Tumgik
#iklim
huzur-un · 3 months
Text
Derler ki
Üşümek için kışa,
Neşelenmek için yaza,
Hüzünlenmek için sonbahara,
“Ne gerek var?”
İklim insanın içinde… 🌾🌺
250 notes · View notes
hepeksikk · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Gözleri iklimini bilmediğim bir ülke...
62 notes · View notes
sadecelere · 18 days
Text
"Öyle bakmasana Karza."
"Yok artık, bu kostümale yüzlerce insanın önünde performans sergileyeceksin ve benden mi çekiniyorsun?"
"Hayır ama şey gibi bakıyosun..." Aşıkmış gibi
8 notes · View notes
mavi-duenyam · 1 year
Text
8 Mart 2023
Almanyada martta lapa lapa durmaksızın kar yağıyor olmasının dışında sıkıntı yok.
32 notes · View notes
izoguard · 11 months
Text
Tumblr media
Malzemelerimizi %100 geri dönüştürülebilir, çevreye ve insana zarar vermeyecek şekilde sizlerin
kullanımına sunuyoruz.
8 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Denklemler Tarumar!
Tumblr media
Denklemler tarumar ediliyor. Hayatla yolu kesişen mesellerde, bu fasit döngü içine rehin kılınmış sureti ülkede her türden insani denklem boşa düşürülüyor. Umut, ümit, hayal bir biçimde tahayyül, konu, mesel her ne olursa olsun yerle yeksan ediliyor behemehal. Tüm bu düzen içinden sunulanlarla gelişigüzel var edilenlerle beraber o aksiyon, bu tarumar hal ve istemi sürekli yineleniyor. Baş amir ve şürekasının sunduğu, savuna geldiği her eylem, hemen her dönemeçte var edilmiş her düzenlemeyle yaşamın denklemleri perişan ediliyor. Biyopolitik bir cerahat mefhumu haline dönüşen yeni ülkenin var ettiği yegane dönüşümlerden birisi bu bahistir.
Yeni yüzyıl jargonuna sığınarak var edilen ol yeni ülke pratiğinin de düş görü değil hor görü, hep fecaat için imal olunduğunu giz kılınmak istenir. Oysa iktidar tahayyülünün var ettiği her köşeye taşıdığı bu denklem silsilesi, tüm o müşterek yaşam idesini tarumar etmektir. Varılan yeni o’dur. Müştereklerimiz olagelen demokrasi, eşitlik, adalet, hürriyet, ifade özgürlüğü ve nicesinin dokusunun yıkımı imal edilendir. Denklemler tarumar edilirken, yol, yordam, umut ve daimi bir biçimde demokrasi mefhumu da çöpe basılandır. Yeni ülke bu izlek üstünde her günü dehşetin ta kendisinin esiri kılınmış, denklemini mahvetme şablonundan biçimlendiren bir yer karşı karşıya olduğumuzdur. Bir biçimde yaşam aksiyonunu delik deşik etmek yolunda yürünendir. Atıl duruma düşmüş ol muhalefetin kendi kendini gazlaması sonucunda çıkagelen idraksizlik noktasında hepten ama her dem olduğundan da geriye düşen hallerinin paralelinde, kini ve nefretiyle bir yol, gelecek şekillendirmesine düşen muktedir gerçekliğidir mesele.
Geçtiğimiz İstanbul İstiklal Caddesi saldırısı, Mersin’deki polise yönelik saldırı, öncesi ve sonrasında çıkagelen badireler, türlü çeşit hamasetle birlikte demokrasi olgusunun köküne, ta dibine kibrit suyu dökebilmek için var edilen uydur kaydır masa başı haberleri, iletişim başkanlığı propagandaları, maaşlı trollerin vatan, millet, sakarya bahislerini takip eden her hamleyle, cerahat var edilir. Denklemler alt üst edilirken, yıkım / yıldırı aralıksız bir şekilde Kürd halkının, siyasetinden sokağına her anlamda bulunduğu her yerdeki hal ve duruşuna yönelik saldırganlıkları beraberinde getirir. İstiklal Caddesindeki yakalanan ağ üyelerinin, birer ikişer detaylarından çıkagelen özgür suriye ordusu / heyet ül tahrir ül şam gibi mimli yapıların ifşaatları, halin de hayata dair verilen değerin de esef verici bir halde nasıl da çürütüldüğünü göstere gelir. Akseden yıkımın, var edilmiş cerahatin üstüne bina edilmiş nobran, hep bilindik tahayyüllerle insanların hayat haklarının derdest edilen bir mesele dönüşümü kesintisiz kılınır.
