Tumgik
#el sanatı
mavi-duenyam · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"O mavi gözlü bir devdi, Minnacik bir kadin sevdi.
Kadinin hayali minnacik evdi.
Bahçesinde ebruli,
Hanimeli,
Açan bir ev."
40 notes · View notes
u-mspcoll · 6 months
Text
Treatments for two calligraphy albums
Tumblr media
 The calligraphy album Isl. Ms. 235 before and after treatment.
Tumblr media Tumblr media
Calligraphy album Isl. Ms. 242 before and after treatment.
Tumblr media
Our summer 2023 Cathleen A. Baker Fellow, Katarina Stiller, also worked on two calligraphic albums from the Islamic Manuscripts Collection, including one album of pieces calligraphed by Hasan Rıza Efendi (d.1920)
Read more about her work and view images of both manuscripts in the HathiTrust Digital Library --- Isl. Ms. 235 and Isl. Ms. 242
9 notes · View notes
yorgunherakles · 11 months
Text
kusursuz metin diye bir şey yoktur. tıpkı kusursuz umutsuzluk diye bir şeyin olmadığı gibi.
roland barthes - yazma arzusu
10 notes · View notes
Text
Sedef Çiçeği
Sedef Çiçeği
Tumblr media
#BahçeBitkileri, #BahçePeyzajı, #BitkiBahçesi, #BitkiBakımı, #BitkiÇiçekleri, #BitkiDekorasyonu, #BitkiElSanatları, #BitkiSanatı, #BitkiÜretimi, #BitkiYetiştirme, #BitkiYetiştirmeIpuçları, #BitkiselIlaçlar, #DekoratifBitki, #DoğalYaşam, #EdefÇiçeği, #EskiParaBitkisi, #HoşKoku, #KurutulmuşÇiçekler, #LunariaAnnua, #YemekTakviyeleri https://is.gd/VNh3qW https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/sedef-cicegi/
Sedef çiçeği Latince adı lunaria ‘ay şekilli’ anlamına gelir ve bu türün silikalarının şeklini ve görünümünü ifade eder . Yaygın olarak kullanılan “dürüstlük” adı 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Yaprak zarlarının yarı saydamlığıyla dikkat çekici özelliği arasında önde gelmektedir. Bu özelliği sayesinde arıları ve kelebekleri kendine çeker.
Bu bitki, özellikle çiçekleri ve tohumları için estetik değeri olan bir süs bitkisi olarak yetiştirilir. Yapraklar basit, sapsız, yuvarlak, yürek – yumurta şeklinde, kenarları kaba dişlidir. Yaprak kenarları, kalın dişli çiçekleri ise salkım, uzun ve sık, brakteler mızrak şeklinde, çanak zarsı ve çıplaktır. Çoğaltması, üretimi ise tohumları ile olmakta, ilkbaharda direkt yerlerine veya seralara ekilir.
Güneşli veya yarı gölge yerlerde yetişir. Tohum kapsülleri, flavonidler, saponinler ve triterpenler gibi çeşitli etken maddeler içerir. Bu etken maddeler, antibakteriyel, antienflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir. Sedef çiçeği, halk arasında çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak tıbbi ve aromatik bitkiler kategorisinde de dikkate değerdir. Geleneksel tıpta bazı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Özellikle bitkinin yaprakları ve kökleri, bazı sağlık sorunlarına karşı çözüm olarak önerilmiştir. Sedef çiçeğinin tıbbi ve aromatik özelliklerine daha yakından bakalım.
Sedef Çiçeğ’nin Kullanım Alanları
Fitoterapi: Geleneksel tıpta bazı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Özellikle bitkinin yaprakları ve kökleri, bazı sağlık sorunlarına karşı çözüm olarak önerilmiştir. Bu bitki, öksürüğü hafifletmek ve balgam söktürmek için kullanılabilecek öksürük kesici özelliklere sahip olabilir.
Aromaterapi: Uçucu yağları çıkarmak için kullanılan bitkilerden biri olabilir. Bu uçucu yağlar, aromaterapi uygulamalarında rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etki yaratmak için kullanılabilir.
