Tumgik
#si siz
tagithi · 1 month
Text
hi, everyone! i'm rereading poppy war (i know, crazy) and i still can't picture out how sinegard academy looks like, including its grounds and stuff (as in the whole campus). can someone drop a fanart or at least a place that kind of looks like it. thank you huhu😭
7 notes · View notes
pialews · 8 months
Text
demek kıskanc tumblr beni banladın cause baby now we've got bad blood
4 notes · View notes
ay-simay · 23 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Sağdaki adam olacak ☝️
☝️Soldaki çapkın
Her hareket karakterine yatkın
7 si bu 70 şini siz düşünün 🤭
...
65 notes · View notes
eskisokaklar · 3 days
Text
Şu an neredesin bilmiyorum. Kiminlesin, ne düşünüyorsun, neye ağlıyor neden kahroluyorsun bilmiyorum. Hangi günahın için cezalısın, hangi sevabından iyisin? Nerede sabahlıyor hangi sahilde akşamlıyorsun? Ne zaman gece oluyor sana ve güneş hangi taraftan doğuyor sizin oralarda? Arıyorum seni sokak sokak. Burada olmayan sen değilsin, ben yanlış yerdeyim. Olsun, ben yine ararım sen yeter ki gelme. Bozma dengemi, kırma kalbimi. Dayanırım ben, alışırım sensizliğe. Atamam kalbimden seni ama atarım kalbimi. Yine gitmezsin sen. Hayır ben bencil değilmişim. Kötü olan sizsiniz, günahların bedeliyim ben. Hayır bu günahı ben işlemedim, orada oturan çocuk ben değilim. Ben sevildim o hiç sevilmemiş gibi. Ben değilim değil mi o? Kabul edemem bunu, sevmiştiniz beni yalan mıydı hepsi? Yüksek sesli bir kahkaha duyuyorum. Gülmeyin o çocuğa, bilmiyor sizi, günah sanıyor kendini, yazık. Çocuk ağlama. Sevdiler seni ağlama. Hayır sevmediler kandırma çocuğu. Tamam sevmediler ama yaşar çocuk bu sevgisizlikle. Hem kim ölmüş bundan? Otur karşıma, bağır çağır, kır dök ama elimi tut. Yeniden öp, yeniden sarıl. Ama gelmeden bunları nasıl yapacaksın? Yapamazsın, sevmeden olmaz çocuğum, sevmeden doyulmaz sevgiye. Öpmek yetmiyor, sarılmakla bitmiyor her şey. Yaktıĝın sigara dumanı gibi süzülüyorum havada bak. Camlar kapalı etraf sis oldu, kaçıncı sigara bu? Şişeler var yerde, beraber mi içmiştik bunları? Sarhoş muydun yoksa, ondan mı kırdın beni bu kadar? Hayır o sandalyede ben oturmuyorum bir çocuk oturuyor. Tanımıyorum ki onu ben, ağlıyor, ben ağlamam. Bir adamın gidişini izliyor şimdi. Gözleri körmüş diyorlar. Görememiş gözlerini kör edenin o adam olduğunu. Bir şey söyleyeyim mi size? Görmüş aslında da insan bazen canı daha fazla yanmasın diye susarmış. Ama sesler susmazmış. Sesler hep bağırırmış. Her sokağın sonunda karşısına çıkıp canını alana kadar bırakmazmış. Sonra çocuğa ne olmuş kimse bilmemiş. Ben de bilmiyorum. Siz biliyor musunuz bu hikayeyi? Bilmezsiniz. Bilmezsiniz o evden kaç ceset çıktı bir gecede. Nereden bileceksiniz? Kulaklarınız sağır, gözleriniz kör, elleriniz baĝlıydı sizin. Ah ne yazık size. Çok yazık!
27 notes · View notes
huzun1u-b1r-sask1n · 4 days
Text
Tumblr media
bu fotoğraf bu his o kadar tanıdık o kadar ben ki… 12 yıllık okul hayatımın neredeyse 12’si de bu şekilde tek başıma geçti. Bir tane dostum dediğim kişi vardı o da açığa geçmişti. Yalnızdım zaten bir de tek başıma kalmıştım o gittiğinde. hep sınıftaki sevilmeyen kişi ben oldum. ne zaman bir etkinlik yapılsa hep yanımda konuşulur her şey ayarlanır ama bana bir görev verilmezdi, istenmeyen kişiydim ben. söylemiştim bir keresinde lisedeyken ben de katılmak istiyorum diye yüzüme karşı biz seni sevmiyoruz sen iğrenç birisin keşke gitsen burdan demişlerdi. sonra ben de kendi kabuğuma çekilmiştim. hep kenarda kalırdım, kimse konuşmazdı benimle. sanki bulaşıcı bir hastalığım varmış gibi davranırlardı. anlam veremezdim ben de niye böyle davrandıklarına - hala daha bir anlam veremedim orası ayrı - . bir gün sabah derse yetişemeyecektim bir 10 dakika falan geç kalacak gibiydim sınıf grubuna yazmıştım geliyorum otobüsteyim yok yazdırmayın olur mu diye, 8 dakika geç girdim derse yok yazdırmışlar. bir kişi de çıkıp dememiş hocam arkadaşımız da gelir şimdi diye. hatta inadına kadın sınıfa girince günaydın falan demeden hemen yoklamayı aldırmışlar. konunun yoklamayla bir ilgisi yok. sadece şunu merak ediyorum ben ben bu kadar sevilmeyecek bir insan mıydım da bu muameleyi hak ettim ? kötü bir insan olsam bile - ki hiç kimseye bir kötülük yapmadım bugüne kadar çünkü hakka girmekten korktum ben hep bir gün benden çıkmasa bile sevdiklerimden çıkar diye hep düşünerek konuştum- bu yaşadıklarımı hak ettiğimi düşünmüyorum ben. üzülüyor insan ister istemez. geçmiş gitmiş zaman ama böyle fotoğraflar videolar görünce hemen aklıma geliyor daha bir üzülüyorum ben. neyse işte öyle yani. yapmayın arkadaşlar çok üzücü. üzülüyoruz. çok kırıcı oluyor. sizin gülerek yaptığınız, söylediğiniz şeyler bizde büyük bir yara olarak kalıyor. siz unutuyorsunuz iki gün sonra ama biz yıllar boyunca ilk günkü gibi hatırlıyoruz. buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim 🙏🏻
27 notes · View notes
yasamsallik · 3 months
Text
Tumblr media
III. Murat 1595’de öldü. Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır. Bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki 1595’de ne oldu?
Saraya kıran mı girdi?
Hayır, salgın da olmadı, kıran da.
III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de kardeşlerinin hepsini boğdurmak oldu.
Babasının tabutu saraydan çıkarken gerisinden 39 tabut daha geliyordu.
III.Mehmet,19erkek kardeşini ve20 kız kardeşini öldürtmüştü!
Bununla yetinmemiş babasının gebe eşlerini öldürtmüş ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi denize attırmıştı.
Genç şehzadelerden biri:
“Beni kestanelerimi yedikten sonra boğun” diye yalvarıyordu!
Evliya Çelebi, “Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini” yazar.
Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre “İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu”.
III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür!
III. Mehmet öldüğünde, I. Ahmet tahta oturdu. III. Mehmet’in cenazesi Ayasofya’ya götürüldü. Cenaze namazı kılınacaktı. Ama genç padişah gelmemişti! “Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir.
Ben katil bir adamın cenazesini kılmam! Varın siz kılın!” diyerek daveti reddetti.
Tarih bilmeyenler iyi okusun, ozellikle Osmanli torunuyuz diye gecinen cakma torunlar...
34 notes · View notes
master1wayne · 7 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B12.1
BÖLÜM 12.1 [İŞE KOYULMAK]
Annemin yatak odasından çıktıktan sonra, hemen kendi odama geçtim ve birazcık film izlemek istediğimden dolayı, bilgisayarı açtım.
Biraz uğraştıktan sonra eski ama güzel bir film buldum. Açmadan önce, aklıma mutfaktan bir kaç atıştırmalık almak geldi.
Koltuktan kalktım ve mutfağa inmek için, merdiven basamaklarından aşağı doğru indim. Mutfaktan içeri girdiğimde, hemen dipteki dolabı açtım ve bir kaç bir şey aldım.
Mutfaktan çıkınca kapıyı da kapattığım gibi, tekrar kendi odama döndüm ve koltuğa oturup, filmi başlattım.
[Saat 1.30 olmuştu]
Tamam bu kadar film izlemek yeter de artar "esneme sesi" biraz kalkayım da ayaklarım açılsın. Biraz ayağa kalktım ve yürümeye başladım.
Odanın içinde yürürken, koridordan topuklu ayakkabı sesleri gelmeye başlamıştı. Kapıyı açtığımda, ikisi de durdu ve suratıma avel gibi baktı.
An: O-oğlum nasılsın?
Ay: Aynen Aras nasılsın?
“Ben iyiyim siz nasılsınız?”
An/Ay: Biz de iyiyiz!
“Tamam. Çekilmek gibi bir niyetiniz var mı acaba?”
İkisi de çekildi ve aralarından geçerek aşağa indim ve mutfağa girdim. Odadan çıkmadan önce aldığım çöpleri, hemen çöp kutusuna attım. Biraz boğazım rahatlasın diye de dolabı açtım ve portakal aldım.
Soğuk bir portakal suyu içtikten sonra, diğer dolapta duran vitamin haplarımı da yutup odama çıktım.
Odama girmeden önce, içimden planı devreye sokmak için iyi bir vakit olduğunu düşündüm ve Ayla'nın kapısının önüne, sessizce yürüdüm.
