“Sana çok imreniyorum.” dedi. Akın nedenini anlayamamıştı. Onda imrenebileceği ne vardı ki? Yaptıklarını hatırlayınca durumun tam tersi olduğu geçti aklından. Akın bunları düşünürken Miya yere bakıyor ve ayaklarıyla kumları didikliyordu. “Neden bana imreniyorsun, bende imrenecek ne var?” diye sordu. Miya, yerden kafasını kaldırıp bir kaç dakika gözlerine baktıktan sonra cevap verdi. “Sen acılarını haykırabiliyorsun. Benden cesursun. Ben acılarımı haykıramıyorum.”
Bazen kalemimi kağıdımı alır, onun hakkında bir şeyler karalardım sayfalarca. Mürekkebim bitse, kanımı akıtır yine de bırakmazdım onu yazmayı. Sahi.. Denizler, okyanuslar mürekkebim olsa yeter miydi onu yazmaya? Yetmezdi. Gözlerinden başlasam kirpiklerine gelene kadar tükenirdi tüm kaynaklar.
Bu kitabı neden okumalı bilmiyorum ama aldım elime başladım. Sıkılmaktan iyidir. Sosyal medyada boş boş gezmekten iyidir. Gereksiz düşüncelere dalmaktan iyidir.
Cahillik mutluluk getirse de götürüsü ağır bir tercihdir. Bilmek acı verse de bir yerlerde ufacık minnak tohumlar eker.
Zaman akıp giderken farkında olmak en iyisidir. Donanım insanı birçok piskolojik rahatsızlığa korur.
son ses müzik, yüksek hız ve rüzgardan yüzüne dolanan saçlar! Tabii ki ıstakoz gibi yanan bir cilt! Kısacası deniz, kum ve güneş. Yaz en güzel mevsim!!
Aiiiyyy serumum geldiği. İlk kez serum kullanıcam çok heyecanlıyım iwldşeşfşs her yeni tanıştığım cilt bakımı ürününde bu kadar heyecanlanmam normal mi isçfşsşgşd