Tumgik
#itiraf edin
aysekadinfasulyesi · 10 months
Text
Tumblr media
11 notes · View notes
ihtilalimeftun · 2 years
Text
Asla ele geçirilemez denilen KGB ofisini ele geçirip, Lenin'in fotoğrafıyla poz veren komutan Şamil Basayev.
Tumblr media
12 notes · View notes
cokseyyapmasstuff · 10 months
Text
arkadaslar itiraf edin eskiler eskiden guzeldi 2020 den sonra güzel geçmedi mesela
18 notes · View notes
oluruvar · 1 year
Text
Ulan dün fotoğraf attım buraya cildim baya iyi oldu seviyorum dedim. Bugün sivilce çıktı... Haftalardır yoktu benim sivilcem falan... Hanginiz nazar değdirdiniz itiraf edin püh
12 notes · View notes
magazintblr · 9 months
Note
@wiany herkesi hastayım diye kandırıp kendini acındırıp bir sürü kızla konuşuyor benide kullandı hastayım atak geçiriyorum vs yalancının teki burda diğer lerinide aynışeyleri demiştir kanıtlamak kolay hastaise kanıtlasın böyle kandırdı beni sizi kandırmasın dikkat edin kızçelerim babası bir işe ortak vs diyor yalan biraz baktım o dediği işte ortak vs olunmaz kanıt var elimde
Evet ortada ciddi bir iddia var. Bakalım @wiany bu konu hakkında ne söyleyecek cevap bekliyoruz?
Buarada itiraf etmeliyim ki bana da öyle geliyor söylediği her şey yalan gibi :)
5 notes · View notes
benegeninin-incisi · 1 year
Text
İtiraf edin kızlar;
Tumblr'ı Ömer Ege Zorlu gibi biriyle karşılaşmak için indirdiniz dimi?
Tumblr media
7 notes · View notes
yagmurunhuzurukadar · 11 months
Text
Para mı Aşk mı ? sorusuna " para" diyen insanları hiç anlamıyorum .Evet doğru para karın doyurur , parayla istediğin her şeyi yaparsın , parayla arkadaş bile edine bilirsin amma o arkadaş gerçek olmaz . Para her şeyi çözemez .Mesela derinliklerde kayb olmuş güzel saf ruhu bulmak için para yardım edemez .Belkide ruhunuzu iyileştirmek için Psikolokdan yardım ala bilirsiniz .Ama siz ona sıkıntılarınızı anlatdıkca o size " Evet anlıyorum . Hiç üzülmeyin .Her şeyi atlatıcaksınız " diyor . Aslında anladığı hiç bir şey yok .Bizim içimizde kopan fırtınadan , kendimize olan nifretimizden ,kendimize verdiyimiz zararlardan haberi yok .Ama " Anlıyorum " diyor ve bir kaç motive edici sözler .Ya da şöyle diyeyim eğitim hayatında okuduğu kitablardan öyrendiklerini size söylüyor . Ama bilmiyorki o kitablarda yazılan sözlere ihtiyacımız yok .Bizim sevgiye ihtiyacımız var . Evet para karın doyurur ama para şu an sevgiye aç olan kalbimizi , ruhumuzu doyuramaz . Bizim sevgiye aç olan kalbimizi psikoloğun söylediği sözlerde doyuramaz .Bizim sevgiye aç kalmış ruhumuz sadece aşk ,sevgi doyurur . Birisinin bizim saçlarımızı okşanmasıyla , sarılmasıyla ,göz yaşlarımızı silmesiyle , gözlerimize derin derin bakmasıyla , nasıl olduğumuzu sormasıyla , en kötü anımızda yanımızda olmasıyla , düştüğümüzde " Sorun değil .Hadi birlikte kalkalım " deyib elini tutmamız için uzatmasıyla , bizi dizlerine yatırıb okşamasıyla ,aynı yeni doğmus bir bebeye olan özenle ,bizi sevmesiyle bizim ruhumuz doyar . Düşünsenize en ama en kötü bir gününüzde anneniz , babanız , kardeşiniz , sevdiğiniz kız ya da erkek , arkadaşınız size " Üzülme canımın içi .