Vaka, yara, yıkım değil tastamam doğrudan iktidar hanesine yazılan oy artışının sorgulandığı bir zeminde kim nasıl güvendedir ki sahiden de? Denklemler alt üst edilirken, cerahatin köküne dair bildirimleri, adalet tecellisi çabasını değil, dahiliye nazırı palyaçonun, meclis komisyonunda insanlıktan çıkıp geleni terörist, gideni hain, berikini iş birlikçi diye azarlamaya çabaladığı şaklaban halleriyle baş başına bırakılır bir memleket. İyi de denklemler tarumar edilirken, hayat bir kere daha ehven olandan ayrıştırılırken, yara güncellenirken, Kürd sorunu ayrı insanlık sorunu apayrı delişmen, gelişigüzel yerle bir edilirken, bir asırlık yaralara yenileri eklenip durulurken kim neyi nasıl düzeltecektir, her ne şekilde?
Gazete Karınca’dan aktaralım: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları, 20 Kasım Pazar gününün ilk saatlerinde Kuzey ve Doğu Suriye ile Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük hava saldırıları düzenledi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) resmi Twitter hesabından yaptığı ilk paylaşımda, hava saldırılarıyla ilgili olarak Taksim saldırısına gönderme yaparak “Hesap zamanı” yazdı. Paylaşımda, havalanmakta olan bir F-16 savaş uçağının fotoğrafı da paylaşıldı.
MSB ardından söz konusu hava harekatına “Pençe Kılıç” adı verildiğini açıkladı.
İlk gelen bilgilere göre, TSK’ye ait savaş uçakları tarafından Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobani kentinin yanı sıra Til Rıfat, Şehba ve Derik de hedef alındı.
Bölgeden yayın yapan medya kuruluşları, TSK’ye ait savaş uçaklarının Gire Spi ve Zirgan’da Şam rejim güçlerine ait noktaları da hedef aldığını belirtti.
BBC Türkçe’nin haberine göre Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Sözcüsü Ferhad Şami de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kobani’nin bombalandığını, Tel Abyad’ın doğusundaki Kazali, Til Rıfat ve Zirgan’da Şam rejim güçlerinin hedef alındığını söyledi.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Türkiye’nin Halep ve Haseke’de düzenlediği hava saldırılarında SDG’nin en az altı üyesinin yanı sıra altı Suriyeli askerin de yaşamını yitirdiğini öne sürdü.
Rudaw’ın aktardığına göre SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye’nin güvenli noktaları bombalaması tüm bölgeyi tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
Gece boyu süren hava saldırılarının ardından, sabah saatlerinde Kobani’de bulunan Miştenur tepesinin yeniden bombalandığı belirtildi.
TSK’nin hava saldırılarını takip eden gazetecilerden ANHA muhabiri İslam Abdullah’ın hayatını kaybettiği de gelen bilgiler arasında.
Öte yandan NTV’nin haberinde, TSK’nin Suriye hava sahasını da kullandığı belirtildi. Bu bilgi, Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahasının yıllar sonra ilk kez Türk savaş uçaklarına açılması anlamına geliyor.
Habertürk Televizyonu yayınında konuşan emekli Korgeneral ve Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, savaş uçaklarının hava sahasını kullanabilmesi için ABD, Rusya ve İran’a önceden haber verdiğini belirtti. ABD’nin Erbil Başkonsolosluğu’nun açıklamasını hatırlatan Pekin, şunları söyledi:
Hem Suriye hava sahası hem Irak hava sahası hem de bazı yerlerde eğer Süleymaniye’ye gireceklerse İran hava sahasından da geçtikleri olmuştur. Bunu nereden anlıyoruz? Dün Erbil Konsolosluğu’nun yaptığı açıklama var. Açıklamaya baktığımız zaman Türkiye böyle bir harekat yapacağı zaman taraflara, ABD’ye söyler, İran’a da söyler, bu bölgede harekat yapacağım diye hava sahasıyla ilgili gerekli koordinatları sağlar. Bunu büyük ihtimalle Rusya’yla da yapmışlardır. Erbil Konsolosluğu sadece Amerikan vatandaşlarına bu bölgelerde dikkat etmeleri gerektiğini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem Irak hem de Suriye’nin kuzeyinde operasyon hazırlığı yaptığına dair bildiri yayınladı. Dolayısıyla tarafların haberi var. Çünkü hava sahasını kullanacaklar.
İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucunda 6 kişi yaşamını yitirmiş, onlarca kişi yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere iktidar yetkilileri, saldırıdan PKK’yi sorumlu tutmuştu. PKK ise saldırıyla ilişkisi olmadığını açıklamıştı.
Diğer yandan ABD’nin Irak Erbil’deki konsolosluğu, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yaşayan vatandaşlarını olası bir askeri operasyona karşı uyarmıştı.”
Denklemler bir kere daha tarumar ediliyor. Daha önce Afrin’de, İdlib kırsalında denene gelmiş olagelen cürüm istemi bir kere daha bu defasında, planlı programlı, ince hesaplı bolca kitaplı İstiklal Caddesi saldırısı sonrasında bir kere daha devreye konulan yıkımla çıkageliyor. Hayatı tarumar etme isteminin, kesintisiz bir cerahat kültünün, aralıksız ol Kürd nefretine oynamanın vardığı eşik, demokrasi, eşitlik, adalet pratiklerine ne kadar da uzak kalındığını bir kez daha kanıtlıyor. PKK ile mücadele kartı ısıtılıp durulurken, hepi topu yüz elli kişi kaldılar diye geçiştirilirken sorun, bugün yeniden kırk senedir var edilmiş olagelen Kürd halkına yönelik sistematik yıldırı / terör / savaşla bir biçimde yeni bir istikametle barışmak lügatten çıkartılıyor. Meçhul, kimliksiz bir saldırı perspektifinin varlığına rağmen, Kobane hattının hedef kılınmasının, Rusya ve Amerika’dan icazet almadan değil bölgede eyleme geçmek, tek bir hamlenin var edilemeyeceği yerde hakkın da hukukun da alenen gasbı var edilir. Kötülük sarmalı, çarkıfelek gibi döndürüp durulan devletli / iktidar pratiği için bir kere daha zulüm yersiz bir biçimde çıkagelir. Hayatın tüm o sıradan insanların müşterek direnişiyle ayakta kalmış olagelen Kobane, Rojava devrimi bir kere daha böyle alt edilmek istenir. İşleri bittiği gün ortadan yok ettirilen ırak şam islam devletinin eksik bıraktığını tamamlama arzusunda yürüyen bir devlettir mesele. Bir biçimde komşusunu hala terörist zannedecek kadar, her ölümü, ama onlar hain diye aklama çabasına düşecek kadar kendisinden vazgeçmiş insan suretleridir mesele. Tümden denklemler tarumar ediliyor bu coğrafyada bir kere daha! İyi de nereye kadar?
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına dair açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul’daki saldırını bahane yapıldığına işaret edilerek, Dêrik, Dirbêsiyê, Ebû Rasên, Kobanî, Til Rifet ve Şehba'nın hedef alındığı aktarıldı. Açıklamada, "Saldırılar sonucunda Dêrik’in Teqil Beqil köyünde büyük bir katliam gerçekleştirildi. Bu köyde ilk olarak elektrik kurumunda çalışan bir memur şehit düştü. İlk saldırının ardından halk yaralılara yardım etmeye gittiği sırada savaş uçakları bir kez daha halkı hedef aldı ve büyük bir katliam gerçekleştirdi. Bombardımanda 11 yurttaş şehit düştü, 6 yurttaş da yaralandı. Elektrik dağıtım yeri de büyük zarar gördü" bilgileri paylaşıldı.