Dekoratif Kullanım: Sedef çiçeği, bahçelerde ve süs bitkisi olarak yetiştirildiğinde, estetik değeri nedeniyle popülerdir. Çiçekleri, bahçeleri süslemek ve doğal yaşam alanlarına renk katmak için kullanılır. Sedef çiçeği, zarif görünümü ve hoş kokusuyla bahçelerde ve doğal yaşam alanlarında sıkça tercih edilen bir bitkidir. Ayrıca kurutulmuş çiçekleri, el işi projelerinde dekoratif bir unsur olarak kullanılır. Her ne kadar bazı bölgelerde tıbbi amaçlarla kullanılsa da, bitkinin bu yöndeki kullanımı daha fazla araştırmayı gerektirebilir.
Kullanım Notları
Tıbbi kullanımıyla ilgili daha fazla araştırma yapılması gerekebilir. Bu nedenle, tıbbi bir durumu tedavi etmek veya önlemek için kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Uçucu yağlarını çıkarmak için bitkiyi kullanırken, uygun teknikler ve ekipmanlar kullanılmalıdır. Bahçe ve peyzaj tasarımında sedef çiçeği kullanılacaksa, bitkinin ihtiyaçlarına dikkat edilmeli ve uygun bakım sağlanmalıdır.
Hem estetik hem de potansiyel tıbbi ve aromatik kullanımıyla dikkat çeken bir bitkidir. Ancak herhangi bir bitki tıbbi amaçlarla kullanılmadan önce bir uzmana danışılmalıdır.
0 notes
afyonhaberleri · 2 years
Text
Büyüleyici el sanatı ‘ipek koza’ Afyonkarahisar’da hayat buluyor
Büyüleyici el sanatı ‘ipek koza’ Afyonkarahisar’da hayat buluyor
  Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi ile Karahisar Gençlik Merkezi’nin bünyesinde sürdürülen el sanatları kurslarında sona gelindi. Farklı el sanatlarında kurs gören kişiler eğitimlerini tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı. İpek koza kurs eğitmeni Nazlı Şenay kursları verimli bir şekilde tamamladıklarını bundan dolayı da mutlu olduklarını ifade etti. Karahisar Gençlik Merkezi ve Halk Eğitim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dogruolan · 5 months
Text
KILIÇ USTASI - DEVASA+
Tumblr media
Kilicustasi.com: Kılıç Tutkunları için Eşsiz Bir Dünya!
Kilicustasi.com, kılıç severlerin hayallerini süsleyen benzersiz bir platformdur. Kılıç, kılıç fiyatları, kılıç çeşitleri, katana gibi seçeneklerde öne çıkan bu sitede, kılıç tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunulmaktadır.
Kılıç: Tarihin ve Sanatın Buluşma Noktası!
Kilicustasi.com, kılıçları aynı zamanda tarihin ve sanatın izlerini taşıyan eşsiz eserler olarak görür. Her bir kılıç, ustalıkla işlenmiş detaylarıyla göz kamaştırır ve geçmişten günümüze taşınan bir mirası temsil eder.
Kılıç Fiyatları: Kalite ve Uygunluk Bir Arada!
Kilicustasi.com, geniş bir fiyat yelpazesiyle her bütçeye hitap eden kılıçları sunar. Kılıç fiyatları konusunda şeffaf bir politika izleyen sitemiz, kalite ve uygunluğu bir araya getirerek müşterilerine en iyi seçenekleri sunar. Zengin koleksiyonu, farklı kültürlerin ve dönemlerin etkileyici kılıç çeşitlerini içerir. Her zevke hitap eden bu çeşitlilik, kılıç tutkunlarının aradıkları özel parçayı bulmalarını sağlar.
Katana: Ustalığın ve Zarafetin İfadesi!
Katana, Kılıç ustası özel koleksiyonunda ayrı bir yer tutar. Uzakdoğu'nun efsanevi kılıcı, ustalıkla üretilmiş ve geleneksel sanatı yansıtan benzersiz tasarımlarıyla dikkat çeker.
Kılıç Ustası ile Kılıçların Büyülü Dünyasına Dalın!
Eğer siz de kılıçların büyülü dünyasına adım atmak ve özel tasarımlarla tanışmak istiyorsanız, Kılıç Ustası adresini ziyaret edin. Usta işçiliğin ve tarihin izlerini taşıyan kılıçlarla buluşun!
