Tumgik
#ilan ver
ilanburdanet · 1 year
Text
0 notes
fullilancom · 1 year
Text
Sahibinden Satılık, Kiralama, Emlak, Oto Alışverişi İş İlanları
1 note · View note
lattefawn · 1 year
Text
Kendinize mükemmel bir ev bulmak herkesin hayali olsa da, bunu gerçekleştirmek için çok emek harcanması gerekebilir. Emlak alım satımında arananlar arasında öncelikle uygun fiyatlar ve iyi bir alan aranır. Bu nedenle, ücretsiz emlak ilanlarının kullanılması, sizin için en iyi seçenek olabilir.
0 notes
dailydanielgillies · 1 year
Text
Bir emlak ilanınızı yayınlamadan önce, konumunuzu, özelliklerinizi, satış şartlarınızı ve diğer detaylarınızı en iyi şekilde belirtmeniz gerekir. Ayrıca, emlak ilanınızın çekici bir şekilde tasarlanması ve kullanıcı dostu bir arayüzünün olması da önemlidir. Kolay ve ücretsiz bir yoldan eşsiz bir emlak ilanı vermek, çok sayıda insana ulaşmanıza ve emlak ilanınızın daha fazla insana ulaşmasına yardımcı olacaktır. Bu sayede, emlak ilanınızın daha etkili bir şekilde yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.
0 notes
bizbizeilan · 1 year
Text
"www bizbizeilan.com" Mutlu Yıllar Diler... #yeniyil #yilbasi #newyear #2023 #mutluyıllar #happynewyear #mutluyıllarherkese #bizbizeilan #turkiyemmm #sendekatıl #keşfetbeni #keşfetbeniöneçıkar #bizbizeyanyana #bizekatil #bizbizetürkiye #bizbizeyiz #hemenüyeol #bizbizeyeteriz
Tumblr media
0 notes
gazeteilanver · 2 years
Text
Gazete ilan ver
Gazete ilan ver seri ilan sayfalarında ilan yayınlamanızı sağlayan bir platformdur. Seri ilan sayfalarında yayınlanan ilanlar yüz binlerce kişiye ulaşmaktadır. Seri ilanlar sayfalarına eleman ilanı, iş ilanı ve kayıp, duyuru ilanı gibi bir çok şekilde ilan verilmektedir.
Gazeteye Seri ilan vermek ve seri ilan yayınlatmak için ilan ajansı sitesinden son derece basit adımlar ile ilan verilir.
Gazete ilan ver sitesi bir çok kategoride bir veya birden fazla gazeteye ilan vermenizi sağlar. Seri ilan sayfalarına en hızlı şekilde ilan vermek için gazete ilan ver sitesinden yararlanın. Bu site ile en kolay şekilde ilan verin.
Eleman ve iş ilanı yayınlatmak için İstanbul, Ankara ve İzmir, Bursa gibi tüm illerden gazeteye eleman ilanı alınmaktadır.
Kayıp kimlik, ehliyet, pasaport ilanı, diploma kayıp ilanı ve fatura kayıp ilanı vermek için gazete ilan sitesinden yararlanın.
Genel kurul ilanı, duyuru ilanları, kalkınma ajansı ilanı, ÇED ilanı veya basın ilan kurumu ilanlarınıza teklif almak için de aramanız yeterlidir.
Bir gazeteye ilan vereceğiniz gibi birden fazla gazeteye de ilan verebilirsiniz. Posta, Sabah, Hürriyet, Sözcü ve Milliyet seri ilan sayfalarına ilan verilir.
Binlerce kişiye ulaşıp eleman ve iş ilanı vermek için gazeteye ilan verin.
Hürriyete, Postaya, Sözcüye, Sabaha ilan vermek istiyorum diyorsanız en uygun fiyat tekliflerini buradan alabilirsiniz.
Hangi tür ilanlar gazeteye verilir;
Eleman ve iş ilanı,
Duyuru, Genel kurul ve Toplantıya davet ilanı,
Kimlik, evrak, diploma, tasdikname, fatura, irsaliye kayıp ve zayi ilanı,
ÇED ilanı,
Kalkınma ajansı ilanı vs.
Bu ve bunun gibi bir çok ilanı gazeteye vermek için web sitemizden bilgi alabilirsiniz.