Kapının önüne geldiğimde içeriden şarkı sesi geliyordu fakat zamanında babam evi yaptırırken ses yalıtımına çok önem verdiği için, iç kısmı iyiydi.
[Yavaşça kapıyı açtım]
Odanın kapısını açtığımda, içeride "I wanna be yours" isimli parça son ses çalıyordu. En azından şarkı zevki güzelmiş, iyi seçimin varmış ablam.
Yavaşça arkasından yaklaştığımda, kendisi camdan dışarıyı izliyordu. Elimi omzuna attım ve diğer elimle de saçını okşamaya başladım.
Omzuna attığım elimin üstüne elini attı ve kafasını bana doğru çevirip, gözlerimin içine içten ve sıcak bir şekilde baktı.
Ay: (Heyecanla) Araasss!
“Şşh”
Ayağa kalktı ve hemen bana sarıldı.
Ben de, ellerimi direk yumuşacık olan kalçasına attım ve koca götünü elimle, sıkıca okşamaya başladım.
Ayla kafasını geri çekti ve dudağımı öpmeye başladı. Etli dudakları, dudaklarıma değerken dilini ağzıma sokuyordu. Ben de dilimi dolaştırdım.
Yavaşça ellerimi dar ve meme uçlarını gösteren, kırmızı tişörtün kenarlarına attım ve çekerek çıkarmaya başladım.
Tişörtü çıkarttığım esnada. Dar tişörtün altından memeleri, güzelce özgürlüğüne kavuşmuş bir biçimde sallanarak kendini aşağı bıraktı.
Orospu ablamın dudaklarını öperken, elimi koca memelerine attım. Yavaşça uçlarını sıkarak avuçlarıma aldım.
Bu esnada, kendisi ellerimin üstüne elini attı ve beni yatağa doğru iktirdi.
Ne olacak diye beklerken, önümde eğildi. Elini eşoftmanımın kenarına attı, çıkardı ve arka tarafa fırlattı.
Elini boxerımın üstüne uzattı ve sikimi ilk baş uzun tırnaklı elleriyle okşadı. Okşarken yutkunuyor, sikimi kavrayıp boxerın üstünden öpücükler konduruyordu.
Kafasını yaklaştırdı ve burnunu sikime sürterek, aynı köpekler gibi koklamaya başladı.
Ay: Mmh! Müthiş kokuyor, kokusu kadar tadı güzel mi acaba?
“Öğrenmek istiyorsan eğer, ne yapman gerektiğini biliyorsundur umarım! Değil mi ablacığım?”
Ay: Evet Aşkım!
Elini boxerımın kenarına attı ve dizlerime kadar sıyırdı. Sikim mızrak gibi dik ve demir gibi de sertti.
Kırmızı etli dudakları, sikimin kafasını güzelce öpmeye başladı ve eliyle de sikimi tamamen kavradığı gibi sıcak elleri. Bir aşağı, bir yukarı hareket etmeye başladı.
Sonra dudaklarını açtı ve beyaz dişleri aralandı, ıslak dilinin ucu sikimin kafasına değmeye başladı.
“İşte bu, benim kaliteli kaşarım!”
Yavaş yavaş kafasını emerken, dişlerini de sikimin kafasına ve etrafına sürterek emiyordu.
Elimi saçına attım ve güzelce okşamaya başladım. Gözlerini yukarı kaldırmıştı ve sikimi arzuyla yalayıp, boğazına kadar alıyordu.
Bir göz kırptı ve boğazının en derin noktasına kadar sikimi aldı. Ağzının kenarından tükürcükler, baloncuklu şekilde akıyordu ama nefessiz kalmasına rağmen sikimi çıkarmadı.
Biraz daha bekledikten sonra sikimi "kroağğk" sesiyle çıkardı ve derin nefesler aldıktan sonra kaşarımsı bir gülüş attı ve taşaklarımı yalamaya başladı.
Sıcacık elleriyle taşaklarımı tutarken, ağzını kocaman açtı ve temizlediğim taşaklarımı ağzına alıp güzelce emdi.
[2 dakika sonra]
Saçlarından tuttuğum gibi kafasını çektim, taşağım ağzından çıktı ve yerlere damla damla tükürcükleri aktı.
Yavaşça kaldırdım ve onu yatağın üstüne uzattığım gibi, altındak şortu çıkardım ve bakmadan fırlattım.
Bu esnada, ellerini üstüme attı. Giydiğim tişörtü çıkarmış ve boynumu emmeye başlamıştı. Dilini mızrak gibi kullanıyor boynumu ve göğüs kafesime mükemmel bir şekilde yalıyordu.
Bir hareketle beni altına aldı ve üstüme çıkıp, vücudunu bir dansöz gibi kullanarak, güzelce kendisini sergiledi.
Sonra, elini amına atıp işaret ve orta parmağıyla am dudaklarını ayırdı ve bana “seni burada daha çok istiyorum aşkım” dedi.
Bu sefer aynı hamle ile ben onu altıma aldım ve biraz geri çekildim.
Yavaşça ayak bileğini tuttum, ayak parmaklarını güzelce yalamaya başladım. Ayak parmakları küçük bir tatlı gibiydi, 5 parmağını bile aynı anda rahatlıkla emebilirdim.
Ayak parmaklarından sonra, ayağının altını öpmeye ve oradanda ayak bileğine geçtim. Bileğini öperek, öpücüklerimi yavaşça bacaklarına ilerleterek asıl yere yaklaşıyordum.
En sonunda amına yaklaştım ve aynı bana yaptığı gibi, ben de onun amını koklamaya başladım.
Müthiş kokusu ciğerlerime kadar işlerken, dilimi am dudaklarına sürterek yalamaya başladım, amının etrafını yalarken, hafif ısırıklarımı atmaktan da hiç çekinmiyordum.
Yalarken, işaret ve orta parmaklarımı am dudaklarına uzattım ve etli dudakları hafifçe araladım.
Dilimi amının iç duvarlarına dilimi sokarak yalarken, klitorisini de emerek onu daha da çıldırtıyordum.
Elleri saçlarımı çevreledi ve bana "e-evet ablacığım işte öylee, eveet müthişsin ablam! Ağğh müthişsin!"
[5 dakika sonra]
Ayla titreye titreye nefes alıyor ve yüzünde tatlı bir gülümsemeyle birlikte bana kısık gözlerle bakıyordu.
“Benden bu kadar, zevk bile almıyorum bunları yaparken. Gram zevk vermiyorsun Ayla”
Ay: N-ne?
“Daha sikimi sokmadan bu kadar harap düştüysen, seni sikmekle kendimi yormuş olurum.
“Hem gelmiş bir de bana şaşkın şaşkın "Ne?" diyorsun kaşar!”
Ay: Ama... Ama be-...
“Ayla harcayacağım vakte değmezsin gerçekten. Ben gidiyorum iyi geceler sana!”
Böyle yapma nedenim Ayla'nın daha istekli olup kendisini ezdirmek için yalvarmasını sağlamaktı. Bu sayede, onu sikerken, sesleri daha fazla çıkacak ve annem etkilenecekti.
Yavaştan kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Tam bu esnada kapıyı açtığım gibi, Ayla arkamdan geldi.
Ay: Ha-Hayır bunu yapma Aras! Karşındayım, hazırım bak. İstediğin neyse onu yaparım. Kullan beni!
Dinlememezlik yapıp, daha ne kadar ileri gidebilir diye kapıdan tam çıktığım esnada bildiğin sol ayağıma kapanıp yalvarmaya başladı.
Ay: Lütfen, sana yalvarırım! Bu sefer zevk alacaksın! Altında bir çöp yığını gibi olmayacağım, kadının olacağım.
Beklediğim cevap geldiğinde, istifimi bozmadan ve tavrımdan ödün vermeden onu kucağıma aldım.
Yavaş adımlarla, yatağa doğru onu kucağımda götürdüm.
Sikim, amının önüne gelecek şekile yatağa oturdum ve memelerini avuçladığım gibi, sertçe sıktım. Dişlerinin arasından "ığm" sesi kaçtı.
Dilimi uzattım ve meme ucunun etrafını önce güzelce yalamaya başladım. Bir çocuk gibi, adeta somura somura sertçe emiyordum.
Sonra da ,hafifçe ısırarak dişlerimle meme ucunu ezmeye başladım. Isırırken, ezilen meme uçlarını dilimle güzelce ıslatıyordum.
Ay: Daha sert ısır! Kopar onları hadi!
Bütün duyguları kopup gidiyor. Sadece öfke ve nefret duygusuyla kendisini siktirmek isteyen sürtük bir canavara dönüşüyordu.
Aşağıdan elini sikime attı ve bacaklarını biraz kaldırıp, kendi eliyle sikimi ait olduğu yere yerleştirdi.
Yavaş yavaş otururken, sikim santim santim ilerleyerek içine giriyor ve gözleri yavaştan fal taşı gibi açılıyordu.
Ay: Aağğh, ooohh, sonunda içime aldım bak!
“Ne bekliyorsun alkış falan mı amına koyduğumun esnek orospusu seni!”
(Aras tokat atar)
“Ağlayacak mısın ha? Dayanamayacak mısın?”
Ay: Da-dayanabilirim!
“Siktir oradan!”
Ay: Haayır! Dayanabilirim!
Bunu söyledikten sonra bir. Özgüven geldi ve köküne kadar aldığı gibi çığlık attı.
Ay: AAAĞĞĞĞĞĞHH
Ellerimi kalçasına attım ve sertçe sikimin üstünde, onu kanguru gibi zıplatmaya başladım.
