Tumgik
#ve gülümse şimdi
dileksoytas · 1 year
Text
Tumblr media
80 notes · View notes
august16 · 7 months
Text
Tumblr media
Ve biter...🥀
2 notes · View notes
mevann · 1 year
Text
Sohbet edebileceğin biri de olmayınca ne bileyim çekilmiyor bazı şeyler.
5 notes · View notes
Text
Masum zannettiğin papatyalara ulaşmak için ezip geçtiğin güllere baksan keşke.
12 notes · View notes
kebelekly · 7 months
Text
Ahh yanıyorum,yanıyorum...
Tumblr media Tumblr media
0 notes
irrelevantman · 1 year
Text
Çok yazık oldu,yine...
Hayat ne garip! 1 yıl sonra aynı hislerle, aynı yerdeyim...
Hangi yüzle döneceksin “altın madenine”? Muhtemelen dönmezsin, gururdan, büyüyemeyeceğinden, çocuk...
Başlarken ne kadar masumdu herşey. Öyle miydi, gerçekten? O zaman bilmediğim, beni kendine bağladıktan sonra itiraf ettiğin yalandan anlamalıydım. Bedenin de adın gibi çamura bulanmıştı. Görmezden geldiğim ilk kırmızı bayraktı bu. Özgüvenini geri kazanacağın ilk limana demir atmıştın...
Kolay kolay kimsenin kabullenemeyeceği gerçeğini sırtımda taşıdım. Yüzüne hiç vurmadım. Hata yaptıkça, hoş gördüm. Toparlandın, geliştin, kırılan kanatlarını onardım. Daha önce yaptığım gibi senin de götünü kaldırdım. Sen beni etrafına gösterip hava atarken, ben seninle gelecek hayalleri kurdum. Elini ilk uzatanla uçup gittin...
Olan bu...
Zamanla bencilleştin. Beni aldatmanı dinledim. Oysa seni sevdim, değer verdim, güvendim. Sana yeterince sorun çıkarmayınca, kendi uydurduğun dramanla sıkılıp beni ittin. Sana en ihtiyacım olan anda düşmeme izin verdin. Sonra üstüme basıp geçtin...
Olan bu...
Şimdi sana verdiğim sevgiyi, güveni, emeği, zamanı, değeri bırakıyorum yanına. Siliyorum çamurunu vücudumdan. Beni yalnız kodun, şimdi ellerin hani? Tutsana ellerimi!
Bu yaz seninle çok eğlendim, gezdim, mutlu oldum. Keşke yaz aşkı olarak kalsaydın. Almam gereken son ders olman dileğiyle....
En büyük korkun olan senden önceki gibisin artık. Beni bilirsin, beni üzene iyi dileğim olmaz. “Ah”ımı aldın... Hakkım da helal olmaz...
Eğer bir gün dönersen, büyü de gel çamur...
Çok ağladın madem...
https://youtu.be/4lXkpQ-6yHU
0 notes
iyigecelerdeniz · 4 months
Text
Saat: Acıya Çeyrek Kala.
Noldu şimdi? Herkesi kendinden üstün tuttun? Ne kazandın? Hangi madalya takıldı? Ne kadar değer bildiler? Ne kadar adını geçirdiler? Seni ne zaman önemsediler? Hahahahaha. Kafanda onları aklamak için binbir bahane üretiyorsun öyle değil mi? Üretme. Doluyu azalt boşa koy, boşa koyduklarınla istersen doluyu taşır, hiçbir aklaman onları yüzde yüz beyaz yapamayacak. İstediğin kadar bahanelerini temizle, onların yürüdüğü yolu çiçeklerle kapla. Seni istemediler. İstenilmeyen şey sendin. Durumlar, olaylar, ha? Hepsi bahane! Senin için savaşamadılar mı yani? Ah! Ne şahane! Yine inandın ve düştün mü deliğe? Karanlığın en içine, e aferin! Daha ne? Utan kendinden, ondan sana ne! SANA NE! Ama duramadın yine, ben iyi olayım sevilirim elbet dedin, he? Nasıl da gülüyor sana, öyle. Hayat sadece senin feda ettiklerinle gitmiyor, bil isterim ama ne fayda senin gibisine. Kendini değerli görmeyeni kim görecek, söylesene? Saat kaçı gösterirse göstersin sen akıllanmadığın sürece, acıyla baş başa kalıp duracaksın, desene. Mutlulukla dolu bir sahne. Gülümse! Belki görürsün içindeki acının sebebini de! He? Sahte sahte. Gülümsemen bile sahte. BİR, İKİ, ÜÇ, ve PERDE! Hadi oyna yine, kendine…
İyi geceler Deniz’im.