Üzülme .Her şeyi birlikte atlatıcaz " diyor . Ama psikolok ne diyor " Atlatıcaksın " .Yani yalnızsın .Bizide üzen zaten yalnızlık değilmi . Düşünsenize sevdiğiniz birisi geliyor ve " Nasılsın canımın içi ? " " Ağlaya bilirsin ama bir şartla bana sarılacaksın ve senin o akan göz yaşlarını tek tek ben silicem " " Hadi bir tane yorgan al gel sarılıb dizi izleyelim " " Birlikte oyun oynayalım " ve ya " Hadi birlikte dışarı çıkıb nefes nefese kalana kadar koşalım " size bunları söylüyor .Tam o anınızı milyonlara değişirmisiniz ? Değişmeyin .Hiç bir zaman değişmeyin. Ben yaşasaydım değişmezdim mesela . Şimdi diyeceksinizki " Bu hayatda benim ruhumu saracak hiç kimse olamaz " .Hayır ola bilir .Çünki bizimle tam şu an aynı duyguları yaşayan insanlar var . Belkide bu satırları aynı anda okuyan insanlar var .Olmaz mı ? Ola bilir . Şimdi " Sen ne güzel sevgi yaşamışsın be ruhun temizlenmiş resmen " diyenler var . Ama itiraf ediyim bu güne kadar hiç sevgilim olmadı .Hiç sevdiğim de olmadı .Hiç beni böyle kalpten seven de olmadı ,hiç birisinden sevgi dolu söz duymadım , hiç bir el elimi tutmadı .Ama biliyorum bir gün olacak . Bende acılarımdan kurtulucam .Birisi gelib bana " Her şeyi birlikte atlatıcaz " diyecek .Buna inanıyorum .Hep de inanıcam . Duygularım , hayallerim yerlebir olsada ben buna inanicam .
02.06.2023
23 : 44
3 notes · View notes
cuy-i-ruh · 1 year
Text
POZİTİF DÜŞÜNEBİLME
Bazı davranışlar sık tekrarlandığında zihinde pozitif düşünce üretir. Şimdi pozitif düşünebilmek için adımları size madde madde sıralıyorum:
1.      Güne soğuğa yakın bir bardak su ile başlayın. Vücut ısınız artarsa stresiniz de artar.
2.      Tam doymamak şartı ile her şeyden yiyebilirsiniz.
3.      Hiçbir şey için “ben” yaptım demeyin. “Ben elimden geleni yaptım” deyin.
4.      Egosu yüksek insanlardan uzak durun.
5.      Sürekli sizi öven insanlardan uzak durun.
6.      Neyi ya da kimleri seviyorsanız onlarla ilgili misiniz diye bir düşünün.
7.      Bir kâğıda sıkıntılarınızı çok küçük harflerle, başarılarınızı ve mutluluklarınızı büyük harflerle yazın. Çünkü zihnimizde hangi düşünce büyük duruyorsa onun bağımlısı oluruz.
8.      Kıskandığınız insanlar varsa kendinize açık olun ve itiraf edin. Eğer hak eden biriyse, onun davranışlarını övün.
9.      İnsanları değil davranışlarını övün. Sevdiklerinize sık sık dokunun. Siz onlara dokundukça güven ve sadakat hormonları salgılarsınız. Bol bol dua ve tevekkül edin.
10.   Televizyon ve sosyal medyaya ayırdığınız zamanı sınırlayın.
11.   Etrafınızdakilere yardım ederseniz sizin ihtiyaç duyduğunuz şeylere de yardım gelir.
12.   En az haftada bir gün, birkaç saat konuşmadan sadece dinleyici pozisyonunda olmaya çalışın.
13.   Amaçlarınızı belirleyin. Kulağınızın sus sesini duyması, gözünüzün doğadaki yeşili görmesi gerekiyor. Haftada birkaç saatinizi buna ayırın.
