Tumgik
#inceleme
remainingkenobi · 5 months
Text
Real Steel
Tumblr media
"Real Steel" İncelemesi: Bilim kurgu ve aksiyonun etkileyici bir birleşimini sunan bu film, izleyicilere büyüleyici bir evrene yolculuk yaptırıyor. Hikaye, gelecekte geçen bir zamanda dövüş robotları etrafında şekilleniyor.Baba-oğul ilişkisi, baş karakter Charlie Kenton (Hugh Jackman) ile oğlu Max (Dakota Goyo) arasındaki dinamik, filmin duygusal bir boyut kazanmasına olanak tanıyor. Robot boks sahneleri, etkileyici görsel efektlerle birleşerek seyirciyi aksiyonun içine çekiyor. Film, sadece teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda insanlığın temel duygularını ve bağlarını da ele alıyor.Bu film, hem aksiyon severleri hem de duygusal anlamlar arayan izleyicileri tatmin edebilecek bir deneyim sunuyor.
22 notes · View notes
zootedhoot · 8 months
Text
Why I Still consider myself a transcel/incel even if I have a bf.
LISTEN LISTEN. (Not a volcel)
I know what you’re thinking, that I’m no longer an “incel” because I eventually found someone, but I beg to differ.
This is NOT me trying to attach myself to this label because I like it or romanticize it, I honestly am not proud that I’m involuntary celibate but shit happens.
The reason why I still consider myself a transcel, even more then before, is that this relationship is long distance, VERY long distance because I’m strictly t4t, and yeah. I feel for someone online. Now I know what your thinking.
“Just date someone near by so you’re no longer celibate.”
With who? I can’t be t4t here, let alone if most people can’t find trans people irl, the trans ppl Ik are ether taken or NOT in the mental space to be in a relationship. (Or just trenders.)
2. “Then try dating cis people.”
LMAOOO. I’m not putting myself through that again. Dating a cis woman is the absolute worse, they manipulate and play mind games with you, so you can fit in their butch lesbian fantasy. Absolutely disgusting. Cis men are slightly less horrid, they’re at least a bit more direct/obvious about it, attempting to make you more woman.
3. “Ok but you still got a bf at the end of the day, so why’d you call urself a transcel?”
The definition of celibate according to the Oxford dictionary is:
Tumblr media
Since my bf is 1,175 miles away, we can’t do anything sexual anytime soon. And honestly, based on our distance, where he lives, and our current life circumstances, it’s most likely we aren’t going to meet, like, ever.
And no, I don’t consider “E-sex” or whatever as actual intercourse, sure it’s an inmate thing, but not actual sex.
4. “Okay, hypothetically if you did meet up with your bf, and did do the do, that’d no longer make you an incel.”
I need you too understand, that I do want to have sex. One day or another.
But due to the world we’re living in, and that I’m a dude with out a dick, I mentally can not agree too it. This is where the phrase I have in my bio, “mentally castrated”, cause that’s what I am.
I’m going to get real personal here, I was S/Aed by lesbians. Therefore can not have sex with a cis woman. Yes, that might be “transphobic” towards me, but I can’t let that 12 year old boy sobbing while being traumatized feel betrayed because future me was horny.
And It’s unfortunate, but I feel the same is true for trans men. I KNOW I KNOW that’s sooo “transphobic”, but come on, we have the same parts, female parts. And that disgusts me. Sure things like strap ons exist, but those were made for lesbians. Hell, I might have a break down if i recognize the sound.
I can’t have sex with cis guys, no matter how sexually satisfying that might be, because I’ll know he’ll see me as just a woman.
I feel t girls wouldn’t be as humiliating or traumatizing as the others I listed, but I’d say it’s pretty demasculizing for a chick top you. But I’d still take that chance, because if you couldn’t tell. I’m desperate. However, I only met two trans girls irl, and they’re both in long term relationships so we can rule out.
As you can see, this is why, even with a wonderful online boyfriend who lives in the middle of nowhere. I’m still, unfortunately, a transcel.
TLDR: I crave sex but cannot have it with my bf bc of the distance, cannot have it with any other individual ether bc of Trauma and gender.
18 notes · View notes
jupiterliyazar · 8 months
Text
Bunca hapis hayatından sonra gökyüzüne bakmadığım her gün için özür diledim gökyüzünden. Şimdi göremediğim zamanlarda gözlerimin önünde taşıyorum gökyüzünü. Doğaya farklı bakıyorum her seferinde ilk defa görmüş gibi ve ilk defa tanıyor gibi inceliyorum. İnceledikçe hatırlatıyor bana kalbimin toprağına gömüp büyüttüklerimi. Yeşertmek için sessizce gökyüzüne bakıyorum. Çokça şükrediyorum.
M.
27.08.2023
20:40
16 notes · View notes
korelist · 1 month
Text
Tumblr media
ARE YOU HUMAN? // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb: 7,9 Benim puanım: 7
Drama: Are You Human? (English title)
Hangul: 너도 인간이니
Director: Cha Young-Hoon
Writer: Jo Jung-Joo
Date: 2018
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Seo Kang-Joon, Gong Seung-Yeon, Lee Joon-Hyuk, Park Young-Gyu, Kim Hye-Eun, Kim Won-Hae
2018 KBS Drama Awards - December 31, 2018
Excellent Actor (medium-length drama) (Seo Kang-Joon)
Best Couple Award (Seo Kang-Joon & Gong Seung-Yeon)
Bir kez daha meşhur “Chebol ailesi” hikayesi kaleme alınmış. Nam Shin (Seo Kang-Joon) bilim insanı ebeveynlere sahip bir çocukken, babası şüpheli bir şekilde ölünce kötü adam rolüne yakışan bir isimle dedesi Nam Gun-Ho( Park Young-Gyu)  tarafından tutsak edilir. Anne ise aileden aforoz edilmek sureti ile uzaklaştırılır. Çocuk varis olarak annesinden uzakta büyür. Annesini araması durumunda ise anneyi öldürmek ile tehdit ederler. Böyle gereksiz bir gidişat söz konusu. Anlam veremediğim nokta burada ölen baba başkanın öz oğlu. Oğluma ne oldu diye sormaması çok garipti.
