Tumgik
#sadako ve kağıttan bin turna kuşu
reyhan-bloq · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media
📖 Sadako ve Kağıttan bin turna kuşu | ELEANOR COERR
30 notes · View notes
yinedemeliha · 1 year
Note
Merhaba. Kendini ve icindeki isigi bulmakta zorlananlara kitap onerisinde bulunabilir misiniz acaba?
Merhaba… Aslında her kitap bir yoldur sizden size giden.. Kendinizi bulmak için kitap okuyun...
Sabahattin Ali- İçimizdeki Şeytan
R. Berrin Tuncel - Heran Yeniden
Mehmet Eroğlu- Adını Unutan Adam
Per patterson- Ardından
Terry Eagleton- Hayatın Anlamı
Osamu Dazai- İnsanlığımı Yitirirken
Eleanor Coerr - Sadako ve kağıttan bin turna kuşu
Kemal Sayar- Başı sınuklar için kılavuz
Lorı gottlıeb- Belkide biriyle konuşmalısın
Mart Haıg- Gece yarısı kütüphanesi
Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü
Şule Gürbüz- Zamanın Farkında
7 notes · View notes
dramatik-buluntular · 2 years
Photo
Tumblr media
Küçük Japon kız Sadako, 6 Ağustos 1945' te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2 yaşındaydı. 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış ve hastaneye yatırılmıştı. Ama durumu ümitsizdi.
Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kız hayat doluydu. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyordu. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadındı.
Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamıştı. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul” demiş ve son nefesini vermişti.
Küçük Japon kız çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıttan turna kuşları yapmaya başlamıştı. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda öyle hızlı yapıyordu ki,1000 tane turna kuşu yapması işten bile değildi.
Ama sağlığı da hızla bozuluyordu. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış; dünyanın dört bir yanından insanlar küçük kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamıştı.Ama ne yazık ki küçük Japon kız, haberler basında çıktığında artık elini kıpırdatamaz hale gelmişti. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirdi. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişlerdi. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyordu. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşıdılar hastaneye.
Sayısı milyonlara ulaşan o turna kuşları Japonya’da bir müzede sergileniyor…
İşte bu hikaye Japonya’da 1943-1955 yılları arasında yaşayan Sadako Sasaki’nin hikayesidir. Arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömdüler.
Turna kuşu, o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir ve o gün bugündür dünyanın her yanından insanlar rengarenk kağıtçıklardan binlerce turna kuşu yapıp, 6 Ağustos'ta Japonya'ya; Sadako'nun heykeline konsun diye, turnalar barışa uçsun diye, nükleere karşı kanat çırpsın diye, nükleer silahsızlanma olsun diye, çocuklar ölmesin diye, şiddet bağımlısı dünya iyileşsin diye uçururlar.
Küçük kızın hayatı “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu” adıyla 1977 yılında Elanor Coerr tarafından kaleme alınmıştır..!
15 notes · View notes
slayinwesley · 2 years
Text
Bu Sadako’nun hikayesi. Japonya’da meydana gelen bombalı saldırıyı biliyorsun. Savaşta ailesini kaybetmişti. Ancak bombasının ondan aldığı tek şey bu olmadı. Maruz kaldığı radyasyon yüzünden kansere yakalandı ve on iki yaşındayken hastaneye yatırıldı. Hastanede herkesin neşe kaynağı olarak bilinse de Sadako’nun en sevdiği kişi kendisi gibi kanser hastası olan seksen yaşındaki yaşlı bir kadınmış. Anlatılanlara göre ölüm döşeğindeki kadın ona kendisi için çok geç olduğunu ancak inanışlarına göre kağıttan bin tane turna kuşu yapan kişinin her dileğinin kabul olacağını ve onun da öyle yapıp kurtulması gerektiğini söylemiş. Ne kadar üzülse de kuşları yapmaya başlamış.  öyle yaşam dolu olduğu söylenir ki onun herkes için bin tane yapması işten bile değilmiş. Ancak hastalığı ilerlemeye devam etmiş ve Sadako her geçen gün daha da bitkin düşmeye başlamış. Bir süre sonra küçük kızın bu öyküsü önce yerel sonra ulusal kanallarda haber olmuş ve dünyanın dört bir yanından onun için yapılan turna kuşları yağmaya başlamış.  Bunlar olurken maalesef o, elini kaldıramayacak hale gelmiş. Hala söylenenlere göre yatağında son nefesini verirken altı yüz otuz yedinci kuşu yapmış. Bitirdiğinde hasta bakıcılar ellerinde binlerce Origami kuşuyla birlikte odasına girmiş ve küçük kızı yüzünde bir gülümsemeyle yatağında cansız bir halde yatarken bulmuşlar.
