Tumgik
irrelevantman · 1 year
Video
youtube
Sanırım artık seni bırakmanın zamanı geldi. 3 aylık yas döneminde seni içimde öldürmemek için çok çabaladım. Ama sen kendini bitirdin. Beni aldatmış olduğun gerçeğini bana itiraf edemedin, üzerine bir de haklıymışsın gibi bir üslup takındın. Beni çok şaşırttın. Yeterince boktan tarafını görmüştüm oysa. Ne düşündün acaba? Aldatmış olman değil, dürüst olamaman beni şaşırttı.
Şimdi önceki hikayeden pek farkı olmayan bir anısın. Yeni bir ders aldım. kendimi daha iyi tanıdım. Bu bitiş, senin tanıdığın beni de öldürdü biraz. Beni aşağı çektiğin gerçeğiyle geç yüzleştim. Önce kendime döndüm. Kim olduğumu hatırladım. Seninle beraber kapanan kapıları zorlamayı bırakıp, sırtımı dönüp yeni bir yola giriyorum. Umutluyum, mutluyum, hazırım.
Elveda, çamur...
7 notes · View notes
irrelevantman · 1 year
Text
“The future always arrives a little bit before you're ready...”
2 notes · View notes
irrelevantman · 1 year
Text
Çok yazık oldu,yine...
Hayat ne garip! 1 yıl sonra aynı hislerle, aynı yerdeyim...
Hangi yüzle döneceksin “altın madenine”? Muhtemelen dönmezsin, gururdan, büyüyemeyeceğinden, çocuk...
Başlarken ne kadar masumdu herşey. Öyle miydi, gerçekten? O zaman bilmediğim, beni kendine bağladıktan sonra itiraf ettiğin yalandan anlamalıydım. Bedenin de adın gibi çamura bulanmıştı. Görmezden geldiğim ilk kırmızı bayraktı bu. Özgüvenini geri kazanacağın ilk limana demir atmıştın...
Kolay kolay kimsenin kabullenemeyeceği gerçeğini sırtımda taşıdım. Yüzüne hiç vurmadım. Hata yaptıkça, hoş gördüm. Toparlandın, geliştin, kırılan kanatlarını onardım. Daha önce yaptığım gibi senin de götünü kaldırdım. Sen beni etrafına gösterip hava atarken, ben seninle gelecek hayalleri kurdum. Elini ilk uzatanla uçup gittin...
Olan bu...
Zamanla bencilleştin. Beni aldatmanı dinledim. Oysa seni sevdim, değer verdim, güvendim. Sana yeterince sorun çıkarmayınca, kendi uydurduğun dramanla sıkılıp beni ittin. Sana en ihtiyacım olan anda düşmeme izin verdin. Sonra üstüme basıp geçtin...
Olan bu...
Şimdi sana verdiğim sevgiyi, güveni, emeği, zamanı, değeri bırakıyorum yanına. Siliyorum çamurunu vücudumdan. Beni yalnız kodun, şimdi ellerin hani? Tutsana ellerimi!
Bu yaz seninle çok eğlendim, gezdim, mutlu oldum. Keşke yaz aşkı olarak kalsaydın. Almam gereken son ders olman dileğiyle....
En büyük korkun olan senden önceki gibisin artık. Beni bilirsin, beni üzene iyi dileğim olmaz. “Ah”ımı aldın... Hakkım da helal olmaz...
Eğer bir gün dönersen, büyü de gel çamur...
Çok ağladın madem...
https://youtu.be/4lXkpQ-6yHU
0 notes
irrelevantman · 1 year
Text
“Yaşamın yönünü bulmağa çalışırken, yaşamın yolunu bulamayacaksın.”
Oruç Aruoba     de,ki,işte
1 note · View note
irrelevantman · 1 year
Text
“Bağımsızlığın, bağımlılıklardan geçecek.”
Oruç Aruoba         de,ki,işte
1 note · View note
irrelevantman · 1 year
Text
“Yaşadıklarımız, öldürdüklerimizdir.”