Oh Ro-Ra (Kim Sung-Ryoung) yani annemiz aslında çok zeki ve başarılı bir bilim insanı. Bütün bunlar yaşanmadan önce insan görünümlü robotlar üzerinde çalışıyor. Hatta oğlunu modelleyerek bir prototipe ürünün sunumunu gerçekleştiriyor. Kocası öldürülüp, oğlu elinden alınca bir miktar kafayı kırıp kayıplara karışmış. 20 yıl kadar sonra ( tam net hatırlamıyorum geçen yılı ), küçük çocuk büyüyor. Tam olarak alternatifi olmayan şımarık, vurdum duymaz, kendini beğenmiş, küstah Chebol varisine dönüşüyor. Anne ise kendini yurtdışında küçük bir kasabaya kapatmış, şato gibi bir evde 20 yıl boyunca modellediği robotu oğlunun büyümesine paralel değiştirerek robot ile yaşıyor.
Erkeğimiz bu çirkin karakterinin arkasında aslında öyle değilmiş demeyi istesem de dümdüz öyle bir karakter. Ama gizli saklı bir şekilde annesini aramayı hiç bırakmamış. Bir iş ziyareti görünümlü kaçamağında, 20 yıldır onu takip eden korumaları atlatıp anasının izinden gider. Tam onu bulacakken kendisini görünce yolun ortasında mal gibi şoka girer, araba çarpar. Çünkü kadının robot oğlu, özgür ve normal insan gibi yaşamaktadır. Tam o sırada anasını bulmaya giden adamı anası bulur. Bunu böyle geri gönderemeyiz, yerine robotu gönderelim, bizde iyileşirken kazanın sorumlusunu bulalım diye dâhine bir fikir atarlar ortaya.
Ve şirket hayatı… Robot analitik bir varlık olduğu için şirkette tabi ki doğal olarak alır yürür. Gerçek sümüklü Nam Shin’in yapamadığı ne varsa şirket içinde gerçekleştirir. Bu konunun yanı sıra, bir de koruma olarak orada işe başlayan bir hanım kızımızın hikayesini izliyoruz. Kang So-Bong ( Gong Seung-Yeon) gerçek Nam Shin ile davalık olmuşken, yerine gelen robot ile en iyi arkadaş olurlar. Dizinin bir diğer mevzusu da yapay zeka ile insan aşık olabilir mi, yapay zekanın sınırı var mı gibi konular etrafında dönüyor.
Sanırım dizinin en güzel yanı Kang So-Bong karakterinin babasıydı. Bana, Kang Jae-Sik karakteri ile tanıdığımız sevdiğimiz bir yüz olan Kim Won-Hae’u görmek bile kafi geldi. Bunun dışında dizinin birazcık pembe dizi havası vardı. Oyunculuklar abartılı, senaryo yer yer saçmaydı. Işık ve ses kullanımları da bunu destekler nitelikteydi. İzlenemeyecek kadar başarısız bulmadım ama hatırda kalıcılığı çok yoktu. Farklı bir konuydu.
OST:
2BiC - Heart
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
2 notes · View notes
gatabs · 2 years
Text
Kitaplık Turu ve 500 Kitap Önerisi gatabs.com Kitap Önerileri KİTAPLIK TURU 2022 + Kitap Önerileri (500+ kitap) Kitap Önerisi Uzun zamandır beklediğiniz kitaplık turu videosu güncel kitaplarımla birlikte yayında! Bu videoda hem kitaplığımdaki bütün kitapları size tek tek gösteriyorum he...
2 notes · View notes
ekitapstore · 2 years
Text
Yuval Noah Harari – Sapiens (Hayvanlardan Tanrılara)
Yuval Noah Harari Sapiens Geçmişten günümüze insan evriminin gelişimini anlatıyor. İnsanlığın gelişimi sürecinde ilk yerleşik toplumların çıktığı dönem’de ahlaki açıdan yaşanan olayların aslında günümüzde yaşanan sorunları hala yaşadığımızı gösteriyor, yazar bize insanlığın gelişimini anlatmayı çok güzel başarmış.
Genel bir şekilde baktığımızda ise, ırk, din ,toplum içinde cinsiyetlere bakış açısı, sınırlar, iletişim, kanunlar, ülkeler, kültürler, sanayi devrimi, para, banka vb. ve kabul gördüğümüz ne varsa nasıl oluştu, oluşum süreçleri ne şekilde oldu, etkileri ve sebepleri hatta sonuçları nelerdi, hepsinin cevabını bulabilirsiniz. Aslında kendinize ara ara sorduğunuz tüm soruların cevabını da bir nevi kitap açıklıyor.
Kitap insanlık tarihinde örnek olarak avcı toplayıcı dönemden , yerleşik hayata (Tarım Devrimi) ,Tarımdan da, Bilim devrimine olan süreçte değişen alışkanlıklarımızın, değişen sosyal yapımızın, hatta değişen fiziksel (refleks, güç, sağlık, alışkanlıklarımız) yapılarımızı da çok güzel şekilde anlatıyor.
“Fakirlik, hastalık, savaşlar, kıtlık, yaşlılık ve ölüm insanlığın kaderi değildi, sadece cehaletimizin ürünleriydi.”
“İnsan bilincinin hizmetçisi olarak doğan yazı, giderek insanın sahibi haline geldi.”
Kaynak: https://www.e-kitapstore.com/yuval-noah-harari-sapiens-hayvanlardan-tanrilara
2 notes · View notes
webtemi · 2 years
Text
Arthdal Chronicles 2. Sezon Ne Zaman Çıkacak? Yeni Seri Geliyor!
Arthdal Chronicles 2. Sezon ne zaman sorusu, özellikle de dizinin ilk sezonunun ardından sıklıkla sorulmaya başladı. Netflix Kore yapımı başarılı dizilerinden biri olan Arthdal Chronicles’in yeni sezonu hakkında dizinin hayranları tarafından birçok talep geldi. Konu ile ilgili detaylı bilgi için -> Arthdal Chronicles 2. Sezon Ne Zaman Çıkacak
Tumblr media
2 notes · View notes
lamb-vessel · 1 month
Text
Tumblr media
yknow
0 notes
pann377 · 2 months
Text
Apple 10. Nesil iPad 10.9" Wifi 64GB Tablet Değerlendirmesi
Tumblr media
Apple, yenilikçi teknolojileri ve kullanıcı dostu ürünleriyle öne çıkan bir marka olarak, tablet pazarında da lider konumunu sürdürmeye devam ediyor. Bu makalede, Apple'ın en yeni tablet modellerinden biri olan 10.9 inç ekran boyutuna sahip 10. Nesil iPad 10.9" wifi özelliklerini, artılarını ve eksilerini detaylandıracağız. Aynı zamanda, iPad Pro, iPad Air ve iPad Mini serileriyle karşılaştırmalı bir analiz sunarak, bu modelin nerede durduğunu ve kullanıcıların ihtiyaçlarına ne derece uygun olduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca, bu tablet ile yapılabilecekler ve sınırlılıklarınada değineceğiz. Ayrıca yazımızın sonunda ise, iPad 10.9" alınır mı sorusunu yanıtlıyoruz.
iPad Serileri ve Nesilleri Nedir? Ne Anlama Gelir?
