Tumgik
#kondüsyon
bilgeveyuma · 8 months
Text
Sevgili Yuma,
Kimsin sen?
Coğrafyamda bu soru genellikle kavga ederken sorulur. Hatta iki erkek birbirlerini öfkeyle gırtlaklamaya çalılırken ve karşıdakine nasıl vuracağını bilmeden öfke ve kondüsyon eksiği ile nefes nefese kaldıkları anda sesleri detone bir şekilde ve ağlamaklı bir çığlıkla sorar. Kimsin sen?
Senin gerçekten var olmanı ne kadar çok isterdim biliyor musun. İnsanı esir eden o derin bakışlarının sahibi olmayı. Oysa bu tamamen bir yanılsama. Hatta seni de şimdi bu kalem yaratıyor belki de. Sen pekala internette o çokça baktığım portre fotoğraflardan biri olabilirsin. Gerçek adını bile bilmediğim, hatta hiç bilemeyeceğim o kadın. Ya da herhangi bir sosyal medya üzerinden bulacağım sadece adını bildiğim bir fotoğrafın esinlenmesisin. Ya da her gün gördüğüm, hatta merhabalaştığım o kız...
Ya da şu anda gerçekten beni okuyan sen. Evet, sen varsın, gerçekten kanlı canlı birisin. Hatta tanışıyoruz, konuşuyoruz gülüşüyor ve espriler yapıyoruz. Ama sen gerçekten var mısın.
Aslında sosyal bilim benim bu yazdıklarım için şizofreni tanımı koyabilir. Ama zararsızından. Öyle ya erkek dediğin hangi kadını görünce cinsel arzuyla bakmaz?
Sınırlı sayıda tabii ki. Kendi değer yargısı, inancı vs... Bu bir erkeği zapteden şey neyse ve ne kadar güçlüyse o kadar kadını şehvetle incelemez. Ama bunun dışında gördüğü her kadına böyle bakar.
Tabii sadece bakması gerekir. Zaten bunun bir adım dışına çıktığı an toplumsal düzen bozulmaya başlar.
Öncelikle Yuma, bundan bahsedelim.
Toplumumuzda kesin çizgilerle ayrılmış bir tabu var. Bu yüzden insanlar cinselliği hep gizli kapaklı ve tatsız yaşıyor.
Bir ara denk gelen bir videoda coğrafyamıza özgü bazı ölçü birimlerini anlatıyordu. Tabii ki argo ve insanın, hele de senin gibi zarif bir çiçeğin kulaklarını kıpkırmızı edecek tariflerle.
"Gavur ..ı gibi yanmak" coprafyamızda sıcaklığı anlatıyor. Ben bunun üzerinde düşünmüştüm. Neden bu tabir.
İlk ilişki deneyimim tamamen resmi kanaldan olmuştu. Tabii hayatımın ilk öpücüğü değildi ama ilk gerçek birliktelik idi. Ve hayal ettiğim kadar sıcak olmamıştı. Hatta o kadar zamandır beklediğim şey bu muydu demiştim. Bundan kasıt duyduklarım ile tecrübemin uyumsuz oluşu idi.
Sanırım bunda coğrafyanın ayıp, günah, bu erkeğin isteği... Gibi nedenlerle kadının yeterli uyarılmayışı, erkeğin ise konuyu bir güç gösterisine dönüştürmesi ve sadece kendini düşünmesi var.
Sevgili Yuma,
Sana dönelim. Gerçekten kimsin sen.
Yaşının tüm güzelliği ve olgunluğunun üzerinde taşıyan hayat dolu bir kadınsın. İlk başta göze çarpan özelliğin bu. Tabii insanı dönüp dönüp baktıracak kadar da güzel olduğunu eklemeliyim. Gelenek ile modern arasında sıkışmış, aslında ne geleneğe ne de moderne ait olamamış bir halin var. Benimle konuşurken o kadar çekinşyorsun ki, bu adama aşık olmamalıyım dercesine. Bazan gözlerinin içinde sanki cennet var gibi sıcacık. Ama bir anda bıçakla kesilmiş gibi soğuk oluyorsun.
Sana Japonca bir kelime olan Yuma ile hitap etmem eminim senin de hoşuna gidecek. Hatta yuma isminin anagram ve aslında Umay olduğunu iddia ederler olur da bir gün gerçekten birileri bu mektupları okursa senden başka. Umay adında kimseyi tanımadığım için eski Türk inanışındaki Umay adlı tanrıçanın ismini kullandım ve bu aslında yok diyebiliriz değil mi?
