Tumgik
#çorba oyun
corbadakituz · 3 months
Text
çorba bir;
Tumblr media
bu hafta buraya yazı atacağım dedikten bir hafta sonra ben:
Neyse, bahane ürete ürete bahanenin ta kendisine dönüştüm. Oynadığım "Draugen" oyunu hakkında yazımızı yazmaya başlayalım. İlk olarak bilmemiz gereken şey oyunu yaratan firma, Red Thread Games, 2012 yılında kurulmuş. Firmanın başında Norveçli Ragnar Tornquist var, aynı firma Dreamfall Chapters adlı oyunu da kendi bünyesinden çıkarmış. Dreamfall Chapters'ın öncesi ise Longest Journey serisine bağlı, yine Tornquist tarafından, başka bir firma altında yaratılmış. Dreamfall Chapters'ı, Longest Journey'nin derlemesi olarak düşünebiliriz.
Draugen, (bence) uluslararası ilgiyi üzerinde toplamak için Amerikan karakterlere yer vererek, hikayeyi Norveç sınırları içerisinde geçirmekte. İki ana karakterimiz var, gezgin Edward ve onun yol arkadaşı Lissie.
Buraya sizi asla ilgilendirmeyen ama benim çok hoşuma giden bir parantez açmak istiyorum. Lissie, fiziksel özellikleriyle benim yüzümü çok andırıyor ve bu nedenle Lissie'ye karşı ekstra bir sempatim var.
Oyunda amaç, kayıp kız kardeşimize ulaşmak. Bize (yani Edward'a) gönderilmiş mektuplarda, kendisinin Norveç'e gitmiş ve burada kaybolmuş olduğu fikrini çıkartıyoruz. Ben oyunun tanıtım mesajlarına bakmadan oyunu oynadığım için, en ufak bir fikrim olmadan hikayeye başlamıştım. Oyunun resmi tanıtımlarından biri şöyle: "a psychological mystery where you never walk alone" Şahsi fikrim, sizi geren bir oyun mu? Bence değil. Merak ediyor musunuz? Kesinlikle. Dünyadaki en zengin içerikli oyun hikayesi asla demem. Özellikle de psikoloji temalı oyunlara aşinaysanız, belli bir yerden sonra olacakları tahmin etmeniz olası ancak kendi çapında, çok güzel ters köşeleri var. "Şimdi buldum" diye düşündüğünüz her adımdan sonra, aslında hiçbir şey bulamadığınızı fark ediyorsunuz ve bu merakınızı körüklüyor. Güzel vakit geçirmek istiyorsanız, yani bir oyundan keyif almak istiyorsanız bu oyun, o oyun olabilir. Yine de beklenti bence çok yüksek olmamalı. Zaten birkaç saat içerisinde biten bir hikaye, çok büyük bir şey beklememeli insan diye düşünüyorum.
Oynanış kısmına gelecek olursak, aksiyon neredeyse sıfır. Yürüme simülasyonu olarak adlandırabilir miyiz? Bence evet, oyun içi çözülmesi gereken birkaç bulmaca var ancak oyunu dikkatinizi vererek oynarsanız eğer, onları da rahatça buluyorsunuz. Sizi öyle çok zorlamıyor ve açıkçası bir oyunda ekstra zorlanmak, benim hoşuma giden bir şey değil. (Bu düşünceme daha sonra uzunca değinirim.) Bu sebepten oyun beni tatmin etmişti. Sinematik odaklı ve hikayesini oynayıcıya anlatmak isteyen bir oyun. Eğer oyun içi aksiyon arıyorsanız bence bu oyun size göre değil. Hikaye odaklı olsun, güzel vakit geçireyim, geri kalanı çok da önemli değil diyorsanız, denemenizde kesinlikle fayda var.
Gel gelelim bir diğer önemli hususa, biliyorsunuz Steam artık dolara geçti ve bu oyun Steam içerisinde 20 dolar. Bu oyunun neden 20 dolar olduğunu az çok anlayabiliyorken, (çünkü firma büyük bir firma değil) bizim ülkemize gereken fiyatlandırmayı yapmadıklarını ya da atladıklarını düşünüyorum. Çünkü Amerika pazarında da 20 dolara, bizim pazarımızda da yani Mena bölgesinde de 20 dolara satılıyor. Beş saatte bitecek bir oyun için, grafikleri ve manzara detayları her ne kadar büyüleyici olursa olsun, 20 dolar şaka gibi. O nedenle, eğer Steam kütüphanenizde yoksa ya da başka bir platformdan satın alma opsiyonunuz yoksa, almamanızı da şiddetle tavsiye edeceğim. İyi bir oyun ama 20 dolar verecek kadar değil. Onun yerine Youtube üzerinden yayınlanmış oynanış videolarını, tıpkı film izler gibi izleyebilirsiniz. Oynarken de size katacağı his aşağı yukarı bu olacak, film izlemek. Ben bu temayı, hikaye temalı oyunlarını sevdiğimden gerçekten çok beğeniyorum. Oyundaki hikayeye ve karakterlerle daha fazla etkileşimimin olmasını elbette isterim ancak bu gibi istekleri yaratmak da ayrı bir meziyet, vakit, iş gücü ve maalesef para. Firmanın, küçük bir firma olduğunu bildiğimden, böylesine ütopik düşünceler içerisine girmiyorum, yine de söz konusu küçük bir firma diye de, gereğinden fazla para ödemenin bir manası yok. Amerika'da yaşasaydık, belki hak ediyor derdim, ancak orada yaşamıyorum. Türkiye şartları içerisinde, fiyat olmamış.
Çorbamın ilk tuzunu atmış bulunuyorum, okuduğunuz için teşekkür eder, bir sonraki çorbamızda buluşmak dileğiyle soframa yeniden beklerim. Afiyet olsun.
0 notes
cninzihni · 10 months
Text
Uzunumsu soru postu
Klasik sorularla başlayalım ama birbirinize sorarken aynı kısır döngüdeki soruları sorup durmayın lütfen, birazcık farklı bakalıım. Eski soruları da tuttum. Yeni-eski artık hangisini isterseniz onu sorarsınız. Sevgileer.
Adını paylaşır mısın?
Kaç yaşındasın?
Bugün nasıl hissediyorsun? Bu hissinin sebebini de paylaşır mısın?
En büyük hayalin nedir?
En büyük korkun nedir?
Tüm evreni bir duygudan arındırma şansın olsa bu hangi duygu olurdu?
Gözün kapalı önerebileceğin bir kitap paylaşır mısın?
"Bunu da beğenmeyen zevksizdir." dediğin bir film var mı?
Tekrar tekrar dönüp izlediğin bir dizi var mı?
Şiir okumayı sever misin? Eğer seviyorsan en beğendiğin şiirlerden birini paylaşabilir misin?
Günlük tutan biri misin? Bunu düzenli mi yapıyorsun?
En sevdiğin müzik türü ve parçayı paylaşabilir misin? (Çorba dinleyici olsan da baskın olan bir tür vardır djfgfjd)
Astroloji hakkında ne düşünüyorsun? İnanıyor musun?
İçedönük biri misin yoksa dışadönük biri mi?
Partnerinle gerçekleştirmeyi en çok istediğin aktivite nedir? (Karavanla gezmek, sahilde yürümek, sessizce oturmak vb.)
Kendinde en sevdiğin özellik nedir?
Kendinle ilgili en sevmediğin şey nedir?
Geniş bir arkadaş çevresi mi tercihin yoksa daha dar bir çevre mi?
Doğum günün ne zaman? Kutlanmasını sever misin?
Mucizelere inanan biri misin?
Eğer inanıyorsan en büyük mucizen neydi?