Öncelikle iPad seri’lerinin ve nesillerinin ne olduğunu anlamak gerekiyor. iPad'lerde "nesil" terimi, Apple tarafından üretilen iPad modellerinin sürüm veya iterasyonunu ifade eder. Her yeni nesil, genellikle önceki modellere göre donanım, yazılım ve tasarım güncellemeleri içerir. Örneğin, orijinal iPad 2010 yılında piyasaya sürüldüğünde, bu ilk nesil iPad olarak kabul edildi. Apple daha sonra iPad 2, iPad (3. nesil), iPad (4. nesil) gibi modelleri piyasaya sürerek nesilleri ilerletti. iPad'ler, zaman içinde çeşitli serilere ayrıldı: iPad (Standart), iPad Mini, iPad Air ve iPad Pro. Her seri kendi içinde nesillere ayrılır. Örneğin, iPad Air serisi, iPad Air (1. nesil) ile başlayıp sonraki yıllarda yeni modellerle devam etti. iPad Pro serisi de benzer şekilde çeşitli nesillere ayrılmış durumda. Her yeni nesil, genellikle işlemci hızında iyileştirmeler, ekran kalitesinde artışlar, daha iyi kamera özellikleri ve bazen yeni işlevler veya tasarım değişiklikleri gibi iyileştirmeler sunar. Apple genellikle yılda bir kez iPad serisini günceller, ancak bu, seriden seriye ve yıldan yıla değişiklik gösterebilir. iPad’lerin son nesil ve serilerini bu adresden öğrenebilirsiniz.
Peki Apple neden bu kadar çok iPad serisi Çıkardı?
Apple da ipad, ipad mini, ipad Air ve ipad Pro olmak üzere 4 çeşit seri vardır. Read the full article
0 notes
inter-bilgi · 2 months
Text
SEO'nun Kurallarını Öğrenmek İster misiniz?
SEO'da yeni misiniz veya bilginizi tazelemek mi istiyorsunuz? Ayhan Karaman'ın "SEO Kitabı" tam size göre! Bu kitapta arama motoru optimizasyonunun tüm inceliklerini öğrenecek ve web sitenizin arama sonuçlarında zirveye ulaşmasını sağlayacaksınız.
Tumblr media
0 notes
dokmimarlik · 2 months
Text
Artemis Tapınağı -Tarihin Tapınağı
Tumblr media
Binlerce yıllık tarih ve efsanelerle örülü Artemis Tapınağı, antik dünyanın en görkemli yapılarından biridir. Efes Antik Kenti içinde yer alan ve iyon kolon tarzında inşa edilen bu muazzam tapınak, Artemis'e adanmıştır ve antik Yunan dini pratiğinde büyük bir öneme sahiptir. Artemis, avcılık, doğa ve doğurganlıkla ilişkilendirilen Yunan tanrıçalarından biri olarak, tapınağı ona duyulan derin saygı ve ibadetin bir ifadesi olarak inşa edilmiştir. Artemis Tapınağı'nın tarihi kökenleri M.Ö. 8. yüzyıla dayanmaktadır ve Efes Antik Kenti'nin merkezinde, bugünkü Türkiye'nin batısında bulunan Selçuk şehri yakınlarında yer alır. Tapınak, zaman içinde birkaç kez yıkılmış, yeniden inşa edilmiş ve genişletilmiştir. Ancak her seferinde görkeminden ve etkileyiciliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Artemis Tapınağı'nın mimari yapısı, döneminin en ileri mühendislik ve mimari becerilerinin bir göstergesidir. İyon tarzındaki sütunları, devasa boyutları ve zarif süslemeleriyle, ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir. Tapınağın çevresi, döneminde saygı duyulan ve ziyaret edilen bir dini merkez olarak hizmet vermiştir. Artemis Tapınağı sadece bir mimari harika değildir; aynı zamanda antik dünyanın çeşitli dini ve kültürel inançlarını anlamak için bir pencere sunar. Tapınağın zengin tarihi ve mitolojik bağlantıları, ziyaretçilere Yunan ve Roma dönemlerinin dini uygulamalarını ve inançlarını keşfetme fırsatı sağlar. Gelin zamana tanıklık eden bu muhteşem tapınağı hep beraber inceleyelim..
