Tumgik
#Düşünemiyorum bile artık
sadecesusvedinlebeni · 4 months
Text
Bana acı diye söylemiyorum ben canım yanıyor dediğim cümlelerimi, alışmışım herşeyimi sana anlatmaya,
şimdilerde de düştüm yokluğunun boşluğuna..
Yazıyorum acı bana diye değil, alışkanlığım olmuşsun sen benim,
seviyorum çünkü mühürlemişim kalbimi seninle.
Ruhum yoruldu,bedenim zar zor duruyor ayakta, üzülüyorum deme bana, benim kadar üzülemezsin...
.
5 notes · View notes
uzaklarasavrulalim · 1 year
Text
Ceylin ağlarken benim de gözlerim doldu
2 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 4 months
Text
İyi geceler
Seni Seviyorum Her sabah kalktığımda, Yaşamak için tek neden sen varsın. Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var. Seni Seviyorum siyah beyaz dünyada bir tek sen varsın. Bir ressamın firçasından çıkmış gibi. Ama alalade bir renk değil, Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk. Seni Seviyorum Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin. Hafiften esiyorsun iliklerime işleyerek. Sonrada kaybolup gidiyorsun, Daha ne olduğunu anlayamadan. Seni Seviyorum Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum. Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa, Ölümün soğuk nefesini öpmeyi, Bir daha seni görememektense, Hayata arkamı dönmeyi tercih ederim. Seni Seviyorum Ne zaman bir aşk şiiri duysam, Mısralardan sen akıyorsun. Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma, Gitar telleri arasından süzülen notalar, Seni getiriyor bana. Seni Seviyorum Seni Seviyorum Gözlerinin içindeki binlerce yıldız, Gecenin karanlığını delip geçiyor. Sana bakarken kendimi, Yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum. Seni Seviyorum Benliğim sana ait. Sen onu buruşturup çöpede atabilirsin, Kalbine yakın bir yerede koyabilirsin. Tanrim..! O kalbine yakın sıcak yerde olmak istiyorum. Seni Seviyorum Saçların ellerimin arasından kayıp giderken, Dünyadaki cenneti bulmuş gibiyim. Bir an elimde tutuyorum o cenneti, Bir an sonra belkide, Tamamen elimden kayıp gitmiş olacak. Seni Seviyorum. Ben hiç bir erkek için şiir yazmamıştım. Bu hep tuhaf gelmişti bana. Ama şimdi; Senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor. Seni Seviyorum Tanrı çiçekleri yaratırken, Senide onlarla beraber yaratmış. Papatyadan güzel, Zambaktan asıl, Manolyadan Tatlı, Gülden daha güzel kokulu. Seni Seviyorum Güzelliğine melekler imreniyorlar. Dünyada ise ölümlüler arasında, Benim gibi bir iki şanslı, Onu farkedebiliyorlar. Seni Seviyorum Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam, Bu her halde bir ceza gibi gelir, Daha çok seninle olamadığım için. Senin tarafından sevilme fikri bile, Bir insanı hayatı boyunca mutlu edebilecek kadar güzel ve asil. Seni Seviyorum Seni anlatmak için mısralar yetmiyor, Düşünüyorum bir gece yarısı bunu yazarken, Seni Seviyorum Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi. İnsana her şeyi unutturuyor. Sadece seni seyredip tadına varma hıssı uyandırıyor. Seni Seviyorum Bu kadar nedenden sonra bile, Seni ne kadar sevdiğimi anlatamadım!
