Tumgik
#buruk bir anı
hazanla · 8 months
Text
Zamanın birinde tamirat için eve çağırdığım Güneydoğulu 50'li yaşlarda bir su tesisatcısına kaç çocuğunuz var diye sorduğumda 2 demişti, sizin oralarda genelde fazla olur çocuk sayısı siz 2 çocukla kalmışsınız dediğimde.. yok bacım 8 de 6'sı da kız, biz kızları saymayız demişti.
O gün, Aysel Gürel'in yazdığı Sezen Aksu'nun seslendirdiği Ünzile şarkısının ne kadar anlamlı ve kıymetli olduğunu bir kez daha düşündüm.
42 notes · View notes
purgatoireau · 23 days
Text
Kayıp bir manzara gizlenmiş hatrına, huzurlu ve hüzünlü bir manzara. Bir tabloymuşçasına ışıldadığın bir manzara, denizin sarmaladığı, yıldızların süslediği bir manzara. Gökyüzü ve okyanusun sonsuzluğa ulaştığı bir manzara. Bir filmin başlangıç sahnesi sanki, her şey iyiyken yazılmış ve kimsenin kötülüklerden henüz haberinin olmadığı bir an gibi. Bir kitabın en mükemmel cümlesi gibi. Sessiz, sakin ve yalnız bir manzara. Aradığım bu anı karanlık bir gökyüzünün altına gizlemiş tanrı. Dalgalar hafifçe kumların üstünde salınırken, uykum yavaş yavaş içime bir zehir gibi işlerken, biz henüz gerçeklerle tanışmayı düşünmüyorken, usulca bir salıncağın üzerinde sallanırken ve denizi izlerken boğuk gözlerinle sahildeki kum tanelerini sayarken, hep her şey böyle kalsa diyesi geliyor insanın. Bu manzara bana ait olsa, bu deniz ve gökyüzü aklımın başucunda dursa. Gözlerimin önündeki bu sahne benim tek gerçekliğim olsa, sabahın bir köründe güneşin doğumunu izlesek. Uykum mu var emin değilim, yalnızca öylesine hoş hissettiriyor ki bu duygu. Belki biraz buruk ama yine de çokça huzurlu. Tanrım, gelecekte yine böyle bir ana şahitlik edecek miyim? Çabalamam bana bu anı geri verecek mi? Deniz ve gökyüzü her daim böylesine güzel gözükecek mi gözüme? Okyanusun o mis kokusu hep kalacak mı burnumda? Tanrım, bir hayalimin eşiğindeyim sanki, usulca ona yaklaşırken içimdeki korku da sinmiyor bir yandan. Yine de öylesine güzel ki tüm hayatımı bir manzaranın eşiğinde yaşamak istiyorum.
11 notes · View notes
egeantonio · 4 months
Text
Bayan charms içkisinden bir yudum aldı ve arthuru son kez hayatta gördüğü anı düşündü bahçesinde çiçeklerini sulayan bu adamı bir kez daha göremeyecek olması ne yazdık diye düşündü. Elindeki içki kadehini arthurun mezar taşına doğru kaldırdı “şerefe eski dostum” diye mırıldandı “bu dünya da sahip olduklarının ve yeni hayatında sahip olacaklarına kadeh kaldırıyorum” dedi buruk bir tebessümle…
Ve “şerefe” dedi bayan charmsa. “Yaşayamadıklarım ve yaşayacaklarım için kahdeh kaldırıyorum” dedi Arthur sevinçle
~Dünyada Son İki Saat~
Ege A.C
18 notes · View notes
beppeux · 3 months
Text