154 notes · View notes
girifit · 7 days
Text
beni tanımanı istediğim bir andayım ve belki de ilk kez anlatacağım sana. çünkü bu suskunluğun içten içe beni çürütüşüne sessiz kalışım benim mezarımı kazıyor. titreyen dudaklarımın arasına zar zor iliştirdiğim sigaram düşmek üzere. benim elimde avucumda biraz kül kalmış. ellerimin üstü yer yer yara izleri. öpünce geçmeyen türden her biri. birinci paket bitişe yakın, ikinci paket açılacak. bunu biliyorum. bazen kendi hâlime şaşıp kalıyorum. neden biliyor musun, bazen her bokun beni öldürdüğünü bile bile inatla yapıyorum çünkü. ben normalde hep susarım böyle anlarda. yan odada annem ağlar. demiştim değil mi, gelecek diye. geldi, acısını üzerine bir yelek misali giymiş, öyle geldi. ben ağladım. annem ağladı. bu acı annemden bana miras kaldı. dayanamayıp çıktım evden nereye gideceğimi bile bilmeden. şimdi avuçlarımda sigara izmaritleri. bir park köşesinde acıma yakıyorum. acı demek de doğru değil aslında çünkü inanıyorum her acı geçer ama bu geçmiyor. ben benden geçiyorum. bu geçmiyor. biraz sızlanmıyorum. çok kanıyorum. çok acıyorum. hafiften çiseleyen yağmuru izliyorum. her damlanın zemin ile kavuşmasını esaretten sayıyorum. hiçbir özgürlük can yakmaz çünkü. şimdi, tüm bu satırlardan sonra beni anlıyor musun veya tanıyor musun bilmiyorum. ama sorun değil anlayıp tanıyamaman. ben bile kendime yabancıyım artık. gülüyorum, kırıklarımdan kendime bir tebessüm yaptım. gülümse. canım acımasın.
21 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 7 months
Text
Kim ne derse desin, aynanın karşısına geç ve gülümse.
Çık, dolaş, sev, ağla. Her türlü duyguyu tat.
Açık sözlü ol ama asla kırma. Sev ama abartma.
En çok kendine değer ver, başkalarını değil.
Sevdiğin insanlara sevdiğini hissettir.
Onları ne kadar sevdiğini söyle. Yarın belki çok geç olabilir.
Geçmişe takılıp kalma.Hep geleceğe bak.
Kimseyi küçümseme gözünde ve kimseyi büyütme.
Yeni insanlarla tanış mesela, onların
hikayelerini dinle.
Kendine güven, kimse senden üstün değil.
Evet, belki berbat bir hayatın var veya
kendini çok yalnız hissediyorsun seni kimse anlamıyor olabilir ama unutma ki senin gibi milyonlarca insan var dışarıda.
Seni değersiz hissettiren insanlara gül geç.
Seni tanımıyorlar, sen kusurlarınla
mükemmelsin.
Senden bir tane daha yok bu dünyada.
Şimdi kaldır o başını ve gülümse.
Gülümsemek herkese yakışır çünkü, en çok da sana.
İnanıyorum hayatta her iyiliğe karşılık verecek olan güzel olan kişiler de var.
Saygı herkese olsa bile sevgi hak eden kişiye yakışır!👍👍👍
Tumblr media
59 notes · View notes
egeninizmiri3 · 6 months
Text
Hava soğuk. Tak kulaklıkları . Dışarı çık. Üşü. Yürü. Daha çok üşü, daha çok yürü üşüdükce yürü yürüdükçe düşün. Olmak istedigin kişiyi düşün. Oldugun kişiyi düşün sahip olduklarını düşün. Senin olmayanları düşün, sevdiklerini sevmediklerini düşün, kazandıklarını kaybettiklerini düşün. Söyledigin, söylenen yalanları düşün. Seni terk edenleri, terk ettiklerini düşün. Artık hayalini kurmadıgın...o hayatı düşün. Ne kadar kolay vazgeçtigini düşün. Saatlerce düşün ama hiçbir şey düşünmedigini farket. Eve dön aynaya bak. Sol gözün kızarmış demek ki ağlamak istemişsin farkında olmadan. Ne zaman ağlamak istesen, sol gözün kızarır çünkü. Aç sıcak sutu gir altına. Soğuktan donan vücudun sıcak suyun altında uyuşsun kemiklerin sızlasın. Acıya aldırma. Düşün yeniden düşün ihaneeri düşün. Bir zamanlar hayallerin olduğunu düşün. Bir zamanlar mutlu oldugunu düşün. Mutlulugun nasıl bir his olduğunu unuttugunu düşün. Şimdi çık suyun altından. Çık ve yaşa ne olursa olsun yaşa hayata inat hep gülümse çünkü hayat hep böyle. Sen sadece gülümse...