1K notes · View notes
testimblog · 2 months
Text
VARALLİİNTERİOR - DEVASA+
Tumblr media
İç Mimarlıkta Yaratıcılığın ve Estetiğin Adresi: Varalli Interior
İç mimarlık, yaşam alanlarınızı güzelleştirmenin, işlevselliklerini artırmanın ve kişisel tarzınızı yansıtmanın bir yoludur. Varalli Interior olarak, bu önemli sanatı ve zanaatı ustalıkla icra ediyoruz. Müşterilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için yaratıcılığımızı ve uzmanlığımızı kullanıyoruz.
İç mimarlık nedir diye soracak olursanız, iç mekanların planlanması, tasarımı ve dekorasyonuyla ilgilenen bir sanat dalı olduğunu söyleyebiliriz. Biz, bu alanda uzun yıllara dayanan deneyimimizle müşterilerimize benzersiz ve özgün tasarımlar sunuyoruz.
Varalli Interior, iç mimarlık firması  arasında öne çıkan bir isimdir. Müşterilerimize sunduğumuz kişiye özel hizmetlerle, her projeyi benzersiz bir şekilde ele alıyor ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutuyoruz. Profesyonel ekibimiz, sizin ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi anlayarak, en uygun ve estetik açıdan tatmin edici çözümleri sunmak için çalışır.
İç mimarlık firmaları seçerken güvenilirlik, kalite ve estetik ön planda olmalıdır. Biz, Varalli Interior olarak, bu değerlere sadık kalıyor ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz. Eğer siz de hayalinizdeki yaşam alanını yaratmak istiyorsanız, bizi tercih edebilirsiniz.
İç mimar konusunda uzmanlaşmış bir iç mimar arıyorum diyorsanız, doğru adrestesiniz. Varalli Interior olarak, müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve aşmak için buradayız. Bizimle iletişime geçerek hayallerinizdeki yaşam alanını tasarlamak için ilk adımı atabilirsiniz.
Daha fazla bilgi ve referanslar için web sitemizi ziyaret edebilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz. Varalli Interior olarak, sizinle birlikte hayallerinizin ötesine geçmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
573 notes · View notes
ay-misali · 10 months
Text
Tumblr media
Bir değerin takdir edilmesi kibirlilere kişisel bir hakaret gibi etki eder. Kibirlilerin içinde derinde demirlemiş olan zayıflık duygusunu buradan da anlamak mümkündür.
Bizim özlemimiz farklı insanlar olmak veya böylelerini bulmak değildir; tersine, birbirimize el uzatmak, dayanışmak ve birlikte çalışmak tabi olduğumuz bir yasadır. Bu işbirliğini özellikle gerektiren günümüzdeki gibi bir zamanda kişisel kibir çabalarına artık yer yoktur.
Alfred Adler, İnsanı Tanıma Sanatı, s.167
67 notes · View notes
etheromanie · 9 months
Text
"ona göre sadece şiir okunarak şiir yazılmazdı. her şeyi okuyarak yazılırdı. 'hayatın köpüğü' olarak görüyordu şiiri, her şeyi kaplayan uçsuz bucaksız bir köpük. bir dil işiydi şiir, dilde yangınlar yaratmak sanatı. hem el işiydi şiir, makine işi değil. şairlik biraz da varlıkları birbiriyle takas etmekti. 'buğdayın parayla değişildiği / paranın ekmekle değişildiği / ekmeğin tütünle değişildiği / tütünün acıyla değişildiği / ve artık hiçbir şeyle değişilmediği acının,' der ya 'işte tam bu saatlerde' şiirinde. o acı şiirden başka neydi? 'sizin babanız öldü mü?/ benim bir kere öldü kör oldum,' diyerek bütün baba acılarına kızgın bir demir soktuğunda henüz babası ölmemişti."
17 notes · View notes
delitay · 6 months
Text
✡️Yahudi, siyasî yönden de devleti yaşama araçlarından yoksun bırakır.
🔯Her türlü karşı koymanın ve milli savunmanın temellerini çürütür.
🔯Milletin hükümete duyduğu güveni sarsar.
🔯Geçmişi kötüleyerek gözden düşürür.
🔯Kutsal olan şeylerin hepsini çamura batırır.