1 note · View note
carlocarrasco · 2 years
Text
I Love Israel: Israel to engage more with the Philippines on agriculture, cyber security and other matters
I Love Israel: Israel to engage more with the Philippines on agriculture, cyber security and other matters
Following the news about the Israel-produced fast-attack interdiction craft-missiles (FAIC-Ms) boosting the Philippine Navy’s ability to protect the nation’s littoral zones, Israel announced that it wants to cooperate more with the Philippines specifically on agriculture, cyber security and more, according to an article published by the Philippine News Agency (PNA). To put things in perspective,…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
guncelgun · 1 year
Text
Sahiplen - Platin
Ücretsiz ilanlar, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi online olarak tanıtmanın ve satmanın harika bir yoludur. Potansiyel müşterilere ulaşmanın ve mesajınızı iletmenin kolay ve uygun maliyetli bir yolunu sunarlar. Sahiblen web sitesi ile, işlerden arabalara ve emlaklara kadar her şey için minimum çaba ve maliyetle ilan verebilirsiniz. Çok fazla para harcamadan geniş bir kitleye ulaşmanıza olanak tanıyan güçlü bir pazarlama ve tanıtım aracı olarak kullanılabilirler. Kullanıcılar, ücretsiz seri ilanlarla geniş bir kitleye ulaşabilir ve mesajlarını hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde iletebilir. Ayrıca ilanları kullanarak belirli kitleleri hedefleyebilir ve daha iyi sonuçlar için optimize edebilir. Hemen web sitemizi ziyaret et ve satmak istediğin ürünü kolay bir şekilde ilan ver!
1K notes · View notes
mememakerart15 · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Hi hi gente ✨
¿Les Gustó? Pues adivinen que?
🚫NO CANON🚫 pero se disfruta igual 😔👌 Espero les guste , es mi shipeo de confort , la creadora de Ilan es mi Bestie @pancatd
✨Gracias por ver💛💛💛
63 notes · View notes
obsesifpol · 3 months
Text
Çok yoruldum her gün ekrana saatlerce bakmaktan yaşıtlarmın dışarda baba parası yerken benim hala para kovalamaktan yoruldum.
O kız bizi sever mi? O kız buraya gelir mi? Yoksa gelmezmi? Hepsi bir hayalden ibaret mi Yoksa değil mi? Uzaktan olur mu? Bize güler mi? Gülmez mi?
Ona sevdiğim şiirleri okusam güler mi? Veya ona aşık olduğum şiirleri versem?
Onu çok güzel seveceğimi söylesem? Annesinin, babasının ,kardeşinin ,arkadaşının sevgisinden daha çok vereceğimi söylesem? Belki istemez!
Yok dese uzaktan sever miyim ki? Neden sevmiyim ki? Uzaktan sevmek ibadet değil mi sevgilim?
Nefessiz kalınca pencere mi açılır? Hayır fotoğrafı açılırdı oysaki, sadece o bunları bilemezdi, çünkü utanırdım
Uzun uzun yazılar mı yazmam gerekirdi? Yazınca duygu hissedermiydi? Sanmam yanlış zamanda ne kadar doğru olursa olsun yanlıştır!
Bunu küçükken gitmeden annem öğretti önce saygı sonra sevgi ver çünkü sevgi biter saygı bitmezdi. Her haliyle sev derdi, ben aşık olmadım olamadım siz aşık olun ve gelin bana anlatın derdi, bende ‘anne merak etme ilk aşık olursam yanına geleceğim’ derdim gülerdi..
Şimdi yanına gitmeden nerden konuşsam biliyorum ki duyacak ve görecek veya kesin gülecek!
PALYAÇO-
Geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
Korktum birden,kusacak gibi oldum
‘Olur öyle’ dedi palyaço, ‘herkes alçaktır biraz’
‘Otur lan’ dedim bağırdım ona ben bazen bağırırım biraz.
‘Rakı doldur’ dedim ‘eksilmesin’
Ben bazen eksilirim biraz, aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim, ben aslında herşeyi sonradan öğrendim!
Herkes herkesi sonradam öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim!
