Tumgik
#kral lear
yorgunherakles · 2 months
Text
sana hiçbir şey yetmeyecek, sen de başkalarına yetmeyeceksin.
seneca - epistulae morales
17 notes · View notes
laurasindirbelki · 1 year
Text
Oysa benim ruhumda savaş var durmadan ölüyor içimdeki insanlar
William Shakespeare
0 notes
fotode · 2 years
Text
FİLM İZLE Kral Lear
FİLM İZLE Kral Lear
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
moonlight08sblog · 17 days
Text
"Duygularımız, bizi iyi ya da kötü yapmaz; sadece bizi yaparlar, o kadar."
"William Shakespeare Kral Lear"
25 notes · View notes
seydarts · 10 months
Text
“zamanımızın lâneti bu: deliler gösteriyor körlere yolu...”
• kral lear | william shakespeare
75 notes · View notes
kalbirakik · 2 years
Text
“sen yüreğim, ne kadar da dayanıklıymışsın. tutabilecek misin bunca seli, tufanı?”
• kral lear | william shakespeare
52 notes · View notes
fener-bekcisi · 6 months
Text
Tumblr media
Göklerin şiddetine şu çırçıplak vücudunla mı karşı koyacaksın? Mezarına gir daha iyi. İnsan acaba, bundan fazla bir şey değil mi? Daha yakından bakayım. Sen ne böceğe ipek borçlusun, ne de kediye misk kokusu, Ya… Üçümüz su katılmış kişileriz, sen tabiatın ta kendisisin. Medeniyet süsleriyle bezenmemiş olan insan tıpkı senin gibi böyle zavallı, çırçıplak ayaklı hayvandan başka bir şey değildir.
* W. Shakespeare - Kral Lear *
5 notes · View notes
i-am-heather · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kral Lear okuyordum da… Aklıma birden vize haftam olduğu geldi.
Htr çalışmalıyım.
Açıkçası bu durum beni çok mutlu etmiyor.
İyi şanslar kendime.
Kitap okuyabildiğim için çok mutluyum <3
Tumblr media
Ah bir de eklemem gereken ufak bir dinleme listem var,
- A comme Amour
- Ballade Pour Adeline
- Serenade
- Winter Sonata
- Love Story
(Canım sıkılıyor, içten içe boğuluyorum bugün. Ya acilen bir kitap yazmalıyım ya da yıkıp geçmeliyim tüm endişelerimi. Tabular üst üste biniyor, özellikle gün ışığında, gözümü çevirdiğimde gökyüzüne. Karanlığın her köşesinde savunmasızca duran arzularıma ışık tutmak için el feneri yeterli artık. Ufacık kalmış ideallerimin arşa çıkmak için inşaa ettiği merdiveni sağlam olsun istiyorum yalnızca. Ya da günün birinde olmak istediğim kişi olayım diye bir adım daha atmalıyım yarınlara. Bilmiyorum varsa eğer bir yarınım, bugünlerin artıkları ardında.)
*İngilizce öğrenmek istiyorum. Kendime engel koymadığım ve potansiyelimin en üstte olduğu bir noktada. Film History için çok endişeliyim. Dilerim Allah yardımcım olur ve başarabilirim 🥲
2 notes · View notes
yorgunherakles · 1 month
Text
bazen düştüğünü sanırsın, oysaki o düşüşle sana yeni bir hayat bahşedilmiştir.
