Tumgik
heysenos · 2 months
Text
Gitmeye Hazır Olanı Sevmek
Başlığı bir defa daha yazmayacağım şimdi. Evet ben gitmeye hazır olanı seviyorum galiba. Galiba fazla oldu yıllar öğretmiş olmalı bu zamana dek böylesini istediğimi. İstemeyi de geçelim seçiyorum da aslında. Yine seçtim eşyası evin bir köşesinde öylece gideceği zamanı bekleyen bir adam sevdim. Ya ben kendimi yanında kalınmaya layık görmedim yada bana yanında kalmaya layık olunmadığım anlatıldı her anıda . Bundan önceki her cümlem hep kendimi suçlardı ama büyüyorum galiba artık sadece ben suçlu olamam diyorum kendime. insanlarında suçu var bu hikâyemde ben ne kadar acımadıysam kendime onlarda o kadar acımıyor bana tüm hayal kırıklıklarım artık %50 oranında bana aynı oranda hayatımdaki insanlara ait. bir de benim kendime acıdığım gibi onlarda keşke bana biraz acısa. Evet utanmıyorum hoş görü bekliyorum anlaşılmayı istiyorum ama bunu hep kendi başıma yapamam ya birazda hayatımdaki insanlar var ise şayet varlıklarını kanıtlamalarına ihtiyacım var . sevdiğim insanlara değil yalnızca sevildiğimi de hissetmeye ihtiyacım var aslında. Bugün tarih dünya emekçi kadınlar günü diyor bende emek sarf ediyorum görülmek için biraz olsun anlaşılmak, tanınmak için .....
Hayatımda bir sıfat ile var olan tüm insanlar aile, arkadaş, dost, sevgili .... emeğimi görün artık bende varım buradayım. En çokta bu Zamanlar sevgili sıfatının varlığını yanımda hissetmeye ihtiyacım var. çünkü son zamanlarda en çok o eksik varlığımda.. Hayat bir yerde kendi bildiği gibi akıyor . Bir şeyler oluyor, insanlar konuşuyor bir takım eylemlerde bulunuyor ama sıradan insanların sıradan her eyleminden ben sorumlu oluyorum. Neden ? Bu hayatta benimle bir şekilde ilgisi olan her kişinin velisi miyim ? Değilim hatta hiç bir şey değilim hiç kimsenin. Eşyası evin köşesinde gideceği zamanı bekleyen sevgili en çokta sen beni sorumlu tutun benim dışımda akan hayattan. Ben kendi yolumu senin kalbine çevirmişken sen benim varlığımı başka eylemelere sorumlu tuttun. Sağ olsun canın...
İşte böyle bir hikayem var benimde anlaşılmayı bekleyen. Bende buradayım demekten dilinde kalmayan tüyü ile hala hayattayım diye avaz avaz bağırmaya çalışan ben. Çoğu kez düşüyorum , bazen kalkıyor. kalıyorum ama buradayım diyorum kendime ... Kimsenin kabul etmesine ihtiyaç duymadan buradayım ben. Sıfata bürünmüş varlıklarınıza o değerleri ben yükledim, kendimde var olan o güzel değerleri ise ben hiçe saydım. Biliyorum. Farkındayım. Yaptım ama bir şeyi daha biliyorum yüklediğim tüm sıfatları elinizden alır ve kendime hak ettiğim tüm değeri yükleyip arşa çıkarım
Hem düşerim, hem kalkarım sizi ilgilendiren tek şey düşmeme sebep olduysanız başınıza gelecek '' eyvah'' 'lardır. Çünkü ben doğrulmayı bilmeyi ve yolumda daha hızlı adımlarla yürümeyi ödev edindim. Size kalan tek şey kendinizi için üzülmek olacak.
Şimdi ve yalnızca şimdilik Eyvallah ....
