Nereden baksan başka. bambaşka.
Yine de sessiz sedasız geçti zaman
Siyah giysem siyah oluyorum
Gözlerimi yumsam kör
Uykularda tanıştık çalıntı kurmacalarla
Kelimeler gerçeğin beceriksiz avcıları… avcıları..
"Ay, çok solungaçlı bir elyazısı gibi gitgide silinmekte yüzünün beyazlığında. Eh, hayat dediğin ölüm üstüne büyük bir alıştırma!"
* * *
Müzik: Metin & Kemal Kahraman, Dewrano
Ey kör bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş bırak onu-bunu gönlünü hoş tut hoş. Şu durmadan kurulup dağılan evrende Alacağın bir nefes o da boş... O da boş...
tam 8 sene önce bu platformda tanıştığım bir kadın beni kadıköy nazım hikmet kültür merkezi'nde bulunan metin kemal kahraman konserine davet etmişti.
işten çıkmadan önce biraz daha süslenip metrobüs ile söğütlüçeşme'ye geçip oradan bahariye caddesine yürüdüm. onunla haberleşip balıkçılar çarşısında buluştuk. yanında üç tane de arkadaşı vardı yanında. nhkm'ne geçmeden önce bir pub'a geçip birer bira içmiştik sohbetler eşliğinde.
daha sonra konser için nhkm bahçesine girdiğimizde konsere dair hiçbir şey yoktu. meğer bir yanlış anlaşılma olmuş ve konsersiz kalmıştık. bana karşı da bir mahçubiyet olmuştu ama ben hiç önemsememiştim, olurdu böyle yanlış anlaşılmalar.
baktık olmadı, gittik bir mekana içmeye. güzel müzikler, güzel insanlar, güzel diyaloglar ve bol kahkahalar. kaliteli zaman geçirmiştik. aramızda hiçbir şey olmadı ama çok uzun süre arkadaş kaldık ve hala da öyleyiz.
genelde bu tarz buluşmalarda iki kişi tarafından "acaba duygusal bir şey olur mu" yaklaşımı olur ve değerlendirilir. benden yana olmadı, ondan taraf oldu mu fikrim yok. belki de benim bu konulara girişmememden ötürü bir muğlaklık olmuştur.
o zaman bu zamandır ben hala metin kemal kahraman konserine gidemedim. hala içimde uktedir. metin ve kemal kanserle mücadele ettiler ediyorlar ve ben onları görmeyi, dinlemeyi istiyor onlar için endişe ediyorum.
bu ve bunun gibi birçok şey var yaşarken kaçırdığımız, ikinci plana attığımız, ertelediğimiz, sonra da olur dediğimiz.
geçen ezhel'in hikayesinde denk gelmiştim. annesi sercan'a "kendini gerçekleştir" demiş. o da elinden geleni yapıyordu bunu tekrar ederek.
benim annem beni severken "ayaklarına kurban olayım" diyor. ve bu her aklıma geldiğinde onun sevgisini, varlığını, öpüşünü, göğsünü, ellerini ve her yeriyle her şeyini daha fazla kaçırıyormuşum gibi hissediyor, onu kaybetmekten müthiş endişe duyuyorum.