Bir mevsim seçmen gerekse bu hangisi olurdu ve neden o mevsim?
Çiçek yetiştirmeyi başarabiliyor musun?
En sevdiğin çiçek hangisi, neden o çiçek?
Okuduğun kitaplardaki kahramanlardan hangisinin yerinde olmak isterdin, neden?
Bir süper gücün olsa bu ne olurdu?
En sevdiğin yemek nedir?
Dünya üzerinde en çok görmek istediğin yeri paylaşır mısın?
Aklına geldikçe pozitif bir his besleyen bir anını bizimle paylaşabilir misin?
Evcil hayvanın var mı?
Hayalindeki evi anlatır mısın?
Nazar, büyü gibi kavramlara inanır mısın?
10 yıl önceki kendine bir tavsiye verebilecek olsan bu ne olurdu?
10 yıl sonraki kendine ufak bir mektup yazabilir misin? (Bunu paylaşmak zorunda değilsin tabi ki ama bir kağıda yazıp saklamanın güzel bir deney olacağını düşündüüm)
İstediğin herhangi bir konuda bir üniversite dersi verebilirsen, bu ders ne hakkında olurdu?
Mitolojiye ilgin var mı?
Herhangi bir mitolojiden herhangi bir karakter olsan kim olurdun, neden?
Yağmurlu havalarda yapılan yürüyüşler hakkında ne düşünüyorsun?
Bize bir şiir ya da metin seslendirir misin?
Aldığın (biri tarafından ya da kendine) en güzel hediye neydi?
Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filminde olduğu gibi bir günü sürekli yeni baştan yaşamak zorunda kalsan ama bu günü seçebilsen, hangi günü seçerdin?
En son hangi filmde ağladın?
Rüya görebilen biri misin? Eğer öyleyse ağırlığı güzel rüyalar mı yoksa kabuslardan mı oluşuyor?
Aynada, ön kamerada gördüğün bireye tüm dürüstlüğünle bir şey söylesen bu ne olurdu?
Fotoğraf çekmeyi, çekilmeyi seven biri misin? Bizimle en sevdiğin fotoğraflardan birkaç tanesini paylaşır mısın?
Issız bir adaya düşsen "kesin yanımda bunlar olurdu hiç ayırmam" dediğin beş şeyi söyler misin? (bu klişeyi sormazsak olmaz çünkü)
Hayat temponu nasıl tanımlardın?
Bize bir gününü kısaca anlatır mısın?
Yazdığın şeylerden bazılarını kimse bulamasın diye anonim bir blog açıp orada paylaşmayı hiç düşündün mü, yaptın mı?
İsmini değiştirme şansın olsa ne yapardın?
Hangi yeteneğe sahip olmak isterdin?
Tumblr'a eklenmesini istediğin üç özellik neler?
Hangi dizide, hangi karakterin yerine geçmek isterdin, neden?
Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı sen olsaydın ve istediğini yapabilecek bir konumda olsaydın yapacağın ilk şey ne olurdu?
Kendinde değiştirebileceğin herhangi bir şey olsaydı bu ne olurdu?
Hala izlerim dediğin bir çizgi film var mı?
Uzay senin için ne anlam ifade ediyor?
Aşk senin için ne anlam ifade ediyor?
Geçmişe gidip değiştirebileceğin bir olay olsa, hangi tarih değiştiren olayı değiştirirdin ve neden?
Paralel evrenler hakkında ne düşünüyorsun?
Ömrünün sonuna kadar sadece bir oyun oynayabilecek olsaydın bu hangi oyun olurdu?
Seni en çok etkileyen kitaptan bize biraz bahsedebilir misin?
İnsanlık tarihine kalıcı bir eser bırakma şansın olsa bu ne olurdu?
Kullanıcı adının bir hikayesi, anlamı var mı? Paylaşır mısın?
Tüm yorgunluğunu alan aktivite nedir?
Son zamanlarda en çok güldüğün meme(miim)lerden birini paylaşır mısıın?
Aklında yer etmiş bir alıntıyı bizimle paylaşır mısın?
Sağlıklı bir ilişkinin temelinde ne olmalı?
Filmleri seçerken konularına göre mi, oyuncularına göre mi, yönetmenlerine göre mi seçer izlersin? Neden?
Hayatın bir kitap olsa tanıtım/özet kısmında ne yazardı?
Hayatın bir kitap olsa, nasıl bir tema baskın olurdu?
Bir günlüğüne görünmez olsan, ilk yapacağın şey ne olurdu?
Ölümsüz olmayı ister miydin? Neden?
Hayatına yeniden başlamak için bir şehir seçebilsen bu hangi şehir olurdu? Neden?
Şu sıralar sürekli diline takılan, mırıldandığın parça hangisi?
Takip ettiğin ve önerebileceğin podcastler neler?
Tvye ya da Youtube'a bir program oluşturman için sınırsız bütçe verseler nasıl bir program yapardın?
5 yıl geriye gitsen neleri farklı yapardın? (bitcoin zenginliği hariç djdfgjdfg)
Fotoğrafın sesi var dediğin bir fotoğrafı paylaşır mısın?
Alaaddin'in cinine sen rastlasaydın üç dilek hakkını nasıl kullanırdın? (Sınırsız ya da daha fazla dilek dilemek kural dışı jdfgjfdj)
Yapacağın bir sonraki eylem ne olursa olsun sana bir sorumluluk ya da olumsuz bir dönüt oluşturmayacak. Bu ne olurdu?
Hayatın bir film olsa başrolünde kim oynardı?
Hayatın bir dizi olsa kaçıncı sezona kadar giderdi?
Hayatını anlatmak için üç renk seçecek olsan bunlar hangi renkler olurdu ve neden?
Ölüm şeklini ve zamanını öğrenebilecek olsan öğrenir miydin?(sonucu değiştiremeyeceksin)
Sonsuz servetin olsaydı, alacağın ilk şey ne olurdu?
Sence bir insanın çevresine bırakabileceği en büyük miras nedir?
Tanrı ile konuşma fırsatın olsa soracağın ilk soru ne olurdu?
Evrenin oluştuğu tarihten bu yana istediğin herhangi bir tarihte yaşama imkanın olsa hangisi olurdu?
Durup dururken söylediğin bir replik, söz, alıntı var mı? Eğer varsa nedir?
Düzenli bir programa mı inanırsın yoksa gerçek düzenin kaostan ibaret olduğuna mı?
Bir kitabın okur ile bağ kurabilmesinin en önemli sebebi sence nedir?
İkisi arasında seçim yapabilecek olsan mental yorgunluğu mu seçerdin yoksa fiziksel yorgunluğu mu?
Hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorsun? (stalkerlar için amme hizmeti soru gibi oldu bu jfdgkfdg)
İdeal bir ev neleri barındırmalı, ne gibi özellikleri olmalı?
Yaşam kaliteni etkileyen olumsuz durumların üstesinden gelmek için neler yapıyorsun?
Seni etkileyebilecek romantik bir jest ne olurdu?
Evrenin oluşumu esnasında insanlar için habitatı başka bir gezegende kurma şansın olsa bunu yapar mıydın?
Kültürlü bir bireyi nasıl tanımlarsın?
Sevgi nedir? Birine karşı beslediğimiz hissin sevgi ya da hoşlantı olduğunu nasıl ayrıştırabiliriz?
Kahve mi, çay mı?
Beypazarı mı, Kızılay mı?
Film mi, dizi mi?
Basılı dergi/kitap mı, dijital mi?
Kitap mı, film/dizi mi?
Yemek mi, uyku mu?
Bir sezonu tek oturuşta bitirmek mi yoksa her hafta yeni bölümü beklemek mi?
Şiir mi, deneme mi?