🔯Uygarlığa da el atarak, sanatı ve edebiyatı kötüler, tabii hisleri aldatır.
🔯Bütün güzellik, asalet, ağırbaşlılık, onur ve iyilik kavramlarını bir anda alt üst eder.
🔯İnsanları, kendisinin içinde bulunduğu o adi ve aşağı tabiat alanına çeker."
Sayfa 270
Kavgam
Adolf Hitler
13 notes · View notes
Text
"SİSLER UYGARLIĞI"
Hayatını sanatla iç içe yaşayan insanlar diğer insanlara göre daha hakiki bir huzur ve huzursuzluk içinde olurlar. Neden huzur ve huzursuzluk? İkisinin bir arada olması ilk bakışta tezat gibi görünse de; kişiliğine sanat bulaşmış bir insan, bütün yolculukların tıkandığı bir zamanda kendine doğru yolculuklar yaparak huzurun kapılarına ulaşır. Bu mükemmel huzurun tadını çıkartır. Kendindeki huzuru ilişkide bulunduğu herkese, her şeye bulaştırır. Huzursuzluk ise kaosun kucağında kalmış ve kanama geçiren bir toplumda sanatçının içinde kurduğu acıdan yapılmış şık bir ülkedir. Huzuru da huzursuzluğu da zirvede yaşar sanatçı. “Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır” der Andrey Tarkovski.
O halde şunu diyebilir miyiz: Eğer dünya mükemmel olacaksa, eğer dünya kargaşadan, savaşlardan ve acılardan kurtulacaksa sanat olmasın varsın.
Bir yazar sadece yazar değildir. İnsan ve insanlıktan, geçmişten, şimdiden ve gelecekten de sorumludur. Kelimelerin anlam peşinde koştuğu, ele geçirilmemiş bir boyuttadır yazar. Boğazına sarılmış olan günlük planlanmış yaşantı, alışkanlıklar, aile, koşuşturmalar, ihtiyaçlar ve diğer sıradanlıklar geçidi, akşamın cüretkâr çağrısından sonra yerini kurgu ve gerçeklik adındaki o iki ateşli sevgiliye bırakır. Genellikle herkes gibi başka bir mesleği ve vermek zorunda olduğu bir yaşam mücadelesi vardır yazarın. Ancak o büyülü dünyaya, o mükemmel hisler gezegenine girdiğinde bütün somut gerçeklik yerini kusursuz bir akışa bırakır. Zaman denen sonsuz hapishaneden bu şekilde kurtulur ancak.
“Aynı şeylere bakıyoruz, aynı yere, aynı uğultuya, aynı ağıda ve aynı dilsizliğe… Ama hiç anlamıyorum, hiç, neden farklı şeyler görüyoruz?”
diye sormuştum yıllar önce bir öykümde. Sonra aynı karanlıkta olduğumuzu ama aynı şeylere bakmadığımızı –çünkü bakışı belirleyen şey vicdan ve sözcüklere yayılış serüveni olan imgedir- fark ettim. Aynı sokaklarda, aynı şehirlerde, aynı evlerde ve aynı yıkılışlarda olsak da göğsümüzün tam ortasındaki toplantı salonunda farklı hisler buluşmaktaydı.
Görünmeyen o toplantı salonuna; bir anlaşılmamış öyküler toplayıcısı geldi Polen Bulutlarıyla. En yakın uzaktan seslendi: ‘Masanın üzerine bırakılmış kolay ve güvende olan bir sözcük değildir anlam, anlam pes etmemişlerin işaretidir’ dedi.
Böylece anlamıştım neden farklı şeyler gördüğümüzü. “Hepimiz aynı berbat çukurun içindeydik. Ama bazılarımız yıldızlara bakıyordu.” diyor Oscar Wilde. Evet, yıldızlara bakabilmek, yıldızlara bakma cesaretini gösterebilmek… Bu, bir yazarın duvarların içinden geçebilme yeteneğidir. Duvarlar tuzaklarla doludur. Keskin kayalıklar ve zehirli otlarla doludur. Duvarın içi; sis uygarlığıdır.
