Tumgik
#Öldüğü
korkutkalkan · 2 years
Text
16 kişinin öldüğü kazada iki oğlunu kaybeden annenin ifadesinde ‘perde’ iddiası
16 kişinin öldüğü kazada iki oğlunu kaybeden annenin ifadesinde ‘perde’ iddiası
Nizip Cumhuriyet Başsavcılığınca, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nda 20 Ağustos’ta kaza yapan bir araca müdahale için güvenlik şeridinde bulunan ekiplere olay yerinden 150 metre geride devrilen ve kayan Özel Diyarbakır Seyahat’e ait 33 SR 157 plakalı yolcu otobüsünün çarpması sonucu 16 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor. Görgü tanıklarının ifadesine başvuran…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Adam Bir Paçavra Yığını Olduğu Düşünülen Şiddetli Keçeli Köpekleri Kurtardı
Adam Bir Paçavra Yığını Olduğu Düşünülen Şiddetli Keçeli Köpekleri Kurtardı
İngiltere, Hampshire County’deki Winchester’da Matt Southcott adında bir inşaat işçisi bir caddede yürürken bir paçavra yığını gördü. Buna pek dikkat etmedi, çünkü hey, neden biri yol kenarında bir yığın paçavrayla uğraşsın ki? Ama onu şok eden şey, paçavraların hareket ettiğini gördüğünde oldu. İlk başta, saçları o kadar keçeleşmiş ki tanınmayacak kadar oldukları için koyun olduklarını düşündü.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
okyanusunkiyisinda · 1 year
Text
O kadar üzgünüm ki kelimelerle anlatamam ifade edemem kendimi, arkadaşlarım sağ mı diye mesaj atmak korkuyla beklemek sonra eğer yaşıyorsa evleri yıkıldı mı diye sormak ölen bizle yaşıt arkadaşları için sevdikleri için akrabaları için başın sağolsun demek her gün acaba iyi mi birşeye ihtiyacı var mı diye sormak bizim bu genç yaşımızda normal gelmiyor ilk günler kıyamet oyununda gibi hissediyordum şimdi sadece acı içindeyim şoku atlattım 2. Depremi yaşarken ilk aklıma gelen acaba birisi öldü mü oldu kaldırabileceğimiz şeyler değil gibi geliyor ama insanoğlu hepsini yaşıyoruz Allah hepimize yardım etsin hepimize sabır ve dayanma gücü versin, eğer yakınlarınız vefat etmişse başınız sağolsun Allah mekanını cennet etsin 🌸
Paylaşılan bazı videolara kahroluyorum kalbim acıyor biliyorum bir çoğunuz benim gibi en fazla 5 saat uyuyabiliyorum hem korkudan hemde vicdanım sızlıyor, ekmek alınca utanmak ne demek onu da öğrendim. Büyümüş hissediyorum ama böyle olmamalıydı......
Unutmamak için yazdım unutmak istemiyorum evet bu acı çok fazla ama görmezden gelinemez hiçbir zaman elinde sadece bayılmamak için 2 3 tane yediği bisküvi paketiyle çocukları enkazdan çıkarsa vermek için elinde bekleyen adamı unutmayacağım
9 notes · View notes
iekarus · 2 years
Text
Annem arayınca rüyanda ne gördün fdemişti sonra anlatamam dedim benim öldüğümü mü gördün dedi.. bu benim için ne kadar basit biliyo musun acaba
2 notes · View notes
seydaaydin · 2 years
Text
Hep sorulan bir soru 5.Romanın ne hakkında olacağı? Siberpunk distopya evreninde Mila'nın Mila olduğu noktadan itibaren müdahil olup çözdüğü yüzlerce olay oldu haliyle. Yani, Kadınların Öldüğü Yer'den Parçalanmış Yansımalar'daki son savaşa kadar olan 9 yıllık Lonca tarihi... (2029-2038 ki bunları sayılara ve yıllara takıntım nedeniyle önceden hesapladım)
Hal böyle olunca bol aksiyonlu, bol gerilimli bir seriye giriş olacak. İşin güzel tarafı ise her şey direkt Mila'nın ağzından okura aktarılacak. Demem o ki, bu sefer sadece ve sadece Mila olup her şeyi öyle anlatacağım. Çok sert bir siberpunk gerilim ve macera serisi bizi bekler dostlar. Veera'nın Seyahatnamesi'nde onun son evresini -dönüşüm sürecini- yazıyorum ama bir de gelecekteki geçmişi unutmamak lazım; yüzlerce olay... Eh, hiçbir romanıma benzemeyecegi kesin.
instagram
2 notes · View notes
kalbi-duam · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media
İnsanların sadece YAŞLANARAK , öldüğü bir dünya istiyorum...!
