Hayatım boyunca Kutay gibi gruplarda önemli birisiyken -akıl veren, dert dinleyen- genede tıpkı onun gibi önemli görülmedim, Gökhan gibi zorbalığa uğradığımda tıpkı egemen gibi umursamıyormuş gibi davrandım, acılarımla Çağrı gibi alay ettim güldüm geçtim, Afra gibi hiçbir sebep yokken sevilmedim ama aslında insanlar beni tanısa Mete gibi korumacı, Sarp gibi tatlı olduğumu görürlerdi...
Siirt-Batman Yolunda Feci Kaza: 1 Ölü 2 Yaralı! Kimlikleri belli oldu
Kaza, öğlen saatlerinde Siirt-Batman kara yolu Şenköy Mevkiinde meydana geldi.
Yolda süren yapım çalışmaları nedeniyle tek şeritte ilerleyen trafikte İslam İverendi (28) yönetiminde ki 34 HIE 777 plakalı TIR karşı yönden gelen Müslüm Öztoprak (34) yönetimindeki 08 DC 892 plakalı hafif ticari araç ile 34 ELB 754 plakalı otomobille çarpıştı.
Çarpışmanın etkisiyle devrilen TIR sürücüsü İslam…
Ereğli’de tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrildi: 1 ölü, 8 yaralı
Ereğli’de tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole devrilmesi sonucu kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı.
Nezir Büyükçay idaresinde ki 63 AAP 153 plakalı minibüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi.Kazada otobüste bulunan Nesibe Büyükçay hayatını kaybederken, Mehmet Büyükçay,Süreyya Büyükçay,Aslan Büyükçay,Enes Büyükçay,Ahmet Büyükçay,Nurullah…
Yağmurlu bir Ankara sabahından Günaydın tüm tumblr cemaatine 😅☔🌧️
Şimdi şöyle bir balkon konuşması yapma gereği duydum öhöm öhöm sizinkileri de merak ediyorum lütfen eklerseniz sevinirim yoruma 😁😇
1- Bana takibe gelen arkadaşları öncelikle inceliyorum, işin doğrusu sadece kadın mı takip ediyor, sadece aşklı meşkli depresif mi postları, Yoksa sadece beni mi takip ediyor (ki bu çok başıma geliyor sizin de oluyordur) gibi..
2- Tmm takibe geldin 1 post beğenmiyor öyle takibe gelmiş ölü yani ne istediğini kendi de bilmiyor ya da bişeyler çalıyor 😁 neyse işte onları da takip etmiyorum
3- Sadece RB blogu ama başka hiçbir iletişimi yok ne yorum ne bir amaç öyle uzayda geziniyor yani onları da takip etmiyorum.
4- Takibe gelmiş bu aşamaları geçmiş Eeee sonra bi bakıyorsunuz paylaşıyorum beğeni yok bunlar sonradan ölenler sadece kendi beğenilsin istiyorlar 😁 senin bloguna uğramaz arka arkaya taramalı tüfek gibi bisürü post atan zaman hırsızları 🤦♀️ hemen takipten çıkıyorum hatta uyuzluk değil mi bazen beğenilerimi de siliyorum 😜
5- Küfür ama sürekli olarak, ayrıca cinsiyetçi ayrımcılık (sürekli kadın görseli bir obje gibi), cinsiyetçi bloglarda beğeni yapan erkekler( ki bunu da çok görüyorum) Ayrıca kim olursa olsun saygısız özellikle bir kadınla nasıl konuşulur bilmeyen! Özür dilemekten aciz! Ve herhangi bir konuda aşırı taraftar, Bu arkadaşları da sessiz sedasız yolluyorum.
Üsttekilerin hepsi bana göre Cancık (nooluyo ya'yı takip edenler bilir bu terimi)
6- Bir de Can olanlar var onlar sadece can değil ciğerrrrr 🥰 samimi, içten, empati duyguları oldukça gelişmiş, seni anlar, yorumlarda inanılmaz beyefendi hanımefendi zira postları da öyle, blogları mis gibi baktıkça bakasın gelir öyleee canlar yani 😂😂
Uzun lafın kısası size de biraz tercüman olmak dileğiyle uzattım konuyu sürç-i lisan ettiysem affola ☺️🙏 sevgiler, saygılar...
