Tumgik
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Et Pazarı, kadınların hem tükettiği hem tüketildiği kapitalist yamyamlığın et dayanağı olarak kadın bedeninin feminist bir irdelemesidir. Modern kültür, kadın bedenini kontrol etmeyi takıntı haline getirmiş durumda. Toplumlarımız, kadınların kendi kişisel ve politik potansiyellerine yabancılaştıkları gerçek kadın bedenlerine karşı idealize edilmiş kadınsı güzelliğin gerçek dışı imajlarıyla doldurulmuş halde. Modern kapitalizm altında, kadınlar hem tüketici hem tüketilen konumunda: Et Pazarı, kadınların politik kendiliğindenliğinin her parçasını genişleten kadın etinin nasıl bir tavıra maruz kaldığını anlatıyor ve tüketimin korkunç döngüsüne direnmek için stratejiler öneriyor. Cinsellik, fahişelik, açlık, tüketim, yeme bozuklukları, ev kadınlığı, transseksüellik ve küresel ticaretin feminenlik içindeki göstergelerine değinen Et Pazarı, kadının eşitsizliğini anlamak ve bununla mücadele etmek için oldukça değerli bir katkı sunuyor. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
1 note · View note
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Finans kapitalin politika üretme süreçleri üzerinde sahip olduğu yoğun etki dolayısıyla politik eylemlerde bulunmanın gittikçe daha da zorlaştığı bir dünyada sanat, zorluklara doğrudan ve kendiliğinden yanıt verebilecek bir sol muhalefetin temellerini oluşturabilecek son sığınak ve merci olabilir. Bu, sadece sanatın yeni dünyalar tahayyül etmeye imkân tanıyan, yanılsamalar yaratma kapasitesinden değil, aynı zamanda taklit ve rol yapmaya yönelik barındırdığı özel eğilimin, eleştirel mesafeyi korurken aynı zamanda -lobicilik ve yasa yapma gibi- politik süreçlerle etkileşime girmesine olanak sağlamasından kaynaklanıyor. Tüm dünyada etkisini gösteren ekonomik krizin başlangıcından itibaren yeniden dirilen politik sanatın izlerini takip eden Kavramsal Militanlık Üzerine; her şeyden önce toplumsal saiklerle hareket eden sanatçılar, aktivistler ve sanat kolektifleri -aktivist kolektiflerin- sanat alanındaki somut politik ve hukuksal pratikleri yorumlama eğilimini vurgulamayı, böylelikle hem bireysel hem de müşterek düzeyde yaratıcı ve kendiliğinden gelişen politik taleplerde bulunabileceğimizi göstermeyi amaçlamaktadır. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
2015 yılında filmi de yapılmış olan “Tımarhanede On Gün” kitabı, yayımlandığı dönem temel alınarak değerlendirilmelidir. Zira yayımlandığı bölgede ses getiren çalışmanın toplumsal dönüşüme katkı sağlamış olduğu düşünülebilir. Kadına yüklenen sıfatların toplumda oluşturduğu algı, onun sadece ev işleriyle ilgilenmesi gerektiği ve çocuklarına bakmakla yükümlü olduğu yönündedir. Bu şekilde pasifize edilmiş bir birey olan kadın, erkek hegemonyası tarafından istenildiği takdirde “‘akıl hastası”’ yaftasıyla tımarhaneye kapatılabilmekte ve kimseye aslında hasta olmadığını dahi kanıtlayamamaktadır. Ancak, kitabında bu vahim durumu ifşa eden Nellie Bly -bir yönüyle- kadının bir birey olarak kabul edilmesine, toplum içinde kendisine atfedilen sıfatlardan sıyrılıp özgür bir duruş sergilemesine yardımcı olmuştur denebilir. Ancak yazarın bu kitabı sadece kadın hareketine sağlamış olduğu muhtemel katkı açısından değerlendirilmemelidir. Zira ortada oldukça mühim