'Tüm Rojava Hedeflendi'
Açıklamada, "Dirbêsiyê bölgesinde buğday deposu görevlisi 2 kişi, Ebû Rasen hattında ise bir savaşçımız şehit düştü. Kobanê’de hava saldırıları sonucu 3 yurttaş yaralandı, çok sayıda evde hasarlar oluştu. Netleştirdiğimiz bilgilere göre saldırılarda Suriye rejimin 15 askeri de yaşamını yitirdi. Halklara düşmanlık eden, Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava halkının ortak yaşamına, bölgenin istikrarına tahammül edemeyen işgalci Türk devleti bu saldırılarla, soykırımcı ve faşist yüzünü bir kez daha gösterdi. Bu saldırlar sadece Kürt halkına karşı yapılmadı, saldırılarda Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava’daki tüm halk hedef alındı" ifadelerine yer verildi.
DAIŞ'e karşı verilen mücadelenin benzer şekilde devam edeceği vurgulanan açıklamada, "Katliamlar cevapsız kalmayacak. Uygun zaman ve yerde gerekli cevaplar verilecek. Halkımızın Türk devletinin saldırılarına karşı birliğini, beraberliğini ve kararlılığını daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Halkımız aynı zamanda toprağına her zamankinden daha fazla bağlı kalacak, Türk devleti ve işbirlikçilerine karşı güçlü tutum sergileyecek" diye kaydedildi.”
Bütünüyle mahvetme retoriği üstünden ilerleyen, denklemini buna göre yeniden türeten, biçimlendiren bir aklın, destan yazıldı dediği şeyin sıradan insanların vatanlarını savunma iradesi olduğu gözlerden kaçırılır. Kendi yurtlarını niye savunmuyorlar ki o Suriyeliler diye çıkılan güzergahta, yurtlarını savunanlara da biçtikleri değeri göstermesi açısından o gece yarısı / sabah saatlerinde aralıklarla eylenen saldırılar her şeyi olduğu gibi gösterir. Kim neyin tarafındadır bilinmez de, her şeye oh olsun çekebilecek cürete / tıynete çoktan varmış bir ülke / yurttaş profili söz konusuyken, kurdun dişine kan değdi gibi yazılamaları troll hesaplar kadar, sözüm ona muhalifler sahiplenmeye devam ederken kim hangi yarından bahis açabilir. Dahası her sıkıştığı eşikte, herkesi ama istisnasız herkesi kuşatan, her yıkımdan kendince zaferle çıktığını dile getiren, iktidarını güncelleyen bir yapının var ettiği bu kaçıncı tuzaktır, hileli oyundur hiç düşündünüz mü? Dün Afrin, bugün Kobane, Tel Rifat, Qamişlo yarın neresi, nerelerdir sahiden de sorguluyor musunuz?
Denklemler tarumar ediliyor bir şimdiki zaman güncelliğinde. Her şeyin mot-a-mot bir yıkım haline entegre edildiği zamane güncesinde, iktidar pratiği olarak var edilmiş hemen her kötülüğün bir icraat kabilinden savunulması güncelleniyor. Her icraat bambaşka yıkım ve yaralara dönüşürken, sanki her şey normalmiş yolunda gidiyormuş gibi yapılması var edilenlerin üstüne tuz biber ekiyor. Bir biçimde yaşam erimini alt üst etmek çabasına düşülen kılınıyor. Kötülük göndere çekilirken, yaşam çarçur edilmiş kimin umuru diye geçiştiriliyor. Muktedir tahakkümünü yeniden bel bağladığı, özgür suriye ordusu ve bilumum cihatçı çeteden medet umarak tazelerken, giydirdiği pkk titrini de alacalı bulacalı kılarak bir kere daha bir taşla bir çok kuşu vurmaya çalışıyor. Devamı, devamlılığı sağlama alınmış olagelen ittihatçı tahayyülün yok etme istemi bir kere daha Kürd ve bütün özneleriyle demokrasi / adalet / hukuk arayan insanların kafalarına bombalar yağdırılarak var ediliyor. Bu satırlar not edilirken Karkamış’ta biri 5 yaşında bir çocuk, diğeri 20’lerinin ortasında bir kadın öğretmen can vermişti. Karşı kıyıda Derik’te aralarında çocukların da olduğu on bir can. Barışın esamesinin okutulmadığı bir zeminde bunca afaki cürüm sayesinde, bu kadar normalmiş gibi kan akıtılarak hangi gün yüzü var edilebilir, edilmiştir, edilecektir! Kürd ve Türk toplumları, Kürd ve Arap, Ezidi, Mıhellemi, Nasturi, Kıpti, Süryani, Ermeni, Alevi halklarının arasında açılmaya devam olunan o yıkıcı hattın, komşuluk bağlarını ilelebet kopartma gayretinin ardından her neye varılacaktır, hangi gün var edilecektir sahiden? Denklemler tarumar ediliyor, bütünüyle her yan kana, her yan yasa, her yan ağıda çıka geliyor. İyi mi böyle, layığınız bu mudur!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Emin ÖZMEN – Magnum Photos Creative