Kuşlar şu anda Japonya’da bir müzede sergileniyor ve o zamandan beri barışın, nükleer silahsızlanmanın simgesi olarak görülüyor. 
4 notes · View notes
ejderhalardaguler · 2 years
Text
"Bu, Sadako'nun hikâyesi. Japonya'da meydana gelen korkunç bombalı saldırıları biliyorsun"
"Savaşta ailesini kaybetmişti. Ancak atom bombasının ondan aldığı tek şey bu olmadı. Maruz kaldığı radyasyon yüzünden kansere yakalandı ve on iki yaşındayken hastaneye yatırıldı.
Hastanede herkesin neşe kaynağı olarak bilinse de Sadako'nun en sevdiği kişi kendisi gibi kanser hastası olan seksen yaşındaki yaşlı bir kadınmış. Anlatılanlara göre ölüm döşeğinde ki kadın ona kendisi için çok geç olduğunu ancak inanışlara göre kağıttan Bin Turna kuşu yapan bir kişinin her dileğinin kabul olacağını ve onun da öyle yapıp kurtulması gerektiğini söylemiş.
Ne kadar üzülse de kuşları yapmaya başlamış. Ancak hastalığı ilerlemeye devam etmiş ve Sadako her geçen gün daha da bitkin düşmeye başlamış.
Bir süre sonra küçük kızın bu öyküsü önce yerel sonra ulusal kanallarda haber olmuş ve dünyanın dört bir yanından onun için yapılan turna kuşları yağmaya başlamış. Bunlar olurken maalesef o, elini kaldıramayacak hale gelmiş. Hâlâ söylenenlere göre yatağında son nefesini verirken altı yüz otuz yedinci kuşu yapmış.
Bitirdiğinde hasta bakıcılar ellerinde binlerce origami kuşuyka birlikte odasına girmiş ve küçük kızı yüzünde bir gülümsemeyle yatağında cansız bir halde yatarken bulmuşlar. Aylarca hastaneye origami kuşları yağmaya devam etmiş, sayısının milyonlara ulaştığı biliniyor. Kuşlar şuanda Japonya da bir müzede sergileniyor ve o zamandan beri barışın, nükleer silahsızlanmanın simgesi olarak görülüyor."
Tumblr media
6 notes · View notes
zbostan · 4 years
Text
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Japonya'ya atom bombası atıldığında 2 yaşında olan bir kız, 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış ve hastaneye yatırılmış. Ama durumu ümitsizmiş.
Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kızı hayat doluymuş. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyormuş. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamış. Kadın ölmeden hemen önce "Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul" demiş ve son nefesini vermiş.
Küçük Japon kızı çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıtan turna kuşları yapmaya başlamış. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda çok hızlı yapıyormuş. 1000 tane turna kuşu yapması işten bile değilmiş.
Ama sağlığı da hızla bozuluyormuş. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamış.
Ama küçük Japon kızı, haberler basında çıktığında elini kıpırdatamaz hale gelmiş. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişler. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyormuş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları Japonya'da bir müzede sergileniyor...
Bu hikaye Japonya'da 1943-1955 yılları arasında yaşayan Sadako Sasaki'nin hikayesidir. Arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler.
Turna kuşu, o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir.
Küçük kızın hayatı "Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu" adıyla 1977 yılında Eleanor Coerr tarafından kaleme alınmıştır.
Ayrıca Hiroşima ve ABD'de anısına heykel ve anıt bulunmaktadır.
4 notes · View notes
serenatlar · 3 years
Text
Sadako Sasaki... Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. 1945'te iki yaşındaymış. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Yıllar geçmiş. Sadako, kentinin her gün biraz daha düzeldiğini, yeni yapılar yapıldığını görmüş. On iki yaşındayken birden hastalanmış. Radyasyonun vücutta yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu. Doktorlar, uzmanlar incelemişler, kurtuluş olmadığını anlamışlar. On ikisindeki Sadako ölecek!.. Kendi de biliyor bunu! Ama Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako'ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi. Mektuplar alıyor bu konuda. Sadako, hasta yatağında başlıyor kağıttan turnalar yapmaya. Çok uğraştım ben, yapamadım o kuşları. Bir, iki, üç kez katlıyorsun, kıvırıyorsun, derken bir turna çıkıyor ortaya. Sadako günlerce uğraşmış, yüz, iki yüz, beş yüz, altı yüz, tam altı yüz kırk dört ağıt turna yapmış. Onlar birbirine bağlanıyor ince ipliklerle, metrelerce uzayan bir kuş dizisi çıkıyor ortaya. Sadako Sasaki bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne, 644'üncünün bitişi 645'inciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel, hem çirkin, hem yüce, hem aşağılık dünyadan...