39 notes · View notes
dileksoytas · 6 months
Text
Tumblr media
2 notes · View notes
moonlight08sblog · 18 days
Text
Gökyüzüne bakıyorum şimdi gözyaşlarım düşüyor sonra hemen siliyorum yıldızlara gülümsüyorum gelecekteki beni hayal ediyorum tekrar gözyaşı, dudaklarımı oynatmaya çalışıyorum bir şeyler söylemek istiyorum kendime; Sadece mutlu ol nasıl olursa olsun bir şekilde mutlu ol demek istiyorum... Neydi bu mutluluk elle tutulur bir şey değildi kalpten gelen bir şeydi...Sahi biz en son ne zaman mutlu olduk...Şu an bir yerlerde kaybolmuş olabilir sin fakat bu hayat bir oyundur o oyun da bir köşede bekleyemezsin , o eskimiş tozlu ayakkabılarını giyip çamurlu yollarda koşmalısın sen koştukça geçmişin ardında bıraktığın ayak izlerini takip edecek sen devam et daha hızlı koş geçmiş yanı başında biterse eyerki ona dön ve kocaman gülümse o sana geleceğini verecek kendine inan ve bu kezde kendine kocaman gülümse...
15 notes · View notes
benegenindennisi · 17 days
Text
Göğsümün ortasında koca bir boşluk var. Sanki zihnim intihar etmiş, işlevini yitirmiş ve bütün yük kalbime kalmış gibi hissediyorum. Her kelime, her cümle, hatta söylenmemiş kelimeler bile yakıyor canımı. Sessizce sokak lambasını izletecek kadar büyük bu acı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kafam darmaduman. Sokağın ıssız bir köşesinde beni ağlatan o şarkıyı açtım. Acılarımla yüzleşiyorum yavaş yavaş, ama çok acıyor canım. Boğuluyorum. İçimde büyük bir zerzeniş, beynimde sessiz bir vaveylâ. Gökyüzü bile umut veremiyor sanki, eskiden ona bakarken sıcacık bir gülümse olurdu dudaklarımda. Şimdi ise buruk bir tebessüm işgal etti yerini. Umut ışığım söndü, yerini bir sokak lambası aldı. Umutlarım söndü. Umutlarım öldü. Ruhum öldü. Sesler. Hiç susmuyor. Çok kızgınlar birbirlerine. Sanki kurtulmak istiyorlar. Kendilerinden, yaşamaktan, acı çekmekten. Sesler, yükseliyor. Korku yayılıyor etrafa. Pusuda bekliyor acı. Sesler yine yükseliyor. Ellerim titriyor. Durduramıyorum. Sesler yakınımdan geliyor, çok yakınımdan. Uzaklaşıyorum. Siniyorum bi köşeye. Nerede olduğumu anlamıyorum. Sesler izin vermiyor. Sussunlar istiyorum. Yeter diyorum, yeter artık. Sesler gidiyor. Fısıltıya dönüşüyor, ben korkuyorum. Bu sefer bileğimdeki sızı kendini belli ediyor. Koca bi çizik. Derin. Çok derin. Kim yaptı bilmiyorum. Saçlarım. Yolmak istiyorum hepsini. Tek tek. Yalnız kalmak istiyorum. Duvarlar, artık beni sevmiyor. Kimse saçımı okşamıyor. Ben dönemiyorum. Beş yaşıma, dönemiyorum. Korkuyorum. Çok korkuyorum. Kimse görmüyor. Kimse bilmiyor. Acım beni öldürüyor. Ben, ben ölüyorum.Ne kadar zaman geçerse geçsin, kendimi ne kadar güçlü hissedersem hissedeyim ben yine aynıyım. Günün sonunda odasında titreyen ya da ağlayan bir zavallı...Odam yine karanlık, sessiz ve tenha. Duvarların sesini duyuyor musun? Ben duyuyorum. Susmuyorlar. Onları susturur musun? Kulaklarımı ellerimle ne kadar kapatsam da sesler susmuyor. Odam biraz sisli, önümdeki küllük dolu izmarit. Ciğerlerimde kaç zehir söndü dudaklarım kaç sigaraya yuva oldu bilmiyorum. Bu dört duvar arasında tek yaşam belirtisi yok sanki. Oysa bana yaşadığımı söylüyorlar. Görmüyorlar mı? Bilmiyorum. Sanırım artık bilmek de istemiyorum. Herkes babasından hayır duası alırken ben beddua eder gibi cümleler duyuyorum neyse ki hayırsız evlat ilan etti beni sorun yok;)Kimse benim yaralarıma yıldızlar çizmedi yada beni sadece ben olduğum için sevmdi. Hep bir en olmam lazımdı. Şimdi ise kendi yıldızımı kendim çiziyorum.