Kafan karıştı biliyorum. O sebeple diyorum. Sen gerçekten kimsin.
/////////////////////
Havanın ısısını kaybetmeye başladığı günlerde olmamıza rağmen hala sıcak ve ortamın ısısı aslında bizim ısımızdan yükseliyor. Eski filmlerde sıtma nöbeti geçiren insanlara kadın bedeninin ısısı sunulurdu. Çıplak bir kadın titreyen adama sarılır ve onun ölmemesi sağlanırdı. Bir eski şarkıda da "tenim ilaçtır benim" diye söyler.
Hayat denen bu ilginç yolculukta kimse aslında neden var olduğunu bilmiyor. Senin ismini ilham aldığım Uzak Asya'da bunun arayışı anlatılır. Bu hayattaki yerim ne. Var ılan her şey bir sebep için var ve bu sebebi bulduğu an aslında gerçek mutluluğu yakalayacak insan.
Seninle konuşurken öpüşmekten bahsetmiştik. Öpüşmek bence bir kadın ve bir erkek arasında yaşanabilecek en büyülü şey.
Şimdilerde sevgili tadında escort hizmetinden bahsediliyor. Eskiden genelev ya da bu şekilde kullanılan evler vardı. Hatta bizim üst kata taşınmıştı bu şekilde hayatını kazanan birileri. Ben liseye giderken ve anlatırlardı, kadınla her şeyi yapabiliyorsun. Ama dudaklarını öpmüyor diye.
Bir defasında da bir kitapta okumuştum. Aşık bir kadın kendini sevdiği erkeğe teslim ediyordu. Ama erkeğin ona aşık olmadığını öpüşmesinden anlıyordu. Adamın nefesi yetmiyordu kadını öpmeye.
Hep düşündüm biliyor musun, acaba beni öpmeye nefesi yetecek bir kadın var mı... Bunu aslında kadın der değil mi. Oysa ben şimdiye dek benim öpücüğüme dayanabilen bir kadın hatırlamıyorum.
Kaç kadınla öpüştüm diye sorabilirsin elbette. Toplam 8. İkisi malum evlilik.
Ama belli bir zaman sonrasında öpüşmenin yerini sanırım diğer duyular alıyor. Oysa ben daha çok öpüşmeyi özlüyorum. Hatta bazan ilişkinin kendisinden bile çok.
Bana tam bir ilişki mi yoksa bir saat şöyle argo tabirle okkalı bir öpüşme mi diye sor. Öpüşmeyi tercih ederim. Çünkü bu aşkın gerçek görüntüsü.
Hollywood yönetmenleri şöyle demiş zamanında: insanlara öpüşmeyi biz öğrettik. Sanırım bu doğru. Ama iki dudağın arzu ile birleşmesi gerçekten bu dünyada bedensel olarak yaşanacak hazzın doruk noktası. Tabii bu benim fikrim.
Yoksa elbette bir kadına öpüşmekten daha büyük hazlar vermeyi biliyorum. Ve gerçek anlamda birleşme bunlardan sadece birisi.
Kırmızı ruja karşı zaafım var. Bir de su yeşili dantelli bir iç giyim.
Ama bu kıyafet takım olacak. Sadece bir parça değil. İki parça, bir kadının tüm kadınlığını kapatan ve onun dişiliğini ön plana çıkaran o kıyafetlerin üzerinde yarı tül yarı kumaş bir de gecelik.
(Not: bu satırları esrik yazdım. Yani birazcık viski içtim)
Biliyor musun Yuma, bu gün sordun ya beni yaşaman konusunda endişeliyim ve bunu yaptığını düşünüyorum.
Söylediğin gibi olmadığına yemin edebilirim. Çünkü dediğin şekilde gözümü kapatıp seni yaşamadım.
Ama hiç yaşamadığımı söylemiyorum. Yalnızken, yanımda kimse yokken bunu yaşamadığımı söyleyemem.
Ancak, bunu senin de yaşadığın konusunda bazı düşüncelere daldım. Çünkü, senle iletişimimde durgun su gibi olmaya çalıştım. Senin beni yönlendirmene karşı koymadım. Sen nasıl istedi isen: peki, öyle olsun, dediğin olsun... Gibi akan suya bıraktım kendimi.
İnsan düşünmediği şeyi söylemezmiş.
Yaptın demiyorum. Ama bunu düşünmediğine de inanmak istemiyorum.