Sikim, amının duvarlarına sürte sürte girerek onu mest ediyordum. Her sikime onu sertçe oturttuğumda, amının sıcaklığı sikimi kavrıyordu.
Adeta yanan yangına, itfaiye hortumuyla giren bir itfaiyeci gibiydim.
Amının sikimi kavraması ve bazen kendisini sıkarak amını darlaştırması sikimin girişlerini zorladığı için, sanki onun kızlığını bozduğum zamanı hatırlatıyordu bana.
Ay: A-Araass be-beni mahvediyorsun kardeşim oğğhh.
Arkadan gelen "şak şak şak" amının taşaklarıma çarpma sesiyle inleme sesleri birbirine karışıyordu.
“Orospuluğunun hakkını veriyorsun, amına koyduğumun kaşarı seni!”
Kafasını şakağıma yasladı, ellerini sırtıma atarak destek adı. Sikimi her soktuğumda, koca memeleri onunla birlikte zıplıyor, göğüs kafesime çarparak sesler çıkartıyordu.
Ayağa kalktım ve yumuşacık kalçalarından tuttuğum gibi sırtını duvara yasladım.
Sikimi her soktuğumda gözlerime mazlumca bakarken, ağzı kocaman açılıyor ve "Daha sert! Çıkartma o sikini, acıma banaaa! Köklee" diyerek hem kendini ezdiriyor, hem de beni müthiş bir şekilde azdırıyordu.
“Al sana Yarak o zaman!”
Sikim alttan amına ekstra bir hızla sokarken, kasıklarım tenine çarpıyor hem göt yanakları şiddetten dolayı birbirine vuruyor, hem de inlemeleri böğürmelere dönüşmüş taşaklarım da, am dudaklarını kapı tokmağına vururcasına darbeler indiriyordu.
Ablamın omuzlarını, boynunu morartırcasına emerken amına çaka çaka onu param parça ayırıyordum.
Ay: AAAAAĞĞH ARAAASSS OOOĞĞH E-EVEETT IIĞĞĞĞMMMM, Sİ-SİK BENİĞĞ! KARDEŞİMİN YARRAĞI AMIMI PARÇALIYOR OOOH!
“Orospular gibi bağırıyorsun Ayla! İşte benim kaltağım, daha yüksek bağır! Daha yüksek!”
Ay: LÜTFEN HİÇ ÇIKARTMAA, SABAHA KADAR Sİ-SİK, AMCIĞIMI MAHVET KARDEŞİM! MAHVEEEETT!
Ayla'nın sesini daha iyi duyabilsin diye, odanın kapısını açmak için aklıma koridora çıkmak gelmişti.
Ellerimi kalçasına atıp ağırlığını üstüme verdiğim gibi sikim amında yürüyerek, kapıyı açtım ve çıktım.
Ellerini sırtıma ve tırnaklarını da derime geçirerek, yüksek sesle inliyordu kaltak ablacığım.
Koridorda onu yere indirdim, sonra da saçından tuttuğum gibi domalmasını emrettim. Hemen dediğimi yaptı ve yüzüme bakıp, bir elini de götüne atıp “hadii sok!” diyerek, tekrardan sikimi içine istedi.
Yavaşça çömeldim ve sikimi göt yanaklarının üstünde, önce gezdirdim. Bazen de dibinden tuttum ve sikimi sertçe vurdurarak zorladım.
Nihâyet, sikim göt deliğinin önüne değdiğinde hemen götünü sikime doğru sertçe iktirdi ve başı girdi.
Ay: Iğğm evettt, Aras hadi ablacığım iktir içine doğru lütfen aşkım benim!
Önce ellerimi kalçalarına attım ve göt yanaklarını biraz sıkarak, daha da ayırdım. Sonra da sikimi belimden destek alarak içine komple soktum.
BÖLÜM 12.1 SONU
63 notes · View notes
venusunruhu · 4 months
Text
Tumblr media
BEN SOSYAL KOMINISTIM ama SİZLERE KAPİTALİZMİ KENDİ AĞZINDAN ANLATAYIM DEDİM
👇👇👇
Merhaba...
Ben Kapitalizm!
Küçük kızlarınızı Barbie bebeklerle büyüttüm, “bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar” diye neden şaşırıyorsunuz!
Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım!
İstediğimi de elde ettim; 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.
Ben Kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!
Ben Kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir CEO'nun hayat hikâyesi sizin için "azim ve başarı hikâyesi" olabiliyor.
Ben Kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5,5 saat TV izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!
Ben Kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1'inizin ihtiyacı olan makineleri 3.Dünya ülkelerinde, ucuz işçilerle üretmekte çok başarılıydı…
Elbette bütün kapitalistler birer "aziz" gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz!
Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı
bıçaklı olmuş akrabalarla dolu. Her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yağlarınızı eritmek için ter döküyorsunuz!
Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var!
Ben Kapitalizmim ve Starbucks için kahve üreten bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!
Ben Kapitalizmim ve Uzak Doğu'da 6-12 yaş arası kızlar 200 dolar gibi komik bir paralarla seks kölesi olarak satılıyorlar.
Ben Kapitalizmim ve "serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı.
Ben Kapitalizmim ve Amerikalıların % 24'ü eğer milyarder olmaları için bütün ailelerini reddetmeleri gerekecekse, bunu yapabileceklerini söylüyor.
Ben Kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline
geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria's Secret'a koşun. Victoria's Secret ülkelerine Türkiye de eklendi, avuç içi kadar çamaşıra 80 dolar verince çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!
Ben Kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini
sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!
Ben Kapitalizmim ve Madonna'nın sadece Londra'da 8 evi var, ortalama 600
evsize barınak olabilecek büyüklükte.
Ben Kapitalizmim ve Tayland'da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun
Disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek.
Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin % 90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane Afrikalı milyarder var.
Ben Kapitalizmim ve Afrika kıtasından her sene 8,5 milyar dolar değerinde
pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar...
Ben Kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız, Hindistan'da 1milyon kişi günde 1,2 dolar kazanarak o pırlantaları üretiyorlar.
Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.
Ben Kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının % 64'ü kokain bağımlısı.
Ben Kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken, siz aynı tişörtü
haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.
Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim!
Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, Müslümanlar 5 yıldızlı Kâbe manzaralı otellerinde, "ibadet" ederlerken?
Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, bütün dünya Hıristiyan bayramı Noel'i sırf alışveriş yapıp eğlenmek için "kutlarken"?
ABD'de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok, çünkü TV'de gördüğünüz Amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar.
Ben Kapitalizmim ve yine başardım! Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu
olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım.
Dünya nüfusunun % 50'si dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin % 1'ine
sahip. Dünya nüfusunun % 1'i dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin % 50'sine sahip.
Ben Kapitalizmim ve bankacılar benim evlatlarım.
Amerikalıların % 85'i eğer ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist
bir hükümeti seçebileceklerini söylüyor. İşte bu kapitalin gücü!
Sizi özgür bırakmayan, fikirlerinize sansür vuran, en sonunda polis kurşunuyla öldüren bir devleti kendi elinizle kurmanız ne tuhaf?
Sizin ağzınızı burnunuzu kırıp hapse tıkmaları için bir devlet kuracak parayı, kendi vergilerinizle sağlamanız ne kadar tuhaf?
Amy Winehouse gibi bağımlılara acırken, hepinizin birer bağımlı olduğunu unutmanız ne kadar komik!
Zavallı tüketim bağımlıları.!!!🌴
Joseph Stiglitz - Eşitsizliğin Bedeli
30 notes · View notes
ziyapasa-01 · 7 months
Text
OSMANLI'da İKTİDAR HIRSI KATLİAMI:
III. Murat 1595’de öldü. Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır.
Bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki 1595’de ne oldu?..
Saraya kıran mı girdi?..
Hayır. Salgın da olmadı, kıran da…
III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de kardeşlerinin hepsini boğdurtmak oldu.
Babasının tabutu saraydan çıkarken ardından 39 tabut daha geliyordu. III. Mehmet, 19 erkek kardeşini öldürtmüştü!
Bununla yetinmemiş III. Murat öldüğünde, hemen o gece ondan hamile olan 10 cariye boğdurulup Sarayburnu’ndan denize atılmıştı.
Ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi denize attırmıştı.
Genç şehzadelerden biri: “Beni kestanelerimi yedikten sonra boğun" diye yalvarıyordu!
Evliya Çelebi; “Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini” yazar. Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi'nin naklettiğine göre "İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu".
III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür!
III. Mehmet öldüğünde, 13 yaşındaki I. Ahmet tahta oturdu. III. Mehmet'in cenazesi Ayasofya'ya götürüldü.! Cenaze namazı kılınacaktı. Ama genç padişah gelmemişti!
"Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir. Ben katil bir adamın cenazesini kılmam! Varın siz kılın!" diyerek daveti reddetti.
Kardeş katili usulünü de I. Ahmet kaldırdı. Yani, Fatih, Yavuz, Kanuni değil, 13 yaşındaki Birinci Ahmet... Anlayan, anlamayana anlatsın...
ALLAH, Türk DEVLETLERİNİ İKTİDAR HIRSI İLE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ FİRAVUNLARIN ZULMÜNDEN KORUSUN!!!.
Fotoğraflar 3. Murat'ın Türbesi ,katledilenler ve katledendir.
Tumblr media Tumblr media
21 notes · View notes
xxtiinneee · 10 months
Text
Tawa ako ng tawa sa convo namin nung friend ko nung isang araw. Nagtatanong kasi siya sakin kung ano daw fem wash ko. Sobrang random lang so eto nga
“Girl ano fem wash mo?”
“Lactacyd, bakit?”