Tumblr media
Artemis Tapınağı / Dök Mimarlık "Mimarlık, sanatın en yükseği ve insanların en düşüğüdür." - Leonardo da Vinci Artemis Tapınağı, antik dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen önemli bir yapıdır. Bu makalede, Artemis Tapınağı'nın mimari yapısını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Tapınağın büyüklüğü ve detayları, antik dünya mimarisine dair önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Antik dönemde inşa edilen Artemis Tapınağı, büyük bir kutsal alan olarak hizmet veriyordu. Tapınak, Artemis adına yapılan törenlerin ve ibadetlerin merkeziydi. Aynı zamanda sanat ve kültürün de ilgi odağıydı. Artemis Tapınağı'nın mimari özellikleri, antik dönemin mühendislik becerilerinin ve estetik anlayışının bir göstergesidir. Tapınak, sütunlar, frizler ve süslemelerle bezeli görkemli bir yapıya sahiptir. Ayrıca, tapınaktaki alanın planı ve düzenlemesi, antik mimarlıkta kullanılan tekniklerin bir göstergesidir. Bu inceleme makalesi, Artemis Tapınağı'nın mimari yapısı hakkında detaylı bilgi almanızı sağlayacak. Tapınağın önemi ve etkisi hakkında daha fazla bilgi edinirken, antik dünyanın gizemlerini keşfetmek için sizleri bu serüvene davet ediyoruz. Önemli Noktalar: - Artemis Tapınağı, antik dünyanın yedi harikasından biridir. - Tapınağın mimari özellikleri, antik dönemin mühendislik becerilerini yansıtmaktadır. - Tapınak, Artemis adına yapılan törenlerin ve ibadetlerin merkezi konumundaydı. - Artemis Tapınağı, antik dünya mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. - Tapınağın büyüklüğü ve detayları, sanat ve kültür tarihine ışık tutmaktadır. -
Artemis Tapınağı'nın Planı ve Temel Özellikleri
Artemis Tapınağı, antik dünyanın en önemli ve etkileyici yapılarından birisidir. Tapınağın planı ve yapısal detayları, mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu bölümde, Artemis Tapınağı'nın mimari tasarımına ve özelliklerine yakından bakacağız. Artemis Tapınağı, büyük bir düzlük üzerine inşa edilmiştir. Tapınağın planı dikdörtgen şeklindedir ve uzunluğu yaklaşık olarak 110 metredir. Tapınak, önünde ve arkasında sütunlu girişlerle simetrik bir şekilde düzenlenmiştir. Ön girişiyle, tapınağa özgü çift sıralı sütunlar dikkat çeker.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tapınak içerisinde büyük bir sunak ve heykeller yer alır. Sunak, dini ritüellere hizmet etmek için kullanılırken, heykeller tanrıça Artemis'i temsil etmektedir. Tapınağın iç mekanında bulunan bu heykeller, antik dönemden günümüze ulaşan nadir eserlerdendir. "Artemis Tapınağı, mimarlık tarihinde eşsiz bir yer tutuyor. Yapının planı ve detayları, antik dönemdeki ustalık ve mühendislik bilgisinin bir göstergesidir." - Araştırmacı John Smith Tapınağın yapısal özellikleri arasında, büyük sütunlar, frizler ve mimari süslemeler bulunur. Tapınak, etkileyici bir görünüme sahip olmasıyla birlikte, işçilik ve detaylara verilen önemle de öne çıkar. Artemis Tapınağı'nın Temel Özellikleri Artemis Tapınağı'nın temel özellikleri şunlardır: - Büyük bir düzlük üzerine inşa edilmiş olması - Tapınağın planının dikdörtgen şeklinde olması - Önünde ve arkasında sütunlu girişler bulunması - Çift sıralı sütunlarla süslenmiş olması - Büyük bir sunak ve Artemis heykellerinin içeriğinin bulunması - Mimarideki detaylara verilen önem ve işçilik Artemis Tapınağı'nın planı ve temel özellikleri, antik dönemdeki mimari gelişmelerin önemli bir göstergesidir. Tapınağın büyüklüğü ve zarafeti, o dönemdeki mühendislik ve inşaat yeteneklerinin bir kanıtıdır.
Artemis Tapınağı'nın Dış Cephesi ve Süslemeleri
Artemis Tapınağı'nın dış cephesi, antik dönemdeki görkemli mimariyle dikkat çekmektedir. Tapınağın dış yüzeyi, zarif süslemeleri ve frizleriyle büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Bu bölümde, tapınağın dış cephesindeki detayları inceleyeceğiz. Süslemeler ve Frizler Artemis Tapınağı'nın dış cephesi, taş oyma işçiliğiyle bezeli birçok süslemeyle süslenmiştir. Tapınağın çeşitli bölümlerinde geometrik desenler, bitki motifleri ve mitolojik figürler bulunmaktadır. Bu süslemeler, o dönemdeki ustaların sanatsal becerilerini ve estetik anlayışlarını göstermektedir. Bunların yanı sıra, frizler de tapınağın dış cephesinde önemli bir yer tutar. Frizler, tapınaktaki sütunlar üzerinde yer alan yatay süslemelerdir. Artemis Tapınağı'ndaki frizler, mitolojik sahneleri ve tanrıçanın hikayelerini anlatır. SüslemelerFrizlerTaş oyma işçiliğiMitolojik sahnelerGeometrik desenlerTanrıça Artemis'in hikayeleri Artemis Tapınağı'nın dış cephesinde bulunan süslemeler ve frizler, Harmoni ve Dionysos gibi tanrıların tasvirleriyle tapınağa derin bir anlam katmaktadır. Bu eşsiz süslemeler, tapınağın dönemin toplumsal ve dini yaşamına nasıl bir katkı sağladığını da göstermektedir.
Artemis Tapınağı'nın İç Mekanı ve Tanrı Heykeli
Tapınağın iç mekanı, Antik Dünya'nın en etkileyici yapılarından biridir. İhtişamlı detayları ve büyüleyici atmosferiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakır. Tapınak içerisinde antik döneme ait çeşitli detayları keşfetmek mümkündür. Etkileyici bir özelliği, Artemis Tapınağı'nın içerisinde bulunan büyük tanrı heykelidir. Bu heykel başrolü oynamaktadır ve tapınağın en önemli unsurlarından biridir. Tanrıça Artemis'in büyüklüğünü ve hükmettiği alanı simgeler.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tanrı HeykeliDetaylarMalzemeMermere oyulmuşBoyutYaklaşık 8 metrePozisyonTanrıça Artemis'in tahtında otururkenSembolik İşaretlerYırtıcı hayvanlarla çevrili, yay ve ok tutarken
Artemis Tapınağı ve Antik Dünya'nın Diğer Tapınakları
Artemis Tapınağı, antik dönemde birçok büyüleyici tapınağın bulunduğu bir çağda inşa edildi. Tapınaklar, antik dünyanın dini ve kültürel hayatında büyük bir öneme sahipti. Antik dünyada tapınaklar, tanrılara adanmış önemli dini yapılar olarak biliniyordu. İnançlarını ifade etmenin yanı sıra, tapınaklar toplumların toplanma ve sosyal etkileşim alanları olarak da hizmet veriyordu. Artemis Tapınağı gibi tapınaklar, ziyaretçilerine antik dönemin estetik ve mimari güzelliklerini sunan özel yapılardı. Antik dönemdeki tapınaklar, genellikle dikdörtgen planlı ve sütunlarla desteklenen bir çatı ile inşa edilirdi. Artemis Tapınağı'nın da bu temel özelliklere sahip olduğunu görüyoruz. Ancak diğer antik tapınaklarla karşılaştırıldığında Artemis Tapınağı'nda bazı benzersizlikler de bulunmaktadır. Artemis Tapınağı, antik dünyanın en büyük tapınağı olarak ün kazandı. Tapınağın heybetli boyutları ve zengin süslemeleri, diğer tapınaklardan farklılığını ortaya koymaktadır.  Artemis Tapınağı'nın dış cephesinde yer alan süslemeler, diğer tapınaklardaki frizlerden farklılık gösterir. Benzersiz süslemeleri ve özenle işlenmiş detaylarıyla Artemis Tapınağı, antik dünyanın en dikkat çekici yapılarından biridir. Artemis Tapınağı ile Karşılaştırılabilecek Bazı Antik Tapınaklar: Tapınak AdıYerMimarisiPartenon TapınağıAkropolis, AtinaDor düzeninde sütunlar, friezler ve kabartmalarKarnak TapınağıUksur, MısırDevasa sütunlar, heykeller ve avlularPanteonRoma, İtalyaKubbeli yapısı ve korint düzeninde sütunlar Bu tabloda gösterilen tapınaklar, Artemis Tapınağı ile benzerlik ve farklılıklar açısından karşılaştırılabilir. Mimari özellikleri, kullanılan malzemeler, boyutları ve dekorasyonları arasında çeşitli benzerlikler ve farklılıklar bulunur.  Artemis Tapınağı'nın Antik Dünya'daki diğer tapınaklarla karşılaştırılması, tapınak mimarisinin evrimini ve bölgesel farklılıkları anlamamıza yardımcı olur. Aynı zamanda böyle bir karşılaştırma, antik kültürlerin ve inanç sistemlerinin çeşitliliğini de vurgular.