Belki bu cümlelerimi okuyunca, sana bahsettiğim mucize mahlaslı gibi konuyu red edip tüm iletişimi kesebilirsin. Bunu da anlayışla karşılarım. Ama sevgili Yuma, bu senle konuşurken sesinin arzu ile titrediği gerçeğini değiştirmez değil mi.
Sevgili Yuma,
İlk kelimenin sonuna -m iyelik ekini eklemek isterdim. Beni başkaları ile kıyaslama lütfen. Ömrümün sonuna kadar sana dokunmayacağım ama uzaktan uzağa belirlenen zamanlarda sana söylediğim kelimelerin sonu -m iyeliği ile bitsin.
Razı olurum biliyor musun.
Çünkü benim asıl aradığım şey,
Şaşıracaksın ama seks değil.
Böyle insanı aptallaştıracak bir aşk belki de.
Bir ömür belki hasret kalınacak evet. Ama belki bir gün bir fırsat buluruz... Düşüncesi var ya. Hani şairin: "ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim" sözü meşhur.
Evet sana aşık olmadım. Henüz.
Çünkü? Ben bı konuda yetenekliyim. Aşk beni kendiliğinden bulmadı hiç. Kendi istediğime aşık oldum hep. O sebeple kendimi akan suya bıraktım.
Bundan sonra hep yakınında olmak istiyorum. Hep en yakının. Nasıl yakın olmamı istersen öyle. Sen karar ver. Hiç bir şey dersen ona da saygı duyarım. Sesimi duymazsın.
Ya da iki arkadaş olalım dersin. Ben sana uzaylıları anlatırım ya da ne bileyim din iman konusunda konuşuruz. Ya da havadan sudan. Haberler ya da son izlediğimiz film. Hatta sana film tavsiye ederim. Ya da bir gün ben bilgisayarda bir film açarım. Şu malum YouTubea yüklü filmlerden birini. Aynı anda sen de açarsın. Telefonda kulaklık da takılı. Aynı anda aynı filmi izleriz. Ve konuşarak.
Teknoloji çağında başka kentlerde ya da başka hayatlarda yaşamanın bir anlamı var mı.
Bu mektup, şimdiye kadarki en cüretkar mektup oldu biliyorum. Ama bunu yapmam gerekti.
Neden biliyor musun. Sana hayalimi de elimden aldın dediğimde yaz o zaman dedin.
Bu mektup entelektüel anlamda değil belki.
Kabul edeyim, ilk mesajı sen yazmasan ben sana yazamazdım. Ve sana dediğim gibi, seni görmek için önüme gelen fırsatları ustalıkla (of ya bu nerden çıktı) şekline çevirip de hiç kimseye çaktırmadan sana bakarak geçirirdim. Baksana sen bile anlamamışsın.
Evet sorduğun gibi, tamamen ben planladım. O güzel olan piknikte sen olmasaydın, ben bir iş uydurur gelmezdim. Hatta ben başka kentteydim ve gelmeyecektim. O gün oraya gelmeyi kabul etmenin tek nedeni geldiğinden emin olmak.
Şimdi müsaadenle gidiyorum. Nereye biliyor musun seni yaşamaya. Ne yazarsam yazayım Trip atmayacaksın diye boşuna mı dedim. Ve hatta bu yazıyı da sana nereden okuttuğuma bakar mısın.
Bu adresi sadece sen biliyorsun.
Buraya yazddıklarımı okuyup okumamak senin tercihin.
İstersen bundan sonra bana, hayalini yaz dedim ama ağır geldi
Konuyu kapatalım de.
Hiç önemli değil. Ben senden duymayı arzuladığım cümleleri duydum.
Hani bir erkek olarak bu çok gurur verici. Çok mutlu oldum dedim. İşte bu. Ya da konuşuyor iken ses tonunun arzu ile kıvranmasını, soluk alış verişlerindeki arzuyu duydum.
İnan bana. Şu an konuyu kapatıp bir ömür bir daha konuşmasak,
O anlar beni ömrümün sonuna kadar mutlu etmeye yeter.
Ve inan bana.
Ömrümün sonuna dek bu iki haftalık iletişimimizin anısıyla bile mutlu olabilirim.
Sevgili-m Yuma
Şimdi mektubuma şimdilik son veriyorum. Hatta bu satırları okuyunca
Tüm iletişimi keseceğini bile göze aldım.
...
Ama sevgili Yuma,
Ben en baştan dedim ya, hayal bu diye.
