Onca sevgiye rağmen filizlenmediyse..
Toprağı sen değilsindir...
Özgür bırak...
0 notes
Her gece mi olur insanın içinde üzüntü, dert. Anlamıyorum. Neden hep böyle? gece neden dertlidir? gece, derdin kaynağı çünkü. Hani, huzur bulamazsınız bazı anlar. Ama bi' eviniz bile olmasa iyi. Ev hapis gibi çünkü. Geceleri dışarı çıkamıyoruz. Ama evi olmayanlar bile bu yönden şanslılar... Çünkü özgürler onlar en azından. Bizim gibi sabahtan akşama kadar evde yatıp, kalkıp, internete girmiyorlar. Onlar ömürleri boyu huzurlu oluyorlar. Bilirsiniz, onlarda sıcacık bir yuva istiyorlar. Fakat onlar bilmiyorlar çünkü istedikleri tek şey aslında ısınmaları. Demiyorlar ki huzurluyum, özgürüm diye. Ben çok isterdim, sokaklarda bağırarak dolaşmak, sonrasında yıldızlar eşliğinde gün doğumunu izlemek. Yani kısacası ülkece tek ihtiyacımız özgürlük. Zira anlamıyorlar ki insanların sadece özgürlük istediğini.
10 notes
·
View notes
✓
Hem ne demişti Cahit abi
Biz,
Sakalları şiirle karışık,
Yüreği ALLAH ile barışık
Adamları Sevdik...
13 notes
·
View notes
"Ey Sevgili! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreklerimizi, taşıyabilir miydin acaba, bendeki Sen'i."
Şems-i Tebrîzî
15 notes
·
View notes
Neden iyi çocukların hiçbir şeyi yok? Hep güvence olmak zorundalar ve yoruldular. Ağlasaydın elde ederdin ama sen sustun ve iyi bir çocuk oldun. Midendeki o boş tarafla büyüdün ve sevgi senin için bir lüks oldu. Elindekiyle yetinebileceğini düşündüler ve muhtaç, asabiye verdiler bütün ilgiyi. Şimdi bir köşede sessizce huzuru izle, içindeki o garip delikle.
2 notes
·
View notes
izliyorum, sadece izliyorum. öyle film seyreder gibi de değil, bi hayatın yok oluşunu, çırpınışını, battığını, geminin tek başına batmamaya çalışını izliyorum. öyle duygusuz, öyle umutsuz, öyle hissiz... kendi bedenimi terk etmiş, uzaktan çığlıklarımı duyar gibi.
13 notes
·
View notes
Neden hiç bilmiyorum ama zaman zaman kendim olamadığımı fark ediyorum. Her zaman kendimi dinlediğimi iddia ediyorum ama hayır. Çoğu zaman söz hakkı vermiyorum kendime. O kadar kapılıyorum ki insanlara ve onların benimsediği yaşam felsefesine. Bana ait olmayan hayatlara özeniyor, bana benzemeyen insanlara benzemeye çalışıyorum. Her gün kendimi hırpalayıp sonra da depresifim, melankoliğim, neden hiç mutlu olamıyorum diye günlerimi ve en güzel yaşlarımı heba ediyorum. Günlerce , aylarca bunalıma girip, kendimi ve hayatımı sorgulayıp sadece elimdeki yaşam şartlarından ve bulunduğum durumdan şikayet edip duruyorum. Tam diyorum hah ben kendim olacağım kendi çizgimden çıkmayacağım bu seferde insanların hesap kitapları, çıkarları, kötü niyetleri giriyor araya.
Bi bakmışsın kimseye güvenemiyorsun, herkese şüpheyle yaklaşıyorsun. Bu sefer göze batmamak ve kimsenin hedefi haline gelmemek için daha çok sıradanlaştırıyorsun kendini. İlk diyorsun tamam kontrol bende, kendi özümü kaybetmeden ayak uydurabilirim onlara. Çünkü sana empoze edilen ve yapman gerektiği söylenilen bu. Fakat bi bakıyorsun eski sen senden şiddetli bir hızla uzaklaşmaya başlamış. Ne eski neşen kalıyor ne de pozitifliğin. Merakında kalmıyor heyecanında. Endişe ettiğin tek şey insanların senin hakkında ne düşündüğü oluyor. Ve sırf senin hakkında iyi düşünsünler, seni sevip ,saygı duysunlar diye kendi çizginden çıkıyorsun , bambaşka bir karakter çıkarıyorsun ortaya. Sonra da işler yolunda gitmediğin de, sevmediğin ortamlarda bulunup, hoşlanmadığın muhabbetleri yapmaya başladığın da ve gece yastığına başını koyduğun da kalbine oturan ağırlıktan anlıyorsun çok yanlış yollara girdiğini.