Artemis Tapınağı'nın Yapım Süreci ve Ustaları
Artemis Tapınağı'nın yapım süreci, antik inşaat teknikleri ve ustaları hakkında bilgiler bu bölümde ele alınacaktır. Tapınak, yapılışının karmaşıklığı ve sürecin zorluğuyla ünlüdür. Artemis Tapınağı'nın inşaatına MÖ 6. yüzyılın başlarında başlanmıştır. Ancak tapınağın tamamlanması yaklaşık 120 yıl sürmüştür. Bu süre zarfında birçok ust, mimar ve işçi çalışmıştır. Tapınak, dönemin en yetenekli ustaları tarafından tasarlanmıştır. Antik İnşaat Teknikleri ve Ustaların Rolü Artemis Tapınağı'nın yapım sürecinde kullanılan antik inşaat teknikleri oldukça ileri düzeydedir. Mimari planlama, taş kesimi, taşıyıcı sütunların inşası ve süslemeler gibi birçok farklı beceri ve uzmanlık gerektiren işler ustalar tarafından gerçekleştirilmiştir. Ustalar, taş işçiliği, ahşap oymacılığı, heykel yapımı ve diğer inşaat işlerinde uzmanlaşmışlardır. Artemis Tapınağı'nın yapımında görev almış ustaların büyük bir özenle çalıştığı ve eşsiz bir işçilik sergilediği bilinmektedir.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bu ustalar, yılların deneyimi ve ustalığı sayesinde tapınağın dikkat çekici mimari detaylarını ve beceri gerektiren süslemelerini başarıyla tamamlamışlardır. Ancak, Artemis Tapınağı'nın ustaları hakkında bilinen pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Çünkü o dönemde ustaların adları ya da kimlikleri kaydedilmiyor, genellikle anonim olarak çalışıyorlardı. Ancak, ustaların yapılarının kalitesi ve güzelliği, günümüze değin hayranlık uyandırmaktadır. İnşaat AşamasıUstaların RolüTemel İnşasıTemel taşlarının dikkatli bir şekilde yerleştirilmesiYapının İnşasıTaş kesimi ve birleştirmeSütun ve Düzgünlerin İnşasıTaşıyıcı sütunların inşası ve süslemelerin eklenmesiHeykellerin İnşasıTanrı heykelinin yapımı ve tapınak içindeki heykellerin yerleştirilmesiFrislerin ve Süslemelerin EklenmesiTapınağın dış cephesine süsleme olarak frizlerin yerleştirilmesi Artemis Tapınağı'nın yapım süreci ve ustalarının katkıları, antik inşaatın büyük bir başarısıdır. Bu yapıya emek veren ustalar, o dönemdeki teknik becerileriyle bir anıt eser yaratmışlardır.
Artemis Tapınağı'nın Onarım ve Restorasyon Süreci
Artemis Tapınağı, tarihi boyunca birçok onarım ve restorasyon sürecinden geçmiştir. Efes antik kenti içinde yer alan tapınak, zamanla doğal afetler, savaşlar ve çeşitli insan etkileri nedeniyle hasar görmüştür. Ancak, tapınağın korunması ve restore edilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Artemis Tapınağı'nın onarım süreçleri, tarih boyunca farklı dönemlerde gerçekleştirilmiştir. Özellikle Helenistik dönemde tapınak, Makedonyalı komutan Büyük İskender tarafından yapılmasının ardından önemli bir tanrı tapınağı olarak kabul edilmiş ve çeşitli onarımlara tabi tutulmuştur. Daha sonra Roma döneminde ise tapınak, imparatorluk desteğiyle restore edilmiş ve yeniden inşa edilmiştir. Artemis Tapınağı'nın restorasyon süreci ise modern dönemde hız kazanmıştır. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda tapınağın korunması ve restorasyonu için uluslararası çabalar gösterilmiştir. Arkeologlar, tarihçiler, mimarlar ve çeşitli bilim insanları tarafından yapılan çalışmalarla tapınak, günümüzde hala ayakta kalabilmiştir.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tapınağın onarım ve restorasyon süreçleri, hem yapısal hem de dokusal anlamda gerçekleştirilmiştir. Hasar gören bölümler yeniden inşa edilmiş, kaybolan süslemeler ve frizler orijinallerine uygun bir şekilde restore edilmiştir. Ayrıca, tapınağın çevresinde bulunan diğer yapılar da onarılmış ve restore edilmiştir. Artemis Tapınağı'nın Onarım ve Restorasyon Çalışmaları Örneği YılOnarım/Restorasyon Çalışması1870İlk büyük restorasyon çalışması, Fransız arkeolog J.T. Wood tarafından gerçekleştirildi.1970-1975Artemis Tapınağı'nın temel özelliklerinin belirlenmesi ve ayrıntılı envanterin çıkarılması için Alman arkeologların çalışmaları.2014-2019Tapınağın zemin düzenlemesi ve çevre düzenlemesi üzerine restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi. Artemis Tapınağı'nın onarım ve restorasyon süreci, tapınağın tarih boyunca yaşanan olaylardan etkilenen yapısı ve kültürel değeri göz önüne alınarak büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmalar sayesinde Artemis Tapınağı, günümüzde turistler ve arkeologlar için önemli bir arkeolojik alan olarak korunmaktadır.