Bir ülke düşünün; zelzele anında, birbirimize kol kanat gerip el ele olmamız gerekirken, zamlı fiyatlarla mağdur vatandaşı ve yardım etmek isteyeni tırtıklamak isteyen bir dizi yetkili var. Hiçbiri istifa etmiyor. Polis düşünün; yardım malzemelerini çalan, evine stoklayan, 50 bin depremzede açta açıkta, zorlu hava koşullarında enkaz altında yardım beklerken bir vali hayal edin. 1 sene geçmesine rağmen hala cinayete mahal verenler mucize gibi çıkarılıp, ölenlerin hesabını tam anlamıyla görmeyen bir babayiğit çıkmamış. Bu zamana kadar bulunamayan kayıplarımız var. Bugün itibariyle ölü sayılacaklarmış. Umarım bu son olur. Tedbiri elden bırakmamak gerek; birbirimizin sırtından geçinmek, gambazlamak bize bir şey kazandırmaz. Kahpeliği törpüleyecek olan empati yeteneğiyle birlikte insanlarla daha insancıl bir yaşam sürmemiz gerek.
Atatürk'ün izinde Hatay'ın, şahsi meselesi kadar, deprem bölgesi olan 10 il; toplumsal sorumluluğumuzun bir parçasıdır...
İçinde senden başka ses yoksa o ev ölüdür, dedim. Olur mu, dedi, bir tek sen olsan bile o evin içi dünyayla doludur.
Yalnızlığı biliyorum, dedim. Hayal ve hatıradan yapılmış zamanı biliyorum. İnsan yüreğinin bir başına gezdiği yerleri biliyorum. Yaşayan bir sesten söz ediyorum. Kendi kendine konuşmak yerine birisine bir söz söylemekten. İçindeki sesin bir başkasında can bulmasından. Bininci kez duyuyor olsak da, bize bakarak söylenmiş bir söze sevinmekten. Eşyalara bile hayat veren bir sesten. Kapının dışında bir şenlik alayı gibi çınlayan, “benim” sesinden. Fotoğrafların çerçevelerinden inip koltuklara oturduğu bir sesten.
Elbette ölümü biliyorum!
Ayda bir kez de olsa kapının çiçek açmasından söz ediyorum. Pencerelerin sokağa gülümsemesinden. Çay bardaklarının soluğumuzu kırmızıya boyamasından. Aynaların buğulanmasından. Muslukların şarkı söylemesinden. Acı da verse bir insanın hayatımıza dokunmasından. Odaların birdenbire sokaklarla dolmasından. Çatımıza konan yıldızın sabah bahçemize inmesinden. Tanrının, azıcık da bizim yalnızlığımızda soluk almasından söz ediyorum.
Dünyanın en büyük yalnızlığının insan olduğunu elbette ben de biliyorum!
Sen konuşmazsan dünya susuyor biliyor musun? İnsan unutmanın sularını geçti. Kimse kimseyi hatırlamıyor. Anlamını bir gün bile düşünmedikleri bir kalabalık yetiyor herkese. Toprağı ölü bir huzurla değiştiler. Gökyüzünü can sıkıntısıyla değiştiler. Arzuyu pişmanlıkla değiştiler. Kimse bir başkasına misafir olmuyor. Acı bitti. Zaman yok. Gönül soğuk. Sevme korkusu öyle kötürüm etti ki herkesi, yalnızlıktan bunalan insan, dönüp yine kendi yalnızlığına sığınıyor.
Sadece bir ishak kuşu, gecenin öteki yüzünde, rüzgârın yapraklarda uyuduğu keder saatlerinde, hepimizin etine gömdüğü bir eski şarkıyı bir yaşama nişanı olarak dünyaya salıp duruyor. Radyoda bir Urfa hoyratı, dışarıdaki geceden büyük bir gece içimde, boş sokağa bakarak ishak kuşunun ağıtını söylüyorum odalara:
Bu handan / Kervan işler bu handan / Kes siyah zülfünü haraç eyle / Kurtar beni bu kandan.
- Şükrü Erbaş, Kes Siyah Zülfünü Haraç Eyle
(Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
- Görsel: George Frederic Watts’ın Hope/Umut (1885) adlı tablosu (Versiyon 1)
Siyonizm Dünyadaki tüm terörist oluşumların em tepe noktasıdır...
1) Netanyahu denen bir aptal İsrail'in çöküşünü hızlandırıyor..
İsrail seksen yılda inşa ettiğini 171 günde kaybetti: Şimdi, siyasi izolasyon, askeri gerileme, güvenlik başarısızlığı, tersine göç, küresel öfke ve Yahudi konsensüsünün çöküşü hızlandı...