Nazım Hikmet mi, Necip Fazıl mı?
Evrim Ağacı mı, Bebar Bilim mi?
George Orwell mi, Aldous Huxley mi? (Bu soru biraz daha hangisi daha isabetli bir distopyayı anlattı olarak da sorulabilir, cevaplayana kalmış)
Kamp mı, otel mi?
TV mi, radyo mu?
Spotify mı, Youtube Music mi?
Netflix mi, Disney+ mı?
Bilgisayar mı, telefon mu?
Oyun mu, kitap mı?
Marvel mı, DC mi?
Nolan mı, Kubrick mi?
HIMYM mi, Friends mi?
Birbirinize güzel güzel sorun, fikirlerinize de saygı gösterin, kalp kırın diye değil köprü görevi görsün diye bu sorular. Sevgileer.
883 notes · View notes
duzkadin · 11 months
Text
Tumblr media
Bugün size bir hikaye anlatacağım. Bir kadın varmış dümdüzmüş. İstemiş ki bu dümdüz hali ile birisi onu sevsin. Sonra savaş oyunlarının içerisinden birisi çıkmış gelmiş adı bebek ama “düzkadının” bu bebek için çok çabalaması gerekecekmiş. Her gün savaş sahnelerinde buluşmuşlar, mermiler mi dersin silahlar mı dersin, amaçları bugün de çorba parası çıksınmış. Ve bir gün düzkadın bebekle bir metro istasyonunda buluşmuş, tarih 15.08.2020. Artık ne kamuflaj varmış ne saklanacakları çalılar. Heyecandan titreye titreye sarılmışlar. Sonra yol boyu utana sıkıla yürüyüp bir kafeye oturmuşlar. Düzkadın istemiş ki ilk defa buluştukları o kıçı kırık, küçücük kafede otururken birisi bu anı ölümsüzleştirsin. Çünkü anlamış hayatının tam içinde bir parça olacak o kişi karşısındaymış. O günden sonra bebek artık canının en içi olmuş düzkadının. Onu öyle sevmiş ki kimseden saklamamış, herkese demiş bu benim en içim diye. Hiç kavga etmemişler, hep ilk günkü gibi sarılmışlar ama öyle bir gün gelmiş ki düzkadının canının en içi “ben eskisi gibi hissetmiyorum” demiş. Düzkadın göğsünde bir acı hissetmiş, o savaş sahnelerinde maceradan maceraya koştuğu canının en içi düşmanlardan onu koruyacakken kendisi vurmuş, düşmüş yere, birisi onu kaldırsın diye beklerken kimse gelmemiş çünkü bu sefer ortada oyun yokmuş her şey gerçek hayatta olmuş, bitmiş. Düzkadın anlamış her şeyi çünkü daha öncede yaşamış. Yine de son bir umut çabalamış sızlarken canının içi. Düzkadın farketmiş ki aslında kendisi canının en içi için küçük bir çocuğun yatarken gece korkmasın diye yanına aldığı, sabah olunca işi bittiği için bir kenara fırlattığı oyuncaktan başka bir şey değilmiş. Düzkadın her şeyin farkında olsa da onu çok sevmeye devam etmiş. Her şeye rağmen yine de akşam olunca gelip birisi onu alıp sarılsın diye beklemeye devam etmiş. Henüz bilmiyor birisi gelip onu alacak mı diye ama umudunu hiç yitirmemiş.(22:20)
4 notes · View notes
apkdrv · 3 months
Text
Kediler ve Çorba
Tumblr media
kediler ve çorba apk, kediler ve çorba oyunu
Komik ve Bağımlılık Yaratan Bir Bulmaca Oyunu
  Mobil oyun dünyası, farklı konseptleri ve eğlenceli oyun mekaniklerini bir araya getiren çeşitli oyunlarla dolup taşıyor. "Kediler ve Çorba Apk," bu bağlamda dikkat çeken ve oyunculara keyifli bir bulmaca deneyimi sunan bir mobil oyun olarak öne çıkıyor. Oyunun adı olan "Kediler ve Çorba," oyunun eğlenceli ve hafif tema öğelerini yansıtıyor. Oyuncular, kedilerin sevdiği çorbaları hazırlamak için farklı bulmaca görevlerini tamamlamakla görevli. Bu tematik yaklaşım, oyunu sadece bir bulmaca oyunu olmanın ötesine taşıyor ve oyunculara komik bir hikayeye dahil olma fırsatı sunuyor. Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, çeşitli zorluk seviyelerindeki bulmacaların çeşitliliğidir. Her seviye, oyunculara farklı mantık becerilerini kullanma şansı verir. Bu, oyunun monoton olmamasını sağlayarak oyuncuların sürekli olarak meydan okunan hissetmelerine olanak tanır. Grafik açısından, "Kediler ve Çorba Apk," renkli ve çekici tasarımlarıyla dikkat çeker. Oyun, sevimli kedi karakterleri ve lezzetli çorbalarıyla görsel olarak keyifli bir deneyim sunar. Animasyonlar ve detaylı arayüz, oyunun estetik açıdan hoş görünmesini sağlar. Oyunun oynanabilirlik açısından sunduğu özellikler de önemlidir. Kullanıcı dostu kontroller ve basit arayüz, oyuncuların oyunu hızlı bir şekilde anlamalarına yardımcı olur. Ayrıca, oyunun başlangıç ​​seviyesinden itibaren oyunculara rehberlik eden bir eğitim modu, yeni başlayanlar için kolay bir öğrenme süreci sağlar. Ancak, bazı oyuncular için oyunun zorluk seviyeleri biraz hızlı bir şekilde artabilir. Bu durum, oyuncuların oyunun içindeki ilerlemelerini biraz yavaşlatabilir ve bazı oyuncular için motivasyon kaynağı olabilir. Sonuç olarak, "Kediler ve Çorba Apk," eğlenceli, komik ve bağımlılık yaratan bir mobil bulmaca oyunu olarak öne çıkıyor. Kedilerin dünyasına özgü tematik yaklaşımı, oyunun sadece bir mekanik bulmaca oyunu olmanın ötesine geçmesini sağlar. Bu oyun, hafif ama zorlu bulmaca oyunlarından hoşlanan oyuncular için keyifli bir seçenek olabilir. Read the full article
0 notes
gamerbulten · 5 months
Link
PASTAVILLA MAC&CHEESE PUBG: BATTLEGROUNDS TURNUVASI BAŞLADI! PASTAVILLA MAC&CHEESE PUBG: BATTLEGR...
0 notes
fiyatinedir · 11 months
Text
İBB Florya Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları
Tumblr media
İstanbul’un huzura açılan kapısı Florya Sosyal Tesisleri; 121 dönümlük araziye yayılan kafe ve restoranlarıyla ailece dingin ve huzurlu bir gün geçirmek isteyenlere kucak açıyor. Denizin hemen yanı başında mavi ile yeşilin kucak kucağa olduğu Yeşilköy Sahili’ndeki İBB Sosyal Tesisleri, 121 dönümlük oldukça geniş bir korulukta yer alıyor. Restoranın yanı sıra Şahin Tepesi, Sahil Kafe ve Bahar Kafe olmak üzere üç ayrı kafeterya bölümünden oluşan İBB Florya Sosyal Tesisleri, denizden gelen esintisi, yemyeşil dokusu ve temiz havasıyla İstanbullulara keyifli vakit geçirme imkanı sunar.