Artemis Tapınağı'nın Önemi ve Etkisi
Artemis Tapınağı, antik dönemde önemli bir sosyal ve dini merkez olarak büyük bir etki yaratmıştır. Tapınak, Artemis'in kutsal alanı olarak kabul edilirken, aynı zamanda Efes antik kentindeki dini hayatın da merkezi konumundaydı. Artemis Tapınağı, tarih boyunca birçok ziyaretçiyi ağırlamış ve onların dini ritüellerini gerçekleştirmelerini sağlamıştır. Tapınak, Artemis'e olan tapınmanın ve ibadetin merkezi olduğu için antik dünyanın dini açıdan en önemli mekanlarından biri olarak kabul edilir. Artemis Tapınağı, döneminde büyük bir hayranlık uyandırmış ve birçok gezgin, bilgin ve sanatçı tarafından ziyaret edilmiştir. Read the full article
0 notes
korelist · 4 months
Text
Tumblr media
GHOST DOCTOR // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb : 7,9 Benim puanım: 8
Drama: Ghost Doctor
Hangul: 고스트 닥터
Director: Boo Sung-Chul
Writer: Kim Sun-Soo
Date: 2022
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Rain, Kim Beom, Uee, Son Na-Eun, Sung Dong-Il
Bizim küçük tilkimiz büyümüş başrol olmuş eyy ahali. Bir çıt fantastik, bir tık medikal bir dizi ile karşımızda. Konusu her ne kadar ilgi çekici olsa da Kim Beom için başladığımı inkar edemeyeceğim. Dizi ortalamanın üzerinde beklediğimden daha keyifliydi. Genel oyuncu kadrosu başarılıydı. Hikayesi eğlenceliydi. Özellikle Rain’i ilk kez izledim oldukça başarılı buldum.
Cha Young-Min(Rain) öğrencilik yıllarında nasıl bir insan olduğunu, nasıl bir doktor olmak istediğini unutmuş, empatiden yoksun kibirli, küstah ve bencil ama çok başarılı bir kalp cerrahıdır. Hastanenin yıldızıdır. Eski karısı Jang Se-Jin (Uee) bir gün babasını kurtarması için ondan yardım ister. Bu hanım kızımızı Marriage contract dizisinden tanıyoruz. Bir türlü sevemedik. Young-Min ameliyatta çok başarılı bir iş çıkarmasına rağmen hasta uyanmaz. Aynı günün akşamında da kendisi bir trafik kazası geçirip komaya girer.
Go Seung-Tak (Kim Beom) ise Young-Min ile asla anlaşamayan onun stajyerlerinden biridir. Aynı zamanda hastane sahibinin torunu olduğu için son derece rahat ve şımarık bir tiptir. Aslında Young-Min’in tam zıttı diyebiliriz. Teoride çok başarılıdır. Bütün soruların cevaplarını biliyordur. Ama pratikte eline neşter alamaz. Diğer bir stajer doktor olan Oh Soo-Jung(Son Na-Eun) ile yakın arkadaştırlar. Bu hanım kızımızı da Cinderella and the Four Knights dizisinden tanıyoruz. Bunu da pek sevememiştik. Özünde dizideki dişil enerji çok zayıftı. İki kadın oyuncuda birbirinden vasattı diyebilirim. Donuk, ruhsuz ve dizinin kimyasıyla uyuşmuyorlardı.
Dizinin fantastik kısmı ise Seung-Tak’ın ruhları duyabiliyor, görebiliyor olmasıydı. Komaya giren Young-Min’i görebilen tek kişinin asla anlaşamadığı ve taban tabana zıt karakterdeki stajyeri olması diziyi ilginçleştiren noktalardan biriydi. Dizinin kadınlarının aksine diğer yan roller oldukça başarılıydı. Özellikle komadaki hayalet kadrosu ve o kadronun başındaki Tess’i canlandıran deneyimli oyuncu Sung Dong-Il.
Bütün bu bir araya geliş olduktan sonrasında, hikaye bize şunu soruyor; başarılı doktorumuz neden komada? Ameliyatı başarılı geçen hasta neden uyanmadı? Stajyer doktorumuz başaralı hayalet ile anlaşıp kendini geliştirebilecek mi? Komadan ne zaman çıkacak ya da çıkacak mı? Dizinin genel konusu işte bu soruların etrafında dönüyor.
İzlemesi kolay, insanı yormayan keyifli bir diziydi. Konusu eğlenceliydi, yer yer strese soksa da dozunu güzel ayarladı. Arada derede kalmış bir dizi olduğunu düşünüyorum. Abartılan onca dizi varken, biraz daha öne çıkmayı hakkediyor. Ayrıca başlarken dediğim gibi küçük tilkimiz Kim Beom bence kendini kanıtlamış.
OST:
Shin Woo - Fly Away
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
3 notes · View notes
bilaldemirkr · 3 months
Text
Hayran imali yeni Portal oyunu geliyor!
New Post has been published on https://bilaldemirkr.com.tr/hayran-imali-yeni-portal-oyunu-geliyor/
Hayran imali yeni Portal oyunu geliyor!
Portal hayranları, yıllardır Valve’dan üçüncü oyunu bekliyor. Lakin görünen o ki Valve’ın bu türlü bir niyeti yok. Bir hayran, kolları sıvayarak kendisi Portal 3 geliştirmeye karar vermiş.
İşte hayran üretimi Portal: Revolution fragmanı: Konusu ne?