“Wala lang gusto ko kasi mag palit”
“Ano ba gamit mo ngayon?”
“B yun eh, kalimutan ko. Umm Bactidol”
“Tanga, baka Betadine”
😭😭😭 Hindi ko kinaya si siz bat ka naman maglalagay ng Bactidol. Pero ang nakakatawa kasi dun may ibang nakarinig samin 😭😭😭
24 notes · View notes
by-hulusi · 3 months
Text
* * *
On sekiz yaşında bir kız, Belçika'da yaşıyor.
-Türk müsün? dedim.
-Daha karar vermedim, dedi.
-Müslüman mısın?dedim.
-Ona karar vermek daha zor,dedi.
Merakım iyice kabarmıştı.
-Konuştuklarınızdan hiçbir şey anlayamadım, dedim.
-Ben de bir şey anlayamıyorum. Hayatım bir kördüğüm. Nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
-Neden ama?..
-Babam Fransız, annem Türk... İkisini de seviyorum...
Babam Hristiyan bir Fransız olmamı istiyor. Annemse Müslüman bir Türk olmamı...
Bu iki istek arasında sıkışıp kaldım... -Bilemiyorum ne yapacağımı?
Sis perdesi biraz aralanmıştı. Biraz daha açmak için sorulara devam ettim.
- Kendini kalben Hristiyanlığa mı daha yakın hissediyorsun, Müslümanlığa mı?..
- İslam'a daha sıcak bakıyorum, ama Müslümanlara baktığımda birden soğuyorum. Babam annemin Türkiye'deki akrabalarını Brüksel'e getirip oturum aldı, iş buldu...
Bir iki yıl çalıştılar o kadar... Şimdi hepsi 'somaca basıyorlar' yani işsizlik parası alıyorlar. Hepsi de sapa sağlam...
Babamın akrabaları Hristiyan... Kiliseye gitmiyorlar ama iş ahlakları var...
Herkes işinde dürüstçe çalışıyor... Annemin akrabaları hem namaz kılıyor,
yeri gelirse hırsızlık bile yapıyorlar...
Türkiye'ye gidiyoruz her taraf cami dolu, camiler de namaz kılan insan dolu...
Ama herkes hile yapıyor, sizi kandırmaya çalışıyor...
Belçika'da kiliseler bomboş ama Hristiyanların hepsi ahlaklı...
İşte bu yüzden olmak istediğim halde Müslüman olamıyorum...
Afallamıştım. Umutsuz bir hamle yaptım.
- Ama şey... Yani... Müslümanlara bakarak karar vermek...
Ani bir çıkışla sözümü kesti.
- Çok dinledim bu masalları, hem de pek çok... Kusura bakmayın lütfen...
Bir din anlayışı güzel ahlak üretemiyorsa ben o dini yani Müslümanlığı kabul edemem. Brüksel'deki Müslümanları geçtim;
Türkiye'de herkes devleti soyuyor, vergi kaçırıyor, haram yiyor...
Her şeyi yapıyorlar... Ondan sonra "Döndüm Kabe'ye Allahü Ekber".
Jimnastik bu ya, namaz değil jimnastik...
Bu sözler ceviz büyüklüğündeki dolu taneleri gibi başıma çarpıyordu.
- O zaman siz Hristiyanlıkta kesin kararlısınız? diye sordum.
- Annem "Müslüman ol" diyor ama bu ihtimal çok zayıf...
Brüksel'de en çok Ezan seslerini seviyorum, çan sesleri beynimi tırmalıyor...
Haaa annemin hatırına belki Türküm diyebilirim...
Maria Elif'in yaşadığı Müslüman işkencesinin vebali kimlerin omuzunda acaba?.."
• Alıntı
13 notes · View notes
nabichuun · 2 years
Text
LATCH
Tumblr media
akala ko ba makikibirthday and hangout ka lang with friends? pero bakit ka naka kandong?
💭 Na Jaemin as ur summer fling, smut
‼️ written in taglish, ⚠️ contains explicit content not suitable for minors.
🎧 Latch by sam smith
“Sis, i'm sorry natagalan ako” agad kong sabi pag pasok sa kotse ng kaibigan ko, we’re headed sa birthday party ng best friend ko.
“Okay lang hahaha are we good to go na ba?” she said and started the engine na, you pulled your mirror at nag apply ng lipstick. Sa pagmamadali kanina hindi ka na nakapag ayos ng masyado at buti nalang naka ready na ang susuotin mo para sa event na to. You wore a yellow sleeveless top and skinny jeans.
“Malapit na pasukan….. ” mahina mong sabi. Nanlulumo ka dahil ang lapit na ng pasukan pa rin napupulot ang sarili mo sa slump. Ayaw mo pang mag pasukan dahil alam mo mababaliw ka lang ulit kakaaral. Tsaka being a pre-med student is really hard lalo na pag pokpok ka pa (JOke). 
“Ang layo pa naman ng enrollment? Tsaka akong bahala sayo” your friend said while driving. it’s true, medyo malayo pa naman pero hindi mo lang maiwasan mag alala at ma stress kaagad. 
“Gaga anong ikaw bahala? Hindi ka naman pre med student” tanong mo pabalik sakaniya. You heard her sighed out of annoyance.
“I know someone who can help you, kaya wag mo ng alalahanin yan!” 
Bahala na! I-eenjoy ko nalang to
Nakarating na kayo sa private resort na your friend rented nakita mo na sa pictures ang place pero naamaze ka pa din sa ganda nung place lalo na nung nilagyan ng decorations. You swimmed through the sea of people para makapasok sa loob. Since late ka nakarating ang dami ng tao. 
Agad ding naman nawala ang kaibigan mo, baka umarangkada na
Nabigla ka naman sa mga taong bumabangga sayo, bat kasi ang daming inimbita, kala ko kami kami lang you thought. Nang makapasok ka sa loob ay agad mong hinanap mga kaibigan mo. Agad mo naman silang natanaw kasi they’re the loudest. 
“Oh ayan na pala ang ating late comer”
“Grabe grand entrance anteh”
“shuta ka tara dito i-shot mo to”
Nagkagulo naman ang mga kaibigan mo ng nakita ka nila, wala kang magawa kundi hayaan silang hitakin ka sa gitna at inumin ang shot. 
“Sandali lang, di pa nga ako nakakabati!” pagtaboy sa mga kaibigan mo. pinuntahan mo ang birthday girl at nakipag beso beso. 
“Happy birthday!!!” bati mo sa kanya at inabot ang regalo mo. You hugged your bff and immediately took a selfie para may pang ig story ka. You’re glad na iniwan mo ang gawain mo at pumunta dito. Seeing your best friend happy ay mas rewarding kesa sa pagpapasa ng mga case study. 
You took a seat sa tabi ng bestfriend mo at inabutan ka naman nito ng alak. You took a shot of mojito then nag chaser (hays you and your low tol ass). Anyways your friends started to calm down na din ng biglang nag simula ang kwentuhan. sakto lang naman pala ang dating ko
“No, I'm telling you kasi nakita ko nga” sabi ng kaibigan mo. she’s telling your other friend na nakita niya yung ex nito sa isang kainan with another girl. 
“Yeah alam ko, nag chat siya sakin that day na di siya makakapunta sa birthday ko kasi ate gurl was with him. Dun pa nga ata natulog sa bahay nila para di makapunta si Dom” ohmygod, ang lala
“Eh hindi ba’t two weeks palang kayo wala? Meron na agad kasama matulog?” you said, naintriga ka naman sa chismis. Sa totoo lang drama nalang ng mga kaibigan mo ang innabangan mo. Kumbaga yun na lang ang exciting sa buhay mo. 
“Bakit naman kasi inimbita mo pa, siz ex mo na nga” sabi pa nung isa, na-amaze ka nalang sa karupukan ng mga kaibigan mo. 
“Look despite nung nangyari samin, friends pa din naman kami” she said trying to justify her karupokan. 
di yan kaya ng pride ko
“Alam mo sis ang rupok mo, ohmygod wait lang may guests na dumating babalikan ko kayo” sabi ng bestfriend mo at iniwan ang table niyo, tumango ka lang at nagpatuloy lang sa pakikinig ng drama. 
“I'm glad you guys made it! Thank you” napatingin ka naman ng marinig mo ang bestfriend mo. may kasama siyang pitong lalaki at pinaupo niya to sa katabing table niyo. 
“Salamat sa pag invite, nag dala kami ng drinks” one guy said. they look close. napatingin naman yung ibang kaibigan mo sa mga bagong dating, mga pogi eh. 
“Dibs sa naka green” biglang sabi nung isa, mukang narinig nung kaibigan mo at tumingin naman ito sa pwesto niyo, ngumisi lang ito na parang may masamang balak. Medyo kinabahan ka naman. 
“Hoy i heard that ah, kayo talaga” sabi ng kaibigan mo ng maka balik siya sa table niyo. Natawa lang kayo. 
“I feel betrayed! May kilala ka palang mga gwapo tas hindi mo man lang nireto samin?” bulyaw ng kaibigan mo, you agreed. tama, dapat reto agad.
“Mga gaga, medyo off limits yang mga yan. Challenging sila landiin” 
“Buti nalang i’m always up for challenges”
“Nako tigilan niyo muna kakaisip sa mga lalaki! Mamaya na yan sila! Oh cheers!”
After the catching up and karupokan stories, nagsimula na ang kinakatakutan mo. your friend smirked and spun the bottle of smirnoff sa gitna ng table niyo. As much as you like these kinds of games, it gives you thrill pero being the scaredy cat you are wala kang guts to do the dares.