14.   İmkânınız ölçüsünde düzenli egzersiz ve spor yapın.
15.   Hayatınızdaki fazla eşyaları ihtiyaç sahiplerine verin. Bazen bir şeylerin olmaması, hayatınızdaki aşırılardan dolayıdır. Yer açın ki gelecek güzel şeyler yer bulsun.
16.   Dik durmayı ve dik yürümeyi alışkanlık haline getirin.
17.   Evinizin içinde uğraşılar bulun. Hayatınızın tüketim tarafından üretim tarafına geçin.
18.   Haftada en az bir kitap okuyun.
19.   Haftada bir gün, bir haftalık dilimin değerlendirmesini yapın.
20.   Hediyeleşin.
21.   Evde mutlu olmayan, elde mutlu olamaz. Önce kökünüzün bağlı olduğu ailenizle iyi olun, sonrası zaten gelecektir.
3 notes · View notes
onlygoddessgirl · 1 year
Text
Hadi bu gece anonim itiraf gecesi yapalım , ister kendiniz hakkında itiraf edin ister başkaları hakkında. İçinizi dökün belki biraz rahatlarsınız..
6 notes · View notes
cesitkenar · 2 years
Text
yeter artık nihal iş anlatma love object'ini anlatma yalvararım başka bir şey anlat diyor musunuz içinizden itiraf edin
5 notes · View notes
white-001 · 2 years
Text
Aslan burcu kadını hayatınızda iyi ki var. Değil mi? İtiraf edebilirsiniz. Hadi şimdi değilse ne zaman. İtiraf edin. Bekliyorum hadi 😜
14 notes · View notes
kelebegingolgesii · 2 years
Text
"Hayallerimiz kadar, yalnızdık. Fakat güzel yalnızdık. İyi yalnızdık. Bir hoş yalnızdık. Ve itiraf edin... Siyah yalnızdık."
10 notes · View notes
esmerbal · 2 years
Text
İtiraf edin sizde yıldız tozu aradınız
4 notes · View notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
Cumartesi sabahına 4 saat kala yine bir yağışlı gecede Hüzzam
makamı kulakta çınlıyor."Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını..gözümü dağlasalar görmesem hiç yüzünü..Elimi bağlasalar tutmasam ellerini..Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni.."
Viskiden kocaman bir yudum alınıyor,bir sigara yakılıyor TSM nin hüzünlü hüzzam bestesine.
Sonra bu ıssız gece vakti Hilali aramaya başlıyorum gökyüzünde acaba ne yapıyor diye..
Hani gökyüzünde yalnız gezen yıldızlardan bir tanesi Hilal e yeteri kadar yaklaşma cüreti göstermişti.
Baktım gökyüzünü dar çerçevede bana sunan balkonumdan.
Göremedim tabiki..Aslına bakacak olursanız yıldız Hilali çoktan terk etmişti.
Belkide Hilal derdinden, kederinden ya bulutların arasına gizlenmişti veya bu gece mahcubiyet e istinaden gökyüzünden affını istemişti.
Aslında seçeneklerin üçüde boştu.
Bir yerlerde yine birilerine parlıyordu herşeye inat.
Ne yapayım bugün benim Hilal den bana düşeceğini inandığım daha doğrusu kendimi kandırdığım vaziyet buydu.
Avutabiliyor insan bazen kendini,ihtiyaç meselesi kardeşim.
Avuntuya bile mazeret bulmak kolay değil.
İnsanlar ve olaylar üzerinden tamamen realist olduğum için Avustusuna pek müsaade etmem kendime.
Güneşe,aya,yıldıza,buluta,yağmura çatar teselli bulurum ben.
Uzun zamandır insanlara ve kendime çatma gibi bir durumda söz konusu olmuyor artık.
Sıkıldım sanırım..
İnsanlara çatmak bir dert.
İnsanın kendine çatması bin dert.
Yalnız şunu itiraf etmeliyim ki herşeyi oluruna bırakmak ta lüx insan hayatında.