8 notes · View notes
inayet-web · 1 year
Text
İklim Değişikliği | Dünyamızın Büyük Bir Sorunu
İklim değişikliği, son zamanlarda dünyamız üzerinde büyük bir etkiye sahip olan bir konudur. Son yıllarda gözlemlenen iklim değişiklikleri, doğal çevreye, ekonomiye ve toplumsal yaşama olan etkileri çok büyüktür. Bu sayede, insanlar, ekonomi, çevre ve toplumların tümü üzerinde olumsuz etkilerine neden olan bir konu haline gelmiştir. İklim değişikliğinin neden olduğu en büyük etkilerden biri, hava…
Tumblr media
View On WordPress
4 notes · View notes
veganlogicdinamo · 1 year
Photo
Tumblr media
🙏🏼😌 #Repost @vegangagarin ・・・ Elbette hakaret, tehdit, sindirme çabaları kimden gelirse gelsin kınıyorum. Buna "bizimkiler" de dahil. @veganzulal #vegangagarin #vegan #veganol #govegan #sömürü #hayvan #hayvanhakları #hayvanözgürlüğü #hayvansever #hayvansevgisi #çevre #doğa #iklim #türcülük #karnizm https://www.instagram.com/p/Cnwfo7_Ii6i/?igshid=NGJjMDIxMWI=
3 notes · View notes
fourchettah · 2 years
Text
İklim değişikliği ve küresel ısınma
Tumblr media
İklim değişikliği ve küresel ısınma. İklim değişiyor. Biz de öyle.
Gezegenimizin atmosferi tıpkı bir sera gibi çalışır.
sera gazı nedir?
güneş ışınlarının neredeyse yarıya yakını yeryüzünden yansır bu ısıları atmosferde tutan sera gazları bir süre sonra bu ısıyı dünyaya ve uzaya yansıtır. Su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) başlıca sera gazlarıdır.
İklim değişikliği
sel, fırtına, hortum, kuraklık ve orman yangınları daha sık görülüyor neden? Bugün ortalama dünya yüzey sıcaklığı 15’c civarında eğer sera gazları olmasaydı dünya 32’c daha soğuk olur tüm sular donar dünyamız yaşama elverişsiz hale gelirdi. 2015 yılında 195 ülke küresel ısınmayı 2 dereceyle sınırlandırmayı amaçlayan paris iklim sözleşmesine imza attı, ülkeler bu sözleşme ile atmosfere saldıkları karbondioksit miktarını azaltmayı taahhüt etti.
İklim değişikliği ve politika
2015 paris iklim sözleşmesinden bugüne sık rastlanmasa bile ülkelerin birbirlerini paris iklim sözleşmesinden çıkmakla tehdit ettiği ve bu paris iklim sözleşmesinin kimi zaman ülkeler arası birer tehdit aracı olarak kullanıldığı görülmüştür. 195 ülkeden 130’unun paris iklim sözleşmesinin kurallarına uymaması devlet liderlerinin bu konuya yeterince hassasiyet göstermemesi başka bir imtiyaz. Hatırlatmak isterim ki paris iklim sözleşmesi bütün ülke sınırlarını aşan dünyada yaşayan bütün insanları ilgilendiren tüm dünyanın ülke, cinsiyet, ırk, din ayırmaksızın ortak problemidir. Dilerim ki iklim değişikliği adına paris iklim sözleşmesi veya başka bir anlaşma/sözleşme daha somut ve çevreci atılımları ortak geleceğimiz için görebiliriz.
Peki biz iklim değişikliği için neler yapabiliriz?
Enerji tasarruvu hem enerji hem de ekonomi için. Küresel ısınmanın en temel sebebi enerji tüketimidir. Elbette endüstriyel enerji tüketimi bireysel enerji tüketiminin yanında deve’de kulak kalır fakat enerji tasarrufun da dünya nüfusu baz alınırsa büyük bir tasarrufa dönüşebilir hem bireysel hemde ülke ekonomisinin ziyan olmamasına yardımcı olur.