Tumblr media
İBB Florya Sosyal Tesisleri İBB Florya Sosyal Tesisleri bünyesinde ayrıca tüm özel günler, davet ve organizasyonlara ev sahipliği yapan, kuş seslerinin su seslerine karıştığı “Havuzlu Bahçe”, yeşille mavinin harmanlandığı göz alıcı güzelliğiyle özel günlerin tanığı “Kır Bahçesi” ve gösterişli mimarisiyle “İdeal Salon” olmak üzere üç ayrı mekan bulunmaktadır. Ne yapmak istiyorsanız size onu sunan Florya Sosyal Tesisleri’nde dilerseniz deniz manzarası eşliğinde mekanın spesiyallerinden Florya Kebabı, Patlıcan Beğendili Kuzu Kavurma, Kuzu Tandır, Kiremitte Fesleğen Soslu ve Barbekü Soslu Köfte, Bolonez ve Napoliten Soslu Makarna eşleğinde içeceklerinizi yudumlayabilirsiniz. Şahin Tepesi’nde çayınızı yudumlarken İstanbul’un en güzel günbatımı manzaralarından birini seyre dalabilir; Sahil ya da Bahar Kafe’nin samimi atmosferinde kahve ve tatlınıza eşlik eden dost sohbetleri ile günün yorgunluğundan kurtulabilirsiniz. Geniş yürüyüş ve bisiklet yolları, spor sahaları ve oyun parkları ile adeta bir yaşam kompleksini andıran ve modern mimarisiyle göz dolduran Florya Sosyal Tesisleri’ne geldiğinizde bir daha buradan ayrılmak istemeyeceksiniz.
Tumblr media
İBB Florya Sosyal Tesisleri 2023 Güncel Menü Fiyatları
İBB Florya Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları
Kahvaltı Çeşitleri - Kahvaltı Tabağı / Turkish Breakfast Spread 70 TL - Serpme Kahvaltı (Kişi Başı) / Mixed Breakfast (Per Person) 110 TL - Peynir Tabağı / Cheese platter 27 TL - Zeytin Tabağı / Olive platter 20 TL - Omlet / Omelette 20 TL - Kaşarlı Omlet / Omelette with Gorgonzola Cheese 25 TL - Karışık Omlet / Mixed omelette 30 TL - Menemen / Scrambled eggs with tomatoes and green pepper 25 TL - Sucuklu Yumurta / Scrambled eggs with garlic sausages 30 TL - Mıhlama / Mıhlama 32 TL - Pastırmalı Yumurta / Scrambled eggs with pastrami 28 TL - Sahanda Sucuk / Fried garlic sausage 26 TL - Patates Tava / French fries 15 TL - Mini Kalem Böreği / Rolled Pastry 15 TL - Bal & Kaymak / Honey & Clotted Cream 25 TL - Tereyağı Porsiyon / A serving of Butter 20 TL - Söğüş Tabağı / Tomato and cucumber 15 TL - Meyve Tabağı / Fruit platter 25 TL - (Serpme kahvaltı servisi en az iki kişilik açılmaktadır.)
Tumblr media
İBB Florya Sosyal Tesisleri Menü Çorba Çeşitleri - Günün Çorbası 22 TL - Balık Çorbası 30 TL Salata Çeşitleri - Çoban Salata 20 TL - Söğüş Salata 20 TL - Mevsim Salata 20 TL - Hellim Peynirli Salata 30 TL - Piliç Etli Salata 30 TL - Kırmızı Etli Salata 45 TL Zeytinyağlılar - Biber Dolma 25 TL - Enginar 25 TL - Soslu Patlıcan 25 TL - Taze Fasülye 25 TL - Yaprak Sarma 25 TL - Zeytinyağı Tabağı 30 TL Ara Sıcaklar - Patates Tava 15 TL - Paçanga Böreği 20 TL - Mantar Kavurma 25 TL - Mantar Graten 30 TL - Julyen Dil Balığı 80 TL Balık Çeşitleri - Çipura Izgara 600g 195 TL - Çipura Izgara 350g 125 TL - Mezgit Tava 105 TL - Fesleğen Soslu Somon Izgara 180 TL - Levrek Fileto 160 TL - Levrek Izgara 600g 290 TL - Levrek Izgara 350g 140 TL - Kiremitte Levrek 170 TL - Somon Izgara 175 TL - Dil Balığı Izgara 110 TL - Somon Kavurma 155 TL Izgaralar - Köfte 68 TL - Kaşarlı Köfte 75 TL - Piliç Izgara 60 TL - Piliç Kavurma 60 TL - Beğendili Julyen Piliç 55 TL - Bonfile 140 TL - Kaşarlı Bonfile 145 TL - Beğendili Julyen Bonfile 145 TL - Karışık Izgara 100 TL - Çoban Kavurma 90 TL Tatlı Çeşitleri - Sütlaç 25 TL - Triliçe 25 TL - Aşure 25 TL - Profiterol 25 TL - Volkanik 25 TL - Meyve Tatlıları 25 TL - Hamur Tatlıları 25 TL - Dondurma 20 TL - Meyve Tabağı 25 TL - Tahinli Sarma 30 TL İçecekler Kutu İçecekler 10 TL Ayran 6 TL Soda 6 TL Meyveli Soda 8 TL Sıkma Portaka/Nar Suyu 20 TL Nar Çiçeği Şerbeti 20 TL Fincan Çay 5 TL Hazır Kahve 15 TL Türk Kahvesi 15 TL Filtre Kahve 18 TL Su 2 TL https://www.youtube.com/watch?v=shWuXD5xkn0 İBB Florya Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları Buraya tıklayarak İBB Florya Sosyal Tesisleri web sitesine göz atabilirsiniz. Buraya tıklayarak diğer konularımıza göz atabilirsiniz. Çamlıca Kulesi Menü Fiyatları İBB Dragos Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları İBB Florya Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları İBB Haliç Sosyal Tesisleri Menü Fiyatları Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Bu konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
cointahmin · 1 year
Text
Nestle’nin dünya çapında beğeni toplayan markası MAGGI, piyasadaki eserlerini NFT olarak destekleyeceği yeni bir iştirake imza atıyor. Haber, ilgili altcoin fiyatında hareketliliğe yol açtı. Nestle, NFT’lerini bu altcoin ağında piyasa sürecek Nestle takviyeli baharat ve hazır çorba üreticisi MAGGI, artık yemek yapmayı sevenleri gurmelerle buluşturmayı planladığı metaverse’ü OneRare’i seçti. Yiyecek ve içecek metaverse projesi OneRare, 27 Mart tarihli duyurusunda yeni projesi Foodverse’i birinci defa tanıttı. MAGGI’nin katılacağı Foodverse, global besin sanayisi için özel olarak hazırlanmış kapsamlı bir oyun ve uygulama ekosistemidir. OneRare ile iş paydaşlığı yapan MAGGI, ikonik tekliflerini – Foodverse’te kullanılabilecek NFT’ler olarak MAGGI Noodles, MAGGI Masala-ae-Magic ve MAGGI Hot & Sweet ile yapılan tarifler – piyasaya sürecek. https://twitter.com/onerarenft/status/1640014577785077762 OneRare (ORARE) fiyatı nasıl reaksiyon verdi? ORARE fiyatı duyurunun kısa bir pik hareketi yaptı. Yazım sırasında, son 24 saate nazaran %0,82 düşüşle 0.0450 doların üzerinde süreç görüyor. Gün içinde 0.04622 ve 0.04695 dolar düzeyleri ortasında dalgalandı. Dijital dönüşümün, markaların izleyicileriyle ilişki kurması için kilit bir öge olduğu bir dünyada, MAGGI’nin metaverse’e yaptığı öncü atak, temel pahalarını gözden kaçırmadan değişen vakte daima ahenk sağlama eforunu gösteriyor. Şirket bu alanda bu daha fazla Basın açıklamaları Nestlé Hindistan Temsilcisi Rajat Jain, “OneRare Foodverse’te birinci sefer dijital koleksiyon eserlerini piyasaya sürmekten memnunluk duyuyoruz. Bu işbirliği, tüketicilere eşsiz ve sürükleyici bir mutfak tecrübesi sunarak yemek pişirmenin keyfini yakalıyor.” OneRare’in Kurucu Ortağı Supreet Raju, “MAGGI üzere ikonik bir markayla paydaşlık yapmaktan heyecan duyuyoruz” dedi. MAGGI’nin OneRare Foodverse’teki lansmanına ait daha fazla detay, Nisan ayında OneRare web sitesinde ve toplumsal medya kanallarında güncellenecek. cointahmin.com olarak detayları aktarıyor olacağız. OneRare nedir? OneRare, dünyanın dört bir yanından yiyecekleri Blockchain’e getiren dünyanın birinci yiyecek metaverse yahut foodverse’idir. Oyuncuları en sevdikleri yemekleri bastıkları için ödüllendirmek için NFT’lerin ögelerini P2E ile birleştiren bir yemek oyun platformudur. Küresel bir çok oyunculu NFT yemek oyunu olarak platform, oyuncuların dünya çapındaki öteki gurmelerle ilişki kurmasına ve maceralara atılmasına imkan tanır. Bu biçimde oyuncular, farklı kültürlerden yabancı yemekleri keşfeder ve öğrenir. OneRare, 2021’in 4. çeyreğinden beri geliştiriliyor. Lakin platform, yakın vakitte Polygon üzerinde birinci “Foodverse Island – The Gaming Zone”u başlatarak değerli bir dönüm noktasına imza attı. Yemek severler artık platformda Dish NFT’leri basabilir ve mükafatlar kazanabilir.