Tumblr media
108 notes · View notes
kayipizge · 11 months
Text
seninle doğmuştum şimdi beni sen öldürüyorsun. bana uzanan namlunun ucunu öpmüştüm. hay aksi şeytan, ıskaladı yine. bak ben çırılçıplak geçtim karşına çek vur diye. tenime değen buz gibi silahın hissi gibi öpmüştün beni. soğuk, bezgin ve nefret dolu. gözlerimdeki merhameti tekrar görmek için yalvaracaksın. ben artık ne eskisi gibi ne eskisi kadar. bildiğim tek doğru senden uzağa giden taşlı yollar. zihnimin içindeki kendime yetişemiyorum anl��yorsun değil mi? sırasıyla düşünemiyorum. zaten bu satırları yazarken de zil zurna sarhoşum. kadehin dibindeki kendime gülümsedim. üç iki bir gülümsedim çektim. durduramıyorum zihnimi anla işte. aklıma üç sene önce gördüğüm ters dönmüş kaplumbağa bile geldi ama seni en son ne zaman sevdiğim bir türlü gelmiyor hatırıma. galiba ben seni en son dün sevmiştim ya da dünden bir önceki gün. yok işte hatırlamıyorum. aynanın karşısındaki bana bakıyorum. ne kadar da beyaz saçlarım. yaşlanıyorum, yaşlanıyoruz insanlar. son kez gülümseyin kameraya, çekiyorum ve ayrılıyorum aranızdan.
51 notes · View notes
girifit · 11 months
Text
içimdeki savaşın enkazında kaldım. sana oradan sesleniyorum. sigara kokan nefesim ile sesleniyorum. kısık çıkan sesim ile sesleniyorum. ben, sana yalan söyledim. ben hiç yüzleşmedim ve başaramadım. güçsüzdüm. başardığımı sandım bir çok kez. ama yanıldım, hep yanıldım. düştüğümde kalkamadım. hep sendeledim. çok ağladım. yeni aldığım paketi bitirdim. titreyen bedenimle bir park köşesinde. içimde kalan ne varsa bağırdım. ettiğim küfürleri duyanları umursamadım. içtiğim sigaraların hesabını yapmayı da bıraktım. mutlulukla yaptığım makyajımı akıttım göz yaşlarım ile. akan rimelimi umursamadım. çakmağı yakmaya çalıştım belki de saatlerce. bana acıyan bakışları üzerimde hissettim. ayağa kalkıp da kendimi düzeltmek adına hiçbir şey yapmadım. yıkımı yaşadım iliklerime kadar. ellerimi kanayana dek sıktım. herkese kapattım kulaklarımı. iki nefes çektiğim sigarayla ileriye baktım. oyunlar oynayan çocukların sesi ilk defa mutlu etmedi beni. ilk defa gülümsemedim. bana bir şeyler olduğunu biliyorum. eskisi gibi değilim. ne düzgünce yazabiliyorum ne düzgünce yaşayabiliyorum. kimseyi istemiyorum artık yanımda. ne mesajlara ne de aramalara cevap vermek geliyor içimden. boşluğa bağırıyorum. boşlukta boğuluyorum. anneme sarılamıyorum. babamı sevemiyorum. abimi anlayamıyorum. acı içinde kıvranıyor bedenim. ağzımda biriken kanı kusuyorum zemine. kalacak olan izi düşünmüyorum. eve geç gelince çıkan kavgalara sağır oluyorum. artık sokaklarda da boğuluyorum. söylesene bana, ben nerede nefes alabileceğim? ben bilmiyorum bu sorunun cevabını. ve daha bir çok sorunun cevabını. titreyen ellerim ile yazdığım bu satırlar bana uzak geliyor. sağlıklı düşünemiyorum. zihnimde savaşan şeytanlarım var. sesimi ben kendime duyuramıyorum. açtığım şarkıların sözlerini algılayamıyorum. bana bir şeyler oldu ve oluyor. en acısı ne biliyor musun, ben engel olamıyorum. ağzımı açıp tek bir şey bile söyleyemiyorum. acizim. güçsüzüm. dilimin dönmediği acılar var ama içimde hepsi haykırır suratıma. dışarıya bir harf dâhi dökülmez ama ben günah keçisi gibi yanarım yıllarca. kimse görmez. kimse bilmez. satırlara sığınırım ama onlarda son zamanlarda düşman oldu bana. onlar da son zamanlarda kan kusmama sebep oluyor. sigaram yanıyor bir köşede. ben biraz daha eksiliyorum. her nefes çekişimde ciğerlerime, biraz da öldüğümü hissediyorum. bu kendimi zehirlemem dışında olan bir mesele. biraz daha ölmek, her gün biraz daha eksilmek. nefes alamamak mesela. ciğerlerin dolsa dahi nefes alamamak. bir savaş var ama öyle böyle değil. kan değil acı sızıyor bedenlerden. bıçaklar, silahlar değil sözler vuruyor. sessizliğim yok artık. beynimde hep bir otoban gürültüsü. hep bir haykırış. nereye vardı bu yol, ben neredeyim? hangi uçurum kenarı burası, ezbere değilim bu yolları. kayboldum.
