bağıra bağıra sustum
nasıl öldüğümü belli etmedim
sorsan , yine iyiyim....
13 notes
·
View notes
“Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.”
21 notes
·
View notes
İnsan her şeyi anladığında mutlaka ağır bir sinir krizi geçirir. Bilinçlilik bunu gerektirir
"Bütün o savaştan ve kavgadan, boğazın patlayana kadar anlatmaya çalıştığın her şeyden geriye sadece tek kelime bile edemeden sessizce bakıp da yutkunduğun birkaç şey kalıyor"
45 notes
·
View notes
Biri susmayı tercih ediyorsa, daha önce kendini çok kez duyurmaya çalıştığınındandır…
12 notes
·
View notes
Sen hiç kırıldın mı sevdiklerine.Bir bıçak gibi yüreğine saplandı mı gözyaşların?Penceresiz,ışıksız,soluksuz kaldın mı? Kahırlı nehirlere sarkıtıp kimsesizliğini, alıp bastın mı bağrına yalnızlığını? Bağırıp,çağırdın mı sağır kayalardan aşağı çaresizce.
2 notes
·
View notes
İslâm âlimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp:
"İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş.
Talebelerden biri:
"Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübârek zat:
"Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar sormuş.
Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
"İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir."
"Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakîki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir."
Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş:
"Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun.
Ne demişler: Zerzevatçı bağırır, sarraf bağırmaz. Eskici bağırır, antikacı bağırmaz.
Fikri kıymetli olan bağırmaz. Bağıran düşünemez. Düşünmeyen kavga eder. Sesimizi değil sözümüzü yükseltelim."
Ahmet Demircanoğlu Hocaefendi
43 notes
·
View notes
Ben gecelerce korkunç kabuslar ile çığlık çığlığa uyandım. Ağladım. Bağırdım. Duy istedim. Ama sen bana sağır onu duyar olmuşsun. Bak artık tek başımayım ve inan ki hallediyorum. Kabuslar uyandırdığında kendime sarılmayı öğrendim. Sensizliğe alıştım. Alışamam sanmıştım evet ama yokluğun varlığından daha huzurlu.
03:33
31 notes
·
View notes
"Sesli konuşana kadar kimse seni duymuyor gibi görünüyor..."
"Ve düştüğünde kimse seni farkediyor gibi görünmüyor..."
13 notes
·
View notes
adam gibi gelip söyleseydi keşke vallaha daha az canım yanardı bugün hiç durmadan yağmur yağıyo kocaman iri taneli ve büyük şimsekler çakıyo tabi büyük gürültülü gök gürlemeleri ama ben seviyorum çünkü sanki yer gök benim için ağlıyo bağırıyo sesimi duyurmak istercesine çok ağladım biliyo musun elim ayağım titriyo yani ben ona bu kadar değer verirken onun bana bunu yapması tarif edilemeyecek derecede acı verici ben öyle değer görmediğim yerde durmam ama onda gururumu ezip kalmak istedim çok çabaladım çok direndim ama başaramadım o istemedi eğer isteseydi ben onunla bir ömür kalırdım...
3 notes
·
View notes
Hissettiğim şeyleri haykırabilen biri olmayı çok isterdim ama yapabildiğim tek şey gözlerim dolu dolu bakmak.
2 notes
·
View notes
Avazın çıktığı kadar susmaya devam et 🌙
3 notes
·
View notes
Sana bağırmalar öfkeler biriktiriyorum. Ne tuhaf dimi özlemler kavuşmalar biriktirmem gerekirken böyle manasız duygular birikiyor içimde sahi bunun da sebebi sensin. Gerçi seni karşımda görsem içimden geçenleri kafamı meşgul edenleri tam anlamıyla söyleyebilir miyim orası da meçhul. Sana inandığım için kendime olan öfkemi aşamıyorum bu sefer tamam dediğim her şeyin üstüme yıkılması da ayrı yordu beni. Sahi seni görsem ne yaparım inan bende bilmiyorum içimi kemiren şeyleri sana söylemektense belki de en iyi cevap susmaktır. Çünkü konuşunca bağırıp çağırınca sesimin duyulmadığının farkı çok önceden dank etti kafama.
5 notes
·
View notes