Tumgik
#zor günler
aysekadinfasulyesi · 2 months
Text
Tumblr media
23 notes · View notes
derinbirokyanust · 3 days
Text
Her ayrılık zor
Bin yıldır söyler dururum
Öğrenmiyor kalp
Görüldüğü üzere durumum
İnsan biraz olsun akıllanmaz mı?
Büyümez mi er geç?
Yanardağ gibi için için
Sönmez mi bu sinsi ateş?
Vay, yine mi keder?
Ama artık yeter
Yine kapıda kara geceler
Vay, çileli başım
Ortasında kışın
İyice beter
Bu zor günler de
Elbet geçer bir gün
Herkes farkında
Herkes nasıl üzgün
6 notes · View notes
leblebi-19 · 9 months
Text
Herşey güzelken, herkes herkesi seviyor zaten...
O yüzden, ALLAH herkesi sevdiğine değil, her koşulda yanında olana bağışlasın..
11 notes · View notes
yinedemeliha · 2 years
Text
ben sylvia plath'ın çaresizliğiyim.. nilgün marmara’nın duyulmayan çığlıklarıyım.. gülten akının kestim kara saçlarını dediğiyim..
35 notes · View notes
Text
kendine "iyiyim" demeyi bırak,itiraf et kötü olduğunu. sonra sağ elini sol koluna doğru uzat,kendi elinle tut kendi kolunu ve "ben buradayım" de. yalız değilsin. sen buradasın ve kendini tutuyorsun. bazı yerlerinde evrenin ve bazı zamanlarında, birileri çok kötü şeyler yaşadı ama hepsi geçti. hepsi her zaman geçer gider zaten. mutluluk bile acı çektirebilir, kabullen bunu. o kadar hazırlıklı ol ki her şeye, evren bile şaşırsın seni yıktıkça nasıl da ayağa kalktığına. o kadar yorul ki dinlenmenin değerini anla. ve belki hak vermezsin ama mutsuzluğun da değerini anla; çünkü mutsuzluk da bir parçan senin ve ne olursa olsun her parçanın değerini bilmelisin. unutma sahip olduğun tek şey kendinsin :)
31 notes · View notes
lakriimal · 7 months
Text
02:46 bizim şarkımız olsun bu’
zor günler geçirebilir her insan
umudun olurum eğer bana inanırsan
yaprakların solar da güneşi unutursan
ışığın olurum sonsuza uzanan
‘sen benim söylenmeyen sözlerim’
sen benim unutamadığım ilklerim
uzun yolum , şarkılarım , sevdiğim❤️
0 notes
seslimeram · 11 months
Text
Debelenip Duruyoruz
Tumblr media
Düşüncenin önüne çekilen setlerle var edilmiş, yalıtılmış bir gerçeklik dahilinde didinip, debelenip duruyor şu ülke. Dönemeçleri hızlıca aşıp dururken, hep engellerin aşıldığını bir biçimde zikrederken muktedir, farkına varılsın ya da tersi bir çürümeye rehin kılınıyor bir menzil, bir yer, bir yurt. Düşündürmeyen, sorgulama gayretine yer bıraktırmayan, soluk dahi baskılayan, ötekileştiren bir yerin hakikatinden bahsediyoruz. Hayat hiçbir ama hiçbir zaman olmadığı kadar ehveninden ırak / öte ve yerle bir edilmenin esareti altında. Bugün bu raddede, şu kadar afaki bir biçimde, kelimesi kelimesine bir yönelim, yenilenme değil olduğu gibi apaçık bir yıkımın ta kendisine yol bilinendir, yön tespitine neden teşkil edendir. Düşünce eylemine ket vurulup, öcü ilan edilerek, men edilmesinin güzergahında her güni her yeni hamle biraz daha bariz bir cerahati günceller. Bunun için asırdır yerinde saymaya devam eder işte ülke. Yönetim katının, tebaa ilan etiği halka tam ve doğrudan var ettiği cürümlerle mukabele ettiği yerde hayatiyet ayaklar altına alınmıştır kesin bilgi. Düzlemde, mana, yorum, akıl kuşatılmış, sebatkar olmasından öte sorgusuz bir halde biate odaklanılan bir zeminde yeni ülkenin hal ve istikameti de düşündürücü değil midir? Neredeyse her anlamda tehdide, teröre rehin olan bir yerde hayat nerededir, her nedir?