Oruç Aruoba   de,ki,işte
1 note · View note
irrelevantman · 1 year
Video
youtube
Bree Runway - Somebody Like You (Orchestral Version)
2 notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Quote
Bazı adamlar, korkaktır, incitmekten, dokunmaktan, sevmekten ve sonrasında acı çekmekten korkar. Bazen acaba söylersem, kaybeder miyim korkusu ile başka birisi ile beraber oluşunu seyrederler. Bazı adamlar, elini kaldırsa anca sevdiği kızın saç tellerine değer elleri. Hayatı boyunca bir kez bile doğru düzgün sevilmemiş olması nedeniyle; en çok onlar sever.  Bazı adamlar o kadar çok sever ki.. Uğruna onlarca sigara, onlarca şarkı ve onlarca kilometre gidilebilir. Bazı adamlar büyük cüzdanları ile değil, büyük yürekleri ile konuşur. Cebinde eve dönüş parası yoktur; “karnın aç mı, bak doğru söyle” diyebilir. Bazı adamlar aptaldır; olmayacağını bile bile , başkasıyla olduğunu bile bile genede sevmeye devam edebilir. Bazı adamlar cesurdur. Normalde kafasını eğerek geçeceği bir ortamdan yanında sırf sen varsın diye, göğsünü gere gere yürüyebilir.
(via beklentileruzer)
10K notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Quote
To be desired is perhaps the closest anybody in this life can reach to feeling immortal.
John Berger (via hqlines)
526 notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Text
“Claire: …feeling like you’ve got this shadow over you all the time. 
Counselor: What’s your shadow?
Claire: Death, i guess. Death and silence. Is that crazy?
Counselor: What’s the silence?
Claire: I don’t know. It’s like, sadness or fear, maybe. It’s like, you know, everybody’s so scared that they’re gonna say the wrong thing. ‘cause like, you know, when you bury someone it’s like the most sensitive time in a person’s life. İt’s like, my family, they are so careful. It’s like they almost become invisible. That was heavy.
Counselor: What’s going on?
Claire: Nothing. I’m just being a freak.
Counselor: You don’t have to be afraid that you’ll say the wrong thing.
Claire: That’s just it. I’m not. I mean, I do say the wrong thing. But it’s like -this is gonna sound stupid- but like I talk so much shit all the time, you know, and that’s just another way to not say, whatever.”
3 notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Video
youtube
efsane/legendary
4 notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Quote
There are certain emotions in your body that not even your best friend can sympathize with, but you will find the right film or the right book, and it will understand you.
Björk  (via anunhappyman)
9K notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Quote
Ne kadar beklersen, uzun zamandır aradığın şeyi bulduğun an o kadar anlamsızlaşıyor. Ne kadar yakınlaşırsan, görmek için çıldırdığın kişi o kadar bulanıklaşıyor.
http://umuttaylan.wordpress.com/2011/11/05/bebegimin-gozlerinde-ozlemini-cektigi-bir-timarhane-var/ (via anunhappyman)
2 notes · View notes
irrelevantman · 2 years
Text
Çok yazık oldu
Bugün 4 ay oldu. Ben seni çok sevdim. Senin için çok emek verdim. Sevildiğini, değerli olduğunu hissetmen için kendimden ödün verdim, kendi keyfimi boş verdim. Bunu sen istediğin için yapmadım. Kendim istedim. Bana böylesi yakışırdı. Benim sevgim böyle bir sevgiydi. Mükemmel bir sevgili değildim, ama iyi bir sevgiliydim. Elimden geleni yaptım. Önce sen sevdiğini söylemiştin oysa ama sonra çok çabaladım beni sev, bana değer ver, bana zaman ayır diye. Olmadı. İstemedin beni. Kendi önüne değil yanına bile koymadın çoğu zaman; arkanda bıraktın beni. Umursamadın. Egona yem ettin beni, sevgimizi. Artık seninle, senin için savaşamam. Beni böyle kolay gözden çıkarabilen biriyle devam edemem. Oysa zor günümde sırtını dönmemeliydin bana. Senden değersiz insanlar benim için gecelerini hastanede geçirirken yakışmadı bu sana. Yazık ettin. Ben seninle ilgili her ayrıntıya dikkat etmeye çalışırken, sen özensiz davrandın. Kılını kıpırdatmadın benim için. Yanımda olmaya üşendin. Buna kırıldım. Herkesten bir farkım olsun istedim, olmadı. Üzdün. Keşke yalan söyleseydin: inanırdım belki. 