euripides -medeia
10 notes · View notes
doriangray1789 · 2 years
Text
"günaydın soytarı!" dedim. o "hayır efendim" dedi, "soytarı demeyin bana gökten talih ininceye kadar" cebinden bir saat çıkarıp baktı. "saat on" dedi fersiz gözleriyle, "işte böyle izliyoruz zamanın gidişini, bir saat önce dokuzdu ya, bir saat sonra da onbi olacak. böyle bizler saatten saate olgunlaşıp, saatten saate çürüyoruz." dinledim alacalı bulacalı soytarının ahkamını zaman konusunda, horoz gibi öttü ciğerlerim, soytarılar nasıl böyle derin düşünürmüş diye hiç durmadan güldüm, onun saatiyle tam bir saat! hey gidi soylu soytarı! değeri eşsiz soytarı! jacques "nasıl hoşunuza giderse" william shakespeare soytarı da, bilge de, zekalarıyla yaşarlar. nükte, yaratıcılık ve icad etme ustalığı demek olan zeka ile daima birlikte gider." arthur koestler eski soytarılar böyleymiş zekasını kullanan nüktedan insanlarmış kralın altından minder çekmek kolay mı? şimdinin soytarılarında zeka yerine beyin ezmesi mevcut…palyaco mu, sarlatan mi, soytari mi? nasil cevirecegini bilemez insan bazen. halbuki soytari sozcugu diger ikisinden cok daha farkli bir seyin altini ciziyor: soytarilar voltaire’in ‘candid’i ya da dostoyevski’nin ‘budala’si gibi aslinda erdem ve dogrusozlulugun timsalidirler. ortalikta bir suru entrika, kirlilik, cirkinlik kol gezerken onlar bize gormemiz gereken seyi gosterir, duymayi istedigimiz dogrulari soylerler. saray soytarilari genelde deli muamelesi gorur, ama onlar tarot kartlarindaki ‘fool’ gibi aslinda ermisligin vucuda gelmis halidirler. ‘kral lear’de bu durum cok acikca gorulur mesela. oyun icinde soytarinin cok onemli bir rolu vardir. krala, en kucuk kizi cordelia’yi mirasindan ve sevgisinden mahrum ederken ne kadar aptalca bir is yaptigini hatirlatmak ve diger iki kizinin ve sapsal damatlarinin bencilliklerini her firsatta yuzlerine vurmak. (yazarken ne kadar belli oluyor bilmiyorum, ama ben bu soytari milletini cok severim, ozellikle de, ‘kral lear’deki soytariyi) soytari bir tur deli muamelesi gordugu icin krala yaltaklanmasi gerekmez, diledigini agzina geldigi gibi soyler. durusttur, sivri dillidir ve krali en kotu zamanlarinda bile yalniz birakmaz.soytarinin krala yaptigi isin yalnisligini hatirlatmaktan baska bir fonksiyonu daha vardir ki, o da, seyirciye surekli dogru olanin ne oldugunu soylemesidir. soytari, shakespeare’in oyunlarinda, eski yunan tragedyalarinda koronun ustlendigi gorevi gorur, yani her sey cilginca bir felakete dogru akarken, o bize sagduyunun ve akilci davranisin sesini duyurur. kaosa karsi duzenin sesidir soytari. soytari kimi zaman deliligin arkasina siginarak inanilmaz akillica laflar eder ve tasi gedigine koyar. mesela, ben soytarinin kendi kulahini lear’in basina gecirmeye kalkistigi sahneyi pek severim. kral lear, topraklarini iki buyuk kizi arasinda bolusturmeye karar verdiginde, soytari, kendi kulahini kaptigi gibi lear’in basina gecirmeye kalkar ve ona altin tacini bagisladigi sirada ciplak basinda pek az akil kaldigini soyler. shakespeare’in dehasi burada bir kez daha kendini gosterir; soytarinin kisiliginde oyle bir laf eder ki, deliligin sembolu olan kulahi ve gucun sembolu olan altın taci kullanarak, ayni anda hem kralin deli oldugunu, hem kendisinin o saraydaki en akilli insan oldugunu, hem de gucun artik kralin elinde olmadigini anlatmis olur.iktidarini ve topraklarini kizlari arasinda bolusturmeye karar verdigini acikladiktan sonra kizlarindan kotu muamele goren kral oyle bir noktaya gelir ki, artik gucunu tamamen yitirdigini aci bir sekilde anlar, kendinden suphe duyar ve ‘kimim ben?’ diye sorar. iste o noktada, soytarinin verdigi yanit yine cok ilginctir aslinda: ‘lear’s shadow!’, der krala...
