Tumgik
#Kibyra Antik Kenti
gezibiletim · 3 months
Text
Burdur'da Mutlaka Yapılması Gerekenler!
Burdur’da Mutlaka Yapılması Gerekenler: Salda Gölü’nde yüzmek, Sagalassos ve Kibyra antik kentlerini keşfetmek, Yedigöller Milli Parkı’nda doğa yürüyüşleri yapmak ve Burdur’un yöresel lezzetlerini tatmak için Burdur’a seyahatinizi planlayın! Eşsiz doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile Türkiye’nin gizli cennetlerinden biri olan Burdur, her yıl binlerce ziyaretçiyi cezbediyor.…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
newsfindy · 2 years
Link
Burdur'un Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti'nde bulunan yaklaşık 2000 yıllık Medusa mozaikli odeonda Müzeler Haftası dolayısıyla müzik dinletisi sunuldu.
0 notes
gallipolidaytours · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antik-cesmeden-su-akiyor.html
Antik çeşmeden su akıyor
Tumblr media Tumblr media
168’i yepyeni, 192 mimari bloktan oluşan iki havuzlu anıtsal çeşmenin onarımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Burdur Valiliğinin katkılarıyla tamamlandı. UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki Kibyra Antik Kenti ‘Gladyatörler Şehri’ olarak tanınıyor.
0 notes
gallipoliguide · 11 months
Text
Antik çeşmeden su akıyor
168’i yepyeni, 192 mimari bloktan oluşan iki havuzlu anıtsal çeşmenin onarımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Burdur Valiliğinin katkılarıyla tamamlandı. UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki Kibyra Antik Kenti ‘Gladyatörler Şehri’ olarak tanınıyor.    
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
karanlikmadde07 · 6 years
Text
4 Temmuz-7 Temmuz Denizli-Burdur-Isparta Gezisi
5 Temmuz 2018: Denizli’ den Burdur’ a: Kibyra Antik Kenti ve Salda Gölü
Denizli gezimizi tamamladıktan sonra aynı gün Burdur’ un Gölhisar ilçesinde, yemek molası veriyoruz. Yanlış hatırlamıyorsa ismi Öz Efe Restaurant olan bir lokantada oldukça leziz bir kavurma yedik. Yolunuz Gölhisar’ a düşerse mutlaka buranın kavurmasını yemelisiniz.
Kibyra Antik Kenti: Gölhisardaki yemek keyfinin ardından artık Kibyra antik kentine doğru yol aldık. Yol üzerinde bize rehberlik edecek olan İsa Eryurt’ ta bize katıldı.Kibyra antik kenti oldukça güzel bir manzaraya sahip ve Gölhisar ilçesine tepeden bakıyor. Rehberimiz İsa Bey, hali hazırda kentin çok çok az bir kısmının gün yüzüne çıkarıldığını söyledi. Bu kentin yerleşim alanı oldukça büyük. Daha sonradan öğrendiğime göre, yapılar, simetrik düzenlenmiş, tepelik teraslanarak göl ve ova manzarasına hakim konumda ve hiçbir yapı bir diğerinin manzarasını kesmeyecek biçimde yerleştirilmiş. Meclis binası, içindeki medusa başı ve önündeki Türkiye’nin en sağlam ve büyük mozaik alanı dikkat çekici. Şehirde belki de antikçağ Anadolu’sunun en görkemli ve 12-13 bin kişilik stadyumu (Kibyra Stadion) yer alıyor. Bunun dışında şehirde, hamam, tiyatro, meclis binası, antik su yolları ve agoralar var.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Benim ve sanırım ekibimizin en beğendiği ve bizi etkileyen eser, meclis binasının tam merkezindeki kırmızı, yeşil ve beyaz mermerlerden yapılmış, saçları yılanlardan oluşan ve baktığı insanı taşa çeviren Medusa Mozaiği oldu. Odeon (Meclis) binasının zemininde 'opus sectile' yöntemiyle renkli mermer döşenerek inşa edilen medusa figürlü mozaik, dünyada zemine döşenmiş ilk medusa figürü olarak biliniyor. Ayrıca antik dönemlerde üzeri bir çatıyla kapatılmış en büyük yapılardan biri olma özelliğine sahip.