Bir yazar haritaların sesini dinler masumiyetin başkenti olan bir kalbi dinler gibi, o seslerden öyküler taşır gerçekliğe. Yenilmişlerin yüzlerine ışık tanecikleri bırakır anlam fabrikasından. Anlam işçiliği yazarın devrimidir. Kaybolmuş ve gözden çıkarılmış gemileri bulup yeniden işe alan bir limandır yazar. Bazı ülkelerde suçtur bu. O ülkelerde yazarlar her an, açlık, gözaltına alınma, işkence ve yıllarca içerde kalma tehlikesiyle yaşar. Yazar bunu göze almıştır. Bu tehlikeyi satın almıştır.
Dünya mükemmel olsa da olmasa da yazmak ve anlatı sanatı, o sisler uygarlığında yürüyüşünü sürdürecektir, kayalıklara gizlenmiş kötülüğün tetikçisi keskin nişancılara rağmen. Çünkü o sisler uygarlığı yazarın göğsündeki toplantı salonundan havalanan kelimelerdir; keskin nişancılar hedeflerini iyi göremesinler diye.
16 notes · View notes
leblebi-19 · 7 days
Text
🪷🪷🪷🪷🪷
NİSAN YAĞMURU VE HİKMETLERİ
.....Nisan yağmuru, bildiğimiz Nisan ayının 14 ünde başlar, Mayıs ayının 14 ünde (başka rivayette 20 sinde) biter. Bu zaman içinde yağan yağmurlara "Nîsân yağmuru" denir ve çok faydalıdır.
.....Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan tekevvün eder (oluşur). (Müslüman'ca Yaşama Sanatı Cilt:1 Sayfa:166, Tefcîr-ut Tesnîm Sayfa:44, Ruh-ul Beyân Cilt:10, Sayfa:298, Ruh-ul Beyân Cilt:7, Sayfa:44/45)
.....Yine, Hasan Basrî Çantay da, tefsîrinde şöyle demektedir: Halkın isti'dâdına vâbestedir feyz-i hayât, Ebr-i Nisandan sadef dürdâne, ef'ı semm kapar
(Ebr: Bulut, Dürdâne: Inci tanesi, Efi: Yılan, Semm: Ağı) (Hasan Basri Çantay Tefsiri Cilt:3, Sayfa: 1123, El İnsan, Eddehr Sûresi, Âyet:1)
*Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır.
* Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur.
.....Nisan yağmuru ile çalınan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de s
4 notes · View notes
u-mspcoll · 2 months
Text
A découpage piece by Şehrî in Isl. Ms. 438
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Calligraphic découpage / cut-work piece in nastaʻlīq (talik) signed by the calligrapher, Şehrî (Fol.22a in Isl. Ms. 438, Islamic Manuscripts Collection)
Enjoy this post from Sumeyra Dursun, 2023 Heid Fellow, drawn from her research in the Islamic Manuscripts Collection. Sumeyra is a doctoral candidate in the history of Islamic arts at Yildiz Technical University in Istanbul.
6 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 8 months
Text
Tumblr media
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.
Yalnızlık, adam olmayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir.
Akılsız, yüzü güzele ; Akıllı, gönlü güzele tâlip olur . Zaman yüz güzelliğini tüketir ama gönül güzelliğini artırır.
Eğer Rabbim seni bana yazmışsa, Benden kaçışın yok..! Lakin kader seni benden almışsa, Ağlamaya lüzum yok...
Herkes dışını süslerken, sen içini,kalbini süsle. Herkes başkasının ayıbını araştırırken,sen kendi ayıplarınla meşgul ol!
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan iyidir.
Gerek yok her sözü laf ile beyana, Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.
Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene ; Çünkü cahil ne gelirse söyler diline.
Ey Gönül! En acı ilaç ayrılıktır; zira onun içinde Aşk gibi bir şifâ saklıdır.
Düşüncen konuşmana, Konuşman hareketine, Hareketin kaderine yansır, Güzel düşün. güzel yaşa..!
Tumblr media
Her olayı hayır bil, her geceyi Kadir bil, her geleni Hızır bil.
Emek ver , Kulak ver , Bilgi ver Ama Sakın Boşverme.
Ey gönlümün sol yarısı. Aklıma koydum seni, AKLIM almadı. Yüreğime bıraktım, Sana doymadı..!
Her Yerde Olmak Gibi Bir Duan Varsa, Gönüllere Gir; Çünkü Sevenler, Sevdiklerini Gönüllerinde Taşırlar.