Yakınlığın mesafeyle alakası yok sevgilim, iliklerime kadar hissediyorum seninle aşkı, acıyı, şevkati, güveni, tutkuyu, yalnız olmamayı. Sevgiyi, aşkı bana hissettiren, ilklerime ortak olan kalbi güzel askım benim nefes aldığım sürece kalbim senin için atacak. Ruhumla, sesimle sana sarılacağım. Kısa bir süre içerisinde ellerim ellerine, dudaklarım dudaklarına değecek. Bilirsin benim için bazı günler yataktan çıkmak dahi güç. Ama sen benim aşka olan, ikimize olan, hayallerimize olan umudumsun. Yaşamayı bana öğretensin. Bu satırları yazarken gözlerimden akan yaşla içim buruk. Ama bu burukluğun sebebi aşkın hüznü. O güzel uykulu gözlerinden öpeceğim. Ellerim kirpiklerinde gezecek. Kalbim, ruhum, bedenim seni beklemiş. Aşık olmayı beklemiş. Kalplerimiz mesafelere rağmen birbirini bulup birbirinde şifa bulmuş. Şuan uyuyorsun içimi dökmek istedim. Tüm günlerim seni düşünmekle geçiyor. Acını hissederek gelecek günlere umutla sarılıyorum. "Senki nefes ben oksijenimi buldum." Ben seninle dünyanın neresinde olursa olsun savaşmak istiyorum. Hani bi kitap okumuştuk o kitabın bi sayfasında ki yazıda seni bulmuştum. "Benimle karanlığa girmekten korkmuyor." Seni, beni, bizi anımsattı bu söz. Karanlığımın içine girip bana umut olduğun günleri hatırlattı. Kısacık bi zaman sonra yorulduğunda kafanı duvara, bi yere değil benim omzuma koyacaksın. Şuan uyuyorsun güzel uyu sevdiğim. O güzel kirpiklerini anımsıyorum. Bende uyumaya gideceğim şimdi. Onca mesafeye rağmen birbirimizi hissederek uyuyalım. Seni çok seviyorum. Bu yazıyı yazıyorum çünkü içimi sana dökmek istedim, ilerde yanında olduğumda açar okuruz. Bize, ikimize anı kalsın istedim.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Badem-Sen Ağlama
-Geçen sene Eylül ayında içimi dökmüşüm ama atmamışım ve denk gelince neden atmayayım ki dedim:)
8 notes · View notes
lara-quilla · 5 months
Text
Şuan içim anı kutusu gibi... Buruk, tatlı ve bir o kadar da acı.
12 notes · View notes
kalbenli · 2 years
Text
Her mevsim iz bırakır
Geçerken ömrümüzden . . .
Şimdi veda sırası sanamı geldi Temmuz
Ağustos ' amı bırakıyorsun yerini
Buruk bir anı olarak
Hatıralarda kalarak . . .
GÜNAYDIN☀️🌷🦋🌸🕊💐
Tumblr media Tumblr media
122 notes · View notes
sillage-p · 1 month
Text
Tarifi zor duygular içindeyim son bir kaç aydır. Bir tutam nostalji, bir tutam sanat ile hayatta kalmaya çalışıyorum sanki. Ruhum parlıyor ama üstü lekeli. Mürekkep kanımda bir zehir misali akıyor. Kahkahalarımın ardında feryatlarım gizli. Sevinçlerimin ardında hüzünlerim. Gülümsemek ne demek unutmamaya çalışıyorum yalnızca yaşayamadığım bu hayatta. Anı yakalamaya çalışıyorum bu koşturmacanın içinde. İçten içe çürüyorum ama her seferinde daha parlak bir kabuk ile gizlemeye çalışıyorum kendimi. Sonra sanatıma sarılıyorum yine. Kendimi göremiyorum aynaya baktığımda. O eski kıvanç söndü. Sanırım benden geriye sadece buruk bir tebessüm kaldı.
4 notes · View notes
merodi-san · 6 months
Text
Yaşamak istiyorum. Ama nefes almaktan veya yüreğimin kan pompalamasından bahsetmiyorum. Yaşamak istiyorum hayatın her anına dikkat ederek. Her kuş sesinin keyfini çıkararak dinlemek, yeni biçilmiş çim kokusunu içime çekmek, üstüne hiç basılmamış kara dokunmak, akşam üstünün karanlığında ıslanmış ayazlı sokakta yürürken ağzıma takılan şarkıyı mırıldanarak yaşamak istiyorum.