Tumblr media Tumblr media
Kibyra antik kentinin, bugün görülebilen tüm mimari kalıntıları Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait. Bu güzel ve büyüleyici antik şehir ile meclis binası, Roma İmparatorluk döneminde, kendisine yaklaşık 25 kentin bağlı olduğu “Kibyra Conventusu” adı altında, Asia Eyalet Valisi’nin yargı merkezi ve Roma İmparatorluk Dönemi kent meclisi ve yargı binası olmuştur. Bu yapı aynı zamanda kışlık yapı olarak da kullanılmış.
Tumblr media
Bu görkemli ve dönemi için oldukça önemli olan bu antik şehir, diğer antik şehirlerle benzer bir kaderi paylaşmış ve bir deprem sonucunda (MS 23 yılı) yerle bir olmuş. Roma İmparatoru Tiberius tarafından yeniden inşa edilmiş ve Kibyra özellikle M.S. 1. - 3. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış. Kibyra, güçlü olduğu dönemlerde demircilik, dericilik, çömlekçilik ve at yetiştiriciliğinde ünlü olan bir şehir. Ayrıca şehir halkı son derece savaşçı kimliğe sahipmiş. Hatta şehirde bulunan ve 13 bin kişi kapasiteli stadyumlarda, gladyatör dövüşleri yapılmaktaymış. Kibyra’dan çıkarılan eserler Burdur Müzesinde sergilenmekte. Bu nedenle gittiğinizde mutlaka Müzeye uğramanızı tavsiye ederim.
Ünlü coğrafyacı Strabon’un bilgilerine göre Kibyra önemli bir askeri güce sahipmiş. Öyle ki bölgede üç diğer antik kentle birlikte kurduğu ittifaka 30 bin civarında piyade ile 2 bine kadar atlı asker gönderebiliyormuş. Şehir, her ne kadar bir Roma şehri olsa da aynı zamanda luvilerin bir şehri.
Ve artık bu yolculuğa beni çıkaran asıl yere yani Salda Gölünü yolculuk zamanı….
Salda Gölü: Yaklaşık 185 metreye varan derinliği ile Türkiye’nin en derin tatlı su gölü olan Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırları içerisinde. Ayrıca dünyada da en derin üçüncü göl konumunda. Bu gölün bir diğer özelliği de, dünyadaki Mars özelliği gösteren yerlerden biri olması. Büyüleyici bir görünümü olan Salda Gölü, turkuaz rengi ile Türkiye’nin Maldivleri olarak anılıyor ve girişte el yazısıyla Saldivler tabelası sizi karşılıyor. Fotoğraf çekmeniz halinde, photoshop ve benzeri uygulamalara gölün ve sahilin renginden ve güzelliğinden dolayı pek ihtiyacınız kalmayacaktır.
Tumblr media
Salda gölü, tektonik bir krater gölü. Bu nedenle gölün suyu sodalı ve magnezyum açısından oldukça zengin. O güzelim bembeyaz kumsalının sırrı da yine magnezyum. Ayrıca gölün içerisine girdiğinizde kıyı şeridindeki toprak killidir. İsteyen çamur banyosu yapabilir. Zaten necip milletimiz kil bulmaya görsün hemen çamura bulanmayı pek sever.
Tumblr media
Gölde yüzme imkanınız var. Suyu ilk başta biraz soğuk gelse de, ben bu göle girmeye en baştan beri istekli olduğum için 30-40 dakika kadar yüzdüm. Gölün engin ve turkuaz mavisi berrak suyu, sizi ne kadar derinlere çağırsa da boyunuzu aşan yere hele hele koyu maviliğin başladığı bölgeye yaklaşmanızı çok tavsiye etmiyorum. Aynı zamanda ürpertici ve tehlikeli bir yanı da var. Tatlısu olması nedeniyle zaten yüzmek ve su yüzeyinde kalmak (suyun kaldırma kuvveti) ayrıca zor. Aniden derinleştiği için açılmayın. Göle ilk girdiğinizde, killi toprağa bata çıka ilerleyeceksiniz ancak endişe etmeyin biraz daha yürüdükten sonra ayaklarınız magnezyum içerikli kumlara ulaşacak ve orada batmayacaksınız. Sert zeminde ve akvaryum gibi temiz bir bölgeye ulaşacaksınız. Göle girerken terlik giyerseniz, killi toprakta kaybetme ihtimalinizde var. Kayalık bölgelerde tatlı su yılanları görmeniz mümkün. Bu yılanlardan zehirli ve saldırgan olmadıklarından dolayı korkmayın ve zarar da vermeyin.
