Tumgik
rdvnfrtn-blog · 10 years
Text
Paulo Coelho'dan toplumun normalleri üzerine
"'Listede, yalnızca toplum normal olarak adlandırdığı için günlük hayatımızda karşılaştığımız absürt durumları kaleme aldım.' Toplum bunları normal karşılıyor:" diyerek tespitlerini sıralıyor Coelho.
Tumblr media
.
Tamamına katılmak belki yanlış olsa dahi kültür, inanç, tarih vs gibi farklılıklara rağmen yüksek oranda doğru bulacağınıza inandığım bu tespitler, bana sürekli söylenen fakat bir türlü inanmak istemediğim globelleşmenin toplumlara ne kadar nüfuz ettiğininnde bir göstergesi oldu benim nezdimde.
Küçük bir not: listeyi okurken tasdik ettiklerinizi arka planda sayın ;)
1. Size gerçek kimliğinizi ve hayallerinizi unutturan ve yalnızca üretim ve tüketim sağlayan her şey.
2. Savaş için kurallar koymak (Cenevre Sözleşmeleri)
3. Yıllarınızı üniversitede geçirmek ve buna rağmen iş bulamamak.
4. Sabah dokuzdan akşam beşe kadar size hiç zevk vermeyen bir işte 30 yıl sonra emekli olmak için çalışmak.
5. Emekli olduktan sonra yaşamak için enerjinizin kalmadığını fark etmek ve birkaç yıl sonra sıkıntıdan ölmek.
6. Botox yaptırmak.
7. Mutluluğu aramak yerine parasal başarı için uğraşmak.
8. Mutluluğu arayanlarla ‘Hırsı olmayan insanlar’ diyerek dalga geçmek.
9. Hayatta olmanızın gerçek sebebini aramak yerine araba, ev ve kıyafet gibi nesneleri karşılaştırarak hayatı tanımlamaya çalışmak.
10. Yabancılarla konuşmamak ve komşular hakkında kötü sözler sarf etmek.
11. Ebeveynlerin her zaman haklı olduğunu düşünmek.
12. Evlenmek, çocuk yapmak ve sevgi bitse bile çocuklar için olduğunu söyleyerek boşanmamak.
13. Farklı olmaya çalışan herkesi eleştirmek.
14. Başucunuzda histerik bir alarm sesiyle uyanmak.
15. Basılmış her şeye tamamıyla inanmak.
16. Boynunuzun çevresine hiçbir sebebi yokken ‘kravat’ adında renkli bir kumaş parçası takmak.
17. Karşınızdaki insan ne istediğinizi bilse de asla doğrudan sorular sormamak.
18. Asıl yapmak istediğiniz ağlamak olduğu halde gülümsemek ve hislerini dışa vuranları yadırgamak.
19. Sanatın bir servet değerinde veya bir hiç olduğuna inanmak.
20. Kolay kazanılan şeylerden ‘gerekli fedakârlıklar’ yapılmadığı ve bunun sonucu olarak kalite düştüğü için nefret etmek.
21. Rahatsız ve komik görünüşlü olsa da modaya uymak.
22. Ünlülerin tonlarca parası olduğuna inanmak.
23. İç güzelliği önemsemeden dış görünüşe yatırım yapmak.
24. Normal bir insan olsanız da, tüm yolları kullanarak başkalarından çok daha üstün olduğunuzu göstermeye çabalamak.
Bloğumun (blok deniliyorsa hala) ikinci yıl dönümü anısına
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Kediler bile sıra bekliyor :p #bank #cat #wait #alsancak #izmir @akbank :))
1 note · View note
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Ben sana #MühendisDiploması alamazsın demedim, #Mühendis olamazsın dedim! #muhendislikYÖKoluyor #DikDurMuhendislik
2 notes · View notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Text
Kuzey Kutbu'nu ve doğal yaşantısını korumak için sadece bir kaç saniye ayırmak zor olmamalı
http://www.1milyonkahraman.org/tr?referer=231141 @Greenpeace_Med #1MilyonKahraman
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
53 notes · View notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Herkes çay demleyemezNitekim bir çok kişide çay içemez! (Sakarya'da)
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Text
Sabah Yürüyüşü
Bu sabah uzun zamandır aksattığım sabah yürüyüşümü yaptım. Sabahın dinginliği, caddelerin boşluğu, bir kısım esnafın sabah telaşesi... Bırak bu nostaljileri sabah ayazında ısıl dengeye gelen kulaklığı kulağıma yerleştirirken hissedilen soğuğu bile özlemişim :)
Bu anlatıla anlatıla bitmez güzellikleri sabah sakin kafayla kendini dışarı atabilen herkes bilir zaten :) Sabah yürüyüşünün yararlarını anlatacak değilim lakin girizgahı bu kadar uzun tutuyorum ki benim gibi tembellik edip aksatanları bir nebze heveslendiririm belki.