bir mesele daha vardır. Yazar tarafından kamu kurumlarında yapılan yolsuzluklar, hasta haklarının ihlali, Hipokrat ahlakına ters düşen vahim bir tablo çizilmiş ve toplumsal yapının “‘kendisini dönüştürme”’ -ve keza geliştirme- gerekliliği ele alınmıştır. Dönemin Amerika’sında erkek egemen sistemin kadına bakış açısını olabildiğince eleştirdiği anlaşılan yazar, çalışan kadına kötü gözle bakılmasını ve yargı mecralarında (polis, yargıç, müfettiş gibi karakterler aracılığıyla) bulunan erkek egemenliğinin kadına uyguladığı baskıya da değinmiştir. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
“Aleviliğin 1990’larda bir kimlik siyaseti biçiminde örgütlenmesi siyasetin kültürel dönüşümünün doğrudan bir sonucu olsa bile, Alevi hareketinin seyri, onun yürüttüğü mücadeleyi klasik bir kimlik siyasetinden farklı kılmaktadır. Alevi hareketi, Müslümanların İslâmî değerler üzenine bina edilen bir kamusal alanda kendi dinlerini yaşamasını savunan siyasal İslâm’dan veya anadilde eğitim ve özyönetim gibi kavramlar etrafında Kürtlerin Kürt kimliklerini özgürce yaşayabileceği bir sosyo-politik düzlemi hedefleyen Kürt hareketinden farklı bir politikleşme seyri izledi. Alevi hareketi, büyük ölçüde, Alevilerin tikel kimliklerine vurgu yapan ve farklılıklarını özgürce yaşamasını amaçlayan bir siyasî dil yerine, Alevilerin toplumsal yaşama, Alevi olmayanlarla eşit düzlemde katılmasını savunan bir siyasî hat izledi.” Modern Türkiye tarihinde Aleviliğin politikleşmesinin 1960’lardan başlatılabilecek olan seyrinde, ne gibi aşamalar tespit edebiliriz? Mehmet Ertan, 1960-1980 dönemini, “örtülü politikleşme” olarak ele alıyor. 1980’lerden ’90’lara geçerken ise, kimlik politikasının belirleyici hale geldiğini ve Aleviliğin müstakil bir sosyal harekete kaynaklık ettiğini gözlüyor. Peki, “Alevi uyanışı” olarak da adlandırılan bu politikleşme hangi dinamiklerle, hangi tartışmalarla ilerledi? Aleviliğin dinsel kültürünün, uzun ve kısa dönemli mağduriyet hafızası (uğradığı katliamlar),etno-kültürel çoğulluk ve coğrafi dağınıklık gibi özgül etkenlerin bu süreçteki etkisi nedir? Bu gibi sorular etrafında, Alevi sosyal ve siyasî hareketinin son yirmi-otuz yıldaki gelişiminin ayrıntılı bir incelemesi… Dernekler etrafında şekillenen siyaset ve tartışmaların yanı sıra, BarışPartisi tecrübesinin gösterdiklerine de bakarak… #alevi #aleviyim #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
“Dışarıdan ve yukarıdan bir bakışın ‘mutlak aşağı’ olarak gördüğü Çingenelerin de Bourdieu’nün deyişiyle ‘egemenlerin gırtlağıyla konuştuklarını’ ve kendilerinin en aşağısına yerleştirildiği hiyerarşide daha da aşağı konumlar tarif ettiklerini görüyoruz. Medyatik ve güya romantik bakışın ürettiği ‘Roman’ imgesini sahiplenenlerin ‘Çingeneleri’ –muğlak ve kararsız bir şekilde de olsa– kendilerinden daha aşağı görmeleri bunun en dramatik biçimidir.” -Necmi Erdoğan- Çingene, Roman, esmer vatandaş, şopar... Varlıkları hep bilinen ama dünyaları nadiren inceleme konusu olan, topluluk adları üzerinde bile bir uzlaşma bulunmayan bir etnik grup... Derya Koptekin, İzmir’in “Çingene mahalleleri”ndeki sosyal hizmet merkezlerinde yıllarca çalışmış, günlerini Çingene/Roman çocuklarla iç içe geçirmiş, “sahayı da bilen” bir psikolog olarak özellikle çocuklara yöneliyor ve