48 notes · View notes
Text
Hangi duyguları hissediyorum artık bilmiyorum.
Ağlamak istiyorum, haykırmak ama kim beni anlar ki? Kendi bilmediğim bir derdi kim çözebilir ki?
Yazmak bile gelmiyor içimden, çok severdim ben yazmayı..
Şiir yazamıyorum artık, düşünemiyorum ki..
Galiba bir şey var bende, üzülemiyorum, gülemiyorum bir derdim var ama çözemiyorum ne oluyor bana?
Yavaş yavaş akıl sağlığımı yitirdiğimi düşünmeye başladım, sanırım daha fazla çocuklaşmanın zamanı geldi.
11 notes · View notes
algosvaliente · 3 days
Text
Ben senden başka hiç kimseyi düşünemiyorum. Düşünemeyeceğimi de sanıyorum. "Artık birbirimizi hiç görmeyeceğimize göre, yalnız yaşayacak değilsin ya" dedikten sonra, "Ama ben yalnız yaşamanı, sadece bana ait olmanı istiyorum" diye ilave ediyorsun. Ben de yalnız sana ait olmayı istiyorum. Bundan zerre kadar şüphe etme. Senden başkasıyla en küçük bir münasebetim olabileceğini aklına bile getirme. Fakat aynı şeyi ben de istiyorum. Yani ben de senin yalnız bana ait olmanı istiyorum. Gelgelelim bunun imkânsız olduğunu da biliyorum. Hakikaten, ne olacak bizim halimiz Nahit? Artık birbirimizi hiç görmeyecek miyiz? Bu kadar hazin talih olur mu? "Ankara'ya gelemez misin?" diyorsun. Çok güç.
Yalnız Seni Arıyorum/Orhan Veli
12 notes · View notes
banacandiyin · 3 months
Text
Öbür günden devam ediyorum ama aslında devam değil de aynı şeyler tekrarlanıyor, başka bi şey olmuyor. Bozuk plak gibi hissediyorum. Günler geçtikçe yazdıklarım tükeniyor çünkü iyice boş hissediyorum. Zaten yaptıklarımı anlatmaya kalksam yazacak hiç bir şeyim olmaz. Ama artık bir şeyler düşünemiyorum bile. Daha doğrusu düşündüğüm hiç bir şeyi aklımda tutamıyorum. Sanki her düşündüğüm şey selin içinde hızlıca süzülüyor ve ben elimi o sele attığım da bir şey yakalayamıyorum. Evet tam olarak hissettiğim şey buna çok yakın. Gece 4 gibi uykusuzluktan canım çok sıkıldı ve çatıya çıktım. Yağmurun altında durdum dakikalarca. Islandım, büyüdüm. Islandım, küçüldüm. Islandım durdum. Yine de biraz iyi geldi. Soğuk bazen içimi ısıtıyor.
-ruhsuz adamın günlüğü
17 notes · View notes
sadecesusvedinlebeni · 5 months
Text
Ağlayamam, çünkü ağlayamıyorum bile artık. Üzülemiyorum, düşünemiyorum, uyuyamıyorum çünkü olmuyor yapamıyorum, hep eksik hissediyorum anlayamazsın ki.