Velhasıl kelam, yürüyüş güzergahımda bulunan ve birazdan yanın geçeceğim henüz şantiyeleşmemiş bir kamu inşaat alanında sabahın erken saatlerinde dolanan biri dikkatimi cezbetti. Tempomu düşürdüm ve kendime göre çaktırmadan en fazla ellili yaşlardaki amcayı seyre durdum. Yerlerde bir şeyler araştırıyor yada topluyordu. Lakin kıyafet seçimine bakılırsa maddi durumu gayet iyi birine benzemekteydi. Biraz daha yaklaştığım anlarda 2005 model bir passat'ın bagajının açık olduğunu ve aracın muhtemelen bizim amcaya ait olduğunu fark ettiğimde ise kafamda onlarca senaryo dönmekteydi. Bu saatte inşaat enkazında bir şeyler arayan hurdacı vs gibi düşkün insanlar olmalıydı benim lugatıma göre. Ama düşkün bir insanın bırak böyle bir araca sahip olmasını yakıtıyla dahi başa çıkamazdı. Veee "Tamam" dedim, "Tabi ya"... bu amca işine sadık bir inşaat mühendisi. Şuanda da zemin etüt çalışması yapıyor olmalı. Yanında hiç alet elavat yok ama...  Ve "Uzaktan meslektaş sayılırız amca.." diyerek muhabbete girer miyim?
İyice yaklaşmıştım ki yürüyüş hızım da iyiden iyiye azalmıştı. Yeni adımımı, bir öncekinin yarısı kadar yol alacak mesafeye ve bir öncekinden t/10 süre gecikmeli atarak zaman kazanıyordum. Kafamdan bunun gibi ve şuan açıklamaya utandığım yada erindiğim onlarca hesabı yaparken bugün YGS sınavının olduğunu anımsar gibi oldum biran...
Tüm zaman kazanma çabalarım işe yaramamış ve amcanın hizasına gelmiştim. Tek çarem aramızdaki istimlak duvarının üzerinde bacak esnetme hareketlerini yapmamdı. Bu kadar yakın mesafeden 2dk içerisinde amcanın tüm olayını hem gözlemleyerek hem de konuşarak çözümleye bildim. Derin bir nefes aldım ve son bir kaç dakikadır beynimin harcadığı her glikoz molekülüne ayrı ayrı acıdım.
Olay; bizim amcanın TRİPleksinin arka bahçesinin çimlerin üzerinde yürüyüş yolu olmaması ve belediyenin yolları döşediği malum taşların burada, molozların arasında bedava olmasıymış.
Arkamı döndüğüm gibi dönüş güzergahıma doğru yola koyuldum. 30 saniye geçmedi ki yolun diğer tarafında karşı yönden; sadece bu geceyi değil, uzun süreyi sokakta geçirdiği belli henüz 30larında bir abi, kucağında en fazla 3-4 yaşındaki çocuğunu sabah ayazında biraz ısınmak için belki güneşli kısmında ağır ağır yol alıyordu uzayan cadde boyunca.
Normal bir insan olarak içim burkuldu tabi.. Bir süre iki manzarayı mukayese ettim. Ve herkesin yaptığı gibi hayatıma devam ettim...
1 note · View note
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Son zamanlarda çok konuşulan; giderek yalnızlaşan, bencilleşen, insanlık nesli ve genellikle yalnızlığın kötü yanlarıyla bu yalnızlaşan güruhu eleştiren analizciler, sosyologlar...
Oluşan bu sosyal yapıya olumlu taraflarıyla bakabilen Amerikan sosyolog-yazar Eric Klinenberg yeni çıkardığı kitabında yalnız yaşamanın yararlarını işlemiş.
***
Kitabın içeriğinden bir kaç örnek vermek gerekirse:
-Güveni arttırır.
-Özgün fikre sebebiyet verir.
-Yalnızlık, kişiyi sorumluluk sahibi yapar
-Yalnız yaşayan insan yeniliklere açık olur.
-Kendinize İstediğiniz kadar zaman ayırabilirsiniz
-Yalnızların doğru kişiyi bulma şansı fazla ( şahsen ispatını merak etmekteyim :)
***
Gayet uygun fiyatla piyasa sunulan bu kitaba etiket ücretinden daha fazla kargo ücreti ödemek istemediğim için henüz okuyamadım.
Kitaba sahip olan, satın almak isteyen vs. varsa burada kargo ücretini karşılayamayan, öğrenmeye doymayan! bir üniversite öğrencisi yardımlarınızı beklemekte :) 
Not: iletişim için lütfen: [email protected]
Amazon.com satış sayfası için bakınız: http://www.amazon.com/dp/B00B9ZBY1Y/ref=rdr_ext_tmb
3 notes · View notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
İlk aşçılık deneyimimdi sanırım... (Türk mutfağında Çin ateşinin yeri ve önemi)
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
Ahmet Hoca'nın kupası :)) (Karşıyaka Çarşı'da)
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Text
BursKrediAsgariÜcret
Üniversite öğrencilerine devlet tarafından sağlanan burs/kredi 2013 yılı için %7.7 arttırılırken, asgari ücretin %6.7 arttırılması eğitime sağlanan ayrıcalıkları bir kez daha gün yüzüne serdi.