0 notes
fraudesgame · 1 year
Text
Merhaba sevgilim.
Ben kazanmasaydım Amasya’yı, sen yazmasaydın yaşadığın şehri… Ben tercih sırasını karıştırmasam… Oyun oynamasaydım ben, veyahut sen katılmasaydın bana… Sana gıcıklık yapmasam ben, sen devam ettirmeseydin … Ve daha niceleri …
Kim bilir ne kadar uzağa, bakmadan gidiyordum arkama…
Meğer aşk seni bana yazıyormuş , bilmeden kaderime kazıyormuş…
477 gündür hayatımın en sevgi dolu en güzel zamanlarını geçiriyorum. Sana olan daha önceki mektuplarım gibi, sabah 4 de canımız çektiği için çorba içmeye başka şehre gidiyor, birbirimizin yanında çocuklaşıyor, beraber oyunlar oynuyoruz. Ve daha niceleri… Hoşgeldin gün ışığım, hoşgeldin kar tenlim. Kalbime, bana hatta içimdeki küçük kıza bile ne iyi geldin bir bilsen meleğim. Evet boncuk gözlüm sana aşık olmanın güzelliğiyle göklere çekildim adeta. Korkularım yok, üzüntülerim yok. Sadece biz varız sessiz prensim. Hayatımda olduğun içim minnettarım sevdiceğim, seni tanımak seni sevmek öyle müthiş bir şey ki… Şimdi sana gelmek için otobüsteyken aile kuracağımız günlerin hayalini kurmak öyle hoş ki… Seni çok seviyorum kar tenlim. İyi ki varsın iyi ki benimsin iyi ki biziz küçük oğlum…
0 notes
gozcunet · 2 years
Text
Pubg Oyununda Yenilmez Olmak
Pubg Oyununda Yenilmez Olmak
Tumblr media
Büyüyen ve önümüzdeki dönemlerde daha da büyümesi beklenen teknoloji oyunları neredeyse gerçekmiş gibi ekranlara taşımaya devam ediyor. Takım halinde oynanan oyunların yanı sıra bireysel oyunlarında arttığı bu dönemde PUBG hala liderliğini sürdürüyor. Takım ve bireysel olarak oynanabilen savaş oyunu genç yaşlı demeden ekranlarda taktiksel dehaları bir bir ortaya çıkarıyor.
 Bu oyunların oynanmasında elbette ki zekâ ve keskin taktikler önemli ancak pubg Mobile UC alan oyuncular, diğerlerine nazaran daha güçlü olmaktadır. Çeşitli araç ve eklentilerle daha güçlü olan oyuncu profili neredeyse yenilmez hale gelebiliyor.
 Oyun sahasına paraşütle dalan bir grup oyuncudan sadece tek kişi kalıyor ve tavuk suyuna çorba kazanıyor. Tüm rakipler birbiri ile savaşıp en dar haritada 2 kişi karşı karşıya geliyor ve rakibini öldüren oyunu kazanıyor. Ancak bu kadar basit anlatılsa da oyun hem harita bakımından hem de araç gereç kullanımı açısından tecrübe istiyor. Hele birde karşınızda üstün yetenekli bir rakip varsa onu ancak pubg Mobile UC satın al tercihiniz var ise alt edebiliyorsunuz. Alacağınız Premium malzemelerle gücünüze güç katıyor ve oyunlarda bir adım öne çıkabiliyorsunuz.
 Pubg Mobile Uc Nasıl Alınır?
  Siz de eğer Pubg oyununda daha güçlü ve daha yenilmez olmak istiyorsanız en güvenilir ve uygun bir siteden pubg Mobile UC alabilirsiniz. Tower Game sitesini bu noktada tavsiye edebiliriz. En uygun ve en güvenilir satın alma işlemlerinin olduğu sitede 7/24 Destek Hizmetleri de bulunmaktadır.
0 notes
cosmosdabirdeli · 3 years
Text
Bir çocuğun gerçek bir arkadaştan ziyade gerçek bir anne ve babaya ihtiyacı vardır . Eğer çocuğun eline tablet telefon verip bir köşeye bez bebek gibi fırlatıp atmıyor , çocuğunuzla oyunlar oynuyor ve kişisel gelişimi için birşeyler yapıyorsanız siz birer gerçek anne babasınızdır . Aynı zamanda çocuğuna yine tablet telefon vermeyip çok iyi ebeveyn olduğunu iddia eden ama çocuğuna yine bir beş dakika ayirmayip bütün gün koyun gibi çocuğu güneşin altına sokağa salıp bütün gün kapı kapı gezen , oyun oynayan ebeveynler gibi . Kızım 3 yaşına girecek , evet konuşmuyor . Belkide hiç konusmayacak . Ama ben hiç bir zaman bunu dert haline getiren bir anne olmadım . Zihinsel bir problemi yok denildi , zamana ihtiyacı var denildi . Durduk bekliyoruz . Ben onu yetiştirme adına görevimi yapiyor muyum ? Evet olduğu kadar , elimden geldiğince . Çocuğu robot gibi tüm gün evin içinde şişme bebek gibi görmezden gelmiyorum . Yeni kararlarim arasında , çır çır konuşan , benim evladımı eleştiren bütün insanlardan uzak durma kararım var . Gerekirse , bütün gün , bir hafta boyunca o çocukla oturur oyun oynarım . Evi köyü bok pislik götürür ama yinede sizin o boş beleş cenelerinize o çocuğu kurban etmem . Bilesiniz ki annelik bir çocuğun önüne bı tabak çorba koyup bir saçını taramak değil . Eğer sen terbiye vereceğim diye o çocuğu sabah akşam terlikle dövüyor ve bunu bütün mahalle duyup anasıdır doverde severse adı altında şeytanlık yapıyorsa senin anneligini sikerim. Çocuklarınızı başkalarına azarlatmayin , bu onların hayatları boyunca eksik ve ezik büyümesine sebebiyet verir. Yine çocuklarınızı terbiye adı altında dovmeyin , buda onları gittikleri kapıda bunu normallestirdiginden olağan olarak görür . Bugün itibariyle bütün orospu çocuklarını hayatımdan çıkarıyorum.