bütün sorularını onlar hakkında bildiğimizi sandığımız tüm klişeleri bir yana bırakarak soruyor; cevabı onların seslerinde arıyor: Kendilerini hangi gruba ait görüyor, etnik gruplarını hangi isimle adlandırıyorlar? Hayalleri, beklentileri neler, ne tür ayrımcılık örnekleriyle karşılaşıyorlar? En önemlisi, Türkiye’nin ötekilerinden olan Çingene/Romanlar, kendi kimliklerini hangi ötekiler üzerinden kuruyor, toplumsal hiyerarşide kendilerini nasıl konumlandırıyorlar? Biz Romanlar Siz Gacolar ile Derya Koptekin, “Gacoların” hep teğet geçtiği, baktığı ama görmediği bu dünyaya ışık tutuyor. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Çoğumuz için en büyük korku: yalnız ölmek. Yalnızlık, üzerine eğilmesi zor bir konu çünkü yoğun bir şekilde sosyal olan dünyamızda pek çok olumsuz tınıya sahip. Ama gerçek şu ki nerede insan varsa orada yalnızlık da vardır. Odanızın sessizliğinde otururken, ikindi vakti bir parkın sakinliğinde dinlenirken ya da hareketli bir sokakta insan kalabalığıyla çevriliyken yalnız olabilirsiniz. Şarkı mırıldanan birinin bize ne kadar yalnız olabileceğimizi anlattığını duymak için radyoyu açmanız yeterli. Bu ezber bozan kitapta, filozof Lars Svendsen yalnızlığın üstüne gidiyor ve bu en insani duygunun hem olumlu hem olumsuz taraflarını masaya yatırıyor. Felsefe, psikoloji ve sosyal bilimlerde yapılan son çalışmalardan yararlanan Yalnızlığın Felsefesi farklı yalnızlık türlerini keşfe çıkıyor ve insanları bunlara yatkın kılan psikolojik ve sosyal karakteristikleri inceliyor. Svendsen dostluğun ve aşkın önemini gözden geçirirken yalnızlığın yaşam kalitemizi nasıl etkilediğini, fiziksel ve zihinsel yaşamımız üzerindeki tesirlerini araştırıyor. Kışkırtıcı bir hamleyle, modern toplumumuzun ana sorununun çok fazla yalnız olmamız değil daha ziyade yeterince tek başına kalamamamız olduğunu ileri sürüyor ve yalnızlığımızın kendimiz ve dünyadaki yerimiz hakkında bize derin şeyler söyleyebildiği anların izini sürüyor. Ortaya çıkan sonuç ise varlığımızın karmaşık ve derinden anlam dolu bir parçası hakkında yazılmış işte bu büyüleyici kitap. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapa��kı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Text
letthesunsinein
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Solgun Bir Gül Oluyor Dokununca kitabı ve bu kitapla birlikte verilen CD, Behçet Necatigil'in kendi sesinden toplam 50 şiir ve hayat hikayesinden oluşuyor. Behçet Necatigil'in yetmişli yıllarda Almanya'ya gittiğinde aldığı kasetli küçük teybi kullanım kılavuzunu dikkatle okuyarak çalıştırması ve odasına kapanıp kaydetmesiyle günümüze kadar ulaşan bu şiirler ölümünden 33 yıl sonra, şairin sesiyle aramızda. İçlerinde Behçet Necatigil'in Nilüfer, Bunalım, Tat, Kuru Çay, Unutmak, Mat, Uğrak, Siper, Kandı, Flüt, Kalıt, Yadsı, Uzak Kapı gibi şiirlerinin bulunduğu kitap ve kitapla birlikte verilen CD'de ayrıca şairin kendi sesinden dinleyeceğimiz hayat hikayesi bulunuyor. Necatigil, 1976 yılında Doğan Hızlan ile yaptığı bir televizyon programında şöyle diyordu "Benim şiirlerimi kesik kesik okumalı. Dura dura. Sözcükler arasında gerekli boşlukları bıraka bıraka. Benim şiirim eskilerin deyimiyle inşâda gelen bir şiir değil, yüksek sesle okunacak bir şiir değil. Ancak havasına girdikten sonra o