530 notes · View notes
layezalll · 3 months
Text
Titriyordu elleri…
Sadece elleri mi?
Yüreği, ruhu, bakışları bile…
Beyni ve yüreği arasında hiç çözülemeyecek bir kan davası hâsıl olmuştu.
Biri diğerini vuracaktı ama kalbi zaten yenilmişti, beyaz bayrak çekmişti aslında tüm uzuvlarına.
Yinede beyni inatla savaşıyordu ve savaşmakla kalmıyor, ruhunu da hırpalıyordu.
Hayatta tekerrüründen en çok memnun kalınan şeydi aslında yaşanan ama.
Aması vardı işte.
Aması vardı.
Amaları vardı hatta…
Tazeyken kendisi, tazecikken hayat önünde yüreği çiçek bahçesiyken, yeşerttiği, emek verdiği aşkları vardı, sırası geldikçe yaşanan aşkları... 
“Bir kez âşık olunur” diyenleri yalanlarcasına sarmaladığı aşkları vardı onun.
Bütün kayıplara rağmen yaşadığı, yaşadıkça çoğaldığı, sonlandıkça büyüdüğü ve zaman geçtikçe özlediği…
Her gün yeniden doğduğu ve belki her gün çokça öldüğü...
Kan ter içinde, sırılsıklam yaşadığı aşkları.
Her mevsimin bahar, her gecenin mehtap olduğu… Pişmanlıkları takılmıştı parmaklarının arasına bazılarının, bazılarının hüznü gözlerinde asılı kalmıştı.
Coşkusu yazılmıştı şiirlerinde çoğunun, bazen de kokusu gelirdi buram buram.
Yılan zehirlerinde yitirmişti son aşkını, istemeden… Unutmak vazgeçmek olurdu yaşamaktan bu kez. Çünkü bu kez aşk her şeydi ve hiçbir şey…
Var olmuşlardan hiçbiri değildi.
Kimsenin bilmediği, duymadığı yaşamadığı bir şeydi.
Ve vazgeçmek yitirmekti nefesini, içtiği sudan, gördüğü güneşten, renkten, düşünmekten vazgeçmekti.
Yılan zehirleri…
Nefesini, düşlerini, kırmızısını, mavisini, yeşilini almıştı… Yaşamıyordu…
Yıllardır nefes alamıyordu…
Ya şimdi…
Neydi yüreğindeki bu koşuşturma?
Bedenini ve gözlerini teslim alan neydi?
Hafiften sarısı çalınmaya başlamıştı güneşin gözlerine. Görüyor muydu yüreği renkleri yeniden yoksa geçmişin hafızasına kazıdığı hayaller miydi?
Portakal çiçekleri mi kokuyordu inceden.
Yanılsaması mıydı yoksa aç ruhunun.
Bir deprem, bir kasırga, tufan belki…
Yangın yerine dönmüştü bedeni de yüreği de.
Beyni olup bitenleri seyretti bir süre.
Alevler sardı dört bir yanı usulca.
Oda sıcaklığında tek bir noktası kalmamıştı ruhunun. Savaş başlamıştı yeniden.
Bu yangın sönmeli, söndürülmeliydi.
Ruhu ısınmış, buzları erimişti yüreğinin oysa.
Neden dursundu yangın?
Rüzgârlar essin kıvılcımlarını taşısındı, tutuşsundu hayat yeniden.
Dörtnala alınsındı nefesler, karışsındı birbirine, gelsindi sevda, açsındı çiçeklerini, pembelerle, allarla açsındı, balonlar iplerinden kopsundu sonsuzluğa.