Tumblr media
Bizim vardığımız destinasyonda gölün çevresinde, küçük işletmeler ve cafeler vardı. Buralarda oturup göle karşı yemek yiyebilir veya çay/kahve içebilirsiniz. Ayrıca ben kendim görmedim ama yine gölün belli alanlarında kampçılar içinde bir alan varmış.
Neden Salda Gölünün Mars Özelliği Gösterdiği Söyleniyor?
İlk başta yazmıştım Mars’ ın yüzeyine benzeyen yerlerden biri diye. Salda gölünün içi ve kıyı şeridi beyaz ama Mars kızıl gezegen olarak biliniyor. O zaman nesi benziyor olabilir diye düşündüm ve bu konuda küçük bir araştırma yaptım. Ve oldukça ilginç bilgilere ulaştım.
Salda gölü, toprak ve kaya yapısı (rengi değil) ile ilkel canlılar olan mavi-yeşil algleriyle Mars’taki yaşamın sırlarını taşıyor aslında.
Size birkaç ilginç bilgi vereyim:
Amerika ve Avustralya haricinde, dünyanın tek tatlı su siyanobakteri kolonisi bu gölde bulunuyor.
Peki siyano bakteri nedir?
Siyanobakteri, güneş ener­jisini kullanarak “fotosentez yapma” özelliği kazanmış ve oksijensiz olan okyanuslara oksi­jen aktarmaya başlamış bakterilerdir. Kısacası, şuandaki canlılığın temel nedeni. İki milyar yıl önce dünyadaki tek canlı formu fotosentetik siyanobakterileriydi desek yanlış olmaz. Bu bakteri­lerin oluşturduğu jeolojik yapılar “stromatolitler” olarak biliniyor. İyi korunmuş bir stromatolitten milyarlarca yıl öncesinin iklimi, jeoloji­si ve coğrafyasına ilişkin verileri elde edilebilir.
Stromatolit, siyanobakterinin çok uzun zamanda inşa ettiği biyo-kimyasal yapılar (yani aslında göl içindeki beyaz kayaçlar) olarak da tanımlanabilir.
Şimdi asıl hikayeye geçebiliriz. Salda gölünün içerdiği bol miktardaki magnezyum, göldeki bakteriler (siyanobakteriler) tarafından tüketilir ve beyaz renkli hidromanyezit mineraline dönüşerek onların yapı taşlarını oluşturur. Hidromanyezit minerallerinden yapılı bakteri kolonileri de bir araya gelerek stromatolitleri meydana getirir. Bu stromatolitler, göl içinde yer alan kıyı adalarının oluşumuna neden olur. Bu stromatolitler, dalgaların ve aşındırmaların etkisiyle, bu ana kayaçlardan/yapılardan ayrışarak sahil kumları olarak çökelirler. Gördüğümüz, gölün içindeki beyaz kumların ve gölün etrafını bembeyaz saran kuşağın sırrı işte bu. Mars’ tan gelen fotoğraflarda da bu türde beyaz görünümlere rastlanıyor. Görülen bu beyazlıkların, fizikçiler tarafından stromatolit yapılar olduğu ve bu yapıların ancak ve ancak sıvı suyun bulunduğu ortamlarda siyanobakteriler tarafından üretilebileceği düşünülüyor. Yani Salda Gölü, Mars’ a benzer kayaç yapılarıyla, kızıl gezegende yaşamın izlerini çözmek için önemli ipuçlarını barındırıyor olabilir. Gölde bulunan yüksek magnezyum içerikli beyaz kayaçların Mars’ta da bulunması, göldeki benzer koşulların bir zamanlar bu gezegende de hâkim olduğu fikrini doğurdu. Bu nedenle, Salda gölü Mars’ ta hayat ve (en azından bir zamanlar) suyun olup olmadığına dair yapılan çalışmalar için dünya üzerindeki bir laboratuvar durumunda. Bir sürü ilginç bilgiler, kavramlar ve tanımlamalar vardı ancak çok da konuya girmek istemiyorum. Zaten beni de biraz aşan konular. Ama bilim insanları için, Salda gölü gündemde….