Tumblr media
İki alem vardır: İlki varlık alemi, ikincisi manâ alemi. Varlık alemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün, kendini kolayca ele verir. Manâ alemi ise gece gibidir, onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir.
Kişi gülüşüyle terbiyesini, güldüğü şey ile seviyesini gösterir.
Mecnun Değilim Dost; Lakin Çağırırsan Çöllere Gelirim !
Hak kuldan intikam kul ile alır, dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.
Dünya pazarının sermayesi altındır. Öte alemin sermayesi ise; aşk ve daim nemli iki göz. Gönlüm bağdır, gözüm bulut. Bulut ağladı mı bağ yeşerir. Mum gibi yaş dök ki gönül evin aydınlansın.
Ey Gönül! Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Fani Aşk Yoktur, Aşkların Hepsi Baki Olanadır. Tek Fark Şudur Ki; Kimi Sanatı Gôrür, Kimi Sanatçıyı...
Ey gönül Utanıyorum senden: yanında Bülbülün varken gargalardan gül sorarsın... eyvah!
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur...!
Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir !
İnsanoğlu dünyayı zapt eder, ama ağzını zapt edemez.
Geçer dediklerimi gecirdim Biter dediklerimi bitirdim.! Nefret ettiklerimi sildim,... silkindim yeter dedim.! Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana.! Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..!
Ey gönül, gönlümüzün dumanı, sevdamızın alametidir.
Dost; acı söyleyen değildir Acıyı tatlı söyleyebilendir.
Şu, içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil. Ve onunla meşgul ol. Ne geçmişle üzül, Ne gelecekten kork.!
Neden duasız bırakıyorsun dilini? Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?
Kapı açılır, Sen yeterki Vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeterki o kapıda durmayı biL!
Bu dünya tuzaktır, tanesi de arzular.
Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
Güzel günler sana gelmez. Sen onlara yürüyeceksin.
Allah'ın defineleri yıkık gönüldedir... Yıkık yerlerde pek çok defineler gömülüdür. Kırılmış, iki yüz parça olmuş gönülü yapmak, Allah'a Hac'tan da yeğdir, Umre'den de.
Asalet; Boyda Değil, Soyda İncelik; Belde Değil, Dilde Doğruluk; Sözde Değil, Özde Güzellik; Yüzde Değil, Yürekte Olur !
aşka yanmalı can dediğin...ya canan olmalı; ya da canını almalı 'yar 'diyemezsin ki herkese; içindeki yaran olmalı...herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı...!
İnsanları tanımak denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur.
Sabret Can ; üzülme sevmeyen gitsin. Niçin ağlarsın? Dua et Rabbim seni terketmesin. İşte O terkederse gerçekten bitersin. . .!
Gül bahçesinde geçen sırrı, gizli şeyi bir gül bilir, Bir de hazin hazin ağlayan, feryat eden bülbül bilir.
Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç.!
Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, Olsun!.. Vuslata aşık gönül susmayada razı.
Sen benim; bügünüme şükür ve yarınıma dua edişim,azla yetinişim,çoğa göz dikmeyişimsin.
Ey Gönül ..! Sen sen ol , kimsenin gönlünü yıkma . Dikenin ucuna çıkta , Edep çizgisinden çıkma ..!
Dua ve ibadet Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de ömür de hoştur.
Vesveseli düşüncelerden sakın. İnsanın kalbi, sazlık ve orman gibidir. Orada aslan gibi de, yaban eşeği gibi de fikirler bulunur.
Ey Gafil! Sen kendi şehvetine Aşk adını koymuşsun. Şu halinle o namusu ekberi soymuşsun. Aşkın asıl manasının altını oymuşsun. Bir bilebilsen küstahlığa nasıl doymuşsun...
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Gözünün gördüğünü gönlünün gördüğüne değişirsen EYVALLAH. Gönlünün gördüğünü gözünün gördüğüne değişirsen EYVAH EYVAH.
Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse, hayvanlık vasfı.
Bize Gözün Değil , Gönlün Gördüğü Yürek Gerek. Düşlerdeki Tabir Değil , Gerçeğe Vuslat Gerek.