Kitap:  Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
7 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Eleanor Coerr-Sadako Ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
2 notes · View notes
dolunay66 · 5 years
Text
Tumblr media
Küçük Japon kız Sadako, 6 Ağustos 1945' te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2 yaşındaydı. 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış ve hastaneye yatırılmıştı. Ama durumu ümitsizdi.
Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kız hayat doluydu. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyordu. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadındı.
Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamıştı. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul” demiş ve son nefesini vermişti.
Küçük Japon kız çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıttan turna kuşları yapmaya başlamıştı. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda öyle hızlı yapıyordu ki,1000 tane turna kuşu yapması işten bile değildi.
Ama sağlığı da hızla bozuluyordu. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış; dünyanın dört bir yanından insanlar küçük kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamıştı.
Ama ne yazık ki küçük Japon kız, haberler basında çıktığında artık elini kıpırdatamaz hale gelmişti. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirdi. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişlerdi. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyordu. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşıdılar hastaneye.😔
Sayısı milyonlara ulaşan o turna kuşları Japonya’da bir müzede sergileniyor…
İşte bu hikaye Japonya’da 1943-1955 yılları arasında yaşayan Sadako Sasaki’nin hikayesidir. Arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömdüler.
Turna kuşu, o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir ve o gün bugündür dünyanın her yanından insanlar rengarenk kağıtçıklardan binlerce turna kuşu yapıp, 6 Ağustos'ta Japonya'ya; Sadako'nun heykeline konsun diye, turnalar barışa uçsun diye, nükleere karşı kanat çırpsın diye, nükleer silahsızlanma olsun diye, çocuklar ölmesin diye, şiddet bağımlısı dünya iyileşsin diye uçururlar.
Küçük kızın hayatı “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu” adıyla 1977 yılında Elanor Coerr tarafından kaleme alınmıştır..!
7 notes · View notes
piyanokokusu · 5 years
Text
Sadako Sasaki Hiroşimaya bomba atıldığında 1 yaşındaydı. Yaklaşık on sene sonra lösemiye yakalandı.Ve bu kız çocuğu kağıttan turnalar katlamaya başladı.Çünkü kağıttan bin turna kuşu efsanesi der ki: “ hasta olan bir kişi kağıttan bin turna kuşu yaparsa sağlığına kavuşur.” Sadako 11 yaşında iken son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş. Hemşireler ve hastabakıcılar postadan gelen yüzlere origami kuşu ile odasına girmişler. Fakat Sadako yüzünde hafif bir gülümse ile çoktan hayata gözlerini yummuştu. Nazım Hikmet’in Kız Çocuğu şiiri de Sadako anısına yazılmış bir şiirdir.
Büyümez ölü çocuklar.
64 notes · View notes
snow-cake-blog · 6 years
Video
#Repost @eksi1_profil with @get_repost ・・・ Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biridir Sadako Sasaki.  1945'te ABD'nin atom bombası Hiroşima'dakievlerinin bir mil  uzağında patladığında iki yaşındaymış henüz. Yaralanmamış,  hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel.  Ancak 12 yaşına geldiğinde hastalanmış birdenbire. Doktorlar, Sadako'ya 'atom bombası hastalığı' adı verilen  kan kanseri teşhisi koyduğunda; uzun yaşamı, umudu, şansı ve  mutluluğu simgeleyen turnaların efsanesi canlanmış yeniden. Hastanedeki doktorlar, çaresizlik içinde küçük kızın ölümü için gün  sayarken, küçük Japon kızı hayat doluymuş. Koridorlarda koşuyor,  oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyormuş. Hastaların arasında en  sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış. Bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamış. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi  kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul olur.  Ben yapamadım ama sen yap ve kurtul” demiş ve son nefesini vermiş. 'Kâğıttan Bin Turna Kuşu' efsanesine göre, hasta birisi eğer kâğıttan  1000 adet turna kuşu yaparsa, tanrılar bu kişinin dileğini yerine getirecek  ve onu sağlığına kavuşturacaktır. Bunun üzerine Sadako, hastalığını  cesaretle karşılayıp, kâğıt turnaları katlamaya koyulmuş.  