Çoğu zaman Aşka yorumluyorum kendimi.
Sorularımın hepsi "Acaba"ile başlıyor.
Acaba ile başlayan her soru kendi celladın oluyor sonra.
Birde şükür var mevzu bahis olan.
Sağlığından çok onun bu hayatta olduğunu düşünerek şükür ediyorsun.
Soruyorsun kendine sonra;
-Ulan oğlum cepheler açılmış ,restler çekilmiş,mahkemeliksin orospu çocuğu bu neyin şükrüdür piç,sende hiç gurur,şahsiyet,onur,şeref,haysiyet kalmadımı ?diye.
Ve viskiden sağlam bir yudum daha alıyorsun acımasız ve gerçek soruyu yanıtlamadan.
Yüreğin beş parça olmuş oluk oluk kanıyor içine..
Sarıyorsun bir ince fransız.
Sarmalasın seni diye..
Pansuman yapıyor lakin dikiş atmıyor yüreğe.
Başka çare yok "Ben doğan güneşin rabbine sığınırım"
Biliyorum onada çok yük oldum.Bir sığıntı olarak nereye kadar yaşayabilirsin.
Demezmi hem;
Oğlum bir değil iki değil neden bana hergün sığınıyorsun?
Sığındığım yetmiyormuş gibi ne hikmetse son günlerde birde af dileme söz konusu oldu.
Sanki kainatın bütün hatalarını ben yapmışım gibi.
Demezmi hem;
Yeter ulan orospu çocuğu senden gına geldi sikerim senin Aşkınıda senide..
Ben olsam derim.!
Ama benim yaradanım sessiz ve çok anlayışlı.
Onun içindir ki onun resulunün olması tartışma konusu dahi olamaz.!
İstersen 7/24 oruç tut,istersen bir ömür boyu namaz kıl.
Empati yapabilme gücü olmalı insanoğlunun Tanrı ile.
Gözlerin istihareye yattığı zaman görebilmeli iyi niyetin onun duvarlarının rengini.
Renk,cümbüş hepsi bizlere yani insanoğluna..
Eşref-i mahlukat nasıl olundu peki?
Düşüncelerimiz,duygularımız ve yaşantımız dahilinde yol alarak,mahlukların en yücesi Şerefli Mahluk sıfatını alıp,Eşrefi Mahlukat olduk.
Şimdi fevkalade şekilde irtifa kaybediyoruz.
Düşüncelerimiz sığ,duygularımız belirsiz,yaşantımız berbat.21 yüzyılın yaşam standartlarını ele alırsak.
Hem bu kadar Allah yaratmışken kendi aramızda yeryüzünde.
Görmediğin Tanrının varlığı kaç para eder.?sizce değilmi madrabazlar.
Aşkla secde edin hayata.
Kanatlanmamanız elde değil.
Yüreği atanlar reform yapıp,tarih yazarlar..
Aklını kullananlar bugün doyar,yarın doyar öbür gün adamiyetten uzak avcunu yalarlar..
Temeli sağlam olmaz yaşantının..
Akıl kendine yontar.
Yürek eşit taksimat yapar.!
İyi haftasonlarınız olsun iyi ve gerçek dostlarım..
Bu arada Yinede Arsız birşekildede olsa kulaklıktan Aşka istinaden..
"Derelerden,depelerden aştım da geldim..Aşkım sana yürümedim goştum da geldim.."
Sanırım bu Aşka istinaden Cinsel tacizede giriyor biraz😎😉😂
Esen kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
ilmisuffa · 3 months
Text
Bir araca, bineğe binerken okunabilecek dua;
Duâ, Allah’ın azameti ve ulviyeti karşısında kulun aczini itiraf et­mesi, muhabbet ve tazim duyguları içinde Allah’ın lütuf ve yardımını taleb etmesidir. Duâ kelimesinde, “çağırmak, seslenmek, istemek ve yardım talep etmek” mânâları olup, daha çok, “küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vâki olan talep ve niyaz” anla­mında kullanılır. Dua etmek, ayet ve hadislerde övülmüş ve teşvik edilmiştir. “Korkarak ve umarak O’na dua edin.” (A’râf, 7/56) “Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur.” (Tirmizî, De’avât, 1; İbn Mâce, Dua, 1)
Zuhruf Sûresi: 13-14. Âyetler (Bir Araca/Binite Binince Okunacak Duâ)
Tumblr media
Okunuşu: "...Subhânellezî sahhara lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn. Ve innâ ilâ rabbinâ le munkalibûn."