Kadınlar, Aklı Olanlara, Gönül Sahiplerine Pek üstün Olurlar. Cahillere Gelince, Onlar, Kadına üstündür. çünkü Tabiatlarında Hayvanlık Vardır. Sevgi Ve Acımak, Insanlık Vasıflarıdır. Hiddet Ve şehvet Ise Hayvanlık Vasıfları.
İstedikde vermedi deme... İstemeyi bilmedin bari yalan söyleme...
Yol kesenler olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça, sabırlılar, gerçek erler, yoksulları doyuranlar nasıl belirir, anlaşılır?
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. Adalet bir nimeti yerine koymaktır.; her su çeken tohumu sulamak değildir. Zulüm nedir? Bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yerde kullanmaktır.
Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa, sabret; çünkü sabır genişliğin anahtarıdır.
Ey diken arayan kimse! Cennete girsen bile, orada senden başka diken bulunmaz.
Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık... Bir kıyısı görünmez denize daldık.. Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede... Allah'ın denizinde Allah'tan uzak kaldık...
Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır! Ama su geminin içine girerse onu batırır! Gemi için su ne ise mümin için dünya o dur!
Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.
İnsanlar elbiseleri ile karşılanır sohbetleri ile uğurlanırlar.
Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır. Gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.
Ey Gönül! Sana deli desinler, divane, mecnun desinler; sana mağlup desinler, yenilginin zillet içindeki çocuğu desinler. Fakat ey gönül, sana, zaferin sarhoşu demesinler. Sana, 'kalbini kıramadı' demesinler. Ey gönül, haydi yenilgini mübarek kıl. Kır kalbini ve 'gönül' ol. Kokular devşir cennetten; hatta daha ötelerden.
Tumblr media
12 notes · View notes
epifizz · 10 months
Note
sanat sanat icin midir toplum icin mi?
Sanat şayet yekvücut bir şey olsaydı hiç akımlardan söz edemezdik, farklı akımlar sanatın farklı konumlamışlarıdır, farklı bir sözdür. Ancak sanat eserleri de homojen bir şey değildir çünkü öyle olsaydı sanatçıdan bahsedemezdik, tıpkı şimdiki plastik seri üretim ürünlerinin zanaatkarlarını konuşmadığımız gibi, her sanatçı kendine has üslubu ile söyleneni farklı söyler. Ama sanatçının her eseri de aynı değildir çünkü kimse hayatı boyunca aynı şeyi aynı şekilde tekrarlamaz doğal olarak, başka şeylerden bahseder insan bazen ve hatta sık sık farklı şekillerde bahseder insan.
Hal böyleyken sanat şu ya da bu biçimde tek bir biçimi ve amacı varmış gibi ele alınması yalnızca sanatı tek bir şey haline getirip onu basitleştirme, fakirleştirme değil midir? Sanatçı sanatı sanat için de toplum için de ve bazen çok daha bağımsız şeyler için de yapabilir. Ve aynı sanatçı hepsini farklı zamanlarda da yapabilir. Sanatın bakışını tartışmadan önce okullarda öğretilen bu basitleştirilmiş ve homojenleştirilmiş iki uçlu sanat bakışını tartışmamız şart gibi.
10 notes · View notes
okumaodasi · 5 months
Text
CUEVA DE LAS MANOS - ELLERİN MAĞARASI
Arjantin'in güneyindeki Santa Cruz Eyaletinde yer alan önemli bir tarih öncesi sanat alanı olan Cueva de las Manos ("Ellerin Mağarası"), bir kaya sığınağı veya kaya sığınakları serisidir.
Tumblr media
El şablonları ve diğer el izleri, karbon tarihiyle (boya püskürtmek için kullanılan kemikten yapılmış boruların kalıntılarından) M.Ö. 7300’e kadar tarihlendirilmiş.
Aslında el izleri mağaranın içinde değil, hemen dışında, çeşitli kaya raflarında ve mağara girişini çevreleyen kaya yüzeylerinde yer alıyor.
Hayli küçük olan barınağın derinliği yalnızca 24 metre, yüksekliği ise 10 ile 2 metre arasındadır. El izlerine ek olarak Paleolitik kültürden sonra gelen ve Mezolitik ile Neolitik'i kapsayan bir dönem olan yaklaşık M.Ö. 7300 – M.S. 700 döneminde yaratıldığına inanılan, çoğunlukla av sahneleri ve geometrik soyut işaretler olmak üzere çok sayıda mağara resmi vardır.