9 notes · View notes
iyiyimlaben · 4 months
Note
Bir ilişkim var sevgilimi seviyorum aynı iş yerindeyiz ama kendisi her şeye çabuk sinirlenen bir insan. Arada tartışmalarımız oluyor illa ki. Sigarayı çok içen biriyim,işe üniformayla gidip geliyorum kendisi sigaramı düzgün içmem ve işe sivil gidip gelmem konusunda beni çok kez uyardı. Bu akşam bir şeyler almıştım vakit geçiririz diye sigarayı keş gibi içtiğimi söyledi, biraz tartıştık kolayı üzerime döktü yanımdan birkaç kere gidip geldi sarılmak istedi istemedim gözlerim doldu falan sonra eve geldim bana yazdı eve vardın mı diye. Annesi benimle tanışmak istiyormuş ama ben seni annemle nasıl tanıştırayım cart curt falan dedi iş yerindekiler sigara içişimle dalga geçiyorlarmış sanırım orasını bilmiyorum ama bayağı kavga ettik ve ben bu yaptığını unutabilecek miyim bilmiyorum. Arkadaşlarımın da ilişkileri var ama eminim hiçbirinin sevgilisi böyle davranmamıştır. Ne yapacağımı bilmiyorum ilerisini düşünemiyorum,bir de bazı sağlık problemlerim var sonuçlarım kötü gelsin de artık inşallah bir an önce geberip gideyim diye düşünüyorum. Ben seni bırakmam diyip durdu
Ortak arkadaşımız var kendisi başka bir şehirde ona anlatacaktım demiş ki ona anlatma zaten gurbette tek başına
Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum tek istediğim gerçekten ölmek şu an.
Kimse için ölmeyi düşünüp saçmalama öncelikle. Sanki onunla dünyaya gözlerini açtın o sana hayat verdi de ölmeyi düşünüyorsun. En kızdığım konu bu olabilir gerçekten. Elin götü boklusu için ben niye hayattan vaz geçeyim ya? Başka insan mı yok? Hayır birde bir kere geldiğim bu hayatta beni köpek gibi üzüyor ve ben ölmeyi düşünüyorum. Oldu paşam yanında çay da olsun mu?
Her neyse sağlık konusunda da umarım sonuçların kötü gelmez, gelse bile tedavisi olan bir şeydir. Şu an çoğu şeyin tedavisi var iyi ki.
Sigarayı içmeni istememesi ya da azaltmanı istemesi normal, senin iyiliğin için istiyor sonuçta. (Ki zaten içmeyin şu zıkkımı iğrenç gereksiz bir şey, alkole lafım yok ağzınla içtiğin müddetçe…) Ama kıyafetine karışma mevzusu bana ters geldi hani bir kere fikrini söyler tamam ama birkaç kere söylüyorsa sıkıntı. Sen kimsin ki karışıyorsun? Ben nerede ne giyeceğimi gayet iyi biliyorum diyorum ben hemen.
Annemle nasıl tanıştırayım derken? Madem ailesine karıştıracak kadar seni kendine yakıştırmıyor o zaman ne diye sevgilin? Sonuçta sevgili olmak çocuk oyuncağı değil yani evliliğin ilk adımı.