Oysa bu eziyet o kadar gereksiz ki. Tek yapmam gereken kendime şu soruyu sormak; ben bunu yapmayı seviyor muyum, sevmiyor muyum? İstiyor muyum istemiyor muyum? Bu soruyu kendime sorduktan sonra hayatımda yaptığım ve yapmaya çabaladığım bir sürü şeyi aslında sevmediğimi fark ettim. Ben kendim istediğim ve sevdiğim için değil başkaları sevdiği için yapıyordum onları. Kendime yaptığım şey sadece kendimi sevmeye zorlamaktı. Ne kadarda kötü bir insanmışım ki kendime bu acımasızlığı yapıyormuşum.
Oysa ben gerçekten parıl parıl parlayan bir elmasım. Kendi potansiyelimi, enerjimi, gücümü biliyorum ve hiç bir zaman bunları ortaya çıkarmaktan utanmamalıyım.
Kendime bu eziyeti yaptığım için kendimden gerçekten çok özür dilerim. Bu kötülüğü bir daha yapmayacağım kendime. Söz.
Her günü sadece size özgü duygularla dolu dolu geçirmeniz dileğiyle.
İyi geceler herkese...
12 notes
·
View notes
Özgürlük kapının önüne çıkmak değildir, özgürlük bağımsız yaşamaktır.
2 notes
·
View notes
“Bir şeyin sana ait olduğunu anlamak için onu özgür bırak Mathilda”
773 notes
·
View notes
Bir gün o kötü yoldan döneceğini biliyordum. Ve döndün. Pişmanlıkla. Açıkçası seni affetmek istemem. Ama ne yapalım işte bakacağız.
3 notes
·
View notes
"Bir şeyin sana ait olduğunu anlamak için onu özgür bırak."
🎬 LEON • (1994)
34 notes
·
View notes
Aslında iyi kızım, güzelim, akıllıyımdır derler. Sevdiklerime sevdiğimi her zaman hissettirmek isterim yaparım da bunu. En çok ben seviyim onları isterim. Birini seviyorsam çok fedakarlık yaparım çok değer veririm. Özgür yaşamak isterim. Kimse bana karışmasın isterim. İstediğim insanlara çok iyiyimdir. İstemediklerimle konuşmaya bile tenezül etmem. Ne kadar sinirli olsam kızsam da o kadar merhametliyim. Beni mutlu etmek çok kolaydır. Mesela sevdiğim biri bir güler benim içim gider onun gülüşüne. Sahi mutluluk bir gülüş müdür gerçekten? Her zaman verdiğim değeri geri almam mesela. Bu beni çok kırar kimi kırmaz ki? Ama duygularımı çok derinden yaşarım sevdiklerim benim kaıbimdir bendir onlar. Kendimi ne kadar bencil kötü biri olmaya zorlasam da başaramıyorum hiçbir zaman. Sevdiğim biri tarıfından kırılınca yaşadığım şehirin rüzgarları kadar soğur yüreğim. O kadar soğur ki sessizleşir. Ben olmaktan çıkarım zaten bir türlü sevemediğim bu dünyada daha yalnızlaşır yüreğim. Yok olmak isterim bu dünyadan hiç yaşamamış olmak. Hatırlanmamak isterim. Bir deniz kenarında kollarımı denize açıp nefes almaktır bazen özgürlük. Bazen fikirlerini söylemek. Herkesin özgürlüğüde farklıdır. Bırak özgürlüğü ben artık hiçbirşey istemiyorum bu dünyadan yaşamaya dair çoğu isteklerimi kaybediyorum yavaş yavaş. İnsanın kalbi ve beyni yorulur ruhuda yorulur. Kalp ve beyin düzelirde ruh yorgunluğu kırılmışlığı geçmez. O kadar yorgun ki kelimelerim yetmiyor yorgunluğunu anlatmaya. Hiçbirşey düzelmeyecek gibi hayatımda. Yok olmaya doğru gidiyorum.
21 notes
·
View notes