12 notes · View notes
ziyaninsiirleri · 3 years
Text
Aslında Olmayan Görünmez Sıcak Kokan Çorba İçtik
Tumblr media
soğukta kaldık şöyle birkaç vakit cinlerin bile olmadığı bir yerde kuzuların sevişmediği otlarla rüzgâr'ın düet yapmadığı ne altı ne üstü olan üstü altına gelmiş bir yerde             kaldık şöyle birkaç vakit ve tanrı ana, aldı bizi evine,               sıcak kokan,              çorba kokan evine.
şarkılar söyledik biz ananın evinde haylice şendik benim adım yok, senin adın var. senin adın … olsun ama sadece sen bil, başkası bilmesin. fırtınanın soluğuyla tam bir grup olduk, beraberce şarkılar söyledik biz tanrının evinde haylice şendik
yazar olduk, bilimci olduk, şair olduk sarhoş olduk, harap olduk, ilaç olduk bir saksıda ekili izmarit olduk soğukta yanmayan çakmak olduk beli kırık bir çiçek olduk ayık olduk, kitap olduk konuşan ağız olduk ve günah olduk. tanrı ana, sobaya odun doldurdu. soba taştı.
altı gün yandı soba soba üstü portakal kabuğu altı cehennem üstü cennet aşık oldum, aşık oldu, fırtına lambaları söndürdü
7.gün oldu, soba söndü, lambalar kayıp. tanrı ana unuttu bizi                         kendi derdine düştü                    dışarıda davul sesi var.
mumlar aradık biz görünmez evde haylice şendik    çakmaklar saklandı bizden         10-9-8-7-6-5-4-3-2-1         oyun başladı çoktan, çakmaklar görünmez dolapta mumlar korktu, bizi buldu, çakmaklar gazetelere çıktı. ama sonra çakmakları da bulduk. hep beraber yaşar olduk çakmaklar çaktılar kendilerine anamızı aradık biz aslında olmayan evde haylice şendik
fırtına seslendi bize                  ana sandık, değilmiş. sular sevdi bizi                 ana değilmiş, tadı güzelmiş. sayfalar aktı şelaleden              ana sanmadık, sananlar var.
bir kule bulduk    tırmandık da tırmandık   anamızı bulma hevesi kursağımızda kamp kurdu. uydudan mesajlar gönderdik, şarkılar söyledik ışıklarla düet yaptık. ne anadan cevap var ne anayı bulandan.
acaba o bize gülen tanrı mı? hava da amma soğuk, üşüyorum ana, ceketim yok.
Tablo: The Cat Boat, Edward Hopper
4 notes · View notes
Text
Tumblr media
⭐ ⭐ ⭐ ⭐ ⭐
Sosyal medyada gördüklerim beni öylesine korkutuyor ki "nereden başlayacağım Ya Rabbi" diye evhama kapılıyorum yazacağım zaman. Çünkü kadınlar ruhsal problemler içinde boğuluyorlar.
Bir kısmı sunum delisi olmuş, sürekli bardaklarının tabaklarının resmini çekiyor ve samimi aile pozları veriyorlar...
Ev kusursuz, halılar perdelerle uyumlu evde 2-3 yaşlarında çocuklar olmasına rağmen derli toplu bir ev...
Lakin suratlar asık, yüzler ve bakışlar ev kadar kusursuz değil!
Mesela;
Çocuk olan ev nasıl dağınık olmaz?
Neden böyle resimlere aldanıp zulmediyorsunuz çocuklarınıza?
Zaten sizin gibi sokaklarda oyun kuramıyorlar. Beton içine gömülmüşler. Park olsa dahi istismar korkusundan koşup oynayamaz hale gelmişler... Birde siz evde bu yavrulara yer açmazsanız ilerde bu çocukların nasıl bir psikoloji içinde olacaklarını tahmin edebiliyor musunuz?
O zaman ne viledalar, ne koltuklar, nede misafir takımları yardımcı olmayacak size.
Siz modası geçecek eşyalar,
temizlenecek parkeler için çocuğunuzun karakterini bozuyor, geri dönüşü olmayacak hatalar yapıyorsunuz.
Ben bu tarz resimler gördüğümde; aaa ne güzel sunum demem de,
üzülerek bunları düşünürüm inanın bana... Şahsen ben evli olsam eşim ve çocuğumla mutlulukla yemek yerken aklıma gelmez sanırım bunun fotoğrafını çekmek ve sosyal medyada paylașmak ...
Mutluyken, o ânıma odaklanırım.
Çünkü inanırım ki müze gibi evlerde, mutlu aile olunmaz.
Bir kaba bir çok el uzanmadıkça samimiyet aranmaz..
Oysa şimdi insanlar bırakın aynı kaba el uzatmayı, birbirlerinin yüzlerine dahi bakmıyorlar.
Misafirlikte dahi herkes telefonuyla alâkadar...
50 yaşındaki online okey oynuyor,
kadınlar instagramda,
çocuklar sonu bunalıma/intihara/isyana giden sitelerde.
Sonra önlerine bir tabak geliyor;
Kurdaleyle bağlanan bisküviler, değişik biblolar içinde çerezler, aman ayıp olmasın diye hazırlanmış en az 10 çeşit sunumlar...
Az evvel birbirinin suratına bakmayan o insanlar hemen tabağın resmini çekip üzerine kalpler koyup mutlulukla paylașıyorlar bunu... Tabi bu arada
"misafir gelecek evi kirletmesin" diye bir odaya tıkılmış çocuklardan biri hayatının hatasını yaparda o tabağın resmi çekilmeden elini uzatırda kalp şeklindeki kısırı bozarsa vay haline!
Çocuğun onuru varmış, yaramazlık onun fıtratında varmış kimin umurunda?
Birazdan işkembeye dönüşecek o sunum, çocuğun haysiyetinden önemli oluyor bir anda.
Çünkü iki saat uğraştı onları kurdelaya sarmak için!
Çocukta bu arada tablet karşısında youtubede videodan videoya geçiş yapıp binlerce subliminal mesaja maruz kaldı.
Ama sunum önemli..!
Sonra bir anda telefonun şarjı bitiyor,
wifide yok zaten ve misafirlik sona eriyor...
Korkunç bir durum değil mi bu?
Allah aşkına biz ne yapıyoruz kendimize?
Biz ne yapıyoruz neslimize?
Biz ne yapıyoruz DİNİMİZE!!!
Bir kaç övgü için yaşıyoruz hemde robot gibi!
Kocasının beğenip beğenmemesi umrunda değil instegramda bir çok like aldı ya o yeter!
Hanımlar böyle hayat mı olur?
Olmuyor ki zaten!
Herkes ruh hastası, herkes depresyonda, herkes şeker gibi antidepresan tüketiyor.
İnanın bana bu hamur çok su alır lakin şimdilik sonlandırmak istiyorum.
Son olarak;
-Allah size, sarmanızın inceliğini değil, o misafirlikteki haremlik selamlığınızı soracak.
-Kocanıza, evin metrekaresini değil karısının haram erkeklerin önünde çay doldurmak için eğilip kalkmasını soracak.
-Kekin lezzetini değil, mutfakta sizi beklerken youtubede ziyan ettiğiniz çocuğunuzun hesabını soracak...
Vel hasıl;
biz Allah için, ailemizin saadeti için değilde 3-5 beğeni için yaşadıkça
hem dünyamızı
hemde ahiretimizi kaybedeceğiz...
Gelin bu yolda ziyan olmayın..
Sizin binbir zahmetle yaptığız fakat yorgunlukla,
azarla,
asık suratla yedirdiğiniz yemek çok lezzetli olsada ŞİFA olmuyor ailenize...