1 note · View note
heysenos · 11 months
Text
Anlık Gelen Bilinç
Her insana olur. Hani böyle bir dizi izlerken, ya da yemek yaparken, olmadı tuvalette işini görürken filan. Beyninde bir tel kopar '' pıt '' ah dersin duydum yine zilin sesini geldi üzerine düşünürken ruhumu kopartacak bir şeyler daha. bugün kopan şey aşk ile ilgili bildiğim doğrulardı sanırım. Bu arada bu gün diyorum ama zaman belli olsun diye aslında. Saçma, Türk yapımı bir dizi izlerken kucağımda uyuyan sevgilimin saçlarını okşarken koptu benim tel. O saçma dizi de bir sahne vardı adam kadına evlenme teklif ediyor. ( Dip not: Kadın istiyor ) sonra kadın hayır diyor. arada geçen sahneler akan bantlar falan sonra bir bakmışsın kadın adama evlenme teklif ediyor. İt herif ilk reddin nefretini aldı ya kadına ayak yapıyor yok bin arabaya konuşacağızlar, zaman kazanmacalar fasa fiso. neyse benim teli attıran cümleye geleyim siz bu anlattığım akışı gözünüzde canlandırırken. '' aşık oldum ve o izin verene kadar yanında olmaya hazırım ''bu tam olarak bir aşk ifadesi mi yoksa sevgiyi mi içeriyor anlayamadım. Bende anlayamadığım o şey karşısında kendimi sorgu odasına soktum. dizideki sahne değil de içimdeki sahnede ne dönüyordu ? Sıcacık o güzel kokusu ile kucağımda öylece uyuyan sevgilim ve duygusal kavramları içinde ilişkilendiremeyen bir ben. Biz ne yaşıyorduk ? yada ben ve o hayatlarımız yaşarken biz kavramında birbirimiz için ne kadardık? Aranızda aman efendim bunu da soruyorsan sizden olamamış diyecek densizler olacak hiç biriniz umurumda değilsin ben daha neyi nasıl yaşıyoruz çözemezken sizde ki bu zehir zeka ile iki satır cümleyle çözdünüz ilişkimizi ... Post'u okuyan sevgili dostum konudan konuya geçiyorum, ne diye geldik ne okuyoruz diyorsun farkındayım ama azıcık halden anla. Ruhum varlığıma sığmıyor, neyin içindeyim neyi hissediyorum yada neyi yaşamaya çalışıyorum bilmiyorum. bildiğim kısımlarını da kabul etmek istemiyorum hal böyle olunca bir türlü içimden geleni yazamıyorum. Bilmediklerim bir köşede otursun bildiklerimden bahsedelim aşk ve sevgi kavaramı mevcuttur ve hepimiz farklı biçimlerde yaşıyoruz. Mesela ben hayatımdaki adama çok derin bir bağ hissediyorum. Onun iyi olması, mutlu olması bana kendimi iyi hissettiriyor. Yüzü her güldüğünde sebebim olmasa da benim de yüzümde bir gülücük oluyor. Bunların hepsini tamamen bilinçli ve istekli şekilde yaşıyorum. Bunlar karşılıklı olunca tadından yenmiyor. Ama bazen bir şey oluyor kapı kapanıyor, duvara tosluyorum, hatta göt oluyorum. İşte o zamanlarda bile onun mutsuz olmasına üzülebiliyorum mesele '' Amk seni düşündüm, iyi hissetmeni istedim, sen sevgiden, iyi niyetten ne anlarsın '' derken bile sinirimi cümlelerimin arkasında tutuyorum. Fakat zaman çok bencil ve ilerledikçe zorlanıyorum. Son zamanlarda bazı cümlelerim sinirimin önüne geçiyor karşılık göremediğim iyi hislerim yüzünden deyip onu suçluyorum bir saniye geçiyor o böyleydi ben büyütüyorum diyorum. ah be adam seninle kendim arasında öyle bir gidip geliyorum ki işin sonu hayıra mı bayıra mı gidecek ben bile merak ediyorum. İşte bende ki aşk ve sevgi kavramını betimlemeler ile anlattığım bir yazının daha sonu. Yalnız şunu fark ettim o standart ve kriterleri olduğu düşünülen bu hisler, insanın anı ilke değişiyormuş. İki gün sonra burada sinirlenip üst satırlarda canım ciğerim dediğim adamıma hesap sorarım ya da göklere sığdıramam sevgi seli ile boğarım kendimi ben bile kestiremiyorum. Hadi sallıyorum zarları şimdi birsonraki ikili ilişki postu içeriği hak yolunu mu, bok yolunu mu içerecek görüşelim. Sevgi ile yada kafanıza göre kalın işte ....