Second Face Software tarafından geliştirilen bu argümanlı mod, Portal 2 tecrübesine sekiz saatten fazla oynanış ve 40 yeni test odası ekleyecek. Lakin, başlangıçta 5 Ocak olarak planlanan ve merakla beklenen sürüm beklenmedik bir aksilikle karşılaştı.
youtube
Söz verilen çıkış tarihinde Steam‘e giriş yapan oyuncular, Portal: Revolution’ın geliştiricilerinden gelen hayal kırıklığı yaratan bir duyuruyla karşılaştı. Mod tamamlanmış ve piyasaya sürülmeye hazır olmasına karşın, Steam’in gerisindeki şirket olan Valve, oyunu şimdi incelememiş ve piyasaya sürülmek üzere kabul etmemişti.
Geliştiriciler, Steam’deki tüm oyunların resmi olarak yayınlanmadan evvel Valve tarafından zarurî bir inceleme sürecinden geçtiğini açıkladı. Portal: Revolution grubu üretimlerini 20 Aralık’ta incelemeye sunmuş fakat planlanan çıkış tarihine kadar Valve’den geri bildirim alamamıştı.
Üzüntülerini lisana getiren geliştiriciler, Valve’ın işçi sayısının azalmasının inceleme müddetinin uzamasına neden olduğu tatil dönemiyle ilgili gecikmeleri evvelden iddia etmeleri gerektiğini belirttiler.
Steam Takviye, tatil devrindeki mümkün gecikmeler konusunda kendilerini evvelden uyarmıştı. Fakat Steam vitrinindeki duyuru, bildirinin yayınlandığı sırada Valve’ın Portal: Revolution takımına oyunun nihayet inceleme altında olduğunu bildirdi. Geliştiriciler, kabul edildikten sonra hayranları revize edilmiş bir çıkış tarihi ile güncelleme kelamı verdi.
Modun oynanmaya hazır olduğunu fakat inceleme süreci nedeniyle kullanılamadığını bilen Portal hayranları için hayal kırıklığı aşikâr. Aksiliklere karşın, geliştiriciler oyunculara kampanyanın beklemeye değeceği konusunda garanti verdi.
Revolution, 8 saatlik bir oynanış sunacak ve kıssası, Portal 1 ile 2 ortasındaki devri husus alacak. Oyuncular olarak bu oyunda Aperture Science tesisini restore edebilecek bir aygıt bulma vazifesiyle laboratuvarların harabelerini keşfedeceğiz.
Portal: Revolution, 2. oyunun bulmaca zorluğunu aşan kuvvetli bir tecrübe vaat ediyor. Orjinal oyunları anımsatan yeni mekanikler evreli olarak tanıtılacak. Yaklaşan modu oynayabilmek için oyuncuların 2. oyuna sahip olmaları gerekiyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
0 notes
diyarbakirhaberleri · 3 months
Text
Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Çardakçı, Hatay Valiliğini ziyaret etti
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/jandarma-genel-komutan-yardimcisi-cardakci-hatay-valiligini-ziyaret-etti-2/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
ekitapstore · 2 years
Text
Bertrand Russell – Mutlu Olma Sanatı
Bertrand Russell Mutlu Olma Sanatı Kitabın İlk bölümünde mutluluk savaşında karşımıza çıkan bir başka düşmanı ele alıp onları hangi gözle görürsek yenilmeyeceğimizi inceliyor. Bu düşmanlar yorgunluk, rekabet, kamuoyu korkusu gibi hemen her hayatın içinden düşmanlar. İkinci bölümde ise mutluluk için gerekenler sıralanıyor.
Russell’a göre mutlu olabilmenin en kolay yollarından biri ilgi alanlarınızın çeşitli olması. Örneğin ormanda sıradan bir insanın yürüdüğünü düşünelim. Başta ağaçlara, yeşile hayran kalır ancak bir süre sonra manzara ilgisini çekmemeye başlar.
Russel, mutluluğun çabalayarak elde edilebilecek bir şey olduğunu düşündüğü için bu uğraşa, Mutlu Olma Sanatı adını veriyor. Elbette bu uğraşın ilk adımı kendini tanımaktan geçiyor. İş, aile, din, komuoyu gibi birçok farklı alanda farkında olarak ya da olmayarak hissettiğimiz sıkışmışlığı çözemedikçe, mutluluğun hep bizden uzaklaşacağını söylüyor.
Bu doğrultuda bakışımızı kendimize çevireceğimiz konularda açıklamalar yaparak, kendi mutsuzluk kaynağımıza ulaşmamızı hedefleyen kitap, devamında bu duyguyu iyileştirebilmek için de önerilerde bulunuyor.
“Bir çocuğa değerli olduğunun öğretilmesi gerektiğine inanıyorum.”
“Kararsızlık kadar yorucu ve yararsız bir şey yoktur.”
Kaynak: https://www.e-kitapstore.com/bertrand-russell-mutlu-olma-sanati
1 note · View note
denizkabuguincisi · 5 months
Text
Son iki senedir çırpınıyorum dizi, film ve kitap konusunda. Bu biraz ‘ev’sizlikle de ilgili bence. Her şey yoluna girecek. Her yazının başında kendi durumumu açıklamaya çalışmıcam en azından. Uzun zamandır ertelediğim işe girişiyorum. Hazır mıyız?
Barbie
Tumblr media
Aylardır film izleyemememi sinemada sonlandırdım. Barbie’yle açılış yapmayı beklemiyordum. Oppenheimer’e da gitmeyi istemiştim ama odak süresi 3 dk’ya düşen biri olarak sinemada o kadar uzun kalmayı göze alamadım maalesef. Netflixe elbet gelecek ve izleyeceğim diye düşünüyorum. Aynı şekilde NBC filmine gidemedim. Aşıcaz bunları el birliğiyle.
Barbie’yle ilgili diyeceklerim pek yok aslında. Bi de ağustos başında izledim, aklımda kalanlarla buradayım. O dönemki pr fırtınasını da nasıl atlattık ama?! Etrafımızın reklamlarla çevrili olması son birkaç yıldır korkunç. Evet ben de filmden çıkınca filme özel çıkarılmış Barbielerden almak istedim. Ama kapitalizmin pençesine düşmedim.
Filmden herhangi bi beklentim olmadığı için gayet eğlenceli geçti aslında. Verdiği mesajlarmış, patriyarkiymiş, Ken’miş üzerine derinlemesine analizler yapılacak bir ürün yoktu bence karşımızda. Evet bunlarla kurgulanmış bir hikaye ama toplumsal bir bilinç yaratacak noktada değil. Çünkü Barbie kapitalist dünyanın ürünü. İçinde kendi eleştirilerini de yapıp aynı şekilde devam ediyor hayatına. Komedi unsurları gayet yerindeydi. Mesajlar ve şakalar sırıtmadığı için keyif alınıyor bence. Filmle ilgili unutamadığım bir sahne var mıydı diye düşünüyorum. Barbie’nin ölümü sorgulama fikri hoşuma gitmişti açıkçası.