Günümüzde bazı ülkeler su ve enerji tüketimin de yasaklar getirmeye başladılar. En temel ve basit olarak yapabileceğiniz enerji tasarrufu ise elektrikli aletleri düğmesinden kapatıp fişlerini çekmektir.
devamı için tıklayınız
3 notes · View notes
e-haberturk · 2 years
Text
Türkiye, iklim değişikliğiyle çabasını güçlendirecek
Türkiye, iklim değişikliğiyle çabasını güçlendirecek
İklim değişikliğiyle mücadeleyi önemli hamlelerle güçlendiren Türkiye, 2022 yılında çevreden enerjiye, sanayiden tarıma, şehirleşmeden ulaşıma kadar birçok alanda yürütülen projeleri tamamlayacak. Türkiye, bütün dünya gibi iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini derinden hissediyor. Son haftalarda başkent Ankara’da, geçtiğimiz yıllarda Giresun, Rize, Artvin, Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta yaşanan…
Tumblr media
View On WordPress
2 notes · View notes
fitdole · 2 years
Text
İstanbul Avcılar Belediyesi, İklim krizine karşı farkındalık yaratmak için BİN KOŞ YÜZ adı altında sahil yolunda şahane bir etkinliğe imza attı!
5 notes · View notes
gundogdumobilya · 5 days
Text
Tumblr media
Dünyamız, iklim değişikliği, hava ve su kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı gibi birçok tehditle karşı karşıyadır. Bu tehditler sadece doğaya değil, insan sağlığına ve refahına da zarar vermektedir.
Hepimiz elimizi taşın altına koyarak bu güzel gezegeni korumak için harekete geçebiliriz!
Peki, ne yapabiliriz?
♻ Doğa dostu mobilyalar kullanın.
♻ Daha az plastik kullanın.
♻ Su tasarrufu yapın.
♻ Enerji tasarrufu yapın.
♻ Geri dönüşüm ve kompost konusunda bilgi sahibi olun ve çevrenizi bilinçlendirin.
♻ Yerel ve mevsimsel ürünler tüketin.
♻Toplu taşıma, bisiklet veya yürüyüş kullanın.
♻Ağaç dikin ve çevrenizi ağaç dikmeye teşvik edin.
0 notes
turkeytraveltours · 1 month
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/benin.html
Benin
Tumblr media
Benin bayrağı, iki yatay bir dikey şeritten oluşur. Yatay şeritlerin üstteki olanı sarı alttaki kırmızı renklidir. Sağ kısımdaki dikey şerit ise yeşildir. Bayrakta bulunan sarı renk, refahı simgelerken, yeşil ülkenin bereketli topraklarını ve umudu, kırmızı ise ülke uğruna dökülmüş kanları ifade eder. Benin bayrağı, 1 Ağustos 1990 yılında göndere çekilip kabul edilmiştir.
Benin Nerededir?
Benin Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında yer alan bir ülkedir. Ülkenin komşuları, Nijer, Nijerya, Burkina Faso ve Togo’dur. Benin ülkesinin güney kısmında, Gine Körfezi bulunur. Bu körfezin içerisinde Benin Körfezi yer alıyor.
Benin Nüfusu Ne Kadar?
2024 yılındaki tahmini verilerde Benin’in nüfusu 13,712,828 kişidir. Benin Cumhuriyet, nüfusuyla dünyada worldometers.info adresinin verilerine göre 77. sırada bulunuyor.
Benin’in Para Birimi Nedir?
Benin’de kullanılmakta olan para biriminin ismi Orta Afrika frangıdır. Sadece Benin’de değil, Senegal, Togo, Mali, Nijer Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine ülkelerinde kullanımda. 1 Orta Afrika frangı, 0.01 Türk lirasıyla aynıdır.
Benin’in Başkenti Neresi?
Benin’in başkenti, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Porto Novo’dur. Ülkenin en kalabalık şehri ve önemli merkezi ise Cotonou şehridir. Djougou, Parakou, Allada, Queme Departmanı ülkenin diğer önemli şehirleri arasında yer alır.