3 notes · View notes
heysenos · 1 year
Text
BANA NEDEN BUNU YAPIYORSUN
Bu soruyu sormak istediğim o kadar çok kişi varki hayatımda. O insanlara dönüp baktığımda iyi ya da kötü fark etmez geçirdiğim her anın sonunda karşındaki insana aynı soruyu sorarken buluyorum kendimi bana neden bunu yapıyorsun ?
Ya gerçekten ben hayatımdaki herkezin bana bir şeyler yaptığını düşünüyorum ya da hayatımdaki herkes gerçekten bana bir şeyler yapıyor. En iyisi en kötüsü hiç fark etmiyor karanlığın içerisindeki süliyetimi görüyorum sadece, sadece görüyorum işte hepsi bu kadar. Dudaklarımı izliyorum konuşurken, göğsümün nefes alırken yukarı inip kalkmasını izliyorum mesela bunların hepsi sadece bir eylem… olması gereken bir eylem yalnızca
Kelimelerin ilhamını sadece kalbimden alıyorum, ruhumdaki çığlıkları yalnızca parmak uçlarım ile döküyorum buraya. İçeride birisi var çok tanıdık birisi hatta. Konuşmaya devam ettiğim sürece tanıdığım hiç kimse olmadığını herkes ile eşdeğer bir durumda olduğunu görüyorum tanıdığını zannettiğim kendimi
Belkide hiçbiriniz bana hiçbir şey yapmıyorsunuz ama ben hepinizin bana bir şey yaptığından şüpheliyim ! Şüphemin en büyük sebebi sürekli karanlık bir ruh çöküyor üzerime, sürekli ben sandığım aslında ben değilmişim gibi hissediyorum. Bunun tek suçlusu ben olamam ama dünyanın yer etmeyecek ufak bir köşesinde öylece duruyorum sadece. Ben öylece dururken neden bu kadar kötülük neden bu kadar acı bunların hepsini kendime ben yapıyor olamam sizin de bunda bir parmağınız olmalı !
Hayır tek başıma kötüleştirmiyorum dünyayı ya da kendi dünyamı karartmıyorum tek başıma. bütün sorumlusu sizsiniz bütün karanlık sizin içinizde benim aydınlık ruhuma bulaştırmak istiyorsunuz kendi karanlığınızı benim yaptığım tek bir şey var oda sizin kararanlığınıza kendi aydınlığımı sunmak
Vazgeçeceğim hepinizden içimde ki o müthiş aydınlığı hiçbirinizin karanlığına teslim etmeyeceğim belki o zaman yeryüzünde yalnızca adım kalacak sadece adım olsun kalan, kendi aydınlığım ile mutlu olmak tek amacım olacak 

3 notes · View notes
heysenos · 1 year
Text
ADALETİNİ S…EVEMEDİĞİM DÜNYASI
Yine buradaysam bir takım haksızlıklar ile sabrım sınanmış ve isyanım gün yüzüne çıkartılmış demektir. Nereden başlasam, neresinden tutsam, ya da siktir et doğrudan anlatıcam.
Şu çalışma hayatı çok ilginç.Herkes bir yerlerde birilerinin vakti zamanında isim bulduğu masalarda, atölyelerde, bağlarda, bahçelerde bir takım öğretileri yerine getiriyor. Senden önce birisi varmış sana şunu şöyle yapacaksın demiş yapıyorsun, ona da ondan önceki söylemiş flan filan böyle ecdadına kadar geri dönebilirim ama yapmayacağım.