Yalıtımın tam teşekküllü bir sonuca evrildiği bir zeminde, hayat terörle birleştirilirken ol cürümler, şu sancılar, bitimsiz nefret ve hiddet var edilip, televizyonlardan tam tekmil bir halde yaygınlaştırılırken nereye varır hayat? Baş efendinin seçim sonraları klasik kılınmış ol konuşmaları, yemin törenlerinde zikrettiği bütünlüklü, birleştirici, kapsayıcılığının açık bir cendereden ötesini var etmeyecek olduğunu göstere gelen karşılaşmalar, karşıtlıklar ve hiç bitimsiz müdahaleler söz konusuyken hayat ne haldedir? "Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil; muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz." Bu bahsin edildiği yerde, ötekilerin haklarını gasp etmek konusunda aralıksız bir biçimde tahakküm / tehditler bina edilirken yol sahiden nereyedir ki, derin bir girdaptan gayrı. Bir biçimde yorumlanabilir olmaktan öte, öngörülebilir bir cerahati var edip, rıza imal etmeyi her zaman tercih etmiş olagelen baş efendinin, tehdit, küfür, hakaretler silsilesi içerisinde o karşıtı / ötekisini def etme çabasına bir son verilebildiğinden bahis açılabilir mi? Yersiz nedensiz değil daha seçimin hemen ertesinde Dersim’e giden bir yolcu otobüsünü yakma çabasına düşenlerle, Colemerg’te ev baskınları ile gözaltına alınan insanlara var edilmiş o işkencelere, aralıksız kapatma davası sürdürülen Halkların Demokratik Partisine yönelik, linç siyasetine ve nicesine bir tek doğru konulmamış zeminde, düşüncenin önüne setlerin nasıl çekildiği dert değil midir, halen değil midir?
Gazete Karınca’dan aktaralım: “Kadın Savunma Ağı’ndan bir kadının evinin penceresine astığı “Her yer Taksim, her yer direniş” afişinin “çocukların okuyup etkilenme olasılığı” gerekçe gösterilerek polise şikayet edildiği ortaya çıktı.
Gezi Direnişinin 10. yıl dönümünde, Ümraniye’de bir kadının evinin bir penceresine astığı “Her yer Taksim, her yer direniş” afişi polisler tarafından kaldırılmak istendi. Polisler gerekçe olarak “site içinde oturan ailelerin çocuklarının okuyup etkilenme olasılığı” üzerine yaptığı şikayeti öne sürdü.
Kadın Savunma Ağı’nın 3 Haziran’da akşam 20:50’de yaşandığı belirtilen olayı sosyal medyadan duyurdu. Kadın Savunma Ağı’nın aktardığına göre, bir kadının İstanbul Ümraniye’deki evine giden üç sivil polis, afişin kaldırılmasını istedi. Kadının afişin neden kaldırılması gerektiğini sorması üzerine polislerin “site içinde oturan ailelerin çocuklarının okuyup etkilenme olasılığı” yüzünden afişin şikâyet edildiğini söylediği belirtildi.
Kadın Savunma Ağı tarafından Twitter’dan yapılan açıklamada şunlar denildi: Gezi’den Feminist Gece Yürüyüşlerine, pridelardan Mor Festlere yasaklarınızla, yarattığınız muhbir vatandaşlarınızla, sindirme politikalarınızla bizleri direnmekten, kendimizden ve hayatlarımızdan vazgeçiremeyeceksiniz. Umuyoruz ki sadece sitedeki değil, tüm Türkiye’deki çocuklar Gezi’den de, mücadelemizden de etkilenir. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Düzenin çektiği setlerin her nerelerde, her ne şekillerde var edilebildiğine de bir örnektir şu yukarıdaki haber metni. On yıl kadar önce ülke tarihinde görülüp görülebilecek, yaşam sathı mahallinde var edilebilecek en büyük ortaklaşma çabası Gezi Başkaldırısının alenen savunduğu, sınırlandırmaya itirazlar bugün yeniden boğulmak istenir. Toplumsal kesimler arasında nihayetinde bir bağ kurulmasına vesile olan, üç beş ağaçtan! başlayarak bugünün o akp iktidarının suna geldiği zorbalık / tahakküm / denetim eksenli neoliberal hükümran, hanedanlık karşısında bir itiraz halen kırmızı çizgileri harekete geçirmeye kafi görülendir. Bugün on koca sene sonra bırakalım Gezi Başkaldırısına dair kelamı, eylemi, en ufak bir itirazın dahi var edilemeden / görülmeden imhası yolunda ilerlenmektedir. Cumhuriyetin, halkın halka yönetim anlayışını, en demokratik perspektiften sunumu olarak zikredenlerin suna geldikleri yegane şey bir kağıda yazılmış olan her yer Taksim, her yer direniş iminin dahi yok edilmesini önceler. Bu haller, şu şartlar dahilinde hayat her nereye konumlanır, hiç hayattan mesel olunabilir mi sahiden? Adaletin, hürriyetin, hakkaniyetin bütünüyle ve tam tekmil ekonomik darboğaz içerisinde bir lokma, bir hırkaya razı ettirilen “asgari ücret sınırlarında” hayatta kalmaya çalışanlara bir de böylesi bir baskılama ile hangi yenilik var edilebilir, ya da edilebilir mi; zorba aynı zorbayken.
Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olurken ekonomistlerden “Ortodoks politikalarla hem makroekonomide dengeleri sağlamak hem de yerel seçimlere vatandaşın hayatından memnun gireceği bir çözüm bulmak olanaksız” yorumu geldi.
Seçimlerden sonra beklenen yeni kabinenin belli olmasının ardından bakanlıklarda devir teslim törenleri yapıldı. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görevi Nureddin Nebati’den teslim alırken törende konuşan Nebati “Son beş yılda bir yandan küresel ve bölgesel gelişmelerin neticesinde karşı karşıya kaldığımız zorlu sınamaları aşmak bir yandan da yerli ve mili bir üretim ekonomisinin ülkemizde giderek güçlenmesini sağlamak için mesai arkadaşlarım ve milletimizle yan yana esaslı bir mücadele verdik” dedi.
Şimşek: Rasyonel Zemin Şart
Şimşek ise “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönmekten başka çaresi kalmamıştır” derken “Sosyal refahı artıracağız. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel hedefimiz olacaktır. Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Enflasyonla mücadele temel politikamız olacak. Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Orta vadede enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi ülkemiz için hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Kozanoğlu: Bir Çözüm Olanaksız
Mehmet Şimşek’in bakan olmasını Evrensel’e yorumlayan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Ortodoks politikalarla hem makroekonomide dengeleri sağlanacağı hem de 2024 yerel seçimlerine sade vatandaşın hayatından memnun gireceği bir çözüm bulmak olanaksız. Ekonominin durumu zaten çok kötü. Emekçilerin satın alma güçlerinin azalacağı, kemer sıkma politikalarının zeminleri görülüyor. Şimşek’le birlikte ‘Yabancı sermaye gelecek’ deniliyor. Yabancı sermaye bir yere girdiğinde yerel paranın değer kaybetmesini ister. İştahlarını açacak faiz olmasını ister. Şimdi politika faizi 8.5 civarında. Yani hem döviz kurunun oynaması hem de faizlerin artması gerekir. Bu da dövizin sıçraması, kısa süreli enflasyon demek. Mevcut borçlar şu an kısa vadeli. Faizler yükselirse borçların ödenmesi zorlaşacak, bazı iflaslar yaşanacak. Krediler zor ödenecek. Tüm bunlar yerel seçimlere giderken Erdoğan’ın istediği bir manzara değil. Şimşek ve Erdoğan, piyasalar ile Erdoğan arasında ciddi çelişkiler var.” dedi.
Çelik, "Rasyonel Zemin"i Yorumladı
Twitter’dan açıklamalar yapan Prof. Dr. Aziz Çelik de “Şimşek'in ‘rasyonel zemine dönme’ mesajının ne anlama geldiğini 7 maddede anlattı. Çelik “Ücret ve maaşlarla ilgili konularda Çalışma Bakanı değil Mehmet Bey belirleyici olacak. Asgari ücrette eskisi gibi artışlar biraz zor. Memur asgari maaşının 22 bin liraya yükselmesi epeyce tartışmalı olacak. Diğer memurlara makul maaş artışları daha da zor. Emekli aylıklarında ciddi bir iyileştirme ve intibak düzenlemesi çok daha zor. Kademeli emeklilik meselesi bir başka bahara kalabilir.
Enflasyonu düşürmek için işsizlikte bir miktar daha artış söz konusu olabilir.” dedi.