7 notes · View notes
Text
Tumblr media
Beğendiğin gönderiler gibi!
5 notes · View notes
by-hulusi · 2 months
Text
BİR KADINA MEKTUP
Bir liste var önümde; yıllar sonra edindiğim. Senin bir kenara not düştüklerin gibi; bunlar da benim biriktirdiklerim. İster altına ekle, ister kendininkilere kat. İster dikkate al, ister kaldır at.
1) KARİYERİNİ KIZLIK SOYADINLA YAP
Şimdi toz pembe, biliyorum; öyle oluyor başta. Ortalarda da idare ediyor hatta. Ama gün geliyor; “kocanın soyadı ile” tanındığını fark ediyorsun. Boşanma aşamasına geldiğinde, yeni bir SEN inşa etmek zorunda kalıyorsun. İş hayatında o güne kadar yaptığın her şey – eğer kocan, mahkeme kararıyla onun soyadını taşımana izin vermezse – alt üst oluyor. Hem, ne gerek var ki “izne” vs’ye? Adınla soyadınla, şânınla yürü. Kalıcı olan SENsin.. senin emeklerin.
2) ÇALIŞ. SAKIN DURMA
Kocan sana diyecek ki “Yahu ne gerek var, ben para kazanıyorum zaten. Sen tadını çıkar evdeki hayatın. Çocuğuna bak, günlere git, spor yap, mutfakta oyalan, alışverişe falan çık, devril yat, takıl istediğin gibi.” Tatlı gelecek, kolay gelecek, işine gelecek belki. Yapma. Kendini geliştirmeyi, kendine yatırım yapmayı bırakma. Yeteneklerine yönel, hayallerini unutma. Oku, çalış, üret. Seçimlerinin; bir zaman sonra “bir başına ve ayakta isen”, anlamı olacak.
3) KENDİ ÖLÇÜNÜ KENDİN AL
Sana “o kadar güçlü değilsin” diyecekler. “Sen başaramazsın” yaftasını yapıştıracaklar. “Bu da nereden çıktı”, “ulaşabileceğin hayaller kur” falan diye de yumurtlayacaklar. Yavaşlatacaklar seni. Şaşırtacaklar, yanıltacaklar. İşin kötüsü, bazen potansiyelinin olmadığına “inandıracaklar” da, kimbilir.. Aman ha, sakın durma, kanma. Sen, neyi başarmak istersen O’sun. Bilfiil kendisi hem de. Nereye bakarsan, oraya gidersin. Senin ölçünü senden başka kimse alamaz. Kendi kıyafetini kendin dik. Nasıl istiyorsan, öyle ol. Uzlaş ama değişme, dönüşme.
4) KANTARIN NE KADAR TARTIYOR?
Her topa girme. Her sorumluluğu alma. Her yükü taşıma. Sonradan ruhsal çöküntü yaratacak, sana “keşke” dedirtecek hiçbir şeye soyunma. Rol çalma. Unutma; her kantar, belirli bir ağırlığa kadar tartar. Fazlasını almak, kantarı yorar. Her şeyi başarmak zorunda değilsin; her sorunun çözümü sende değil. Sen de diğerlerinden farklı değilsin. Enerjinle, moralinle, zaten taşıdığın yüklerinle, gidecek epey yolun var. Çünkü ne oluyor biliyor musun; bir süre sonra insanlar seni takdir etse de, kıyamadıklarını söyleseler de, bu naif (!) yaklaşımlar bi’ b…ka yaramıyor. Madalyan ve hastalıklarınla başbaşa, hayatı sorgulamaya başlıyorsun. Nerede mi? Hastane koridorlarında, uykunu aradığın akşamlarda, elin kolun kalkmadığında, hayata dair umutlarını sorguladığında. Yapma. Sakın yapma.