Gerekirse bir tas çorba getirin sofraya, lakin gözlerinizin içi gülsün sevdiklerinize...
Yemekten çok muhabbetle doyulsun sofranızda... 💕
Sevdiklerinizle birlikte
huzur muhabbet așk dolu
mükemmel akșamlar sizlerin olsun... 🌺
________________°🌺💞🌸°_________________
🎀
23 notes · View notes
caginmumineleri · 4 years
Text
Tumblr media
Bu hafta Makale Değerlendirmesi köşemize, “BEN “ÇORBA TUZLU OLMUŞ” DİYORUM, O KAŞIĞI DEĞİŞTİRİYOR!” başlığı altında yazılmış olan kıymetli bir makaleyi konuk alıyoruz.
Her ne kadar uygulayıcıları değişse de üzerimize hâkim olan yasalar yamalı bohça gibi yenilenip temelde var olan sistem aynı tutulmakta. Aradaki tek fark A partisinin topluma direk zehri sunmasına karşın B partisinin zehri bal ile karıştırıp sunması. İşin özünde ikisi de toplumu zehirler, lakin topluma biri iyi biri kötü gösterilir. Halbuki iki tarafta temelde demokrasiye yani kapitalizme hizmet etmektedir. Yani iki görüşte bâtıldır. Bizler ise bâtıl olanlar arasında tercih yapmanın aksine hak olanı talep etmeli ve onunla yönetilmeyi arzulamalıyız. Ayette: “Allah, hüküm verenlerin en üstünü değil midir?” (Tîn, 8) buyuruyor. Yani bizler üzerimize hâkim olan ideolojiyi seçerken haktan mı yoksa bâtıldan mı?, ayrımını iyi yapmalıyız. Aksi halde seçeceğimiz bu görüş, Ahiret ve dünya hayatımız için helaka gidiş biletimiz olacaktır. Makaleye göz attığımızda yazarımızın okuyucularına vermek istediği mesaj, makalenin içerisinde şu ifadeler ile sunulmuştur: "Kurulu sistemin başına kim, hangi parti adıyla gelirse gelsin kuralı konulmuş bir oyun içinde hareket edecektir. “Egemenlik halkındır” oyunu içinde sembolik olarak 4 yılda bir yapılan oy merasimi ile her zaman sermaye sahiplerinin ve egemen güçlerin kazandığı bir sonuç ortaya çıkmaktadır.
...Velhasılı kelam çorba tuzlu olduğu müddetçe ne kadar kaşık değiştirirseniz değiştirin sonuç değişmeyecektir. Dolayısıyla ne kadar sistem içi parti değiştirirseniz değiştirin, sonuç aynı olacak; bir parti gidecek yerine yenisi gelecek ama küfür sistemi aynı kalacaktır."
Toplumdaki ahlâki çöküntünün, var olan ekonomik krizlerin, eğitim sistemindeki problemlerin, adaletsizliklerin ve ailedeki huzursuzlukların ve sistemsel bozuklukların en temel kaynağı fasit olan kapitalizmdir. Yönetim kadrolarının değişmesi ile sorunlar çözüme kavuşmaz. Zira yapılması gerekilen şey, sistemi kökten değiştirmek ve hak olan İslâm Devleti ile yönetilmeyi talep etmektir. Rabbim bizlere hakkı görebilmeyi ve hakkın hâkim olabilmesi için mücadele edenlerden olabilmeyi nasib etsin.
5 notes · View notes
akilfikirgezegeni · 4 years
Text
Tumblr media
Açlık
Ertan Yavuz
Bu kadar çok boşluğu doldurmam ve durdurulamayan açlığımı giderebilmek için daha kaç saat çalışmam gerekiyor? 8, 10, 12...?
Hayatı yaşanılır kılmak için öncesinde o hayatın bizi adam akıllı şekillendirip, düzeltmesi gerekiyordu. Doğduğun andan itibaren altına taktığın bezden, üstüne giydirilen çıt çıtlı badiye kadar şekli, deseni, rengi belirleniyor ve toplumun seni şekillendirmesi daha ilk aşamadan başlatılıyordu. Pembe bir patik, mavi bir bere ne kadar sevimli bir kız olacağına ya da ne kadar yakışıklı bir erkek olacağına karar verilmesi için yeterli bir aksesuardı. Biraz daha büyüdüğünde oynadığın oyuncakla sınıflara ayırıp, klişe bir hayata alıştırılıyordun. Basit bir oyun arkadaşı olarak gördüğün nesneler senin benlik bilincini tekrar tekrar dizayn ederek gelecekteki seni adeta baştan yaratıyordu. Farazi olarak kurguladığın evcilik oyununda etrafın tozunu alıyormuş gibi yapman, çorba pişirmen, çamaşır yıkaman ve hatta çocuklara bakman gelecekteki seni nasıl bir hayatın beklediği ile ilgili ipuçları taşıyordu. Ya da eve ellerinde yiyeceklerle gelen, geldiği gibi kendini koltuğa atan ve yine hatta durduk yere sinirlenip yemeği beğenmeyen bir kişi de geleceğin başka bir rol modelini oluşturuyordu.
Böylesine akıllı ve stratejik bir sözde pedogojiyle zihinler alıştırılıyor ve sonraki aşama olan normalleşme sürecine zemin hazırlanıyordu.
Aslına bakarsanız sonraki süreç dediğimiz toplumun kendi kuralları ve dinamiği içinde sistemin daha rahat işlemesini sağlamak için oluşturulmuş gerek hukukî gerekse örfî kanunlar bütününden başka bir şey değildir.
Meseleye alıştırılmış zihinler açısından bakmaya başladığımız zaman bu sözde özgür iradeli bireyler, karar mekanizması kendileriymiş gibi düşündürülmeye koşullandırılmaları yüzünden artık birer toplum lejyoneri olmuş ve savunulacak ne kadar argüman varsa hepsine tam destek verip minnet ve şükran duygularını göstermek için adeta birbiriyle yarışır olmuşlardı.
Farkında olmadıkları bir zamanda içlerindeki açlığın kim ya da kimlerce ne şekilde bastırıldığını bilmeyen bireyler, sistemin onları gelecekte ne için kullanacaklarını da maalesef bilemiyordu.
Açlık olgusu çok yönlü düşünüldüğü vakit bir çok doyum noktasının öncül başlangıcı, doyurulması gereken süreğen sebebi ve giderildiği zaman soncul finalini oluşturuyordu. Fakat tam da bu aşama da unutulan bir durum daha söz konusuydu, giderilmiş bir açlık başka bir açlığa dönüşüp doyumsuzluk noktasını oluşturuyordu.
Mesela, açlık denildiğinde ilk akla gelen organın mide olması bile bu dürtüyle baş etmek zorunda kalan insanın nasıl bir zorbaya dönüşeceğinin, eskilerin deyişiyle “Açlık insana herşeyi yaptırır” anlayışının bu öncülü nasıl başlattığının söze bürünmüş halidir
Sonrasında bu dürtünün azami en kısa yoldan giderilmesi için en kolay olana nasıl yönelebildiğini ve giderildikten sonra da nasıl başka bir formda ortaya çıktığını da ayrıca ele almak gerekir.
Lâkin sırf karnı çok aç diye dürtüsel açlığını gidermeye çalışan insanın içinde bulunduğu durumu suç psikolojisi açısından farklı değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu yazıda ki açlık kavramı toplu halde yasayan insanların belli sosyal bir düzenin keskin çizgilerle çizilmiş alanlarını ihlal etmemeleri ve tamamen onlara hizmet etmeleri üzerinden şekillendirilmiş durumudur.