"Hiper Başkanlık Olgusu Unutulmamalı"
Dr. Ali Rıza Güngen de “Heyet, toplu olarak yöneten kurul, hükümet anlamları yaşıyor kabine... Hiçbiri Erdoğan yönetimi altında (post-2018) kullanılamaz. Hiper başkanlık rejimi altında olduğumuzu unutup bir önceki rejimin terimlerini kullanmayalım. Şimşek faiz artışı isteyince, Merkez Bankası yapınca Erdoğan’a rağmen yapmış olmayacaklar. İş dünyası yönelimden memnuniyet açıklayınca Şimşek’ten değil Erdoğan’dan ve bu rejimden razı olacak. Rejimin karakterini gören esnekliğini, esnekliği teslim eden karakteri anlamıyor” dedi.
Ekonomist Uğur Gürses de Şimşek’le ilgili şu yorumu yaptı: “Devasa enkazı kaldırmak için Şimşek arenaya sürüldü. Kendisi de farkındadır ki “tek iradenin” gölgesinde doğru olduğunu düşündüğü kararları alması kolay olmayacak. Hele ki 9 aylık bir ufukta yerel seçimler görünürken. Albayrak ve Nebati’nin enkazı Şimşek’in kucağında...”
Düşüncenin önüne setler çekiliyor aralıksız. Daha yakın geçmişte, ihanetle suçlanan bir temsili yeniden yönetim katına buyur eden bir cinnet yurt tahayyülü gerçek kılınıyor. Ol giden Nebati efendinin, beni ingiliz vatandaşı ile kıyaslamayın çıkışının da hiçbir halta yol vermediği, dahası baş efendi için önemsiz bir teferruat olduğu zikrediliyor. Ardıl sıra, behemehal Şimşek efendinin suna geldiği projeksiyon da o gerçeklik ötesi akp zihniyetine karşı hakikatin doğrudan nasıl var edileceğinin suali de örtbas edilmeye çabalanıyor. Geri kalan kısımlar sıradan insanların daha derin / kalıcı ödeyeceği bedeller ilan ediliyor. Her şey ama her bir şey geriye sararken, ol muktedirin yeniden oyuna dahil ettiği temsilin bir sihirli değneğe sahip olduğu zikrediliyor. Hepi topu bariz / düzgün / anlamlı bir hayatı dahi çok görenler elinde, onca laf salatasının ötesinde ortaya çıkan yegane gerçeklik bir tek iyi günün bırakılmayacak olduğu gerçekliğidir. Bunu anlamak için de ekonomist olmak gereksinim duyulmayandır. Yıkıcılığın kıyısında, hepsi hepsi bir gıdım hayatın ta kendisinin dahi çok görüldüğü, her gün bir yerin, yanının tırtıklandığı yerde bunları görmek için alim olmaya gerek kalmayandır, bu memlekette. Her şey alenen ortadayken...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Illustration: Mariya PETROVA via/ Zaborona
0 notes
artmusicchannel · 1 year
Text
Tumblr media
https://www.artmusicchannel.com/videolar2/hepsi4/aylin.html
0 notes
hediyemen · 2 months
Text
HEDİYEMEN - MEGA+
Tumblr media
Hediyemen: Özel Anları Unutulmaz Kılın
Sevgiliniz için unutulmaz bir hediye arıyorsanız, doğru yerdesiniz! Hediyemen, sevdiklerinize özel anlarınızı daha da özel kılmak için benzersiz ve kişiye özel hediyeler sunan bir platformdur. Doğum günü, yıl dönümü, özel günler veya sadece sevginizi göstermek için aradığınız harika bir hediye varsa, Hediyemen size en iyi seçenekleri sunuyor.
Sevgiliye Hediye:
Sevgilinize olan sevginizi ve özel bağınızı ifade etmenin en güzel yolu, ona özel ve anlamlı sevgiliye hediye vermektir. Hediyemen'de, sevgilinize özel olarak tasarlanmış romantik hediyeler, kalplere dokunacak duygusal anlar yaratacak.
Doğum Günü Hediyesi:
Sevdiklerinizin doğum günlerini unutulmaz kılmak için Hediyemen'de birçok seçenek bulabilirsiniz. Kişiye özel doğum günü hediyesi, doğum günü pastaları, sürpriz kutlamalar ve daha fazlası ile sevdiklerinize mutlu anlar yaşatabilirsiniz.
Erkeğe Hediye:
Erkek arkadaşınıza, eşinize veya babanıza özel bir hediye seçmek bazen zor olabilir, ancak Hediyemen'de bu sorun yok! Kişiye özel erkeğe hediye, teknolojik ürünler, spor eşyaları, kişisel bakım ürünleri ve daha fazlası erkeklere özel seçenekler sunar.