Unless you have enough alcohol to have confidence, in this case you have too much pa nga ata. Matapos ang ilang ikot at kalat ay biglang tumapat sayo ang bote. Your friends cheered, sinubukan mong itago ang kaba mo sa pag tawa nalang. You saw your best friend clapped to gather everyone’s attention.
“Since minsan lang sumama tong babaeng to sa mga gala natin, lulubusin ko na” she smirked and pointed her fingers to the guys at the other table. 
“Sis i dare you to sit on someone’s lap tas kiss mo sa neck.” Your best friend dared, demonyita talaga. Sinamaan mo siya ng tingin at inirapan mo.
“Kahit sino?”
“Yeah like from the other table, the one you find the hottest!” sabi niya while eyeing the guys na nasa tabing table niyo.
“Gaga ka talaga”
Bilang pinalaki ka ng sexbomb girls hindi ka magpapatalo, you swiftly got up from your seat and made your way sa kabilang table. May pitong lalaki na nag iinuman. A raven haired boy caught your eye. He’s wearing a beige polo with blue leaves patterned around it. there’s a silver chain necklace dangling until his chest, covered with a white tee.
You stopped in front of them, napatingin naman sayo ang iba. Napataas ka ng kilay when the guy didn’t even spared you a glance. 
“Hi, I'm from the other table and uh may dare kasi, if you don’t mind?” You sweetly said. You went to your target and even before you could do anything you heard him say something.
“You don’t want to do that,” he said with a boring tone. You furrowed your brows and confusingly looked at him. Your silent state made him look at you, with an amusing look rather.
“Oh? You don’t know me?”
“Should I?” He’s surprised na di mo siya kilala.
“I see, go ahead, miss do what you want to do,” he said with a smirk. 
“Jaemin gago ka ba baka mak-“
“It’s alright” pag putol ni jaemin sa kaibigan niya at sumandal sa upuan. 
“Let's get this over with” you said at kumandong ka sa sa kanya. You made eye contact with him with a few secs. You’re starting to feel annoyed dahil di na nawala yung smirk niya.
You placed your hands to his shoulder at mabilis mong hinalikan ang leeg niya. 
Bago mo pa man matanggal ang pagkakahalik mo sa leeg niya ay narinig mo ang mahinang bulong nito. 
“you’re a brave one. I thought you would know me but you don't so let me introduce myself. Na Jaemin, I'm the mayor’s son.”
Nanlaki naman ang mata mo at agad kang umalis sa kandungan niya pero di ka maka alis dahil nakahawak pala siya sa bewang mo
“Let go”
“Not when you piqued my interest babe”
You blushed at tinulak mo ang dibdib niya para makaalis ka sa kandungan niya.. Nakita mo naman na he’s staring at you and winking when your eyes meet. Agad ka namang bumalik sa table niyo.
 ohmygod
“Nako yung anak pala ni mayor ang nais!” sabi nung kaibigan mo, nagulat ka naman.
“Alam niyo?!”
“Oo girl”
“hindi niyo man lang ako pinigilan?”
“Sis kasalanan ba namin na you find him hot? Tsaka di naman namin alam na di mo siya kilala” natatawang sabi ng best friend mo. tinakpan mo ang namumulang mukha mo at tumungo dahil sa kahihiyan. 
LORD SANA NAMAN SINABI MO! Nakakahiya! at dinamay mo panga si lord. Tumagay ka at hinihiling na malimutan mo ang kahihiyan na ginawan mo. 
You bit your lip when Jaemin’s scent still lingers in your brain, ang fucking bango. you internally sighed, annoyed by the fact that the mayor’s son still won’t leave your mind. 
Napansin naman ng bestfriend mo ang iyong internal dilemma, and decided to make your night more exciting. 
“Mark! Hey!” Nagulat ka naman nung sumigaw yung best friend mo, he called yung isang lalaki sa kabilang table. The guy stood up and went to your best friend. 
“We’re playing a game, you guys wanna join?”, nanlaki naman ang mata mo ng marealize mo kung ano ang binabalak nito.
“Sure sure, i’ll ask them” Mark said and went back to their table, you silently prayed that they wouldn’t join. Not when you’re still not over to your stupid dare. 
Mark and his friends stood up, with their chairs in hand they walked towards your table. 
“We’ll join, the more the merrier diba?” Sabi nung isang lalaki, he has a bright aura around him. You looked down, avoiding Jaemin's eyes. 
“Guys usog kayo para maka pwesto sila” sabi nung isa, everyone stood up at nag adjust ng seat except sayo. You didn’t bother. 
Nagtaka ka naman when your friend made a big gap between you two, pwede naman siya umusog palapit sakin, bat umusog yun palayo? pero huli na ang lahat ng marealize mo na pinagkakaisahan ka ng mga kaibigan mo. 
You saw a chair beside you bigla, you suddenly felt nervous. fuck fuck baka tabihan ako ni Jaemin. napatingin ka naman ng may biglang umupo sa tabi mo. A mix of relief and disappointment washed over you. 
Hindi si Jaemin ang tumabi sayo, thank god. if you remember correctly siya yung katabi ni Jaemin kanina. You sneakily studied his features.
“Gwapo” you whispered, napalingon naman siya sayo. Your eyes met and he gave you an eye smile. For someone who looks so intimidating and handsome, he looks cute when he smiles. you found his little mole under his eye cute.
Napunta naman sa dare or shot ang laro niyo, para daw mas exciting. Habang busy ang mga kaibigan niyo sa laro ay you and your ‘seatmate’ talked. You learned his name is Jeno and he’s an archi student. 
“Isn’t archi hard and tiring?” You asked, strangely Jeno's soft spoken and fun to talk to. Jeno laughed at your question.  
“It does, sobrang draining lalo na sa plates pu-” 
“OHH JENO MAH FRIEND!” Naputol naman ang pag kwekwentuhan niyo ng sumigaw si Haechan (nag intro kayo kanina para daw kilala ang lahat) napatingin naman kayo ni kina haechan. 
“Ahh ako na ba?” Sabi ni Jeno, ngumisi naman si haechan at bumulong sa katabi nito. Sandali kang tinignan ni haechan at binalik ang tingin kay jeno. 
“Ano dare or shot?” Sabi ni haechan habang hawak ang isang baso na pinupuno ng alak, napangiwi kayo ni jeno. Mapap dare ka talaga.
“Dare nalang” daling sabi nito, ngumuti naman si haechan. 
“5 seconds walang malisya, kiss the one you find attractive” napa-‘ohh’ naman kayong lahat, nagulat ka dahil ganiyang dare pala ang binibigay. You’re too focused kay jeno kanina
“Kiss? Sa cheeks??” 
“Sa lips tayo, ano ka bata pre?” napanganga nanaman kayong dalawa ni jeno.
“Gago” sabi ni jeno at binato ng plastic cup si haechan
“Oh edi itagay mo to” sabi ni haechan at pinakita ang baso na puno ng alak, huminga naman ng malalim si jeno at napakamot sa batok. Bigla namang humarap sayo jeno at nilapit ang muka niya. 
“You’re pretty, can I?” He said while looking at you, you heard your friends cheers naman. Medyo napaurong ka dahil sa lapit ni jeno. 
“Ha?” You said clearly surprised that he chose you.
“You can say no” he softly said. you're relieved na hindi ka niya pinipilit. Pero you glanced doon sa baso ulit at naawa ka naman dahil mukang mamamatay yung iinom nun. You bit your lip and looked at jeno again. 
5 secs lang naman diba?
“Go lang” you said while nodding, you saw the surprise in jeno’s eyes. 
“You sure?” He asked again. You only nodded. 
Jeno cupped your cheeks and softly placed his lips to yours, kissed you for five seconds. After the kiss you and jeno only stared at each other and laughed. Your friends went wild.
“ANG HABA NG HAIR!” 
“AYUUNNN”
“NICE ONE”
“Tangina mo talaga Jeno, kaya sayo ako eh!” Rinig mong sabi ni mark, napatingin ka naman sa gilid as you felt an piercing gaze. 
Jaemin, staring at you. You felt chills down your spine when your eyes met. oh god i forgot about him. you avoided his eyes again and focused on the game. You just kissed jeno pero why the hell you’re thinking of jaemin?
Turn naman ng kaibigan mo na si Marge, you all cheered when her dare was to give someone a lap dance. Your friend confidently stood up from her seat and went in front of jaemin. Mas lalo naman lumakas ang hiyawan when music started to play and gave jaemin a lap dance. 
You don’t know what expression you have right now but you’re definitely staring at them. You saw how Jaemin's smirk grew when your friend straddled his lap. He placed his hands to her hips as she grinds down him. Nakita ka naman ni jaemin na nakatingin kaya he raised an eyebrow to you. well fuck that was hot  
Agad namang nag flash sa utak mo yung nangyari kanina, you silently cursed at yourself because it looks like you wanted to be at his lap again. You tried to distract yourself by eating ice cream. Nang matapos ang dare ay nakita mong kinindatan ni jaemin ang kaibigan mo. 
“SHUTA IBA KA TALAGAA!” Sigaw ng bestfriend mo, agad din namang nagpatuloy ang laro. At palala na ng palala ang mga dare. Mayroong nag chug ng isang pitcher ng alak, nag 7 mins in heaven, momol, at kung ano ano pa. 
“Jaemin pre ikaw na, ano dare o shot?” Si mark na ang tanggero dahil mukhang wala na sa sarili si haechan, halos lahat sa inyo ay may tama na. 
“Dare” he said, napatingin naman ang lahat kay Haechan na mukang nabuhay ulit. 