Şimdi ne düşünüyorsun mesela? Hangi yüzle, hangi bahaneyle, nasıl döneceksin geri? Benim asla yapmayacağım şeyleri yaptıktan sonra, ne diyeceksin? Nasıl devam edeceksin? Sevgilim, hayatım dediğin adama, seni beklemesini istediğin, seninle gelecek hayal etmesini istediğin insana böyle davranmak sana yakışmadı. Yazık oldu. Yazık ettin... 
2 notes · View notes
irrelevantman · 3 years
Video
youtube
0 notes
irrelevantman · 3 years
Text
normal people
Tumblr media
2020′de herhalde en çok karşıma çıkan şeylerdendi, Normal People. Çevremde izleyen ve bahseden pek insan yoktu. O yüzden zaman aldı karşılaşmamız. Birbiriyle hiç alakası olmayan 2 ergenin beraber büyüme hikayesi... Ve daha fazlası...
Marianne: zeki olduğunun farkında, ailesi tarafından sevilmeyen, okulda sevilmeyen hasarlı kızımız. 
Connell: alt tabakadan, popüler, içe kapanık erkek karakterimiz.
Bu iki genç saçma koşullarda bir araya geliyor ve aralarındaki bağ hiç kopmadan onları büyütüyor. İkisi de adım atamayacak kadar bizim gibi özgüvensiz aslında. Bu dizinin duygusallığı, oyunculuklar, seks sahnelerinin doğallığı üzerinde çok durulmuş. Beni bu diziye hayran bırakan faktörlerden biri, karakterlerin klişeleşmemesi. Karakter gelişimine, bizi şaşırtmalarına izin verirken zaman zaman gerilemelerine de izin verilmesi. Karakterlerin gelişimini düşününce bu şaşırtan unsurların bile normal karşılanması. Karakterlere hata yapma, ve deneme özgürlüğünün verilmesiydi. Diğeri ise erkek karakterin hissetmesine, ağlamasına, savunmasız olmasına, depresyona girmesine, mutsuz olmasına izin verilmesiydi. Bu ne sinema ne de film ekranında pek gördüğümüz bir şey değil. Kitaplarda dahi okumuyoruz böyle şeyleri. Yani güçlü erkek, muhtaç kız tiplemesinin değişmesi her iki karaktere derinlik ve gerçeklik katmış. Lenny Abrahamson sade ve sürükleyici bir şaheser yaratmış...
Yani Normal People’ı bu kadar eşsiz ve etkileyici yapan adına yakışanı yapıp normal ve sıradanı etkileyici bir şekilde bize anlatmasıydı. Ben çok sevdim. İyi seyirler...
youtube
1 note · View note
irrelevantman · 4 years
Video
youtube
If I die young, bury me in satin Lay me down on a bed of roses Sink me in the river at dawn Send me away with the words of a love song
The sharp knife of a short life, oh well I've had just enough time
A penny for my thoughts, oh, no, I'll sell 'em for a dollar They're worth so much more after I'm a goner And maybe then you'll hear the words I been singin' Funny when you're dead how people start listenin' Gather up your tears, keep 'em in your pocket Save 'em for a time when you're really gonna need 'em...
Tumblr media
more than a month i lost hope...
You were the hope, Naya...
You were the reason i kept watching that chaotic Rachel show. They neglected most of the main cast. You made it watchable. Your talent, potantial was immeasurable. You’ve gone so sudden... You’ve always be unappreciated.... Losing you this early is still  so unfair to me. Miss you, forever...
12 notes · View notes