2) Gençliğin, dünya çapında benzeri görülmemiş ayaklanması ve üniversitelerde uyanış devrimi, sosyal medyada küresel ayaklanma.
Bütün bunlar, 18 yıldır kuşatma altında olan bir halkın dillere DESTAN azmi ve İsrail'i uçuruma sürükleyen aptal politikacının eseridir..
3) Bütün başarısızlığına rağmen Biden, Gazze'de %70'i çocuk ve kadın olmak üzere 110.000 sivili öldürüp yaralayan, evlerini ve altyapının %85'ini yok eden bu KATİLİ destekledi ve saldırganlığı için tüm desteğini sağladı
Bütün buna rağmen Gazze kuzeyinde bile kontrol sağlayamadı.
4) Aslında bütün katliam ve kahpe saldırganlığa rağmen siyonsit liderler kendilerini Gazze cehenneminden kurtarmak için ACİL bir mahkum takası anlaşması talep ediyorlar.
Netanyahu'nun ordusunda da çok fazla ölü ve yaralılar var..
Lakin kendi isteklerini dayatıyorlar...
5) Washington İsrail'i Netanyahu'nun düşürdüğü bataklıktan kurtarmaya çalışıyor ama Tel Aviv'in aptalı ölümüne, Refaha da saldırarak en büyük stratejik kaybı ve siyasi ölümü yaşatmaya doğru yürüyor.
Safkan atlar kritik metrelerde durmazlar, der üstad....
6) Artık bütün yabancı basında işgal stratejisinin başarısızlığını, Gazze'ye yönelik zafer olmadığı ve Netanyahu'nun herkesi sonsuz bir savaşa sürüklediği, bunun da savaşın meşruiyetini olumsuz etkilediği ve artan bir tehdit oluşturduğuna vurgu yapan haberler yaygınlaştı...
7) Bugün İsrail Yedioth'ta işgalci devletin üst düzey yetkililerinin "İsrail'in" dünya kamuoyundaki konumunun "hiç bu kadar kötü olmadığını" kabul ettiklerini ve durumun kötüleşmeye doğru hızla gittiğini belirten bir yazı vardı.
Makalede bahsedilen en önemli noktalar şunlardır:
8) ABD'deki İsrail temsilci organların iç raporları, Amerikan medyasının İsrail'e ilişkin yayınlarında çok tehlikeli bir durumu dile getiriyor: İsrail'e yönelik eleştiriler yayınlanıyor.
“İsrail”i destekleyen muhafazakar partiler arasında pozisyon değişikliği yaşanıyor.
9) Geçmişte muhafazakar medya İsrail'in adımlarını tam olarak desteklerken, bugünlerde İsrail'in askeri eyleminin orantılılığını sorgulayan yüksek sesler duymaya başlıyoruz.
Geçen ay ABD medyası dikkatini Gazze Şeridi'nde kötüleşen insani krize çevirdi.
10) Askeri harekatın mevcut haliyle sürdürülmesinin orantılılığı ve ahlakı konusunda köşe yazılarında hararetli bir tartışma var.
Geçmişte İsrail'e verdikleri destekle tanınan köşe yazarları, tehlikeli görüntünün savaşın meşruiyetini baltaladığını kabul ediyorlar.
11) Bu arka plana karşı, liberal yazarlar arasında net bir söylem gelişmeye başladı ve bu söylem, İsrail'e askeri yardım ve diplomatik şemsiye sağlama politikasıyla Biden yönetimini mevcut durumun sorumlusu olarak görüyorlar
Artık İsrail'e karşı sesler yükselmeye başlıyor.
12) Ve Allah'ın izniyle Hamas'ın önderlik ettiği Direnişin yenilgisi üzerine bahse giren herkes yanılgı içindedir.
Allah büyüktür ve Amerikan destekli İsrail saldırganlığı ve gerçekleştirdiği vahşi kahpe zulüm ne kadar korkunç olursa olsun zafer kaçınılmaz olarak gelecektir.
13) Allah'ın izniyle Kurtuluş her zamankinden daha yakındır, İsrail kendini tüketiyor ve hızla yıpranıyor, Tel Aviv'in ağır bedeller ödeyeceği büyük olaylara çok yakınız...
Siyonist devletin Parçalanması ve çöküşü çok yakındır ve yok olması kaçınılmazdır..