Kendisini gerçekten tanıyan birisine sorsan yüzde doksanı çalışma hayatı için şöyle söylüyor “ ben daha iyilerini hak ediyorum” yahu iş hayatındaki kişilerin yaş ortalaması aklı baki bireye denk geliyor (en azından reşit sayılan yaşı düşününce) bu soruya muhatap kişiler birde iş hayatında en az 3 sene geçirdiyse vardır bir bildiği demek gerek. Tüm bunları bir yerde topladım ve vardığım sonuç çoğunluğa ayak uydurmak ve kendim için “ daha iyisini hak ediyorsun “ demek oldu. Tek sebebi çoğunluk değil elbet hatta ilk sebebim; Vardığım farkındalık sonra unuttuğum öz değerlerimi hatırlamak, yaşayacak tek bir hayatım olduğunun dank etmesi bla bla yani güçlendim bir nevi hadi size hayırlı olsun …
Yakın hemde çok yakın zaman içinde bir şey daha dank etti bana. Çalıştığım yerdeki ünvanım, yaptığım işin içeriği, geçirdiğim zamanın bana geçirdikleri, bir daha geri alamayacağım vaktimi nelere ve kimlere harcadığım, harcadığım çabamaların bana maddi ve manevi hiçbir fayda sağlamadığı off daha neler yazasım varda neyse bir sonraki içeriğe malzeme kalsın.
Şimdi geleyim asıl sona madem bu kadar farkındalığım var mutsuzum flan neden bir şey yapmıyorum ? Elbette vakti olduğundan ! Benim sahip olduğum meziyetlerin onda birine sahip olmayan, tabiri son derece caiz şekilde benim tırnağım olamayacak kişiler hak etmediği kazançlar,sosyal kaynaşmalar, ünvanlar, fırsatlar içinde elinde içkisi salınırken hak etmedikleri yükselmiş egolarının farkına varamadılar.
Size iyi eğlenceler Beyler /Bayanlar hipoksi ve anoksi’ye dikkat. Şimdi okurken içinizden bir kaçı “ tabii bok at şimdi millete sen olamadın oralarda/ buralarda “ flan diyor. Zaman diyorum cevaben çok sevgili okuyucu. Zaman… Kimisinden şatafat sunarak olabileceği daha iyileri alır, kimisine sınayarak en iyisi olmak için fırsat tanır.
Ay bir dakika yazmazsam olmaz. Paylaşacak ve iletecek kadar dürüst ve açık sözlü olan herkesin, her yorum ve eleştirisine sonsuz açığım. Sizi seviyorum bazılarınızdan da gerçekten nefret ediyorum. Öptüm BYE
2 notes · View notes
heysenos · 2 years
Text
Yazmazsam Deliricem
Yine alt / üst oldum. Durduk yere yine yıkıldım. Halbuki iki ayağımın üzerinde yürümeyi, öğrendiğimi sanıyordum ! Son bir senedir sandığım şeylere gerçekten inanmaya başlamıştım halbuki ... Kolay olanın hep yeni bir şeyler öğrenmek olduğunu sanıyordum. Benim için şaşırtıcı değil zaten yanlışlara alışmaya alışığım. Yeni bir şeyleri öğrenmek aslında en zor olanıymış bu gece deşe deşe yeniden öğrendim. Bir insanın hayatında insani bir nefes, takdir edilen bir karakter yada beğenilen bir görüntü olamıyorsun. Hatta insanların adına taviz dediği fedakarlıklar ol yinede hiç bir şeysin.. Mesela ben bu gece yalnızca bir tecrübe eseri olduğumu öğrendim. Konu anlatımlı test kitabının sonundaki deneme sınavı gibi. Zamanında birileri konuları anlatmış, tarihleri ile detayları ile en özlü sözleri ile süslemiş işlemiş konuyu ve bitirmiş öğretiyi . Bende deneme sınavı olmuşum... Konu anlaşılmış, dersler alınmış hatasız bir çözüm ile en iyi sonuç bekleniyor. Ama insan öyle kolay kolay anlamıyor aslında nereye koyulduğunu. Anlasa da kondurmak istemiyor ! sonra yok sayıyor şüpheleri ve at gözlüğü ile mutluluk rolü kesiyor. Ben öyle yaptığımı şimdi anlıyorum. Neymiş efendim çok seviyormuşum, çok aşıkmışım... At Gözlüklerimi şunları yazarken bile çıkarmadım çünkü bir önceki cümlede yazdığım gibi hissediyorum hala. Öğrendiğim şey ise; O çok sevdiğim adamın hayatında geçmişinden alınan bir ders olduğum. Her şey geçmişte yaşanmış.. Bol bol sarılmış insanlar, birlikte yürümüş, oturmuş hatırı bol kahveler içmiş, bedenleri sularda buluşmuş, kalabalıklar içinde göz göze ölümsüz anlar yakalanmış... çok sevmiş, çok anı paylaşmış sonra bir şeyler yarım kalmış, anlattığım hikaye bitmiş. Tanrının işi ya ben dahil olmuşum bir yerlerde yarım kalan o adamın hayatına... ama öyle eksik, öyle tedbirli alınmışım ki o hayata, günün sonunda ben, sevdiğim adamın geçmişinden aldığı Bir dersten ibaret olmuşum.. Benim onunla yaşamak istediğim her güzel şeyi o bir başkası ile yaşamış zamanında. Asıl sitemim geçmişte yaşananlara değil asla Ve pek tabii olamazda. Herkes bir geçmişe sahip ve kimse yaşayacaklarını seçemez ve elbette geçmişi ile yargılanıp yaşanmışlıkları ile sorgulanamaz.  