Bir yağmur damlası kaçımızın penceresine düştü bu mevsimde?
Küçücük bir çocuk iki yağmur damlasını yarıştırdı şu birkaç gün içerisinde,belki tuttuğu taraf kazandı belki de diğer damla akıp gidiverdi rakibinden daha hızlı.
Kimisi "yağmur keyfiyle" huzur bulamadı çünkü öbür tarafına geçip arkasından küçük bir tebessümle yağmuru izleyebileceği bir penceresi yoktu.
Kimisinin altında ısınabileceği bir çatısı bile yoktu,sahi nereye sığındı onlar?
Kimisinin kalbi kırıktı , penceresinin ardından yağmuru izlerken onunla birlikte ağlayan bulutları yoldaş bildi kendine.
Kimisi yağmurlu bir günde sevgiliyi kaybetti belki,yağmurun altında giden bir geminin ardından saatlerce ıslandı.
Şehirler ıslanır bu günlerde, herkesin avuçlarına yaşlar dolar.
Şehirler ıslanır,herkes farkeder yağmur yağdığını.
Peki ya içinde yağmurlar yağan insanlar? Kimse farketmez ki onları..
Belki de bulutlar farkedilmeyen her insan için böylesine güçlü yağar ,kim bilir?
Köhnə məhəlləmizdə 5'ci blokun qarşısında kiçik bir söhbətgah var Yanında da xar tut ağacı. Elə söz vaxtına çəkər. Avqustun axırları uşaqlarla oturmuşduq orda. Yağış başladı biz də həvəslə oturmuşuq, şimşək çaxır ona baxaq. Beş dəqiqə keçməmiş ağaca bir ildırım düşdü. Evə necə qaçdığımızı görərdiz :D