Hayalsiz olmaz diyen sen değil misin. Belki hayallerimde kurduğum, tüm ömrümü aşkla seveceğimi düşlediğim kadını en olmaz, en tehlikeli düşte buldum. Bilemezsin ki kendi kendime kurduğum, o yalnız gecelerimde kurduğum hayallerimde canlandırdığım kadını belki de dediğim gibi en tehlikeli şekilde gördüm.
Şundan emin olduğunu bildiğim için bu kadar rahat yazıyorum sana.
Nokta dediğin an, tüm iletişimi durdurabilir ve bir daha hayatının hiç bir anında bu iki haftanın herhangi bir şekilde karşına çıkmasına müsaade etmem. Çünkü ben, tanıdığın herhangi birine benzemediğim konusunda iddialıyım.
Ama sevgili Yuma, insan yalnızken hayal kurar. Sonra bu hayalin resmini çizer. Sonra da çizdiği resmin en olmadık şekilde en ulaşılmaz yerde görünce...
Ne yapar?
Benim gibi sessizce durup hiç belli etmeden bir saat belki aynı odada aynı havayı solumanın fırsatını aramaz mı?
Sence bu aşk değil de nedir?
Gerçek aşktan bahsediyorum.
Hani yazıyı anlatırken dedim ya, yazar yuma'ya aşık.
Şimdi sen karar ver
Yazar mı Yuma'ya, ben mi sana aşığım.
Ben bunu dediğimde hissetmesem bile yazabilirim deyip üniversite anımı anlatmıştım. Komünist arkadaşın sevdiği kıza yazdığım şiir....
Şimdi tekrar soruyorum.
Sen kim Yuma kim
Ben kim Bilge kim.
Bunu test etmenin en kolay yolu,
Bir gün, bir fırsat yaratır da bir yerde başbaşa kalırsak
Telefonun kronometresine 15 dk kur ve dudaklarını dudaklarıma bastır. Eğer alarm çaldığında hala öpüşüyor isek aşık olduğum anlaşılır. Yok alarm çalmadan ilişkiye girmeye çalışırsam durdur beni.
Yanlış yapıyoruz de.
Zekice değil mi? Her halükarda dudsklarını öpmüş olacağım ve hissetmeden yaabildiğimi söylediğim için bundan sorumluluk almadan yırtacağım. Beni suçlayabilirsin. Neler yazdın diyebilirsin. Ama ben yazarken, yazmadan önce dedim sana. Yumaya mektuplar adlı romanda mektupları yazan kişi Yuma'ya aşık. Ve aşık birisinin yazacağı gibi aşkla ve hasretle yazılıyor bu satırlar. Dıdaklarının ıslaklığına hasret hem de. Sahi tam bir saat öpüşmeye yeter mi nefesin?
Ama bunları ben mi sana diyorum bilge mi Yuma'ya söylüyor
Bunu bilemeyiz.
Belki de hayatında ilk defa aşka sen karar vereceksin ve ben gerçekten sana aşığım.
Ama hissetmeden de yazabiliyorum değil mi.
Bunu bilmenin tek yolu var.
Bunları okuduğun zaman ne yapmak istersen yap. Engelleme.
Sesin arzudan kıvranmaya mı başladı. Durdurma kendini. Akışına bırak.
Belki bu evrende kimseye nasip olmayacak bir aşk var kapında...
Sana mucizeyi boşuna mı anlattım.
Ya o da uydurma ise?
Ya senin o ilk mesajını ben yıllardır bekledi isem?
Ah Yuma,
Saat sabahın üçü ve ben sana yazıyorum. Hem de esrik. Arzu doluyum. Sabah dediğim ve o konudan bahsetme. Diye anlaştığımız şeyi, acaba kıskanacak mısın diye söylemiş olamaz mıyım.
Evet yalan söylemedim. O oldu. Ama sence neden o şekilde dedim.
Ah sevgili-m
Sen bana yazmasan ben sana yaz-a-maz ve bir kaç yılda bir aynı sofrada oturmanın keyfini çıkarırdım. Ama sadece tek kelimelik bir mesaj bizi bunları konuşmaya başlattıysa, sen de benim kadar aşıksın demektir.
En azından bunda dürüst olduğun ve belki de ondan korkuyorum dediğin için sana sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Ama inan dediğim her şey gerçekten oldu. Dediğim bir araya gelişler hep seni görmek içindi. Ve seni tanımadan seni hayalimde çizmiştim.
Keşke bu şekilde karşıma çıkmasaydın.
Ama. Ömrümün kalanında bu gün dediğini aklımdan çıkarmayarak mutlu geçireceğimi de bilmelisin.
