz. Esence Plajı (Eşkel Plajı), Altınkum Plajı, Kurşunlu Plajı ve Kumsaz Plajı Bursa’nın Marmara Denizi kıyısındaki sakin huzurlu plajlar arasındadır. Bu plajlarda dinlenmek size iyi gelecek. Daha macera dolu bir tatil isterseniz Bursa Extrempark çeşitli oyunları ve organizasyonları ile sizleri cezbedecektir. Farklı bir deneyim elde etmek istiyorsanız Bursa Extrempark sizler için doğru adres olacaktır. Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan Nilüfer Karavan Park doğa severlerin karşısına güzel bir alternatif olarak çıkıyor. Nilüfer Karavan Kamp alanında huzurlu bir aile ortamında konaklayabileceksiniz. (https://www.instagram.com/niluferkaravanpark/)

Doğal güzellikleri ve tarihi mekanları gezerek geçirdiğiniz keyifli tatilinize Yalova iline uğrayarak İstanbul’da sonlandırabilirsiniz. Kolay Karavan ailesi olarak keyifli bir tatil rotanız olacağına ve tatil sürecinizde sizlere destek olacağımızdan emin olabilirsiniz. Yapmanız gereken sadece bir karavan kiralamak ve seyahate çıkmak.

İşte tüm bu planların kağıt üzerinde kalmaması için yapmanız gereken, www.kolaykaravan.com ‘a girmek , size ve ailenize en uygun karavanı kiralamak. Sonrasında yola koyulmak ve bu eşsiz güzelliklerin tadını sevdikleriniz ile çıkartmak. KolayKaravan ile siz de hemen toprağa basın, büyükşehirlerin stresinden kurtulun.

0 notes

kadinfikri · 2 years

Text

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ne yoğun ilgi

500 bin vatandaş ziyaret etti 127 türde 1400 hayvana ev sahipliği yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’nı Ocak ayından bu yana 500 bin kişi ziyaret etti. 650 dönüm alan üzerine kurulu Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, doğal yapısıyla Türkiye’nin en iyi hayvanat bahçeleri arasında yer alıyor. Doğal Yaşam Parkı içerisinde sürüngen evi, kuş evi, yazlık ve kışlık…

View On WordPress

0 notes

kadinruhu · 2 years

Text

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ne yoğun ilgi

View On WordPress

0 notes

listemakale · 2 years

Text

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ne yoğun ilgi

View On WordPress

0 notes

mevcutbilgi · 2 years

Text

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ne yoğun ilgi

View On WordPress

0 notes

mertrenton · 2 years

Text

Denemeler

Her şey aslında iyiye gitmek istiyor: Mantık sonucu varılan düşünce bu. Tarihte akıl birçok şeyi düzene soktu. Akıl cevaptır. Tarihse bellek. Toplumun önemli bir kesimi eğitimsiz olduğu için henüz toplumun bütün kesimlerine akıl sirayet etmedi. İnsanlar daha çok okuyarak, daha çok bilgi ile tecrübe ederek, daha çok karşılaşarak, birbiriyle konuşarak ve iletişim kurarak; en kötü bir deli ile bile karşı karşıya geldiğinde ağzından çıkan kelimelerin ne olduğuna dikkat ederse, anlaşmak mümkün olabilir. Kaldı ki en ağır vakalar, en vahşi hayvanlar dahi hayvanat bahçeleri ve sirklerde evcilleştirilebilmekte ve uysallaştırılabilmektedir. İnsan aklı gelişime açık ve aynı zamanda sonu olan bir yapıdır. İlerlemenin, bilimin ve farkındalığın ucu yoktur. Beynin içerisinde yeterince kıvrım mevcut. Beyni geliştirecek olan artık sezgiler ve öteki ile bağ kurmaktır. Beynin özelleşmiş farklı yapıları ile kurulan elektriksel aktivite, yaşama olasılıklarını sonsuz kılıyor. Daha çok okuyarak, konuşarak ve tartışarak düzgün bir iletişim kurarak gelişmek mümkün. İş konusuna gelince, birçoğumuz işleri kolay olduğu halde zorlaştırarak düşük verim ile çalışıyoruz. Daha yüksek bir verim için eğitimin gerekmesi ile birlikte yöntemin doğru bir biçimde aktarılması karşıdaki tarafın da işin doğru biçimde anlayarak uygulamaya koymasını gerektirir. Disiplin tepeden inme olmaz. Daha çok kişinin, en temelden başlayarak, örneğin bir çöpü kaldırıp masadan çöpe atması ile başlayan, işe zamanında gelmesinin onun için iyi olacağını anladığı durumlarda başlar. Bu da karşıdakini saymakla mümkün olur, sonrasında sevgi ortaya çıkar. Hangi iş olursa olsun, bütün işlere basit matematik ve görselle başlanmalıdır.

