ruhun bir ırmaktır gülüm
akar yukarıda dağların arasından
dağların arasından ovaya doğru
ovaya doğru ovaya kavuşamadan bir türlü
bir türlü kavuşamadan uykusuna söğütlerin
geniş köprü gözlerinin rahatlığına
sazlıklara yeşil başlı ördeklere
düzlüklerin yumuşak başlı kederine kavuşamadan
kavuşamadan ayın ışığındaki buğday tarlalarına ovaya doğru akar
akar yukarıda dağların arasından
bir yığılan bir dağılan bulutları sürükleyip
geceleri iri iri yıldızları taşıyarak
dağbaşı yıldızlarını
mavi güneşlerinide dağbaşı karlarının
akar köpüklene köpüklene
dibinde ak taşları kara taşlara karıştırıp
akar akıntıya karşı yüzen balıklarıyla
dönemeçlerde kuşkulu
uçurumlara düşüp şahlanarak
kendi uğultusuyla deli divane
akar yukarıda dağların arasından
dağların arasından ovaya doğru
ovaya doğru ovayı kovalayıp
ovaya kavuşamadan bir türlü.
nazım hikmet - ruhun
36 notes
·
View notes
"Kahrolsun sizin aşkınız, kahrolsun sizin sanatınız, kahrolsun sizin düzeniniz, kahrolsun sizin dininiz."
25 notes
·
View notes
Böyle günleri çok sevmem, çok da anlamlı bulmam aslında. Ne kendi doğum günüm, ne başkalarının doğum günü, ne de başka bir gün. Maddi doğumlardan ya da günlerden ziyade manevi doğumlara ya da günlere önem veriyorum ben. İnsanların asıl doğdukları günler manevi doğum günleridir. Gerisi takvim yaprağında sıradan bir gün.
Kısa öğretmenlik maceramı saymazsak, annemden ve memleketimden uzaklarda olduğum ilk anneler günü bugün. Uzakta olmak farklı bir duyguymuş. O üzülmesin diye hasta sesini gizlemeye çalışmak, yapmayı beceremediğin yemeklerden sonra çok güzel olmuş demek, özledim dediği zamanlarda az kaldı, ne çabuk özledin demek. Aslında hastalanıyorum bazen ve bir çorba yapacak kimsenin olmayışı -o kimsenin değeri- uzaktayken anlaşılıyormuş. İnsan kendini garip hissediyor. Yemek yapmayı da çok beceremiyorum, becersem de üşeniyorum çoğu zaman. Ve ben de özlüyorum. En çok aile sıcaklığını. Günler uzuyor. Yiğenim, Efem göremeden büyüyor. Çalan her telefonda içim titriyor bir şey mi oldu diye.
Bugün içimde daha ayrı bir gün oldu. Kendimden hiç beklemezdim oysa. Anneniz, aileniz yanınızdaysa onlara kıymet verin, özen gösterin demek istedim. Bir Nevzat Çelik şiiri ile noktalıyorum bugünü.
...
“Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
Islanırsa anıların, güneşte kurut
Gözünde, gözümde, gözlerinde bir umut
Gök mavi, deniz mavi, kıyısında dur
Kayıyor yıldız annem, içinden dilek tut
Koşar sana kısa pantolonlu bir çocuk
Gözünde, gözümde, gözlerinde bir umut
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü, annem beni unut”
13 Mayıs 2018
43 notes
·
View notes
Öpülesi ayakları altında cennet bulunan,
Tanrı'nın bizler için yarattığı melekler olan,
fedakarlıkta asla ve kata rakip tanımayan,
son nefeslerinde bile yavrum yavrum diye sayıklayan,
dünyanın en güzel, en kıymetli, en fedakar varlıkları olan,
başta rahmetli canım anneciğim, canım eşim ve canım kızlarım olmak üzere;
bütün dünya annelerinin #AnnelerGünü kutlu olsun!..
Ne Mutlu Anneyim Diyene!..