Tumblr media
2 notes · View notes
fotode · 2 years
Text
FİLM İZLE Kral Lear
FİLM İZLE Kral Lear
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mafaweb · 5 months
Text
Shakespeare kimdir? William Shakespeare, İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. 16. yüzyılda yaşamış olan Shakespeare, dünya edebiyatının en büyük eserlerini kaleme almıştır. Tam adıyla William Shakespeare, oyun yazarı, şair ve aktördür. Shakespeare'in hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, İngiltere'nin Stratford-Upon-Avon kasabasında doğduğu ve Stratford'da öldüğü bilinmektedir. Yazdığı eserlerle tanınmasının yanı sıra, tiyatro oyunculuğu ve şairliğiyle de döneminin önemli isimlerinden biri olmuştur. Shakespeare, trajedi, komedi ve tarihi oyunlar kaleme almıştır. En ünlü eserleri arasında Romeo ve Juliet, Hamlet, Othello, Macbeth gibi oyunlar bulunmaktadır. Ayrıca, 154 soned ve 4 uzun şiir de Shakespeare'in eserleri arasındadır. William Shakespeare, İngiliz edebiyatı ve dünya edebiyatı üzerinde büyük etkiler bırakmıştır. Oyunları hala günümüzde sahnelerde ve okullarda okunmaktadır, eserleri birçoğu filme alınmıştır. Onun eserlerinin önemi ve etkileri, günümüzde de hala devam etmektedir. Shakespeare'in eserleri nelerdir?William Shakespeare'in eserleri, dünya edebiyatının en önemli eserleri arasında yer almaktadır. Shakespeare'in oyunları, trajedileri, komedileri ve soneleri üzerine kuruludur. Onun en ünlü eserleri arasında Hamlet, Macbeth, Othello, Romeo ve Juliet ve Yaylım atı bulunmaktadır.Bunların yanı sıra, Shakespeare'in diğer önemli eserleri arasında Kış Masalı, Fırtına, Othello'nun Hikayesi, Kral Lear ve Venedik Taciri yer almaktadır. Bu eserler, Shakespeare'in ustalığı ve derinliği hakkında bize bilgi verir. Onun eserleri, o dönemdeki toplumsal ve kültürel meseleleri ele alırken, insanın doğasını da çok derinlemesine irdelemiştir.Shakespeare'in eserleri, insanlık tarihindeki en büyük edebi eserler arasında kabul edilir. Bu eserler, günümüzde olduğu gibi o dönemde de büyük bir etki yaratmış ve hala dünya genelinde tiyatro sahnelerinde, okullarda ve edebiyat derslerinde okutulmaktadır. Bu eserler, toplumun çeşitli kesimlerinden insanların yaşadığı duygu ve düşünceleri yansıtmasıyla da önemli bir yere sahiptir.Shakespeare'in eserleri, yalnızca edebiyat dünyasında değil, tüm sanat dünyasında büyük bir etki yaratmıştır. Onun eserleri tiyatro, sinema, opera ve hatta bale sahnesinde defalarca uyarlanmıştır. Bu da Shakespeare'in eserlerinin ne denli evrensel bir etkiye sahip olduğunu gösterir.Shakespeare neden önemlidir?Shakespeare, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, insanoğlunun derinliklerine inen, evrenselliği olan, zamandan bağımsız eserlerdir. Shakespeare'in sahip olduğu derin anlam ve akıcılık, onu önemli kılan en büyük etkendir.Kuşkusuz, Shakespeare'in eserleri, sadece edebiyat dünyası için değil, aynı zamanda toplumun genel yapısı, insan psikolojisi ve tarih hakkında da büyük bir öneme sahiptir. O, insan doğasını en iyi anlayan yazarlardan biri olarak kabul edilir.Shakespeare'in eserlerinde ele aldığı konular, o dönemden günümüze kadar insanlığın değişmeyen sıkıntıları ve içsel çatışmalarıdır. Bu yüzden eserleri hala bugün bile çok büyük bir ilgiyle okunmakta ve tiyatro sahnelerinde sergilenmektedir.Eserdeki karakterler, insanların iç dünyasını yansıttığı ve onları anlama fırsatı verdiği için Shakespeare, insanlık için daima önemli olacaktır.Shakespeare'in dil ve üslubu nasıldır?Shakespeare'in dil ve üslubu, İngiliz edebiyatının en önemli özelliklerinden biridir. O, İngilizce dilinin kullanımında öncü bir isim olarak kabul edilir. O dönemde kullanılan dilin sıradanlığından ve düz yapısından sıyrılarak kendi üslubunu yaratmıştır.Bu üslup, yalın ve etkili bir dilin kullanımını içerir. Karakterlerin konuşmalarında, etkileyici bir üslup kullanarak duygularını ve düşüncelerini yansıtır. Shakespeare'in kullandığı dil, o dönemdeki toplumsal normlardan ve sınırlamalardan sıyrılarak özgün bir biçimde kullanılır.Onun eserlerindeki diyaloglar, günlük konuşma dilinden oldukça farklıdır. Zengin bir kelime dağarcığı ve karmaşık cümle yapılarıyla okuyucuya ve izleyiciye benzersiz bir deneyim sunar.
