Oruca geceden niyet ederek, oruçla nefs-i emmâreyi kahretmeye ve şehvetlerini, arzularını kesmeye niyet etmek orucun sünnetlerindendir. Faydasız, boş ve çirkin sözler söylememek de orucun sünnetlerindendir. Oruçlu kimse mâlâyânî yani lüzumsuz şeyleri terk eder, oruçlu hiç kimseye sövmez, kimseyle kavga ve münakaşa etmez. Birisi gelip sataşırsa "ben oruçluyum" der. Oruç tutanın üzerinde sükûnet, âzâlarında vakar (ağırbaşlılık) kalbinde huşû, dilinde sükût olmalıdır, birisi ona hoşuna gitmeyen kötü bir harekette bulunursa "Selâmünaleyküm ben oruçluyum" demelidir.
Işığı arkana aldığında üzerime düşen gölgen ve kuzeyden esen meltemden olsa gerek sarılıyoruz sanki. Bedenin bedenime düşüyor, kokun burnumun direklerine sızıyor. Sevişiyoruz.
Adına tensel birleşme diyemem, inkar edemem. Ama sanki tepemin yamaçlarına yağmurlar yağıyor, nehirlerimden taşan sel vadiye akıyor. Bir akarsu bu bacaklarımın arasındaki.
Sen böyle kitap okursan karşımda, ben tabi ki edebiyata, sanata, insanlara düşman olurum. En güzel şiir sen, en güzel sanat sen, gözümdeki tek insan sen olursun.
Her erkek, âşık olduğunda zayıf olur, eğilir, gülünç olur, kendini kadına teslim eder, önünde diz çöker.
İnsan sadece ondan yukarıda olanı gerçekten sevebilir; bizi güzelliğiyle, hararetli mizacıyla, ruhuyla, irade kuvvetiyle boyunduruğu altına alan despot kadını sevebiliriz ancak.
Kadını bir hazine gibi görmek isteyen sadece erkeğin egoizmidir.
Kendisini kırbaçlatan, kırbaçlanmayı hak eder. Kadın, erkeği sever, köleyi ise, eziyet ettikten sonra ayağı ile iter. Kadının bir efendiye ihtiyacı vardır ve ona tapar.
Her kadın çekiciliğini kullanma içgüdüsüne, yatkınlığına sahiptir.
Kadının aşka yüklemek istediği transdantal karakter, kadını sadakatsizliğe iter.
Eğer bir evlilik sadece eşitlik ve anlaşılabilirlik üzerine kuruluyorsa en büyük ihtiraslar uyuşmazlıklardan doğar.
Kadın kendini ne kadar teslim olucu gösterirse erkek o kadar çabuk kendine gelir ve amirane davranır; ancak kadın ne kadar sadakatsiz olursa, ona ne kadar kötü muamelede bulunur, onunla ne kadar taşkın oynar ve ne kadar az merhamet gösterirse erkeğin şehveti o denli artacak, erkek tarafından o denli sevilecek ve tapılacaktır.
Edilgen davranışlardan uzak bir çöldeyim. Çöldeki kum taneleri olan insanların yanında. Durmadan, düşünmeden savruluyorum. Şairliğin verdiği yanıltıcı şehvetten uzak vücut hareketlerimle şarkı söylüyorum. Ayaklarımın ve ellerimin ahengi bilinçten uzak bir köşede, hücrelerimin etkisine -emirlerine bırakıyorum. Bende milyonlarca kum tanesinden biriyim. İçim bana öyle olmadığımı söylese de beni kandırmasına alçak bir gülümsemeyle karşılık verecek kadar bilgeyim.
Yavaş yavaş benlik kaybolur içimden. Ya da ortaya çıkıyordur kim bilir?
İşte benlikten yoksun:
İşte istek.
İşte umut.
İşte amaç.
İşte hayallerin karşısında duran tembellik.
Dans edin! Durmayın. Ama uyumlu olmasın. Yapacağınız gibi.
Yavaş yavaş silinirken ben, iki kelam etmek isterim.
Nereye gidiyorum?
Uçucak mıyım? Yoksa çekirdeğin yanına kül olmaya mı?
Sormak istiyorum:
Hep mi böyleydim? Yoksa benim aptallığım mı? Yoksa benim…
Ben mi?
Tanrı beni nasıl seçmez?
Yoksa ben yalan mıyım?
Lütfen. Bunlara inanamam. Bunlara kanamam. Ben bunlarla veya bunsuz yaşayamam.
Ne olurdu sanki seçilmiş olsaydım? Ne olurdu sanki dünyayı değiştirecek o, ben olsaydım?
Niye ki bu küstahlığım? Kendime yüklediğim bu değerin egosu. O kim ki bana yalan söylesin? Benden nefret mi ediyor? Ediyorsa bile bana neden fark ettiriyor?
İstemediğime inandım. Bunların hepsi yalan. Şarhoş. Ağzından çıkan sesler tanrıya gidiyor. Uzaktan gelen o şey ne? Yoksa bize mi gülüyor?
Gideceğim, nefes alacağım oksijensiz yer. Çoktan tanıtıyor kendini. Nedense beni yargılamadan almaya hazır.(?) İnsanlığa hediye vermeye hazır. Hazırda hazır. Hazır olmayan benim. Benim.
Başından beri korkuyorum. Başından beri gitmeden önce son bir kez daha kanıtlamaya çalışıyorum kendimi. “Ait değilim!” diyebilmek için son bir kez daha test ediyorum kendimi. Gerçi, benim inanmam, hatta kanıtlamam fayda mı sağlayacak? İhtimal bile veremediğim gelecek bana gülmeye başladığında dehşete düştüm.