Ama şöyle de bir durum var aslında seni düşündüğünü hissettim ben yani bir tık fazla ağır konuşmuş ama kendine çeki düzen vermen için. Sert bir ifade tarzı var, ama sigara konusunda haklı olduğunu düşünüyorum. Çevreden de seni korumak istiyor çünkü büyük ihtimalle bu konuyla ilgili bir şeyler duymuş ve senin kulağına gelip üzülmemen için seni kendince uyarmaya çalışmış. Yani şey sen biraz fazla tepki vermiş olabilirsin gibi geldi bana. Bence kavga çıkartmak yerine huyuna gidip en azından kötü olan alışkanlıkların varsa azaltmaya çalışabilirsin. Başta biraz yükseldim ama sonra tekrar dikkatli okuyup düşününce böylesi daha mantıklı geldi…
5 notes · View notes
3cizik · 8 months
Text
Hiçbir şey yapamıyorum artık. İstesem bile başaramıyorum. Nefes aldığımı biliyorum fakat yaşadığımdan emin değilim yinede. Uyanıyorum sanki hiç uyumamışcasına uyuduğumun bile farkında değilim. Öyle bir yerdeyim ki öyle bir yerde değil. Gözlerim boşluğa bakıyor saatlerce ama hiçbir şey düşünemiyorum. Uyuşmaya başlıyor bedenim yavaş yavaş hissizliğin dibine vuruyorum. Ölü olmadığımı biliyorum bir kâbusun içinde olmadığımdan eminim fakat yinede uyanmak istiyorum. Dayanamıyorum.
10 notes · View notes
antidepresann · 1 year
Text
Artık gerçekten bazı ortamlarda bulunmak istemiyorum. 'Her seferinde tekrarladığım şeyler.' diyo bana. Ben bilmiyo muyum senin neler tekrarlıyıp tekrarlamadığını olmıyınca olmuyo işte. Şu soktuğumun kafasına girmiyo akıllanamıyorum hala. Düşünemiyorum nasıl hareket etmem gerektiğini bilmiyorum. Anlasana beni yapamıyorum artık hiçbir yerde. Barınamıyorum eskisi gibi evde. Yaşayamıyorum bu hayatı. Nefes alamıyorum bütün acıların biriktiği şu boktan kalbim batıyo her seferinde. Susmuyo kafam susmuyo. Duvarlara vuruyorum kafamı ne kadar acısa da durmuyo. Başka şeylerle uğraşıyorum bir küçücük kelime hatırlatıyo tekrar. Bilmiyosun hiçbişey. Olayların neden böyle olduğunu bilmiyosun. Benim nasıl olduğumu bilmiyosun. Duramıyorum ayakta artık. Ağır geliyo bedenim ayaklarıma. İyileşemiyorum. İzin vermiyo düşüncelerim buna. Konuşamıyorum artık. Susuyorum sadece ve dalıp gidiyorum. O dalıp gittiğim anda düşünemiyorum bile. Kafam kaldırmıyo anlıyo musun? Anlamıyosun. Anlayamazsın. Neden konuşuyosam hala bilmiyorum. Ama bu yük bana artık çok ağır geliyo. Kaldıramıyorum bu sefer. Olmuyo.
37 notes · View notes
fransizkafkathe3rd · 9 months
Text
Hangi yıldı hatırlamıyorum, liseyi geride bıraktığım üniversitenin bilmem kaçıncı yılı. Instagram'da gönülün bir fotoğrafı düştü önüme. Bir zamanlar bana kendimden yakın olan bu insan o kadar yabancı o kadar tanıdık olmayan biriydi ki. Kimdi, napıyordu, nelerle boğuşup neleri seviyordu bilmediğim biri. Elinden gelenden de fazla süre sevdin beni,, demişti. Belki de bu yüzdendir. Bir şeyler yitene, yittikten sonra da benden bir şeyler götürüne kadar devam etmek yüzündendir. Duracağım noktayı bilmeyişimdendir insanların artık tanımadığım ve bir şeyler hissetmediğim insanlara dönüşmesi. Ya da tüm bunları doğru yapsaydım da o fotoğrafa baktığımda hissettiğim/hissetmediğim şey aynı olurdu.
Son zamanlarda içimden şunu tekrarlıyorum "unutmak değil hatırlamamak hevesi" hatıra kutularımı atmak istemiyorum, derenin mektuplarını atmak istemiyorum, gittiğim tüm sinema biletlerini atmak istemiyorum. Kalmalarını istemek onlara sürekli dönüp bakacağım anlamına da gelmiyor. Orada dursunlar, onlar yaşandı. O hisler hissedildi. O gözyaşları döküldü, o yolculuklara çıkıldı. Onların hepsinin geçmişte kalmasını istiyorum ama yaşandıklarına dair de kanıta ihtiyacım var sanırım.
Hatırlamak istememe kısmının şöyle bir şeyi var, iyileştiğimi hissettiriyor bana. Sabah uyandığımda, gece yatarken, günün herhangi bir alakasız yerinde bir hatırlatıcı yüzünden aklıma düşmemesi, farkında bile değildim. Artık acıtmıyor oluşunun farkında değildim. Bazen acıya benzer bir şey geliyor, hissedecek miyim diye bekliyorum ama hissetmiyorum. Kutuya mı kaldırıldı? Kutudan çıkmak isteseydi nasıl olurdu düşünemiyorum. Takıntılarım, totemlerim, o uçurumun bitişinin vereceği ferahlığın hayali, hepsi dağılmış.
Yine bir boşlukta süzülüyorum hissi, bu sefer yere sağ salim ineceğimi biliyorum ya da buna gerçekten inanıyorum sanırım. Aşka acelem yok, 13 14 yıldır ilk defa bu endişem yok. Sevilmemek, yalnız olmak/ölmek korkum yok. Bunu da ilk defa fark ediyorum. Benim çevremde zaten birini daha barındıracak bir alanım yok. Kendim çok zor sığıyorum oraya. Birinin o alana girmesi ya onun ya benim bazı parçalarımızı dışarda bırakmamız anlamına geliyor. Önceden bunu melankolik bir notadan söylüyordum ama bazı insanların ebeveyn olmaması gerek, bazı insanların hayvan sahiplenmemesi gerek, bazı insanların yalnız olması gerek.
Bu hissizlik bu döngünün bir parçası biliyorum, hep oluyor bu. Sanırım hep de olacak. Sadece daha bilinçli hissediyorum, bir şeyler koruyor gibi hissediyorum. Bu hissizlik ilk defa boğazımı bu kadar serbest bırakıyor, bu hissizlik ilk defa bu kadar hafif.
8 notes · View notes
Text
Sevgilim,
Bu mektubu okuyorsan, muhtemelen ben artık hayatında değilim. Ya yollarımız ayrıldı, ya da ben artık seninle aynı dünyada değilim. Eğer artık aynı dünyada yaşamıyorsak, üzülme. Ben beni sevdiğin her saniye için seni gökyüzünden sarıp sarmalayacağım. Her şeyden önce, sana veda etmeden önce teşekkür etmek istiyorum. Gittiğimiz her konser, ettiğimiz her dans, gezdiğimiz her yer, beni öptüğün her yerim için. Kahkahalarımızın doldurduğu her an için. Ağlarken açtığın omzun, şefkatle sarmalayan kolların için. Göğsümde huzurla uyuduğunda saçlarınla oynayabildiğim için. Kabus görüp her korktuğumda bana daha da sıkı sarıldığın için. Her düştüğümde, kolumdan tutup beni kaldırdığın için. Benimle çocuklaştığın için. Ama en çok da, beni kimsenin sevmediği gibi sevdiğin için. Bunu ne zaman anladım biliyor musun? Benim hastalıklarım yüzünden benimle hastane hastane gezdiğinde değil. O hastalıklar yüzünden pes ettiğimde, benimle ağladığın gün. Benim için ağladığın sabah. Ben doğduğumdan beri bu hastalıklarlayım, ne ailem ne de arkadaşlarım hiçbiri ağlamadı. Sen ağladığında, duygusal biri olmamana rağmen benim canım yanıyor diye ağladığında hiç hissetmediğim kadar sevildiğimi, değerli olduğumu hissettim. Biliyorum, bana aşık değilsin. Ama bana değer verdiğini de biliyorum. O yüzden sana veda etmek o kadar zor ki benim için, sana bakarken bile sarhoş olan ben artık o güzel gözlerine doya doya bakamayacağımı düşünemiyorum. Seni senin yanındayken bile özlerken, seni bir daha öpemeyecek oluşumu hayal edemiyorum. Bana “Sen siyah değilsin.” demiştin sevgilim. Ama ben siyahtım. İlk tanıştığımızda öyle bir karanlıktaydım ki, seni de o karanlığa çekmek istemedim. O yüzden hep kaçtım ya senden. Sadece sana ışık saçtım ben. Sadece aana teslim oldum. Çünkü geçmişimden o kadar kaçıyordum ki, o karanlıktan o kadar korkuyordum ki. Seninle beyaz olmak istedim, bembeyaz bir sayfaya başlamak istedim. Kendi kirimi, karanlığımı siyahımı sürmeden. O yüzden sen benim siyahımı görmüyorsun. Gösteremem. Seni de kendimle o bataklığa çekemem. Eğer artık senin başının altında atamıyorsa kalbim, sırf ben gittim diye düşme o karanlığa olur mu? Sadece güzel anlarımızı hatırla, ilk tanışmamızı hatırla. O üç şarkıyı hatırla. İlk elimi tutuşunu. İlk öpücüğümüzü. Sadece güzel anlarımızı. Hastanelerde gezişimizi, canım yanıyor diye ağlayışlarımı, hastalık yüzünden mahvettiğim konserleri ve dansları unut. Beni hep ışık ve neşe saçan hallerimle hatırla sevgilim. Ve aşık ol. Biliyorum bana olmadın. Aşık olma düşüncesinden ne kadar uzak olduğunu, aşık olursanız saygınızı kaybedeceğinizi düşündüğünü biliyorum. Ama öyle değil. Bana olmadın ama umarım bir gün aşkı tadarsın. Çünkü hayatımda ikinci yalanımı söyledim ben. Sana yalan söyledim. Sana 4, 5, 7, 11, 12, 14, 18, 21 yaşlarımın aşık olduğunu ama 22 yaşımdaki benim aşık olmadığımı söylemiştim. Yalandı. 22 yaşımda aşık sana. Sadece aşkımla korkutmak istemedim seni. Ve çok güzel bir duygu aşk. Tek taraflı bile olsa. Bana yaşattığın aşk o kadar güzel ki… Söz veriyorum, korkulacak bir şey değil. Güven bana ve aşık olmaktan korkma lütfen. Çünkü hayat çok kısa sevgilim. Bir gün aşık olduğunu fark ettiğinde, her şey için çok geç olabilir. Aşık olduğunu fark ettiğin kadını kaybedebilirsin ve asla ona aşık olduğunu söyleyemeyebilirsin. Bu mektup eline geçtiğinde, yani her şey için çok geç olduğunda bana aşık olduğunu fark ettiysen; üzülme sevgilim. Hayat pişman olmak için çok kısa. Çok sevdiğim bir söz var; ‘Günler uzun, yıllar kısadır.’ Bizim seninle günlerimiz hep uzun ve dolu dolu geçti, bilmiyorum yıllar geçirebildik mi ama geçirdiğimiz günlerimiz en güzel günlerimdi. Hiç üzülme o yüzden belki bana benim sana olduğum gibi aşık olmadın ama bana hayatımın en güzel anılarını yaşattın. Yollarımız ne şekilde ayrılırsa ayrılsın, çok mutlu ol. Seni sevdiğim şekilde sev ve sevil. Ama bir isteğim var sevgilim, beni hiç unutma olur mu? Bu çocuk kalbiyle seven kadının yerini, ayrı tut kalbinde. Lütfen, lütfen beni kalbinde herkesleştirme. Çünkü ben seni herkesten çok başka sevdim.
Hoşçakal sevgilim, burnunun kenarından göz pınarından öpüyorum. Seni her zaman ve sonsuza dek seveceğim.
9 notes · View notes