8 notes · View notes
telepatik · 3 months
Text
patronumun liseden arkadaşı galiba beş yüzüncü kez benden bir işini yapmamı istiyor. ilk başta hatır içindi ok (değil), sonra bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha,,, en sonuncuda ücret teklif etti de bir daha bir şey isteyecek yüzü olmasın diye kabul etmedim. şimdi tekrar istiyor, yani patronumun lise arkadaşıysan ne yapayım, ilan ver bul birini ücretiyle yaptır canım. işim gücüm var bir de senin darlamanla mı uğraşacağım, zaten sürekli hiçbir şey yetişmiyor
mesajını görmezden geldim, şimdi de aradığını görmezden geliyorum. ağlayarak bir başkasına doğru düzgün tevkil verebilirsin
6 notes · View notes
kusurum · 6 months
Text
bir şeyler oluyor ve ben hep aynı yerimde kalıyorum diye sana sızlanıp duruyordum ya hani. bugün ben düşeceğimi bile bile ilk adımımı attım. ileriye mi yoksa geriye mi bilmiyorum ama bir önemi kalmadı artık. ben yerin yedi kat dibinden çıkabilmek için savaşma kararı aldım. yerlerini öptüğüm kuyunun dibinden vazgeçiyorum. kimse haklı çıkmasın diye çok çabaladım ama bak herkes haklı çıktı. haksız halimle bir başıma kalınca öfkelendim hâliyle. ama bu defa başka. öfkemin namlusunu kendime doğrultmaktan vazgeçiyorum. sana doğrultacak kadar da alçalamıyorum ama dedim ya bu defa başka olacak. üç taşı çıkarmam için bana ne çok yalvarmışlardı. aptal kafam. üç taşa beş kalp diyip durdum. hâlbuki üç taşa yalnızca bir kalpmiş. ben bu defa bir hiç uğruna kendimi yakmayacağım. telefon rehberinden isim silmekle adam silinmez biliyorum. o beş kalpten biri olduğumu unutursam eğer belki geri kalan dört kalbi de unuturum. böylece üç taş hiç var olmamış olur ve ben de kolayca boynumdan çıkarabilirim. bak, sana nasıl inandıysam işe taşlardan kurtulmakla başlayamıyorum. zincirleme bir unutuşun son halkası ilan ediyorum. değer bilir misin, sanmam. olsun. ben alışkınım ve üç taşa yemin olsun ki bu alışkanlıktan da kurtulucam. seni unutucam, beş kalbi ve hatta üç taşı bile unutucam. gerekirse kendimi de unutucam. ama unutucam işte. çünkü ben bu hatıralarla baş edemiyorum artık. pes ettim dememek için savaş ilan ediyorum. kaybedeceğimi bile bile karşına çıkıyorum. benimle savaş. ama ne olursa olsun yen. çünkü kaybedersen kaybederim ve ben bunu da unutmak istiyorum. ben. her şeyi. unutmak istiyorum. kuyudan çıkacağım günü hayal etmek istiyorum. bana ızdırap değil mutluluk vereceğine inanmak istiyorum. biliyorum çok şey istiyorum. ilk adımı atmamın doğurduğu heyecana ver bunu ve sakın yanlış yöne gittiğimi söyleme. çünkü ben yerin altının üstünden daha güzel olmadığını artık biliyorum.
9 notes · View notes
290453 · 2 years
Text
Tumblr media
Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Kuşkusuz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına bu ülkeyi ve cumhuriyeti kurdukları için onlara büyük minnet borçluyuz.
Cumhuriyet’imizin kurucularından Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü bu ülke için birçok fedakarlık yapmış ve kısa zamanda muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamız için önemli çalışmalarda bulunmuşlardı. Şüphesiz bunlardan en büyüğü Türkiye Cumhuriyeti’ydi. İşgalin, yokluğun, sefaletin ve karmaşanın içinde kurulan Cumhuriyetimiz bize bırakılan en büyük miras. Bizim görevimiz ise unutmamak ve korumaktır.
29 Ekim 1923’de cumhuriyet ilan edildiğinde ülke yeni bir savaştan çıkmış, Osmanlı Devleti’nden kalan borçlar, aleyhimize olan anlaşmalar ve birçok karmaşa da kalmıştı. Mustafa Kemal Atatürk, devrimleri ve inkılapları ile eski yönetime bir sünger çekmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kısa vadede medeni ülkelerin seviyesine çıkarmakta büyük ve başarılı bir gayret göstermişti. Tabii yıkık bir ülkeden böyle bir başarı elde etmek hiç de kolay değildi.