“Malakas tong si ssob Jaemin eh, sige ssob dare ko sayo momol. Kahit sinong gusto mo” sabi ni haechan. Napatingin naman yung iba sa kaibigan mo na nag lap dance kay jaemin at inasaar to. Nakisali ka din naman sa asaran dahil feel mo siya nga ang i-momol ni jaemin. 
“Sige” mas lalong lumakas ang hiyawan uli ng tumayo kaagad si jaemin, ayun nga lang hindi mo inaasahan na ikaw ang pupuntahan niya. 
“Tumabi ka muna, ako na dyan” jaemin said to jeno, nag titigan lang silang dalawa. Jeno scoffed and let jaemin take his seat. Jeno only smiles at you and moves to another seat. Jaemin took a seat and faced you. 
“I want you, tara?” he said
Tahimik ang lahat, inaantay ang sagot mo. 
“We could do it inside babe if you’re not comfortable” he said, jaemin saw hesitation in your eyes kaya he leaned towards you and whispered. 
“Look kapag sa loob they won’t know kung gagawin natin o hindi, win-win lang to” his deep voice is making you more dizzy, he has a point.
At this moment, you’re on the verge of surrendering yourself to Jaemin. He’s too much to handle. The amount of appeal and thrill he gives you is making you feel hot.
He extended his hand to you at tinanggap mo naman iyon. Jaemin smiled at hinatak ka sa loob ng resthouse. 
“TANGINA GO POKPOK!!” Rinig na sigaw ng bestfriend mo, you glanced at jeno din na may iba ng kausap. 
Sinundan mo lang si jaemin papasok, pag pasok niyo sa loob ay walang tao. Off limits and resthouse kasi nga dito din kayo matutulog mamaya kaya hindi pinagamit sa iba bukod sainyo. Jaemin lets go of your hand at umupo sa couch. 
ahh okay so walang momol?, umupo ka sa tabi niya at sumandal lang din. You mentally facepalmed yourself kasi umasa ka. 
“You look disappointed” he said while looking at the ceiling, natawa ka naman kasi parang he’s reading your mind or sadyang masyadong lang obvious. 
“Yeah, it’s written all over your face baby” he added, napatingin ka naman sa kanya at inirapan mo siya. 
“Bakit mo pa ako hinila dito?” you asked
“Ayaw mo ba?” he replied he looked at you with a smirk in his face, ugh, porket alam niyang gwapo siya.
“Ewan ko sayo, i'm not talking to you” you said at tinalikuran siya. Jaemin only laughed at your childishness
“Why? Were you surprised kanina? Alam you're really brave kanina sitting on my lap and kis-” pinutol mo naman ang sasabihin ni jaemin, i swear to god, this guy.
“what about it?” mataray mong sabi sakaniya, nagulat ka naman dahil pag lingon mo ay tumama ang ilong mo sa labi ni jaemin, the proximity made your heart stop. 
“You look hot, walking confidently to me and just casually sitting on my lap and kissing my neck” he said with a very deep voice. well, fuck it. Bakit ko pa ba pinipigilan sarili ko.
“Oh yeah?” you stood up and sat on his lap, nilapit mo ang muka mo sa tenga niya at bumulong. 
“You find me hot but why aren’t you kissing me right now?” you felt a chill when the tension suddenly changed. Jaemin’s eyes went dark and proceeded to grab you by the neck and kiss you. 
You immediately kissed back and pressed your body to jaemin. You moaned as you became drunk to his kisses, he kissed you so well that you forgot to breathe. Jaemin broke the kiss and smirked when he saw you high on your sex drive. 
“You taste like vanilla” he said and licked his lips, jaemin placed his hands to your waist and pressed you down to him. You bit your lip when you felt something hard down there. You crushed your lips once again but this time you opened your mouth inviting jaemin. 
Jaemin gladly inserted his tongue inside of your mouth, tongues swirling and lips lapping. Jaemin’s mouth tastes sweet that makes you want more and more. You removed his polo and tugged the hem of his shirt. You lifted his shirt up but you heard a loud sound.
Napatigil naman kayo ni jaemin at napatingin kung saan galing ang tunog, napalingon ka naman sa pintuan at nakita niyo si Jeno at yung kaibigan mo nag hahalikan habang sinasara ang pinto. what the fuck
Nanlaki naman ang mata mo ng marahas na tinanggal ni Jeno ang pantaas niya, you saw his toned abs and arms. You bit your lip when your eyes met Jeno’s as he kissed your friend’s neck. 
napahiyaw ka naman ng biglang hinila jaemin muka mo papalapit sa kanya. You shuddered when you met his dark eyes. 
“Eyes on me princess” he said and he grabbed your hair pulled to the side, exposing your neck. Jaemin latched his lips to your neck leaving hickeys and love marks. You close your eyes as you feel the waves of pleasure. 
“You’re giving Jeno too much attention babe. You’re mine first” he whispered to your ear. 
Jaemin removed his shirt exposing his own toned body, he wrapped his arms around you and stood up. You cling to him by surprise, you wrap your legs around him and place your arms around his neck. Jaemin exited the room and let jeno and your friend do their own business while he brought you to the bathroom for your own privacy. 
“Finally” he said, gently placing you at the counter by the sink. You smiled a little when you saw his back when he locked the door. god he’s so broad, explains why he can lift you easily. Jaemin slowly approached as he locked his eyes to you. He placed himself between your legs and sweetly captured your lips again. 
He ran his hands to your thighs up to your waist and to the hem of your top. He hastily removed your top and tossed it to the side. He reached for your back and unclasped your bra. ang bilis tangina He is doing all of that while kissing the soul out of you
“Fuck Jaemin” you whined when he bit your lips, you shuddered when you feel the vibrations of his low chuckle, making you more hot down there. You trail your hands to his wide chest down to his freaking 6-pack abs, you smiled when you saw his bulge aching from his pants. You palmed his erection, you quickly retrieved your hand when you heard him moan. 
“Oh, my princess’s such a tease. I hope you’re ready” he said halatang nabitin sa ginawa mo kanina, you only smiled at him sweetly without knowing that you’ll be wrecked in the next few moments. 
“Hold my hand,” Jaemin said and reached out his hand to you. Dahan dahan mo namang binuksan ang pinto at hinawakan ang kamay niya. Pa-ika ika kang lumabas ng banyo, bakit? Edi dahil sa lalaking nasa harap mo ngayon. You reached heaven because of his fingers and your legs gave up, it was too much. totally wrecked
“Ohmygod put some clothes on” sabi mo sakanya at binato mo ang damit sa mukha niya, tumawa lang siya at inalalayan ka maglakad. 
“What? Don’t I look hot? Tingnan mo naman! Abs!” pilyong sabi niya, inirapan mo lang siya. di naman siya mali
“Ang dami mo pang sinasabi tara na lumabas na tayo, baka hinahanap na nila tayo” pag mamadali mo, pagkatapos ng kahalayan na ginawa niyo ni jaemin sa loob ng banyo ay unti unti ka ng bumaba ng langit at nag sisink in na sayo ang kalandian na ginawa mo. 
Bago kayo makalabas sa pinto ay huminto si jaemin at humarap sayo, he lifted your chin up and placed a sweet kiss on your lips. 
“I had fun princess, tara na” sabi niya at hinila ka na palabas.
“Oh tangina eto na pala eh, ang tagal niyo! Puputok na ata yung pantog ko” lasing na sabi ni haechan, natawa naman kayo ni jaemin ng tumakbo papasok si haechan. Tinignan mo ang mga kaibigan mo, yung iba MIA na at yung iba naman knockout na. 
Inalalayan ka ni jaemin umupo at umupo sa tabi mo, narinig mo naman ang mahinang tawa ng mga kabigan mo. 
“Someone had fun, di na makalakad ah” pang aasar ng kaibigan mo, sinamaan mo lang siya ng tingin at sinubukan mong itago ang namumulang mukha mo sa likod ni jaemin. 
“Rinig na rinig nga namin eh” sabi ni jeno na nakaupo sa kabilang banda, nakapulupot ang braso nito sa kaibigan mo. 
“Pre, rinig na rinig din namin kayo mula sa banyo” sagot ni jaemin, hinampas mo naman siya sa balikat. Pero tama naman, rinig niyong dalawa ang bawat ungol at kung ano man ang ginagawa nila sa sala nun. And not going to lie, you ‘slighty’ got turned on dun. 
“Mga gago alam namin ginawa niyo kahit hindi namin kayo nakikita at rinig, pag pasok kopalang sa loob halata na ang kasalanan” biglang sabi ni Haechan na naka upo na sa tabi mo. tumwa lang kayong lahat nag nagpatuloy na ulit sa pag inom. 3rd round pa daw. 
Kinabukasan ay nagising kayong wala na sila Jaemin, masyado ka na atang lasing para mapansin na umalis din sila nung gabi na yun. Bumangon ka at nakita mong nakatulog ka sa couch. Binuksan mo phone mo at nakita mo naman ang mga text ng nanay mo sayo kagabi. 
You and jaemin didn’t exchange info yesterday, one time thing lang naman kaya bakit pa? Tsaka, halata din naman na he doesn’t want any kind of attachment. hello? Anak ni mayor yun. Di ko din reach!
Napangiti ka nalang ng maalala mo ang ginawa niyo kagabi, Jaemin is definitely that one summer fling that you will never ever forget.
194 notes · View notes
iremmiee · 5 months
Text
Tumblr media
Hani bazı anlar vardır ya.
Saat gecenin 2'si gibi. Kapın kapalı,ışıklar kapalı. Odanın tek ışık kaynağı telefonun cılız aydınlığı. Yatağında bağdaş kurmuşsun,üzerinde ince bir örtü.. Telefondan da sıkılmışsın. İzlediğin tek şey karşındaki duvar. Sonrasında gelen burun sızısı,göz yaşları.