Yaşamak istiyorum her bir acıyı. Aşık acısı çekmek istiyorum. iliklerime kadar hissedebileceğim bir aşk acısı. Sevdiceğim bırakıp gitsin beni. İçime otursun bir öküz. Ağlayayım saatlerce. Onu düşüneyim. acım daha da yaksın içimi. kor düşmüş gibi
Yaşamak istiyorum her bir acı-tatlı anı. Biricik ailemdeki herkesin yakın bir zamanda farklı yerlere dağılacağını anladığım anki acılık gibi. İçimdeki o buruk sıla özlemini yaşamak istiyorum. Hayat bizi farklı yerlere savurduğunu ve bir daha eskisi gibi olamayacağını anladığım anı yaşamak istiyorum.
Yaşamak istiyorum tüm bu iyi-kötü hisleri. Çünkü beni ben yapacak şeyler bunların hepsi olduğuna gönülden inanıyorum. Kendi ruhuma yaşattığımı hatırlatacak şeylerdi bunlar.
O yüzden bir kez daha sesleniyorum şu zamana kadar bana sınırsız üzüntü acı ve mutluluk veren insanlara. Teşekkürler. Kendimi bulmama yardım edip hayatımdaki rolünüzü iyi oynadığınız için teşekkürler. Umarım hayatınızda size düşen bu kısa rolden zevk almışsınızdır.
Ve en çok da kendime, bu güzel vücuda, kişiliğe, yüze ve daha bir çok şeye sahip olan o meşhur kişiye. Hayatımdaki ana rolü oynayan kadına Teşekkür ederim. Bunca şeyde hala ayaktayız ve ilerliyoruz en yakın arkadaşım. Seni çok seviyorum. Bu vücudumuz geçici olsa dahi ruhum benimle ilelebet kalacaktır.
4 notes · View notes
sidaramed00 · 9 months
Text
Buruk bir gülümsemeyle hatırlatığımız o anlar, dönüp baktığımızda ömrümüzün en sancılı günleri aynı zamanda en güzel günleri de olduğunu bizden başka kimse anımsamayacak. Ama şimdi ne olursa olsun, her ne yaşadıysan ömür defterine yazılan bir anı olarak kaldı deyip güzel hatırlamak istiyor insan. Yaşanacak olanın önüne geçemezdin, geçemedin de zaten. Hayat, sen her ne kadar ipleri elinde tutmaya çalışsan da senden bağımsız akıp, seni de beraberinde sürükleyerek devam ediyor. Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek. Bu bir gerçek! Şimdi, yükünü göğüs kafesine gizleyip insanların arasına karışma vakti. Tak maskeni, hayat seni bekliyor…
#alıntı
00:50
6 notes · View notes
bihiwip · 10 months
Text
Tumblr media Tumblr media
bana hem güzel hem buruk bir anı olarak kalacaksın
8 notes · View notes
lunaxzfan · 11 months
Text
Aklıma yine "Lil Wayne ft. Bruno Mars- Mirror" parçası geldi. 15 yaşındayken deli gibi klibini izler, şarkısını dinlerdim. Klipteki tablodan çok etkilendiğim için ablam doğum günümde tabloyu tişörte baskılayıp hediye etmişti. Şimdi o tişörte ne oldu bilmiyorum... O zamanki hayranlıktı, şimdi ise sadece buruk bir anı.
Tumblr media
7 notes · View notes
biredebi · 1 year
Text
Kaç gündür yazmak dahi gelmiyor içimden
Şiirim nereye gidecek kestiremedğimden
99'u Yalova'da yaşamış biri olarak
İnsanların feryatlarını hissediyorum en derinimden
**
Kuzenlerim çıktı göçük altından
Ama önce haberleri geldi ölü olduklarından
Ağladık saatlerce oracıkta
Sonra haber geldi yaşadıklarından
**
İşte o mutluluk anı hiç gitmiyor hatırımdan
Bir yanımız mutlu bir yanımız buruk acılıydı o an
Yalova dümdüz olmuştu o deprem
Başkalarını da koyuyorduk aklımıza her an
**
Farklı bir duygu durum içindeyim
Ne hüzünlü ne sevinçliyim
Umut var içimizde hep ama
Gördükçe olanları bir bir eksiliyor umut kalbimden
**
Hiç unutmayacağım bu haftayı
Yardım yerine görüntü verme peşinde olanları
Enkaz yerlerine hiç ulaşmayan arama-kurtarmacıları
Askeri kışlasından çıkarmayan korkakları
**
Bir amca vardı Yalova'da
Gelmişti çok sonra yanımıza
Enkaz altından çıkmıştı o da
Siyah kıvırcık saçlarını karıştırınca
Ufak cam parçaları fışkırıyordu sağa-sola
**
Ama o da tutunmuştu bir şekilde hayata
Aynı şu an olduğu gibi Anadolu'da
Belki çok can kaybettik bu depremde ama
Çok iyi öğrendik umut bizden yana
18 notes · View notes
Text
Tumblr media
Aslında bir aşka, olup bittikten sonra, en sonundan baktığımda, geride aşk adıyla anılacak bir şey bulamıyorum; belki hoş bir duygucuk, kısa bir süre yaşanmış ama mutlaka sona ermiştir; geriye kalan buruk bir tebessüm, acılı bir anı, yitmiş bir aşk vehmi, görünmez olmuş!