havanın gerektirdiği kollayışlara dikkat ederek okunması icap eden bir şiir. Yani tabii her şairin şiirinin okunma biçimi başka başkadır. Bu da iyi bir şey. Başka başka olmalıdır. Çok vakit, bütün şairlerin şiirlerini aynı tonda okumak şairin aleyhine olur." #okuryazartv #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #okur #okuma #kitapsever #bookshelves #bookstore #bookshelf #bookstagram #book #library #bookcat #oldbook #bibliophile #lovetoread #bookcases #homelibrary #homeoffice #rbcxhs #Lesen #bücher #libros #书 #livre #bøker #βιβλίο #كتاب #behçetnecatigil #solgunbirgüloluyordokununca
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
bütün acılara karşın hayat içimize bir nota bırakır ya en bitik günümüzde direnme notasını bir zarfa mı koyar bir deniz çırpıntısıyla mı savurur yüzümüze neşe üşüşür hayatımıza birden güç aşılar iyi güçtür başeğdirmeyen umut altın kafesinden çıkıverir dolaşır tepemizde. #okuryazartv #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #okur #okuma #kitapsever #bookshelves #bookstore #bookshelf #bookstagram #book #library #bookcat #oldbook #bibliophile #lovetoread #bookcases #homelibrary #homeoffice #rbcxhs #Lesen #bücher #libros #书 #livre #bøker #βιβλίο #كتاب #leylaerbil
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
"Yağlı Havilland ile boynunu, ensesini, kulak arkalarını kremleyip kokulandırmış, bol bol limon kolonyası dökünmüş, saçlarını taramış, Müesser'in kızı Şengül'e diktirttiği kendinden korseli pembe eteğinin içine zor bela girmiş, çorap lastiğini bulduktan sonra yardımına gelen bir kız evladı bile olmadığı için beceriksizce kendi etini budunu çimcire çimcire sütyenini takınmış, ondan sonra fanilasını, beyaz, kıvrık yakalı bluz gömleğini de giymiş, onun da üstüne pembe ceketini giyip gerdanına sahte inci pembe kolyesini üç dolama dolayıp son olarak da çivi topuklu beyaz ayakkabılarını altları sulanmamış bahçe toprağı gibi çatlak ayaklarına geçirip misafiri beklemeye başlamış, o esnada da önemli bir eksiklik olduğunu fark etmişti: Kocası. Hâlâ ortalarda yoktu pezevenk." Hikâyattır: Müteahhitlere direnen köhne evin bahçesinde donakalmış gibi durup duran boy boy, cins cins köpeklerin mahalleliyi esir alan esrârı hakkında... Gasilhane odasında devir teslim bekleyen müstahdem - ve bu fâni dünyadan geçip gidenler hakkında... 1970'lerin haşin siyasal atmosferinde, kolej hentbol takımında oynayan fırlamaların bir turnuva dönüşü otobüs yolculuğunda yaşadıkları hakkında (çaylar şirketten)... Yediği içtiği ayrı gitmeyen iki arkadaşın kâbuslarından taşan korkunç evhamı hakkında... Taşranın ve kumarbaz kocasının kahrını çeken Münevver Ebe Anne'nin kör talihi ve gizli tarihi hakkında... Hikâyattır. Sezgin Kaymaz'dan... #okuryazartv #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #okur #okuma #kitapsever #bookshelves #bookstore #bookshelf #bookstagram #book #library #bookcat #oldbook #bibliophile #lovetoread #bookcases #homelibrary #homeoffice #rbcxhs #Lesen #bücher #libros #书 #livre #bøker #βιβλίο #كتاب #sezginkaymaz
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
OKUMA PARÇASI OKURYAZAR.TV DE.... http://www.okuryazar.tv/gunah-mehmet-bilal/ #mehmetbilaldede #notabene #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