Katlarken de konuşmuş turnalarıyla: "Kanatlarınıza 'huzur' yazacağım. Böylece tüm dünyada uçabileceksiniz. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış.  Dünyanın dört bir yanından insanlar kıza, turna kuşu göndermeye  başlamışlar. 25 Ekim 1955 Günü Sadako 12 yaşında iken  son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş. Hemşireler ve hastabakıcılar postadan  gelen yüzlere origami kuşu ile odasına girmişler.  Fakat Sadako yüzünde hafif bir gülümse ile çoktan hayata gözlerini yummuştu… Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye.  Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları bu gün  Japonya’da bir müzede sergileniyor… Devamı yorumda 👇 #fazilsay #hiroşima #sadako #turnakuşu #nazimhikmet https://www.instagram.com/p/BmKjxnQjk2lUUuHip83TZpG15BJM6NwLZ9G3Uo0/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=17to7y1shdqe5
1 note · View note
karahanz · 4 years
Photo
Tumblr media
2. Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atom bombası atılmasından 10 yıl sonra lösemiye yakalanan Sadako’nun hikayesi... Japon geleceğinde kağıttan bin turna kuşu yapan sağlığına tekrar kavuşurmuş. Sadako okulun atletizm turnuvalarına hazırlanırken lösemiye (kendi deyimiyle atom bombası hastalığı) yakalandığını öğreniyor. Hastaneye yatmasının ertesi günü en yakın arkadaşı Şizuko makas ve altın renkli bir kağıtla onu ziyaret ederek ilk turna kuşunu yapıyor ve Turna kuşlarının efsanesini anlatıyor. O günden itibaren Sadako iyileşeceği umuduyla turna kuşlarını katlamaya başlıyor. Fakat 644. son katladığı turna kuşu oluyor 😔 25 Ekim 1955 tarihinde Sadako Sasaki 1000 tutmasını tamamlayamadan hayata gözlerini yummuş. 1000 adet turnayla gömülebilmesi için kalan 356 turnası arkadaşları tarafından katlanmış.➡️ “Cenazenin ardından , ilkokul arkadaşları sadako’nun mektuplarını ve günlüklerini kitap olarak bastırdılar ve kitaba Kokeşi adını verdiler. Sadako’nun anısına , Katlanmış Turna Kulübü kuruldu. Bu kulübün üyeleri, her yıl 6 Ağustos’ta kutlanan Barış Günü’nde, Sadako’nun heykelinin altına binlerce kağıttan turna kuşu bırakırlar. Bir de dilek tutarlar: Bu bizim haykırışımız Bu bizim duamız Hakim olsun dünyaya barış!” Okuyabilirsiniz. Kitabın sonunda kağıttan turna kuşunun katlanış tarifi de veriliyor ... #sadakosasaki #sadakovekağıttanbinturnakuşu #eleanorcoerr #beyazbalinayayinlari #okumak #read #reading #kitap #book #instakitap #instabook #instabooks #bookstagram #vscobook #vscobooks #okumahalleri #kitaptavsiyeleri #birkitapbirfotograf #1k1f https://www.instagram.com/p/B5ztTZAJKAb/?igshid=bpvmox1knejm
0 notes
Text
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Sadako Sasaki… Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. 1945’te iki yaşındaymış. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Yıllar geçmiş. Sadako, kentinin her gün biraz daha düzeldiğini, yeni yapılar yapıldığını görmüş. On iki yaşındayken birden hastalanmış. Radyasyonun vücutta yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu. Doktorlar, uzmanlar incelemişler, kurtuluş olmadığını anlamışlar. On ikisindeki Sadako ölecek!.. Kendi de biliyor bunu! Ama Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako’ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi. Mektuplar alıyor bu konuda. Sadako, hasta yatağında başlıyor kağıttan turnalar yapmaya. Çok uğraştım ben, yapamadım o kuşları. Bir, iki, üç kez katlıyorsun, kıvırıyorsun, derken bir turna çıkıyor ortaya. Sadako günlerce uğraşmış, yüz, iki yüz, beş yüz, altı yüz, tam altı yüz kırk dört ağıt turna yapmış. Onlar birbirine bağlanıyor ince ipliklerle, metrelerce uzayan bir kuş dizisi çıkıyor ortaya. Sadako Sasaki bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne, 644’üncünün bitişi 645’inciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel, hem çirkin, hem yüce, hem aşağılık dünyadan… (OKTAY AKBAL)
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
0 notes
ejderhalardaguler · 2 years
Text
"Bu, Sadako'nun hikâyesi. Japonya'da meydana gelen korkunç bombalı saldırıları biliyorsun"
"Savaşta ailesini kaybetmişti. Ancak atom bombasının ondan aldığı tek şey bu olmadı. Maruz kaldığı radyasyon yüzünden kansere yakalandı ve on iki yaşındayken hastaneye yatırıldı.