Cumhuriyet ilan edildikten sonra Atatürk, İsmet İnönü’ye yazdığı bir mektupta durumun ciddiyetini ve de ne yapmamız gerektiğini anlatmış.
“Sevgili Paşam, Cumhuriyet’in ilk başbakanı olarak seni düşünüyorum. Dur, hiç itiraz etme! Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın. Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Başdelegesi olarak elbette biliyorsun.
Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın. Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.
Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul bir köylü devletiyiz.
Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4.000 km. kadar demiryolu var. Bir metresi bile bizim değil. Üstelik yetersiz. Ülkenin kuzeyini güneyine, batısını doğusuna bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart. Denizciliğimiz acınacak durumda.
Köylümüzü topraklandırmalı, ihtiyacı olan bir çift öküz ile bir saban vererek çiftçi yapmalıyız. Doğudaki aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni Cumhuriyet’le de insanlıkla da bağdaşmaz. Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız. Her yerde tefeciler halkı eziyor.
Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getirtiyoruz. Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor. Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136. Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor. Üç milyon insanımız trahomlu.
Bit ciddi sorun. Nüfusumuzun yarısı hasta. Bebek ölüm oranı % 60’ı geçiyor. Nüfusun % 80’i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bölümü göçebe. Telefon, motor, makine yok. Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz.
Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var. Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408
Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor. Yunanistan’dan gelen göçmen sayısı da 400 bini geçecek. İktisadi hayatımız da, eğitim durumumuz da içler acısı.
İktisatçımız da çok az. Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi hiç çözülmemiş. Oysa Cumhuriyet’in insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz. Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor.
Raporlarda daha ayrıntılı, daha acı bilgiler var. Bunları Bakanlara ve parti yönetim kuruluna da ver. Genel durumu tam bilsinler. Bütçemiz, gelirimiz yetersiz. İktisadi çıkmazdan kurtulmak için geliştirdiğim bir düşüncem var. Bu düşünceyi günü gelince konuşuruz.
Hedefimiz milli iktisat, bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık temel ilkemiz olmalı.
Osmanlı bu gerçeği geç fark etti. Fark ettiği zaman çok geç kalmıştı. Cumhuriyet’e uygun bir anayasaya gerek var.
Bu zor durumdan nasıl çıkılabileceğini gösteren ne bir örnek var önümüzde, ne de bir deney. Ama yılmamak, ucuz, geçici çarelerle yetinmemek, halkı kurtarmak için sorunları çözmek, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı, uygar ve özgür bir toplum oluşturmak,
,Yüzyılımızın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak, bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.
Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız. Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız.
Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu…
Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun!”
(Mektup, Turgut Özakman’ın yazmış olduğu ‘Cumhuriyet: Türk Mucizesi 2’ kitabından alıntıdır)
14 notes · View notes
bizbizeilan · 1 year
Text
Türkiye'nin Hızla Büyüyen Pazar Yeri; BizBize İlan. Alın, Satın, Tanıtın, Kiralayın... Keyfinize Bakın.
#bizbizeilan #ücretsizilanver #ücretsiz #alsat #kirala #ilanver #hemenüyeol #bizbizeyiz #bizbizeyeteriz #bizbizetürkiye #bizekatil #sendekatıl #bizbizeyanyana #fypシ゚viral #keşfetbeni #keşfetbeniöneçıkar
0 notes
siyahtanbiiradam · 2 years
Note
İlerideki kızına mektup yazar mısın?
Meleğim, kızım
Sen en güzelsin yavrum. Hayallerin yaptıkların, yapacak oldukların sen en güzelsin. Parmak uçlarınla dokun küçük kızım, sararmış kitap sayfalarına, mürekkebi kurumuş kalemlere, henüz açılmamış veya yıllanmış zarflara. Her notayı işitmeye izin ver kendine, bu bir kuşun ötüşüde olur bir şimşeğin gökyüzünde özgürlüğünü ilan etmeside. Korkularınla yan yana otur küçük kızım onlara karşına geçecek gücü verme. Yanına oturt ve anlaş korkularınla.