Hediyemen'de Bulabileceğiniz Diğer Seçenekler:
Hediyemen, sadece sevgililer ve doğum günleri için değil, aynı zamanda arkadaşlarınıza, ailenize veya iş arkadaşlarınıza özel hediyeler bulabileceğiniz bir yerdir. Kişiye özel takılar, ev dekorasyon ürünleri, kişisel bakım setleri, unutulmaz deneyimler ve daha fazlası Hediyemen'de sizi bekliyor!
Hediyenizi Kişiselleştirin:
Hediyemen'de bulunan birçok ürünü kişiselleştirebilir ve sevdiklerinize özel bir dokunuş ekleyebilirsiniz. İsimler, tarihler, fotoğraflar veya özel mesajlarla hediyenizi daha da özel hale getirebilirsiniz.
Siz de Hediyemen Ailesine Katılın:
Özel anlarınızı daha da özel kılmak ve sevdiklerinize unutulmaz hediye sunmak için Hediyemen'i ziyaret edin. Sevgi dolu anlarınızı paylaşmak ve sevdiklerinizi mutlu etmek için hemen web sitemizi keşfedin! Hediyemen ile sevgi dolu anlarınızı unutulmaz kılın!
865 notes · View notes
emrullahbedir-blog · 2 years
Video
ŞARKININ TAMAMI: ZOR GÜNLER YAŞADIM 
https://youtu.be/qbK_k7vTVeM 
SÖZ:Emrullah Bedir MÜZİK: Hüseyin Arapoğlu 
YORUM: Serdar Örnek
1 note · View note
layezalll · 2 months
Text
Haberiniz var mı 14 şubat diye bir şey varmış
O gün yaklaştıkça karnıma ağrılar girer, hele 13 Şubat kıvranır dururum.
Çok kişiden duymuşunuzdur “Sevgi böyle bir günde ifade edilmez, özel günler alışveriş yaptırmak için bir bahanedir” diye birçoğuna bu sözler bahane gelir ama gerçekten öyledir.
Özel günlerden çok sıkılırım,sevgilim inanılmaz şeyler bekliyor gibime gelir karnım ağrır severken sevmiyor görünmekten korkarım.
Bayanlar çok hassastır doğum günü, Sevgililer günü gibi özel günlerde….
Bütün sene hiçbir neden yokken hediyeler alırsın, onu öpücüklere boğarsın, her halinle sevgini gösterirsin ama o gün öyle kalırsın, stres vardır üstünde çok şey yapmak istersin yapamazsın bir de günün sonunda sevseydin böyle olmazdı sen beni hiç sevmiyorsun gibi sözler duyarsın. Başta da söyledim korkuyorum işte böyle özel günlerde o gün hiç uyanmak istemiyorum, hasta olmak yataktan hiç kalkamamak ateşler içinde yanmak istiyorum.
En çok düşündüğümde bu günlerin takvimden tamamen silinmesi.
Bana yapmacık geliyor ben durup dururken hediye almayı televizyon izlerken hadi kalk yemek yiyelim deyip romantik geceleri seviyorum.
Durup dururken sevdiğimi öpmeyi ona, sarılmayı onla hayatı paylaşmayı seviyorum.
Böyle özel günlerde her şey yapmacık geliyor bana önce hediye alıyorsun sonra romantik olmasını istediğin ama asla olmayan bir akşam yemeği ve en son sinemada hiç keyif almadığın tıklım tıklım dolu bir salonda bir aşk filmi berbat bir gün kısaca…  
Hayatı böyle zorla yaşamak öyle olması gerekiyor diye zorla uğraşmak zorla verilen öpücük, zorla aşk sözleri bana göre değil desem de sırf karşımdaki mutlu olsun, kendini özel hissetsin diye sevmesem de kutluyoruz mecbur.
Son olarak herkese sesleniyorum sevgimizi bir güne değil bir yıla yayalım, hediyeler alalım sevdiğimize özel olduğunu hissettirelim ama böyle belli tarihlerde değil gerçekten içimizden geldiğinde seven insan için her gün Sevgililer Günü.
Son olarak sevgililer gününe yakın strese girip yazamayacağımı düşünüp önceden yazdığım mektubumu paylaşmak istiyorum sevmesem de kutluyorum çünkü seni çok seviyorum.
