Tumgik
#perihannteyze
icimdekigokyuzublog · 2 years
Text
“Açıklama yaparak zamanınızı boşa harcamayın: insanlar sadece duymak istediklerini duyarlar.”
117 notes · View notes
kimbupezevenk · 2 years
Text
Tumblr media
50 notes · View notes
ucargiderhepsii · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
324 notes · View notes
sitmee · 3 years
Text
ÖSYM ile ilgili sevdiğim tek şey yapılan mizahlar
5 notes · View notes
aysisii · 4 years
Text
Ya az bile kalıyorsa?
Efsaneye göre; Nuh Peygamber zamanında,insanlar doğru yoldan sapmış,düzen bozulmuş,Tanrı’ya isyan etmişlerdi.Tanrı,bunları cezalandırmayı kararlaştırmış ve Nuh Peygamber’e bir gemi yapmasını emretmiş.Herkes onunla alay ediyor,başlarına gelecek felakete bir türlü inanmıyorlamış.Derken geminin yapımı bitmiş,tufan kopmuş.İlahi emir gereğince yer yüzünde bulunan bütün canlılardan, erkek-dişi birer çift gemisine alan Nuh Peygamber ile ailesi ve iman eden bazı yakınları kurtulurken,“tufan olursa, ben bir dağa sığınırım” diyerek gemiye binmeyen bir oğlu ve Tanrı’nın gazabına uğrayan insanlar yok olmuş. Bu hikayeden herkesin aynı dersi çıkardığına eminim ama bilirsiniz biz “ileride bunlar nerede işimize yarıyacak ki yaa?” diyerek derslerden kaçan bir nesiliz..Bak gördün mü ne oldu şimdi?!  Her insanın içinde yaptığı bir eylemin mutlaka cezasının da olacağı bilinci taşıdığını biliyor muydunuz? “Bugün çok güldüm yarın kesin ağlayacağım”,”keyfim çok yerinde kesin kötü bir şeyler olacak”,”fırtına öncesi sessizlik bu her şey daha beter olacak!” gibi niceleri bunun bir kanıtı niteliğinde.Peki bu kadar küçük olaylarda bile cezalandırılacağını düşünen insanoğlu asıl ayıplarının cezasından neden çekinmiyor? Başımıza gelen felaketlerin sorumluluğunu bir insana yakışır şekilde kendi üstümüze değil “2020″nin üzerine yüklemek elbette işin kolay kısmıydı.Ancak içten içe bunu hakketiğimizi biliyorduk.İçimizden bir ses “Belki de olması gereken bu.İnsanoğlu yüzyıllardır kendisini tanrılaştırıp dünyanın hakimi olmaya,insanlara hükmetmeye çalıştı.Doğayı emrine sunulmuş köleden başka bir sey olarak görmedi.Bunu hakettik!” diyordu.Aslına bakarsanız doğal seleksoyunu bu zamana kadar fazlaca gördük,duyduk.Nuh Tufanı Efsanesi günümüze kadar ulaşmıs en iyi örneklerden biridir.Bu nadide yaşamı haketmeyecek kadar vahşiydik ve elbette ki bir “reset” gerekliydi, bunu zaten biliyorduk..     “Dünya oluşalı 46,İsa doğalı 5 saniye geçti.” diyor Carl Sagan.Neredeyse mikrosaniyelik ömrünüzü doğaya ve kendinize sevgi ve saygıyla geçirmeniz;mutlak bir döngü içerisinde olduğumuzu unutmamanız dileklerimle bir sonraki yazıda görüşmek üzere dostlarım esen kalın..🍀❤
71 notes · View notes
surdanbinagajuseyo · 5 years
Text
Voldiyede burun yaptığımıza göre rahatça ölebilirim
Tumblr media
931 notes · View notes
haceramayikikolan · 5 years
Text
Tumblr media
8K notes · View notes
Text
Yeni pijamalarımla her şeyin üstesinden gelebilirim siz mi yıkacaksınız beni?
71 notes · View notes
birvenusgibiyimmm · 4 years
Text
toprağımı öpmek zorunda kalın.
27 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
289 notes · View notes
icimdekigokyuzublog · 2 years
Text
Sadece haberim yokmuş gibi davranıyorum, ben yok sayarak neleri yendim zaten.
122 notes · View notes
kimbupezevenk · 3 years
Text
Tumblr media
249 notes · View notes
ucargiderhepsii · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
160 notes · View notes
sitmee · 3 years
Text
Müthiş tesadüf
Tumblr media
2 notes · View notes
aysisii · 4 years
Text
Bir siyahi ve beyaz bir gün bara girerler..