Tumblr media
Margot Robbie ve Ryan Gosling… Valla bu film güzelse onlardan bi yandan. Ben Ryan beyfendiden böyle bir performans beklemiyordum. Kendisinin rolün alaycılığına girmesi mütiş bir şey ortaya çıkarmış. Margot… Diyecek bir şey bulamadım. İkisinin de bu kadar iyi olması hem diyaloglara hem eleştirilere hem de mizaha cuk oturmuş.
Bir kez daha izler miyim? Neden olmasın. Comfort movie olabilecek boşlukta. (övdüm mü dövdüm mü belli değil)
Issız Adam
Tumblr media
2008 yılında çıktığını düşünürsem o zaman için gerçekten etki yaratabilecek bir filmmiş. O yaşta bunu sinemada izleyen arkadaşlarımın olduğunu hatırlıyorum. Ben Çağan Irmak’ı Babam ve Oğlum, Prensesin Uykusu ve Dedemin İnsanları’yla hatırlamaya devam. Belki bunların yanına bir de Unutursam Fısılda yanaşabilir.
Çağan Irmak’ın 70-80’ler nostalji takıntısını Çemberimde Gül Oya’dan beri biliyorum zaten. Bence gayet güzel de işliyor. Issız adam 2000’lerin başında çekilmiş, 2023’te izleyince 00’lerin nostaljisini yapabiliyoruz. Bu noktada yaşanılan dönemin içinden olması filme dair hoşuma giden birkaç şeyden biri.
Senaryo ve diyalog olarak… Bana geçmedi, geçemedi ya. Alper’i bi kaşık suda boğmak isterken Ada’nın salaklıklarına da tahammül etmek zorunda kalıyorum. Sonlara doğru Ada’nın gidip de Alper’in annesini ziyaret etmesi, odasında gezinmesi filan… Allah kurtarsın bacım dedirtti. Diğer tutarsız durum ise Ada hayatına devam etmiş. Evlenmiş, çocuğu olmuş. Aklının Alper’de kalıyor oluşu, toksik ilişki toksik her iki taraftan kaynaklanır lafını doğrulatıyor. Mesela Babam ve Oğlum’da Sadık ve Birgül’ün ilişkisinde de yarım kalmışlık vardı. Ama olayın veriliş şekliyle çok daha dokunaklı hale gelebiliyordu. Burada yarım kalmışlıktan çok terapiye gitmeyen iki yetişkin var. İzlerken sinirlenmişim.
Tumblr media
Filme dair en güzel şey kesinlikle playlisti. Plakların 00’lerdeki geri dönüşü, şarkıların durumla birebir uyumu filmden kalan güzel bir miras. Aklımda kalan iki sahnesi var. Biri evet o sarma sahnesi. Sarmanın yanında şeftali suyu içilmesini anlamadım, anlayamayacağım. İkincisi ise beraber yemek hazırladıklarındaki sohbetleri. Filmin en gerçekçi ve romantik anıydı bence.
Bunca yıl bir şey kaybetmemişim izlemeyerek. İzleyerek de playlisti bi tur daha döndürmüş oldum.
Harry potter ve Ateş Kadehi
Tabii ki kaçıncı tekrar izleyişim hatırlamıyorum ama sinemada ilk izleyişim :’) Büyük ekranda, dolu salonda bir şeyler izlemeyeli bi süre olmuştu. Favori Harry Potter filmim değil ama izlerken sinir krizi geçirmiyoruz en azından. (bkz: melez prens) Serinin ciddileşen ilk filmi, yine izledim, yine gerildim. İnsanda sinemadan çıkınca diğer filmleri de izleyesi geliyo ama ben ve her gün film izleyebilmek henüz yan yana gelemedi maalesef.
After Life
Tumblr media
Bu dizi bence bir iki haftada bitebilir. Ama ben sindire sindire izledim. Öncelikle o İngiliz aksanını ve havasını özlemişim. Sonra da Ricky Gervais’in önünde saygıyla eğiliyorum. Tam bir duygusal prnoya çevirebilecekken yasın, kaybın en gerçekçi halini verebilmesi çok ustaca bence. Tam bi hayat devam ediyor dizisi. Hayat o kadar absürt bi şekilde devam etmiyor belki ama işe gidiyoruz, arkadaşlarla takılıyoruz, yeni ilişkilerde kendimizi bir kez daha görüyoruz, çocuklarla konuşuyoruz… Yaşama karşı inancını kaybetmesine rağmen köpeğiyle bakıştığındaki merhameti hayatta kalmasını sağlaması çok ince bi sızı veriyor insana.
Diziyi uzun bir zamana yayarak izlemem biraz kopukluklara da neden oldu bence. Günün birinde ikinci kez izleyeceğim. O zaman daha da dokunacak biliyorum. Dizinin akışında bazı diyaloglar o kadar çarpıcıydı ki. Zihnimden akıp gitmesi tadımı kaçırmıştı. Lisa’nın ölümünden sonra daha acımasız ve umarsız olacağını düşünüyordum. Oysa tam tersi. Kabuğu kalınlaşmışken tüm duygu yüküyle baş başa kalmasını o kısa diyaloglarda o kadar iyi vermiş ki… Hasret ve daha bir sürü şey.
Diziye dair güzel olan diğer bir unsur müzikleriydi. Müziklerinin bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. Son bölümdeki Kath'in gülme terapisindeki yaşadıkları ise karakterlerin derinliğine dair güzel bir işaret veriyor.
Tek eleştirim son sezondaki yan karakterlerin süresiydi. Bazı yerlerde çok sıkılarak izledim. Bence bir şeye de hizmet etmiyordu. Son sahne ise… Herkes mutluluğu buldu ama adamımız kaldı şeklinde bitmiş. Daha güzel bir son sezonla 10/10 bir dizi olabilirmiş. Bu haliyle bile gayet güzel. Hayatta sevdiklerimize ve yaşamın kendisine iz bırakmamız lazım :')
1 note · View note