Anlamı: “...Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz.”
0 notes
mezardakicicekk · 3 months
Text
LOATANG
17/01/2024
Bugün size benim için çok özel bir yeri olan kızdan bahsedeceğim. Onunla 2 yıl önce dans stüdyosunda tanıştık. Gerçekten çok iyi bir dansçıdır. O gün benim için bu kadar özel birisi olacağını bilmiyordum.
Bazı sebeplerden ötürü ailesi görüşmemizi istemedi. 1 yıl görüşemedik. Sonra bana bir gece ansızın yazdı ve tekrar hayatıma girdi. Ailesinden gizli buluşmak zorunda kalıyorduk çoğu zaman. Şimdiyse Amerika'ya taşınıyor. Birkaç sokak ötemde oturan bu değerli kız şimdi kilometrelerce uzağıma gidecek. Bu yüzden ona Loatang ismini vereceğim. Loatang: İki kızın sonsuz arkadaşlığına verilen ad. Uzakta bile olsa hep yakınınızda, insana yedek kalbi olduğunu hissettiren kişidir.
Bugün onunla son kez buluştuk. Son olduğunu ve tamamen vedalaşacağımızı bildiğim için içimde hüzünlü bir huzur vardı. Huzurun üzüntülüsü olur mu demeyin, oluyormuş. Çok sevdiği için kiraz desenli hırka kombinimle gittim buluşmaya. Boynumda içinde Satürn'ün fotoğrafının bulunduğu kolye vardı. Küçük bir mektup yazıp Ariel büst figürüyle birlikte kilitli poşetin içine koydum. Baktıkça beni hatırlamasını istedim.
Buluştuğumuzda çoğu anı kayda aldık. Bu birlikte geçirdiğimiz son saatlerdi ve birbirimizi özledikçe bunları izlemek iyi bir fikirdi. Hani taciz olayını öğrendiğim gün buluştuğum kişi vardı ya, Loatang oydu işte. Yanında güvende hissettiğim kişiydi. O gün gittiğimiz kafeye gidip aynı masaya oturduk. Oraya ilk kez onunla gittiğimden artık benim için anısı olan bir mekan olarak kaldı.
Birbirimize sarıldık, sohbet ettik... Hatıra defterime yazı yazdı. Bir ara ona bir şey anlatırken kolyemin ucunu ellerinin arasına aldı. O an susup onu izledim. "Sen anlatmaya devam et, ben dinliyorum." dedi. Kısa bir süre daha onu izledikten sonra konuşmaya devam ettim. Satürnle vedalaşıyordu, biliyordum. Onu tanıyabilme şansı hiç olmamıştı ama Satürn onun içinde değerli bir konumdaydı. Onunla vedalaştığı bu anı asla unutmayacağım, bu satırları yazarken bile gözümün önünde canlanıyor hepsi.
Çok güzel vakit geçirdik. Onunlayken mutluydum ve önemli olan buydu. Birkaç gün sonra ülkeden gidecek olması aklıma dahi gelmiyordu o anlarda. Yalnızca güzel vakit geçirmek istiyordum. Atıştırmalık aldım. Birlikte onları yiyip boş boş oturduk. Ayrılık zamanı yaklaştıkça ikimizde susmaya başlıyorduk. Gittikçe daha az konuştuk. İçim parçalanıyordu. Hiçbir zaman ona itiraf edemedim ama onun arkadaşlığına her zaman çok ihtiyaç duyuyordum.