*
https://yildirimalkan.com/mehmet_gumus_anneler_gunu.mp3
*
https://yildirimalkan.com/yildiray_cinar_helal_et_hakkini_helal_et_anam.mp3
*
https://yildirimalkan.com/yildiray_cinar_soleyin_anama_anam_aglamasin.mp3
*
https://yildirimalkan.com/yildiray_cinar_yanma_anem_yanma.mp3
#AnnelerGünü
*
Evde acılar koynuna yan gelip yatmış
İnadına giyin sen de Mayıs'a batmış
Yürü sokakta çocukların düşü aksın
Yürü ki saksı da çiçekler sana baksın
*
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut
*
Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
Islanırsa anıların güneşte kurut
Gözünde gözümde gözlerinde bin umut
*
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut
*
Gök mavi deniz mavi kıyısında dur
Kayıyor yıldız annem içinden dilek tut
Koşar sana kısa pantolonlu bir çocuk
Gözünde gözümde gözlerinde bin umut
*
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut
*
#NevzatÇelik
0 notes
Mayakovski. Belki de pantolonlu bulut şiirinin heykeli. #ustkamenogorsk #kazakistan #kazakhstan
1 note
·
View note
Yamalı pantolonlu çocuk şimdi ünlüleri giydiriyor
http://www.haberihbarhatti.com/2018/yamali-pantolonlu-cocuk-simdi-unluleri-giydiriyor/36688/
Yamalı pantolonlu çocuk şimdi ünlüleri giydiriyor
Birçok ünlü ismin tasarımcısı Osman Bulut, başarısının sırrının çocukken giydiği yamalı pantolonlu dönemleri unutmamaktan geçtiğini söyledi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Dedecik köyünde doğup büyüyen tasarımcı Osman Bulut, bugünlerde mesleğinin zirvesini yaşıyor. "Ünlüleri giydiren adam" olara...
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Son Dakika Haberleri - En Son Haber - Yerel Haberler - Haber ihbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce haberihbarhatti.com #Cumhurbaşkanı, #Erdoğan, #Para, #Profesyonel, #RecepTayyipErdoğan, #RTE, #Tekirdağ
0 notes
Kitaplar...
192)Vladimir Mayakovski-Şiirler
Kafanıza şöyle dokununca parmaklarım
dudaklar yaratacak
sizlerde
ki kocaman öpüşler içindir
ve bütün halkları bir yerde
bağlayan bir dil.
Onarın ruhumu sil baştan,
onarın da sızmasın boşluk içeri.
Hakaret mi demektir tükrük? Nerden bileyim.
Kupkuru bir kadm gibiyim taştan.
Sağdılar beni bir temiz.
senin gülüşünün haçında
acı bir çığlık, çarmıha gerilmiş bir çığlık var.
ezmek için bizleri kıraliçe geçinmekteler.
Gökyüzünden, bunak Tanrı
yaygarasını dinliyor insanlık sürüsünün,
ellerinde sakalının paçavraları,
yol tozlarıyla kemirilmiş paçavralar.
Tanrıdır o,
acımasız öcünü bağırıyor bar bar,
pis ruhlarınıza yıpranmış bir iç çekiş girdikten beri.
İlişmeyin Tarı’ya!
Kentin üzerine yayılmış bir acı efsanesi var.
Bir notaya değsen
kan oturur parmaklarına hemen!
Ellerini kurtaramıyor çalgıcı,
öfkeli tuşların beyaz dişleri ısırmışlar.
İnsanlar, siz
birer çıngırak değilsiniz de nesiniz
külahında Tamının.
Bencileyin sevseydiniz
öldürürdünüz aşkı
ya da bir darağacı bulurdunuz
çarmıha gerildiği ülkede peygamberin, biz
verip vücutlarımızı çırçıplak dansa
günahla kötülüğün kara graniti üstünde
çiğ etten bir anıt dikeceğiz.
Durun artık!
İnsan suratlarının
yük gibi götürüldüğü
sokaklarda
aynıdır suratı herkesin;
zaman kocakarı
doğurdu
ağzı çarpık
koca bir ayaklanma!
İnanmıyorum çiçekler içindeki bir Nis’e!
Yine herkes benim yüzümde tafra sahibi,
bir hastane gibi köhne erkekler de,
yıpranmış kadınlar da bir atasözü gibi.
Umurumda mı Faust,
Mefisto’yla birlikte kayan Faust gök döşemesinde
bir şenlik fişeğine benzeyerek her ikisi?
Biliyorum,
daha trajiktir Goethe’nin uydurmasından
kunduramın çivisi!
Dinleyin!
Bar bar bağıran yeni Zerdüşt
vaaz veriyor
çırpınıp döğünerek!
İnsanın dar görüşünün durakaldığı
bir yerde, o dikenli devrim tacıyla
geçip kafasına aç sürülerin
ilerliyor bin dokuz yüz on altı yılı.
Yürüyüp gideceğim dünyada
şık mı şık giyinip kuşanarak en sonu.
güneşten kararmak için ve hayran.
Ve sürüyüp götüreceğim yanımsıra bir buldok gibi
boynunda tasmasıyla Napolyon’u.
Bir bulutun ardından nasıl da azgın fırladı gök gürültüsü,
sümkürdü koskoca burun deliklerinden nasıl da kabararak,
gökteki surat buruştu bir saniye
yüz buruşturur gibi demirden Bismark.
Bir ipsizler sürüsünü alaca bulaca, bayağı
bir haleyle taçlandırmak ne diye?