Oysa başlarken ne kadar inandırıcıdır her şey. İki insanın, bir örgü gibi, tülden, hafif bir dantel gibi sarınmışlıkları vardır aşkı. Etin ete, ısının ısıya geçişi; yitirdiği yarısını arayan insanoğlunun bulduğunu sandığı parçasına rastladığında geçirdiği bir baygınlıktır aşk.
Sonu olmasa, sonu gelmese vardır, evet vardır. Bir düşünce olarak, nakşedilmiş bir bilgi olarak genlerimize, vardır; yoktur demeye dilimizin varmadığı; kıyamadığımız için yok olmasına, elbirliğiyle yalandan var ettiğimiz bir sözcük, olmasını hep istediğimiz ve isteyeceğimiz bir umuttur aşk,
bu umudu çalmaya kimin gücü yeter yarının insanından….?
26 notes · View notes
galaksidekikumtanesi · 7 months
Text
Sor kendine . Olmak istediğin yerde misin ? Olmak istediğin bir zaman dilimi mi bu ? Böyle bir şansın olsa mesela , hangi günde kimle olurdun? Hangi anı eşlik etsin isterdin sana ? Gözlerini kapattığında hangi anı beliriyor gözünde ?
Gözümü kapattığımda önümde beliren anılara çok uzağım bugün. Elimi uzatsam dahi tutamam. Burnumda beliren bir deniz kokusu var . Mevsimlerden kış , ama içim sıcacıkmış. Konuşmalar sadece zihnimde kaldığı kadarıyla. O güne dönsem her yer toz pembe aslında . Açmak istemiyorum gözlerimi. Açarsam büyüsü kaçacak , canımı acıtacak yine .
Ama hakikat bugünde . Yaşanan an bu . Zihnimde tekrarı olmayacak binlerce anı ile buradayım . Mevsimlerden sonbahar , içim buruk , yol uzun…
5 notes · View notes
anavataninkaranliktir · 4 months
Text
3.45-4:13, 24 ocak
Beni dingin tutmaya yarayan birkaç yalancı kan karışıklığı. Dilimde bitmiş tüy ve kesmekten yorulmaya başladığım yaşlılığın belirtisi sakallar.
20li yaşlarımda çıksın diye yalvardığım sakallar.
Ruhuma dokunamayanlar ve dokunması için dua edip ağladıklarım. İbaret bu halimde çocukluğumdan eser kalmamış. Göz altlarımdaki yorgunlukları bir ben görüyorum.
Bazen içimde bir fırtına kopuyor. Bilseydim bu günlerin geleceğini, nasıl davranırdım 19 yaşımda? Hataların üstüme bindirdiği ders atıflı yükler…Şimdilerde kimsem kalmamış halde yalnızlığımın sükunetinde boğuluyorum. Yaşamaya dair yüklediğim anlamlardaki soluk izler. Kafamda dönüp duran bunca telaşın karşısında neler aldı götürdü beni? Ben nerede bıraktım kendimi? Bir öfke ve hiddetle bağırış, bir çağırış ve sancı. Duysunlar içimden geçeni! Bütün bu dünyada tutunacak birileri.
Güçsüzlük diye atfedip de insan yanımdan koparıp attığım ve acıyla yoğurduğum benliğimin eseri; bitlerden kurtulmak için yakılmış yorgan.
