Tumgik
black-dark1 · 1 day
Text
Zamana bırak demişti, zamanla herşey unutulur..
10 notes · View notes
black-dark1 · 9 days
Text
Su sızmayan aralar şimdi deniz manzaralı.
3 notes · View notes
black-dark1 · 14 days
Text
Ne kadar acıdır,
Başkasının gözüyle bakmak mutluluğa.
20 notes · View notes
black-dark1 · 21 days
Text
Kalpte çatlak oluşmazsa ışık araya sızmaz..
30 notes · View notes
black-dark1 · 22 days
Text
Elimdeki fırçayı tabloda sanki bi sanat eseri ortaya çıkarmak ister gibi rastgele vurdum . O sırada bi damla siyah boya odamın bembeyaz duvarına sıçradı. Uzun bi süre bakakaldım o lekeye. Hayatıma sıçrayan lekeler geldi aklıma. Bu durumda yapılacak iki seçenek vardı; ya bütün duvarı o lekeye (siyaha) boyuyacaktım, yada duvarın rengiyle fırçayı beyaz boyama batırıp o siyah lekenin üzerini kapatıcaktım. Normalde yapılması gereken fırçayı beyaz boyaya batırıp o siyah lekenin üzerini kapatmaktı. Ama o an, kalakaldım, hayatıma sıçrayan bu lekeleri daha önce kendi değerlerimle, şahsiyetimle kapatmak yerine, o şahsiyetimi o lekeye göre boyayıp kirletmiş miydim? Gözümü kapattım bi an, sanki içim kapkara olmuştu. Sinirle kalktım sandalyeden, arka odadan bi kova siyah boyayı getirip bütün nefretimle duvara döktüm. Duvar simsiyah olmuştu, leke kaybolmuştu ama...
12 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
"Acı çekiyorum" diye fısıldadı gölgeye... "Sen benden uzaklaştıkça acı çekiyorum. Herkes gidebilir. Hepsine alışırım. Ama sen gittiğinde yalnız kalıyorum."
Gölge oralı olmadı...
29 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Leya: "bu kitapta sevdiğim satırlardan biride șu;" dedi, kendinden emin bi şekilde masadan kitabı alıp sayfaları karıştırarak. "Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum." -Oğuz Atay "Aynı yazar başka bi yerde ne demiş biliyor musun?" Diye sordu Leya'ya. Sonrasında elinden kitabı alıp başka bi sayfayı açtı ve okudu; "Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Beni daha kimler anlamadı..."
18 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Note
Selam, nasılsın?
Karmakarışığım, bi yanım boşver diyor bi yanım çabalamazsan olmaz diyor. Diğer yanımsa çabalamaya değer mi? Diyor. Takma diyor diğer yanım görmezden gelme! Diyor. Anlıcağın kafayı yiyorum ama hala doyamadım.
3 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Anonim var mı?
6 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Bazıları da sınırlarını aşmak için...
Hiçbir tarih kitabın da yazmaz ama insanlar da devletler gibi savaş verir "sınırlarını" çizmek için
46 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Göğsümü sıkıştırırcasına, derin bi nefes çekip seri bi şekilde fırlattım yarım kalan sigaramı. Anlamsız bi şekilde baktım uzun uzun... acı veren her neyse bu küçük bir şey olsa dahi her ne kadar bağımlı olsanda yarım bırakabiliyordun bazen. Garip olan bu yarım bırakılmışlık hissi çoğu zaman acı veren hüzünlendiren bi şey olmasına rağmen seni rahatlatabiliyordu da. Küçük bi olayın içinde bu kadar anlam aramak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama istemsiz bi şekilde düşünüyordum işte. Sonrasında paketimden yeni bi dal çıkardım. "Öncekinin yarımını bununla tamamlamak ister gibi..." yakmadan, üzerine yazdığım yazıyı okudum son kez, "umut, bitti."
22 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Geceye alışık gündüzle barışığm
Biri içimdeki gibi yanlızlığı temsil ederken
Öteki dışa vurduğum sahte kalabalığı...
6 notes · View notes
black-dark1 · 2 months
Text
Bir cam bardak bile kırıldığı vakit, bulunduğu yerden etrafa dağılır, uzaklaşır. Doğru olan kırıldığınız vakit telafisi yapılana dek, bulunduğunuz yerden uzaklaşmaktır, kendinizi açıklamaya çalışmak için yakınlık göstermek değil. Telafisi yapılmamışsa gerekli mesafe de sağlanmıştır.
7 notes · View notes
black-dark1 · 3 months
Text
Farklı sanmıştım, farkında olmadan...
8 notes · View notes
black-dark1 · 3 months
Text
Tumblr media
"Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz."
Sabahattin Ali
12 notes · View notes
black-dark1 · 3 months
Text
Taştan heykeller önünde acı çekerek yavaş yavaş yok oluyor, tepkisizliklerine karşı daha çok yıpranıyorsun.
13 notes · View notes
black-dark1 · 3 months
Text
Ağlamak, sadece çoğu insanın anladığı şekilde üzüntüden veya mutluluktan göz yaşı dökmek değildir. Bi insan düşünerek de ağlar..
hatta bırak gözyaşı dökmeyi gözünü bile kırpmadan kafayı yercesine düşünerek ağlar.. bazen feci bi șekilde acı çekerken, etrafındaki insanların sınadıkları, bırak sınamayı nefret edip yargıladıkları bir çok hatayı kendisine karşı "farketmeden" işleyip hayatlarına hiç bi şey olmamış gibi, akıp giden bu hayata kendilerini salıverdiklerini, tepkisiz kaldıklarını gördüğünde, tüm bunlar olurken elinden hiç bi șey gelmediği, gelemediği için ne yaptıysada düzeltemediği için, bilakis buna rağmen haksız duruma düşüyormuş gibi gözüktüğü için, sanki bunların acısını mantıksızca, sessizce kendi kendine zarar verip, mahvolup çıkarmaya çalışırcasına kafasında haykırışlarla ağlar..
Bunları yaşadığı zaman; vicdan, ahlak gibi bazı kavramların bu insanlarda bulunmadığını bilakis sadece kitaplarda yazılı olduğunu farketttiği için isyan ederek ağlar...
Anlamadığında değil, anlam veremediğinde nefretinden kan kusarak haykırırcasına ağlar..
"Kendisiyle başbaşa kalmanın, kimsesiz hissettiren kalabalıklardan daha iyi olduğunu" anladığında yorgunluktan ağlar..
ama bunlar olduğunda çoğu zaman gözyaşı akmaz, bilakis gözünü bile kırpmaz..
(Alıntı)
19 notes · View notes