İşte görüyorsun bir daha
Barabbas*m üstün tutulduğunu
sırtında çarmıh taşıyan, maskara edilmiş kişiye.
Küfür işledim işte.
Tanrı yok diye uludum.
Ama kızgın uçurumlardan Tanrı
bir kadın çıkardı, tir tir titreten bir kadın
karcısında dağlan.
verdi bana, bildirdi buyruğunu :
sev bunu!
bu ağrı,
bu acı bir armağanınsa, Tanrım, senin,
yargıçlık zincirini takın da
sana uğramamı bekle.
Gelirim ben tam zamanında,
gecikmem bir gün bile.
Dinle biraz
ulu işkenceci!
Sımsıkı bastırırım dudaklarımı. s
Tek bir çığlık bile çıkmaz
kanatıncaya dek ısırdığım ağzımdan.
Bir kuyrukluyıldıza bağla beni, bağlar gibi kuyruğuna bir atın,
bas kırbacı.
Yıldızların sipsivri uçlarında parçalansın bedenim.
Ya d a :
ruhum göçüp de dünyadan artık
çıkınca senin mahkemei kübrâna
şaşkın, suratı asık,
bir darağacı kur bana
samanyolundan,
as bir eşkıya gibi.
Bir tayf gibi yükseliyordu alıp götürdüğüm yüzün,
gözlerinle aydınlatıyordun onu halının üstünde,
tasarlamış gibi yeni bir Bialik*
göz kamaştırıcı bir Sion kraliçesini.
Yeniden toplanıyor
sonsuzluk
cezaevine
serseri!
Hangi göğe doğru gitmeli,
hangi yıldıza doğru gitmeli yine?
Altımda
yeryüzü,
o binlerce kiliseli
yeryüzü başladı
ölüm duasına.
El ilanlarını Gürcüler yapıştırıyordu duvarlara. Kazaklar ipe çekiyordu gürcüleri. Arkadaşlarım Gürcüydü. Ben de Kazaklara diş bilemeye başladım.
Konuşmalar. Rahmaninof sıkıntısından okul sıkıntısına geçtik, ondan da klasiğin bütün sıkıntılarına. David’de çağdaşlarını geride bırakmış bir ustanın öfkesi var, bende de modası geçmiş fikirlerin uğursuzluğuna aklı yatmış bir sosyalistin konuşma ustalığı. Doğdu Rus fütürizmi.
6 notes
·
View notes
Pelteleşmiş beyninizde
kirden parlayan bir kanepede yan gelip yatan semiz bir uşak gibi
hayal kuran düşüncenizi,
kanlı bir yürek parçasıyla tedirgin edeceğim,
dalga geçeceğim, geberesiye küstah ve zehir dilli.
tek bir ak saç yok ruhumda,
yaşlılığın çıtkırıldımlığı yok onda!
dünyayı bozguna uğratarak sesimin gücüyle yürüyorum
- yakışıklı, yirmi iki yaşında.
çıtkırıldımlar!
kemana yatırırsınız aşkı siz.
kabalar, onu trampete yükler.
fakat, tersyüz edebilir misiniz, kendinizi benim gibi,
öyle ki, dudaklar kalsın ortada, salt dudaklar!
çık da gel konuk odasından gel de bir adam tanı,
kibirli, patiskadan ve melek soylu memur karısı.
sen ki dudaklar çevirirsin aynı kayıtsızlıkla,
bir aşçı kadın nasıl çevirirse yemek kitabının sayfalarını…
ister misiniz ten kudurtsun beni,
ve gök gibi, renk değiştirerek ansızın
ister misiniz öylesine yumuşayım,
sevecen olayım ki öylesine hani,
erkek değil de, pantolonlu bir bulut desinler bu!
inanmıyorum çiçekli nice diye bir yerin var olduğuna!
benimle göklere çıkarılacaktır yeniden hastane gibi bayatlamış erkekler,
ve atasözleri gibi yıpranmış kadınlar da…
Vladimir MAYAKOVSKI
4 notes
·
View notes
Çıtkırıldımlar!
Kemana yatırırsınız aşkı siz.
Kabalar, onu trampete yükler.
Fakat, tersyüz edebilir misiniz, kendinizi benim gibi,
Öyle ki, dudaklar kalsın ortada, salt dudaklar!