Seni ilk gördüğüm an hayalimde çizdiğim resimdeki o güzel kadın olduğunu görmek beni çok şaşırttı. 7 yıl sonra bunları konuşabiliyor olmak bile oldukça hoş ve baştan çıkarıcı.
Benden farklı düşündüğünü istediğin kadar iddia et. Reddet, hatta şimdi şu an bana bir mesaj at. Biz Bir daha görüşmeyelim... De.
Ama bana senin de bana çoktan aşık olmadığına inandıramaz.
İnan bana bu yaşadığımız iki haftalık iletişim...
Bu süreçte konuşmalarımız, sesinin arzu ile kıvrılması...
Hadi ara beni.
O arzu dolu sesinle bana merhaba de.
Ne yazdın öyle aklımı aldın de
Bunlar edebiyat mı gerçekten böyle hissettin mi diye sor
Gerçek mi edebiyat mı
Buna sen karar vereceksin.
Harry Potter 5. Kitapta ökse otunun altında Cho Chang Harry'i dudaklarından öper ve der ki. Bu burada kalsın. Devam etmesini istersen eder. İstemezsen burada saklı kalır...
Öoüştükleri yer gizli saklı ve herkesin hiç kimsenin görmesini istemediği bir şeyini sakladıkları büyülü bir odadır.
Burası da sevgili Yuma
İşte orası, ve ben eğilip dudaklarını öpüyorum. Ilık, ıslak ve tutkulu...
Şimdi karar ver.
Bunları ben mi sana yazdım
Bilge mi Yuma'ya.
Bana bu gün karar ver dedin. Ben mi Yuma mı?
Şimdi sen karar ver.
Sen kimsin ben kimim.
Sana söz.
Kim olmamı istersen o olacağım.
Ama sen çoktan uyumuş olsan da ben hala uyanığım ve saat sabahın üç otuzu.
Ve ben sana yazmayı uykuya tercih ettim.
Ve aşkım.
Şimdi uyumaya gidiyorum. Ve uyumadan seni bana bu gün tarif ettiğin gibi yaşamayacağıma söz veremem... İnan bana şimdi gidip kuracağım o ateşli hayaller için seni suçlayamam. Ama sesinin o kıvrımlarını hatırlayarak, önce teninin o baştan çıkarıcı tüm dövmelerine. Dokunup seni o aşk kokan dudaklarından öperek kendi başıma hazzın doruğuna çıktığım gerçeğini inkar etmeyeceğim.
Ve sen bunun zaten olduğunu düşündüğünü açıkça söylediğine göre, bu gece kendimi hiç kısıtlamadan seni yaşamamın sana ya da bana ne zararı var ki?
Bu arada sevgili Yuma,
O dekolte kıyafetlerin ile Seni görmek için. Ömrümün yarısını verirdim. Neden yarısı biliyor musun? O diğer yarısında bunu yaşamak için.
Ne isterdim biliyor musun. Şu an, şimdi?
Senin de beni arzu ile isteyerek kendine dokunmanı.
Evet yazının bir yerinde istediğim seks değil aşk dedim. Ama aşk dokunmak ister. Benim farkım dokunuşun reel olmasa da hayali olması ile yetinecek, bununla avunabilecek oluşum.
Ömrümün sonuna dek
Elim eline değmesin, dudaklarım dudaklarına dokunmasın ne çıkar. Bir defa beni arzularken sesini nefesini duyayım, bana arzundan inleyen ve geriye kayan gözlerini göreyim.
Bu bir defa. Sadece bir defa bile olsa...
Buna bile razıyım.
Sevgili-m-
Yuma.
Karar ver, sen kimsin ben kimim.
Müsaadenle hayal kurmaya gidiyorum.
Ve biliyorsun artık. Hayslimde seninle sevişmeye gidiyorum.
Aşkım.
Belki de bu mektubu okuyuncs akıllı uslu davranıp yazmamı engelleyeceksin.
Elbette buna karar vermeye sonuna kadar yetkilisin. Ama bu, birazdan seni gözlerimin önüne getirerek hazzın sonuna kadar gidecek olmamı ve o son anda, o doyum anında kulaklarına arzuyla adını fısıldadığım hayali geri alamayacak.
Çünkü sen bu satırları okuduğunda ben çoktan adını zihnimde fısıldayarak hazzı yaşamış olacağım.
İncil der ki: bir kadınla birlikte olmayı hayal etmek onunla birlikte olmak gibidir.
Ben bunu yaprığımı reddetmiyorum. Keşke sen de şu an hayal ettiğim gibi hissetsen.
Umarım tekrar yazmamı engellemezsin.