Bu göl keyfinin ve az önce yaşattığım kültür şokunun ardından, nihayet çok sözü edilen ve benimde beklentimin çok yüksek olduğu Sagalassos Antik Kentine oldukça yakın Sagalassos Lodge And SPA yani otelimize hareket vakti. Yolumuz üzerinde, Ağlasun ilçesi bulunuyor. Zaten otelimiz de bu ilçenin sınırları içerisinde. Otele dair beklentilerimi ve ne bulduğumu bir sonraki yazımda anlatacağım. Böylelikle gezinin ikinci günü Denizli’den başlayıp Kibyra antik gezisi ve Salda Gölüyle Burdur’ da sona erdi.
10 notes · View notes
antalya-turkiye · 6 years
Photo
Tumblr media
1 note · View note
zeybor1 · 4 years
Video
youtube
Antalya Gezi Rotaları | Kibyra Antik Kenti
#antalya #burdur #kibyra #antikkent #tarih #gezi #kültür #ancientcity #history #ancientruins
1 note · View note
bilginlertekkesi · 6 years
Text
Kibyra Antik Kenti’ndeki Medusa Mozaiği Ziyarete Açıldı
Burdur’un Gölhisar ilçesinde Kibyra Antik Kenti’ndeki 3600 kişilik odeonun orkestra bölümünü süsleyen yaklaşık 2000 yıllık Medusa mozaiği ziyarete açıldı.
Medusa’nun antik dönemde mitolojik, koruyucu bir figür olduğuna dikkati çeken Özüdoğru, şunları kaydetti: “Roma İmparatorluğu döneminde özellikle mezar yapılarında kullanılıyor. Biraz zaman geçtikçe dekoratif anlamda da tercih edilen bir…
View On WordPress
0 notes
cemalettinkiyiskan · 6 years
Photo
Tumblr media
#Sevebilir misiniz? #Karşılıksız, #beklentisiz, #hesapsız, #çıkarız, #özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek… #Cuma nız #mübarek olsun. #Gününüz #mutlu, kalbiniz #neşeli, işleriniz #hayırlı, #kazancınız ve #sofranız #bereketli #güzel olsun #goodmorningworld #gutenmorgenwelt #доброеутро☀️ #Günaydın @Trestatecenter @fetiyetatili @ilkonholiday @Milkanteknik (Kibyra Antik Kenti)
2 notes · View notes
radyobalfm · 4 years
Text
Kibyra Antik Kenti'nde görmeye paha Medusa mozaği
Kibyra Antik Kenti’nde görmeye paha Medusa mozaği
Tumblr media
Burdur’da gezilecek yerler içerisinde mükemmel bir adres Kibyra Antik Kenti. Geçmişten günümüze de mükemmel bilgiler sunuyor. Yeni yeni ismini duyurması ve ziyaretçi çekmeye başlaması ise antik kent içerisindeki görmeye bedel Medusa mozaği ile başlamış. 
Burdur’un Gölhisar ilçesinde bulunan Kibyra Antik Kenti’ne ziyaretçiler, her geçen yıl daha fazla ilgi gösteriyor. Kültür ve Turizm…
View On WordPress
0 notes
dunyayikesfet · 4 years
Photo
Tumblr media
GLADYATÖRLER ŞEHRİ KİBYRA ANTİK KENTİNİ HİÇ DUYDUNUZ MU? . Türkiye'nin az bilinen antik şehirlerinden biri Kibyra. Burdur'un Gölhisar ilçesinde bulunan antik kent kısa zaman önce ziyarete açıldı. . Anadolu'daki en büyük sahne tabanı mozaiği olan Medusa mozaiği bu antik kentin en popüler noktalarından biri. Her yıl kış aylarında koruma amacıyla kapatılıp yaz aylarında açılıyor. Bu yıl Temmuz ortası gibi açılacakmış. Ben geçen hafta gittiğimde hala kapalıydı. . Kibyra Antik Kentinde Stadyum, Tiyatro, Agora ve Meclis binası ile yakın zamanda ortaya çıkarılmış olan hamam kalıntıları oldukça iyi durumda. . Gladyatörler şehri olarak anılmasının sebebi ise, şehirde çok sayıda asker olmasının yanısıra nekropol yolu üzerinde bulunan antik döneme ait en uzun gladyatör frizlerine sahip olması. İhtişamlı yapıların pek çoğunun ayakta olduğu muhteşem antik kent Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde ise geçici listede yer alıyor. Umarım en kısa zamanda kalıcı listede yer bulur, kesinlikle hak ediyor. . Kibyra hakkında çok daha fazla bilgi blogumda ve video olarak kanalımda sizi bekliyor, linkleri hikayelere bırakıyorum. 👆 . #çokgezen #çokgezenburdur #çokgezentürkiye #öncetürkiyeyikeşfet #kibyra #goturkey #burdurturkey (Kibyra Antik Kenti) https://www.instagram.com/p/CCG0BkSHaFE/?igshid=gc5nemfv6gr4
0 notes
gezibiletim · 3 months
Text
Burdur'da Gezilecek Doğal Ve Tarihi Yerler!
