..şimdi bir kemanın yumuşacık, naif notaları arasından, sert kaya gibi acımasız yalnızlığımın izdüşümünün senfonisinin, odamın duvarların köşelerinden yüzümü bilardo topu gibi gördüğü demlerde, sen benim, iç çekişlerime sığdırmaya çalıştığım avazlarımı nereden duyacaksın..?
duyma da zaten, duyma ve uyu, güzel uyu, uyudukça güzelleş, çünkü seninle güzel dünya, seninle güzel şu yalan dünyada yaşamak...
‘Türlerin Kökeni’ hiç ortaya çıkmasaydı, çağdaş bilim ne durumda olurdu?
Peter J. Bowler bilim tarihine önemli katkı sunan bu çalışmasında, evrimsel biyolojinin gelişimini son derece eğlenceli ayrıntılarla anlatıyor.
Evrim kuramı Darwinizm midir?
Darwin olmasaydı evrim kuramı olmaz mıydı?
Darwin’in evrim kuramı ile modern evrim kuramının farkı nedir?
Darwin’in fikirleri ve terminolojisi…
"Cyrano de Bergerac", Edmond Rostand tarafından yazılan ünlü bir tiyatro oyunudur. Oyun, 17. yüzyıl Fransa'sında geçer ve baş karakteri, geniş burunlu ve mütevazı bir şair olan Cyrano de Bergerac'dır. Cyrano, kendine güvenen ve esprili biridir, ancak burun boyutu nedeniyle dış görünüşünden dolayı kendisini çirkin olarak algılar.
Hikaye, Cyrano'nun güzel ve zeki bir kadın olan Roxane'e olan aşkını ifade etme çabalarını ve bu süreçte yaşadığı zorlukları anlatır. Roxane, Cyrano'nun duygularından habersizdir ve Cyrano'nun yakın arkadaşı Christian'a aşık olmuştur. Ancak Christian, duygularını ifade etme konusunda beceriksizdir.
Cyrano, Roxane'e olan aşkını dile getirmek için Christian'a yardım eder ve onun yerine aşk mektupları yazar. Ancak, bu durum zamanla karmaşık hale gelir ve trajik sonuçlar doğurur. Oyun, aşk, gurur, onur ve sadakat gibi temaları işlerken, aynı zamanda mizahi ve romantik unsurları da içerir.
youtube
Eksik olsun..
Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
Onu mu bellemeliyim?
Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
İstemem!
Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
Taklalar mı atmalıyım?
İstemem! Eksik olsun!
Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
Eksik olsun!
Ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
Eleştiriden mi çekinmeli?
“Adım Mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
İstemem!
İstemem! Eksik olsun!
Korkmak, tükenmek, bitmek…
Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
İstemem! Eksik olsun!
İstemem! Eksik olsun!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
Tek başına.
Özgür olmak.
Dünyaya kendi gözlerinle bakmak.
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak.
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak.
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İsteyince Ay’a bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?