OKURYAZAR.TV DE YENİ SÖYLEŞİ.... ‘Gülüzar, korumaya alıştığı mahremiyetini kendi elleriyle ortaya döküyor.’ http://www.okuryazar.tv/aysegul-kocabicak-run-guluzar-run/ “Hepimizi kıskıvrak yakalayan her şeyden kaçmak istiyor aslında Gülüzar. Mahallelerden, ailelerden, şarkılardan, türkülerden, hatta bazen kadınlığından bile. Batı’ya olan acemi hayranlığıyla, özgürlüğe olan düşkünlüğüyle, kendi kendine, muzipçe sesleniyor: Run Gülüzar Run… Koş Gülüzar koş! Biz de arkasından bağırıyoruz: Aç kanatlarını Gülüzar, kolay olmasa da aç! Uç Gülüzar uç!” Ayşegül Kocabıçak ile Run Gülüzar Run’ı konuştuk. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher #rungülüzarrun #ayşegülkocabıçak #hepkitap
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Mehmet Bilâl’in romanı ‘Osmanlı’da Bir Vampir – Béla’, her zamanı, her sokağı, her insanı hikâye dolu İstanbul’a gerçeküstü bir kahraman hediye ediyor. Osmanlı’da gözünü açan, çağlar boyu yaşayacak olan bir vampir… Murathan Mungan’ın yazdığı arka kapak yazısında söylendiği gibi, yeni maceraları beklenen “ölümsüz” bir kahramanımız var artık: “Öteki’leri bol Osmanlı tarihine bu kez de vampirler dahil oluyor. 19. yüzyılda doğup günümüze kadar yaşıyor olmanın zengin hatıra ve tecrübelerine sahip bir vampir bu. Erken ölmüş bütün “rock star”lar gibi o da hâlâ 27 yaşında. Üstelik onun bir köçek olması söz konusu; bu, hatıra ve tecrübeleri hayli renkli kılıyor.” http://www.okuryazar.tv/mehmet-bilal-osmanlida-bir-vampir-bela/ #mehmetbilaldede #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #bookshelves #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #bibliophile #edebiyatkulübü #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Émile Zola’nın 1880’de kaleme aldığı Deneysel Roman, deneysel tıbbın yöntemselliğinin edebiyata uygulandığı bir natüralist manifesto. İyi bir romanın niteliklerini bir bilim insanı titizliğiyle ele alıp açıklayan ve olguların dışında hiçbir otorite tanımayan Zola, geliştirdiği perspektifle çağdaşlarına fark atıyor… “Öncelikle sorulması gereken soru şudur: Şu ana kadar yalnızca gözlem yöntemi kullanılmış olan edebiyatta deneyleme mümkün müdür?” #okuryazartv #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitaplar #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #okur #okuma #okumak #bookshelves #bookstore #bookstores #bookshelf #bookstagram #book #library #bookcat #oldbook #bookcase #bibliophile #lovetoread #bookcases #homelibrary #homeoffice #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Kitapları niteliğine bakmaksızın fetiş öğesi haline getiren bir bibliyoman, bu tutkusunu ne kadar ileri götürebilir? 14 yaşındayken gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı bu ilk yapıtında Flaubert, hem okuruyla hem de insanoğlunun içindeki şeytanla selamlaşarak klasik edebiyata sunacağı katkıların müjdesini veriyor. Elyazmaları ve öykünün basıldığı Colibri gazetesinin 1837 yılı nüshasıyla Bibliyomani, Flaubert’in edebi dehasının ilk ürünü… “Bu adamın sahaflar ve eskiciler haricindeki kimselerle konuşmuşluğu yoktu. Ketum olduğu kadar hayalperest, nemrut olduğu kadar mahzun bir adamdı; tek bir düşüncesi, tek bir sevdası, tek bir tutkusu vardı: Kitaplar.” #okuryazartv #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitaplar #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #okur #okuma #okumak #bookshelves #bookstore #bookstores #bookshelf #bookstagram #book #library #bookcat #oldbook #bookcase #bibliophile #lovetoread #bookcases #homelibrary #homeoffice #rbcxhs #Lesen #bücher