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hellosidereus · 4 years
Photo
Tumblr media
#Repost @arkeofili • • • • • • Kibyra Antik Kenti Strabon’un kayıtlarına göre, Kibyralılar aslen Lidyalı olup buradan göç ederek Kabalis bölgesine gelmişler ve yaklaşık MÖ 4.-3. yüzyıllarda tekrar yerleşim alanlarını değiştirerek bugünkü Burdur'un Gölhisar ilçesinde büyük bir kent kurmuşlardı. Militarist karakteriyle öne çıkan Kibyra, stadyumu, odeonu, tiyatrosu, meclis binası, agorası ile oldukça önemli bir antik kent. 195 metre uzunluğundaki Stadion, Anadolu'daki en büyük ve en iyi korunan stadyumlar arasında yer alıyor ve yaklaşık 10.000 seyirci kapasitesine sahip. MÖ 1. yüzyıldan itibaren stadyumunda gladyatörlere gösteri yaptırılan antik kentteki kazılarda üzerinde gösteri dövüşlerinin canlandırıldığı çok sayıda gladyatör frizleri bulundu. “Gladyatörler şehri” olarak da bilinen kentin stadyumuna doğru nekropol alanından geçen anıtsal bir yol üzerinde gladyatörlere ait mezarlar bulunuyor. Aynı zamanda Kibyra Odeon'unun orkestra bölümünü süsleyen ve “Opus Sectile” tekniği ile ince mermer plakalarla yapılmış yaklaşık 2.000 yıllık Medusa mozaiği dünyada benzersiz. _____________ The ancient city of Kibyra, Burdur, Turkey. According to the records of Strabon, Kibyrians descended from Lydians and settled in Kabalis and its surroundings, and soon changed the settlement areas and established as a big city in Gölhisar district of modern Burdur around the 4th and 3rd centuries BC. Standing out with its militarist character, Kibyra is a very important ancient city with its stadium, odeon, theater, parliament building and agora. The 195-meter-long Stadion is among the largest and best-preserved stadia in Anatolia with seats for ten thousand audience. It housed gladiator fights, a fact supported by especially two sets of friezes depicting gladiators in various actions, which belonged to two monumental gladiator tombs that with other tombs flank the Necropolis Way leading to the Stadion. Also Kibyra's Odeion housed a universally unique 2000 years old Medusa mosaic made of fine marble slabs with Opus Sectile technique on its orchestra section. #rome #lion #salzburg #praha #honolulu burg #brazaville #toledo #salamanca #valencia #melbourn #edinburgh #bogota #sofia https://www.instagram.com/p/B_fCRi3hpi3/?igshid=gnuhq3v09oyl
0 notes
gezikocuyollarda · 5 years
Photo
Tumblr media
Thank you @seyyahinseyirdefteri for this beautiful photo. 🧭😎 You can tag it for photos you want to publish, or you can send it private. Bu güzel fotoğraf için @seyyahinseyirdefteri 'ne  teşekkür ederiz.🧭😎 Yayınlanmasını istediğiniz fotoğraflarınız için etiketleyebilir ya da özelden gönderebilirsiniz. #gezikoçu #gezikocuyollarda #travelcoach #gezilecekyerler #archaelogy #antikkent #antiquecity #arkeoloji #travelerslife (Kibyra Antik Kenti) https://www.instagram.com/p/B3ho3iGgriG/?igshid=10d1ej7ielpxw
0 notes
gallipoliguide · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antik-cesmeden-su-akiyor.html
Antik çeşmeden su akıyor
Tumblr media Tumblr media
168’i yepyeni, 192 mimari bloktan oluşan iki havuzlu anıtsal çeşmenin onarımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Burdur Valiliğinin katkılarıyla tamamlandı. UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki Kibyra Antik Kenti ‘Gladyatörler Şehri’ olarak tanınıyor.