Benin ile Türkiye Arası Saat Farkı Nedir?
Benin ile Türkiye arasında 2 saatlik bir zaman dilimi bulunur. Türkiye, Benin’den 2 saat ileridedir. Türkiye’de saat 15:00 olduğunda, Benin’de 13:00’ı gösterir.
Benin’in Resmi Dili Nedir?
Benin resmi dili eski dönemlerde koloni olduğu ülkenin dili olan Fransızcadır. Bunun yanı sıra, ülkenin yarısına yakın bir nüfusu Fon dilini ana dilleri olarak konuşurlar. Hausa dilleri, Gur dilleri, Mina ve Eve dilleri ülkede kullanılmakta olan diğer yerel diller ailesinde yer alırlar.
Benin Ekonomisi
Benin ülkesinin resmi olarak gelirlerinin çok büyük bölümünü, pamuk ihracatı oluşturur. Pamuk üretiminin yanı sıra, kakao, tekstil ürünleri, palmiye çeşitleri ihraç edilen diğer ürünler arasında bulunur. Genel ekonomisi kötü olan ülkenin, yaşam koşulları Afrika’nın en sorunlu bölgelerinde birisi olmasına neden oluyor.
Benin İklimi
Benin’de ülke geneli için iki hakim iklimden bahsedilebilir. Bunlar kurak ve ekvator iklimi denilebilir. İç kısımlarda kurak iklim hakimken, kıyı kesimlerine gidildikçe ekvatoral iklimin etkileri görülmeye başlanır. Bu yüzden bölgeden bölgeye farklılıklar görülmesi mümkündür.
Benin’i Ne Zaman Ziyaret Etmeli?
Benin’in kuzey bölgeleri, yüksek sıcaklıkta ve düşük nemli havaya sahiptir. Orta kesimlerinin genelinde ise yağmur görülmesi daha olasıdır. Kasım ile mart ayları arasında yağışların çok olduğu ülkede, diğer yağışlarda yağış miktarları çok düşüktür. En verimli olduğu seyahat dönemi, yağışlı havaların az görüldüğü aralık ile mart arasıdır. Bu dönemlerde sıcaklıklar ortalama 20 ile 30 derece arasında değişebilir.
Benin’de Sosyal Hayat
Benin, Afrika bölgesinin en yoksul ülkelerinden birisidir. Ekonominin çok fazla gelişmemiş olması, yaşam standartlarının düşük olmasına neden olur. Ülkede kişi başına düşen milli gelir, dünya standartlarının altında bulunur.
Yapılan bazı çalışmalar, Benin’de yaşam standartlarının yükseltmeye yönelik olsa bile, net bir gelişim görülmemiştir. Benin’de asgari ücret oldukça düşüktür. İnsanların bir bölümü açlık sorunuyla karşı karşıya kaldıklarından, sosyal yaşam düzeyi düşüktür.
0 notes
gallipoliguide · 1 month
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/benin.html
Benin
Tumblr media
Benin bayrağı, iki yatay bir dikey şeritten oluşur. Yatay şeritlerin üstteki olanı sarı alttaki kırmızı renklidir. Sağ kısımdaki dikey şerit ise yeşildir. Bayrakta bulunan sarı renk, refahı simgelerken, yeşil ülkenin bereketli topraklarını ve umudu, kırmızı ise ülke uğruna dökülmüş kanları ifade eder. Benin bayrağı, 1 Ağustos 1990 yılında göndere çekilip kabul edilmiştir.
Benin Nerededir?
Benin Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında yer alan bir ülkedir. Ülkenin komşuları, Nijer, Nijerya, Burkina Faso ve Togo’dur. Benin ülkesinin güney kısmında, Gine Körfezi bulunur. Bu körfezin içerisinde Benin Körfezi yer alıyor.
Benin Nüfusu Ne Kadar?
2024 yılındaki tahmini verilerde Benin’in nüfusu 13,712,828 kişidir. Benin Cumhuriyet, nüfusuyla dünyada worldometers.info adresinin verilerine göre 77. sırada bulunuyor.
Benin’in Para Birimi Nedir?
Benin’de kullanılmakta olan para biriminin ismi Orta Afrika frangıdır. Sadece Benin’de değil, Senegal, Togo, Mali, Nijer Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine ülkelerinde kullanımda. 1 Orta Afrika frangı, 0.01 Türk lirasıyla aynıdır.