Canımı çok yakan bir mesele ama final döneminde ders çalışan bir öğrenci olarak şimdilik sadece not düşüyorum. Bir gün buradan nefretimi okuyacaksınız.
Biraz anarşist oldu ama idare edin artık :)
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Note
Sen kimsiniz?
Kendimi gayet iyi tarif ettiğim bir ortam olduğunu zannederdim hep. yanılmışım. Takibe devam et tanırsın.
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
teknoloji manyağı fil :)
Tumblr media
6K notes · View notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Text
FaceboOok hizmetlerine hız kesmeden devam ediyor
Facebook‘un insan hayatındaki önemini vurgulamak amacıyla geçtiğimiz aylarda başlattığı Stories sayfasına, yılbaşı öncesi kullanıcıların birbirine yeni yıl dilekleri gönderebileceği bir otomatik mesaj aracı ekledi. “Midnight Delivery” sekmesi altında sunulan uygulama ile Facebook kullanıcıları yakınlarına yılbaşı akşamı iletilmek üzere iyi dileklerini gönderebilecek.
Facebook hesabınızla giriş yapabildiğiniz uygulama oldukça basit. 2012 yılının son dakikalarında gelecek sene için iyi dileklerinizi iletmek istediğiniz arkadaşlarınızı seçebildiğiniz bir bölümün bulunduğu uygulama ekranında sosyal ağın önerdiği arkadaş listesini de görebiliyorsunuz.
En altta mesajınızı yazabileceğiniz bir bölüm yer alırken, isterseniz fotoğraf ekleyerek arkadaşlarınızın yeni yılını kutlayabiliyorsunuz. Kutlama mesajınız ise 31 Aralık gecesi arkadaşlarınızın Facebook’taki mesaj kutularına iletilecek şekilde sisteme kaydediliyor.
Facebook Stories sayfalarına dönersek, hatırlanacağı üzere sosyal ağ kullanıcılarının kendi hikayelerini paylaşmalarına izin veren bu proje ile 2012′nin en önemli anları geçtiğimiz günlerde 2012 Year in Review başlığı altında bir araya getirilmişti. 2012′de sosyal ağda öne çıkan konu ve başlıkların sunulduğu bu sayfa, aynı zamanda Facebook kullanıcılarının kendi almanaklarını yapabilmesine imkan tanıyor.
İnsanların Facebook sayesinde başardığı şeylerin hikayelerini paylaşmaya çağıran Facebook Stories de her ay farklı bir konu hakkında dokunaklı ve şaşırtıcı olay kullanıcılarla buluşturuluyor.
Bu yazı sosyalmedya.co sitesinden alınmıştır.
0 notes
rdvnfrtn-blog · 11 years
Link
Tabletler ve akıllı telefonlar büyük bir hızla hayatımıza girdiler ve ailemizin bir parçası haline geldiler. Amerika’daki akıllı cihaz kullanım hızının %50’lere dayandığını zaten biliyorduk ama tabletler de pek yavaş ilerliyor sayılmazlar. İki yıllık süre içerisinde her 2 Amerikalıdan 1 tanesinin...
1 note · View note
rdvnfrtn-blog · 11 years
Text
5 Aralık Mühendisler Günü
you can be a doctor and save lives…
you can be a lawyer and defend lives…
you can be a soldier and protect lives…
but why to play with others’ lives??? so we simply became engineers to screw up our own lives ;) happy engineers’ day
1 note · View note
rdvnfrtn-blog · 11 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Yeri geldiğinde komik, yeri geldiğinde hüzünlü, yeri geldiğinde aksiyonlu bir kara mizah.*
Başrolde 3 kez Emmy kazanan Bryan Cranston ve (henüz) 2 kez Emmy'ye layık görülen Aaron Paul oynamakta olduğu amc yapımı İMDB'de 9.4 puan ile gelmiş geçmiş en iyi TV dizilerinden birisi konumunda.
50 yaşında, lisede kimya öğretmeni olan Walter White (Bryan Cranston), maddi açıdan ailesinin gereksinimlerini karşılayabilmek için araba yıkamacısında ek iş yapmaktadır ancak bir süre sonra ileri derecede akciğer kanseri olduğunu ve çok kısa bir ömrünün kaldığını öğrenir. Dizide Walter White ailesine para bırakabilmek için, uyuşturucu yaptığını bir rastlantı sonucu öğrendiği eski öğrencisi Jesse Pinkman (Aaron Paul) ile birlikte metamfetamin işine girer. Kimya konusunda çok başarılı işlere imza atmış öğretmen ile uyuşturucu piyasasını iyi bilen eski öğrencisi, yüksek kalitede ve saflıkta metamfetamin üreterek uyuşturucu ticaretine başlarlar. "Şimdiye dek, namusum ve şerefim ile dürüst bir insan olarak yaşadım, ancak kanserden başka bir sonuç elde edemedim." diye düşünen Walter White'ın bundan sonraki geleceği, yaşanan olay örgüsüyle birlikte sadece kendisini ve ailesini değil, beraberinde tanıdığı/tanımadığı herkesin geleceğini değiştirecektir.
*RF
1 note · View note