Onu evine bıraktığımda bana bir taç, lgbt temalı bir anahtarlık ve yapay çiçek buketi verdi. Annemin resim sergisinde bana verdiği buketi saymazsak hayatımda ilk kez birisi bana çiçek vermiş oluyor. Onu asla yakınımdan ayırmayacağım. Gitmeden önce son kez sarıldık sıkıca. Hiç bırakmak istemedim onu. Kollarımın arasında saklamak istedim. Herkesten, her şeyden saklayıp korumak istedim o an.
İçimde korku vardı, hâlâ var. Bazen kendini çok kötü hissettiğinde kendine zarar verecek kadar ileri gidebiliyordu. Konuşmadığımız o 1 yıllık süreçte bile deli gibi endişeleniyordum onun için. Şimdi o kilometrelerce uzağıma gidiyor. Nasıl saracağım yaralarını? Nasıl durduracağım onu? Ya çok kötü hissederse ve bana çok ihtiyaç duyarsa? Kendine zarar vermesin diye kırk takla atıp onu mutlu etmek için dışarı çıkartan ben şimdi nasıl yardım edecektim? İşte korkum bu. Çok çok kötü hissedip kendine bir şey yapmasından korkuyorum. Bu korkumu yazarken bile gözyaşlarımı tutamıyorken o an nasıl sakin kalacağım?
Biliyor musunuz, Loatang benim safe place diyebileceğim birisi. Hiçbir arkadaşımın yanında onun yanında hissettiğim kadar rahat hissedemiyorum. Kollarının arasında gerçekten güvende hissediyorum. Ona sarılmayı çok seviyorum. Bazen saatlerce ona sarılıp susmak istiyorum.
Ona karşı hissettiğim şeyleri hiçbir zaman detaylıca yazmadığım için daha yeni fark ettiğim bir şey var. Yıllarca deli gibi aradığım o arkadaşlık hissi vardı ya, bunu bana ciddi anlamda veren tek kişiymiş Loatang. Serendipity için demiştim bunları ama siktir edin. İnsanlar bazı şeyleri çok geç fark edebilir, tıpkı benim gibi. Bana her zaman destek olan ve beni dinleyen Loatang'a minnettarım.
Ona henüz doyamamışken dünyanın öbür ucuna uğurluyorum şimdi. Bir gün tekrar sarılabilir miyiz? Bir gün tekrar vakit geçirebilir miyiz? Zihnimde hep bu sorular tekrar edip duruyor. Umarım araya mesafeler girdiği için arkadaşlığımıza zarar gelmez. O her zaman benim en yakın arkadaşım olacak.
Tüm bunları çok geç fark ettiğim için özür dilerim Loatang. Daha çok yanında olmalıydım ama olmadı. Elimden ancak bu kadarı geliyor. Seni okurlarımdan bile deli gibi sakladım. Artık var olduğunu biliyorlar. Bu seninle ilgili yüksek ihtimal uzun bir süre ilk ve son yazı olarak kalacak. Sıradaki yazıyı tekrar buluştuğumuzda yayınlayacağım, söz veriyorum.
O gittiğimiz kafede, oturduğumuz o masadan bir fotoğraf paylaşırsam eğer bil ki seni özledim ve seni anmak için oraya gittim. Yüksek ihtimalle ya ders çalışırım ya da resim çizerim. Belki boş bir sigara yakarım, kendi kendine yanar küllükte. Seni yanımda hissetmek için sigara yakabilirim sanırım.
Umarım orada buradakine nazaran daha iyi bir hayatın olur. Lütfen bu sefer mentaline zarar verebilecek kişilere değer verme. Senden kilometrelerce uzakta olduğum için bir koşu yanına gelip sarılabilmemin imkanı yok. Korkutma beni ve iyi bak kendine. Eğer çok zorlanırsan burada saatin kaç olduğunu umursamadan ara beni. Seninle her türlü koşulda ilgileneceğim. Seni seviyorum Loatang. Bir sonraki buluşmamıza kadar hoşçakal.
Sana bu şarkıyı adıyorum bugün👇🏻
1 note · View note