Belli ki geçmişte acımış canı sonra sıra bana gelmiş ve örülmüş tedbir duvarları. Benim yaşamak istediğim her hayale ve onunla biriktirmek istediğim her anıya... Bu gecenin öğretisine alışmaya çalışmak, bununla yaşamayı öğrenmek zor olacak belki de başaramayacağım. Öyle kolay olmuyor biriktirmek istediğin anıların varken bir başkasının acı tecrübeleri sonucu sana ördüğü duvarlara, her defasında çarpmak . Geleceğin neler ile geleceğini bilmesem de kırmadan, dökmeden bitirmeden gelmesi dileği ile ... S.A.
9 notes · View notes
heysenos · 2 years
Text
Yazmazsam Deliricem
Yine alt / üst oldum. Durduk yere yine yıkıldım. Halbuki iki ayağımın üzerinde yürümeyi, öğrendiğimi sanıyordum ! Son bir senedir sandığım şeylere gerçekten inanmaya başlamıştım halbuki ... Kolay olanın hep yeni bir şeyler öğrenmek olduğunu sanıyordum. Benim için şaşırtıcı değil zaten yanlışlara alışmaya alışığım. Yeni bir şeyleri öğrenmek aslında en zor olanıymış bu gece deşe deşe yeniden öğrendim. Bir insanın hayatında insani bir nefes, takdir edilen bir karakter yada beğenilen bir görüntü olamıyorsun. Hatta insanların adına taviz dediği fedakarlıklar ol yinede hiç bir şeysin.. Mesela ben bu gece yalnızca bir tecrübe eseri olduğumu öğrendim. Konu anlatımlı test kitabının sonundaki deneme sınavı gibi. Zamanında birileri konuları anlatmış, tarihleri ile detayları ile en özlü sözleri ile süslemiş işlemiş konuyu ve bitirmiş öğretiyi . Bende deneme sınavı olmuşum... Konu anlaşılmış, dersler alınmış hatasız bir çözüm ile en iyi sonuç bekleniyor. Ama insan öyle kolay kolay anlamıyor aslında nereye koyulduğunu. Anlasa da kondurmak istemiyor ! sonra yok sayıyor şüpheleri ve at gözlüğü ile mutluluk rolü kesiyor. Ben öyle yaptığımı şimdi anlıyorum. Neymiş efendim çok seviyormuşum, çok aşıkmışım... At Gözlüklerimi şunları yazarken bile çıkarmadım çünkü bir önceki cümlede yazdığım gibi hissediyorum hala. Öğrendiğim şey ise; O çok sevdiğim adamın hayatında geçmişinden alınan bir ders olduğum. Her şey geçmişte yaşanmış.. Bol bol sarılmış insanlar, birlikte yürümüş, oturmuş hatırı bol kahveler içmiş, bedenleri sularda buluşmuş, kalabalıklar içinde göz göze ölümsüz anlar yakalanmış... çok sevmiş, çok anı paylaşmış sonra bir şeyler yarım kalmış, anlattığım hikaye bitmiş. Tanrının işi ya ben dahil olmuşum bir yerlerde yarım kalan o adamın hayatına... ama öyle eksik, öyle tedbirli alınmışım ki o hayata, günün sonunda ben, sevdiğim adamın geçmişinden aldığı Bir dersten ibaret olmuşum.. Benim onunla yaşamak istediğim her güzel şeyi o bir başkası ile yaşamış zamanında. Asıl sitemim geçmişte yaşananlara değil asla Ve pek tabii olamazda. Herkes bir geçmişe sahip ve kimse yaşayacaklarını seçemez ve elbette geçmişi ile yargılanıp yaşanmışlıkları ile sorgulanamaz.  Belli ki geçmişte acımış canı sonra sıra bana gelmiş ve örülmüş tedbir duvarları. Benim yaşamak istediğim her hayale ve onunla biriktirmek istediğim her anıya... Bu gecenin öğretisine alışmaya çalışmak, bununla yaşamayı öğrenmek zor olacak belki de başaramayacağım. Öyle kolay olmuyor biriktirmek istediğin anıların varken bir başkasının acı tecrübeleri sonucu sana ördüğü duvarlara, her defasında çarpmak . Geleceğin neler ile geleceğini bilmesem de kırmadan, dökmeden bitirmeden gelmesi dileği ile ... S.A.