Aşkla öpüyorum dudaklarından.
Dedim ya madem son defa konuşuyoruz böyle. .
Tamam. Eğer yazıyı durdurursan. Son defa seni hayal edip ismini zihnimden geçirerek zevkin doruğuna çıkacak ve seni yaşayacağım.
Şimdi karar senin sevgilim.
Nokta mı
Aşk mı...
Aşkı seçersen, inan seni hiç bir şeye zorlamayacağım.
Bana aşkını itiraf etmen bile bir ömür yeter. Ki bundan korktuğunu söyledin ya...
İnan bu dediğin cümle çok ama çok anlamlı.
Çok konuştum. Hadi uzat dudağını..
Asşşkım
İyi geceler Yuma.
İyi geceler aşkım.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
0 notes
antikobjeler · 9 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1331 tarihli Sultan Mehmed Reşad dönemi Fener semti Abdisubaşı mah konumlu paspartulu ahşap çerçeveli çok temiz kondüsyon da Orijinal Sened-i Hakan-i Tapu senedi.
Çerçeve ebatı: 47,5 x 31,5 cm LOT: A2461
Video linkde mevcut
#antika #antik #esi #eskici #koleksiyon #koleksiyoner #sultanmehmedresad #senedihakanitapu #osmalitapusu #osmanli #antikatapu
0 notes
nasip-ozr-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Antreman'dan Kalan Bir Hayat Karesi 🤙🤙🤙 #HANDBALL #spor #kondüsyon #fitness (Denizli Province) https://www.instagram.com/p/Bpw1qtCltyN/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1129qnxelhjze
1 note · View note
Photo
Tumblr media
#kickboks #kickboxing #kickboxinggirl #muaythai #thailand #thaiboxing #boks #punches #kuvvet #kondüsyon #bjj #jiujiutsu #konya #özelders #türkiye (Konya Province)
1 note · View note
dizimizi · 4 years
Photo
Tumblr media
Ayşegül ile ayrılık rekorum 97 gün. Yeni bir rekor denemesi için kendimi hiç hazır hissetmiyorum. Bilseydim sabahları koşuya falan çıkardım, ayrılıkta kondüsyon çok önemli. Ben hakediyorum.. İnsan ne kadar severse sevsin bir gün unutur. Yoksa sonsuza dek beklemek sadece masallarda, filmlerde, romanlarda mı olur? İşte bu korkutuyor beni bilmiyorum. Belki de ölmüş bir adamın bir şeylerden korkması çok saçmadır..
11 notes · View notes
Video
Günaydın 🌞🌞🌞 Good Morning 👈👈👈 Dm for video please www.sporcularkulubu.com #Sporcularkulubu #spor #fitness #sports #cardio #cycle #vücutgeliştirme #bodybuilding #kondüsyon #atletizm #aikido #türkiye #turkey #istanbul #izmir #antalya #bursa #ankara #eskisehir #instagram #instagood #world #video #teknoloji
0 notes
Text
SPORA DAVET BİZDEN UCUZU YOK 3 AYLIK PAKET ALANA 3 AY HEDİYE BİZDEN DİNAMİK SPOR KONYA·HERKES SPOR YAPSIN DİYE..! TECRÜBELİ DENEYİMLİ ANTRENÖRLER EŞLİĞİNDE ÖLÇÜ KONTROLÜ EŞLİĞİNDE HER AY PROĞRAM TAKİBİBRANŞLARIMIZBİRE BİR İLGİ VE ALAKA BESLENME PROĞRAMI ANTRENMAN PROĞRAMI KİŞİYE ÖZEL EĞİTİM SPOR MÜLAKATLARA HAZIRLIK SIKILAŞMA BÖLGESEL ZAYIFLAMA STRES ATMA VÜCUT GELİŞTİRME BODY BUILDİNG BODY KONDÜSYON FİTNESS PiLATES STEP AEROBIC BİLEK GÜREŞİ KONTROLLÜ KİLO ALMA KONTROLLÜ KİLO VERME – TAEKWONDO KİCK-BOX MUAY-THAİ AİKİDO BOKS SUPPLEMENT (SPORCU GIDALARI) SEÇİMİNDE ÜCRETSİZ YARDIM VE DESTEK. SUPPLEMENT DESTEĞİ İLE BÜTÜN KAS GURUBUNU ÇALIŞTIRACAK MAKİNALARIN HEPSİ MEVCUTTUR KONYANIN NIN EN ÇOK KARDİYO VE FİTNESS ALETLERİNE SAHİP SALONUDUR. ÜYELİK KAYITLARINI İLERİ TARİHLEREDE