5) KENDİ ŞARKINI SÖYLE
Seninle dalga geçecek kimileri. Giydiğin elbiseye, kahkahana, oturuşuna-kalkışına karışacaklar, sözüm ona “doğru”ya çekecekler seni tüm iyi niyetleriyle (!). “Aman dans etme, beceremiyorsun” diyenler çıkacak. Sesinin kötülüğünden dem vuracaklar.. Susma. Kendi şarkını söyle. Canın nerede, ne zaman, nasıl istiyorsa, öyle söyle. Hayatın, “senin şarkın”. Notalar senin, kulak senin, ses senin. Ne istiyorsan, onu söyle. Kendi şarkını yaz. Bağıra çağıra söylemeye başladığında, altında senin imzan olsun. Kendi şarkısını yazamayanlar lâf atacaktır; gülümse.
6) HAFIZANI DİRİ TUT.
Neydin sen? Neredeydin? Nereye gidiyordun? Nasıl olacaktı? Neler yaşayacaktın? Sorularını sakın bırakma. Her sabah, kahveni içerken listene göz at; neresindesin, n’apıyorsun? “Biz” olup bambaşka bir maratona girmişken; “ben” bir yerlerde tıkanmış, arkadan nefes nefese, önündeki kâfileye umutsuzca bakıyor olabilir mi?
Sakın unutma. Başlangıç noktanı, başlangıç sebebini; yürüdüğün yol ile teyit et.
7) KALBİNİ DİNLE
Ne olursa olsun, neye mâl olursa olsun, kalbini dinle. Seni nereye götürürse götürsün, sana ne yaptırırsa yaptırsın, kalbini dinle. Dibine kadar sev, sonuna kadar git, olmadıysa bambaşka bir yola git.. Hattâ istiyorsan dur ama hep kendini, hep kalbini dinle. İnsanların eğilimlerine, tepkilerine, eleştirilerine aldanıp, “onaylanan” yolu seçme. Kendi yolundan git. Kalbinin yolundan.
8) VAZGEÇMEYİ BİL
Israr etme. Bittiyse, diretme. Serbest bırak kendini de, yolundakileri de. Eğer kader diye bir şey varsa, elbet tecelli edecek. Eğer “farklı” olacaksa bir şeyler; elbet o “yeni” de paşa paşa önüne gelecek. Bırakmayı bil. Vazgeçmek=Özgürlük. Vazgeçmek=Yeni seçimlere ilerlemek. Ve hiçbir seçim, geleceği “özünde” değiştirmeyecek: Özendiğin insanlar kadar özgürsün, sürprizlerle dolusun, rengârenksin sen de.
9) HERKES GİTTİĞİNDE, KALAN MANZARA SENİ MUTLU ETSİN
Kocan gidebilir. Çocuğun Allah’ın emri gidecek. Annen, baban.. Eninde sonunda yalnız kalacaksın. Cebinde ne varsa, kaderin o. Hesapladın mı, neler birikmiş çıkınında? Ne kadar erken, o kadar iyi. Henüz harekete geçmediysen, şimdi başla.
10) HER BAŞLANGIÇ İYİDİR
Seçimlerini yaparken, şartlara takılma. O şartlar, bu ânın şartları ve senin bugüne kadarki tecrübelerinle geliştirdiğin inançların. Hepsi bu. İçindeki o BAMBAŞKA SENle tanışmadın, onu keşfetmedin daha. O SEN, seni hep mutlu edecek, yalnız bırakmayacak; emin ol. Kendine tutun. Başlangıçlar insanı diri tutar. Bitişlere tutunursan, düşersin. İÇİNDEKİ SENe şans ver. Seni utandırmayacağını göreceksin.
Tumblr media
17 notes · View notes
uyumakonusalimm · 3 months
Note
"Gülümse mutlu görün ve hiçbir şey olmamış gibi devam et." Kim hiçbir şey olmamış gibi devam edebilir ki derdim eskiden, devam edebilirmiş:(
Önceden felsefem buydu ama şimdi değiştirdim gülümseyip mutlu görünüp hiç bişey olmamış gibi davranmaya çalıştığımda depresif oluyorum. artık kim ne hata yapıyor pat pat pat yüzüne tokat gibi vuruyorum.
10 notes · View notes