9 notes · View notes
heysenos · 2 years
Text
Tamam Kabul Sensin !
İnsanlar bazen kendilerini diğerlerinden farklı yerde görebiliyor. Bunu asla yapmam diyen de yalan söylüyor. En azından siz hiç ‘’ ama ben bu kadar şeyi da hak etmiyorum’’ demediniz mi herhangi bir şey için? Aslında çok yanlış bir cümle. ‘’ Bu kadar şey ‘’ sıfatı çok yanlış. Sanki bundan öncesini hak ediyorum ama bu kadarı fazla … Yok kardeşim orda bir dur bakalım her insan değerli ve hiç kimsenin, hiçbir sebep ile kimseye zulüm olmaya hakkı yok.
Ama şu hak ediş mevzusu da ayrı bir bela. Farklı bir yerdeyim demenin en kısa ifadesi aslında. İçinde hür irade var, emek var, biraz bıkkınlık ve belki biraz da bencillik. Bir insan için çok emek harcadığını düşündüğün anda çıkar bu sihirli cümle ortaya. Belki de hiçbir şey yapmıyorsundur? Yani karşındaki böyle olduğuna inanıyordur. Bilinci kapalı değilse insan verdiği emeğin, gösterdiği toleransın farkındadır. Tam da bu yüzden kurar zaten bu cümleyi.
Yukarıda kendimce tarafsız ve genelin kabul edebileceği açıklamaları yaptığıma göre şimdi yalnızca bana ait olan duygulara geçebilirim. Şu emek mevzusu bende de var. Severek, canı-ı gönülden, heves ile yanında olmaya, onu sevmeye ve onun için bir şeyler yapmaya çalıştığım kişi tarafından ‘’ ben mi istiyorum kızım, yapma benim için bir şey, Şuanda müsait değilim, işine bak işine, şuanda uğraşamam gibi zamansız ve anlamsız cümleler ile muhatap kalınca önce bir şaşkınlık oluyor ‘’ bu ifadeyi gerçekten kullandın mı sen ‘’ şaşkınlığı, ardından sinir yüklemesi ‘’ cümleye bak cümleye sen ağzından çıkanı duydun mu ‘’ son olarak da kabullenme hissi ‘’ Adamın karakteri bu, ama o herkese böyle , sinirlerimi bozmayacağım…. Dön arkanı, tak kulağı muhatap olma …. ‘’
İnsan aynı şeyi kaç defa yaşarsa kabullenir? Ya da o insan aynı şeye kaç defa maruz kalırsa siktir eder? Aslında bu cevap kendine ne kadar önem verdiğin ile değişir. Bir defa geldiğin ve bir defa öleceğin dünyada, sevginin artık yetersiz kalacağı yok sayılışları kaç defa kabullenir? İnsan, yanındaki ile geçirdiği vaktin yüzde kaçı artık mutlu etmiyorsa siktir edebilir? Her yer soru, her yer kararsızlık oldu şimdi. Bence cevap zamanın içerisine sindirilmiş. Kimse değişmek zorunda değil ve aynı zamanda kimse tahammül etmek zorunda da değil. Belli ki olmuyor kardeşim böyle farklı iki karakter aynı sevgide barınamıyor. Yalnızca sevmek ya da değer vermek kimseyi mutlu etmeye yetmiyormuş demek ki. Zaten şu yazıda değer veren bir taraf olsa sonu seni seviyorumlar ile biten bir yazı olurdu.