SATIN ALABİLİRSİNİZ. ''KAÇIRMAYIN FIRSAT ZAMANI...!!!DİNAMİK SPOR KULÜBÜ SÜPER KAMPANYA - HAFTANIN 6 GÜNÜ 2 AYRI BÖLÜMDE SPOR YAPMA İMKANI- PAZARTESI ÇARŞAMBA CUMA (12.00/24.:00)BAYAN ERKEK-KARIŞIK- PAZARTESI ÇARŞAMBA CUMA (12.00/21.:00)SADECE BAYAN HOCA BAYAN SALONU- SALI PERŞEMBE CUMARTESİ (09.00/24.00)BAYAN ERKEK-KARIŞIK-SALI PERŞEMBE CUMARTESİ (09.00/21.00)SADECE - -BAYAN HOCA BAYAN SALONU- KİŞİYE ÖZEL ANTRENMANLAR - BAYAN EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE ÇALIŞMA İMKANI - HEMEN KAYIT OL İSTEDİĞİN ZAMAN BAŞLA - KAYDINI İSTEDİĞİN ZAMAN İSTEDİĞİN KADAR DONDURCEP: 0 546 570 22 23 FACEBOOK: [email protected] İNSTAGRAM:dinamiksporgym Twitter:Dinamikspor42 WEB: www.dinamikspor.net ADRES: İHSANİYE MAHALLESİ HAKYOLU SOKAK 4/E SELÇUKLU/KONYA (ATİKER İMAMHATİP ORTA OKULU ARKASI LUKOİL YILMAZ KULLUK PETROL YANI Dinamik Spor | Konyada Spor salonları Konya Genç Dinamik Spor Kulübü Sağlığınız İçin Konya daki Spor Salonu Tercihiniz
1 note · View note
altinovaguncel · 2 years
Text
2021-2022 Erkekler Bölgesel Basketbol Ligi fikstür çekimi tamamlandı..
2021-2022 Erkekler Bölgesel Basketbol Ligi fikstür çekimi tamamlandı..
İlk maçını deplasmanda 8-10 Nisan tarihlerinde Atletik Sportif takımı ile yapacak olan Altınova Belediyespor Basketbol Takımı, komşu ilçe Karamürsel GSK takımı ile 22-24 Nisan tarihlerinde kendi sahasında oynayacak. Uğur Kürkçü ve Doç. Dr. Burcu Güvendi‘nin yönetiminde ile kondüsyon çalışmalarını sürdüren Atınova Belediyespor Basketbol Takımı, pazartesi gününden itibaren Erkekler Bölgesel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aysenux · 3 years
Text
kendimle karşılaştım.
İnsanın bir köşeye saklayıp unuttuğu eski yazılarıyla karşılaşması çarpıcı bir şey... Yalnızca düz yazı olsa iyi, aşık olmanın verdiği güçle çağlayan o şiirler neyin nesi öyle? Peki içimde yükselen kıskanmak?
Eski yazılarımın hesapsızca, daha özgürce yazılmış olmaları mı,
cesaretleri mi,
hafifçe havada gezinir gibi gelen estetik biçimi mi?
yoksa sadece bir yanılsama mı?
Zihnimin gerilerine attığım bütün tehlikeli düşüncelerin böylesine erotik bir kılıkta karşıma çıkması beni tahrik eden şey oldu.
Yazıların kötülüğü, akıcılığı, akışkanlığı, samimi olmaları ve her yanından sızan gerçeğe biraz olsun yaklaşabilme gayreti beni inanılmaz sarstı.
En azından sessiz ve iki yüzlü bir mağruriyete bürünmeyip, yalnızca kendileri olmaya çabalayan birkaç basit hikaye bunlar.
Basitliğin ne olduğunu tam da unutmaya başladığım sırada eski sayfalarımı bulup çıkarmak iyi geldi.
Bir de 2015'te yırtıp attığım defterim geldi aklıma. 2008'den beri en çok emek verdiğim el yazısı defterimi yırtabildiğim için kendimle gurur duymalıyım aslında.
Onu yırtarken asla "ben bunları neden yazdım ki, beş para etmez şeyler ve hisler" düşüncesiyle yırtmamıştım. Yalnızca, artık orada olmalarını istemediğimi hissetmiştim. Henüz işe başlarken pişman olacağımı biliyordum ve bu duyguyla baş ettim. Sonunda kendime bir bahane bulmaya çalışmadan umut, hüzün, komedi, trajedi ve erotizm içeren tüm sayfaları çöplerin derinliklerine karıştırdım.