Shakespeare'in dil ve üslubu, onun eserlerini çağrıştıran ve unutulmaz kılan önemli bir özelliktir. Bu yüzden Shakespeare'in eserleri, dil ve üslup bakım��ndan edebiyat dünyasında eşsiz bir yere sahiptir.Shakespeare'in tiyatroya etkisi nedir?Shakespeare, tiyatro dünyasına yaptığı katkılarla adından sıkça söz ettiren ünlü bir yazardır. Oyun yazarlığındaki dehası ve eserlerinin tiyatro sanatına olan etkisi, onu tarihin en önemli tiyatro yazarlarından biri haline getirmiştir.Shakespeare'in tiyatroya etkisi, batı tiyatrosunun gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur. Onun oyunlarındaki derin karakter analizleri, duygusal derinlikleri ve zamanın sosyal sorunlarına dair eleştirileri, tiyatro sanatının da gelişimine öncülük etmiştir.Shakespeare'in eserleri, tiyatro sanatının sahneleme teknikleri üzerinde de büyük etki bırakmıştır. Zamanın tiyatro sahnelerinde kullanılan dekor, ışık, kostüm gibi unsurların kullanımında öncü olmuş ve tiyatro sanatının teknik yönünün gelişmesine katkı sağlamıştır.Ünlü yazarın trajedileri, komedileri ve tarihi oyunları, tiyatro sanatının farklı türlerinde başyapıtlar olarak kabul edilir ve tiyatro tarihinde önemli bir yere sahiptir. Tüm bu nedenlerle Shakespeare'in tiyatroya etkisi, hem dönemiyle hem de günümüzdeki tiyatro sanatıyla yakından ilgilenenler tarafından büyük bir hayranlıkla incelenmektedir.Shakespeare'in eserlerinin günümüzdeki etkileri nelerdir?William Shakespeare, 16. yüzyılda yaşamış ve eserleriyle dünya edebiyatına yön vermiştir. Ancak Shakespeare’in eserleri günümüzde de hala oldukça etkilidir. Özellikle tiyatro, edebiyat, sinema ve dizi alanlarında hala Shakespeare’in eserlerinden esintiler görmekteyiz.Shakespeare’in oyunları, günümüzde hala tiyatro sahnelerinde gösterilmekte ve insanların ilgisini çekmektedir. Özellikle Hamlet, Macbeth, Othello gibi oyunlar hala dünya çapında sahnelenmektedir.Bununla birlikte, Shakespeare’in eserleri edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Edebiyatçılar hala onun eserlerini inceleyerek yeni eserler ortaya çıkarmakta ve esinlenmektedir.Ayrıca, Shakespeare’in eserleri film ve dizi sektöründe de oldukça etkilidir. Birçok film ve dizi, Shakespeare’in oyunlarından esinlenerek yapılmakta ve bu sayede günümüz izleyicisine ulaşmaktadır.