Portakal çiçeği koksundu yine teni sevdayla karışık. Hesapları dursundu hayatın çarpması, bölmesi, toplaması bitsindi, yanlış çıksındı sonuçları ya da doğru,fark etmesindi.
Titreyen bakışlarıyla titreyen bedenine baktı.
Toprakla savaşan tohumun terini gördü yüreğinde. Güneşe ulaşmak, yedi veren açmak için çiçeklerini, kabından taşan tohumu hissetti damarlarında ve beyaz bayrak çıkardı aşka bir kez daha.
Haykırdı her hücresi beyninin sessizce, bir damla yaş gönderip göz pınarlarına:
“Ya solarsa Sevda Çiçeği! Ya solarsa!” “Ya solmazsa” dedi yüreği, bir de tebessüm iliştirip ucuna… “Ya bu defa solmazsa!”
Yüreğinin rengi sevdaya çalmıştı yeniden.
Ve yeniden çiçekler açtıracaktı teninde.
Ruhu şarkılar söyleyecekti kuşlarla baharda.
Sabahları sevecekti geceyi sevdiği kadar. Yeniden “Vazgeçmenin mümkün olmadığı zamanlarda gelecekti.” şairin istediği gibi.
Titreyen ellerine ilişti gözleri ve titreten sebebe baktı utangaç.
Mırıldandı kendi kendine:
“Bir Sevda Çiçeği daha kurutmayacak bu eller, kitap sayfalarında.”
Tüm sevdaların çiçekleri gönüller dolusu açsın ve hiç kurumasın.
171 notes · View notes
triptoartsworld · 7 months
Text
Tumblr media
"İnsanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir..."
🎬 The Pianist
"No cause in which people die is just..."
🎬 The Pianist
151 notes · View notes
mavitizim · 1 month
Text
Karanlığın öldüğü yerde bekle beni;
Ama ben karanlıklar içinde ölüyorum diyemedim !
59 notes · View notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
'İskelet' Köpek Terk Edilmiş Doggy Daycare'de Kafesin İçinde Kilitli Bulundu Güvende Olduğu İçin Çok Mutlu
‘İskelet’ Köpek Terk Edilmiş Doggy Daycare’de Kafesin İçinde Kilitli Bulundu Güvende Olduğu İçin Çok Mutlu
Yerel yetkililer, British Columbia, Vancouver’daki terk edilmiş bir köpek bakım merkezinde bir köpek kulübesinde kilitli olarak bulunan aç bir köpeği çevreleyen gizemli koşulları araştırıyorlar. Personel Britanya Kolombiyası SPCA Barınağa getirildiğinde neredeyse iskelet gibi olan köpeği görünce şok oldu. Saçları çok büyümüştü ve keçeleşmiş kürkünü tıraş ettiklerinde vücudundaki hemen hemen her…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
marstabirsehir · 1 month
Text
SİZ AŞK'TAN N'ANLARSINIZ BAYIM?
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!
DİDEM MADAK
57 notes · View notes
insanogluu · 9 months
Text
Unutma insanoğlu,
Ölü öldüğü,gelin geldiği gün kıymet görür.
Tumblr media
Günaydın 🙂
178 notes · View notes
seydaaydin · 1 year
Text
Tumblr media
1 note · View note
nebez · 2 months
Text
Zulüm kılıcını çeken, aynı kılıçla öldürülür. (Hz. Ali)
Çocukların elma kokusuna koşarken yere düşüp öldüğü yerdir Halepçe.
Bu gözler, bok çukurunda yakalanan kanı bozuk Saddam'ın boynunda urganı gördü. Allaha şükürler olsun.
Tumblr media
59 notes · View notes
iamozlemiyy · 3 months
Text
Küçükken her dolunayda Derek Hale'i beklerdim. Bugün de dolunay var ve ben artık gelir mi diye beklemiyorum. Büyüdüğüm için değil, Derek Hale öldüğü için...😓
Tumblr media
144 notes · View notes
nesrin-c · 7 months
Text
İnsanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir..
#TerroristIsrael
#SavasDeğilSoykırım
#SavaşaHayır
Tumblr media
113 notes · View notes