0 notes
karanlikmadde07 · 6 years
Text
4 Temmuz-7 Temmuz Denizli-Burdur-Isparta Gezisi
6-7 Temmuz 2018: Denizli’ den Burdur ve Isparta’ya: Sagalassos Antik Kenti, Burdur Müzesi, Tarihi Taş Konak, Eğirdir Gölü, Kuyucak Köyü Lavanta Tarlaları
Sagalassos Antik Kenti: Sagalassos antik kenti, Burdur ilinin Ağlasun ilçesinde dağların zirvesinde yer alan ve bugüne ulaşmış en sağlam antik kentlerden biri. İnsan, bu ihtişamlı antik şehirden aşağıya bakınca gözünün alabildiğine uzanan engin ovaları görüp neden buraya yerleştiklerini sormadan edemiyor. Antik çağlarda şehirler güvenlik endişesi ve daha da önemlisi su kaynaklarının oldukları bölgeye yakın olarak kuruluyor. Sagalassos antik kenti ise her iki kaygıyı karşılayacak bir konumda yer alıyor. Şehri gezerken, bu şehrin hem güvenlik ve hem de su ihtiyacını karşıladığını çabucak anlıyorsunuz. Aslında kentin en büyük gücü, bulunduğu konum. Sagalassos’ un doğal koruması sadece verimli Ağlasun vadisine bakan konumu değil, aynı zamanda sarp kayalıklarıyla yerleşkeyi ulaşılamaz kılan akropolisidir. Sagalassos’ un konumunun bir diğer avantajı da iklim ve toprak yapısından (kalın kil) dolayı yakın çevresinde pınarların bol oluşudur. Şehri gezerken çeşmelerden hala sular aktığını görebilirsiniz.
Tumblr media
Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almakta. Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumda. Şehir, ayakta olduğu dönemde kereste ticaretinde, sebze-meyve üretiminde, muazzam kil birikintileri sayesinde keramik üretiminde ve dönemin en önemli şehirlerinin pazarlarına kadar ulaşan kırmızı astarlı çanak çömleklerin üretiminde merkezi ve güçlü bir yere sahip. Anadolu’ ya muhtemelen milattan önce 3.binyılın sonlarında göçmüş bir halk olan Pisidialıların yani Sagalassos halkının Luwice’den türemiş bir dil konuştukları düşünülüyor.
Şehirde görülmesi gereken yerler: Dünyanın en yüksek rakımlı tiyatrosu, Marcellum (gıda pazarı), Meclis Binası, Neon Kütüphanesi, Antoninler Çeşmesi, Agora, Odeon, Roma Hamamı, Nympheum (anıtsal çeşme)…
Tumblr media
Sagalassos Antik Kenti, tek bir medeniyetle ilişkilendirilemeyecek kadar çok uzun süre ayakta kalmış. Sagalassos bölgesi, milattan önce on dördüncü yüzyıl civarında Luvilerin etkisi altına girer; bu evrede Miken uygarlığı veya onun Anadolu kolonilerinden eşyaların bölgeye ithal edilip kullanılmış olduğuna dair izler vardır. Sagalassos ismi de büyük olasılıkla Luwice kökenlidir. MÖ 1200’den kısa süre sonra Tunç Çağı’nın büyük imparatorlukları tarihten silinir ve bunların yerini Frigler, Lidyalılar ve son olarak Persler alır. Eski Luvi devletlerinden farklı gruplar gelişir. Bunlardan birisi Sagalassos bölgesine yerleşen Pisidyalılardır. Büyük İskender’ in bölgeyi fethetmesi üzerine, Sagalassos antik kenti ve bölge hızla hellenize olma sürecine girer. Şehir daha sonra Roma Dönemi’nde İskender’den sonra gelen yönetimler altında varlığını devam ettirir.