Bazen camı açıp bağırmak istiyorum seni seviyorum diye, içimde öyle büyük ki sevgim boğmaya başladı artık beni hiç olmayacak yerlerde dışarıya çıkmak istiyor…
Bazen serserilik yapmak istiyorum her şeyi unutmak kuralsız yaşamak karşıma çıkan her duvara her şeye senin adını yazmak ve altına kocaman bir seni seviyorum…
Bazen diyorum kalabalıklara gireyim unuturum belki özlemim diner, ama gördüğüm herkes de seni görüyorum yaklaşıyorum daha ilk kelimede buz gibi oluyorum biliyorsun bana senden başkası haram…
Bazen sen yokken diye başlayan şiirler yazıyorum ama hep gözyaşıyla bitiyor şiirlerim senden bir saniye bile ayrı kalmak o kadar zor ki benim için…
Bazen her şeyi bırakıp gitmek geliyor o kadar bıkıyorum hayata dair her şeyden, sonra sen geliyorsun aklıma filmlerde olur ya ayağına beton bağlayıp atarlar denize kurtulma şansı yoktur sende öyle beni tutuyorsun bu dünyada benim yaşama nedenimsin…
Bazen öyle özlüyorum ki seni kuş olup uçasım geliyor her şeyi bırakmak hep yanında kalmak hiçbir şey düşünmemek istiyorum, ne ekmek istiyorum ne su biliyorum bana tek sen yetersin sevginle ısınırım aşkınla doyarım…
Bazen işlerim kötü gidiyor moralim bozuk, çok yorgun oluyorum, eve gideceğim yatacağım sabaha kadar uyuyacağım diyorum, eve geliyorum senin bembeyaz gülen yüzünü düşününce enerji doluyorum birden tüm moralsizliğim gidiyor hayata dönüyorum senin gül
yüzünle…
Bazen deniz kenarlarına gidiyorum engin maviliklere bakıp rahatlıyorum.
Bazen de ormana gidiyor kuş sesleri akan dere ile huzur buluyorum…
Ama bir tanem hiçbir şey ne senin kadar mutlu edebiliyor ne de senin kadar huzur dolduruyor içimi…
Bazen öyle yakıyor ki yokluğun yaşamak istemiyorum dursun artık kalbim diyorum ama biliyorum kalbim senin kalbine bağlı, seninki durmadan durmayacak…
Bazen ne olmasa yaşayamam diye düşünüyorum aklıma birçok şey geliyor zor olsa da her şeye dayanırım diyorum ama sensizliğe sen olmadan bir hayata asla dayanamam biliyorum…
Bazen sensiz alışverişe çıkıyorum elma alıyorum güzel yanakların aklıma geliyor özlüyorum, zeytin alıyorum o güzel gözlerin geliyor aklıma özlüyorum, kiraz alıyorum o bal dudakların aklıma geliyor özlüyorum anlıyorum ki bu dünyadaki güzel olan her şey seni hatırlatıyor bana ben yine özlüyorum…
Bazen bir kelebek görüyorum sen geliyorsun hemen aklıma en çok seni kelebeğe benzetiyorum sende kelebek gibi güzel, zarif ve de onun gibi bir doğa harikasısın…
Bazen kelimeler kifayetsiz kalsa da nadirde olsa sana duygularımı anlatabiliyorum
Bazen değil HER ZAMAN içimdeki seni çok ama çok seviyorum
175 notes · View notes
leblebi-19 · 11 months
Text
“Kendini yeniden inşa eden bir insandan daha güçlü bir şey yoktur.”
Tumblr media
15 notes · View notes
Text
Sen orda yoksun! Çağırdığımda, susuzluğumda, açlığımda Sen orda yoksun! Koşsam sarılsam, tutunsam yoksun. Ruhumun kara boşluğunda, sen orda yoksun.
10 notes · View notes
sadenees · 27 days
Text
" Günler zor, yıllar çabuk geçiyor. "
60 notes · View notes
varliksancisi · 2 months
Text
“...şu sıralar çok acı ve zor günler geçirmekteyim ve mezarında yatan biri gibi yalnızım, bir sürü acı ve azap veren düşünce ve bir sürü hiç bitmeyecek olan hüzünle.”
Füruğ Ferruhzad
Tumblr media
64 notes · View notes
papatya-guzeli · 3 months
Text
Tumblr media
🌼°°Papatya koydum kalbime, umutlarla yürüyorum.
Tumblr media
Hayat zor evet,
Lâkin; yaşanacak güzel günler var inanıyorum.".. 💞
#Zeynəb... ✍️
118 notes · View notes