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Sosyalizme, devrime gönül veren herkesin başucu kitaplarından biriydi Ve Çeliğe Su Verildi. Yazarı Nikolay Ostrovski ikinci romanında Sovyet Devrimi'nden sonra, Almanların işgalindeki Polonya'da Bolşevik örgütlenmeyi, işçilerin ayaklanmasını anlatıyor. Ostrovski tıpkı ilk romanındaki Pavel Korçagin gibi bu romanında da kendinden bir kahraman yaratıyor. Bu kez adı Vassilek. O da tıpkı yazarı gibi ihtilalci ve askerlerin burnunun dibinde Bolşeviklerin bildirilerini dağıtıyor. O da yazarının izinde Kızıl Ordu'ya katılmak için evini terk ediyor... Vassilek, Olessia, Çaçabel, Andre, Raymond, Pşeniçek, Sarah, Edwige, Sigismond... Onlar Fırtınanın Çocukları... Hepsi birer roman kahramanından daha fazlası... #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazarinsan #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #kitapkokusu #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumak #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #edebiyatkulübü #yordamkitap
0 notes
okuryazartv · 6 years
Photo
Tumblr media
Merak Çağı on sekizinci yüzyılın sonunda Britanya’yı kasıp kavuran ve bilime Romantik bir ufuk açan İkinci Bilimsel Devrime dair bir anlatı. On yedinci yüzyılda gerçekleşmiş olan Birinci Bilim Devrimi çoğunlukla Newton, Hooke, Locke ve Descartes’la ve Londra’da Kraliyet Cemiyeti’nin, Paris’te de Bilimler Akademisi’nin neredeyse aynı zamanda kuruluşuyla bağdaştırılır. İkinci devrim ise öncelikle astronomi ve kimya alanlarındaki bir dizi büyük buluştan ilham almıştı. On sekizinci yüzyıl Aydınlanma akılcılığından doğan, fakat bilimsel çalışmalara keşif yapma idealini katarak onu dönüştüren bir hareketti. Richard Holmes’un Merak Çağı dediği zaman aralığı simgesel olarak, iki ünlü keşif yolculuğuyla belirlenmiştir. Bunlar, Kaptan James Cook’un Endeavour’la dünyanın çevresini ilk kez dolaştığı yolculuk (1768) ile Charles Darwin’in Beagle’la Galapagos adalarına yaptığı yolculuktur (1831). Astronom William Herschel ve kimyager Humphry Davy bu döneme keşifleriyle damga vurmuştu. Kitapta başka şahsiyetler de yer alıyor; Romantik dönemin ruhuna özgü bilimsel girişimlerden ve balon yolculuğu, keşifler, hayalet avcılığı gibi heyecanlı serüvenlere dair birçok olaydan söz ediliyor. Romantizm genellikle bilimin düşmanı sayılır: Romantik öznellik ile bilimsel nesnellik idealleri birbiriyle bağdaşmaz bir karşıtlık olarak görülür. Richard Holmes durumun her zaman böyle olmadığı ya da bu terimlerin birbirini dışlamadığı görüşünde. Merak kavramının, bir zamanlar öznellik ile nesnelliği birleştirdiğini savunuyor. Richard Holmes, bilim kültürünü sürdürmemizde üç şeye gereksinim duyduğumuza dikkat çekiyor: Kişisel merak duygusu, umudun gücü, dünyanın geleceğine dair canlı ama sorgulayan bir inanç. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazarinsan #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #kitapkokusu #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumak #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #edebiyatkulübü
0 notes