Şimdi bir adım geriye çekilip büyük resme bakıyorum da belki zaman yanlış, belki, kararlar yanlış, belki seçimler yanlış… Ya da sadece ikimizde gaza geldik olur lan bizden dedik de olduramadık. Düşünsene sen bunu okusan ‘’ saçma, bu kadar şikayetçiysen bırak, madem istiyorsun git ,ben demiştim kimse bana dayanamıyor, benim vaktim yok böyle şeylere falan diyecekken; ben elime almışım bavulu, kapının eşiğinde bekliyorum. Belki kapıyı, belki bavulu, belki, eşiği belki de bir mucize olurda beni görürsün diye.
Ya da hepsini bırak bir kenara sanki çok hatasız, çok doğruymuşsun gibi ‘’ eşiğe kadar gelen gitmek için gelmiştir de, ben böyleydim sen kabul ettin de ‘’ Akla kendini kendince , Her şey aynı kaldıkça, bende bir gün hazır olacağım o eşikten çıkmaya...
1 note · View note
heysenos · 3 years
Text
Acılar İnsanları Birleştirir mi ?
Hey... benim için uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeniden burada olmanın haklı gururunu yaşıyorum dostlar. Bu uzun arada çok şey oldu aslında yazacak çok konu biriktirdim hatta bir kaç karalama bile yaptım ama zaman işte ancak şimdi izin verdi buralara yazmama
Türkün aklı ya sıçarken ya kaçarken derler ya kesinlikle doğru bunu az önce bir kez daha yaşadım. Siz bu yazının ilhamı bana nerede geldi çok iyi anladınız. Manidar da bir içerik oldu ortama göre aslında ..
Şimdi yazı başlığını hatırlayanların yüzünde bir gülümseme var eminim acılar, sıçmalar hey gidi.... sağlık sorunum yok ama duygusal sorunlarım var galiba.
Çok sevdiğim bir adam var. Tabii bu adamında benden önce bir hayatı vardı hepimizin dünü gibi. Normalde haber almayı beklediğim bir ortalama saat var aslında bunu itiraf edeyim ama o saatleri geçeli çok oldu. bir elimde telefon, beynimde deli saçması hurafeler bekliyorum ki arasın, olmadı mesaj flan atsın...
Daha çok beklerim ben ! Neyse böyle kocaman bir meraka düştüğüm şu anlarda artık işin içinden çıkamayınca direk başladım yazmaya. Sevdiğim Bey'in bu hayatta çok büyük sorumlulukları var. En öncelikli sırada elbette kendi ailesi.Bu çok normal hatta aile bağlarına önem veren bir adam bu devirde bulunmaz hint kumaşıydı buldum. Oldu.
Ya bir sorun varsa, ya şuanda benim yanında olmama ihtiyacı varsa... işte geldi beynimdeki vesveseler tam böyle zamanlarda beynim önce onun için endişelenme, sonra ilişkim için endişelenme reaksiyonu veriyor. Çünkü eğer zor bir zaman yaşıyorsa tam benim olmadığım anda bir başkası bu anın hemen içerisinde olabilir. Belki de o bir başkası ile acıları aynı kaynaktan çıkıyordur ve bir bakmışım acıları ile yeniden bir olmuşlar.
cızz sesini duydunuz mu ? kalbimden geldiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Okuyucu düşünüyor '' madem güvenmiyorsun nasıl seviyorum diyorsun '' anne sözüme dikkat arkadaşlar '' ben çevreye güvenmiyorum '' fakat yaşamak zorunda olduğum gerçeklerde önümdeyken hiç hakkım yok söylenmeye. Biliyordum, istedim yaşıyorum...
Şimdi hiç kendimi teselli etmeye çalışamayacağım çünkü canım istemiyor. Bir de İşe yaramadığı için yapmıyorum. Az önce dayanamadım ve aradım ah o güzel ses ile şu yukarıda yazdığı her şey'i unuttum ... Efendim CANIM...