Hadis-i şerifte “Kabirdeki ölü, denize düşüp, imdat diye bağıran kişiye benzer. Boğulurken kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de bir dua gözler” buyuruldu. (Deylemi)
Kabir ziyareti, mevtanın göğüs hizası veya ayak ucunda oturmak, onu selamlamak, 1 Fâtiha ve 11 İhlâs okuyup ruhuna hediye etmek suretiyle olur.
Siirt Merkeze Bağlı Köyde Silahlı Kavga: 1 Ölü, 1 Yaralı
Siirt il merkezine bağlı Tuzkuyusu köyünde iki grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde Tuzkuyusu (Erbine) köyünde iki grup arasında sözlü tartışma çıktı.
Tartışmanın silahlı kavgaya dönmesi sonucu iki kişi yaralandı.
Yaralılar Sivil Araçla Hastaneye Götürüldü
Yaralılar çevredeki vatandaşlar sivil araçlarla Siirt…
Fâtır sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Cenâb-ı Hakk’ın اَلْفَاطِرُ (Fâtır) sıfatından alır. Buna “Melâike” sûresi de denilir. Resmî tertîbe göre 35, iniş sırasına göre 43. sûredir.
Sûre ağırlıklı olarak Allah’ın varlığı, birliği ve kudretinin kâinatta tecelli eden pek çok delillerinden söz ederek, O’nun kulluğa lâyık tek ilâh olduğu fikrini işler. Yaratan O’dur, rızık veren O’dur, izzet ve şeref veren O’dur. O zengin ve müstağnî, insanlar ise O’na sonsuz derecede muhtaçtır. Bütün izzet ve şeref yalnızca O’na mahsus olduğundan, izzet ve şeref isteyenler için O’na inanmak, O’na teslim olmak, yalnızca O’na kul köle olmak zarûrîdir. Acı ve tatlı deniz, gece ile gündüz, âmâ ile gören, karanlıkla aydınlık, ölü ile diri gibi âlemde birbirinin zıddı olarak tecelli eden varlık ve olaylar, iman ile küfrün hakikatini anlamak için birer misaldir. İman güzelliklerin, küfür ise kötülüklerin temsilcisidir. Bu sebeple sûrede iman ehlinin nâil olacağı ebedi mutlulukla, küfür ehlinin feci halleri canlı birer tablo halinde arz edilir. İnsanların zulmü ve nankörlüğüne rağmen Cenâb-ı Hakk’ın onlara mühlet verdiği, dolayısıyla bu mühletin iyi değerlendirilmesi gereği üzerinde durulur.
İzmir 2. Bölgede milletvekili seçimleri için TİP’e oy verecekler dikkatlice okusun:
Seçimlerde Dhont sistemi uygulanacak,peki nedir bu Dhont sistemi?
D'Hondt sistemi, Belçikalı hukukçu ve matematikçi Victor D'Hondt tarafından 1878'de tasarlanmış nispi temsil sistemidir. Türkiye’de 1961’den bu yana –1965 Millet Meclisi genel seçimi ile 1966 Millet Meclisi ara seçimi dışında– bütün milletvekili genel ve ara seçimlerinde d’Hondt sistemi uygulanmıştır; günümüzde de yürürlükte olan sistem budur.
Bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e ... bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.
Bir Milletvekili için gereken oy sayısı 100.000dir.
Eğer A partisi 456.000 oy alırsa çıkarabileceği milletvekili sayısı 4’tür,yani 56.000 oy ölü oy durumuna düşer.
Bu sistemle anketlere bakacak olursak AKP’den koltuk alabilecek tek parti CHP.Ama şöyle bir durum da var ki,İYİ P.’nin kaybedeceği koltuk direk olarak AKP’ye gidecek.Bu yüzden ölü oyları az tutmamız gerek.Eğer CHP’nin oyları fırlarsa AKP’den koltuk alır ama AKP’de o koltuğu İYİ P.’den alacağı için dolayısıyla İYİ P.’nin koltuğunu almış ve AKP’nin Meclis çoğunluğunu arttırmış olur.Ancak TİP’in çıkarabileceği maximum milletvekili sayısı %10 ile 1. O yüzden dengeli bir şekilde CHP ve İYİ P.’ye vermek stratejik olarak daha iyi.
Anket:
(Metnin D’hont sistemi dışındaki her kelimesini ben yazdım,uğraştım o yüzden okumadan geçmeyin lütfen)