Merhaba dostlarım! Malumunuz dünya gündemi bu aralar pek bir yoğun ve diğerlerinden farklı olarak bu kez (tıpkı bir açık büfe gibi) ne ararsanız var.Doğal afetler,salgınlar,gök taşları,iç savaş,ekonomik kriz...Bizler her ne kadar bütün bu olanlardan “2020 yılı″ kavramını suçlu buluyor olsak da bana sorarsanız buradaki suçlanması gereken yegane şey “insan”ın ta kendisidir.Yüzyıllardır insanoğlu pek çok suç işledi.Suçtan kastımın birini öldürmek ya da hırsızlık yapmak olmadığını biliyorsunuz ama tuhaftır ki bunları yapanlarda vardı ve hala varlar! Öte yandan insanoğlunun işlediği suçlar da bunlardan geri kalır değil.Ağaç kesmenin adam öldürmekten;doğal güzelliklere beton dökmenin hırsızlık yapmaktan ne farkı var? Size üzücü bir haber vermek üzereyim..İnsanlar artık bu suçlara alıştı ve yapmıyor olsalar dahi yapanlara da seslerini çıkarmıyorlar.Ancak içlerinde bir tanesi var ki karşı çıkıldıkça yapılmaya devam ediyor..”Irkçılık”.Evet bugün ki yazımda dünyanın asıl salgın hastalığı,aşısı bir türlü geliştirilemeyen pandemisi olan ırkçılıktan bahsedeceğim.     Küçükken kendimi çok güzel bir kız olarak görmez ve okuldaki arkadaşlarımın alay konusu olunca kendimi dış dünyadan soyutlamaya çalışırdım.Çoğu zamanımı evde geçirir,bilgisayar ile uğraşır,videolar izlerdim.Bir gün internette bir linkten ötekine atlaya atlaya dipsiz bir kuyuya doğru yol aldığım sırada bir masala denk geldim.Masalda bir ördek ailesi içlerinden bir tanesi çirkin olduğu için dışlıyor ve aradan zaman geçip o çirkin yavru güzel bir kuğu olarak gelip onunla dalga geçenlere ağzının payını veriyordu.Bu masalın yazarının okuyan çocuklara vermek istediği mesaj açık bir şekilde “bakın,çirkinseniz üzülmeyin bir ihtimal bir gün sizde güzel olabilir ve sizinle dalga geçenlere ağzının payını verebilirsiniz”di.Ve okur okumaz içimde bir hırs oluşmuştu,bende öyle olmalıydım! Ardından bu masalı biraz daha araştırmaya karar verdim.Masala ilişkin videolar ve resimler buldum ancak bu görsellerde benim okuduğum masalda yer almayan ufak bir ayrıntı gizliydi.Bu bizim çirkin ördek yavrusu siyahtı! Yani meğerse siyah diye çirkin görülüp,”ailesi” tarafından bile dışlanıyordu.Bu bir çocuğa verilebilecek en berbat mesajdı!  Ama işin acı tarafı haklıydı.Ben bile bulunduğum coğrafya standartlarına göre oldukça esmer sayıldığım için bu tarz dışlayıcı bakışlara ve sözlere maruz kalıyorsam siyahi bir çocuğun maruz kaldıklarını hayal bile edemiyordum...    Araştırdıkça aslında bunun bütün nedenin nesiller boyu var olan ve neredeyse DNA’larımıza işlenmiş olan dini ve kültürel bazı imgelemeler olduğunu farkettim.Eminim “beyaz” kelimesini duyunca hepinizin aklına saf,temiz,meleksi ve huzurlu imgeler gelirken;”siyah” deyince kötü,şeytani,kasvetli imgeler ve hatta belki de kedi kesen tipler geliyordur! Bilinçaltımızda ki bu lanet imgeler yüzünden beynimizdeki tartı mekanizması beyaza doğru yönelmeye başlıyor.Kendisini eğitmeyi bilen,okuyup,araştıran ve iyiliğin veya kötülüğün insanın ten renginde değil kalbinde saklı olduğunu;teni siyah olandan değil kalbi siyah olandan korkmak gerektiğini bilenler bu mekanizmayı devre dışı bırakabiliyor ki biz bu kişilere “insan” diyoruz.Diğer taraftan bu tartıyı doldurdukça dolduran,kendini ten renginden dolayı üstün zanneden “kara cahil”lere ise ...şimdi bir şey derdim de..neyse.     Benim gibi Uzakdoğu felsefesine meraklıysanız “Yin ve Yang”ı eminim duymuşsunuzdur. Yin ve Yang evrenin ve doğanın işleyiş düzeneklerini anlatan bir öğretidir ve birbiri peşinde dönen siyah ve beyaz bir çember ile imgelenir. Yin Yang felsefesine göre doğadaki her şeyin bir zıttı vardır.Bu iki zıt güç olmadan düzen ve hareket mümkün değildir.Bu durum pek çok yerde işlenmiştir öyle ki Avatar:The Last Airbender isimli çizgi dizinin bir bölümünde üstünlük taslamaya çalışan bir Amiral tarafından Yang öldürülür ve Ay kararır yani düzen mahvolur,sonra yana yakına Yang’ı geri getirmeye çalışıyorlar o ayrı mesele.Bu tarz öğretilerin en sevdiğim yanı asla değişmemesi ve her çağın yanlışına göre bir ders vermeye devam etmesidir.Yin ve Yang’ın asıl öğretisi “her kötünün içinde bir iyi,her iyinin içinde bir kötü vardır” olarak kabul görsede günümüzdeki öğretisi “Her beyaz iyi değil,her siyah kötü değil” olarak çevirebiliriz.Ama bana kalırsa bu öğretinin asıl amacı “dışarıdan görünen renklere aldanma,kalbin yansıttığını gör”dür.      Ten renginiz ister siyah,beyaz,kahverengi ve hatta mavi olsun,kalbinizdeki toz pembeyi asla kaybetmemeniz dileklerimle..🤎🖤💗
60 notes · View notes
surdanbinagajuseyo · 5 years
Text
*başım ağrımıştır*
Annem : hep telefona bakmaktan.
*kolum kırılmıştır*
Annem : hep telefona bakmaktan.
*köpekten kaçarken tıra çarpıp 73691485 km sürüklendikten sonra kafam kopmuştur*
Annem : hep telefona bakmaktan.
383 notes · View notes