Sen rakamlara boğulma küçük kızım, şiirler oku ki bir gün yazacak gönül büyüklüğüne erişirsen, yakma satırlarını. Sönen her kül benim damlayan bir gözyaşım olur. Her şaç teline ayrı bir şiir yazdığım küçük kızım. Saçlarını kestirecekler çıkacak karşına saçlarını değil onların gönlündeki bağlarını kes. Sen saatleri sayma küçük kızım, takvimlere sonları işaretleme. Sen en güzelsin küçük kızım sen sen olduğun sürece en güzelsin. Seni en çok seven baban…
39 notes · View notes
mesutbahtiyarolacak · 2 years
Text
Tumblr media
30-
Kaldırımları yalnızlığımla birlikte adımlarken, bedenimden anlam veremediğim parçaların yere düştüğünü, üzerimde garip bir hafifleme olduğunu, artık havada bir tüy kadar hafiflermiş gibi yürüdüğümü farketmiştim.
Bacaklarımdan, kollarımdan, göğsümden bloklar halinde beton, taş parçaları yere düşüyor, yere düşmesiyle de bir toz gibi dağılarak yok oluyordu.
Yalnızlığım görüyor mu acaba? diyerek gözlerine baktım. Gördüklerim hayal mi, gerçek mi? ayırt edemiyordum. O gözleri yerde benimle konuşmasını sürdürüyordu. Cümlenin neresindeydim, konu neydi en küçük bir tahminim yoktu ama gözlerime bakarak;
- Nasıl yaptın? Nasıl uğurladın içinden?
İşte bu kadar net ve ucu açık iki soru cümlesi ile kalakalmıştım. Hadi bakalım cevap ver dedim kendi kendime. Vereceğim cevaplar konuyla alakalı olmazsa, seyret artık cümbüşü.
- ıhımm diyerek sesimi topladım. Gözlerine çaresiz gözlerle baktım.
- İnsan içinden bir şeyi uğurlarken, eksiliyor durmadan. Hep bir iz, hep bir eksik. Ama benim için artık olağan bir durum gibi geliyor. Öyle bir hissizlik ki, eksilmek bile, içimden bir parçanın kopması bile acı vermiyor bana. Öyle Türk filmlerinde gibi. Gözümde canlanıyor bazen. Siyah bir perdede, esas oğlan, esas kızı eliyle uğurluyor bir başkasına. Uzaktan arkasına bakarak iç çekiyor, sigarasından bir nefes daha çekip gülümsüyor yavaşça. Sonra kapanıyor perde, siyah beyaz renkler griye çalıyor.
- Ne acıklı değil mi? diyerek gözlerine baktım. Bir yandan da dua ediyordum, umarım konudan sapmamışımdır diyerek.
- Benzetme güzeldi dedi yalnızlığım. Bu arada ben de rahat bir nefes almıştım.
İnsan içindeki hisleri ve kelimeleri bir sevgili gibi bağ kurması ve onlara verdiği anlamlarla eksilmesi, onlar sarfedildiği zaman artık senin olmaması, en önemlisi de o kelimelerle karşındaki kişi başkasına ilan-ı aşkta bulanması böyle tasvir edilebilirdi.
Sevinmiştim. Üzülmüştüm de… artık yalnızlığıma bile yalan söyleyebilecek bir duruma mı geliyordum yoksa?!!!
Üstümden büyük bir parça daha düşmüştü yere. Anlamıştım ki, ben gitgide herkesleşiyor, herkesleştikçe daha katı, beton gibi bir hal alıyor, farkına vardıkça, üzüldükçe, telafi ettikçe de bu betonlardan bir bir kurtuluyordum.
Farkındalık, anlama ve hissetme…
Beni ben yapıyordu işte.
Kendime yıllarca kurmuş olduğum duvara dokunabilen birkaç kişiye açtığım gözlerimle, yalnızlığımın eskimiş elbisesinden kolunu bulup girdim yavaşça başka bir sokağa.
Gün ışıklarını hiç esirgemiyordu ama biz gözlerimizle virane bir duvar arıyorduk.
- Duvarlar. O duvarlarla konuşmalıyız dedim.
Uzun süre oldu gönüllerini almayalı.
22 notes · View notes