Sagalassos’un tarihinde Roma’nın ilk imparatoru Augustus ve İmparator Hadrian’ ın önemi ve etkisi oldukça büyük. Şehir, kurulan barış ortamında büyük yatırımlar alır, yapılan yeni yollarla Akdenize bağlanır, nüfus önemli ölçüde artar, şehirde Romalı kimliği benimsenir. İmparator Hadrian tarafından, “Pisidya’nın birinci kenti” ilan edilir. Kent, birinci yüzyılda Sagalassos altın çağını yaşar. Yoğun ekonomik hareket ve büyük mimari projeler üçüncü yüzyıla dek sürer.
Yüzyıllar süren Hellenleşme sürecinden ve Roma Dönemi’nden sonra, Sagalassos dördüncü yüzyıldan itibaren Hristiyanlaşma sürecine girer. Daha sonraki yüzyıllarda, bu coğrafyadaki diğer medeniyetleri yıkan deprem, Sagalassos’ u da vurur ve şehir iki büyük deprem sonucunda gücünü kaybetmeye ve zayıflamaya başlar. Bir de MS 541-542’de veba salgını şehrin iyiden iyiye zayıf düşmesine neden olur. Şehrin tarihine ilişkin bu yazdıklarım, değişik yerlerden derlediğim ve ana hatları oluşturan bilgilerdir. Yoksa şehrin tarihi oldukça karışık. Zaten luviler başlı başına incelenmesi gereken bir kavim yada inanç. Luvilerin (Luwilerin) hala var olduğuna ve biçim ve dil değiştirdiklerine inananlardanım.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Burdur’ da dikkate değer gezilmesi gereken diğer yerler, Kibyra antik kenti, Tarihi Taş Konak ve Kibyra antik kenti ve Sagalassos başta olmak üzere antik şehirlerden çıkarılan eserlerin sergilendiği Burdur Arkeoloji Müzesi….
Eğirdir Gölü: Eğirdir Gölü, Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su gölü. Gerek tarihi zenginlikler açısından, gerek doğal varlıklar açısından büyük bir potansiyele sahip. Doğal içme suyu havzası olmasının yanı sıra biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından uluslararası öneme sahip bir sulak alan.
Avrupa’da 514, Türkiye’de ise 454 farklı kuş türü bulunurken, Türkiye’de bulunan kuş türlerinin 225’i Eğirdir Gölü ve çevresinde barınıyor. Gölün ortalama derinliği ise 12 metre civarında.
Tumblr media
Eğirdir gölü kıyısında, Sazan balığı dolmasını yemenizi tavsiye ederim. En azından denemeniz gereken bir lezzet. Ayrıca, gölden çıkan kerevitlerin (güveçte pişiriliyor) tadına bakabilirsiniz. Daha sonra da gölün en iyi manzarasına sahip seyir tepesine giderek bir kahve keyfi yapılması da gerekir. Ayrıca, gölde yüzmeyi sevenler için plaj alanları mevcut.
Isparta Kuyucak Köyü Lavanta Tarlaları: Özellikle sosyal medya sayesinde epey popüler olan Isparta’nın lavanta tarlalarına uğramamak olmazdı. Kuyucak köyü oldukça küçük bir köy. Lavanta tarlalarının yarattığı turizm potansiyeli oldukça iyi bir şekilde değerlendirilmiş. Köyde yetiştirilen lavantalardan, ticari değeri olan dondurma, hediyelik eşya, sabun, yağ ve kolonya gibi ürünler üretilmeye başlanmış. Yani bu köy yetiştirdiği lavantaları aynı zamanda ticari birer ürüne dönüştürerek bir başarı öyküsü yazmış. Şahsen, Türkiye’ de bir çok köyün artık bu şekilde üretimden gelen gücünü kullanması, böylelikle ayakta kalması ve kendi kendine yetebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi ürettiği tarımsal ürünü yine kendisi işleyerek dönüştürerek ortaya ticari bir ürün koyması verilen emeğin karşılığının alınmasını sağlayacaktır. Lavantalı dondurmasını tatmanızı mutlaka tavsiye ederim.
Tumblr media Tumblr media
0 notes