Her şeyin temeli insanın ölümlü olduğunun anlaşılmasıdır. Çünkü temelde insana yaşamı sorgulatan ölümdür. Bir grup insana sormuşlar: Bir saat sonra öleceğinizi bilseydiniz ne yapardınız? Bir tanesi cinsel birlikteliği, bir tanesi ibadeti seçmiş. Sonra demişler ki, “Bir gün zaten öleceksiniz neden yapmıyorsunuz?” Bu hayatın kısa ve anın değerine dair güzel bir örnek. Neden bir saat içinde öleceğimizi bildiğimiz halde yapmak istediklerimizi şu anda yapmıyoruz? Her şeyi ana sığdırmak mümkün olmasa da, insanın temel problemi yine akıl eksikliği ve düşüncesizliktir. İşlerin zorlaştırılması, dolambaçlı yollara başvurulması, direkt olmamakla ilgilidir. Bir insan takıldığı noktalar konusunda yardım ve destek almıyor ve kendi hataları konusunda kendi hatalarını kabul etmeyip bir başkasına yansıtma yolunu seçiyorsa, bu hayatın ilerleyişini zorlaştırır ve ortamı çekilmez kılar. Bunun tam tersi olarak işini çok iyi bilen biri de maalesef topluma örnek olmak yerine, daha çok hayatın bencilce olduğunu düşünüp bu düşünceyi kolaylık olarak kullanarak suistimal etmekte. Bu doğru bir yaklaşım değil. Çünkü bilenler bilmeyenlere aktarmadıkça işler yine bilen ve bilmeyen açısından zor olur. Bilen kişi sadece kendini düşünürse sadece kendini düşündüğü için zarar görür. Bilmeyen ise bilmediği için bilenlere saldıracak ve onları kendi yanlarına çekmeye çalışacaktır. İşte bu iki zıt kutup toplumun dengesizliğini ortaya çıkarır. Üst ve alt arasında daha dengeli bir iletişim sağlanırsa, iki taraf da birbirine yaklaşarak en kötü tek bir noktada anlaşır, çözüm ortaya çıkar. Bu sayede hem üsttekinin kaygı ve stresi azalacak, alttakinin de eğitim ve refah düzeyi yükseldikçe serotonin düzeyi artacaktır. Bunu ortaya çıkaran çalışmaların günümüzde mevcut olup olmadığı sosyolojik ve psikiyatrik açıdan araştırılmalıdır. Multidisipliner bir çalışma olacaktır. Bunun bilimsel anlamda kanıtlanması gerekliliğiyle birlikte toplumsal sorunların anlaşılması için çözüm önerisi sunulmaktadır. Çözüm, insanların daha çok birbiri ile kavga etmeden düzgün biçimde bir araya gelerek birbirlerine gerçekten daha önce toplum arasında olmadığı süreçte düşünce ve isteklerini aktarmasıdır. Örneğin bir kağıda yazarak karşıdakine aktardığı bir platformda, bu anlamsız saçma gelebilir, ancak bir nevi terapidir. Böyle bir uygulama hem insanın arzusunu gerçek kılma hem de mutluluğunu artırma yolu olabilir.

0 notes