Çağlar, Bronz ve Demir Çağları. Caverna da Pedra Pintada'daki (Brezilya) (M.Ö. 9250) ve Toquepala Mağaraları'ndaki (Peru) (M.Ö. 9500) mağara sanatının yanı sıra Cueva de las Manos, geç Taş Devri avcıları tarafından kullanılan en önemli tarih öncesi alanlardan biri olarak kabul edilir.
Güney Amerika'daki toplayıcı gruplar ve o dönemden kalma resim yazıları ve diğer kaya sanatlarını örneklemek için, barınak 1991 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlendi.
Cueva de las Manos, Pinturas Nehri vadisinde yer alır ve ilk kez 1941'de bir keşiş keşfetmiştir. Mağarayı 1949'da araştırmacı Rex Gonzalez de araştırmıştır, ancak arkeologlar bölgeyi ayrıntılı olarak incelemeye 1960'ların sonuna kadar başlamamıştır.
Katkılarından söz edilen araştırmacılardan biri de Carlos J. Gradin'di.
Cueva de las Manos'taki insan yerleşimi, radyokarbonun M.Ö. 7300 yılına tarihlendiğini gösteriyor. İlk sakinleri, ana avları guanaco olan göçebe avcı-toplayıcılardı. Stilistik Grup A olarak sınıflandırılan parietal sanatı ağırlıklı olarak av sahnelerinden oluşuyor, ancak dijital işaretler ve el kalıpları da görülüyor.
Dolayısıyla Cueva de las Manos'taki en eski sanat M.Ö. 8. Binyıldaki Mezolitik sanat dönemine kadar uzanmaktadır. İki bin yıl sonra, M.Ö. 5000'de, el şablonlarının hakim olduğu ve çok az avlanma sahnesinin olduğu - Stilistik Grup B olarak sınıflandırılan ikinci bir Taş Devri sanatı tarzı ortaya çıktı. Bu tarz, resimlerin antropomorfik ve zoomorfik figürlerin ortaya çıkmasıyla daha stilize hale geldiği Neolitik sanat dönemine, yaklaşık M.Ö. 1330'a kadar değişmeden kaldı. Cueva de las Manos'ta Stilistik Grup C olarak bilinen üçüncü ve son kültürel aşama M.S. 500 civarında başladı.
Bu, parlak kırmızı pigmentlerle boyanmış, minimalist stilize hayvan ve insan tasvirlerinin yanı sıra koyu mürdüm rengi veya siyah soyut geometrik görüntüleriyle dikkati çekiyor.
Bu tarihleme M.Ö. 25.000-18.000 dönemine tarihlenen, Kimberley kaya sanatının en eski biçimlerinden biri olan şablon el resimlerinin yer aldığı Avustralya'daki Aborijin kaya sanatından farklıdır.
Av sahneleri ancak M.Ö. 18.000'den sonra ortaya çıkıyor; söz gelimi Bradshaw kaya resimleri. (M.Ö. 15.500)
Belirtildiği gibi, bölgedeki pozitif el izlerinin ve negatif el kalıplarının neredeyse tamamı mağaranın dışındaki kaya panellerinde yer alıyor.
El izlerinin çoğu, kırmızı pigment (hematit veya kırmızı aşı boyası) kullanılarak silüetlenmiştir, ancak bazı el izleri kömür ve manganezden yapılmıştır. Beyaz ve sarı gibi mevcut diğer renkler kaolin ve natrojarositeden türetilmiştir.
Baskıların çoğunluğunun sol el olması ve boyutlarının genç ergenlerinkilerle tutarlı olması, bunların bir kabul töreninin parçası olarak yapılmış olabileceği ihtimalini artırıyor.
Cueva de las Manos, el izlerine ek olarak bolas kullanan insanların yanı sıra guanacos, rhea, kedigiller ve diğer hayvanların dinamik görüntülerinin yer aldığı av sahneleri içeren çok çeşitli başka parietal sanat eserleri de içeriyor; zikzak desenli soyut işaretler, kırmızı noktalar ve diğer geometrik şekillerin yanı sıra insan ve hayvanların stilize edilmiş bir dizi resmi.
Archeo - Histories
2 notes · View notes