Tüketim toplumlarının bol tüketimli (ki aynı zamanda tüketenler, üretenlerdir) olabilmesi için biz insanlara doğduğumuz andan itibaren sürekli doyurulması gereken açlıklar tanımlanır. Bir tanesiyle doyacakken milyon tane şekerleme ile başlarız öncesinde, sonra oyuncak dünyası tüm çocukluk hayallerimizi önceden satın almış gibi daha biz ne istediğimizi bile söylemeden sunmuş olur hayallerimizi. Böylece birey daha elindekinin gizemini bile çözmeden başka oyuncak ister olmuştur. İşte bu noktadan itibaren açlık kavramı adını ve reaksiyonunu değiştirerek doyumsuzluk noktasına ulaşır. Bundan sonrası şekillendirilmiş bilinçler acısından çok daha kolaydır. Sisteme uyan insan, gerekli gereksiz bir sürü satın alma gerçekleştirerek hayatını reklam ve pazarlama üzerine kurmakta, tüm bunları bir yaşam felsefesi, motivasyon verici olarak görmekte, sonucunda açlığı hiç geçmeyen, tatminsiz bir insan ırkına doğru evrilmektedir. Ve tabi tüm bu hastalıklı alım işini gerçekleştirebilmek için daha fazla mesai vermeli, aldıklarının ödemesini harcadığı zaman üzerinden ödediğini de bilmemelidir.
20 bin yıl önce gerçek açlıklarını gidermek için avcı toplayıcı hayatlarından tarım düzenine geçen atalarımız, bu kadar çok şeyi olduğu halde daha da çok şeyi satın almaya çalışan, hatta bu uğurda birbirleriyle yarışıp ömürlerini harcayan biz insanları görselerdi belki de şöyle diyeceklerdi; “Azıcık aşım ağrısız başım”
Ve yine belkide büyük bir minnetle tanrılarına şöyle dua edeceklerdi; “Bizleri 20 bin yıl önce yarattığın için sana şükürler olsun”
1 note · View note
yayagecidiofficial · 5 years
Text
Çorba Parası Artık Zombilerden Çıkacak: The Walking Dead Karakterleri PUBG MOBILE’a Geliyor!
Tumblr media
Mobil oyunlar arasında zirvedeki isimlerden biri olan PUBG Mobile, geçtiğimiz temmuz ayında The Walking Deadhayranlarını sevindirecek bir duyuruya imza atmış ve sevilen yapımla iş birliğine gidileceğini duyurmuştu. Ancak bu iş birliğine dair herhangi bir detay verilmemişti. Oyun için yeni bir zombi modu beklerken nihayet iş birliğinin detayları açıklandı. AMC’nin sevilen dizisi The Walking Dead 10. sezonbölümleriyle 6 Ekim’de izleyicilerle buluşmadan önce 1 Ekim‘den itibaren diziye dair özel içerikler oyuna geliyor. Birçoğumuzun evde, otobüste, işte, okulda kısacası her yerde severek oynadığı PUBG MOBILE takipçilerine güzel bir haber duyurdu. Yakında 10. sezonuyla yayında olacak dizi The Walking Dead ile birlikte büyük bir iş birliği gerçekleştirecekler. The Walking Dead itemleri ve karakterleri PUBG MOBILE'a gelecek! Hazırsanız detaylara birlikte göz atalım: PUBG MOBILE, 400 milyonun üzerinde indirme ve 50 milyon günlük oyuncu sayısıyla dünya çapında en çok oynanan mobil oyunlar arasında lider konumda.
Tumblr media
Zaten gün içinde her yerde birçok kişiyi PUBG MOBİLE oynarken görmemiz mümkün. Son zamanların en trend en gözde oyunu olmayı başaran PUBG MOBİLE bu başarmasını her geçen gün daha arttırıp geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor.
Tumblr media
PUBG MOBILE’ın daha önce 2019'da Resident Evil 2 ve Godzilla: King of the Monsters ile de başarılı ortaklıkları olmuştu. Daha önce Resident Evil (ölümcül deney) ve Godzilla gibi büyük ortaklıklarla sahne alan pubg mobile, Şimdi ise sırada 10. sezonu ile izleyici karşısına çıkacak olan AMC'nin en çok sevilen dizisi The Walking Dead var! Gelin birlikte projenin detaylarına ve tarihlerine göz atalım. PUBG MOBILE The Walking Dead özel etkinlikleri ise 1 Ekim'den itibaren başlaması ve 2020’nin ilk aylarına kadar sürmesi bekleniyor. Oyuncular bu tarihden itibaren çeşitli karakterleri ve itemleri elde edip oynamaya başlayabilecekler.
Tumblr media
Sırada ortaklığın en büyük eserleri ve kullanılmaya başlayacak olan karakterleri var.. Örneğin Daryl Dixon görünümü ve motosikleti oyun içerisinde yer alacak.
Tumblr media
Michonne da zombi avcısı katanası ile online olacak.
Tumblr media
Rick Grimes görünümü de oyunda yer alacak.
Tumblr media
Negan görünümü ve Lucille de oyuncular için güncellemeden sonra kullanılabilir olacak.
Tumblr media
Bu yeni görünümlerin yanı sıra işbirliği kapsamında özel etkinlikler de gerçekleştirilecek.
Tumblr media
30 Eylül Pazartesi itibariyle ise oyun içi The Walking Dead Çekilişi gerçekleştirilecek.
Tumblr media
Dünyanın en popüler mobil oyunu PUBG MOBILE ile en popüler zombi dizisi The Walking Dead'in güç ortaklığı arasında sen de yerini al!
Tumblr media
İlgini Çekebilecek Diğer Yazılarımız; Üniversite Öğrencileri Toplanın! 2019-2020 Burs Veren Kurumların Listesi!4. Etnospor Kültür Festivali 3-6 Ekim’de düzenlenecek!Son Dakika – Emeklilikte Yaşa Takılanlar! Read the full article
1 note · View note
mina-i · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
bu dönemki en eğlenceli paperım buydu, 1848 yılından bi masa oyunu üzerine yazmıştım. japonlarda masa oyunları baya eski bi gelenekmiş, sugoroku deniyor adına. üstelik de kendi tarzları var, mesela bunda bi oyuncunun ilerleyeceği yol kesin hatlarla belli değil zardan çıkan sonuca göre ordan oraya tahtanın dört bi yanına atlayabiliyosun. 
ikinci resimdeki gibi bikaç kağıda çıktı alıp birleştirip sonra da hangi kareden sonra hangi karelere atlayabiliyoruz anlamaya çalıştım. bu oyunun kurallarını keşfetmek çok eğlenceliydi, içindeki söylemleri çözerken de bir sürü şey öğrendim. budist aydınlanma anlatısından gelen bi yapının içinde konfüçyan bi söylemi tüccar ahlakıyla birleştirmişler, eşsiz bi çorba olmuş. oyunun adı da ‘’herkes için başarının temelleri’’. amaç yaşlı mutlu emekli olmak :D üçüncü resimdeki kare favorim, kumar. aslında oyunun söyleminde hayatta bi insanın yapabileceği en kötü şeylerden biri, kumar oynarsan ve devamı da kötü gelirse iyice çöküşe geçiyosun ama çizimleri o kadar tatlı ki. yayılmışlar aylak aylak mutlu mutlu oynuyolar, son derece rahat, keyifler yerinde, kenara da süpürgeyi asmışlar. en sona koyduğum resimde de waruasobi var, kötü/boş oyun karesi. bizim masa oyunu da bu kategoriye giriyo galiba. oyunun kendi kendini böyle aşağılaması da çok garip. daha detaylı incelemek isterseniz buyrun linki.
3 notes · View notes