Benin’in Başkenti Neresi?
Benin’in başkenti, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Porto Novo’dur. Ülkenin en kalabalık şehri ve önemli merkezi ise Cotonou şehridir. Djougou, Parakou, Allada, Queme Departmanı ülkenin diğer önemli şehirleri arasında yer alır.
Benin ile Türkiye Arası Saat Farkı Nedir?
Benin ile Türkiye arasında 2 saatlik bir zaman dilimi bulunur. Türkiye, Benin’den 2 saat ileridedir. Türkiye’de saat 15:00 olduğunda, Benin’de 13:00’ı gösterir.
Benin’in Resmi Dili Nedir?
Benin resmi dili eski dönemlerde koloni olduğu ülkenin dili olan Fransızcadır. Bunun yanı sıra, ülkenin yarısına yakın bir nüfusu Fon dilini ana dilleri olarak konuşurlar. Hausa dilleri, Gur dilleri, Mina ve Eve dilleri ülkede kullanılmakta olan diğer yerel diller ailesinde yer alırlar.
Benin Ekonomisi
Benin ülkesinin resmi olarak gelirlerinin çok büyük bölümünü, pamuk ihracatı oluşturur. Pamuk üretiminin yanı sıra, kakao, tekstil ürünleri, palmiye çeşitleri ihraç edilen diğer ürünler arasında bulunur. Genel ekonomisi kötü olan ülkenin, yaşam koşulları Afrika’nın en sorunlu bölgelerinde birisi olmasına neden oluyor.
Benin İklimi
Benin’de ülke geneli için iki hakim iklimden bahsedilebilir. Bunlar kurak ve ekvator iklimi denilebilir. İç kısımlarda kurak iklim hakimken, kıyı kesimlerine gidildikçe ekvatoral iklimin etkileri görülmeye başlanır. Bu yüzden bölgeden bölgeye farklılıklar görülmesi mümkündür.
Benin’i Ne Zaman Ziyaret Etmeli?
Benin’in kuzey bölgeleri, yüksek sıcaklıkta ve düşük nemli havaya sahiptir. Orta kesimlerinin genelinde ise yağmur görülmesi daha olasıdır. Kasım ile mart ayları arasında yağışların çok olduğu ülkede, diğer yağışlarda yağış miktarları çok düşüktür. En verimli olduğu seyahat dönemi, yağışlı havaların az görüldüğü aralık ile mart arasıdır. Bu dönemlerde sıcaklıklar ortalama 20 ile 30 derece arasında değişebilir.
Benin’de Sosyal Hayat
Benin, Afrika bölgesinin en yoksul ülkelerinden birisidir. Ekonominin çok fazla gelişmemiş olması, yaşam standartlarının düşük olmasına neden olur. Ülkede kişi başına düşen milli gelir, dünya standartlarının altında bulunur.
Yapılan bazı çalışmalar, Benin’de yaşam standartlarının yükseltmeye yönelik olsa bile, net bir gelişim görülmemiştir. Benin’de asgari ücret oldukça düşüktür. İnsanların bir bölümü açlık sorunuyla karşı karşıya kaldıklarından, sosyal yaşam düzeyi düşüktür.
0 notes
idecolors · 2 months
Text
Rimsa Havalandırma İklimlendirme, havalandırma, hava kanalı imalatı, damperler, hava kanalı, havalandırma kanalı, klima santralleri, hava kanalları, iklimlendirme, mekanik tesisat konularında Adana'da hizmet vermektedir
0 notes
cekricek · 2 months
Text
Prakiraan Cuaca Riau, 18 Februari 2024: Waspadai Guyuran Hujan Lebat
Pekanbaru, Cekricek.id – Badan Meteorologi Klimatologi dan Geofisika (BMKG) memperkirakan kondisi cuaca buruk dengan potensi guyuran hujan lebat akan terjadi di sejumlah wilayah Riau pada hari ini Minggu (18/2). Menurut prakiraan dari BMKG Stasiun Pekanbaru, hujan dengan intensitas mulai dari ringan hingga lebat diperkirakan akan mengguyur sebagian wilayah di Provinsi Riau. Hujan tersebut…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes