Tumgik
#boynuz
bloglabs · 2 years
Link
Boynuz etkisini duymamış olsanızda, muhtemelen hayatınızın bir noktasında bunu deneyimlemişsinizdir. Halo etkisinin tersi olan horn etkisi, çok sınırlı bilgilere dayanarak biri hakkında varsayımlarda bulunduğunuz bir zamandır. Yani ilk izlenimde karşı tarafa kötü bir olgu bırakılmış ise, artık bu kişi iyi tarafları görmez ve sürekli kişi hakkında kötü izlenimler edinir.
0 notes
mutsuzsonn · 2 years
Text
Eskiden soru:sevgilin var mı?ydı..Şimdi kaç sevgilin var? Olmuş..Ömürlük,aylık, haftalık değil saatlik olmuş sözüm ona gönül işleri..Kendi pisliğini yiyen domuzdan yok bir farkınız..!
Tumblr media
23 notes · View notes
sertkiz · 28 days
Text
Kendi - Oh Oh
youtube
👍🌹👌🥀✌️😂
Tumblr media Tumblr media
Mutfak hamarati sert kız 😁🤪
Tumblr media Tumblr media
Tüm doslarima afiyet olsun 😁🤣
Bereketli iftarlar 🥰🙃
Tumblr media Tumblr media
İftardan sonra da çay ile .
Muhteşem bohça yaptım 🤣
Ben bana 🤭😏 kurban olayim
İyikim varım 😁
Elime saglik 🤭🥰
Canlara da afiyet olsun 😁🤣
Tumblr media
Hem sert hem de çok datlu kız 😁😂
Arkadaşlar sözüm size değil.
Bişi solicem bu yazdım yazıyı kim üzerine.
Alırsa alsın hiç umrumda değil.
Ben bekar bir kızım sanal alemde.
Tumbir Kawai tiktok bir çok yerler var.
Hiç bir yerde resmimi atmış değilim.
Sanalin binbir tür hali var iti biti karateksiz şerefsiz deyuz 🤭🤭 dengesiz neyse da çok saydiracamda boş verim gordum kadariyle
Size noluyor evli bay ve bayanlar profil de sayfanız da kendi resimlerinizi atıyorsunuz ulen kansizlar eşinize ve çocuklarınıza bunu nasıl yapıyorsunuz size hiç vijdan karakter yokmu tüh sifatiniza tüküreyim birde evli olan baylar ve bayanlar bekarım diye burda kendini bu tür tanitmalar.
Siz gibi salaklara gülüp geçiyorum 😂😁
Tek kelime ailenize boynuz takmaya devam edin pasif pislikler 😁😂😁
Önünüze gelene salya akıtmaya devam edin
🤭👌😏✌️😂👍😁
Tumblr media
211 notes · View notes
chaoticdreamfart · 5 months
Text
Karşınızda muhteşem sesiyle.
Hakkı Bulut...👌
Sız kıymetli arkadaşlarıma.
Armağanim olsun.
Beğeniler için çok.
Teşekkürler.🙃
Tumblr media Tumblr media
Karakteri değişken tek eşle yetinmeyenler.
Daha çok altınnizda ki karı ustunuz de ki.
Koca sosyal medya uğruna boynuz.
Takacak mutluluğun adı zina.
Hey gidi hey.
Devamkeee...😁...👌...😂..✍️
Tumblr media Tumblr media
Sadece sözlerim kendini bir halt sanan haspalara sesleniyorum B*kun etrafında da onlarca sinek var 👌✌️farede kaşarı sever 12 kiside bir topun peşinden gider takı gölü atana kadar bilmem anlatabildim mi.
Devamkee devamke..👌..✍️
Tumblr media Tumblr media
Ben sinirlarimi zorladikca.
Görüyorum ki sizde beni.
Zorluyorsunuz yapmayın.
Harcarim kurşun iki buçuk paşam.
Herkes haddini bilecek.
Kimseye eyvallahim yok.
Damarıma basani zehirlerim.
Net bilmem anlatabildimmi..✍️
Tumblr media
👆👆 Tatli
Hem deli hem prenses 👑🌿♥️
İYİ GECELER 👈......✍️
120 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Beni Döven Kocamı Alman Komşumla Boynuzladım! (Yasemin 35 Y., Bremen / Almanya)
Merhaba arkadaşlar, ben Yasemin, 35 yaşındayım, 17 yıllık evliyim ve Almanya'da yaşıyorum. Almanya'ya kocam getirdi beni. Kocam 39 yaşında, ismini vermek istemediğim tanınmış bir fabrikada işçi olarak çalışıyor. Benim hikayem karılarını döven erkeklere ders olsun. Evlendik evleneli kocam hep Maçodur. Dediği dedik, ondan iyi bilen olmaz tavırları ve hep benim diyen davranışlarıyla beni usandırmıştı. Fakat sikmeye geldi mi, canım gülüm der, işi bitince yine o Hanzo tipine bürünürdü.
En son beni hiç yere dövmüştü. Dövme sebebi de yemekti. Söylemesi ayıp, birgün önce Karnıyarık yapmıştım ve yarısı artmıştı, ben de israf olmasın diye, ertesi gün akşam yemeğinde pilavla salata yaptım ve kalan Karnıyarıkları da ısıttım. Kocam da, "Ne ulan bu? Her gün aynı yemeği getiriyorsun önüme! Akşama kadar evde götünü büyüteceğine, kocana doğru dürüst yemek yap, amına koduğumun Orospusu seni!" diye vurmuştu. Beni dövmesine değil de, bana "Orospu!" demesine çok üzülmüştüm ve "Ne Orospuluğumu gördün şimdiye kadar?" deyince, "Orospuya bak birde cevap veriyor!" deyip birtane daha vurmuştu.
Beni dövmesi ve bana "Orospu!" demesiyle o anda içimde bazı duyguları da öldürmüştü. İçimden, (Demek Orospu haa? Ben sana gösteririm Orospuluğu!) deyip sesimi kesmiştim. Bu olaydan sonra kocamla sadece o isteyince sikişiyordum. Beni hayvan gibi sikip, işi bitince de sırtını dönüp yatıyordu. Kocamın bana, "Orospu!" demesi çok ama çok kırmıştı beni.
Alt kattaki Alman komşum Walter beni her görüşünde elimde birşey varsa alır kapıma kadar getirirdi. Çok nazik bir erkekti. Bir sabah yine elimde poşetlerle Supermarkt'tan gelirken beni görüp elimden poşetleri aldı ve yukarı getirdi. Ben de, "Lütfen içeri girin, her dafasında yardım ediyosunuz, bir kahvemi için!" dedim. "Rahatsız etmeyeyim..." diye önce teklifimi geri çevirdi, ama ısrar edince girdi. Çocuklar okulda, kocam da işteydi. Kahveleri yaptım, karşıklıklı oturduk ve sigara içiyorduk. Alman komşum Walter gayet kibar birisi idi. Konuşurken birden, "Geçen gün kavga yaptınız herhalde, sesiniz aşağılara geldi." dedi. Kıpkırmızı olmuştum, "Evet, kocam beni dövdü!" dedim. Walter, "Neden Polis çağırmadın? Bu devirde kadın dövmek mi?" falan diye hayretle yüzüme bakıyordu. Benden cevap çıkmayınca, "Nasıl olur bu? Kocanı mı aldattın yoksa?" deyince, "Hayır, kocam Maço bir erkek!" dedim. Adam gülerek, "Evet, bence bu bütün Türk erkeklerinin sorunu!" deyip beni sakinleştirmeye ve teselli etmeye çalışıyordu.
Bense utandığımdan konuyu değiştirmeye çalışıyordum, "Sen neden evli değilsin?" deyince, Walter, "Kızarkadaşım var, ama evlilik istemiyoruz, serbest seksten yanayız, o istediği erkekle ben de istediğim kadınla birlikte olma özgürlüğüne sahibiz, birbirimizi kısıtlamıyoruz." dedi. Kahvelerimiz bitince, tazelemek için mutfağa gittim. Mutfakta (Neden Walterle sikişmiyorum ki?) diye düşünmeye başladım. Hem öküz kocam boynuz takmalıydı, kocamdan intikamımı Walterle sikişerek alacaktım. Kahveleri tazeleyip geri geldim. Walter yine gayet nazikçe teşekkür ederek kahvesini aldı. Ben bu sefer bacak bacak üstüne atıp, farkında değilmişim gibi eteğimin açılmasını sağladım. Walter bacaklarımdan gözünü alamıyordu. Başladı, "İnsan böyle güzel karısını döver mi?" falan diye...
Yavaşça yanına yaklaştım, kahve fincanını elinden alıp sehpaya koydum ve "Walter senden bir ricam var!" dedim. "Lütfen buyurun!" deyince, "Beni sikmeni istiyorum, hemde şimdi!" dedim. Adam şaşkın şaşkın bakıyordu sadece. "Lütfen beni sik!" dedim ve dudaklarından öpmeye başladım. Şaşkınlığını atan Walter bana karşılık vermeye ve beni soymaya başladı. Öyle nazikti ki, elbisemin her çıkardığı parçasını güzelce yere bırakıyor ve soyduğu yerleri öpüp yalıyordu. Birkaç dakika sonra tamamen çıplak kalmıştım. Walteri elinden tutup yatakodasına götürdüm. İstiyordum ki kocama boynuzu kocamın kendi yatağında taksın. Beni yatağa uzatıp kendisi de soyundu ve amımı yalamaya başaldı. Öyle güzel yalıyordu ki amımı, kendimden geçiyordum. Derken dudaklarını ve dilini götümde hissetmiştim. Öküz kocam birkere bile öpmemişti götümü. İyice azmıştım, artık, "Bitte Fick Mich!" diye inliyordum...
Walter beni üzerine aldığı gibi 69 yapmış ve sikini ağzıma vermişti. Siki ben yaladıkça büyüyordu. Kocamın siki kadar vardı büyüklüğü. Amım ve götüm yalanırken defalarca Orgazm olmuştum, sırıl sıklam olmuş amım yanıyordu. "Ne olur sok artık!" diye üzerinden indim ve domaldım Walterin önüne. Yavaşça sikini amıma soktu ve belimden tutup gidip gelmeye başladı. Tam karşımda kocamla ikimizin düğün resmi vardı, gözüm oraya takılınca sanki kocam görüyormuş gibi hırsla ve zevkle sikişmeye başladım. Walter de bana ayak uydurup hızlanıyor, hızlandıkça da yatak ileri geri sallanıyordu. Walter kocamın sikmediği gibi çok ustaca sikiyordu beni, içimde hızlanıyor, birden yavaşlayıp, sonra birden hepsini köklüyordu. Walter beni altına alıp sikmeye başladığında ise artık iyice delirmiştim. Kocamdan daha iyi sikiyordu, en önemlisi kocam şimdiye kadar çoktan boşalmıştı. Ve ben şimdiye kadar almadığım zevki ve tadı alıyordum. Amıma pompalarken memelerimi yalıyor, boynumu hafif hafif ısırıyordu. Adamın altında delirmiş gibi inliyordum...
Beni yarım saate yakın siktiğinde ikimiz de yorulmuş ve terden sırılsıklam olmuştuk. Öyle güzel sikiyordu ki, şimdiye kadar siktirmediğime pişman oldum. Sonra birden, "Jasmin geliyorum!" dedi (Yasemin diyemediği için bana hep Jasmin der). Ben de, "Lütfen içime boşal, çıkma içimden!" dedim. Son bir kez bana kenetlendi ve kendinden geçmiş bir vaziyette içime boşaldı. Önce hiç konuşmadık, dakikalarca beni okşadı, öptü. Siki amımın içinde küçülünce kalktı ve "Artık gideyim!" dedi. Ben de, "Gitmeden senden bir ricam olacak, lütfen kimseye birşey söyleme, biliyorsun ben evliyim ve evli kalmak istiyorum. Bu kocamdan intikam içindi!" dedim. Walter de eğilip beni birdaha öptü ve "OK!" deyip gitti.
Ben de kalktım ama banyo yapmadım, Alman komşumun dölleriyle dolu amımı kocama yalatıp siktirecektim. Yaptım da! Bu da üstüne kapak oldu! Karılarını döven erkeklere ders olsun!
[Yasemin]
94 notes · View notes
bunudaburayayazdim · 5 months
Text
İyi Olmanın Formülü ve Maskeli Balo
Bu yazıyı nerede paylaşırım ya da paylaşır mıyım bilmiyorum. Biraz rastgele bir karalama olacak çünkü. Selamsız sabahsız girdiğim, kendime dahi yabancı bir yazı olacak biraz. Palyaço şiirinde de dediği gibi;
Biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bugünlerde
Nasılsın sorusuna en içten gelmeyen "iyiyim"leri sıraladığım zaman dilimindeyim sanırım 25 yıllık sürecin bilincinde olduğum kısmını düşündüğümde. İyiyim ama ne anlamda iyiyim, kime göre iyiyim, nedir iyi olmanın gereklilikleri, var mıdır bir formülü?
Bazen de böyle şeyler takılır işte aklıma. Hoş, bunu okuyorsan biliyorsundur zaten, eğer okuyorsan ya da. Bazen de gidip bir geyiğin neden boynuzlu bir şekilde evrildiğine kafa yormaya çalışabilirim. Şimdi bu aklıma gelince yazıya ara verip gidip araştırdım biraz. 17 milyon yıl öncesine ait bir fosilde bu boynuz yapısının bir örneği bulunmuş. Bulunmuş en eski örneğiymiş daha doğrusu. Ufak ve iki daldan ibaretmiş. Yani bir çift keçi boynuzu gibi bir yerde düşününce. Zaman içinde boyutunun büyümesi ve boynuzların dallanıp budaklanması ortaya çıkmış. Neyse ne anlatıyordum ben? Heh, iyi olmanın gereklilikleri, eğer varsa formülü.. Her şeyi ülkeye yıktığımız bu süreçte tek sorun orada mı emin değilim. Kabul çok sebebi ülkeden kaynaklı. Ekonomi başta olmak üzere bir çok konuda darlanmamızın, rahatsız, huzursuz, uzak hissetmemizin, kendimizden uzaklaşmamızın sebebi bu ülke ve bu konuda bir şey yapmamakta ısrarcı uyuşmuş bir halk ama sadece bunu suçlu göstererek, kendimizi aklayarak iyi olabilsek çoktan olmuştuk diye düşünüyorum. Ben artık sıkıldım bahanelerin arkasına sığınıp farklı maskelerle etrafta gezmekten. Saçma sosyal oyunları oynamak adına olmadığım bir ruh halini yansıtmaya çalışmak çok yorucu bir şey. Bunu belki sen de yapıyorsun, yaptığının ne kadar saçma olduğunu ve karşındakinin de muhtemelen senin gibi hissettiğini bilmene rağmen. Çünkü toplum böyle bir şey, birbirine iyi olduğunu kanıtlamaya çalışan, kanıtlamak istemeyeni öteleyen insan topluluğu. Neticede kim toplumdan soyutlanmak ister, di mi? Özellikle de beraber mutlu görünen bir topluluk olarak bir imaj yansıtıyorken. Sorun içine girip irdelemeye başladığında ortaya çıkıyor ve fark ediyorsun ki toplu bir maskeli balo gibi toplumla bütünleşmek. Bak bu benzetme başlığı bulmama da yardımcı oldu. İyi olmadığını söylemek ayıp bir şeymiş gibi bize çocukluktan beri dayatan ne kadar insan varsa karşıma alıp uzun uzun anlatmak istiyorum bunun ne kadar sorunlu ve toksik bir davranış, düşünce biçimi olduğunu. İyi olmamak da en az iyi olmak kadar normal ve hayatın parçası olarak kabul edilmesi gereken bir şey. İnsanlar iyi olmamanın sonsuz bir olay olduğunu düşünüyor sanırım, o yüzden bu maskeler, bu gerçeği öteleme isteği. Onu kabullendikten sonra karanlığın onu çekip alacağını düşünüyor olsa gerek. İyi olan her şey bu evrenden sökülüp alınacakmış ve asla gelmeyecekmiş gibi. Güzel haber, böyle bir şey yok. Hayatın boyunca iyi olacaksın, kötü olacaksın, bazen hissiz olacaksın ve bunlar hayatının belirli dönemlerinde tekrarlayacak farklı sürelerle. Önemli olan bunların varlığını reddetmeyip, kabul ederek altında yatan sebepleri keşfedebilmek ve gelişebilmek. "Bazen iyi olmamak da iyidir." dediğim zaman salak bir kült lideri gibi görünüyor olabilirim. Belki de salakça bir cümledir bilmiyorum ama şunu biliyorum. İyi olmamayı lanetlemek, gizlemek mutluluğu getirmiyor. O yüzden üstteki cümleyi bir kez daha okumanı istiyorum. Üstüne düşündüğümde biraz da zihnim Mark Manson'ın Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabındaki şu kısımdan arakladı sanırım bu cümleyi özetlemeye çalışırken:
Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve paradoksal olarak, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
O yüzden eğer iyi değilsen, bunu söylemekten çekinmemelisin ve sana dediğimi önce ben yapmalıyım sanırım. Uzun bir süredir taşıdığım bu iyiyim maskesi ağırlık yapıyor çünkü, fazla büküldü sırtımız tüm bu sahtelikte. Biraz yüklerimizi atalım. Bizi yoran insanlarla iletişimi kesmek, kesemiyorsak da mümkün mertebe mesafeli kalarak kendimizi koruyalım ya. Herkesin canı kendine tatlı olmalı biraz, onu koruyup kollamadıktan sonra neden yaşıyoruz neticede? Ortalama 60-70 yıl yaşadığımız bu hayatta, o kadar zamanımıza değmeyecek şeyleri önemseyip, dert edinip kendimize eziyet ediyoruz ki.. Biraz da yapı meselesi sanırım bu, insan bir anda bırakamıyor her şeyi. Daha doğrusu bırakmıyor, bir bağımlılık gibi çünkü bunlar artık insanın vücudunda ve her bağımlılık gibi bırakmaya çalışma süreci acılı, sancılı oluyor. İyi olmanın formülü demiştik yazının başında, epey konuştum yine biliyorum, üzgünüm. Epeydir yazamamıştım böyle, onun karışıklığı sanırım. Merak etme bir şarkı bırakacağım sana yine başlangıca. Sadece bunu sen şu an öğreniyor olacaksın ama şşhh, aramızda. Neyse neyse. İyi olmanın formülü..