Vladimir Mayakowski
0 notes
Ağaç gece seyredilir
Suda gümüşten servidir
İstanbullu Nedim için
Ak bedenli gelinleri
Melül mahzun kayınları
Sever Riyazenli Yesenin
Bende bir kavak ürperir
Nerde olsam sesi gelir
Muhacirliğimden beri
Her ağaç gibi kavak da
Ömrünce durur ayakta
Gözler durur bir şeyleri
Gözler şose boylarını
Sari sıcak yaz gününde
Anadolu köylerini
Beni de gözledi kavak
Geceleri haykırarak
Hapishanenin önünde
Şahit ayıplarımıza
Şahit kayıplarımıza
Umudumuzun şahidi
Şahit bitlenişimize
Topraktaki dişimize
Hey gidi kavak hey gidi
Nazım Hikmet - Kavak
34 notes
·
View notes
sen yoksun yeryüzünün en güzel
şehirlerinden biri boşaldı
içinden elini çektiğin bir eldiven gibi boşaldı
söndü artık seni görmeyen aynalar nasıl sönerse
nazım hikmet - saman sarısı
22 notes
·
View notes
nazım'la mayakovski arasındaki yakınlık sadece dize istifiyle ve belirgin ritim tutkusuyla sınırlı değildir. şiirin doğadan çok şehire benzemesini amaçlıyorlardır ikisi de.
orhan koçak - kopuk zincir
7 notes
·
View notes
ve perdelerin arasından süzülen
yumuşacık ay
hareketsiz, sessiz düşünüyordu.
benim cenazem ne zaman?
bertolt brecht - seçme şiirler
17 notes
·
View notes
#AnnelerGünü
*
yeşildir artık yüreğinde kara bulut
bugün anneler günü annem beni unut
*
evde acılar koynuna yangelip yatmış
inadına giyin sen de mayısa batmış
yürü sokakta çocukların düşü aksın
yürü ki saksıda çiçekler sana baksın
*
diline genç anılarından bir türkü seç
beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
ıslanırsa anıların güneşte kurut
senin günün bugün unutma beni unut
*
gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur
durma eteğinden beni bir daha savur
annem yıldız kayıyor içinden dilek tut
koşuyor sana kısa pantolonlu çocuk
gözünde gözümde gözlerinde bin umut
*
#NevzatÇelik
*
https://turkuluyurekleryy.blogspot.com/2021/03/annelergunu.html
*
0 notes
Öpülesi ayakları altında cennet bulunan,
Allah'ın bütün canlılar için yarattığı Melekler olan,
Fedakarlıkta asla ve kata rakip tanımayan,
Son nefeslerinde bile yavrum yavrum diye sayıklayan,
Dünyanın en güzel, en asil, en kıymetli, en fedakar varlıkları olan,
Başta rahmetli Canım Anneciğim olmak üzere;
Bütün Dünya Anneleri’nin Anneler Günü kutlu olsun!..
Ne Mutlu Anneyim Diyene!..
*************************************
#AnnelerGünü
#AnnelerGünüKutluOlsun
*************************************
Anneler Günü
*************************************
Evde acılar koynuna yan gelip yatmış
İnadına giyin sen de Mayıs'a batmış
Yürü sokakta çocukların düşü aksın
Yürü ki saksı da çiçekler sana baksın
*************************************
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut
*************************************
Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğün okulun önünden geç
Islanırsa anıların güneşte kurut
Gözünde gözümde gözlerinde bir umut
*************************************
Gök mavi deniz mavi kıyısında dur
Kayıyor yıldız annem içinden dilek tut
Koşar sana kısa pantolonlu bir çocuk
Gözünde gözümde gözlerinde bir umut
*************************************
Söz : Nevzat Çelik
Beste : Mehmet Gümüş
*************************************
https://youtu.be/2kKfttvghOM
*************************************
0 notes
MEHMET GÜMÜŞ : ANNELER GÜNÜ
ÖPÜLESİ AYAKLARI ALTINDA CENNET BULUNAN,
ALLAH'IN BİZLER İÇİN YARATTIĞI MELEKLER OLAN,
FEDAKARLIKTA ASLA VE ASLA RAKİP TANIMAYAN,
SON NEFESLERİNDE BİLE YAVRUM YAVRUM DİYE SAYIKLAYAN,
DÜNYANIN EN GÜZEL, EN KIYMETLİ, EN FEDAKAR VARLIKLARI,
TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!..
Anneler Günü
Evde acılar koynuna yan gelip yatmış
İnadına giyin sende mayısa batmış
Yürü sokakta çocukların düşü aksın
Yürü ki saksı da çiçekler sana baksın
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut
Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğün okulun önünden geç
Islanırsa anıların güneşte kurut
Gözünde gözümde gözlerinde bir umut
Gök mavi deniz mavi kıyısında dur
Kayıyor yıldız annem içinden dilek tut
Koşar sana kısa pantolonlu bir çocuk
Gözünde gözümde gözlerinde bir umut
Söz : Nevzat Çelik
Müzik : Mehmet Gümüş
0 notes