Canına kurban olduğum... İyisin buna şükür şimdi her şey geçti ...
5 notes · View notes
heysenos · 3 years
Text
Miras Korsanları
Ah ölmek... Nasıl bir şey olduğu konusunda hiç bir fikrim olmadığı gibi kalan dirilerden bir tanesi olarak ölen için büyük üzüntü duyuyorum.
Aslında ölen kişinin yakınlık derecesine göre bu üzüntü'ye zaman zaman ek duygu paketleri yükleniyor. Merak, Hayret, Sinir ....
Tam bu an da bir basın açıklaması yapmam gerek. Ek paket geçerliklerini siz değerli, kullanıcılarımıza vaktiniz var ise anlatmak isterim.
Yakın zamanda aile büyüklerimden birisini kaybettim. Bunun içinde üzüntü baş roldeydi sonuçta aileden birisi değil mi ? Aslında değil çünkü kalanlardan oluşan adına akraba denen tanımsız cisimler bendeki bu duyguyu çok farklı yönlere sürükledi.
Yıllardır görüşemediğim ve çok büyük kaoslara sebep olan bu cisimler ile yıllar sonra ilk defa karşılaştım sahte göz yaşları ve hocanın sorusuna haykırırcasına verilen ''HELAL OLSUUUNN'' cevabı ile.
Cenaze sonuçta herkes son görev için orada. Dualar ile giden gitti sırada ikinci perde. Nerede bu Paralar ? Ölenden kalan bir diri hala hayatta ve etrafında bok'a üşüşen bir çok sinek gibi çıkarcı cisimler.
Ömründe bir gün yandım dese işim var diyecek tipler şey diyor '' A aaa ben varım üzülme birlikte kalırız biz seninle, sen yalnız değilsin ... bla blaa..
Ha siktir oradan !! önemli olan ölenden kalan banknotlar, arsalar, tapular. Birde bu miras yediler kendi akrabasını tehdit sayıyor ya ona bitiyorum işte. Eş kaza ziyarete gelirim seni dediğim kalan büyüğümüz daha cevabı duyulmadan bir ses yankılandı hemde sinir harbi ile bir cümle '' CORONA VAR '' Hadi ya bir bana mı var ?
Bir tarafta babası ölse üzülmeyecek tip kederden derbeder rolleri kesiyor, eşi yeni gelin ise bulaşıkta göz boyama derdinde...
Ne dünya be... Yazıda yer vermezsem kırılacak bir tip daha var. Ortaya laf atıp sonra piyasa karışınca '' ay ne biliyim ben, Valiyi arasaydınız ya siz aranız daha iyi ... '' Ya bence şimdi hepinizi sevgi ile ....
Şimdi Müsaadenizle içimden geçen tüm sözleri size armağan ediyorum
SAYGILAR...
4 notes · View notes
heysenos · 3 years
Text
Hoşgeldiniz
Bir pazar sabahından hey !!! Hava bilmem kaç derece ama güzel. Tatlı bir sabah yani anlayacağınız.
Burada anlatmak istediğim bir hayatım var. Danla Biliç değilseniz yargı dağıtmadan okuyup hayatı benimle yaşayın. Aaa yok ben yargılarım kardeşim diyorsan başlamadan bitirelim ilişkimizi.
Pazar kahvaltısı ile aperitif arsasında gidip geliyorum. Efor ile zevk bu kadar uyumlu olmamalı ... Kahve ile devam edip biraz daha anlamasız bir karar aşaması ile kendimi yormayacağım.
Bugün anlatmak istediğim bir konu var bir sonraki post ile bunu yapacağım. Aslında burada anlatacağım her konuyu siz hayal ürünü olarak düşünün. Böylesi işime gelecek gibi.
Burada kendisi ile karşılaşacak insanlar olacak kendilerini burada bulmak hoşlarına gitmeyecek. Şimdiden bu durum için ÖZÜR DİLEMİYORUM.
Siz konuşun ben yaşıyorum
5 notes · View notes
heysenos · 3 years
Text
Tumblr media
8 notes · View notes