İyi olmanın formülü sanırım iyi olmadığını kabul etmek, bunu değiştirmek için ne yapabileceğini düşünmek ve bu doğrultuda hareket etmekten ibaret. Çok kısa bir formül gibi duruyor ama çok sabır isteyen adımlar maalesef ki. Kendine hak ettiğin değeri göstereceğine ve bunu korumak için elinden geleni yapacağına söz vermeni istiyorum tam şu an, burada. Bana değil, kendine vermelisin bu sözü. Unutma, önemli olan sensin! Seni çok tuttum biliyorum. Teşekkür ederim vaktini ayırdığın ve benim gibi bir delinin saçmalarını okuduğun, düşüncelerini benimle paylaştığın için. İyi olduğumuz kadar, iyi olamadığımız günlerin de uğruna, kendine çok dikkat et!
36 notes · View notes
vsrx · 3 months
Text
#m
10 notes · View notes
mecnun1cinar · 11 months
Text
Bunun yasanacagindan çok ama çok eminim
hocaaaaaaam boynuz kulaği geçtiiiii
32 notes · View notes
dinginsel · 6 months
Text
Annemin sırt ve bacak ağrılarından dolayı mutfak işleriyle uğraşmasını yasaklamıştım ama bugün mutfağa girdi ve mükemmel ötesi yemekler yaptı, bazen ne yaparsan yap ama boynuz kulağı geçemiyor
13 notes · View notes
lancelotsir · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Boynuz kulağı geçti dedi, yavaş ol koçum dedim. @corleonebey
23 notes · View notes
leyya1453 · 4 months
Text
“Kılıflı Küçük Bıçak”
Osmanlı İmparatorluğu, 18. yüzyıl.
Malzeme: çelik, gümüş, kemik, boynuz, sedef
Tumblr media
6 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Text
yaşanmıştır/yaşanmaktadır
"Ağlamaya, ama sessizliğine olağanüstü rikkat göstererek ağlamaya başladı. Özenle, ince ince, yuvarlacık, ahenkli damlalar çıkararak, her biri ahşap tornasından çıkmış bir boynuz tesbihin taneleri gibi ağlamaya başladı. O kadar güzel, sessiz ve temiz ağlamaya çalışıyordu ki gözyaşının yeter büyüklüğe eriştiğini hisseder etmez gözlerini kısıp onu keserek düşürüveriyordu."
şule gürbüz | kıyamet emeklisi
11 notes · View notes
ardor-mohr · 6 months
Text
“acı elma öğle yemeğimiz kaya akşam yemeğimiz sessizliğimiz âdet kanı gibi fışkırıyor bacaklarımızın arasında
böbrek taşlarımız kırılsın diye dua ediyoruz ekmek parçalarımızı akşam yemeğimize ıslamak için dua ediyoruz
ne çakıl taşı kaçabilir ne de gül herkes gök gürlemesinin altında
bir dudak bükülmesinden doğduk bir kaş bükülmesinden bir boynuz vuruşundan taşlara”
— Zekeriyya Muhammed, Bir güneş vuruşu, Arapça’dan çeviren Müzeyyen Çiçek
2 notes · View notes