Hastanede herkesin neşe kaynağı olarak bilinse de Sadako'nun en sevdiği kişi kendisi gibi kanser hastası olan seksen yaşındaki yaşlı bir kadınmış. Anlatılanlara göre ölüm döşeğinde ki kadın ona kendisi gibi için çok geç olduğunu ancak inanışlara göre kağıttan Bin Turna kuşu yapan bir kişinin her dileğinin kabul olacağını ve onun da öyle yapıp kurtulması gerektiğini söylemiş.
Ne kadar üzülse de kuşları yapmaya başlamış. Ancak hastalığı ilerlemeye devam etmiş ve Sadako her geçen gün daha da bitkin düşmeye başlamış.
Bir süre sonra küçük kızın bu öyküsü önce yerel sonra ulusal kanallarda haber olmuş ve dünyanın dört bir yanından onun için yapılan turna kuşları yağmaya başlamış. Bunlar olurken maalesef o, elini kaldıramayacak hale gelmiş. Hâlâ söylenenlere göre yatağında son nefesini verirken altı yüz otuz yedinci kuşu yapmış.
Bitirdiğinde hasta bakıcılar ellerinde binlerce origami kuşuyka birlikte odasına girmiş ve küçük kızı yüzünde bir gülümsemeyle yatağında cansız bir halde yatarken bulmuşlar. Aylarca hastaneye origami kuşları yağmaya devam etmiş, sayısının milyonlara ulaştığı biliniyor. Kuşlar şuanda Japonya da bir müzede sergileniyor ve o zamandan beri barışın, nükleer silahsızlanmanın simgesi olarak görülüyor."
4 notes · View notes
ebookindiroku-blog · 6 years
Text
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Ebook
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Sadako Sasaki… Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. 1945’te iki yaşındaymış. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Yıllar geçmiş. Sadako, kentinin her gün biraz daha düzeldiğini, yeni yapılar yapıldığını görmüş. On iki yaşındayken birden hastalanmış. Radyasyonun vücutta yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu. Doktorlar, uzmanlar incelemişler, kurtuluş olmadığını anlamışlar. On ikisindeki Sadako ölecek!.. Kendi de biliyor bunu! Ama Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako’ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi. Mektuplar alıyor bu konuda. Sadako, hasta yatağında başlıyor kağıttan turnalar yapmaya. Çok uğraştım ben, yapamadım o kuşları. Bir, iki, üç kez katlıyorsun, kıvırıyorsun, derken bir turna çıkıyor ortaya. Sadako günlerce uğraşmış, yüz, iki yüz, beş yüz, altı yüz, tam altı yüz kırk dört ağıt turna yapmış. Onlar birbirine bağlanıyor ince ipliklerle, metrelerce uzayan bir kuş dizisi çıkıyor ortaya. Sadako Sasaki bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne, 644’üncünün bitişi 645’inciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel, hem çirkin, hem yüce, hem aşağılık dünyadan… (OKTAY AKBAL)
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Ebook
0 notes
guncelpdfindir-blog · 6 years
Text
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Sadako Sasaki… Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. 1945’te iki yaşındaymış. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Yıllar geçmiş. Sadako, kentinin her gün biraz daha düzeldiğini, yeni yapılar yapıldığını görmüş. On iki yaşındayken birden hastalanmış. Radyasyonun vücutta yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu. Doktorlar, uzmanlar incelemişler, kurtuluş olmadığını anlamışlar. On ikisindeki Sadako ölecek!.. Kendi de biliyor bunu! Ama Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako’ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi. Mektuplar alıyor bu konuda. Sadako, hasta yatağında başlıyor kağıttan turnalar yapmaya. Çok uğraştım ben, yapamadım o kuşları. Bir, iki, üç kez katlıyorsun, kıvırıyorsun, derken bir turna çıkıyor ortaya. Sadako günlerce uğraşmış, yüz, iki yüz, beş yüz, altı yüz, tam altı yüz kırk dört ağıt turna yapmış. Onlar birbirine bağlanıyor ince ipliklerle, metrelerce uzayan bir kuş dizisi çıkıyor ortaya. Sadako Sasaki bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne, 644’üncünün bitişi 645’inciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel, hem çirkin, hem yüce, hem aşağılık dünyadan… (OKTAY AKBAL)
Sadako / ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
0 notes