Kendimle karşılaşmış olmak bir anlamda rahatlattı beni. En son yazdığım hikayede yolda yürürken kendiyle karşılaşan bir adamı konu almıştım. Bunun için belki bir geliştirme yapmama yardımcı olacak bir deneyimdi. İşte, kendimi bile kullanıyorum. Artık
erdemle bir işim yok. Hiç bir şeye yeterince önem vermiyorum, bunu sorgulamıyorum da. Bazı durumlarda bilmekle bilmemek - yaşamakla yaşamamak arasında fark olmadığı gibi, yapmakla yapmamak arasında da fark yok.
Basitliğe, çiğliğe, yüzeysel ve kusurlu olana saygım yeniden canlandı. Düzgün olma gayretimi çiğnedim. Çiğneyip geçtim.
Elbette tüm bunlar bir anda olmayacak. Basitliğin yüceliğine tırmanabilmek bir kondüsyon istiyor. Önce herkesle aramı bozmalıyım.
Sonra aşık olmalı,
sonra o meşum mağaraya, kendime dönmeliyim.
Orayı eskisi kadar sevmiyorum artık. Sevmiyorum demeyelim de, irdelemiyorum. Ne oluyorsa oluyor işte. Bu sebepsizce kaynayan bir "aşk ateşi" olmadıkça pek de bir anlamı kalmıyor aslında. Bu aşk ateşi klişesi de buradan geliyormuş demek. İnsanı basitliğe, hafifliğe ve bayağılığa -ama kesinlikle vasata değil- sürükleyen de bu aşk duygusuymuş, onu anladım.
Tam olarak aşk'ı artık bulamayacağımı düşünsem de, onun etrafa saçılmış kırıntıları bile oldukça can yakıcı izlere neden olabilir. İşte bunun peşindeyim. Bir hatanın eşiğindeyim. Bu kırıntılarla yetinmeliyim. Kendimi yeniden keşfetmeliyim.
1 note · View note
Video
#crossfit #kickboks #kickboxing #kickboxinggirl #konya #özelders #coaching #kondüsyon @yakinsavunma (Yazır Mahallesi)
1 note · View note
hakimiyet · 3 years
Photo
Tumblr media
Konyaspor yeni sezonda hücum oynayacak! Kondüsyon depoluyorlar https://ift.tt/3jGhvWE
Konyaspor yeni sezonda hücum oynayacak! Kondüsyon depoluyorlar Yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Konyaspor, güne sabah saatlerinde yapılan antrenmanla başladı.
July 05, 2021 at 01:52PM
0 notes
atakana12 · 6 years
Photo
Tumblr media
Komşu taşınıyor ve ben hamallik ta uzmanlasiyorum Kondüsyon super miş anladim. Dördüncü kattan tasidik, seytan görünme kaç dedi ama vicdan iste, yasatacagi sıkınti gunlerce gecmezdi.
8 notes · View notes
ismetsezgin · 4 years
Photo
Tumblr media
Yüzmede toparlanma süreci, yetişkinlerde 2 ay ila 6 aya kadar sürmektedir. Vücut kordinasyonu, kuvvet ve kondüsyon zamanla evrilir. İlk aşamada bu dönemi atlatmak gerekir ki, sonrasın da "evet, şu anda hissediyorum" hissiyatı, yüzünüzde küçük bir gülümseme ile nüksedecektir. Sonrasında daha fazla, daha fazlasını isteyeceksiniz. Hedefler her zaman değişecek, yapmak istedikleriniz şekillenecek.. Günlük hayatın stresi ve yorgunluğu bu gülümsemese kaybolacak.. Herkes kendi başarı kapasitesini kendi belirler. Yüzmede skor yoktur. Yenilen veya kaybeden yoktur. Sadece "sen" varsın. Ve ben seni daha iyi olman için zorlayacağım! Senin yanında olacağım.. 👍🏼 #yüzme #yuzmefit #istanbul #spor #egzersiz #saglik #sağlık #yuzme #istanbul #ismetsezgin #beşiktaş #besiktas #avrupayakasi #avrupayakası #gayrettepe #fobi #sufobisi #antrenör #skolyoz #fitik #fıtık #boyunduzlesmesi #fizikselrahatsizliklar  #yuzmeozelders #sukorkusu #sporyap #yuzmeogren #gununegzersizi (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CGNt_a8Aoq_/?igshid=1q4acb3tdzc90
0 notes