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 months
Text
İleride bir gün üzerine yazmak istediğim konulardan bazıları
1. Shakespeare'in kadınları
2. Bir Shakespeare eserinde kötü karakter olmak
3. Shakespeare'in esinlendiği yazarlar ve tarihi karakterler
4. Shakespeare'in 4 büyük tragedyasından alınacak dersler nelerdir? Hamlet, Othello, Kral Lear, Macbeth
Umarım yazmaya fırsat bulur ve sizlerle paylaşabilirim. Bu arada üzerine düşünmem için bana kılavuz olacak makale ve kitap öneriniz olursa lütfen yorum olarak yazın. Şimdiden teşekkür ederim 🙋🏻‍♂️ Sağlıcakla kalın 🙏
İçaforiz
0 notes
bencesence · 6 months
Text
Tumblr media
"Bir eseri sanat yapan muhatabında oluşturduğu bütünlük duygusudur."
1985 yılı yapımı Ran filmi, dünya sinemalarının ve Japonya sinemasının iyi yönetmenlerinden biri olan Akira Kurosawa'nın bir başyapıtı. Yönetmenin bir dahi olduğu nerden anlaşılır? "Bir filmde çok kompleks meseleler, filmi girdaba çevirmeden anlatılabiliyorsa orada dehanın izleri var." demektir. Bu filmde pek rastlanmayan bir şey olmuş iki dahi bir araya gelmiştir. Biri Kurosawa diğeri ise  William Shakespeare. Kurosawa 370 yıl önce ölmüş olan Shakespeare'nin eserini filme uyarlamış.
Senaryosu Kurosawa'ya ait olan bu eser Shakespeare'nin Kral Lear eserinden uyarlanmış. Kurosawa bu eseri, kendi kültürüne uyarlayarak senaryolaştırır. Krallık üç kız arasında değil de üç oğul arasında taksim edilir.
Lord Hidetora Ichimonji yaşlandığı için krallıklarını oğullarına taksim edip dinlenmek isteğini çocuklarına beyan eder. Ortanca oğul babasının aldığı bu kararı yerinde bulmaz. İtiraz eder ve babasının hışmıyla karşılaşır ve sürgüne yollanır. Büyük oğluna 1. Kaleyi küçük oğluna ise 2. Kaleyi veren Lord Hidetora, Kral Lear gibi bir oradan bir oraya gezmeye başlar. 
Büyük oğul Taro’nun eşi Lady Kaede’nin Inchimonji Hanedanlığı’ndan intikam almak istemektedir. Lord Hidetora’nın en büyük ve en küçük oğullarını avcuna alarak Hidetora’yı köşeye sıkıştırır. Lady, cazibesini kullanarak bu oğulları elde eder.
Ran Japoncada "kaos" demektir. Filmde bir kaos havası vardır ama bu Kurosawa'nın kontrolu altında bir kaostur. Filmde kin, öfke ve nefretle beslenen insanların neler yapabileceği gösterilir. Filmde uzun sekanslar, doğa ile iç içe sahneler izlenir.
Filmde yapılan iyiliğe nankörlük, gücün iktidarın insanı bozması, yapılan kötülüklerin intikam arayışı gibi olumsuz yanların anlatılması yanı sıra vefanın, iyiliğin her zaman var olduğu vurgulanmaktadır. Filmde ayrıca hırsın niyet iyi olsa bile insanı ne hale getirdiği gösteriliyor.
Film 160 dakika.
1 note · View note
dipnotabc · 8 months
Text
Fİ FA FO FUM *İngilizce'de yeri olan bir canavar ifadesi. Jack ve Dev Fasulye Sırığı masalında, çocukları yiyen dev böyle der:"Fi fa fo fum/Kan kokusu alıyorum (İngiliz kanı kokuyor, duyuyorum) /İster ölü olsun ister diri /Ekmek olacak kemikleri." İlk iki dize, başka halk masalarında ve Shakespeare'in Kral Lear oyununda da geçer. Eski Gal dili kökeni "Fee-fi-fo-fum" sözleri, "Dikkat yemek, yiyce'z demek, açlık bitecek" diye tercüme edilebilir. _çn
_Bazen Derin Bir His - Ken Kesey Çeviri: Zeynep Alpar
0 notes
balselinbal · 9 months
Text
"Sevgisini bağıra çağıra anlatmıyor diye sevgisiz diyemezsiniz kimseye.” (Kral Lear)
0 notes