Ya anılardır o burnunu sızlatan ya da anılması mümkün olamamış ihtimaller.
Hani bazı hisler vardır, içinde bulunduğun benliğe sığamazsın. Ruhunu sarmalayan o kas ve et yığınını söküp atmak istersin. O kadar ağır gelir ki hersey,bedenini bile tasıyamaz hale gelirsin. Çığlık çığlığa ağlamak istersin ,koştura koştura haykırmak,debelenmek,şehri yakmak istersin.
Ama yine de ağlarken hıçkıramazsın bile,duyarlar diye.
Hiç sevilmemiş gibi,hiç anlaşılmamış,hiç birisi tarafından tanınmaya çalışmaya layık görülmemiş gibi. Hiç şımartılmamış,hiç birileri tarafından mutlu edilmemiş gibi.
Vazgeçtim.
Gibisi fazla.
En azından..Yinede böyle anlarda bize ev sahipliği yapan bi gece var.
Üzeri incilerle süslenmiş o siyah kadife örtüyü , sımsıkı üzerinize çekip uyuma vakti geldi belki.
Size sarılacak kimse yok,siz kendinize sarılın.
İyi geceler.
9 notes · View notes
sensedim1938 · 4 months
Text
Tumblr media
TBMM’nin 57’si lüks binek otomobilden oluşan toplam 113 araç için düzenlediği, “sürücüsüz araç kiralama” ihalesi tamamlandı.
Meclis’in 113 araç için 376 milyon 710 bin 588 TL ödediği öğrenildi.
Siz uyumaya devam edin..
17 notes · View notes
doriangray1789 · 6 months
Text
Bugün linkedin yazdığım bir yazıma şöyle bşr yorumda bulunuldu yorum yapan kişi founder pozisyonunda, profil fotoğrafına bakınca büyük ihtimalle 60-65 lı yaşlarında, gönderimin tumblr da da paylaştığım MONDOROS yazısıydı neyse uzatmadan yaptığı yorumu yazayım “80 sene CeHaPe iktidarı sona erdi solculardan kurtulduk solculardan izin almadan işe gidemiyorduk hatta ibadet yapamıyorduk neyseki ülke bunlardan kurtuldu ümmeti cihanın yeniden lideri oldu bununlada bitmedi ihracatımız xxx TL, uçağımızı tankımızı yapıyoruz halk refah ve Huzur içinde vs vs” adam haklı kardeşlerim Menderes in AP si (Anarşist partisi) vardı 1961 de bundan memnun olmayan komünistler darbe yaptılar ülke sahada sola kaydı derken Demirel-Türkeş -Erbakan MC hükümeti var yakın tarihin siyasi aktörleri (MC-Marksist Cumhuriyet partisi üyelerinin hemen tamamı anarşik ve komünistti kalanıda sosyalist) Demirel in DP sini hatırlarsınız ( DP-devrimci parti), sonra ülke yeniden komünizm rayından çokınca sağ olsun Kenan- netekim paşa darbe yaptı ülke yeniden sol zeminine oturdu ardından Turgut Özal’ın ANAP’ı geldi hatırlayın ( ANAP- anarşizmde nitelikli anarşistleri yönetime getirme partisi, “g” harfi parti adında araya kaynamış ) sonra Demir lady solun Yılmaz savunucusu, sağdan yatsa bile mutlaka solundan uyanan kişi Tansu Hanımın DYP sini unutmayalım (DYP-devrimci yol partisi) şimdi ise ülke bu gibi zındıkların yönetiminden yani sol siyasetten kurtulmuş oldu yerli ve milli bir raya oturdu, ülke ile birlikte vatandaşlarda oturdu … ancak aklıma takılan bşr husus var 80 senedir demiş demekki bu arkadaşın CeHaPe si ve diğer anarşikleri solcu kitapsızları 1940 larda iktidar olmuş teeee 2002 ye kadar sorsan 1940 öncesinden de Abdülhamit haşemetmahap ları iktidarda diyecek … yani hepi topu 2 lobluk beynin 1,5 lobunu bu işlere harcamaya değer mi evladım… gerçi sende haklısın tarih hep yanlış yazıldı hepimiz yanlış okuduk, bilerek yanlış okuttular hepsi İncülüz uşşakları,  zaten ortada koskoca “Kuruluş Ertuğrul” gibi Meydan Larousse- Anabritanica vb tarihi yapıtlar varken başka tarihe ne gerek var. Vikipedi nın vikisi gibi maşallah… haa bu arada Aklıma takılan bir husus daha var unutturmamakta yarar var…nedir o? -> yeniden yazılan muhteşem ötesi secret tarihimize göre 24 Temmuz 1923 den bu yana gizli maddelerden çok çektik bilmiyorduk sadece yoğurt üretiyorduk herşey çok gizli idi yani “top secret” bu topik gizli maddelerde ülke petrol altın elmas kaynıyor hatta gemi tank tüp uçak halka ekmek süzme yoğurt yapabiliyoruz çok değerli madenlerimiz bile var yer altı altın nehirleri vs vs var az kaldı bekleyin uçacağız çok gazımız var, bu gizli maddeler nasıl gizleyebildiyse!? Artık yer mi Anadolu çocuğu çözdük bildik uyandık.. şimdi siz korkun İngiliz’i amerikalısı mogadişulusu Yunanlısı heleki İsrail
12 notes · View notes
master1wayne · 2 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B14.1
BÖLÜM 14.1 [TERCİH ETMEK]
Saat gece vaktini iyice aşarken artık bizimkiler sadece şarapla kalmıyor, içimde alkol olan ne varsa içiyorlar.
Şarap, viski, vodka şampanya... Tabi bunları içtikçe algıları kapanıyor ve engelli gibi hareket ediyorlardı.
Onların bu halini gördükçe, kendi kendime içimden “şu an tam zamanı, hepsiyle aynı yatakta sert bir şekilde seks yapabilirim” dedim.
Ama tabi ben ne kadar istesem bile, Derya'yı kaybetmekten de korkuyor ayrıca, fazlasıyla endişe ediyordum.
Ne olursa olsun, ne kadar istesem bile! Bunlar olacaksa, sadece annem, ben ve Ayla arasında olmalıydı.
Ben bunları kendi içimde sükûnetle düşünürken, onlar kendi aralarında çocuklar gibi eğleniyordu.
Hepsinin yüzlerinde anlamsızca gülümseme vardı ama hallerinden oldukça memnun gözüküyorlardı.
Hatta belki şu an bu yaşadıkları hayatları boyunca, unutulmaya yüz tutmayacak gecelerden birisiydi.
Tabi ben sadece arkama yaslanmış, bu üç güzelliğin beter, vasat haline bakıyordum ve içimde şeytani düşüncelerin gerçekleşmesi için, kendi kendime dua ediyordum...
İşin güzel kısmı, hepsi birbirinden güzel ağız sulandıran ve azdırıcı birer aura'ya sahip olan, seksi kadınlardı. Umarım zamanı çabuk gelir de, güzel bir şekilde tadını çıkarırım bu hayalin.
De: A-Aras Bey Ku-kusura bakmayın size de yük olacağız gibi!
An/Ay: Ahahahhahaahah
An: Ayyh şekerim bırak sen onu! Ayda yılda bir eğleniyoruz, taşısın bizi evimize kadar. Değil mi yaa? :)
Ay: Ahahahaha Aras tek merak ettiğim sen sağdaki misin? Soldaki misin? Seçemiyorum seni...
De: Ben de aynısını düşünüyorum Aras Bey siz hangisisiniz?
An: Ben Aras'ı göremiyorum bile şu an kızlar.
Hepsi bir ağızdan gülerken, beni de gülme tutmuştu tabi. Ayla elini soluma uzatmış fakat, dokunamıyor çünkü ben onun solunda kalıyorum.
Ay: Aayy Aras elim şuan boğazının içinden geçiyor çok garipmiş buu!
An: Sen boğazından elini o senin boğazından si-...
“Tamam hanımlar biraz toparlanmayı deneyin! Daha siz tombulları arabaya kadar, teker teker taşıyacağım haa!”
De: Ağras b-bey! Ayıp lütfen! 3 güzel kadın var yanınızda manken gibi. Ne kilolusu? Siz bizi tek seferde hoplata hoplata kaldırırsınız!
Beni hafif bir öksürük tutmuş ve yüzüm kızarmıştı...
An: Ayy Derya dikkat et baya sert yapar hem! Baya iyi o konuda ahahahahah!
Ben içimden ecel terleri dökerken, hepsi garip hareketler yaparak çocuk gibi gülüyordu...
[40 dakika sonra]
Bir süre sonra gülüşmeler kesildi ve herkes hafifçe kendinden geçmeye başladı, içe içe kendilerini bitirmişler ve bomba patlasa kalkmayacak gibi bir halleri vardı adeta.
Fırsattan istifade ben de o esnada hesabı istedim. Bir kaç dakika sonra hesap gelince cebimden 5 bin dolar çıkarttım ve saymaya başladım.
Garson yüzüme ve paraya bakarak, nefesini tutmuştu. Sanki hediyesini bekleyen bir çocuk gibiydi, ben de hesabı ödedikten sonra cebine biraz para sokup “bu senindir!” dedim.
Ga: Teşekkür ederim efendim!
Yavaşça yerimden kalktım ve sandalyemi yerine iktirdim. Biraz ara kenardan masanın yanına geçtim. Sonra da Annemi ve ablamı iterek uyandırmaya çalıştım. Bir kaç dakika denedikten sonra biraz ayıldırlar.