Şimdilerde ise kabulleniyorum. Geçmişimde birikmiş hangi travmam var ise sonucu beni kapamış bir fanusa. Canım yanmasın diye insanlardan kaçar adım uzaklaşmışım. Gerizekalı herif. Sen elinde olanın değerini ne zaman anladın ki şimdi bilesin? Psikopatın tekisin sen. Yarası olanı sarmaya çalışırken kendini kanatacak kadar temkinsiz bir herifsin. Düşündün kayboldun. Yaşamdan ayrı ve buruk kaldın. Zaman akıp geçti ve sen yok oldun. Ruhun ölmüş senin. Ruhundaki garipliği dişlerinle çiğnedin sen.
Canım yanıyor. Kelimeleri bir araya getirdikçe kalemi tenime batırıyorum. O deşilmez, beni geçilmez kılan benliğimde oyuklar açıyorum. Canım yanıyor. Boğazıma düğümleniyor her şey.
Ve kaçıp gitmek istiyorum bir köşeye. Kafamı dindirecek kadar kayda değer, aynı manzaraya baktığımda aynı şeyi görebildiğim birine değer.
Kabullenmem gereken gerçekteyim. Bir gün batımına tutulmuş halde yürürken duraksayıp, tenim yanmış halde dudaklarımda dünyayı hissettim. Çantama tıkıştırdığım 50lik votka ve martıların çaldığı salamlar. Çadırıma asılmış pilli bir ışık ve burgazdan birkaç manzara.
Kimileri için silinmiş ve atılmış olanların içimde bıraktıkları. Sonrası? Sonra her şeyi bir akşam üstü cam kenarında yakışım ve deniz kabuklarını çalışım.
İşte ben tam da o gün, içimdeki çocuğu gömdüm. Tam da o gün, 3 dakika önce ağlarken, bir iş görüşmesi için telefonda sopa yutmuş kadar dik konuştum. O gün belki de saatlerce sevdiğim için ellerimi karartan sokak köpeğini de, iki şişe şarabı da unutmadım boğaz yakan.
Büyümek. Hiç bu kadar acı verici olmamıştı.
Büyüdüm. Gözlerimden akıp giden boşluğu avuçlarının arasında tutup da hissedebilecek kim var şimdi?
Büyüdüm. Yolları yalnız arşınladım. Ellerim kanadı. Bedenim ve ruhum.
24 yaşımı devirdim. Ben ne yaşadım?
Söylesene? Hayat bundan mı ibaretti? Hayat benim içine anlam yükleyebildiğim birkaç anının ruhumdaki izlerini anımsamak mıydı?
Uzak mı durmalıyım her şeyden şimdi?
Neyi unutamadım? İnsanı mı? Yoksa yaşamış hissettiren anıları mı?
Her ne ise içimdeki izlerin bir geçeri yok.
Ve bugün, böyle bir gerçekliğe sahip olmak için her şeyimi veririm gibi geliyor. Çünkü gerçekten yaşamın tadı, cebimde beş kuruş bile yokken çıkıyordu.
Bugün ise cebimde sadece birkaç anı var. Sırtımda yük, ruhumda iz.
Bir şeyleri yaşayan yanımın kalıntılarının silinmesi.
Yılların asır hisettirdiği bir dünyada ben bu varlığıma bir anlam yükleyemiyorum.
Ah bu sancılarım. Sen iyisin. Beni görüp geçirmiş olan herkes iyi sanırım. Bir ben iyi değilim. Hiç olamadım.
Nasıl olacağım? Ben naif bir adamım.
1 note · View note
birharabe · 2 years
Text
Kalmak acı veriyorsa çözüm gitmekti. Sessiz sedasız ve elvedasız gitmekti. Buruk bir vedaydı onunkisi. Yaşadıklarına, yaşayamadıklarına olan bir iç çekişle gelen buruk bir veda. Şimdi göz yaşları içinde onu kollarında tutan adamın zihninde son bir anı, kulaklarında ise son bir ses yankıydı.
"Biliyor musun, kimse beni benden daha çok sevmedi. İşte bu acıtıyor, çok acıtıyor."
17 notes · View notes