İlk baş ayağa kalktıklarında, düşecek gibiydiler. Tabi sonra Annem elini omzuma attı ve ensemden dolayıp, bana yaslandı.
Ayla'ya baktığımda ilk baş bana bakarak kafasıyla ve eliyle işaret yaparak, ben iyiyim demek istedi.
Tabi iki adım attıktan sonra, o da az bile olsa farkına vardı. Elini göğüs kafesime yasladı ve belimden sarılarak beni destek gibi kullandı.
Fakat kenarda Derya kalmıştı. Onu nasıl halledecektik? Acaba, garson mu çağırmayı denemeliyim?
Ben Derya'ya bakarken annem bir adım attı ve Derya'nın omzundan itekleyip onu da uyandırdı. Derya yarı açık gözlerle bakarken, annem onun omzundan tuttu ve çekip kaldırarak onu da yanımıza aldı.
Artık tam bir şekilde çıkabilirdik. Yavaş yavaş, küçük adımlar atarak kapıya doğru ilerliyorduk.
Kapının önüne geldiğimizde soğuk havanın yüzümüze vurmasıyla adeta donmuştuk annem “uff çok soğuk!” diyerek “araba nerede?” demişti...
Ben de vale'nin arabayı getirmesini bekliyordum! 1 dakika sonra, uzaktan bir araç farı belirdi. Ancak, bu benim arabamın farı değildi! Tabi kapının önünde durup, camı açınca anladım.
Şoför saatlerdir orada bekliyormuş!
Kendisiyle birlikte bizimkileri arka koltuğa oturttuktan sonra, benim Holding'in arabasını ona verdim.
Cebime elimi atıp, kalan 2.300 usd'yi saymadan direk şoförün eline hemen uzattım ve beklediği için, ayrıca “teşekkürler” dedim. Kendisinden de vip aracın anahtarını aldığım gibi, ön koltuğa geçtim ve aracı çalıştırdım.
Aracı çalıştırdım ve ön camı açıp, oturduğum tarafı sıcak havadan kurtardım. Bu sayede sıcak havanın etkisiyle, uykum gelmeyecekti.
[30 dakika sonra]
Yavaştan hızımı azalttım ve aracı kenara parkedip, dışarı çıktım. Hava sıcak ve terleticiydi klasik Muğla işte.
Hemen arka kısıma geçip, Derya'yı yavaş yavaş çektim ve sonra dışarı çıkarttığım gibi kucağıma alıp, yukarı doğru merdivenleri aşarak kapıya kadar vardım.
Hemen elimdeki çantayı zar zor açıp, içinde anahtarı el yordamıyla aramaya başladım. 5 dakika boyunca elleye elleye, çantayı ezberleme sonunda anahtarı buldum ve kapıyı hızlıca açıp, Derya'yı yatak odasına götürdüm.
Narin bedenini yatağın üstüne güzelce uzattıktan sonra, biraz nefeslenmek için de yanına uzandım.
Bir süre sonra kendime gelince, Derya'yı yüz üstü uzattım ve sonra da sırtındaki fermuarı yavaşça indirdim.
Bütün vücudu karşıma çıkmıştı. Elimle güzelce dokunup, elimi saçına attım ve ensesini ortaya çıkardım. Yaklaştım ve ensesini öperek, kuyruk sokumuna kadar öperek geldim.
En sonunda kıyafeti komple çıkardım ve altındaki külotu da çıkarttığım gibi kılsız vajinasının dudaklarına güzelce parmaklarımı bastırararak dolaştırıp, vajinasını yalayarak öptüm.
Belli ki, öptğümü hissetmiş ve ağzı hafif açık “Iğmm!” iniltisi çıkartmıştı.
Ben de bu sefer dilimle daha fazla baskı uygulayıp, vajinasını emmeye başladım ve sesler biraz daha arttı.
Bir kaç dakika yaladıktan sonra, uyku esnasında olduğu için daha fazla ileri gitmek istemedim. Kalktım, dolabına doğru ilerledim ve kapısını açıp, içeride neler var, neler yok baktım.
Hemen gözüme siyah ve örgülü dantelleri olan, geceliği gelmişti. Onu elime aldım ve bir tane de külot aramak için, çekmeceleri karıştırdım.
Siyah, kenarları ipli olan, güzel bir tanga da bulduktan sonra, yanına geldim ve özenle hepsini giydirdim.
Siyah saçlarını da biraz okşadım ve üstünü örtüp, dudağını öperek yanından ayrılmak için odanın kapısına yöneldim. Kapısını sessizce kapattım ve koridordan geçtim, en sonunda evden çıktım.
Kapının önüne geldiğimde, anahtara bastım ve arabanın kilidini açıp Ayla ve annemi kontrol ettim. İkisi de hâlâ uyuyor ve bomba patlasa duymazlar.
Anahtarı tekrardan kontağa yerleştirdim ve arabayı çalıştırdım. Aracı park alanından çıkardıktan sonra, anayola girdim ve evimize doğru hızla ilerlemeye başladım.
Gecenin geç saatlerinde, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerden ilerliyor ve trafik ışıklarının art arda sarı rengi yanıp, yanıp sönüyordu.
[13 dakika sonra]
En sonunda evin önüne varmış ve güvenliğin kapıyı açmasıyla, aracı içeriye park etmek için girmiştim.
Garajın kapısı açılınca içeriye aracı yerleştirdim ve düğme ile kapısını açıp, annemi ve ablamı uyandırmayı denedim.
Tam bu esnada güvenlikten sorumlu adam gelip, bana “efendim yardıma gerek var mı?” dediği an kafamı çevirdim ve derin bir şekilde gözlerine bakarak “yok git!” dedim.
Hemen arkasını döndüğü gibi çıktı gitti. Ben de uğraşlar sonucu, annemi ve ablamı en sonunda biraz ayılttım.
Annem gözleri yarı açık şekilde elini suratıma atmıştı ve bana “neredeyiz bebeğim?” demişti. Ben de elini yüzümden, omzuma attırdım ve “eve geldik! Haydi biraz ayıl!” dedim.
An: Tamam aşkım! Tamam kocacım! (yavaşça söylüyor)
Elimi Ayla'ya uzattım ve onu kendime çekip, kulağına bağırdım. İlk baş gözleri fal taşı gibi açıldı ve yarı ayık bir şekilde “offf kulağım! N'oluyor?” demişti.
“Haydi Ayla kalk!”
Ay: Şu şampanyayı da içeyim sonra gideriz Aras lütfeeeen!
“Ne şampanyası amına koyduğum? Eve geldik eve! Kendine gel haydi!”
Ay: Aaaağ biz e-eve mi geldik? Ne ara buraya geldik? İyiydik aslında!
“Haydi Ayla fazla konuşma! Destek alın benden gidelim içeri geçelim!”
İkisi de istemeye istemeye ellerini omzuma atıp, benden destek alarak aracın içinden çıktılar. Onları hem ayakta tutmaya çalışıyor, hem de yolda zar zor yürümeyi deniyordum.
Kısa bir yürümenin ardından, kapıya vardık ve anahtarla birlikte kapıyı açtığım gibi içeri doğru geçtik.
Işıklar açıldı ve salona doğru geçildi.
Annemi ve ablamı koltuğa oturttum sonra da aralarına geçip, kafamı koltuğa yasladım ve nefes aldım.
Ben gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalışırken, göğüs kafesimde Ayla elini dolaştırmaya başlamıştı. Gözlerimi hafifçe açtım ve Ayla'ya baktım.
Gözleri yarı açık bir şekilde etli dudaklarını sertçe ısırarak, ellerini göğüs kafesimde dolaştırırken, diğer eliyle de pantalonun üstünden, sikimi okşamaya başlamıştı.
Ben tam elini çekmesi için elimi uzatacaktım ki, annem elini elimin üstüne attı ve bir anda dudaklarıma yapıştı. Bu esnada Ayla kenardan kahkaha atarak gülüyordu.
Ay: Ahhaahahaha! Evet anne zamanı gelmişti sen de katıl bize! :)
Dudaklarını, dudaklarımdan çekti ve Ayla'ya bakarak “hep bu siki sen mi yiyeceksin! Azıcık oğlumu bana da vermen gerekiyor ablası!” demişti.
Ay: A-ama annee o benim de biricik kardeşim ve onu içimde bizzat istiyorum ben de! Ne yapacağız?
An: Sert ve dominant oğlumun altında ikimize de yer var kızım!
Neler oluyordu, ikisi de yanıyor ve tutuşuyordu. Gözlerine baktığımda annemin, geri dönüşü olmayan yola girmeye hazır olduğu açıkça belliydi.
İkisinin arasında kalmış ve onları dinlerken, annem ve ablam, ellerini vücudumdan dolaştırıyorlardı.
Şimdi bir karar verme zamanıydı! Ne yapmalıydım? Annemin ve ablamın bu hallerine karşılık, onların açlığını çektiği şeyi yani “sikimi” onların içinde terletmeli miydim?
Yoksa onları reddetip, kendi isteklerim doğrultusunda başka bir zamanda ve onları yalvartıp mı bunu yapmalıydım?
Acaba şimdi mi yapmalıydım?
BÖLÜM 14.1 SONU
-HERKESE İYİ OKUMALAR AMINA KOYAYIM-
NOT: Anne karakterine biraz erken girdim gibi geliyor, kendi naçizane düşünceme göre ama bu zaten olacaktı. Annemiz dopdolu ve patlamaya hazır. Aynı bir volkan gibi!
Eleştirileri doğru yerde ve zamanda yapılan inci tanesidir. Eksik etmeyin!
PART 14.2'de görüşmek üzere kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın.
12 notes · View notes